5 Kasım 2011 Cumartesi

Sivasspor - Fenerbahçe : 2-0 (Kına Yakabilirsiniz Artık) !!!


* EVET ''BİLUMUM FENERBAHÇE DÜŞMANI EZİK TAYFA'' KINA YAKABİLİRSİNİZ ARTIK 11 AY ,27 MAÇ SONRA FENERBAHÇE YENİLDİ.
* Maalesef çok kötü bir yer ve zamanda kıstırıldık.Alex'in planlı,kasıtlı bir şekilde devre dışı bırakıldığı,biri deplasman derbisi ,biri 86 dakika Alex'siz oynadığımız 10 kişilik maçın ardından 8.günde 3.maç böylesine zorlu iklim (rakım) saha şartları ve özel (!) bir rakibe karşı,Ziegler'in erken sakatlığı ile çıkmasından sonra oyun kurgusunun değiştiği,1 haftadır OÇ tayfanın İddianame geliyor gördük Fenerbahçe düşürülecek tam tamlarının yeniden çaldığı zaman diliminde,fiziksel ve mental olarak yorgunken  Bahattin Duran zavallısının  burnunun ucundaki ofsaytı gözünde ........ olduğu için göremeyip tüy dikince sonuç alınmış oldu.
FENERBAHÇE ANCAK BÖYLE KALLEŞCE,ADİCE,YAVŞAKCA YENİLEBİLİRDİ.
GÖZÜNÜZ AYDIN (!) ŞEREFSİZ TAYFA,ARTIK MURADINIZA ERDİNİZ,KINA YAKABİLİRSİNİZ.
* Evet kötü oynadık.Sivas galibiyeti haketti.Onları tebrik ediyorum.
Yukarıda özel (!) bir rakip dedim Sivasspor için.Evet malum son Şampiyonluk maçı güya şike (!) imiş ya adamlar haklı olarak onurları için çok yüksek ,özel bir motivasyonla oynadılar.
Aslında son Şampiyonluk maçında da aynı şekilde ölümüne oynamışlardı.Alex,Lugano, Niang, Santos gibi oyuncularımız ve Şampiyonluk motivasyonu ile güç bela kazanabilmiştik güya bağladığımız (!) maçı.Ki Sivas geçen hafta İnönü'de 8jk'ya ''hakem kararı'' ile Kuddusi'nin baseninden uydurduğu penaltı ile zorlukla yenilmişti.Yani Sivas istim üstünde iyi takımdı.
* Bir sürü olumsuzluğu saydık,hepsi haklı gerekçeler yenilgiye ne kızdım ne fazla üzüldüm.
Tek üzüldüğüm konu ''OÇ Tayfanın bak bağlayamayınca (!) kaybettiler işte ağız ifrazatıdır''
 Bunu yaptırmamak için en azından ikinci yarı ne yapıp yapıp 1-0'ın altından bir beraberlik ile kalkmak,yenilmemekti ama gerek tükenmişlik gerek teknik yanlış hamleler (Semih'in 2-0'dan sonra alınışı gibi) ile bu olmadı.Ama her şeye rağmen son dakikalardaki şuursuz baskıda 2 Semih,1 Mehmet Topuz ile kaçırdığımız net kafa gollerinden 2'si girse beraberliği kurtarabilecektik.Sağlık olsun deyip,ders çıkarmamız gerekiyor.
* Teknik değerlendirme yapmaya gerek yok.Evet Ziegler sakatlandıktan  sonra Caner'in sol bek'e çekilmesi iki yönlü zarar oldu.Caner'in hem defansif zaafları (2 golde oradan oldu) ortaya çıktı hem de Milli takıma yükselten ofansif etkinliği de kayboldu.
 İkincisi Sezer-Selçuk değişikliği ikinci devreye çıkarken belki mantık olarak doğruydu Baroni'yi öne atmak fikri ama tutmadı,hemen 2.ci golü yemeden Semih'i alıp çift santrfor'a dönmek gerekirdi.
* Bakıyorum çok bilen ukala Fener taraftarı asmış,biçmiş.Özellikle Sezer'e.İşte gördük falan.
Ne oluyoruz yahu ? Çocuk geri kalan haftalarda doğru düzgün dakika almamış,bu kadar olumsuz şartların olduğu bir maçta Alex'in yerine soyundurulmuş tüm takım kötüyken hem de ,ne yapabilecekti ? El insaf yani.
* Çıkarılacak net sonuç ; Bienvenü'nün yetersiz kaldığı - go home demiyorum,ilerisi için olabilir ama şu an için kaldıramıyor - o yüzden Semih'te formsuzken,Dia'da sakat ve meçhul (Dia kanat değil forvet oynatılabilirdi) mutlaka ve mutlaka 1.sınıf bir Santfor alınmalı devre arasında.
 Alınmalı diyorum ama boynumuzda ip varken,önümüz meçhulken nasıl alabiliriz soru işareti.
* Gelelim hakemden önceki diğer önemli noktaya ;
İddianamenin açıklanması yaklaşıyormuş ya,OÇ tayfası tam tamları tekrar çalmaya başladı.
 10 gündür güya iddianameyi görmüşler ve olacaklar belliymiş.Yani Fenerbahçe idam edilecek.
Bir ezik gs'li yönetici isim vermeden (delikanlı (!) ya) ''gs-Fenerbahçe derbisinin tarihini,saatini konuşmaya gerek yok çünkü maç oynanmayacak,Fenerbahçe o tarihte küme düşürülmüş olacak'' diyor.Ulan dingil canınız öyle istiyor biliyoruz da bunun bir prosedürü var.
İddianame açıklanacak,kabul edilecek,etik kurulu yeniden inceleme yapacak,savunmalar,tahkim v.s.uzun bir süreç.Ki TFF zaten kararını sezon sonunda vereceğini açıkladı.
 Öte yandan bikinili truva iti bir hakem eskisi Çakal malum şehirde katıldığı bir panelde yalakalık yaparak şampiyonluk size verilecek diyor,sonra dansöz gibi kıvırıyor.
  Yazılıp,çizilen oturma organlarından türetilen sürüyle alçaklığı QTM'de hergün görüyoruz.
Bu şartlarda Fenerbahçe futbolcusu,teknik heyeti de insanlardan oluşuyor,robot değil.Etkilenmemek mümkün mü ? 4 Aydır her gün infaz edilen bu takımın bu başarısı hiç bir takıma nasip olmaz.
 * Rıdvan Dilmen dün akşam % 100 Futbol programında bu konuya çok güzel değindi.Daha fazlasını da söyledi.Mesela ; Başkan'ın 4 yerden eşgal tespit fotoğrafları için Lefter'in,Cemil'in,benim,çocuğum fotoğrafıdır O fotoğraf dedi.Bu ne mükemmel tespittir.
 İşte Rıdvan Dilmen böyle efsane.En ufak şeyde kendisini asan ''Ne efsanesi yaaaa kestaneee'' diyen,sayısız linç başlıkları açan,kusan dangalak,çok bilmiş ukala Fenerbahçelilerden nedense tık tok bu konuşmalarına.Demiştim zaten Rıdvan'a sallayan adam Fenerbahçeli falan değildir diye.Bakın Rıdvan Dilmen dün akşam aynı programda bomba gibi bir cümle daha söyledi ; 
MAA NTVSPOR'un müdürü Fuat Akdağ'ı arayıp ''Rıdvan'ın benimle bir sorunu mu var ? '' demiş.Rıdvan Dilmen de iyi tanıdığım gibi lafını hiç sakınmadan ,çekinmeden ''Fuat Akdağ müdürümüz,severim ama evet sorunu var demiş,beklerdim ki kendisiyle konuş'' dedim diyerek açık açık Fuat Akdağ'ı eleştirdi.
   İşte böyle foseptik bir düzende Fenerbahçe mücadele ediyor.
MAA ne diyelim sana ? Değmezsin...
* ''Gerçek Fenerbahçe taraftarı'' bir kez daha büyüklüğünü göstermiş ve gece 02.00'de takımı havaalanında karşılamıştır.İşte kudurdukları durum bunlar ;
 
