7 Temmuz 2011 Perşembe

İleri Demokrasi (!) Guguk'unda Darağacında Bir Takım : FENERBAHÇEM.

     

5 gündür uğradığımız haksızlık nedeniyle kimyamız bozuldu,bir şey yazmakta gelmedi içimden ama artık dayanamayacağım.Nereden başlayacağımı bilemiyorum.
 Kafadan şunu söyleyeyim ; BU OPERASYON AYNEN ERGENEKON,BALYOZ TERTİPLERİ GİBİ BİR TERTİPTİR.SIRA FENERBAHÇE'YE GELMİŞTİR.
 Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım'ı itibarsızlaştırarak dönüştürmek (!) istiyorlar.
Bu çok açık ve net.
    Öyle Ergenekon ve Balyoz tertiplerinde dedikleri  ''Türkiye Bağırsaklarını Temizliyor'' şimdi de  ''Türk Futbolu Bağırsaklarını Temizliyor'' kocaman bir masaldır.Yok Türk futbolu temizleniyor,bu bir milattır,devrimdir,artık her şey eskisi gibi olmayacaktır'' martavallarını geçiniz.Hani diğerleri ? Güya Beşiktaş İBB Kupa finalini manipüle etmiş,Trabzon teşebbüs etmişte başaramamış (!).Niye hiç bu takımlarla ilgili gözaltına alınanlar yok ? Hani nerede ? Bir Giresunspor ve Adanaspor  var ayrı diğer Sivas,Eskişehir Fenerbahçe ile ilişkilendirilen takımlar.
 Yok devamı gelecekmiş,başka dalgalar gelecekmiş,yok Bjk'liler ve TFF'den isimler çağırılacakmış.Öyle diyor Emniyetin Basın sözcüsü Mehmet Baransu denilen İyi Aile (!) çocuğu.
 Çocuk mu kandırıyorsunuz ? TFF 15 Temmuz bilemedin 1 hafta daha sonra karar vermek zorunda UEFA'ya takım bildirimi için.Hangi devamı gelecekleri bekleyecekler.Bıraksınlar bu işleri.
 Bu bir Siyasi davadır ve Başbakan'ın haberi ve izni olmadan hiç bir adım atamaz emniyet ve yargı.Aziz Yıldırım'ın bu ayki dergideki yazısındaki ''Son Kale'' vurgusu ve gözaltına alındığında Avukat'ından ''Siyasi kitap''lar istemesi bir işaret değil mi ?

  Ayrıca çok açık ki M.Ali Aydınlar bilerek bu işe girmiştir.TFF Seçiminden önce Dolmabahçe'de Başbakan ile 
M.Ali Aydınlar tıpkı Başbakan - Yaşar Büyükanıt sır (!) buluşması gibi görüştüler.Ne konuştular acaba merak ediyoruz.Rıdvan Dilmen de varmış bu görüşmede.Rıdvan konuşmaz,yakın zamanda zaten bahis olayından başına çorap ördüler ama Başbakan ve M.Ali Aydınlar bunu açıklamalı.

M.Ali Aydınlar pekala biliyordu bu operasyonu.Peki Başbakan TFF Başkanlığına bu işe hazırlanan Mehmet Atalay'ı neden sürmedi,daha kolay iş görmez miydi diyebilir biatçıları.Başbakan çok zekidir,o kadar kör gözüne parmağı değil diyerek,dikkat çekmemesi için bak ben de FB'liyim,M.Ali Aydınlar da Fenerli ama yapmak zorundaydık hikayesini uyduracaklar.
 M.Ali Aydınlar zaten hazırlıklı kendisi ile görüşen yöneticilerimize şunları demiş ; 
 “Siz benden daha iyi mi Fenerlisiniz?
Durum gerçekten çok ciddi. Sizin söylediklerinizle benim savcılık ve emniyette yaptığım görüşmelerde aldığım bilgiler çok farklı. Hak ve hukuk var. Adalet var. Bu yoldan asla ayrılmayacağız” 
 Hangi hak ve hukuk var M.Ali Bey ? Emniyetin kesin hükmü peşinen verdiği hak hukuk mu ?

  Ya hiç bir şeyden çekindiğimiz yok.Varsa suçları çeksinler ve cezamız neyse çekeriz ama ortada net delil yok.Delil diye öne sürdükleri bir takım teknik takip telefon dinleme tapeleri ve Mobese kamera görüntüleri.
Bunlar zaten 1.delil kabul edilmiyor.Sağlam,altı doldurulmuş işte para transferi kayıtları (banka dekontu,çek,senet falan.Emenike'nin transfer taksit senetleri gibi değil.Zaten Emenike serbest kaldı),para alış verişinin görüntüleri gibi olmalı.Basına soruşturmanın gizliliği ihlal edilerek emniyetin servis ettiği polis fezlekelerinde bahsedilen para alış verişleri nerede ? Emenike'nin parkta para sayarken fotoğrafları var dendi fos çıktı.Eskişehir'e giden arabada bagajda polis paraların resmini çekti salıverdi,tuzak falan denildi hani o paraların resimleri.Sadece mobese kamera kayıtlarında Sivas'tan siyah çanta ve komedi fenerium torbasında para görüntüleri var.



