30 Mayıs 2009 Cumartesi

İngiltere Federasyon Kupası (FA Cup) Chelsea'nin !!!!!!!!!

Federasyon Kupası Chelsea'nin!

İngiltere Federasyon Kupası 2008/2009
Tarih : 30.05.2009 17:00
1'(0-1)Louis Saha
Didier Drogba(1-1)21'
Frank Lampard(2-1)72'

Tarihin en eski ve prestijli kulüp organizasyonu olan İngiltere Federasyon Kupası'nda (FA Cup) mutlu sona ulaşan Chelsea oldu. Everton'un ilk dakika içinde Saha'yla attığı golle skor avantajını yakaladığı ve turnuva tarihine geçtiği maçta Maviler'e galibiyeti Drogba ve Lampard'ın golleri getirdi.

Chelsea [2 - 1] Everton
01' [0 - 1] Saha
21' [1 - 1] Drogba
72' [2 - 1] Lampard

Tarihi Wembley Stadı'ndaki mücadelede Howard Webb düdük çaldı.

Maçı 89.234 seyirci izledi.

Chelsea: Cech, Bosingwa, Alex, Terry, Ashley Cole, Essien (61' Ballack), Mikel, Lampard, Anelka, Drogba, Malouda
Menajer: Guus Hiddink

Everton: Howard, Hibbert (46' Jacobsen), Yobo, Lescott, Baines, Osman (83' Gosling), Neville, Pienaar, Cahill, Fellaini, Saha (76' Vaughan)
Menajer: David Moyes

Federasyon Kupası'nı daha önce 1970, 1997, 2000 ve 2007 yıllarında kazanan Chelsea 5. kez mutlu sona ulaştı. Everton ise 1893, 1897, 1907, 1968, 1985, 1986 ve 1989 yıllarının ardından 2009'da da finalde kaybetmiş oldu.

*************

Maçın ikinci yarısını izleyebildim.

Everton 1-0 önde başlamış adeta ama koruyamamış.

İkinci yarıda 2.golü yiyinceye kadar fena oynamıyorlardı ama Lampard klasik kalçadan

o vuruşlarından birini yaptı ve Tim Hovard da hata yapınca maç orada bitti.

Everton ayağa kalkamadı.Chelsea Malouda ile 3.golü de attı ama üst direkten çizgiyi

geçip içeri düşen topu hakemler tespit edemediler.

Arada kadro kalite farkı vardı.Everton 20 yaşında Altyapıdan gençleri kurtarıcı diye

sokarken,Chelsea da Ballack giriyordu anlayın.

Buraya kadar geldikleri ve ligi 5.bitirerek Avrupa Ligini aldıkları için David Moyes ve

öğrencilerini kutlamak lazım.Keşke bu kupayı alabilselerdi.

Wembley de Atmosfer çok güzeldi.

Chelsea'lilerin anormal sevinçlerini,hele Drogba'nın sevincini anlamadım.

Bu kadar paraya,bu kadroya FA Cup'a Bayram yapmak yakışır onlara.

Hiddink giderayak bir Kupa hediye etti.

Aziz Yıldırım'ın sezon ortasında hoca değiştirilmez ,istikrar (başarısızlıkta istikrar)

masalı da bir örnekle daha çürütlmüş oldu.

1,5 saat sonra M.Denizli'de kendisine iyi bir hatırlatma yapacak.

(Umarım yapamaz )

Basketbol'da Fenerbahçe'nin Yıldız Erkek ve Kızları Finalde !!!!!!!!!



Manisa'da devam eden Yıldız Erkekler Basketbol Türkiye Şampiyonası'nın yarı final maçında, rakibi Genç Banvitliler'i 77-63 mağlup eden Fenerbahçe Ülker Yıldız Erkek Basketbol Takımımız finale yükseldi. Takımımızda Kerem Hotiç, 23 sayı, 4 ribaund ve 2 asist ile galibiyetin mimarları arasında yer aldı. Takımımız finalde Efes Pilsen'le karşılaşacak.

FENERBAHÇE (77): James Mertcan Birsen, Erbil Eroğlu 10 (5 ribanud, 10 asist), Berkay Candan 20 (12 ribanud), Kerem Hotiç 23 (4 ribanud, 2 asist), Emre Çevik (3 ribanud), Nuri Güney Gül 7 (10 ribanud, 3 asist), Bercis Orhun Özbek 13 (6 ribanud, 2 asist), Buğra Berk Güler 4 (5 ribanud, 3 asist),

GENÇ BANVİTLİLER (63): Barkın Ömürtay (1 ribanud), Kemal Mazlum Sahra 2 (1 ribanud, 1 asist), Özgür Şahin 20 (6 ribanud, 4 asist), Talip Eralp Seymen 13 (5 ribanud, 3 asist), Talat Alp Altunbey (5 ribanud, 1 asist), Sezer Uzun 6 (3 ribanud), Özbey Kiraz 16 (17 ribanud, 1 asist), Kerem Naci Ateşoğlu 6 (3 ribanud)

1.PERİYOT: 13-15
2.PERİYOT: 21-22
3.PERİYOT: 19-11
4.PERİYOT: 24-15

Takımımız, Manisa Atatürk Spor Salonu'nda 31 Mayıs Pazar(Yarın) saat 15.00'te başlayacak final maçında Efes Pilsen'le karşılaşacak.

********************

Kocaeli'de devam eden Yıldız Bayanlar Basketbol Türkiye Şampiyonası yarı final mücadelesinde İstanbul Üniversitesi'ni 68-59 mağlup eden Fenerbahçe Yıldız Bayan Basketbol Takımımız finale yükseldi.


FENERBAHÇE (68) Olcay Çakır 12 (8 ribaund, 7 asist), Berfin Budak 1, Aslıhan Tuncar 11 (6 ribaund, 3 asist), Belce Yoruk 6 (3 ribaund) Tuğba Gümüş 9 (8 ribaund, 2 asist), Pınar Çalışkan 16 '7 ribaund, 2 asist), Pınar Soyyiğit 2, Melisa Berkalp 2, Özge Kavurmacıoğlu 9 (11 ribaund, 2 asist)

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ (59): Benan Uyar, Miray Şahin 7 (4 ribaund, 2 asist), Aygun Ayyıldız 2 (6 ribaund, 2 asist), Didem Nakas 7 (6 ribaund), Melek Yusufoğlu 9 (4 ribaund, 3 asist), Betül Kalfalı 20 (14 ribaund, 1 asist), Meltem Biçer(1 ribaund), Gizem Sezer 11 (10 ribaund), Gökçe Çetin 3 (6 ribaund, 1 asist),

1.PERİYOT: 14-14
2.PERİYOT: 18-13
3.PERİYOT: 13-17
4.PERİYOT: 23-15

----------

Aferin Gençler.

Haydi Finalde Başarılar.

Yıldız Erkeklerimiz Efes'e karşı Şampiyonluğu alsın,abilerine moral olsun.

PAF Ligi : Trabzonspor - F.Bahçe : 0-3 Ama Antalyaspor Şampiyon !!!!!!!!



PAF Ligi'nin 34. ve son haftasında, Trabzonspor PAF Takımı ile Fenerbahçe PAF Takımımız, Trabzon Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri'nde karşı karşıya geldi. Takımımız, 26 ve 35. dakikalarda Doğukan'ın ayağından bulduğu gollerle ilk yarıyı 2-0 önde bitirdi. Karşılaşmanın 58 dakikada Trabzonsporlu Ramazan kendi kalesine gol atınca, skor 3-0 oldu. Takımımız, 68. dakikada Yasin'in ayağından bir de penaltı kaçırdı. Trabzonspor karşısında 3-0'lık skorla sahadan 3 puanla ayrılan Fenerbahçe PAF Takımız, 2008-2009 Sezonu PAF Ligi'ni 73 puanla ikinci sırada tamamladı. Takımımızla aynı puana sahip olan Antalyaspor PAF Takımı ise averajla şampiyon oldu.





Özgür Çek !!!!!!!!



*****************
Tebrikler Gençler.
Şampiyon olamadılar ama aynı puanla bitirdiler.Şampiyon sayılırlar.
Asıl önemli olan üst yapıya oyuncu vermektir.
Umarım Aziz Yıldırım lügatında olmayan Alt yapıya biraz eğilir.
Seçeçeği hoca da gençlerin turşusunu kurmaz,şans verir.

Antalyaspor'u ayrıca ve özel tebrik ediyorum.
Ne maaş,ne prim aldılar.Ne yönetimden ilgi,şefkat gördüler.
Onurları ile amatörce mücadele ettiler ve bir ''Başarı Öyküsü'' yarattılar.
TEBRİKLER GENÇLER !!!!!!!!!

Efes Pilsen Finalde !!!!!!!!!!!!



SALON: Ayhan Şahenk Spor Salonu

HAKEMLER: Aytuğ Ekti - Serkn Emlek - Alper Özgök

GALATASARAY CAFE CROWN (78): Quinton Hosley 18 (8 ribaund- 3 asist), Polat Kocaoğlu 4 (1 asist), Murat Kaya 3 (1 ribaund), Cüneyt Erden 5 (2 ribaund- 1 asist), Hüseyin Beşok 18 (12 ribaund- 1 asist), Tufan Ersöz, Rashid Atkins 5 (2 ribaund- 1 asist), Antonio Graves 10 (1 ribaund- 5 asist), Anthony Tolliver 15 (4 ribaund- 1 asist)

EFES PİLSEN (90): Mario Kasun 14 (10 ribaund- 1 asist), Charles Smith 18 (3 ribaund- 3 asist), Preston Shumpert 15 (3 ribaund), Bootsy Thornton 9 (3 ribaund- 7 asist), Kerem Gönlüm 5 (5 ribaund- 2 asist), Kaya Peker 7 (1 ribaund- 1 asist), Michalis Kakiouzis, Kerem Tunçeri (2 ribaund- 1 asist), Sinan Güler 2 (2 asist), Ender Arslan 17 (2 ribaund- 1 asist), Cenk Akyol 3

1.PERİYOT: 18-29
2.PERİYOT: 19-21
3.PERİYOT: 18-25
4.PERİYOT: 23-15

***********
gs hiç zorlayamadı ,teslimiyetçi bir seri oynadı.
Efes hiç yıpranmadan bizi bekliyor.
Bu avantaj.
Öte yandan Play Off'larda hiç zorlu maç oynamamaları da
dezavantaj olacağını düşünüyorum.

29 Mayıs 2009 Cuma

Fenerbahçe Sercan'ın Peşinde !!!!!!!!!!!!

http://www.bursaspor.org.tr/img/futbolcu/yildirim07.jpg

Bursaspor'un golcü futbolcusu Sercan Yıldırım'ı devre arasında da renklerine katmaya çalışan Fenerbahçe'de, yeni operasyon başlatıldı..

Lig TV'de yer alan habere göre daha önce de golcü futbolcu için nabız yoklayan Fenerbahçe, sezon bitiminin ardından rotasını yeniden Sercan Yıldırım'a çevirdi.

Sarı laciveretlilerin yeşil beyazlı kulübe transfer karşılığında, büyük umutlarla transfer edilen fakat istenileni veremeyen ve yedek kulübesine mahkum olan Burak Yılmaz ile 2 Milyon Euro bonservis bedeli önerdi.