* Gelelim ''Elit (!) Hakem Üçlüsü''ne ;
 Fenerbahçe'nin kötü oynaması,eksiği,gediği bilmem nesi sizi ilgilendirmez.Adam gibi düdük çalacaksınız.
Evet ilk yarı kötüydük ama bariz ofsayt golü vermeseydiniz,ikinci yarı belki farklı olacaktı ?
 Yok 37 cm.ofsaytmış falan filan bunun santimi bilmem nesi yok.Ben netten küçük ,net görüntü olmayan ekrandan izlerken bile ofsayt olduğunu gördüm canlı olarak.Ki ağır çekim tekrarlarında zaten net görülüyor.

 Eneramonun attığı golün yankıları sürüyor
Bahattin Duran bunu görecek arkadaş.Şüpheliysen zaten kurallarda açık kaldırma diyor.
 Manisa maçında da aynı şekilde Semih'in son dakika golünü bu kez tersine ofsayt diye iptal ettiniz.

  Maçın sonucuna etki eden en önemli hatayı yardımcı hakem Bahattin Duran yaptı.  Sivasspor'un bulduğu ilk golde Eneramo çok net bir şekilde  ofsayt pozisyonundaydı. Burada Duran'ın bu kadar açık bir pozisyonu tespit edememesi büyük talihsizlikti.
Selçuk Dereli

Pedriel’in kafayla kaleye gönderdiği topu, kale çizgisi üzerinden Bekir çıkardı. Yardımcı Bahattin Duran’dan doğru yardımı alan Cüneyt Çakır da oyunu devam ettirdi. Ancak aynı yardımcı Bahattin Duran bu kez Eneramo’nun atmış olduğu goldeki ofsaytı tespit edemeyince Fenerbahçe de golü kalesinde gördü. Bir başka pozisyonda Sezer’in doğal konumdan uzak, açık olan koluna top değince, sadece serbest vuruş kararı yeterli geldi, sarı karta gerek yoktu. Sonuçta Cüneyt Çakır pozisyonlara yakın olunca genelde de doğru kararlar verdi. Oyunun başında otoritesini de oyunculara hissettirince, son haftalardaki başarılı performansını bu maçta da sürdürmeyi başardı. Ancak ilk goldeki verilmeyen ofsaytın, yardımcısının hatasından kaynaklandığını da bir kez daha belirtmemiz gerekiyor.
Serdar Tatlı

Kırılma noktası: Kalkmayan bayrak

Dakika 37... Skor 0-0... Yardımcı hakem Bahattin Duran, zor pozisyon olsa da kaldırmadığı bayrakla oyunu devam ettirince ofsayttaki Eneramo, golü atarak takımını 1-0 öne geçirdi. Fenerbahçe savunmasının ofsayt itirazları ise Cüneyt Çakır tarafından itibar görmedi.
Ali Aydın
 Hal böyleyken bizim dangalak,her boku bilen objektif Fenerbahçeliler (!) takım kötü oynadı diye takımı suçlamak için hakemlik bir şey yok,o pozisyonda hakem kaçırmış olabilir yorumları yapmışlar gene okudum sağda solda.Yahu bunlar ihanet içinde değildir de nedir ?