Komediye bakar mısınız maçtan 1 gün önce Fenerium torbasında para deniliyor.İçinde para mı ne var  meçhul ?
(NOT : Sivasspor kulübü tahmin ettiğimiz gibi resmi açıklama ile torbanın içinde davetli ve protokol biletleri olduğunu açıkladı.)

İbrahim Akın'a para vermişiz güya.Hani paralar ? Sadece mobese kayıtları var bir cafe'de konuşurlarken.

 Şu görüntüler mi delil yahu ? Her maçta rakip yöneticilerin görüşmelerinden başka nedir bu ?
Şikeyi mi bağlamışlar ? Güldürmeyin.

Savcılık, “Biz, F.Bahçe’nin takibe aldığımız son 5 maçının sonuçlarını önceden biliyorduk. Uzun süredir bu işin peşindeyiz. Delillerimiz oldukça sağlam. Gözaltına aldığımız kişilerin önüne belgeleri koyuyoruz, kimse inkar edemiyor” 

Birincisi madem biliyordunuz neden devreye girip önlemediniz,adaleti sağlamadınız ? Lig bitti.Şampiyon tescil edildi neyi beklediniz ? Beklediğiniz 12 Haziran Seçimleri değil mi ? A.k.partisi oy falan kaybeder Allah muhafaza öyle değil mi ? 


Bu konuda bakınız Sebahattin Önkibar - Yeniçağ Gazetesi Yazarı'nın yazısına ; 
http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=18957

İkincisi sağlam dediğiniz delilleri gördük çarşaf çarşaf servis ettiğiniz medyada.Avukatlar açıkladı ortada hiç bir sağlam delil yok diye.

http://www.yildiz.tv/?act=dvr&chan=ntvspor&seekTime=07-07-2011
Avukat Hukuk Cinayeti diyor.
Avukatlar hiç bir somut delil olmadığını‚ sadece varsayımla yakıştırmayla yürütülen bir soruşturma demişler.
  Zaten dedik başından beri aynı Ergenekon ve Balyoz tertiplerinde olduğu gibi hükümden delile gidiyorlar,delillerden hüküme değil.Bir kaç görüntü,telefon kaydı ile zarf atıyorlar,itiraf ederlerse tamam.


 Ya bu Yasanın çıkarılması için Kulüpler Birliği Başkanı olarak en çok uğraşan ve kendi taraftarının tepkisini bile çeken,10 yıl her şey araştırılsın,bizim hiç bir çekincemiz yok diyen,şike yaptığımız söylenen son Sivas maçında heyecandan  2 kez içeri gidip gelen,tırnaklarını yiyerek maçı heyecanlı izleyen Aziz Yıldırım Çete lideri olarak - aynen bu yer aldı Taraf denilen cemaat gazetesinde  - okkaya oturtuluyor. 


10 Aydır takip ediyoruz diyorlar,takip ettikleri Sedat Peker'in adamı Olgun Peker'in Giresunspor ve menajerlik sınavı olayları.Aziz Yıldırım Sedat Peker ile kanlı bıçaklı yahu.Ne alakası var ?
Aziz Yıldırım ile Olgun Peker Örgüt Yöneticisiymiş.Breh Breh Breh.Vay anasını be.
Gene yandaş medya Star gazetesinde çıktı bu şema.
   
   Evet bir kez daha söylüyoruz,varsa bir şey çıkar ortaya.Polis gizli olması gereken hazırlık soruşturmasını yapar,delillerini toplar savcıya iletir ve iddianame hazırlanır.Dava açılır.
İddialar kanıtlanmaya çalışılır,savunma makamı da çürütmeye çalışır.
Bundan önce de yapıldığı gibi bazıları serbest kalır,bazıları tutuklanır.
Normal Hukuk kuralları ile yönetilen demokrasilerdeki prosedür budur.
 Peki öyle mi oldu ?
İleri demokrasi (!) gugukunda neler oldu ?
  Önce 23 Haziran'da Aziz Yıldırım elinde devlete ait gizli belge olduğuna dair ifade verir,devletle anlaşmaz ya da anlaşamaz..Adliye cıkışında Şekip Mosturoğluyla birlikte oldukca sinirlidir..Bundan bir kac gün sonra Başbakan yakın çevresine Aziz Yıldırımı sildiğini söyler.


Aynı gün operasyonun medya ayağı,sponsoru Doğan Grubundan Kanal D Muhabiri Ekrem Açıkel (Abisi hani Tgrt Haber TV'de Başbakan'a çıkarım diye birilerini tehdit eden Ziya Osman Açıkel'in kardeşi) daha 23 Haziran'da operasyonu yazıyor.