Bu transferde kilit nokta olan Bursaspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam'ın ise Burak Yılmaz'ı kadrosunda görmeyi istediği ve transfer için topu yönetime attığı kaydedildi.

Fenerbahçe'den pazartesi gününe kadar süre isteyen yeşil beyazlı yönetimin ise, kararını daha sonra vereceği belirtildi.

********************

Bursaspor´un Haziran Ayında 6 M.TL Nakit ödeme yapması gerekiyor.
Sercan kesin satılacak.Kongreyi de İbrahim Yazıcı gene kazanır.
Satmayacağız diyen Lemi Keskin´in şansı yok.
İş bizim yönetime kalmış.
Almayı becerebilirlerse önemli iş yapmış olurlar.
Sercan çok faydalı olur.
FB taraftarı gene çok bilmiş bilmiş istemezük yorumları yapıyor.
FB´nin adam eksiltebilen‚süratli‚gol sezgileri yüksek bir
forvete ihtiyacı var.
Genç ‚geleceği olan‚üstelik yerli bir forvet.
Daha ne isteniyor anlamıyorum. Bir kere de bir oyuncu beğenin be kardeşim.

Hafta Sonu Spor Ekranı



29 MAYIS CUMA

18.00 Amkar-Saturn / Rusya / SPORMAX

30 MAYIS CUMARTESİ

04.00 Denver - Lakers /NBA / NTV

09.00 Dominik Cumhuriyeti - Küba - Bayan Voleybol / NTV SPOR

13.00 Zenit-Kuban / Rusya SPORMAX

14.30 Türkiye - Çin - Bayan Voleybol / NTV SPOR

15.00 Efes Pilsen - gs cc / TBL / SPORMAX

17.00 Chelsea-Everton / İngiltere FA Cup Final Maçı / NTV SPOR

20.00 Denizlispor-Beşiktaş / Turkcell Süper Lig / LİG TV

20.00 Galatasaray-Sivasspor / Turkcell Süper Lig / SPORMAX

20.00 Trabzonspor-Fenerbahçe / Turkcell Süper Lig / DİGİTURK 201

20.00 G.Birliği-Kayserispor / Turkcell Süper Lig / DİGİTURK 202

20.00 Konyaspor-Ankaraspor / Turkcell Süper Lig / DİGİTURK 202

20.00 Antalyaspor-Ankaragücü / Turkcell Süper Lig / DİGİTURK 202

21.00 B.Leverkusen-W.Bremen / Almanya Kupası Finali / ARD DAS ERSTE

22.00 Caen-Bordeaux / Fransa Ligue 1 / KANAL A

22.00 Marsilya-Rennes / Fransa Ligue 1 / KANAL A

24.00 B.Leverkusen-W.Bremen / Almanya Kupası Finali / KANAL A

31 MAYIS PAZAR

00.30 Flamengo - A.Paranense / Brezilya / SPORMAX

03.30 Orlando - Cleveland / NBA / NTV

10.00 Türkiye - Dominik Cumhuriyeti - Bayan Voleybol / NTV SPOR

14.30 Çin - Küba - Bayan Voleybol / NTV SPOR

16.00 Fiorentina-Milan / İtalya Serie A / NTV

16.00 İnter-Atatlanta / İtalya Serie A / NTV SPOR

16.30 Nurnberg-E.Cottbus / Almanya Bundesliga / ARD DAS ERSTE

19.00 Porto-P.Ferreira / Portekiz / RTP

20.00 Osasuna-Real Madrid / İspanya La Liga / NTV SPOR

20.00 Fenerbahçe Ülker - Telekom SPORMAX

22.00 Santos - Corinthhians / Brezilya / SPORMAX

Türk Telekom - Fenerbahçe Ülker TBL Play-Off Yarı Final 2. Maçı Değerlendirmesi




HARAMİLERİN SALTANATINI YIKACAĞIZ!
BEKLE BİZİ EFES!


Telekom maçıyla ilgili gözlemlerimi aktarmak istiyorum.

Her şeyden önce tebrik ediyorum takımı.
Bu maçı kazanacağımıza emindim. Hepimiz emindik.
Ama takımın da emin olmasından korkuyordum açıkçası.
Telekom çok tehlikeli bir takım.
Bütün oyuncuları iyi gününde olursa PAOyu bile yenebilirler!
Bugün allahtan El Amin de Bekir de verimsiz oynadı.

İlk Çeyrek
Bizim çocuklar maça çok ciddi başladılar.
Anlaşılan havaya girmemişler.
Tanjevic de çok temkinli bir koç‚ takımı iyi uyarmış.
Maçın ilk dakikalarında sayı yapamadık‚ ama bu önemli değil‚
ilk hedef maça çok asılacağı belli olan Telekomu durdurmaktı çünkü.
Telekom bütün silahlarını kullanarak başladı.
Biz ise klasik bir savunma beşlisi çıkardık:
Green‚ Rasim‚ Semih‚ Mrsiç‚ Smith
Telekom ise en iyi beşlisiyle hızlı başlamak amacındaydı:
Bayramovic‚ Lang‚ Tutku‚ El Amin‚ Serkan.

Tanjevic bence ilk 3-4 dakikada istediğini gerçekleştirdi ve
Telekomun en iyi beşlisinin bir seri yapıp farklı oynamasını engelledi.
Örneğin‚ Bayramovice oyunun hemen başında Smithin yaptığı blok mükemmeldi.
Bayramovic çok güçlü ve çevik bir oyuncu.
O boy posla o kadar kıvrak nasıl oynuyor hayret ediyorum.
Bizim Emirden farklı olarak yapılı da
O açıdan içeriye penetreleri çok tehlikeli oluyor.
Bugünkü maçta 2 kere slalom yapar gibi bizim savunmanın arasından geçip turnikeyi bıraktı.
Birebirde rakibi karşısına aldığı zaman da futbol tabiriyle çalımı atıveriyor.
Ama Smithin ilk dakikadaki o bloğu bence Bayramovice güzel bir gözdağıydı! Ve etkili de oldu.
Rasim de bir pozisyonda Bayramovicin bir asistini pas arası yaparak engelledi.
Bu iki darbeden sonra 2 çeyrek kendine gelemedi Bayramovic.
Green de El Amini sildi oyundan bu ilk dakikalarda.
Bu ilk bölümde Ömer Aşıkın niye tercih edilmediğini anlamadım.
Semih biraz zayıf kaldı Lang karşısında ve ilk dakikalarda Telekomun çoğu sayısı d Langdan geldi: 7

Sunterin fırtına gibi esecek‚ Fenerbahçeyi şoke edecek skorer beşi savunmamız karşısında takıldı
Bu dakikalarda güzel hücumlar da yaptık.
Hele hele 7-8 pastan sonra Greeni boşa çıkarıp attığımız bir 3 sayı vardı
İşte set oyunu dedim kendi kendime
Sunter oyun nasıl kurulur öğrensin biraz.

Bence oyunu başlarda güzel soğuttuk‚ bol bol faul yaptık‚
bloklar top çalmalar derken Telekomun en iyi beşini yorduk‚ sinirlerini bozduk.
Telekom bu ilk 5 dakikalık dönemde muhteşem savunmamız yüzünden üçlük denemesi bile yapamamıştı.
Ya Langla sayı buldular ya da faul atışıyla
Oyunda dengeyi korumuştuk. Sonra hücum silahlarımızı bir bir devreye sokmaya başladık.
Önce Solomon geldi ve üçlükle başladı resitaline
Sonra Emir ve Mirsad da dahil oldu oyuna.
Böylece öldürücü timimiz göreve başlamıştı.
Çok keyifli bir oyun sonunda dakikalar nasıl geçti anlayamadık.
Bir baktık çeyrek bitmiş‚ 31-21 öndeyiz

2. Çeyrek
İkinci çeyrekte ise farkı korumayı başardık.
Bu çeyrek Mirsad dakikalarıydı.
Dudleyi karşısında gördüğü an üçlüğü gönderiveriyordu
Güzel de birebir oynayıp potayı zorladı.
BayramoviçI de iyi savundu.
Önce Rasim sonra Mirsadın savunması karşısında perişan olan Bayramovic de mecbur kenara alındı

Bu sefer Oğuz girdi devreye.
Ömer Aşık da oyunda olduğu için çok rahattı Oğuz.
İki uzunumuz Telekomun pota altını dağıttı.
Pota altını savunma derdine düştüklerinde üçlükleri yolladık.
Bir ara farkı 13 sayıya kadar çıkardık.
Sunter de mecbur savunmayı güçlendimek zorunda kaldı.
Torresi Asımı falan oyuna aldı.
İşte iki takım arasındaki fark.
Bizim yedeklerle‚ rotasyon genişliğimizle onlarınkini bir karşılaştırın.
Bizde Semih var Oğuz var Ömer Aşık var. Onlarda bir tek Lang.
O çıkınca da Asım geliyor. Bizim Genç Enes Kanter bile yer onu.

Bu dakikalarda klasik Telekom balıyla zorlama basketler atarak farkın açılmasını engellediler.
Ama maç tamamen bizim kontrolümüzde gidiyordu.
Maç bizimdi belli.

3. Çeyrek
Ta ki o kabus çeyrek başlayana kadar.
Bir gün bu 3. çeyreklerin birinde kalbimiz duracak.
Aslında bizim voleybol maçlarında da var bu sendrom.
Orada da 3. set sendromu.
İlk iki seti kazandıysak 3. sette garip bir havaya giriyoruz.

Ama basketbolda tribünde‚ televizyon başında sanırım bütün Fenerbahçeliler Hocam mola al diye çırpınıyordur.
Ama yapmıyor bunu Tanjevic.
Bu riskleri neden alıyor bilmiyorum. Anlam veremiyorum.
Açıklamaya çalışan renktaşlar olmuş ama benim için hala anlamsız.
Daha doğrusu Tanjevicin amacını anlamıyorum.
11-12 sayı öndesin‚ sonra rakip göz göre göre farkı eritiyor.
Ve müdahale etmiyorsun.

Bu çeyrekte Telekom aslında çok iyi savunma yaptı.
Serkan da iyi oynadı. 60-70 saniyede 8 sayı atıverdi
Biz ise hücumda verimli olamadık. Ömer mesela bu çeyrekte çok kaçırdı.
Atışları girmedi‚ blok yedi
Mirsad da çok atış kaçırdı.
Ama en azından pota altını iyi savunduk.
Dudleye Mirsad bir blok yaptı. Ömer de hatalı yürümeye zorladı.
Ama 2 dakikada fark 5 sayıya iniverdi.

Şu Telekomun ne yapacağı gerçekten belli olmuyor.
Çok iyi şutörleri var. Bir anda 8-10 sayılık seriler yapabiliyorlar.
Solomonun Telekom serisini bozan o üçlüğü olmasaydı‚ maç gerçekten de kopabilirdi aleyhimize. Toparlanamazdık.

Ama Solomonun bu üçlüğünden sonra Telekom savunmasını daha da sertleştirdi.
Özellikle dış alan savunmasını iyi yaptılar.
El Amini bile savunma yaparken gördüm!
Ve bir anda 58-57 öne geçiverdiler.
Bu dakikalarda çok top kaybettik‚ ama sakin kaldık‚ paniklemedik.
Ve toparlanıp son çeyreğe 60-61 önde girmeyi başardık.