 Elemana bakın ne yazmış yahu,bilimsel açıklama (!) bile yapmış yahu ;
Yıllardır savunduğum şeyi şimdi söylesem biliyorum beni taşa tutarsınız ama yine de söyleyeyim. 
Maçı izleyemedim‚ dolayısıyla ofsayt pozisyonunu göremedim. Ama bir renkdaş o anın görüntüsünü koymuş. O görüntüye göre diyeceğim şey şudur. Bilimsel olarak kanıtlanmıştır ki insan gözü yarım metreye kadar ofsayt pozisyonlarında aldanabilmektedir. Ofsayt pozisyonlarında hakemin gözü son savunma oyuncusu ile pası atacak oyuncu arasında gidip gelir. Yan hakem savunma oyuncusuna bakıp hiza alırken gözünü pası atacak oyuncuya çevirdiği anda o oyuncunun pası atmış olduğunu görse ve gözünü hemen son savunma oyuncusu ve top atılan oyuncuya çevirse top ayaktan çıktığı andaki duruma göre en az 40-50 cm´lik bir fark oluşur. Yani hücum oyuncusu hızla ileri çıkarken bazen savunma oyuncusu da hızla ileri çıkar. Dolayısıyla hani şu yorumcular "top tam ayakten çıkarken durdur abi" derler ve akan görüntyü bilgisayar marifetiyle durdururlar ya. Aslında o karenin yarım saniye sonrasında hücum oyuncusu yarım metre ileri fırlamış olur. Bu sebeple uefa hakemlere "şüphedeysen oynat" der. Ama ne yazık ki bizim hakemlerimiz şüphedeyse oyunu durdurur. Bu herif durdurmadı. Ama ben böyle bir pozisyon için hakeme kızamam‚ asıl manisa maçında ofsayt kararı veren yan hakem daha çok kızılmayı hakeder. 
Neyse ben bu ofsayt yorumunu bizim lehimize olan bir maç sonrasında da yapmış ve büyük destek görmüştüm. Benim için gerçek neyse odur. Bizim leihimize da olsa aleyhimize de ...

 Böyle Sözde Fenerbahçeliler (!) olduğu müddetçe düşmana gerek var mı ?

 Bunların nefret ettiği Gürcan Bilgiç ise bakın ne yazmış ;
Zaten hakem kararlarına Fenerbahçe standartı geldi. Bir metre geriden gelmeyince ofsayt oluyorsun (Semih'in Manisa'ya golü), rakibe dokunmak kırmızı için yeterli (Alex'in atılması) ve eğer bir metre önde değilse rakip ofsayt değildir (Dün Eneramo'nun durumu)... 
Elit hakem üçlümüz 27 maçtır rakiplerin yapamadığını da başardılar. 

 Maç 0-0 iken Sezer'in Murat Akça tarafından düşürülüşü de penaltıydı ama vermedi.

4 Kasım 2011 Cuma

Yok mu Bu Adama Dur Diyecek?


Dün akşam 24 sayı öne geçtiğimiz ve 30'ları görmemize ramak kalan Nancy maçını ancak 4 sayı farkla, güç bela kazanabildik. Şüphesiz bu krizi yaşamamızın baş sorumluları, teknik faul çalmak için bahane arayan hakemler, top kaybı rekoru kırmaya yemin etmiş Ukiç, pas özürlüsü Jerrels ve en mühimi kenarda duran basketbol katili Neven Spahjia...

Galibiyet herşeye rağmen güzel. Takımı tebrik etmek istiyorum ama takım dediğimiz olgu malzemecisinden teknik ekibine kadar bir bütündür. Bu sebeple takımı değil, sadece OYUNCULARIN BİR BÖLÜMÜNÜ tebrik ediyorum. Çünkü takımın bir parçası olan, adına koç dedikleri şahısı tebrik etmek Fenerbahçe'ye ve basketbola hakarettir. Adına OYUN KURUCU denen ama şöyle bir izleyince OYUN BOZUCU olan ikliyi tebrik etmek bu oyuna ihanettir.

Başlarında koç olmadan, oyun kurucuları olmadan, her daim bir OYUN BOZUCUYLA ve dörde beş mücadele eden, karakter koyan oyuncularımızı tebrik ediyorum. Sefo ağa başta olmak üzere özellikle Emir ve VİDMAR'ı tebrik ediyorum. Vidmar'ı tebrik ediyorum, çünkü basketbol katili bir koçun gazabına tahammül edebildiği için büyük oyuncu...


Şimdi hemen "Ukiç'in bu maçta kötü, kötünün ötesinde felaket oynamasına bakarak hemen adam mı harcıyorsun" diyecekler. Ukiç hakkında bugün değil, geçen sezondan beri aynı şeyi söylüyorum: Ukiç çok iyi bir gard, Avrupa standartlarında inanılmaz yetenekli bir oyuncu... Ama son dakika insiyatif alacak lider karakterli bir oyuncu değil. Ve bunu bugün söylemiyorum. Geçen yıldan beri fenerbasket'te yazdığım yorumlarda ısrarla üstüne basıyorum.

Ben Ukic'in daha uzun süre bu takımda kalması taraftarıyım. Ukic gerçekten çok yetenekli bir oyun kurucu. Bugün bıraksak en az 10 EL takımı havada kapmak için peşine düşer. Bu konuda bir sıkıntı yok. Ancak benim anlatmak istediğim, ne kadar iyi bir oyuncu olursa olsun, etrafına takım kurulacak esas parça değil. Çok iyi bir 2. adam olabilir. Ama sanki onda bir şeyler eksik. Takım içi liderlik yapacak karizması, duruşu, havası, ne bileyim, nasıl bir kelime kullanayım, birşeyler eksik işte. Şu Wade'de, Kobe'de, Carlos Navarro'da, Jasikevicius'ta, hatta Toronto'dan Ukic'in takım arkadaşı Solomon'da OLAN sihirli bir şey... Ne denir ona, bilmiyorum. General duruşu diyelim.


