17 Eylül 2010 Cuma

Hafta Sonu Spor Ekranı.



17 Eylül Cuma

18.30 Almanya - Türkiye Bayan Voleybol ( SPORTS TV)
19.30 gs cc - Trazonspor mp Basketbol ( SKYTÜRK)
20.00 Trabzonspor - Manisaspor ( LİG TV)
21.30 E.Frankfurt - Freiburg ( TRT SPOR - TRT HD)

18 Eylül Cumartesi

14.45 Stoke City - Westham ( SPORMAX)
16.00 Akhisar Belediye - Denizlispor ( TRT 1) 
16.30 Bayern Münich - Köln  ( TRT HD)
17.00 Everton - Newcastle ( SPORMAX)
18.00 Ankaragücü - Kasımpaşa ( DİGİ)
18.00 Sivasspor - Eskişehirspor ( LİG TV)
19.30 Sunderland - Arsenal ( SPORMA X)
20.00 Türk Telekom - VEF Riga Basketbol Turnuvası ( TRT 3)
20.30 Antalyaspor - Kayserispor ( DİGİ)
20.30 Bucaspor - G.Saray ( LİG TV)
21.00 Türkiye - İtalya (SPORTS TV)
21.00 S.Gijon - A.Bilbao ( NTV SPOR)
22.00 Arles -Marsilya ( KANAL A)
23.00 R.Sociedad - Barcelona ( NTV SPOR)

19 Eylül Pazar

13.30 Feyenoord - Ajax ( BEYAZ TV)
13.30 Bari- Cagliari ( FOX TV)
15.30 Roda - PSV Eindhoven ( BEYAZ TV)
15.30 M.United - Liverpool ( SPORMAX)
16.00 Kartalspor - Samsunspor ( TRT 1)
16.00 Mersin İ.Y. - Diyarbakırspor ( TRT 6)
16.30 St.Pauli - Hamburg ( TRT HD)

18.00 Chelsea - Blackpool ( SPORMAX)
18.00 Karabükspor - G.Birliği ( DİGİ)
18.00 Hercules - Valencia ( NTV SPOR)
18.30 Schalke 04 - B.Dortmund ( TRT HD)

18.30 Bulgaristan - Türkiye  (SPORTS TV)
19.30 Altay- Karşıyaka ( TRT 1)
20.00 A.Madrit - Barcelona ( NTV SPOR)
20.00 Fenerbahçe - Beşiktaş ( LİG TV)
20.00 Türk Telekom - C.Zagrep  Basketbol Turnuvası ( TRT 3)
20.30 İstanbul B.B.- Konyaspor ( DİGİ)
22.00 Palmeiras - Sao Paulo ( SPORMAX)
22.00 Bordeaux - Lyon ( KANAL A)

2010 Dünya Basketbol Şampiyonasının Ardından Notlar.


 
 
 2010 Dünya Şampiyonası'nda Sıralama Şu Şekilde Oldu:
1. ABD
2. TÜRKİYE
3. Litvanya
4. Sırbistan
5. Arjantin
6. İspanya
7. Rusya
8. Slovenya
9. Brezilya
10. Avustralya
11. Yunanistan
12. Yeni Zelanda
13. Fransa
14. Hırvatistan
15. Angola
16. Çin Halk Cumhuriyeti
17. Almanya
18. Porto Riko
19. İran
20. Lübnan
21. Fildişi Sahili
22. Kanada
23. Ürdün
24. Tunus



 
 

*Krallar
Sayı Kralı: Luis Scola 30.3 (Arjantin)
Asist Kralı: Pablo Prigioni 6.7 (Arjantin)
Ribaund Kralı: Yi Jianlian 10.2 (Çin)
Blok Kralı: Mamadou Lamizana 3.2 (Fildişi)
Top Çalma Kralı: Kazemi Naeini 2.8 (İran)

*En değerli oyuncu Kevin Durant (ABD)
 Şampiyonanın En İyi 5'i :  
Kevin Durant (ABD), Hidayet Türkoğlu (Türkiye), Luis Scola (Arjantin), Milos Teodosic (Sırbistan), Linas Kleiza (Litvanya)

İŞTE 2010 DÜNYA BASKETBOL ŞAMPİYONASI’NIN ‘EN’LERİ

EN AZ SAYI YİYEN TAKIM TÜRKİYE
Şampiyonada baskılı alan savunmasıyla dikkati çeken Türkiye, yaptığı 9 maçta potasında 593 sayı görürken, 65.9 ortalamayla en az sayı yiyen takım unvanını elde etti

EN KÖTÜ SERBEST ATIŞ TÜRKİYE'DEN
Türkiye, serbest atışlarda ise kötü bir performans sergiledi. Şampiyonada 24 takım arasında en kötü serbest atış yüzdesine sahip olan Türkiye, 218'de 131 isabet ve yüzde 60.1 ile son sırada yer aldı.

3 SAYILIK ATIŞLARDA TÜRKİYE
Türkiye, 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'nı 3 sayılık atışlarda da ilk sırada tamamladı. (A) Milli Basketbol Takımı, 203'de 87 isabet oranı ve yüzde 42.9 ile 3 sayılık atışlarda ilk sırada bulunurken, Almanya yüzde 40.5 ile ikinci, Sırbistan ise yüzde 39.6 ile üçüncü oldu.