Tanjevic böyle durumlarda niye mola almaz‚ niye müdahale etmez anlamıyorum.
Aslında Tanjevicin oynattığı basketbolu çok keyifle izliyorum.
Ama şu mola almama kararları çıldırtıyor beni.
Oyuncuların moralini mi bozmak istemiyor‚ inisiyatif almayı öğrenmelerini mi istiyor‚ bilmiyorum.
Ama ne yapmak istiyorsa istesin‚ lütfen bizi kalpten ölecek hale getirmesin.
En azından Efesle yapacağımız final serisinde bu kadar riske girmesin
Üstelik bunu Tanjevici en çok savunan insanlardan biri olarak söylüyorum.

4. Çeyrek
Son çeyrekte ise heyecandan ölüyorduk
Bir yandan ya biz bu maçta 13 sayı önde değil miydik‚ nasıl başabaş oldu böyle dedik.
Bir yandan da maç boyu suskun kalan El Aminin geçen maçta 3. çeyrekteki oyununu göstermesinden korktuk.
Ama Fenerbahçe disiplinden kopmadı.
Paniklemedi.
Özellikle gençlerimiz Gerekli zamanlarda Oğuzdur‚ Ömerdir‚ Emirdir‚ Semihtir‚ sorumluluk almaktan kaçınmadılar.
Helal olsun valla.
O kadar genç yaşlarına rağmen o kiritik dakikalarda elleri titremedi.
Hele Oğuzun o üçlüğü ne güzeldi!
Smith de Telekomun öne geçtiği anlarda peş peşe 4 sayı bularak görevini fazlasıyla yerine getirdi.

Yiye yiye tırnaklarımı bitiriyordum ki Mirsad girdi oyuna
Önce Serkanı nizami bir faulla durdurdu Ve oyundan düşürdü.
Mirsad bunu bazen iyi yapıyor. Luganoya benzetiyorum onu.
Hem çok sert (ama nizami) fauller yapıyor‚ hem de gözlerini kocaman açarak hakeme bakarak masumu oynuyor!
Bizim hakemler de çocukları gibi görüyorlar galiba Mirsadı Sinirlenmiyorlar. Gerçekten de çok sempatik bir adam.
Haylaz erkek çocuklarına benziyor. Antika vazonu kırar‚ ama kızamazsın Onun gibi
Bu bir avantaj bizim için.

Bu aralar‚ yani son 5-6 dakika‚ Mirsadın dakikaları gerçekten de.
Belki de 3. çeyrek sendromumuzun nedeni bu.
Tanjevic maç sonlarını Mirsadla çözmeyi seviyor.
O yüzden 3. çeyrekte kenarda çok tutuyor onu.
Özellikle stresli maçlarda Mirsad takımı iyi toparlıyor.
Çok ilginç pozisyonlarda üçlük atış zorlayıp sayı yaratabiliyor.
Üstüne bir de ribaundları topluyor‚ rakibe ikinci bir hücum şansı vermiyor.

Her neyse‚ Mirsad nizami bir şekilde‚ Telekomun hatlarını kesmişti.
El Amin de kolay sinirlenen bir adam. Serkanla El Amin böylece oyun disiplininden koptular.
Bayramoviç bu dakikalarda peş peşe sayılar bularak farkın açılmasını engelledi.
Ya Mirsadın o iki üçlüğü nasıldı
Dudleyi gördü mü karşısında‚ üçlüğü gönderiverdi. İki kere üst üste
İkinci üçlükten sonra Dudleyin hal ve tavırlarını görmeliydiniz.
6 gol yiyen Mondragona dönmüştü

Son 2 dakikada Solomon ve Mirsad iyi kontrol ettiler oyunu.
İyi savunma yaptık. Farkın kapanmasına izin vermedik.
Hele hele Smithin o bloğu yok muydu Serkana Aman tanrım.
Üstelik üç sayı atarken. Üçlük atan adama blok yapmak ne kadar zordur bilirsiniz.
Herhalde Serkan bir sonraki maça kadar toparlayamaz kendini. Anlayacağınız Smith blokla başladı‚ blokla bitirdi maçı.
Helal olsun.

Son dakikada anlamadığım bir olay oldu.
Fark altı sayı. 40 saniye kalmış. Hücum sırası bizde.
Telekomlular faul yapmadılar. 20 saniye topu gezdirdik‚ beklediler.
Sunterin basketboldan hiç anlamadığının bir başka kanıtı daha.
Güzelim kadroyu heba ediyor adam.
Tamam bizim işimize yarıyor‚ o ayrı.
Ama Telekomun hissedarı mıdır‚ Oferin adamı mıdır anlamadım.
Tek bir başarısı yok‚ niye hl tutarlar adamı bilmiyorum.

Sonuç
Tek tek oyuncuları ayrıca değerlendirmeyeceğim.
Çok stresli ve önemli bir maçtı. Bence bütün oyuncularımız görevlerini layıkıyla yerine getirdiler.
Kadromuz geniş. Bir oyuncu eksik kalsa‚ diğeri hemen kapatıyor eksiği.

Birkaç not

Elleri titremeyen gençlerimize bravo:
Tanjevici eleştirebilirsiniz. Ben ise genelde savunurum onu.
Şu genç kadroyu çok iyi olgunlaştırdığını görmemiz lazım.
Oğuzun maçın sonlarında‚ üstelik skor dengedeyken‚ üçlük kullanabilmesi (5 numara oynadığını hatırlatırım)‚
Emirin‚ Ömerin ve Semihin özellikle sonlarda sorumluluk alabilmesi
Çok güzel şeyler bunlar.
Normal tabii.
Bu gençler 2 yıldır birlikteler‚ Euroleague tecrübesi kazandılar.
Çok da ilerlettiler oyunlarını
Gelecek için çok çok umutluyum.

Solomon sen geçen sene kraldın‚ şimdi "Krallar kralı" olmuşsun
Herkesin gördüğü bir gerçek:
Solomon NBAden döndüğünde bambaşka bir kimlikle karşımıza çıktı.
Oyunu inanılmaz olgunlaşmış.
Normalde bu tür maçlarda saçmasapan üçlükler sallardı.
Bazen tutardı sevinirdik‚ bazen de tutmaz delirirdik.
Ama yine de 20 sayıyı geçtiği çok olmazdı.
Bu maçta ise dikkat ettiniz mi bilmiyorum‚ 17 sayısı var.
Maçın hiçbir anında da öne çıkmadı.
Peş peşe iki hücumda şuta kalkıştığını da görmedim.
Yani gerçekten de çaktırmadan 17 sayı atıvermiş.
Üstelik %60 üçlük ortalamasıyla oynamış (3/5) Dünkü maçta da öyleydi
Yani çok emin olmadan üçlük atmıyor artık.
Daha da güzeli bugün 5 de assist yapmıştı. Mirsada güzel üçlük asistleri vardı.
Ve son olarak‚ Solomon geldi geleli 10 maç yaptık‚ 5i play-off‚ hepsini kazandık.
Peki soruyorum size‚ biz Solomona geçen sene kral diyorduk.
Bu sene ne diyeceğiz?
KRALLAR KRALI!

FB-TV maçı kesmek istiyorsa üçüncü çeyrekleri kaldırsın!
Maçı canlı izleyemedim. Ne tribünden ne de televizyondan.
FB-TVde maç özetlerini izleyenler bilir‚ maçı kuşa çeviriyorlar.
Hadi rakibin ataklarını kesseler anlayacağım‚ ama bizim ataklarımızı bile (sayı olsa dahi) kestikleri oluyor.
Bunun da mantığını çözemedim. Bilen varsa anlatsın.
Özet görüntünün bir saati aşmaması mı gerekiyor?
Madem özet yapacaksınız‚ bari şu üçüncü çeyrekleri kesip atın da biz de rahatlayalım! Öleceğiz heyecandan
Tanjevic hocam umarım Efes maçında aynı hatayı yapmaz.
Efesin şakası olmaz çünkü.
Ama Tanjevic hocanın tecrübesine güveniyorum.
Bizim görebildiklerimizi herhalde o da farkındadır.
Bir bildiği vardır diyerek kendimi avutmak istiyorum.
Yoksa gece uyuyamayacağım.

Rakamların dili
Maç istatistiklerini sunuyorum. Birkaç rakama dikkatiniz çekmek istiyorum.





Mücadelecilik endeksi: Hücum ribaundları
Maçı ne kadar istediğinizi gösterir. 12-6 öndeyiz.
4 hücum ribandu Ömer Aşıktan. Geçen maçta da Oğuzun rakamı 5ti.
Telekom pota altının ne kadar zayıf olduğunu çocuklar bile biliyor.
3. maçta bu üstünlüğümüzü kullanmaya devam edelim.

Savunma endeksi: Top kaybı sayısı.
11 top kaybetmişiz. Telekomda bu rakam 6. Telekom özellikle 3. Çeyrekte çok güzel savunma yaptı. Biz ise yalnızca başlarda iyiydik.
Halbuki bizim en büyük özelliğimiz savunmamız.
Öner Onanın eksikliği bu noktada hissedildi.

Takım oyunu endeksi: Oyuncuların aldığı sure ortalaması.
Maç istatistiklerine dikkatli bakarsanız‚ bizim oyuncuların aldıkları süre hep 10-30 dakika arası.
Yani 10 dakikadan az oynayan kimse yok. 30 dakikadan çok oynayan da yok.
Maçın son bölümlerini bu kadar kontrollü oynamamızın nedenlerinden biri bu.
Telekomda ise sırf dinlendirme amaçlı oyuncu değişiklikleri yapılmış o kadar.
10 oyuncuları oynamış maçta. 3ü 10 dakikanın altında sure almış. 2si ise 30un üstünde.
Bizde ise en çok oynayan Solomon: 27:52.
En az oynayan ise Rasim 11:07

3. çeyrek sendromu:
Yine aynı konu kusura bakmayın.
24-14 fark yemişiz 3. çeyrekte.
İşin ilginci ilk çeyrek çok iyi başlamışız. 31 sayımız var.
2. ve 3. çeyrekteki toplam sayımız ise 30!
Efes maçında bunu yaparsak fark yeriz.
Ve moralman çökeriz. Toparlanamayız.

Serbest atış çalışın!
Bu maçta %64te kaldık. %44 üç sayı ortalaması olan bir takım için çok kötü!
Euroleaguede de düşük yüzdelerle oynuyorduk. Bizim düzeydeki takımlar içinde en düşük faul atışı yüzdesi bizde.
Özellikle uzun oyuncularımızın faul atışlarını çalışması lazım.
Ömer 2/5. Semih 0/1‚ iyi bileği olan Oğuz bile 1/2.
Üç uzunumuz toplamda 8 atışın 3ünü sayı yapabilmiş
Çalışmaları lazım

Bekle bizi Efes
Efes‚ önce Darüşşafaka‚ sonra 6S derken‚ basit maçlar oynadı. Biz ise Telekom´la üst düzey maçlar oynuyoruz. Ve sakatlıktan yeni çıkan Ömer Aşık da takıma yeni katılan Solomon da bu sayede gittikçe ısınıyor.
10 maçtır kazanıyoruz.
Solomon´un gelişi takıma bir güven getirdi.
Bize de getirmedi mi?
Pazar günü de kazasız belasız maçı kazanalım ve çok yıpranmadan Efes´e hazırlanalım.
2 senedir Basketbolda haramilerin saltanatını yıktık.
Bu sene bütçesini çok zorladı Efes.
Bu kez de şampiyon olursak dağılabilirler.