Maça dönecek olursak... Bu sonuç bir skandaldır. Tıpkı geçen yıl Türkiye Kupası yarı finalinde Galatasaray'a 20 sayıdan az kalsın maçı verme noktasına gelmemiz gibi... Serbest atışlarda biraz dikkatli olsalar almışlardı maçı. Tıpkı geçen yıl Valencia'ya 15 sayıdan maçı vermek üzere oluşumuz ve ancak Emir'in iki bloğu ile kurtarmamız ve sonrasında bu maçta kaybettiğimiz ikili averajla Top-16 dışında kalmamız gibi... Son dakikalarda ve uzatmada kaybettiği maçların çetelesine kağıt üzerinde kazanılan ama aslında zaferden beter hezimet ifade eden bu maçlarıda ekleyin.

Risk alamayan, "az olsun benim olsun" diyen adamlarla buraya kadar... O, küçük dünyasında mesut. Yıldızlardan korkan bütün koçlar böyledir aslında; kendilerine güvenemez, risk almayı sevmez, dar dünyalarında lokal başarılarla avunur dururlar. Onlar küçük takımlara "beklentilerin üstünde" başarı kazandırarak takdir edilir, büyük takımların beklentilerinin altında ezilirler. Büyük oyuncuları bu yüzden sevmezler.

İşte gördük; iki orta sınıf NBA oyuncusu dün nasıl basketbol resitali sundu? Basketbol yıldızlarla güzel. Takım olmayı başaramadıktan sonra ne kadar iyi yıldızların olursa olsun, işe yaramaz ve hüsran olur. Ama istediğin kadar takım ol, kritik anlarda son sözü büyük oyuncular söyler.

Yani efendim, marifet büyük oyunculardan bir takım olgusu yaratmak; onları ortak bir hedefe kenetlendirebilmek...

Bizim koçun en başta gelen sorunu VİZYON sorunu... Diğer sorunlar bunun tezahürleri...

Vizyon demişken: Kinsey'i izliyor musunuz? Efes'i nasıl tek başına omuzladığını görüyor musunuz? Spahjia'nın kulaklarını çınlatmak aklınıza geliyor mu? Ben çok sık çınlatıyorumda...


Son sözüm Aydın hocaya: Hocam seni çok seviyoruz. Ama sormak zorundayım. Bu takımın bu kadar doğranıp budanmasına, bu zihniyet küçüklüğüne, bu dar kafalılığa nasıl göz yumuyor, nasıl tahammül ediyorsun sevgili hocam? Senin etkin ve yetkin nedir? Ne zaman insiyatif alacak, Nasrettin hocanın leyleği gibi durmadan budanan bu takımı ne zaman Spahjia'nın gazabından koruyacaksın?

3 Kasım 2011 Perşembe

Fenerbahçe Ülker - Sluc Nancy : 90-86 !!!



SALON: Abdi İpekçi Spor Salonu

HAKEMLER: Zoran Sutulovic, Srdan Dozaio, Sergey Mikhaylov

FENERBAHÇE ÜLKER (90): Roku Ukic 2 (1 ribaund, 6 asist), Curtis Jerrells 2 (2 ribaund, 2 asist), Ömer Onan 13 (3 ribaund), Gasper Vidmar 3 (2 ribaund), Kaya Peker 10 (4 ribaund), James Gist 13 (3 ribaund, 3 asist), Oğuz Savaş 13 (4 ribaund, 3 asist), Thabo Sefolosha 19 (5 ribaund), Bogdan Bogdanovic 11 (1 ribaund, 1 asist), Emir Preldzic 4 (4 ribaund, 12 asist)
SLUC NANCY (86): Moussa Badiane 6 (2 ribaund), Jamal Shuler 13 (1 ribaund, 1 asist), John Linehan 5 (3 ribaund, 15 asist), Victor Samnicj 24 (4 ribaund), Pape Amagou 5, Andrien 11 (15 ribaund, 1 asist), Nicolas Batum 22 (6 ribaund, 6 asist)