Ve Pazar sabahı operasyon başlıyor.Operasyonun medya sponsoru DHA tek başına orada.
Gün boyunca da DHA'nın Fanatik bjk'li Müdürü Faik Gürses kesin hükümlerle ahkam kesti TV'lerde.
  
Akşam haberlerinde DHA'nın servis ettiği haberler ve Ekrem Açıkel denilen Kanal D Muhabiri özel eleman (!) soruşturmanın gizliliğini ihlal ederek yönlendirme yaptılar.
 Programlarda da Ekrem Açıkel ve Mehmet Baransu başta olmak üzere diğerleri ''İtibarsızlaştırma operasyonu''nu başarıyla yürüttüler.Ekrem Açıkel ''Biz son 5 hafta Tiyatro izlemişiz '' dedi,FB küme düşürülecek,Şampiyonluğu alınacak,CL'ye gidemeyecek'',M.Baransu denilen cici çocuk (!) da aynı şekilde.


Bu cici çocuk Baransu'ya (Emniyetin Bavulcusu) emniyet tarafından 4 Aziz Yıldırım ile ilgili hemen açıklamaması söylenen 4 adet belge verildiği (şike ile ilgili değil çürük raporu,askeri ihaleler v.s. ile ilgili) söyleniyor.Yakında açıklayacaktır.Zaten Onun için fütürsuzca ''Aziz Yıldırım artık yok,bitmiştir'' diyebiliyor.


Tabii Gargi ve ekibi de her zamanki gibi boş durmadı.

 Ertesi gün yazılı medya ve görsel medyada müthiş bir ''Soruşturmanın Gizlilik İhlali'' ile Dezenformasyon''  vardı.Neler yazıldı neler ?
 Fenerbahçe Kulübü 2 gün üst üste yayın yasağı istedi ama reddedildi anlaşılmaz (!) bir şekilde.
 Peki bu bir suç değil miydi ? Kanunlarımızda yazmıyor muydu ? Yazmaz olur mu ?
Bal gibi yazıyordu ama ''Özel Yetkili Savcı''nın yürüttüğü Özel Operasyon (!) da tıpkı Ergenekon ve Balyoz tertiplerinde olduğu gibi ''Özel Hukuk pardon Guguk'' vardı.Biz buna İleri demokrasi (!) Guguk'u diyoruz.

 Bakın Soruşturmanın Gizlilik İhlali maddesi ne diyor ?
* Dava açmak isteyenler bu maddeye göre dava açabilirler.

Türk Ceza Kanunu 


Gizliliğin ihlâli 

´´Madde 285 - (1) Soruşturmanın gizliliğini alenen ihlâl eden kişi‚ bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 

(...) 

(3) Bu suçların basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde‚ ceza yarı oranında artırılır. 

(4) Soruşturma ve kovuşturma evresinde kişilerin suçlu olarak damgalanmalarını sağlayacak şekilde görüntülerinin yayınlanması hâlinde‚ altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.´´ 


Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs 

´´Madde 288 - (1) Bir olayla ilgili olarak başlatılan soruşturma veya kovuşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar savcı‚ hâkim‚ mahkeme‚ bilirkişi veya tanıkları etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi‚ altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 

(2) Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.´´ 

Bizim kulübün yayın yasağı talebi ile ilgili açıklama ise şöyleydi ; 

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi‚ Fenerbahçe Spor Kulübü avukatlarının‚ ´´CMK´nın 157. maddesinde düzenlenen ´soruşturmanın gizliliği´‚ Basın Kanunu´nun 3. maddesinde yer alan ´başkalarının şöhret ve haklarının korunması´‚ yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması amacıyla‚ TCK´nın 288. maddesinde düzenlenen ´adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs eden´ yayınların yasaklanması´´ talebiyle yaptığı başvuruyu değerlendirdi. 

Kararında basın özgürlüğüne vurgu yapan mahkeme‚ dosyada zaten kısıtlama kararının bulunması ve gizliliğin ihlalinin cezai yaptırıma bağlanmış olmasını gerekçe göstererek‚ talebi reddetti.

Basın Özgürlüğüymüş ,dosyada zaten kısıtlama kararı varmış (Hangi kısıtlama kararı güldürmeyin) zaten cezai yaptırımı varmış (Kimi kime şikayet edeceğiz ? Size mi ? )

Ağızlarından şehvet salyaları aka aka,klavye ve kalemlerinden kan damlaya damlaya QTM linç ayinleri yaptı.Kesin hüküm verdi.Ve dün de İEM resmi açıklama ile 19 maçta şike -teşvik olduğunu (10 tanesi bizimle ilgili) delillerle saptadık diyerek daha şüphelilerin  ifadeler,savunmaları bile alınmadan,mahkemeye bile gerek görmeden kesin hükmü açıkladı.