Haydi Çubuklu...

Özgür

Ümit Özat Bombalamış !!!!!!!!!!!!!!!!










Almanya 1. Ligi Bundesliga ekiplerinden FC Köln’de yardımcı antrenörlük yapan Ümit Özat, LİG TV’de yayınlanan 2’ye 1 programına konuk oldu.

Bahri Havadır ve Ömer Güvenç’in sorularına içten yanıtlar veren Ümit Özat’ın, Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım’a kendisi için söylediği sözlerden dolayı kırgın olduğu gözlerden kaçmadı. Bu konular başta olmak üzere birçok önemli konudaki görüşlerini belirten Özat’ın sözlerini ilgiyle okuyacaksınız.

İşte MARATON.COM.TR’nin Ümit Özat’ın sözlerinden sizin için derledikleri:

-“AZİZ YILDIRIM”I TEBRİK ETMEDİM”-

Aziz Yıldırım beni hastalandıktan 1 gün sonra aradı, geçmiş olsun dedi. Ben de teşekkür ettim. Biraz şakayla karışık “bak gittin ne oldu” dedi. Güldük tabi espriydi bu. Ben kendisini başkan olduğunda aramadım. Buradan tebrik ediyorum kendisini de. Kendisine benim bir kırgınlığım yok ama onun bana kırgınlığı var herhalde. Ali Yıldırım’ın bana hediye ettiği evi sattığım için kırgınlık olduğu söyleniyor. Bana kimse bir şey hediye etmedi. Ben bir çivi çakılmamış yere 500 bin dolar verdim. Bana hibe edilmedi ki ben onu satayım. Kimden alırsam alayım bunu satarken birine sormak zorunda mıyım ben? Sezon sonu Avrupa’ya gitmeyi zaten kafaya koymuştum. Öyle güzel bir evin harabe hale gelmesini beklemektense sattım. Aldığımdan fazlasını vermişler, bu ticaret midir? Ticarettir.

-“BANA NEDEN KIRILIYORLAR Kİ?”-

Bugün gidin bakın o evlerin değeri ne kadar. Benim sattığım değerin daha da altında. Ben o evi aldıktan sonra aldığım fiyatın altına düşseydi değeri benim kırgınlığım olacak mıydı? Hayır. Benim olmuyorsa bana neden kırılıyorlar? 50 bin Fenerbahçe taraftarı beni ağlayarak uğurladı, 50 bin Köln taraftarı beni ağlayarak uğurladı. Ben Fenerbahçe’ye senelerce hizmet ettim. Son 4 şampiyonluğun 3 tanesi benim de içinde olduğum kadro ile kazanıldı. Ben hiçbir zaman para lafı yapmadım. “Arkadaşlarımın parasını verin, benimkini sezon sonu verirsiniz” dedim. Fenerbahçe’den 150 bin TL’nin üzerinde alacağım var. Ben buna kırılmıyorum da benim hakkım olan bir malı satmama mı insanlar kırılıyor? Size 6 sene hizmet etmiş 5 sene kaptanlık yapmış bir oyuncuyum ben.

-“ALEX’İ AYAKTA ALKIŞLAYAN BAŞKAN BENİ NEDEN KORUMADI?”-

Bugün herkese soruyorum. Çalıştığınız yerde 2–3 ay maaş almasanız işe gider misiniz? Ben 2 sene para lafı yapmadım. Benim kendi mülkümü satmışım. O zamanki Fenerbahçe kadrosundaki 25 kişinin 5 kuruş vermediği, bir çivi çakılmamış yere 500 bin dolar vermişim. Almak nasıl hakkımsa satmak da hakkımdır. Bir arkadaşım aradı, ne yalan söyleyeyim aldığımın 2 katını verdiler, sattım. Ben ayrılalı 2 sene olmuş hala alacağımı alamıyorum kırılmıyorum. Ben bu kulübe yıllarca hizmet ettim ben ayrılırken bana başarı dilendi mi? Ölümden döndüm, belki herkesten sonra bana “geçmiş olsun” mesajı yayınlandı. Ben Fenerbahçe’nin başarısı için arkadaşımla, eşimle kötü oldum. 50 bin Fenerbahçe taraftarı beni ağlayarak uğurladı tamam ama ben o tribünlerden çok küfürler yedim. Ama Aziz Yıldırım Alex’i ayakta alkışlarken bana hiç destek olunmadı. Kırgınlık mı konuşuyoruz şimdi?

-“BEN FENERBAHÇE İÇİN ÇOK İNSANLA KÖTÜ OLDUM”-

Ben 4 defa boşanmanın eşiğinden döndüm. Çok gün tesislerde yattığımı bilirim. Allah razı olsun, onlar çok büyük taraftar. Beni ağlayarak uğurladılar ama yukarda Allah var çok zaman büyük tepkiler gördüm o tribünlerden. Ben “bana yapsınlar gençlere yapmasınlar” dedim hep. Başkanımız Alex’i ayakta alkışladı tamam ama bir gün çıkıp da “Fenerbahçe takımının kaptanına bu tepkiler verilmez” dedi mi? Duydu mu kimse? Ben de Fenerbahçe için çok insanla kötü oldum. Oldum da çok mu şey kazandım? Hayır, Fenerbahçe kazandı. Ben gittiğim zamanki Fenerbahçe’yle şimdi ki Fenerbahçe’yi görüyorum. Neye üzülüyorum biliyor musunuz? Alakasız bir ortamda alakasız bir şeyin anlatılmasına üzülüyorum.

-“FENERBAHÇE’DEN DE AYNI HASSASİYETİ BEKLERDİM”-

Köln kulübü beni en iyi şekilde yetiştirmek için bir yıl daha mukavelemi uzattılar. Bana acıdıkları için değil sevdikleri için yaptılar. Federasyona da çok teşekkür ediyorum. Fatih hoca da beni dört dörtlük yetiştirmek istediklerini söylediler. Ben Köln kulübünün ve Federasyondan gördüğüm hassasiyeti zamanında Fenerbahçe’den de görmek isterdim. Ben Fenerbahçe’den ayrılış nedenlerimi açıklarken hep dedim ki “açıkladıklarım ve açıklamadıklarım” var. Ben onurumla, edebimle, adabımla bu kulübe hizmet ettim. Ne demek ev satmışım? Parasını mı vermemişim? Yaptığım yanlış bir şey mi? Zaman zaman Ali Yıldırım’la konuştum alacağım için ama bir sonuç çıkmadı. Hiçbir zaman ne Federasyon’a ne de başka bir yere başvurdum.

-“HAZIRLIK MAÇI GİBİ BİR JÜBİLE YAPMAM”-

Bir kere daha tekrarlıyorum. Fenerbahçe ve Köln taraftarları bana parayla jubile organize etseniz elde edemeyeceğiniz bir coşkuyla veda etti. Allah her Fenerbahçeliye benim gibi uğurlanma nasip etsin. Ben Fenerbahçe’den aldığımın yarısına gittim Köln’e. Kimse bana “git” demedi ama benim gitmek için nedenlerim vardı. 1,5 milyon doları eliyle iten adam villadan kazanacağı 300 bin doları mı kovalar? Köln başkanının Alman-Türk dostluğunun pekiştirilmesi için yapmak istedi böyle bir jübile. Aziz Yıldırım dedi ki “Almanya’da bir hazırlık kampı olacak. Vaktimiz uyarsa oynarız.” Ama ben hazırlık maçı gibi organize edilmiş bir maçla jübile yapmam. Fenerbahçe’ye hizmet ettiğim günler benim aileme, çocuklarıma bırakacağım en büyük onurdur. Bu sözlerden sonra ben zaten jübile falan yapmam. Size şerefim üzerine yemin ediyorum ki jübilemden kazanılacak parayı da bir hayır vakfına kuruşu kuruşuna bağışlayacağım. Bunu da kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

-“300 BİN DOLARI MI DÜŞÜNECEĞİM?”-

İnanır mısınız Köln başkanı önüme su getirip koyan bir insan. Böyle bir başkanla çalışmaktan mutluluk duyuyorum. Ben bunu söylemekten utanıyorum. Böyle mütevazi bir insan. Ben her kulüpte çalışırım, profesyonelim. Ben Fenerbahçeliyim. Ölene kadar da Fenerbahçeli olarak kalacağım. Mondragon orada, Hakan Şükür orada, Bülent ağabey orada… Sorun bakalım Galatasaray beni istemiş mi? Gitme gibi bir niyetim olsa giderdim. Ben 3 yıl için 2 milyon doları elinin tersiyle iten insanım villadan kazanacağım 300 bin doları mı düşüneceğim?

-“BAŞARISIZLIĞIN SEBEPLERİNİ BAŞARISIZ OLANLAR BULSUN”-

Kongreden önceki konuşmalara kadar bana ne sorsanız söylerdim. Bundan sonra başarısızlığın nedenini başarısız olanlar bulsun. Bundan sonra Fenerbahçe’nin başarısına sevinirim, başarısızlığına üzülürüm. Ondan başka futbolla ilgili bir yorum yapmam. Benim şu an Türkiye’ye dönme gibi bir niyetim yok. Benim de gazetelerden okuduğum Daum isteniyor buradan. Hocam gelir mi gelmez mi bilemem. Köln kulübüyle hedefleri olduğunu biliyorum ama onun bileceği iş o. Bana “gel beraber gidiyoruz” dese de gelmem. Benim en az 1 seneye daha ihtiyacım var. Ben dört dörtlük hazır olmadan başlamak istemiyorum bir yere.

-“TAKIMIN BAŞINA EVLAT OLARAK GELMEYECEKSİN”-

Ben Bülent Korkmaz’ı çok severim. Futbol öyle bir şey ki… Bordeaux maçından sonraki gazeteleri alın bir kenara koyun, bir de bugünkülere bakın. O gün Bülent Korkmaz imparatordu, bugün neler diyorlar? Bugün İngiltere’de bir antrenör 80–90 maça çıkmadan gönderilmiyor. Bizim mantalitemizde yanlışlık var. Bir de bir kulübün başına geçerken Ümit olarak Bülent olarak gelemeyeceksin. Hoca olarak geleceksin. Evlat olarak göreve gelirsen işin zor. En ufak bir başarısızlıkta yöneticiler hamlede bulunuyor. Yöneticilerin yüzde 90’ı futboldan anlamıyor. Problem yöneticilerin profesyonelleri göreve getirmemeleri. Ben 2 senedir Almanya’dayım diğer kulüplerin başkanlarının 1–2 takım hariç adını bilmiyorum. Bir kendi başkanımı bir de Federasyon başkanını tanıyorum orada. Ama söyleyin bana 18 takım varsa 16 tanesinin sportif direktörünü size sayayım.

-“FUTBOLCU OLARAK TÜRKİYE’DEN GİT DE NEREYE GİDERSEN GİT”-

Almanya’ya daha erken gelmediğim için pişmanım. Ben Daum gibi Fatih Hoca gibi hocalarla daha erken çalışsaydım çok daha farklı yerlerde olabilirdim. Türkiye’de durmamaları lazım insanların. Yüzleri eskiyor insanların. Ben sakatlanmasaydım 37-38’e kadar oynardım. Yürümeye mecaliniz kalmadığı ana kadar sizden faydalanmak istiyorlar. Almanya değil Dubai’ye de git… Türkiye’den git de nereye gidersen git futbolcu olarak. Türkiye’de oynayan oyuncular büyük paralar kazanıyorlar. Gitmeme nedenleri de o söyleyeyim. Almanya’da falan o paraları kazanmaları mümkün değil.