1.PERİYOT:23-17
2.PERİYOT:32-17 

3.PERİYOT:15-27
4.PERİYOT:20-25
4.PERİYOT:20-25

* 24 sayı önden çok uğraştık maçı vermek için ama başaramadık (!),artık haftaya Bilbao deplasmanını düşünüyoruz (!)
* Günü kurtardık sadece.Şu maçı da kaybetseydik 3.maçta havlu atmış olacaktık.
Peki ilerisi için ışık var mı ? KESİNLİKLE HAYIR.
Bu takım şu haliyle ve coaching'i ile ne Pazar günü Beziktaş derbisini kazanabilir ne de haftaya Bilbao deplasmanında kazanabilir.
* Allahtan rakibin etkili silahlarından Akingbala oynamadı.Yoksa kesin yanmıştık.
* Her maç için yazdığımız olumsuzluklar aynen devam ediyor.
Yetersiz Coaching,felç savunma - sadece 2.çeyrek biraz vidaları sıktılar - ,hücum seti yok,oyun kurucu sorunu,anlamsız rotasyon,formsuz oyuncular,ribaunt sorunu,serbest atış sorunu (18/13.%72) ,Vidmar'a 2.yarı yasak sorunsalı ,3.çeyrek sendromu v.s. v.s.
* Neyse ki bugün biraz dış şut soktuk,ilk yarıda rakibin zayıf karnı boyalı alanı iyi kullandık,Bojan,Oğuz,Kaya gibi oyuncular katkı verdi.Sefo,Emir,Ömer Onan öne çıktılar.
* Savunma da niçin böyleyiz anlamıyorum ? Geçen yıl ki savunmadan en az 3 gömlek aşağıdayız.Dediğim gibi ikinci çeyrekte biraz sıktık o kadar.
 Sebep açık aslında ; Lanet olası ikili oyun savunması artık kara delik halini aldı.
Ön alan baskımız artık yok tamam da oyun kurucuların bire bir de çok çabuk geçilmeleri,yardım savunmasını hiç yapamamamız.Hal böyleyken   Spahija'nın zaman zaman alan savunmasını düşünmemesi de çok enteresan.8 kişi ile oynayan zayıf Nancy'den 86 sayı yemek ?
* Oyun kurucu sorunu çok büyük.Ukiç gittikçe geriye gidiyor.Curtis zaten Allahlık.
Kim bulduysa helal olsun valla büyük öngörüsü varmış.Rakibin 33 yaşındaki 1.75'lik PG'si John Linehan 5s.15s.3r.4 top çalma ile oynarken Curtis 2s.2r.2a.ile oynuyor.Savunması da berbat.
 Allahtan Emir var da işi götürmeye çalışıyor çocuk.27 asistin 12'sini yaptı.
Ukiç ve Curtis bu kadar kötüyken Engin madem iyileşti neden hiç süre almaz ? Hadi Engin daha yeni sakatlıktan çıktı Hakan Demirel ne işe yarar ?
* 3.Çeyrek sendromuna çare bulamıyor Koç.Bu kaçıncı vurup geçebileceğim maçlarda geri dönüşlere izin vermemiz ? Rakibin doğru dürüst uzunu yok,içeriden Oğuz,Kaya ekmek yiyor görülüyor ama ikinci yarı bunu unutuyoruz,her nedense 4 kısa oynuyoruz.Vidmar'ı sürmek zaten aklına gelmiyor.Son çeyrekte rakip iyice sıkıştırdı Sefo'yu unuttu ama son 1 dakikada Curtis'i alabiliyor.
* Spahija.Ne söylesek boş.Oyunu okuma sıfır.Yukarıda yazdım bazı noktaları.
Sefo Batum'u durdurmuşken,oyun kuran ,götüren Emir'i Ona veriyor ama Sefo kenarda.
Tabii Batum da bunu iyi kullandı.
* Bu hafta ''kabul günü''nde misafirimiz Victor Samnick di.24 sayı ile kariyer maçını oynadı.
* Hücumda her zamanki gibi belli bir kurgumuz,setimiz yok.İçeriyi hatırladığımız anlarda ve dış şut girerse iyiyiz.Bir de Emir,Sefo ve özellikle son çeyrekte fark kapanmaya başladığında Kaptan Ömer Onan'ın bireysel performansları ile oynadık.
* Bojan Bogdanoviç'in rehabilite maçı olmasına sevindim.Nihayet soktu ama O da 15 dakika süre alabildi.
* Kaya'nın katkısı ekstraydı.10s.4r.3tç.ama etkili savunma ve mücadele.
* Gist'te bahsettiğimiz fundemental sorunları yüzünden savunmada aksasa da faydalıydı.
Haftanın hareketini yaptı smacı ile.Ona gelinceye kadar sorun çok zaten.
* Sefo kurban iyi ki geldin ama ne olur biraz daha kal :)) David Stern imza atma sakın :))
* Emir.Aferin koçum devam...
* Hakemler yavşaktı.Özellikle Rus hakem Sergey Mihaylov her zamanki gibi oç idi.
3 tane teknik faul çaldılar ve ekstra 10 sayı hediye ettiler rakibe.
* Taraftar.Her zaman istediğim 12-15 bin dolu salon olacağına böyle 3 bin efektif taraftar olmasıydı.Bugün 3 bin olmasa da daha az ama etkili taraftar vardı.Hepsine bravo.

2 Kasım 2011 Çarşamba

Fenerbahçe Futbol Takımı 2011-2012 Sezonu İstatistikleri.

1.HAFTA Fenerbahçe - Orduspor : 1-0

2.HAFTA Gaziantep - Fenerbahçe : 1-3

3.HAFTA Fenerbahçe - Manisaspor : 1-1

4.HAFTA Kayserispor - Fenerbahçe : 0-1

5.HAFTA Fenerbahçe - İstanbul B.B.:4-2

6.HAFTA Mersin İ.Y. - Fenerbahçe : 1-2

7.HAFTA Fenerbahçe - Samsunspor : 0-0

8.HAFTA Beşiktaş - Fenerbahçe : 2-2

9.HAFTA Fenerbahçe - DÇ Karabükspor 1-0


10.HAFTA Sivasspor - Fenerbahçe 2-0


1 Kasım 2011 Salı

Fenerbahçe'yi ''Aytekin de Durduramadı'' 1-0 !!!



16. Dakika
GOOOOOLLLLL!!!!! 
Fenerbahçe Bienvenu'nun attığı gol ile 1-0 öne geçiyor.Mehmet Topuz savunmanın arkasına doğru uzun oynadı, Henri Bienvenu topla buluştu topu kaleci Tomic'in üstünden aşırdı ve top ağlarla buluştu.