Bunun yanlış olduğunu Spor Hukukçuları dile getiriyorlar ; 



‘EMNİYET AÇIKLAMA YAPAMAZ’
Cumhuriyet Gazetesi'nin haberine göre, sporda yaşanan şike olaylarına ilişkin emniyetin açıklamasını değerlendiren  Spor Hukuku Enstitüsü Genel Sekreteri avukat Emin Öztürk,İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün “tespit edildi”, “delillendirildi” gibi net ifadeler kullanarak açıklama yapma yetkisinin olmadığını söyledi. Öztürk, “Bu olay soruşturma aşamasında. Bu tür konular çok önemli, bunlara dikkat edilmesi gerekli. Açıklama soruşturma açısından biraz sıkıntı yaratabilir” dedi. Öztürk, şöyle devam etti: “Emniyetin bu tür ifadeleri kullandıktan sonra açıklamasının kesin bir karar niteliği taşımadığını da söylemesi gerekliydi. Öncelikle emniyetin basına açıklama yapma gibi bir yükümlülüğü yoktur. Asıl problem emniyetin elinde olan teknik takip, bilgi, belge ve fotoğrafları basına sızdırmasıdır. Bu durum yargının doğru bir şekilde yürütülmesini engeller. Bazı kişiler çeşitli fotoğraflarla günlerdir basında zaten peşinen suçlu ilan edildi.” 

"GİZLİLİK İHLAL EDİLDİ"

İstanbul Barosu Spor   ve Spor Hukuku Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi avukat Turgay Demirci ise yürütülen soruşturmada gizlilik kararı olduğunu, Emniyetin bunu ihlal ettiğini ve haklarında suç duyurusunda bulunulabileceğini söyledi. Demirci, “Emniyet yetkilileri ellerindeki deliller net olsa dahi söylememeliler. Bu yanlıştır.” dedi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunabileceğine de dikkat çeken Demirci, “Emniyet Müdürlüğü federasyona açıklama yapacaksa bile cumhuriyet savcılığının yetkisi dahilinde bunu yapabilir” dedi.

"SAVCILIK İNCELEME BAŞLATMALI"

 Spor hukukçusu avukat Gurur Gaye Günal ise polisin şike soruşturması kapsamında “deliler tespit edildi” yönündeki açıklamasının hukuka aykırı olduğunu vurguladı. Günal, şunları söyledi: “Polisin açıklama yapması ve basına bilgilerin sızdırılması konusunda savcılık gerekli incelemeyi başlatmalı. 5237 sayılı Türk Ceza Kanu’nun 285 No’lu maddesinde gizliliğin ihlali maddesi gereği 1 ile 3 yıl arasında cezalandırma yapılır. Bunu basın yoluyla işlerlerse ceza yarı oranında arttırılır. Suçluluk karinesi göz ardı edilerek suçlu olarak gösterilirlerse de 2 yıl hapis cezası verilir.”

Gene bu Hukuk İhlalleri ile ilgili çok önemli ve güzel bir yazı ; 


Şike gözaltılarında yapılan hukuksuzluklar
http://www.internethaber.com/sike-gozaltilarinda-yapilan-hukuksuzluklar-11737y.htm




Eş zamanlı da operasyonun medya sponsoru DHA aracılığıyla video servis etti.
Bilinçli olarak ta Aziz Yıldırım'ı koymuşlardı,önce gözaltına alınışı,ardından Sedat Peker resmi bulunuşu (sanki Aziz Yıldırım'ın evinde bulundu),FB kulübünde aramalarda karalama kağıdında bir notta yazan 300.000 yazısı gösterildi delil (!) olarak.


Ve en şerefsiz,en adi,en alçakça darbeyi de gs'li FB ve Aziz Yıldırım'dan nefret eden Fatih Altaylı'nın Genel Yayın yönetmenliğini yaptığı Habertürk gazetesi vurdu ve Aziz Yıldırım'ın eşgal tespit fotoğraflarını içeriden alarak 9 sütuna manşet yaptı.
Ciner Grubunun (Turgay Ciner eski bjk yöneticisi) Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya Cnn Türk'te Ayşenur Arslan'ın Medya Mahallesi programında Ayşenur Arslan'ın bu konuyu çok sert eleştirmesine pişkin pişkin sırıtarak IMF Başkanı S.Kahn'ın da yayınlandı ne olacak dedi.
Kendisine ekran başından sevgilerimi (!) yolladım,kulakları çınlamıştır.
 Diyor ki bir de Emniyet hepimize  resmi bildiri ile birlikte bir CD verdi diyor.İçeriden özel olarak üfürülenler hariç tabii.Ne demeli ki ?