-“KOLN, BATUHAN’LA İLGİLENİYOR”-

Batuhan’la ilgileniyor Köln kulübü. Ufak tefek soru işaretleri var. Özel hayatı ile ilgili soru işaretleri olduğunu duyuyoruz ama genç bir arkadaşımız. Düzelmeyecek şeyler değil bunlar. Belli bir yola girerse eğer gelir bize. Almanya Ligi’nde Batuhan gibi santrfor yok. Bir insan kendisi isteyecek önce. Batuhan kendisi isteyecek. Batuhan 17 yaşında çocuk daha. Bu tür insanlara şefkatle yaklaşmak lazım. Ben antrenörüm ama kulübüm Batuhan’ı almak isterse ben elimden gelen her şeyi yaparım. Onu kulübüme kazandırmanın mutluluğunu yaşarım. Bakın net söylüyorum: Almanya’da Batuhan gibi santrfor yok. Batuhan dışında Türkiye’den ilgilendiğimiz futbolcu yok. Bu konudaki kararı önce kulübümüz sonra da Batuhan verecek. Gelirse ben kendisine sonuna kadar yardımcı olurum.

-“DAUM BANA BABALIK YAPTI”-

Daum’la ben 6 yıldır çalışıyorum. Bana hocalıktan çok babalık yaptı. Fatih Terim’le 6 kamp süresince çalıştım. Fatih Terim taktik açıdan, oyun okuma açısından, iletişim açısından Fatih Hoca’dan öğrendiğim şeyleri 10 senede öğrenememişimdir ben. Diğerlerine haksızlık gibi olmasın ama böyle gerçekten. Bugün Daum dediğiniz zaman, Mustafa Denizli dediğiniz zaman, Fatih Terim dediğiniz zaman bir düşüneceksiniz… Hepsi çok farklı şeyler katıyor. Kulübüm beni İspanya ve Hollanda’ya gönderecek bazen staj amaçlı. Fatih Terim’e de söyledim böyle bir şeyler var diye. O da bana “benim yanımda yaparsın stajını” dedi. Çok mutlu oldum. Fatih Terim kariyerinde hoca bulmak zor, bunu kabul etmek lazım. Muhtemelen önümüzdeki kamplardan birinde 15 gün hocamın yanında staj yapacağım. Onu gözlemlemenin bana katacağı çok şeyler vardır. Çok hocalardan çok şeyler aldım… Ersun Yanal olsun, Zico olsun, Yılmaz Vural olsun… Hepsinden iyi bir şeyler kapıyorsunuz.

-“AMACIM ALMANYA’DA DEVAM ETMEK”-

Benim amacım Almanya’da bir takıma devam etmek. Ben iddialı konuşuyorum: Fenerbahçe’yi, Galatasaray’ı, Beşiktaş’ı bir yerlere getirmek çok kolay. Yanlış anlaşılmasın ben oradakileri küçümsemek için söylemiyorum. Ama gerçekten oralardaki ortamlar çok büyük Almanya’dakilere göre. Parasal olarak olsun, basın olarak olsun, taraftar olarak olsun…

-“ALİ ŞEN BANA ÇOK DESTEK OLDU”-

Ben her antrenmana 2–3 saat önce giderim en az. Sağ olsun hocam haftada 1-2 gün takımı bana veriyor pratik yapmam için. Ben umuyorum ki iyi yerlere geleceğim. Bu hastalığım döneminde çok insanı daha yakından tanıma imkanına sahip oldum. İyi anlamda olsun kötü anlamda olsun. Ali Şen beni defalarca aramıştır, defalarca doktor göndermek istemiştir yanıma. Bu alacak mevzularına Ali Şen bile bana telkinlerde bulunmuştur. Gerçi benim de bir şikayet etme niyetim yoktu ama… Fatih hocadan tutun, bakanlarımızdan, başbakanımızdan tutun birçok insan benimle yakından ilgilendi.

*************************
Bravo Kaptan gerçekleri ne güzel söylemişsin.
Aziz Yıldırım yalakaları hemen başlamışlar linç'e.
Ayıp.
Hangi söylediği yanlış ?

Ben Fenerbahçe’nin başarısı için arkadaşımla, eşimle kötü oldum. 50 bin Fenerbahçe taraftarı beni ağlayarak uğurladı tamam ama ben o tribünlerden çok küfürler yedim. Ama Aziz Yıldırım Alex’i ayakta alkışlarken bana hiç destek olunmadı. Kırgınlık mı konuşuyoruz şimdi?

Köln kulübü beni en iyi şekilde yetiştirmek için bir yıl daha mukavelemi uzattılar. Bana acıdıkları için değil sevdikleri için yaptılar. Federasyona da çok teşekkür ediyorum. Fatih hoca da beni dört dörtlük yetiştirmek istediklerini söylediler. Ben Köln kulübünün ve Federasyondan gördüğüm hassasiyeti zamanında Fenerbahçe’den de görmek isterdim.

Köln başkanının Alman-Türk dostluğunun pekiştirilmesi için yapmak istedi böyle bir jübile. Aziz Yıldırım dedi ki “Almanya’da bir hazırlık kampı olacak. Vaktimiz uyarsa oynarız.” Ama ben hazırlık maçı gibi organize edilmiş bir maçla jübile yapmam. Fenerbahçe’ye hizmet ettiğim günler benim aileme, çocuklarıma bırakacağım en büyük onurdur. Bu sözlerden sonra ben zaten jübile falan yapmam.

“Arkadaşlarımın parasını verin, benimkini sezon sonu verirsiniz” dedim. Fenerbahçe’den 150 bin TL’nin üzerinde alacağım var. Ben buna kırılmıyorum da benim hakkım olan bir malı satmama mı insanlar kırılıyor? Size 6 sene hizmet etmiş 5 sene kaptanlık yapmış bir oyuncuyum ben.

Bana kimse bir şey hediye etmedi. Ben bir çivi çakılmamış yere 500 bin dolar verdim. Bana hibe edilmedi ki ben onu satayım. Kimden alırsam alayım bunu satarken birine sormak zorunda mıyım ben?

Ben ayrılalı 2 sene olmuş hala alacağımı alamıyorum kırılmıyorum. Ben bu kulübe yıllarca hizmet ettim ben ayrılırken bana başarı dilendi mi? Ölümden döndüm, belki herkesten sonra bana “geçmiş olsun” mesajı yayınlandı.

Ben 4 defa boşanmanın eşiğinden döndüm. Çok gün tesislerde yattığımı bilirim. Allah razı olsun, onlar çok büyük taraftar. Beni ağlayarak uğurladılar ama yukarda Allah var çok zaman büyük tepkiler gördüm o tribünlerden. Ben “bana yapsınlar gençlere yapmasınlar” dedim hep. Başkanımız Alex’i ayakta alkışladı tamam ama bir gün çıkıp da “Fenerbahçe takımının kaptanına bu tepkiler verilmez” dedi mi? Duydu mu kimse?

Neye üzülüyorum biliyor musunuz? Alakasız bir ortamda alakasız bir şeyin anlatılmasına üzülüyorum.

Hangi biri yanlış bunların ?
Aziz Yıldırım'ın insan ilişkilerinin sıfır olduğunu bilmiyor muyuz ?
Gereksiz yere,alakasız bir konuda adamı güya aşağılamak istedi.
Ne oldu ?
Al işte cevabını misliyle aldı.
Utanmalı Aziz Yıldırım bu sözlerden.
Adamlar onu yetiştiriyorlar.
Aziz Yıldırım 12 yılda hangi eski futbolcusunu yetiştirmiş,ilerisi için yatırım yapmış ?
Hiç kimseyi beğenmez çünkü.
Rıdvan Dilmen ve Oğuz Çetin'in arkasında sağlam durabildi mi ?
Önder Özen için bile geçenlerde çok büyütüyorlar onu diye şaşırtıcı bir söz söyledi.
Pek hazetmezdim Ümit Özat'tan ama şimdi gözümde büyüdü.
Futbolcu olarak yeri zaten dolmadı,adam olarak ta dolmadı.
Helal Olsun Büyük Kaptan.
Her ayrılan tu kaka ,her ayrılan hain ilan ediliyor.
Hepsi mi suçlu bunların ?

28 Mayıs 2009 Perşembe

Finale 1 Adım Kaldı : Telekom - Fenerbahçe Ülker : 79-85:




Fenerbahçe Ülker Finale Göz Kırptı (79-85)
28.05.2009 21:00

Beko Basketbol Ligi’nde play-off yarı finali ikinci maçında Fenerbahçe Ülker deplasmanda karşılaştığı Türk Telekom’u 79-85 mağlup ederek seride 2-0 öne geçti.


Beko Basketbol Ligi’nde play-off yarı finali ikinci maçında Fenerbahçe Ülker deplasmanda karşılaştığı Türk Telekom’u 79-85 mağlup etti.

Bu sonuçla Fenerbahçe Ülker seride 2-0 öne geçti. Fenerbahçe Ülker ile Türk Telekom arasında oynanacak play-off yarı final üçüncü maçı 31 Mayıs Pazar günü Abdi İpekçi Spor Salonu’nda yapılacak.

Maçın ilk sayılarını Fenerbahçe Ülker Devin Smith ile buldu. Kris Lang ile üst üste 4 sayı bulan Türk Telekom 3.dakikaya 4-2 önde giren taraf oldu. Marques Green’in üçlüğü ile öne geçen Fenerbahçe Ülker skoru 4-5’e getirdi. Khalid El-Amin ve Kris Lang ile tekrar üstünlüğü ele geçiren Ankara temsilcisi, Serkan Erdoğan’ın serbest atış çizgisinden bulduğu sayılarla skoru 11-7’ye getirdi. Willie Solomon’un üçlüğü ile farkı kapatan Sarı Lacivertliler, Semih Erden ile boyalı alanda sayılar buldu. Bekir Yarangüme’nin sayılarına Mirsad Türkcan ile karşılık veren Fenerbahçe Ülker 15-15 eşitliği yakaladı. Emir Preldzic’in üçlüğü ile öne geçen Fenerbahçe Ülker, Mirsad Türkcan ve Semih Erden ile skor üretmeye devam etti. Rasim Başak’ın da skora katkısıyla farkı açan konuk ekip skoru 20-28’e getirdi. Serkan Erdoğan’ın serbest atış çizgisinden bulduğu sayıya, Willie Solomon ile karşılık veren Fenerbahçe Ülker ilk periyodu da 21-31 önde tamamladı.

İkinci periyoda Erwin Dudley’in basketi ile başlayan Türk Telekom, Kris Lang ile de boyalı alanda sayılar buldu. Ancak Oğuz Savaş ile rakibine karşılık veren Fenerbahçe Ülker, Mirsad Türkcan’ın üçlüğü ile farkı 13 sayıya kadar çıkardı (25-38). Erwin Dudley ve Khalid El-Amin ile sayılar bularak farkı eritmeye çalışan Türk Telekom, savunmada konuk ekibi durduramadı. Willie Solomon ve Emir Preldzic ile sayılar bulan Fenerbahçe Ülker farkı korurken 18. dakikaya 31-46’lık skorla girdi. Oscar Torres ve Tutku Açık ikilisi ile üst üste 5 sayı bulan Türk Telekom farkı 10 sayıya indirdi. Ancak Oğuz Savaş ile son dakikada basket bulan Fenerbahçe Ülker soyunma odasına 36-47’lik skorla girdi.