* ''ONUR SAVAŞCILARI''na tebrikler.Helal Olsun hepsine,teknik heyete ve taraftara.
* Evet gerçekten sahaya Fenerbahçe'yi durdurmak için sahaya çıkmış tetikçi bir provokatöre rağmen hem maçı ve onur mücadelemizi kazandık.Büyük tahriğe rağmen futbolcular ve taraftar oyuna gelmedi.
* Evet devir artık onların devri.Konjenktür müsait.Aytekin Durmaz isimli hakemlik fakiri biri (en hafif tabir bu) ''Kadıköy'de Alex'i 5.dakikada atan adam (!)'' olarak tarihe geçmek istedi.
Ha geçti (!) ama büyüklerinin (!) dolduruşu ile kendi kuyusunu da kazmış oldu.Hakemlik kariyeri zaten bitti de İnsanlık dersinden de sınıfta kalmış oldu.
* Fenerbahçe 4 gün önce önemli bir deplasman derbisi oynamasına - aynı 11 ile - rağmen maça istekli ve iyi başladı.Gol geliyorum sinyali veriyordu ama sahneye Aytekin çıktı.Aşağıda konusu gelince irdeleyeceğim gibi gayri ihtiyari bir maç içinde 500 kere olan bir harekete ''hah işte yakaladım seni '' modunda bir polis gibi hemen kırmızı kartını çıkardı.Öyle ki sadece Alex,oyuncularımız değil Karabük'lü oyuncular bile şaşırdı bu karara.
* Zorluklara zaten alışık olan - artık bağışıklık kazandılar - oyuncularımızı maçın geri kalan dakikalarında gene zor bir 85+3 dakika bekliyordu.Hem 10 kişi oynayarak rakibi yenmek hem de art niyetli bir hakem (!)'e karşı sinir harbini kazanmak.
* Oyuncularımız Alex'in eksikliğini kapatmak için hepsi adeta 2 kişilik oynadı.Özellikle Mehmet Topuz ve Caner 4 ciğerle oynadılar.Emre bilinen agresif yapısının dozajını belki de bilerek arttırırarak taraftarı da olaya ortak etti.Ki taraftar için bir şey gerekmiyordu Aytekin çıldırtmıştı.
* Sezon başından beri sürekli yazdığımız geçen sezonki ileride basan,kaptığı toplarla tempolu rakibi boğan oyunumuzu nihayet görüyorduk.
 Sağ kanattan GG çok güzel getirip kesti ama Bienvenü net golü bom boş kaçırdı.
Baskımız artıyor,goller kaçıyordu ama sinyali de geliyordu.Nitekim Mehmet Topuz'un nefis kaçırdığı pozisyonda Bienvenü kaleci Tomiç'in üzerinden aşırarak golü atıyordu.Bu pozisyonda Bienvenü'yü takip eden 61 numaralı Muhammed (Trabzonlu) TRT yorumcusu Oğuz Tongsir tarafından suçlanıyordu ilginç bir şekilde.Trabzon'lu Muhammed'i de almışız (!) :))
* İlk yarı sonuna kadar 2.golü bulacak pozisyonlar yakaladık.Mehmet Topuz'un direkten dönen şutu büyük şanssızlıktı.
* İkinci yarı daha oyunu kontrol ederek oynadık ama özellikle Caner ve Mehmet Topuz'un forse ettiği ataklarla gol bulmaya çalıştık.İlerleyen dakikalarda yorgunlukla beraber biraz daha çekilerek rakibi karşıladık.Emre-Selçuk,Henri - Bienvenü değişiklikleri doğruydu ama istenilen sonucu bence vermedi.Semih ileride topu tutması,pozisyon geldiğinde değerlendirmesi istenirken gene kötüydü.
* Özellikle orta sahada Caner-Mehmet Topuz-Baroni çift kişilik mücadele ederek 10 kişi kalma dezavantajını ortadan kaldırdılar.Kalede Volkan,defansta Yobo,Ziegler,GG'de aynı şekilde.
* Sol kanatta Ziegler-Caner,sağ kanatta GG-Mehmet Topuz bence artık oturdu.
Caner'in formu çok yükseldi diyoruz mesela,bunda Ziegler'in sağlam bir sol bek olmasının büyük katkısı var.Sağ da zaten GG-Mehmet Topuz ezberlediler birbirlerini.Baroni'nin de bu sezon çok iyi çıkış yakalaması da çok iyi oldu.
* TAKIM olarak iyi oynadık.Çok iyi mücadele ve paylaşım,yardımlaşma üst düzeydeydi.
Bunda konsantrasyon,arkadaşlığın önemi büyüktü.
* Bireysel olarak öne çıkan Mehmet Topuz ve Caner oldu.
Mehmet Topuz sakatlıktan çıktı ama eski formuna ulaşmış göründü.Milli takıma da göz kırptı.
Çift ciğerliydi.Asisti ile gol bulduk,direkten dönen top gol  olsa süper olacaktı.
* Caner.Nazar değmesin çok iyi çıkış yakaladı.Dediğim gibi arkasında bu sezon A.Santos gibi saf bir sol bek olmayan oyuncudan Ziegler gibi saf bir sol bek olması avantajı oldu.
Tekmeye kafa soktu,kramp girinceye kadar ölümüne oynadı.Şimdilik tek dezavantajı fazla çalım atmaya,etrafında fazla dönmeye çalışıyor,bunu azaltırsa çok daha verimli olacak.
Bakalım O da Milli takıma seçilecek mi ?
* Volkan.Konsantrasyonu,yer tutuşu iyiydi,fazla etkili atağı olmayan Karabük'te Shelton'un 2 tehlikeli şutunu çelmeyi başardı. 
“Fenerbahçe demek büyük bir camia demek. Fenerbahçe demek; onur demek, şeref demek. Biz de bu şerefi en iyi şekilde yürütüyoruz, yürütmeye de devam edeceğiz” dedi. Volkan hakem için “Söyleyecek çok şey var ama susuyorum. Sonrasında cevaplar geliyor, ben cevap veremiyorum” 
* Yobo.Aykut Kocaman'ın neden Onda ısrarcı olduğunu gösteriyor.Tam bir profesyonel.
Saat : 10'da yatıyormuş mesela.Müdahaleleri,yer tutuşları çok iyiydi.
Bekir de bu maçta daha iyiydi.GG biraz daha toparlanmış gözüktü.
* Emre.Oyun karakteri agresif ama Fenerbahçe düşmanlarına maalesef koz veriyor sürekli.
Maç sonrası açıklamaları gibi keşke sakin olabilse maç içerisinde ama olmayacağını biliyoruz.
Kaybetmeye tahammülü yok ama malzeme veriyor işte.Yavşak QTM elemanları Alex'in haksız kırmızı kartından ziyade Emre niye atılmadı yı tartıştılar.Biraz daha öfke kontrolünü sağlamalı.
Dün kırmızı kart görebilirdi ama Aytekin'in maçası yemedi daha fazlası için.
 Ömer Üründül öyle üzüldü ki dün akşam Emre 3 sarı,1 kırmızı kart görmeliydi ama 1 sarı kart ile maçı bitirdi diyordu.TRT HD'deki o programın moderatörü Kerem Öncel denen iyi aile çocuğu çok bilmiş ukala da ''Emre bu hakkı nereden alıyor'' diye kusuyordu.Sen nereden bu yorumu yapma hakkını alıyorsan oradan ukala Kerem efendi.
* Bienvenü.Hep yazdığımız gibi henüz Fenerbahçe'nin ''banko İşte budur '' diyebileceği bir santrfor görüntüsünde değil ancak kendisi de ifade ediyor tam Bienvenü bu değil diye.
Zamanla daha iyi olacak fakat devre arasında 1.sınıf bir santrfor transferi şart.
Semih girdikten sonra gene etkili olamadı.
* Maçın kırılma anı ; Bienvenü'nün attığı goldü.Gerginliği azalttı,muhtemel kırmızı kartları önledi.
* Seri devam ediyor.27 maçlık lig ve iç sahada da 28 maçlık yenilmezliğimiz devam ediyor.
* Aykut Kocaman başarılıydı.
* İşin sırrı arkadaşlık ve takım olmada.Şu fotoğraflar örnek olsun ; 
Toplu olarak haksız karara isyan ve itiraz ediyorlar.
Orhan Ziegler'i alnından öpüyor.
Maç sonrası ; 
* Aytekin Durmaz'a gelince ; 
Tam anlamı ile Skandaldı.''Alex'i atma kahramanlığından (!)''  sonra dağıldı ve elinde sarı kart ile gezmeye başladı.
* Daha 1 dakika dolmadan (26.saniye) Fenerbahçe atağında Muhammed Bienvenü'yü ceza sahası içinde nizami olmayan şarj ile iterek düşürüyor.Penaltı verilebilirdi.
 