  Medya kendilerini sevmeyen,nefret eden Aziz Yıldırım'dan fırsat bu fırsat yılların intikamını büyük bir kin ve nefret ile alıyordu (!) güya.
  Şimdi buradan soruyorum bu soruşturmanın gizliliği ihlali kepazeliği ve linç ayinine hiç ses çıkarmayan Başbakan RTE,İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin,Adalet Bakanı Sadullah Ergin,HSYK Başkanı Ahmet Hamsici,Emniyet Genel Müdürü ?,İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu,Davanın Savcısı Mehmet  Berk ve İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürü Mutlu Ekizoğlu vicdanınız rahat mı ? Hepiniz suç işlediniz.Bu dünyada olmaz da (kimi kime şikayet edeceğiz) öbür dünyada kul hakkı olarak hakkımı helal etmiyorum.
 Kulüp bu isimleri ve medyadaki isimleri tek tek tespit ederek AİHM'ye şikayet etmeli.


Son Dakika ; 
Aziz Yıldırım'ın Avukatı Soruşturma Savcısını HSYK'ya şikayet etti.
  İşte keyfiyeti görüyorsunuz.Bir şey çıkmaz,kimi kime şikayet edeceksiniz.Aziz Yıldırım emniyette ifade vermeyeceğim demesine rağmen ısrarla oraya götürüldü ve nezarette tutuluyor.Yarın sabah 08.30'da Savcılığa sevkedilecekmiş.Dedik ya işte Aziz Yıldırım'ı ve üzerinden Fenerbahçe'yi itibarsızlaştırma operasyonu diye.


NOT : Bugün 8 Temmuz .Emniyetin servisi ile Soruşturmanın Gizlilik İlkesinin İhlali ,medya linç ve dezonformasyonu olanca rezilliği ile devam ediyor.


Yazdıklarımıza paralel bir yazıyı Cengiz Çandar yazmış ; 

Gerçekten 'şike operasyonu' mu?


http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1055539&Date=08.07.2011&CategoryID=97

 Bir de bu operasyonu Ergenekon'a bağlamaya çalışan cephe var.Zaten fark yok gerçi.
Şamil Tayyar denilen yandaş gazeteci ve mükafatı olarak Gaziantep'ten milletvekili seçilen eleman diyor ki ;
 "Ergenokon ve Balyoz sürecinde devlette ve siyasette arınmanın önü açıldı. Bu son operasyonla da spordaki arınmanın önü açılıyor. Üzerine sonuna kadar gidilmedi. Şu andaki iddiaların ötesinde vahim bir tablo ortaya çıkabilir. Devam ederse bazı isimler üzerinden Ergenekonun finansman ayağı da ortaya çıkabilir"

Ergenekon hakkında sürekli demeç veren Bülent Arınç,M.Ali Şahin ve Hüseyin Çelik de gene konuştular.
 Star Gazetesi “Futbolun Ergenekon’u Açıldı” manşetini attı,Taraf'ı zaten değinmey bile gerek yok. 

Fetullahın Sözcüsü Zaman Gazetesi Yazarı Hüseyin Gülerce : "Aziz Yıldırım futbolun Mehmet Haberaldır." buyurmuş.
 Şimdi hala bu Operasyon siyasi değil diyen Biatçı Fenerliler hala aynı fikirdeler mi acaba ?
  Başbakan'ın Aziz Yıldırım'ın üstünü çizdiği,Murat Ülker'in Fenerbahçe'ye Başkan yapılacağı,veya Hamdi Akın'ın ne tesadüf aynı gün Zaman'da çıkan röportajında söyledikleri ile Operasyonun amacının 800 milyon euroluk Futbol Pazarını cemaatin kontrolüne bırakmak mı olduğu,Doğan Grubunun bu operasyonun başından beri canla,başla ,topla,tüfekle savaştığı (Yayın ihalesinin iptal edilmesini istediği) ne tesadüftür ki aynı gün Doğan Grubunun bilirkişi raporlarına rağmen Aydın Doğan,kızı ve 2 yöneticisine  7,5 yıl ceza istenen SPK cezalarından beraat etmesi,M.Ali Aydınlar'ın birden bire TFF Başkanlığına sürülmesi ,son  olarakta 3 yıldır Gizlilik Kaydı olan Denizfeneri davas dosyasının birden bire indirilip Zahit Akman'ın gözaltına alınması (Güya her şey şeffaf,her konuyu soruşturuyoruz hesabı) hepsi tesadüf mü ne   dersiniz ? 

  Şike konusuna dönersek ;
Dün akşam Hıyarların Efendisi Doberman'ın ortada futbolcu kalmadı abi nasıl şike kararı çıkacak diye ağlamasından da belli olacağı gibi.19 maç şike-teşvik delili var deniliyor,ortada sadece Sivas kalecisi zavallı çocuk Korcan kaldı.Avukatı da delil diye bir şey yok,sadece menajeri ile normal konuşmaları var diyor.
 Bir kere şike yapıldığının kanıtlanması için şike yaptığı iddia edilen veya aracı olan oyuncu,menajer,yönetici kimse O kişinin itiraf etmesi gerekiyor.Savcının elinde böyle bir kanıt olması gerekiyor.
Artı maçla ilgili suçüstü şeklinde telefon ve kamera kayıtlarında teklifin ve ödemenin yapıldığının veya banka dekontu,çek,senet ne ise  belgelenmesi gerek. 
 Görüldüğü kadarıyla ortada sağlam bir kanıt yok bu şekilde.Medyaya servis edilmediğine göre tabii,İddianame'ye koyarlar mı bilemiyorum.Olsa çoktan basında yer alırdı.Emenike'nin para alış görüntüleri de buhar oldu birden bire (!)