İkinci yarıya Ömer Aşık’ın sayıları ile başlayan konuk ekip skoru da 36-50’ye getirdi. Kenan Bajramovic ile serbest atış çizgisinden sayılar bulan Türk Telekom, Serkan Erdoğan ile de üçlük buldu (41-50). Fenerbahçe Ülker Ömer Aşık ile bir kez daha basket buldu. Ancak oyundan kopmayan ev sahibi ekip, Serkan Erdoğan ile üst üste 5 sayı buldu. Kenan Bajramovic’in de skora katkısıyla 7-0’lık seri yakalayan Türk Telekom farkı da 4 sayıya indirdi (48-52). Willie Solomon ile üçlük bulan Fenerbahçe Ülker mücadelenin 26. dakikasına 48-55’lik skorla girdi. Kenan Bajramovic ile turnikeden sayılar bulan Ankara temsilcisi, Khalid El-Amin ve Kris Lang’in de katkısıyla farkı tekrar kapattı. 28. dakikaya Fenerbahçe Ülker 56-57’lik skorla önde girdi. İyi savunma yapan Ankara temsilcisi Tutku Açık ile serbest atış çizgisinden sayılar bularak uzun aradan sonra öne geçti (58-57). Son dakika içinde Oğuz Savaş ve Marques Green ile sayılar bulan Fenerbahçe Ülker son 10 dakikaya 60-61 önde girdi.

Final periyoduna Ömer Aşık’ın sayıları ile başlayan Fenerbahçe Ülker, skoru 60-64’e getirdi. Boyalı alanda Erwin Dudley ile sayılar bulan Türk Telekom tekrar oyuna ortak olurken, 64-64 eşitliği yakaladı. Oğuz Savaş ile kullandığı üçlükte isabet bulan Fenerbahçe Ülker, Devin Smith ile de basket buldu. Mücadelenin 34.dakikasına konuk ekip 69-71 önde girdi. Kenan Bajramovic ile serbest atış çizgisinde 2’de 1 isabet bulan Türk Telekom, Emir Preldzic’in turnikesine engel olamayınca normal sürenin son 4.53 dakikasına konuk ekip 70-73’lük skorla önde girdi. Serkan Erdoğan ile serbest atış çizgisinde sayılar bularak farkı 1’e indiren Türk Telekom skoru 72-73’e getirdi. Ancak Emir Preldzic ile basket bulan Fenerbahçe Ülker, 37.dakikaya 72-75’lik skorla girdi. Serkan Erdoğan ile üçlük bulan Türk Telekom skoru 75-75 eşitliğe taşıdı. Ancak Mirsad Türkcan ile üst üste 2 üçlük bularak 6-0’lık seri bulan Sarı Lacivertliler, son 1.35 dakikaya 75-81’lik skorla girdi. Ankara temsilcisi Bekir Yarangüme ile farkı 4’e indirdi. Ancak Devin Smith ve Willie Solomon ile serbest atış çizgisinde sayılar bulan Fenerbahçe Ülker farkı koruyarak normal sürenin son 32 saniyesine 7 sayılık avantaj ile girdi (77-84). Kalan sürede farkın kapanmasına izin vermeyen Fenerbahçe Ülker sahadan 79-85 galip ayrıldı.

SALON: Ankara Atatürk Spor Salonu

HAKEMLER: Erşan Kartal, Zafer Yılmaz, Mehmet Serdar Ünal

TÜRK TELEKOM (79): Serkan Erdoğan 20 (3 ribaund- 1 asist), Bekir Yarangüme 5 (4 ribaund), Tutku Açık 11 (1 ribaund- 4 asist), Oscar Torres 4 (2 ribaund), Kenan Bajramovic 7 (2 ribaund- 2 asist), Khalid El-Amin 7 (1 ribaund- 3 asist), Erwin Dudley 12 (8 ribaund- 1 asist), Kris Lang 13 (6 ribaund- 1 asist), Barış Özcan, Asım Pars.

FENERBAHÇE ÜLKER (85): Marques Green 5 (1 ribaund- 2 asist), Willie Sololon 17 (3 ribaund- 5 asist), Mirsad Türkcan 17 (5 ribaund), Rasim Başak 3 (2 ribaund- 1 asist), Semih Erden 4 (5 ribaund), Damir Mrsic (2 ribaund- 3 asist), Oğuz Savaş 10 (2 ribaund), Ömer Aşık 10 (9 ribaund- 1 asist), Devin Smith 10 (6 ribaund- 1 asist), Emir Preldzic 9 (1 ribaund- 1 asist).

1.PERİYOT: 21-31
2.PERİYOT: 15-16
3.PERİYOT: 24-14
4.PERİYOT: 19-24



60555102.jpg










BEKLE BİZİ EFES GELİYORUZ !!!!!!!!!!!

Tebrikler takıma.
Beklediğimizden kolay bitecek gibi görünüyor seri.
Pazar günü de inşaallah bitiririz.Zira Efes çabuk ve yıpranmadan bitirecek.
Maça iyi başladık,rahat götürdük devreyi de 9 sayı önde bitirdik.
3.Çeyrek gene bir Tanjeviç ve FB Klasiği oldu.Artık ''3.Çeyrek Sendromu''
yazmaktan bıktık ama ne yazık ki böyle gidiyor.
Sıkıldım ben bu 3.çeyrek sendromundan.Artık bu kader olmamalı.
Buna çözüm bulunmalı. Her zaman kazanamayabiliriz.
Eli sıcak,formda oyuncularınla başla ve vur geç ,fark 20 olsun sen o rotasyonunu,
süre paylaştırmanı o zaman rahat rahat yap.Mola almama olayı aynı dert.
Uyuyan rakibi uyandırıyoruz ille de.Mirsad ile neden başlamaz anlaşılmaz.
Allahtan Kral bugün günündeydi ve herhangi bir kazaya izin vermedi Mirsad ile
birlikte.17 sayı,3 ribaunt,5 asist.Mirsad 17 sayı,5 ribaunt.
Helal Kral.İyi ki varsın ''Deli Çocuk Mirsad'' Bravo.
Oğuz,Ömer Aşık ve Smith'in katkıları da gayet iyi.Aferin.
Semih'te durgunluk var bu seride.Kaptan'ın da bu kez sayısız çıkması ilginçti.
Emir'in 9 sayısını da ekleyecek olursak gene 5 oyuncumuz da çift haneye ulaştı, 9 oyuncumuz ile de sayı bulduk.
Green bu kez ilk maçtaki gibi etkili değildi ama her maç aynı performans olmayabilir.
Telekom da ise El Amin'e endeksli oyunun sonuç getirmeyeceğini anlamış olsalar gerek
ki sezon içi konumlarına döndüler ve Serkan'ın normal performansı ve bizim de yardımımız
ile kopacak maça ortak oldular.
Lang ve Dudley bu kez içeriden etkili oldular.Bayramoviç yalnız koktuğumuzun
aksine tutuk kaldı bu seride.
İlk maçtaki gibi ribauntlarda üstündük.27-36
11 top kaybı yaptık.Onlar 6.Bunun yanı sıra serbest atışlarda da 22/14 % 64 ile
düşük yüzde de kaldık.
Üçlüklerde iyiydik.25/11 % 44.Mirsad 6/4,Kral 5/3.
Maçın kırılma anı Mirsad'ın farkı 6 sayıya çıkardığı ikinci üçlüğü ve akabinde
Devin Smith'in Serkan'a yaptığı blok idi.
Tabii 3.Çeyrekte Mola almamakta inat eden Tanjeviç için ne demek lazım bilemiyorum.
Erşan Kartal'ın yönettiği bir maçın normal geçmesi düşünülemezdi,öyle de oldu.
Maçın tekrarı 22.30 ve 01.00'da FB TV'de.

PFDK'dan 8JK'ya Komik Seyircisiz Oynama Cezası

PFDK defalarca burada dile getirdiğimiz maçlarda sürekli cezaları iç etti,komik
para cezaları ile geçiştirdi.
Şimdi iş bittikten sonra gs maçında artık küfürleri duymuşlar (!) ve
4 maç küfür olayından 1 Maç Seyircisiz oynama cezası verdi.

Gelecek sezonun ilk maçında uygulanabilecek tabii.
Önemi yok bu tip cezaların ama vurgulamak istediğim 8jk'nın kollanmasıydı.
Geçen sezon da ezik kardeşler birlikte küfürden dolayı 3 puan silinme durumuna
gelince Ulusoy Federasyonu sezon içerisinde acil yönetmelik değiştirerek
bunu ağır para cezalarına çevirmişti.
Hoş o ağır para cezalarının nasıl uygulandığını gördük.10 milyar cezalar verdiler.

Alemi kör,sağır sanıyorlar.
Ama bunları işte biz mi takip edeceğiz.Takip edecek ve tepki koyacak olan
FB Yönetim Kurulu.Sessiz kalırlarsa işte böyle millet işini görür.

Hıncal'ın Peşkeştepe Çağrısına hemen Tayyip Erdoğan'ın Bakanı Ses Verdi !!!!!!!

Eren Talu bıktırdı!

İhaleyi üstlenen Eren Talu´nun bir türlü ortadaki krizi giderememesi ve gerekli krediyi bulamaması Galatasaray camiasında büyük tepki çekmeye başladı.

Akıbeti yılan hikayesine dönen Aslantepe’deki Türk Telekom Arena Stadı’nda bir süredir çalışma yapılmıyordu. İhaleyi üstlenen Eren Talu’nun bir türlü ortadaki krizi giderememesi ve gerekli krediyi bulamaması Galatasaray camiasında büyük tepki çekmeye başladı. İhalenin devlet tarafından açılmış olması sebebiyle, Sarı-Kırmızılı kulübün herhangi bir yaptırımda bulunması söz konusu değil. Ancak artık inşaatla ilgili tüm yetkinin Talu’dan alınıp, işi zamanında bitirebilecek birine verilmesi, camianın önde gelenleri tarafından yüksek sesle dile getiriliyor. Talu ve ekibi TOKİ’nin ihtarına 1 ay içinde cevap veremezse, ihale iptal edilecek.

***********

Bakan´dan G.Saray´ı rahatlatan açıklama

Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak‚ (Galatasaray´ın Seyrantepe projesiyle ilgili) Galatasaray Kulübü‚ TOKİ ve sayın Başbakanımız bir formül bulmaya çalışıyor. Başlamış proje mutlaka biter dedi.


Bakan Özak‚ bir gazetecinin‚ TOKİ´nin‚ Galatasaray´ın Seyrantepe projesiyle ilgili yüklenici firmaya ihtarname çektiğini hatırlatması ve gelinen süreci değerlendirmesini istemesi üzerine‚ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın sporcu ve futbolcu geçmişi olmasının da etkisiyle statların Avrupa standartlarına getirilmesini amaçladıklarını söyledi.

Bu konuyla ilgili ilk çalışmayı Kayseri´de yaptıklarını dile getiren Özak‚ ikinci örneklerinin Trabzon‚ Bursa‚ Konya‚ Antalya´da olabileceğini‚ Antalya´daki projenin plan iptali nedeniyle duraksadığını‚ hatta Antalya´da yapılması planlanan Basketbol Dünya Şampiyonası´nı bu duraksama nedeniyle 15 Temmuz´a kadar askıya aldıklarını kaydetti.