* Ve akabinde 5.dakikadaki Skandal.
 Evet Alex kendisine arkadan faul yapan Nikoliç'e dirseğini uzatıyor ama bu Nikoliç'in kroşe yemiş ağzı burnu dağılmış gibi abartılı düşüşünü gerektirecek bir darbe değildi.
 Gayri ihtiyari bir refleksti.Bu tip hareketler maç içinde defalarca oluyor,hepsini atacak olsalar sahada futbolcu kalmaz.Yahu gs'li Melo kafa attı hiç kimse görmedi (!) beee.
 Alex 8 senedir bu ülkede.Art niyetli,kötü niyetli bir futbolcu mu ? Daha dün hakemliği bırakan Bünyamin Gezer bile ''Alex itiraz ettiyse % 99 doğrudur ''diyor.Alex,oyuncularımız ve Karabük'lü oyuncularımız bile şok oldu kırmızı kart çıkınca.Öyle şiddetli yaralayıcı bir dirsek olsaydı Karabük'lü oyuncular hemen hakeme itiraz ederler,Alex'in üstüne yürürlerdi.
 Herkes kırmızı kart hatalı derken,sadece TRT HD'de Fenerbahçe düşmanlığı yapan Kerem Öncel,Ömer Üründül,Zeki Çol ve Cem Papila ile NTV SPOR'da Mehmet Demirkol ,Kaya Çilngiroğlu denen yeni türemiş futbol otoritesi (!) haklı dedi.
 Markus Merk : Kırmızı kart değil. Kontrolsüzce veya kasıtlı olarak yapılmış bir hareket değil. Sarı kart yeterli olur.
Mustafa Denizli : Hakem Nikolic'e görünce kırmızı kartı çıkarttı. Sarı olabilirdi
Rıdvan Dilmen : Alex'in gördüğü kırmızı kart hatalı. Zor pozisyon ama Alex kasıtlı hareket etmedi.
Selçuk Dereli : Alex’e göstermiş olduğu kırmızı da hatalıydı. Alex orada arkası dönük iken bir  ikili mücadele esnasında rakibine dirseği geldi. Ancak burada Alex’in kasıtlı bir hareketi yoktu. Durmaz bu karttan sonra oyunu kontrol etmekte zorlandı.
 Serdar Tatlı : 6’ncı dakikada önündeki topu oynamak isteyen Alex’e, rakibi arkadan faul yaptı. Pozisyona yakın olan hakem Aytekin Durmaz serbest vuruş kararı verdi. Kolu bükük şekilde geri geri giden Alex’in dirseği rakibinin yüzüne geldi. Alex bu hareketi bilerek, isteyerek yapmadığı gibi zaten rakibini de görmüyordu. ‘Şiddetli hareket’ yorumlaması yapan hakem çok gereksiz ve anlamsız bir kırmızı kart gösterdi.
Ali Aydın : 6. dakikada Alex, rakibine attığı ya da hakemin öyle algıladığı bir dirsek sonucu kırmızı kartla oyun dışı kaldı. Burada Alex'in rakibine bir kastı yoktu. Ancak Durmaz, pozisyona çok yakın olması nedeniyle böyle bir yorum yaptı. Bu; topun ele çarpması ya da elle oynanması gibi bir yoruma açık bir pozisyondu. Hakem kırmızı kartını çıkarttı. Bana göre, kırmızı ağır bir karardı.
Muhittin Boşat : Hakemin hatası Alex'in hareketine bakmak yerine rakibin abartılı hareketine kanmaktır. Ben burda bırakın kırmızıyı sarı bile vermem.
Bülent Yavuz TV 8 'de kırmızı kartın haksız olduğunu söyledi.
Erman Toroğlu'da Kanaltürk'te kırmızı kart değil demiş.Erman da böyle söylediyse söz bitmiştir.
Karabük'lü Nikoliç:Kartla İlgili Yorum Yapmak İstemiyorum Ceza Alırım.