Delil diye bahsedilen maçlardan mesela,Buca maçında Musa ayarlanmış.Ulan adam 1 gol attı,şahane oynadı ve Emre Belözoğlu ile kavga etti bile.
 İBB maçı İbrahim Akın ,en tehlikeli oyuncuydu.G.Birliği 2-4 deplasman maçında ne var anlamadım ?
Ankaragücü 6-0 maçında Kağan Söylemezgiller'e atılan mesajtan başka ne var Onu da ciddi bir şey olmadığını çocuk söyledi.Güya o kendi el yazısı ile yazdığı açıklamayı da biz yazdırmışız.
Konya'yı 2-0 yendiğimiz maç Yılmaz Vural bile girmiş hayret.
Korcan - Sivas maçı.Korcan'ı alarak kazanacaksak Şampiyon olmasaydık zaten.
Eskişehir maçında Sezer'e neden 45 dakika oynadın diye sormuşlar ? Şaka gibi.
 Karabük maçı Emenike olayı fos.Bağlayacak olsak kaleci Tomiç ve Cernat'ın menajeri bizim Rapaiç.
Tomiç'i pekala bağlayabilirdik.
 Ya diyorum ya kazandığımız her maçı almışlar neredeyse.
   Oyuncuların emeğine yazık.
Ha belki 3.kez travma yaşamamak için Başkan belki Trabzon'un hamlelerine karşı bir takip yürütmüş olabilir.Biz zaten onu eleştirdik,neden hiç bir şey yapmadan susuyorsunuz diye.
 Gerçekten varsa bir şey de neyse cezamızı çekelim bunu bir kez daha yineliyorum ama ben böyle bir şey yaptığımıza inanmıyorum.
Aziz Yıldırım dinlendiğin bile bile bu kadar amatörce işlere girmez.
 Şimdi uzun bir süreç olacak dava sonucu ile ilgili.
Aziz Yıldırım'a silahlı örgüt kurmak,yönetmek v.s. gibi büyük bir suçlama var.
İnanmıyorum asla ama ipini çektikleri için işi zor.Şu an TV kapalı ve sorgudaydı emniyette ifade vermeyeceğini söylediği halde önce tekrar emniyete götürüldü.Ne büyük bir ego varmış Organize Şube'de bilmiyorum.
Muhtemelen O da tutuklanacaktır ve en az 4-5 ay cezaevinde kalacaktır.
İtirazları kabul etmeyeceklerini zaten seçilmiş milletvekilllerinden biliyoruz,Başbakan seçilseler de çıkamazlar dememiş miydi zaten.
  
Şimdi asıl mesele TFF'nin ne karar vereceğinde ; 
 TFF Savcılıktan delilleri alarak karar vereceğiz diyor ama yetmez.Delillerin ne kadar yeterli olduğu tartışılıyor zaten.
 Kurulacak bir komisyon ile bu 19 maçın objektif bir şekilde izlenerek ona göre bir karar verilmesi şarttır.M.Ali Aydınlar eğer peşin direktif almadıysa bunu yapmak zorunda.Acele etmesine gerek yok.Davanın neticesi beklenmeli ama en 3-4 sene süreceği için bu olmaz ama kanaate göre karar verirken de dikkatli olmalılar.
 Ben küme düşeceğimizi beklemiyorum ve kabul etmiyorum zaten.
Kabul etmek demek şike yaptığımızı kabul etmek demektir.Niye ömrümün sonuna kadar bu kara leke ile gezeyim ki ? 
 Zaten yargıya güvenmediğim bunun siyasi bir operasyon olduğuna inandığım için aksi karara asla inanmayacağım.
 Pek çok FB taraftarının küme düşmeyi ,düşmeme ama -10,-20--30 puanla başlama gibi kararları kabullenmesini de anlamıyorum.
 Kabullenmek yok.İspat etsinler öyle.
  Niye biz okkanın altına gidiyoruz ki.Hani diğerleri ?
Türk Futbolu temizlenecekse topyekün temizlenmeli.
gs de ,bjk'de,Trabzon'da araştırılsın o zaman küme düşeceksek düşelim.

Aziz Yıldırım'a ''bırak kulüpler birliği başkanlığını,Fenerbahçe zarar görüyor.Türk futbolunu sen mi kurtaracaksın'' diye eleştirilerimiz haklı çıktı.Şimdi Türk Futbol İlahları (!) hem de çıkarılması ile çok emek verdiği Sporda Şiddet yeni yasası silahı ile ''Devrim önce kendi evlatlarını yer'' misali Aziz Yıldırım'ı yiyor.Ne kadar garip ne kadar acı ? :((


BUNLARI ARAŞTIRSINLAR O ZAMAN !!!!!

