Fenerbahçe Yönetim Kurulu’nun almış olduğu ‘Kongre’ kararı tüm
camia’ya hayırlı olsun temennisiyle başlamak önceliğimiz. 3 Temmuz sürecinden
bu yana 106 yıllık Camia’nın yaşadıkları hepimizin malumu. Söze ilk başlarken
söylenmesi gereken bir diğer husus da Başkan’ın verdiği emeğe teşekkür etmek ve
saygı duymak. Hatasıyla,sevabıyla,eğrisiyle,doğrusuyla Türkiye şartlarında çoğu
insanın hayal edemeyeceği şeyleri Fenerbahçe’ye getirmiş,yapmış ve başarmıştır.
Başkanlık için adaylar henüz net değil, o
yüzden o mu olacak bu mu olmalı tarzı bir düşünceyle kaleme almıyorum.
Bilinmesi gereken,biraz daha sürece karşı daha uyanık olmamızı sağlamak asıl
amacım.
[CAS SÜRECİ]
İlk zamanlar çok umutluydum. Özellikle
Cas’ın tedbir kararı vermesi ve Camia’nın tekrar kenetlenmesi beni çok
umutlandırmıştı. Sonraki süreçte Kulüp dışarıyla tamamen bilgi alışverişini
kestiği gibi, Televizyon,Dergi,Gazete,Sosyal Medya platformlarında Cas ile
ilgili hiçbir şey yapamadı maalesef. Defalarca uyardık,yazdık,çizdik.
Yurtdışında haber alma imkanına sahip olduğumuz iş arkadaşlarımız dahi sürekli
bu konuyla ilgilendi ama maalesef hatalar yaptık. Özellikle savunma
stratejimiz konusu bizi bu duruma getirdi. Yeterli kamuoyunu oluşturamadık.
Bu da bize pahalıya mal oldu ne yazık ki. Artık İsviçre Süreci var yine bir
yazı hazırlayacağız bu yeni süreçle ilgili.
[SEÇİM SÜRECİ]
Kongre kararı alınması hayırlı oldu en azından yaralanan güvenlerin
tazelenmesi açısından yeni bir yol açıldı. Yalnız gelecek olan Başkan ve
Yönetim Kurulu konusunda son 24 saattir yazılıp,çizilen ‘yok biat
etmeyecek,yok kupa vermeyecek,yok Stat gidemez,tesisler kalacak’ tarzı
yaklaşımları bir kenara bırakalım derim. 3 Temmuz süreci bize karşımızdaki
gücün neler yapabileceğini gösterdi. Bir gece içerisinde yasayı değiştirip istediklerini yapabilecek bir güç var,ama biz daha güçlüyüz bundan eminim. Ali Koç'un 'Daha Yeni Başlıyor' sözü hiç unutulmasın. Her gücümüz tükendiğinde o söz daha bir anlam kazanıyor çünkü.Savaşacağız sonuna kadar mücadele edeceğiz. Vazgeçersek bir gün o da zaten öldüğümüz gündür. O kongreye aday olacak insanlara oyu biz vereceğiz. Dün akşamdan beri görüş alışverişinde
bulunduğum herkesin ortak görüşü bu işte son sözü ‘Taraftar’ söyler
oldu.
Bu görüşlerden bazıları şöyle;
Herşey bir kenara artık söz taraftarda.
Fenerbahçe geleceği mi günü mü kurtarmak istediğine bu Kongre’de yanıt
verecektir.
Adaylardan tek beklenti Fenerbahçe’nin
haklarını her platform’da korkusuzca dile getirip savunması ve taraftara sahip
çıkması.
Bu saatten sonra bu süreç
Amasya,Erzurum,Sivas Kongresi gibidir. Fenerbahçe
Taraftarı’nın kaderini yine onun azmi ve kararlığı kurtaracaktır.
Taraftar olarak aktif görev alabileceğimiz ve
Fenerbahçe’nin bünyesinde daha fazla yer alabileceğimiz bir oluşum benim ilk
tercihim olacaktır.
Fenerbahçe’nin yarınları için doğru
bir plan ve strateji oluşturan,Kulübün kuruluş tüzüğünü her daim kuralı kabul
edecek her adaya kapımız açıktır.
Bu tarz çok görüş
var seçtiklerim bunlar.
Biraz olayların içine girelim;
Bu saatten sonra siyasi merciden
icazet almadan gelebilecek bir aday olacağını hiç ama hiç sanmıyorum. Bunu
açıkça belirteyim. Yaşanan geçmiş ortada. Verilen gözdağları ortada. Siyasi
tercihinin ne olması gerektiği de hepimizin malumu. Diğer türlüsü karşı
taraftan kabul görmeyecektir. İşte burada iş Kongre Üyeleri’ne düşüyor.