ALEX  “Ben rakip oyuncuyu görmedim bile. Ne dirsek atması. Her oyuncu sırtı dönükken kendini korumak için kollarını açar. Ben de aynı şeyi yaptım. Hayatımda bu kadar ucuz bir kırmızı kart görmedim. Her şey bir tarafa, sizleri tribünden izlerken gurur duydum.” 


 * NOT : BAKIN BEN DEMEDİM Mİ AYTEKİN KADIKÖY'DE ALEX'İ ATAN ADAM OLARAK TARİHE GEÇMEK İSTEDİ,KAHRAMANLIĞA SOYUNDU DİYE.




http://spor.milliyet.com.tr/alex-i-dik-durmak-icin-atmis-/spor/spordetay/02.11.2011/1458272/default.htm


Alex'i dik durmak için atmış....

Gözlemci Erol Ersoy: Kararın yanlıştı, başarısızdın... Aytekin Durmaz: Alex'i Kadıköy'de atarak sahada dik durdum...

Aytekin Durmaz Balıkesir bölgesinden üst klasman hakemi... Pazartesi akşamı F.Bahçe - Karabük maçının 6. dakikasından önce futbol kamuoyunda çok fazla ön plana çıkan, tanınan bir isim değildi. Kaptan Alex'in Nikoliç'e dirseğine gösterdiği kırmızı kartla bir anda en çok konuşulan, hakkında en çok yorum yapılan MHK figürü haline geldi. F.Bahçe, Karabük'ü 10 kişiyle yendiği için eleştirilerin bir kısmını teğet geçen Aytekin Durmaz, Kaptan Alex'e o kırmızı kartı neden gösterdi? Futbolseverler bu sorunun cevabını merak ediyor.

Sadece taraftarlar mı? Gözlemcisi Erol Ersoy da bu soruyu pazartesi gecesi Şükrü Saraçoğlu Stadı'ndaki  hakem odasında olay hakeme sordu. Durmaz öyle bir cevap verdi ki Ersoy şok oldu. Ama gözlemcisi Erol Ersoy'un son sözü de yenilir yutulur cinstten değildi.

Ersoy, hakem odasında Durmaz'ı eleştiri yağmuruna tuttu. Aytekin Durmaz önce kendini savundu, ardından da suçu Kardemir Karabükspor'un Sırp  futbolcusu Danilo Nikoliç'e attı. Maçın gözlemcisi Erol Ersoy'un karşılaşma sonunda soyunma odasında 'Başarısızdın Aytekin' dediği, Durmaz'ın ise 'Alex'i oyundan atarak dik duruş sergiledim' diye cevap verdiği öğrenildi.

ÇOK İYİ MAÇ YÖNETTİM!..

Durmaz'ın yardımcıları ve 4. hakemle soyunma odasına girdikten sonra, 'İyi maç yönettim' sözleri üzerine gözlemcisi Erol Ersoy ile arasında şu diyalog yaşandı:

 - Erol Ersoy: Başarısızdın Aytekin...

- Aytekin Durmaz: Hocam, Alex'i oyundan atarak, dik durdum...

- Erol Ersoy: Alex'e gösterdiğin  kırmızı kart yanlıştı. Ayrıca gösteremediğin kartlar ve vermediğin pozisyonlar da vardı...

- Aytekin Durmaz: Hocam, o pozisyonda Nikoliç abartılı bir şekilde kendisini yere atınca aldandım ve kırmızı kartı gösterdim...

- Erol Ersoy: Bu mu dik durmak!..





Arkasından Volkan'a haklı itirazdan sarı kart.
Gökhan Gönül'e sarı kart.
* İlk yarıda Erdem'in Caner'e  ceza sahası içindeki tehlikeli hareketine  endirekt vuruş vermedi.
* İlk yarıda ceza alanı içinde Mehmet Topuz'a yapılan tehlikeli harekete endirekt serbest vuruş
vermedi.
* Erdem'in Baroni'ye kafa atma hareketine devam dedi.
* Erdem ancak ikinci yarıda kaçıncı hareketinde bir sarı kart görebildi.Kırmızı kart görmeden maçı tamamlaması ilginçti.

* İkinci yarıda 50.dakikada Caner'in Bienvenü'ye verdiği gollük pası lehimize faul diye kesti ve Nikoliç'e sarı kart gösterdi.Halbuki avantajı verip devam ettirmesi,sarı kartı pozisyon bittikten sonra göstermeliydi.
* İkinci yarıda Raqued'in bariz kaleciye pasını vermedi.
* Emre'yi atmaya maçası yemedi.Yaptığı hareket ve itirazdan sarı kart vermedi,topu değiştirdi diye sarı kart verdi komik bir şekilde.
90'da da Ahmet Cebe, sarı kartı olduğu halde topa yerdeyken isteyerek eliyle oynadı.Cebe'ye ikinci sarıdan kırmızı kart göstermesi gerekirdi.
* Aykut Kocaman'ı bile delirtti.

Etiketler