"BAŞLAMIŞ PROJE BİTER"

Biz‚ daha modern statlarda‚ daha çağdaş şartlarda vatandaşlarımızın müsabaka izlemesini ve müsabaka yapılmasını istiyoruz diyen Özak‚ şu bilgileri verdi:
Ali Sami Yen Stadı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün‚ bu stadı vererek‚ yeni bir modelle TOKİ´nin de önderliğinde stat yapılması istendi. Hem Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü‚ hem de TOKİ kazanacaktı‚ Galatasaray da bu stadı kullanacaktı. Orada bir garantörlük ve kefalet sorunu var. Böyle bir sorun çıkınca TOKİ´nin kuruluş yasası gereği bu sorunun çözümü gerekti. TOKİ´nin ihtarname çekip çekmediğini bilmiyorum ama bu sorunu hep beraber çözmeye çalışıyoruz. Galatasaray Kulübü‚ TOKİ ve sayın Başbakanımız bir formül bulmaya çalışıyor. Başlamış proje mutlaka biter.

*******************
Bulun bakalım formül siz.
Allaha havale ediyorum sizi.Asıl formülü o bulacak.



FUTBOL KAZANDI V.2 BARCA'MIZ AVRUPA ŞAMPİYONU !!!!!!!!!


.::DEV FİNAL::.

Barcelona:

Valdes, Puyol, Toure, Pique, Sylvinho, Busquets, Iniesta, Xavi, Messi, Eto'o, Henry
Yedekler: Pinto, Caceres, Gudjohnsen, Krkic, Keita, Rodriguez, Muniesa
Teknik Direktör: Pep Guardiola

Manchester United: Van der Sar, O'Shea, Vidic, Ferdinand, Evra, Carrick, Anderson, Giggs, Park, Ronaldo, Rooney
Yedekler: Kuszczak, Berbatov, Nani, Scholes, Rafael, Evans, Tevez
Teknik Direktör: Sir Alex Ferguson

Hakem: Massimo Busacca (İsviçre)
Yardımcı Hakemler: Matthias Arnet (İsviçre) - Francesco Buragina (İsviçre)
Dördüncü Hakem: Claudio Circhetta (İsviçre)
UEFA Delegesi: Jim Stjerne Hansen (Danimarka)
UEFA Hakem Gözlemcisi: Marc Batta (Fransa)

HAKEMLER: Massimo Busacca, Matthias Arnet, Frencesco Buragina (İsviçre)
BARCELONA: Valdes (7) - Puyol (7), Yaya Toure (7), Pique (7), Silvinho (6) - Busquets (6), Xavi (9), Iniesta (7) (Pedro Dk.90+3) - Messi (8), Eto’o (7), Thierry Henry (6) (Teita Dk.72 (5)
MANCHESTER UNITED: Van der Sar (5) - O’Shea (5), Ferdinand (5), Vidic (6), Evra (5) - Park Ji-sung (4) (Berbatov Dk.66 (4), Carrick (5), Anderson (4) (Tevez Dk.46 (4), Giggs (5) (Scholes Dk.75) - Cristiano Ronaldo (6), Rooney (5)
SARI KARTLAR: Pique (Barcelona), Cristiano Ronaldo, Scholes, Vidic (Manchester United)
GOLLER: Eto’o (Dk.10), Messi (Dk.70)

İŞTE 1.GOL .DK.10 ETO'O !!!!!!!!!!!!!!

10' Xavi-Iniesta ikilisi ilk kez top yapma şansı bulabildi. Iniesta'nın pasıyla sağ çaprazdan ceza alanına giren Eto'o ayağının dışınya vurdu, Barcelona dev finalde skor avantajını yakaladı.


İŞTE O MÜKEMMEL KAFA PLASE VE GOLLLLLLLLLLLLL 2-0 !!!!!!!!!!!

70' Barcelona'yı rahatlatan gol Messi'nin kafasından geldi; Arjantinli süper yıldız, Xavi'nin ortasında Şampiyonlar Ligi'nde bu sezon 9. golünü attı.








İŞTE O İKİLİ !!!!!!!!!!!



MAÇIN ADAMLARINDAN BİRİ PİQUET'NİN HAKLI SEVİNCİ



HELAL KAPTAN !!!!!!!!!!!




AĞLA EZİK RONALDO AĞLA !!!!!!!!!!!!!!
Hazımsızlıktan centilemenlik dışı hareketten sarı kart gördü.




MUHTEŞEM PEP !!!!!!!!!
İLK YILINDA ŞİMDİDEN 3 KUPA.
HELAL OLSUN !!!!!!!!

“Böyle bir futbolcu topluluğu ile çalıştığım için çok şanslıyım. Bütün başarı onlara aittir. Tarihteki en iyi takım değiliz fakat 3 kupa birden kazanarak tarihimizdeki en iyi sezonumuzu geçiriyoruz ve bu zaferden dolayı çok mutluyum.”


Ronaldo-Messi karşılaştırması için en güzel lafı da dün gece maçı yorumlayan Rıdvan söyledi;

“Benim için Messi ve diğerleri vardır; Ronaldo, ondan sonra gelen 7-8 futbolcudan biridir…”

g0528

Dünkü final öncesi bile Cristiano Ronaldo’yu ön plana çıkaran ağır Real Madridli Marca bile kabullenmiş durumu. Bu sezon gelen 3. kupadan sonra “Barcelona sanat eseridir” diye başlık atmışlar.

(footballlove)

Dev maçın ardından kim ne dedi?

GUARDIOLA: "GALİBİYETİN ANAHTARI CESARETLİLİK"

Risk almamaktan daha tehlikeli birşey yoktur. Maç içinde asla korkak oynamadık ve başka yolda yoktu. Sezon içinde çok çalıştık ve biliyorumki bir çok insan mutlu oldu ve onlara borcumuzu ödemiş olduk. Messi'yi orta sahaya çektim çünkü orta sahada daha üstün olmak istedik. Top ayağımızda olmadığı zaman çok kötü bir takım oluyoruz. Tarihteki en iyi takım değiliz fakat 3 kupa birden kazanarak tarihimizdeki en iyi sezonumuzu geçiriyoruz ve bu zaferden dolayı çok mutluyum.

Guardiola İtalyan televizyonuna verdiği demeçte, "Bu kupayı İtalyan futboluna özellikle Paolo Maldini'ye ithaf ediyorum. Maldini hiç endişelenmesin, çünkü tüm Avrupa'nın değer verdiği birisi" diyerek, radikal Milan taraftarları yüzünden jübilesi ertelenen Maldini'ye destek çıktı.

Futbolcu olarak 1992'de teknik direktör olarak da bu yıl Şampiyonlar Ligi'ni kazanan ve bu unvana sahip dünyada 6. futbol adamı olan Guardiola, "Daha fazlası herhalde yapılamaz. Çok mutluyuz ve bu kupayı herkesle kutlamak istiyoruz. Futbolcu ve teknik direktör olarak kazandığım kupaları kıyaslamak çok zor, çünkü futbolcu olarak kazandığımda çok önemliydi, ilkti" değerlendirmesini yaptı.

SAMUEL ETO'O: "BABAMIN KANI"

"Çok mutluyum. Attığım gol çok önemli zamanda geldi. Yukarıda tanrı ve hak var. Bu takım bu şampiyonluğu haketti."

Attığı ilk golden sonra koluna vuran oyuncu neden böyle bir seviç yaptığını şu şekilde açıkladı, "Bu sevincimin anlamı "el sangre de mi padre(Babamın kanı)", bu kupayı babama adıyorum. Bu akşam çok mutluyum takımım kazandı ve bende buna yardımcı oldum bu gerçekten harika."

RONALDO: "TAKTİĞİMİZ İYİ DEĞİLDİ"

"Barcelona bizden daha iyi oynadı. Sadece 10 dakika oynadık ve daha sonra kendimizi bulamadık. Bugün iyi değildik ve taktiğimiz iyi değildi bu yüzden de herşey yanlış gitti."

Portekizli futbolcu, Barcelona'nın Arjantinli yıldızı Lionel Messi ile sürekli karşılaştırılması hakkındaki bir soruya ise, "Bu beni rahatsız etmiyor. Ben futbolcuyum bunlar alıştığım durumlar." yanıtını verdi.

FERGUSON: "İYİ OLAN TAKIM KAZANDI"

"İlk gol bizim için öldürücü oldu. Maça iyi başlayan taraf bizdik. Golü yedikten sonra maçı çevirebilme şansımız vardı fakat 2. gol işimizi zora soktu. Barcelona defansının arkasına adam sarkabileceğimizi düşünmüştük fakat Barcelona oldukça iyi savunma yaptı ve bu bizim için hayal kırıklığı oldu."

"İki kötü gol yiyerek kaybettik ama çok iyi bir takıma karşı oynadık. Barcelona'da Xavi ve Iniesta ikilisi topları çok iyi sakladılar. Bu da bizim işimizi oldukça zorlaştırdı."

TOURE: "GURUR DUYUYORUM"

"Bence bu akşam bu kupayı kazanmak zorundayık ve kazandık. Manchester United daha iyi başladı fakat ilk bulduğumuz golle baskıyı üzerimizden attık. Şuan bir sezon içerisindeki 3. kupamızı kazanmış olduk ve diğer İspanyol takımlarının daha önce bunu yaptığını sanmıyorum."

"Bugün defansın ortasından oynadım ve Manchester United forvetini engellemeye çalıştım."

INIESTA: "BÜTÜN TAKIM İYİ OYNADI"

"Kupayı kazandığımız için çok mutluyum. Eğer insanlar benim sahadaki en iyi oyuncu olduğumu söylüyorlarsa bundan çok onur duyarım ama bütün takım iyi oynadı. Bu kupayı aileme armağan ediyorum"

HENRY: "BU KUPA BİR ÖDÜLDÜR"

"Geçen yıl hayal kırıklığı yarattım fakat bu yıl herşey değişti ve bundan çok memnunum. Bu kupa bir ödüldür ve beni bu takımda önemli yapmıştır."


28.05.2009
Kaynak : Sporx.com dış haberler

İspanyol Basınından Manşetler

İspanyol basını Barcelona'nın kazandığı kupaya çok geniş yer ayırdı. Katalan gazetelerinden La Vanguardia, "Tüm zamanların en iyi Barcelonası Avrupa'yı fethediyor", Sport "3 kupa rüyası başarıldı: Barça, Barça, Barça!", El Mundo Deportivo da "Avrupa'nın imparatorları" ifadelerini manşetlerine taşıdı. İspanyol spor gazetesi Marca, "Bu takım bir sanat eseri", AS "!!!Üçledi!!!", El Pais "Dünyanın zirvesinde" ve El Mundo da "Barça Avrupa'yı fethediyor" başlıklarını attı. Yapılan yorumlarda, İspanya tarihinde ilk kez Barcelona takımının lig, kral ve şampiyonlar ligi kupalarını bir sezonda kazanmayı başardığına dikkat çekilerek, tekrar edilmesi zor bir başarı olduğu savunuldu.