3 Temmuz’dan bu yana
iradesi,seçimi,düşüncesi hiçe sayılan ve ciddiye dahi alınmayan Kongre Üyeleri.
Çünkü onlar son 12 yıllık süreçte istedikleri her şeyi aldılar. Güç merkezi
hiç şaşmadı. Ama önümüzdeki bizim son sözü söyleyebileceğimiz bir süreç
var. İlki de bu Kongre. Burada yaşanacak dinamikler,Türkiye’nin de
geleceğini etkileyebilir.
Gelecek Başkan Fenerbahçe Taraftarı’nın
nabzını iyi bilen,Atatürk ilke ve İnkılaplarına bağlı, Kuruluş amacımızı adı
gibi sahiplenen,3 Temmuz’u hiçe saymayacak ve geçmişin haklarını sonuna kadar
koruyacak, Taraftarın yaşadığı Çağlayan olaylarını,12 Mayıs’ı unutturmayacak
olan birisi olması eminim ki bütün Fenerbahçe Taraftarlarının temennisidir.
Ama…
Temenniler
bugün var olan düzen içerisinde ne kadar geçerli olacak o oy atacak kitleye
bağlı. Dün akşam itibariyle ortaya çıkan her aday için bir açık bulunur.
O şu kesime yakın,o bunun adamı,o biatçı, o şuradan,o buradan. Fenerbahçe
Başkanlık Makamı Ülke’nin en değerli makamıdır. Oraya oturacak kişi bu
Kulübün geçmişine vakıf olan,taraftara saygı duyan bir kişi olmalı. Çoğu kesim umutsuz,aksine Fenerbahçe
Taraftarı her zamanki olağan durumlardan daha fazla güvenmeli kendisine.
Belki aday olan kimseye oy vermeyecekler, boş oy atacaklar,geçersiz olacak. Göstereceğimiz
reaksiyon 3 Temmuz’un yol açtığı ve harp cephesine dönüştüren bu sürecin ilk ‘Sandıkta
Görüşürüz’ kısmı olacak belki de.
Bu süreci taraftar olarak olumlu
değerlendirmek, önümüze sunulan Plan ve Projeleri dikkatlice akıl
süzgecimizden geçirip, Aday’ın hangi niteliklere sahip olduğunu göz önüne
alarak, Fenerbahçe’ye neler katacağını ve neleri savunacağını bilerek bir karar
verelim. Göstermiş olduğumuz Direnişi hiçe sayacak bir Başkan Adayı zaten o
Kongre kapısından içeri de zor girer.
Fenerbahçe’nin bünyesinde bulunan STAT,TESİS,ARAZİ bunlar
rantçı kesim için bulunmaz nimetler,sahip çıkmak boynumuzun borcudur. Değişime
ayak uyduralım ama değerlerimizi asla yitirmeyelim. Taraftarın her kesimini
kucaklayalım ve içimizdeki rantçıları da temizleyelim bu süreçte. Fenerbahçe
üzerinden nemalanan kim varsa ifşa edip uzaklaştıralım ulu çınardan.
Son olarak;
Kongre Süreci bir anlamda vaat sürecidir. Ve şu devirde atılan oltaları da yiyecek en son kesim Fenerbahçe Taraftarı olacaktır. Geçmişi hiçe sayarak
üstüne konacak bir yapı, yüksek meblalı yıldız transferler ve başarılarla
sunulacak vaatler bizi daha çok yaralar.Görmek istediğim tablo Dortmund
modelidir. Başarabilirsek ne ala. Fenerbahçe’nin gerçek anlamda hem sahada,hem
masada başarılı olması hepimizin arzusu. Ama bunu seni var eden kimliğe zarar
vermeden yapmak öncelik olmalıdır. Değişim
olmalı.Özellikle Lobi anlamında çalışma içerisinde olmalı ve Uefa ile olan
ilişkileri onların kuralına göre oynar hale getirmeliyiz. Kısasa kısas,satranç masasında hamleye hamle,her türlüsü o an şartlar neyi uygun gerektiriyorsa ona göre oynamalıyız. Kurumsal, Dijital, Sosyal,
Sportif, Scout Sistemleri, Pazarlama, Medya, İletişim, Dergi, Gazete, Kimlik
bir Spor Kulübü bünyesinde olması ‘olmazsa olmaz’ olan her şeyde yenilik
gerekli.
Umarım bu süreç herkes için hayırlı
olur. Benim kendi nacizane görüşüm; Taraftar ve “Ali Koç” Fenerbahçe’nin yarınları
için müthiş bir ikili olur.
@FBsinan1907_
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.