Beşiktaş 2003-2004 Sezonu;



Yaşayan son efsanenin ölümü 

Beşiktaş'ın iki Şeref'i var. Biri futbol şubesini kuran Şeref Bey. Ötekisi ise attığı 320 golün 99'unu vole ile atan (Asla kafayla gol atmadı) Şeref Görkey.
Beşiktaş'ı üst üste 5 yıl şampiyon yapan o efsane 5'li forvetin (Sabri, Kemal, Şeref, Hakkı, Şükrü) yaşayan son efsanesi Şeref Görkey öldü. Şeref Bey'i toprağa verirken bir anıyı yazmak istiyorum...
Beşiktaş, Galatasaray'la oynuyor. Yenerse Fenerbahçe şampiyon olacak. Ama Beşiktaş o maçta Şeref Görkey'i oynatmıyor.
Ertesi gün Cumhuriyet'in manşeti düşündürücü:
"Beşiktaş sahaya Şeref'siz çıktı!..."
Konuyu değiştirmeyeceğim.
Geçen sezon Beşiktaş, Rizespor'la oynuyor. Yenerse Rize düşecek, Bursa kurtulacak.
Ama Beşiktaş'ta Sergen Yalçın oynamıyor. Hadi kısa keseyim ve Levent Bıçakcı'ya sorduğum sorunun cevabını yazacağım...
Beşiktaş-A.Sebat, Rize-Beşiktaş maçları hakkında Şike Tahkik Komisyonu araştırma yaptı. Ulusoy Federasyonu bu maçları onayladı. Sayın başkan dedim. UEFA'dan sorarlarsa, bu rezalete ne cevap verirsin:
"Susarım. Başımı öne eğerim, utanırım. Sonra yere bakarım ve kafamı kaldıramam!..."
Lütfen... Beşiktaş'ı yönetenler. Beşiktaşlıları utandırmayın. Lütfen!.. Beşiktaş'ta kirli eller ve kirli ayaklar temizlensin.



Rahmetli Kazım Kanat


*************
Gazeteci Lube Ayar'ın Twitter'dan Soruları ; 



1) Polis, 2004’ün son haftalarında ‘dinlemede’ydi! Yani, Rize-Akçaabat ve Rize-Beşiktaş maçında olacakları biliyordu. 
Soru: Ne yaptılar? 
2) Maçlar oynandı, lig bitti, soruşturma bitti. Bursaspor küme düştü. Şike konuşmaları savcı Selim Berna Altay’a geldi (Hrant Dink cinayeti davasının savcısıydı. cç) 
Soru: Savcı ne yaptı? 
3) 2005’te dava başladı. Ben dosyayı aldım. Bazı belgeleri yayımlayan Milliyet, şike belgelerine burun kıvırdı. 
Soru: Geçti mi bir yıl? 
4) Milliyet’in spor ödülleri töreninde M. Ali Şahin’e bu belgeleri anlattım, önceki haberlerimi övüp kartını verdi. 
Soru: Bakan ne yaptı? 
5) Juventus (İtalya’nın ünlü futbol takımı cç) küme düşürüldü. Ben apar topar Datça’dan çağrıldım, bir kısmını yazdım (Türkiye’deki şike soruşturması cç), bir kısmı veto yedi. 
Soru: Geçti mi 2 yıl ? 
6) Bakan (M. Ali Şahin) NTV’nin canlı yayınına çıktı. Haluk Yürekli istedi, telefonla bağlanacaktım. Ama Bakan istemedi, konuşamadım. Soru: Sizce neden?
7)Bakan yayında ‘İki yıllık zamanaşımı süresi doldu, yapacak bir şey yok’ dedi. 
Soru: Bu sürenin nasıl geçtiğini anladınız mı?
8) Milliyet’ten Cemal Ersen’e konuşan Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, ‘Bu belgeler yok’ dedi. 
Soru: Diyecek söz bulabiliyor musunuz? 
9) Sedat Ergin (o sırada Milliyet Genel Yayın Yönetmeni cç) Fenerbahçe muhalefetinin (Aziz Yıldırım’ın muhalifleri) telefon konuşmalarını içeren bölümü silip attı, ‘Yıldırım lehine yazı istemem’ dedi.
 Sorum yok! 
10) Milliyet’te Sedat Peker’in ünlülerle yaptığı telefon konuşmalarını koyduğum dosyadan Şansal Büyüka’nınkiler yok oldu! Bulamam mı sandınız?
11a) Habertürk’teyken Fatih Altaylı kimsenin yapamadığını yaptı, Rüştü’nün (o dönemde Fenerbahçe’nin kaptanı, kaleci Rüştü Reçber) dövülmesine ilişkin telefon konuşmalarını Kanal 1 Haber’de yayımladık.
11b) Ertesi gün spor basınının Sedat Peker’le ilişkisini kanıtlayan ikinci bandı hazırladık. Sabah, Altaylı beni çağırdı ve şöyle dedi...
‘11c) Bugüne kadar Başbakan, Cumhurbaşkanı, MİT, ordu yazdım, ama böyle bir şey ilk defa başıma geliyor. Bu bandı yayımlamasak olmaz mı?’
11d)Altaylı, ‘Mehmet Ağar’ından Şenes Erzik’ine, Fatih Terim’inden Tahir Kıran’ına aramayan kalmadı’ dedi. 
Sorum yok!”