Barcelona Kulübü Başkanı Joan Laporta, "Tarih, layık olduğumuz prestiji yeniledi" dedi. Teknik direktör Pep Guardiola'yı "Tüm beklentilerin üzerine çıktı" diye tanımlayan Laporta, "Guardiola ve futbolcular kulüp tarihinin en iyi sezonuna imza attılar. Futbol olarak, sosyal güç ve kulüp kimliği açısından çok anlamlı bir başarı elde edildi" yorumunda bulundu.

Maçı Roma Olimpiyat Stadyumu'nda izleyen ve bir Barcelona taraftarı olan İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero da UEFA Başkanı Michel Platini ile İspanyol futbolunun son dönemde ne kadar başarılı olduğunun herkes tarafından söylendiğini konuştuklarını belirtti. Zapatero, "Barcelona rüya bir takım. Herkes söyledi çok kaliteli, mükemmel futbol oynayan bir takım. Milli Takım ile Avrupa Kupası'nı, şimdi de Barcelona ile Şampiyonlar Ligi'ni kazandık sıra Dünya Kupası'nda. Eminim onu da kazanacağız" şeklinde konuştu.

Öte yandan, Guardiola ise İtalyan televizyonuna verdiği demeçte, "Bu kupayı İtalyan futboluna özellikle Paolo Maldini'ye ithaf ediyorum. Maldini hiç endişelenmesin, çünkü tüm Avrupa'nın değer verdiği birisi" diyerek, radikal Milan taraftarları yüzünden jübilesi ertelenen Maldini'ye destek çıktı. Futbolcu olarak 1992'de teknik direktör olarak da bu yıl Şampiyonlar Ligi'ni kazanan ve bu unvana sahip dünyada 6. futbol adamı olan Guardiola, "Daha fazlası herhalde yapılamaz. Çok mutluyuz ve bu kupayı herkesle kutlamak istiyoruz. Futbolcu ve teknik direktör olarak kazandığım kupaları kıyaslamak çok zor, çünkü futbolcu olarak kazandığımda çok önemliydi, ilkti" değerlendirmesini yaptı.

Şampiyonlar Ligi kupasını bugün saat 18.00 sıralarında Barcelona'ya getirmesi öngörülen Barcelona takımı, otobüs üzerinde şehir turu attıktan sonra Nou Camp Stadı'na giderek burada kutlamalarını sona erdirecek.

28.05.2009
Kaynak : AA

İngiliz Basını ;

"Bir yığın moloza çevirdiler!"

Roma'da oynanan Avrupa Şampiyonlar Ligi final maçında İspanyol takımı Manchester United'a yenilerek kupayı finalde kaybeden İngiliz ekibi Manchester United İngiliz basının tarafından eleştirildi. Genellikle bu tür maçlardan sonra takımlarını ağır ifadelerle eleştirmeleriyle tanınan İngiliz gazetelerinin, bu kez Barça'dan övgüyle bahsetmeleri ve ManU'nun kendisinden daha iyi

bir takıma yenildiğini vurgulamaları dikkat çekti.

Gazeteler içinde en ağır eleştiriyi ise The Independent Gazetesi yaptı.Gazete

final maçıyla ilgili değerlendirmelerinin birisinde, "Siz Roma'nın zalimlerisiniz: Bir Barcelona takımı Premier Lig'in en iyisini bir yığın moloza çevirdi" ifadesini kullandı.

The Mirror Gazetesi ise maçla ilgili verdiği haberde, "Sadece yenilmedik tekme tokat dövüldük. Dövülmüş posa gibi. Anlamsız bir dayak. Bu dayak asla unutulmayacak bir acı ve ıstırap" dedi.

The Sun Gazetesi ise biraz daha alaycı bir ifadeyle, "Manchester United Roma'dan perişan bir şekilde ayrılıyor. Onlar sadece yenilmediler. Barcelona takımı her anlamda üstündü" ifadelerini kullandı.

Bu arada gazeteler, Manchester United Teknik Direktörü Alex Ferguson'un açıklamalarına da geniş yer verirken, karşılaşma öncesi yapılan 'Ronaldo mu, Messi mi?' tartışmalarının galibinin de Messi olduğu yorumlarını yaptılar.

Şampiyon 11'in 7'si Altyapıdan

Futbolda Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde 2008-2009 sezonunun şampiyonu olan Barcelona'nın başarısı, alt yapıdan yetişmiş futbolcularında gizli. İtalya'nın başkenti Roma'daki Olimpiyat Stadı'nda dün akşam oynanan Avrupa Şampiyonlar Ligi final maçında, geçen yılın şampiyonu İngiliz temsilcisi Manchester United'ı 2-0 yenerek, şampiyon olan Barcelona'da, ilk 11'deki isimlerin 7'si, kulübün alt yapısından gelme oyunculardan oluştu.

Yaşları 20 ila 31 arasında değişen bu oyuncular arasında kaleci Victor Valdes, savunma oyuncuları Gerard Pique ve Carles Puyol, orta saha oyuncuları Xavi Hernandez ve Andres Iniesta ile Sergio Busquets İspanyol kökenli iken, 21 yaşındaki Lionel Messi ise Arjantinli olmasına karşın, Barcelona'nın genç kadrosundan yetişen bir diğer futbolcu olma özelliğini taşıyor.

Futbol kariyerine, Arjantin Birinci Futbol Ligi takımlarından Newell's Old Boys'un alt yapısında başlayan Messi, bu maçta Manchester United'ın en önemli kozu, Cristiano Ronaldo ile ''düelloya çıkacak'' haberleriyle medyada sıkça yer aldı. Katalan ekibi, kupayı kaldırmaya, 10. dakikada Samuel Eto'o'nun, 70. dakikada da Messi'nin attığı gollerle hak kazandı. Barcelona'nın yedek oyuncuları arasından 18 yaşındaki Sırp asıllı İspanyol Bojan Krkic ve 21 yaşındaki Pedro Rodriguez de altyapıdan yetişen futbolcular arasında bulunuyor.

İngiltere liginde şampiyonluğunu ilan etse de dünkü maçta 2-0 yenik düşen Manchester United'ta ise ismi ilk 11'de okunan futbolcular arasında, Ryan Giggs ve John O'Shea olmak üzere altyapıdan sadece 2 futbolcu yer aldı. Yedek kulübesinde oturan oyuncular arasında ise Paul Scholes ve Johnny Evans bulundu.


28.05.2009
Kaynak : AA

Maçın adamı Xavi



Roma'da, Barcelona ile Manchester United arasında oynanan ve Barcelona'nın 2-0'lık üstünlüğü ile sona eren final karşılaşmasının ardından maçın adamı da belli oldu. uefa.com ziyaretçileri tarafından yapılan oylama sonucunda Barcelona'nın orta sahadaki yıldız ismi Xavi Hernandez maçın adamı seçildi.

Messi'nin attığı ikinci golde de asisti yapan isim olan Xavi, 90 dakika boyunca çalışkan futboluyla Manchester'ın direncini kıran oyuncuların başında geldi.

27.05.2009
Kaynak : Sporx.com








***************
Bir kere daha futbol kazandı.Çok mutluyum.
Sir Alex Ferguson bile kabul etti ''daha iyi olan takım kazandı'' dedi.
Bu sezon oynadıkları harika modern futbol ile şimdiden 3.kupayı kazandılar.
Süper Kupa'da Shaktar ile oynayacaklar,4.Kupa yolda.
İlk 10 dakika haricinde çok rahat oynadık.Ronaldo'nun Kaleci Valdes'i zorlayan frikiğinden sonra yavaş yavaş pas bağlantılarımızla öbek öbek örmeye başladık sahayı.
Orta Sahalara baktığımızda zaten bizle başa çıkamayacakları belliydi.
Carrick, Park ve Anderson üçlüsü İniesta, Xavi ve Busquets karşısında dağıldılar.
Her hattımızla süper oynadık.Silvinho bile çok iyiydi.
Puyol sağdan fazla bindiremez dedi ama ne mümkün,gol bile atıyordu az kalsın.
Eski Manu'lu Piquet mükemmel oynadı.Her topta muhteşem zamanlama ile müdahaleler
yaptı.Geriden süper paslarla oyun kurdu ve geçen yıl Manu ile kaldırdığı kupayı
bu kez asıl takımı ile kaldırdı.5 m.pounda geri aldı Barca onu ve çok akıllı iş
yaptığını gördük.
Xavi olağanüstü bir pas virtüözü.Haklı olarak Maçın Adamı oldu.
Eto'o u kez etkiliydi.İlk fırsatta taktı.
Vidic ve Ferdinand çaresizleri oynadılar.Henry ve Messi biraz daha etkili olsaydı tarihi fark
olurdu.Messi gene de son noktayı koyan mükemmel bir kafa plase golü attı.
Xavi de öylesine ölçüp biçti ki adeta adrese mektup yazdı.

Alex Ferguson gibi kurt hoca bile öyle çaresiz kaldı ki adeta saçmaladı. Oyuncu değişikliklerinde göçen orta sahadan adam çıkarıp,forvet almak gibi futbol cahili teknik adamların sıkça başvurduğu saçmalığa bile başvurdu.

Topa sahip olamadıktan sonra bol bol forvet adamı alarak gol atılabilir mi ?

Ronaldo eziği öyle rezil durumlara düştü ki top oynayamadı,sinirden ,hazımsızlıktan

rakibine centilmenlik dışı dirsek attı ve çikin yüzünü gösterdi.

Hala maç sonrası ''Onlar bizden iyi olduğu için kazanmadı'' diye ezik ezik sayıklıyordu.

Messi mi büyük,Ronaldo mu belli oldu.

Bazı Notlar ;

aklaşık 67000 taraftarın Roma'ya akın ettiği final maçında, olası taşkınlıkların önlenmesi amacıyla binlerce polis ve jandarma görev alırken, içki satışları da yasaklandı. Olimpiyat Stadı çevresinde ve tarihi şehir merkezindeki kafe ve barlarda, salı günü TSİ 18.00'den itibaren alkollü içki satışı yasaklandı. Yasak, perşembe sabahı TSİ 07.00'de sona erecek.

İtalyan Basını'ndaki haberlerde; karaborsacıların, 2009 Devler Ligi Finali için bilet başına istedikleri paranın, 1000 ila 3000 Avro arasında değiştiği ifade edildi.

Barcelona'nın Arjantinli süper yıldızı Lionel Messi Şampiyonlar Ligi 2008/09 Sezonu'nda rakip fileleri 9 kez havalandırarak gol kralı oldu. Katalan ekibinin orta sahadaki dinamosu Xavi ise verdiği 7 gol pasıyla asist krallığını elde etti.

Maçta 47 Kamera,116 saha içi mikrofonu kullanıldı.

120 Ülke TV ve Radyo İstasyonu Naklen yayınladı.

600 Gazeteci izledi.

310 M.Euro Ekonomi yarattı.

Barcelona 110 m.euro kazandI.Manu 65 m.euro.

Barcelona bu sezon toplam şu ana kadar 158 gol attı.

3 Kupa bir ilk.Pep'te bu alanda bir ilk.

Manu'nun 2007'den beri 25 maçlık namağlupluğu da sona erdi.

2 yıl üst üste kupayı alarak tarihi rekoru kaçırdılar.

Pep ; Son 49 yıldır bu kupayı kazanan ''En Genç Teknik Direktör''

Ayrıca ''Hem Teknik Adam,hem futbolcu'' olarak kazanan 3.isim



Etiketler