****************


****************

Papermoon'da A.Polat ve Y.Demirören'in yemeği ve hatta yemekten sonra, "Biz kupayı, onlar ligi alsın" demesi nedir ? Üstelik 2-3 hafta sonra aralarında oynanacak maç varken ve de o maçta 89.dakikada Sergen kontra atakta birden çark edip geriye dönerken adalet nerdeydi ? Cordoba topu Sabri'ye verirken adalet neredeydi ?


************



*************
Gazeteci Lube Ayar'ın Ankara'da Dosya numarasını verdiği hiç bir şey yapılmayan gs eski SD Adnan Sezgin'in telefon konuşmaları.

*****************

KARABÜK'E TRABZON'DAN TEŞVİK PRİMİ  BOMBASI - KARABÜKNETHABER.COM

http://www.karabuknethaber.com/haber_detay.asp?haberID=1819

Bülent Ataman’ın sahaya maç bitmeden ayakkabı atmasını  ve  “Bu paradan Emenike’ye 1 kuruş bile vermemsözünün açıklamasını.

**********************

**********
2006 Denizli skandalı,geçen sezon Bursaspor'un özellikle Kayserispor (Mısır'lı Shavky) ve son Beşiktaş maçı ve Ozan İpek - Trabzon kaleci Onur konuşmaları;

Bursaspor’da kaset depremi
01 Haziran 2011 Çarşamba, 00:08


TÜRKİYE,  Fenerli Emre’nin  Ankaragücü’lü Kağan’a geçtiği iddia edilen mesajı konuşurken, Bursaspor’lu Ozan İpek’in geçen yıl şampiyonluk kutlamalarındaki sözleri tartışılmaya başlandı.
365spor.com sitesinde yayınlanan bahse konu görüntüler geçen sezon Bursaspor’un şampiyonluk kutlamaları sırasında Ozan İpek’in konuşmalarından ibaret. Ozan, konuşmasında Fenerbahçe’yi şampiyonluktan eden Trabzonspor’un kalecisi Onur’la maç öncesi ve sonrasında görüştüğünü ve “Sakın gol yeme, ne istersen vericem” ifadelerini kullanıyor. Bursa TV muhabiri de “Peki şimdi ne istiyormuş? sorusuna da genç futbolcu, “Beraber ABD’ye gideceğiz. Herşeyi istiyor. ‘Çok şey istiyorum’ diyor” cevabını verdi. Bursaspor’un pazarlama ve reklamdan sorumlu yöneticisi İlhan Uslu ise muhabire “Bunları kes yayınlama. Bunlar şikeye girer” uyarısında bulunuyor. Ozan İpek’in sözlerinin şike kapsamında olamayacağı, ancak “teşvik primi” olarak değerlendirilebileceği belirtiliyor. Ancak yeni çıkan “Sporda Şiddet Yasası” kapsamında teşvik de suç unsuru kabul ediliyor.  
Tahsin Han

Daha öncesinde gs - Ankaragücü 8-0  Zalad'ın satın alınışı,
1986-87 sezonunda oynanan  Malatyaspor-Beşiktaş 3-0  maçıyla ilgili Malatyalı Eren ve Şeyhmuz’un Telegol'deki itirafları ; 
“Beşiktaş’ı yendiğimiz maçtan sonra Galatasaray’dan bize teşvik primi verdiler. Adam başına 2,5 milyon liraydı. O zamana göre, Şahin, Doğan parasıydı. Teşvik tüm takıma geldi”…

   FB taraftarı da tepkisini en sert yoldan göstersin.Türkiye'yi ayağa kaldırmalıyız,başlarına yıkmalıyız bu tertibi.Digitürk,D-Smart gibi zımbırtılar ivedilikle iptal edilmeli,hiç bir QTM para verilerek alınmamalı.

   Gerçi ne yazık ki bizzat Aziz Yıldırım'ın uyguladığı taraftar üzerindeki politikalar yüzünden bugün tek sesli,birlik olmuş büyük bir hareket sağlanmıyor.
Cadde de büyük bir gösteri yürüyüşü yapılmalı.Her yerde her zeminde bu kepaze tertibe protestolarımızı göstermeliyiz.

BU BİR SAVAŞTIR ,O HALDE VAR'IZ.
FENERBAHÇE YIKILMAZ SON KALEDİR.F TİPİ TEHDİT VIZ GELİR !!!

0 yorum:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Etiketler