EN FAZLA SAYIYI ABD ATTI
2010 Dünya Şampiyonu olan ABD, turnuvada en fazla sayıyı atan takım oldu. Rakip potalara 9 maçta 835 sayı atan ABD, en fazla sayı atan takım unvanını alırken, Sırbistan 800 sayıyla ikinci, İspanya ise 767 sayıyla üçüncülüğü elde etti.

2 SAYILIK ATIŞLARDA ABD
2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'ndan altın madalya kazanan ABD, yaptığı 9 maçta en iyi iki sayılık atış oranına sahip oldu. 379'da 215 isabet bulan ve yüzde 56.7 ile oynayan ABD ilk sırayı alırken, Türkiye yüzde 53.5 ile 6. sırada kendisine yer buldu.

 TAKIM İSTATİSTİKLERİMİZ 

Çıkardığım Notlar ; 

* 6 yıllık uzun vadeli bir planlama ve çalışmanın sonunda ''Tarihi bir başarı yakaladık''.Tekrar tebrikler.
Önemli yıldızların gelmemesi,kura şansı,ev sahipliği ve hakemler avantajları lafları bana göre hava civa.
Bizde de Mehmet Okur ve Engin Atsür yoktu.Her takım yıllardır ev sahipliği ve hakem avantajını kullanır.
Yıllardır neler çektik bu konuda.En son 2009 Polonya Avrupa Şampiyonasındaki  Yunan maçı mesela.
Ayrıca çok zorluklar yaşadık.Tanjeviç'i hastalığı,Ömer Aşık ve Kerem Gönlüm'ün durumları,Hido,Ender,Ersan ve Engin'in sakatlıkları,Semih ve Ömer Aşık'ın taze NBA'li olarak çalışmalara geç katılmaları v.s. gibi.
Her şeye rağmen önce Antalya ve sonra Bormio'da iyi hazırlandık.Orhun Ene ve İziç iyi iş yaptılar.Takımın fizik kondisyonu çok iyiydi.İdari olarakta Harun Erdenay ve Barbaros Akkaş'ta iyi çalıştılar.
Kondisyoner Ozan Şirikçi,Doktor Adnan Bağrıaçık, fizyoterapist Murat Çağlar, masörler Yücel Arslan ve Suat Kuruçay,malzemeci Miktat'ı da perde arkasındaki kahramanlar olarak kutlamak lazım.
Orhun Ene Başarıyı şuna bağlıyor ;
  ”Tanjevic, her zaman oyuncuların babası oldu. Onlar da onu baba gibi gördüler. Klasik antrenör-oyuncu ilişkisi olmadı. Bizi de ağabey gibi gördüler. Takımın başarısındaki en önemli etken ne diye sorulsa, bu ilişkiyi söylerim. Tanjevic babalık yaptı. Biz ağabey gibi davrandık. Oyuncular da yapılması gerekeni, enerji vermekse enerjiyi, kafa olarak maça hazırlanmaksa, antrenman yapmaksa hepsini yerine getirdi. Antrenörümüz her zaman ilişkisini hissettirdi. Başarıdaki en büyük etken budur.”
* Spor organizasyonları ve sportif başarılar olarak 2000 yılından bu yana gelişim gösteren ülkemiz yeni ve en parlak sayfayı  eklemiş oldu.Takım Sporlarında Dünya İkinciliği en büyük başarı.
*Tarihin en başarılı turnuva organizasyonunu yaptık.Bunu ben söylemiyorum FİBA Genel Sekreteri Patrick Baumann söylüyor ;
*Patrick Baumann: “Tarihin En Başarılı Şampiyonası”
  Uluslararası Basketbol Federasyonları Birliği (FIBA) Genel Sekreteri ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) Üyesi Patrick Baumann, ülkemizin ev sahipliğinde gerçekleştirilen 2010 FIBA Dünya Şampiyonası’nın, 60 yıllık Dünya Şampiyonaları tarihinin en başarılı organizasyonu olduğunu söyledi.
Anadolu şehirlerinde 6 ülkeyi ağırladık ve hiç bir çatlak ses çıkmadı.
* Sportif başarı ve organizasyon başarısı umarım hep eksikliğini dile getirdiğimiz spor kültürünün oluşumunda, sporun çocukluktan başlamasına, sokaklarda spor yapılmasına ve okullara girmesine çok büyük etkisi olur.
Okullarda Beden Eğiitm derslerinin sayıları azaltılacağına arttırılmalı ve adı artık Beden Eğitimi değil
''Spor'' olmalı.
Ülkemizde 2.Spor olarak görülen basketbolun ülke çapında reytinglerinin yükselmesine, marka değerinin artmasına ve bu artışın yeni basketbol yıldızları için yapılacak altyapı çalışmalarına yansıması gerekir.
Sponsor katkılarının  artması ve yeni sponsorların sahne almasını bekleyebiliriz.
Halihazırdaki Milli takım sponsorlarına da çok teşekkürler.Özellikle Garanti Bankası 10 yıldır büyük katkı yaptı.Ferit Şahenk ve Genel Müdür Ergun Özen'e tebrikler.
* Beyaz Gölge,1981 Balkan Şampiyonluğu ve 2001 Avrupa İkinciliğinden sonra 4.Dalga basketbolun patlaması olur ümit ederim.
*Türkiye'nin tanıtımı açısından büyük imkandı.Ancak maç önceleri ve molalarda yurt dışına kısa İstanbul ve Türkiye'nin tanıtımını yapan spotlar izletilebilirdi.NTV molalarda reklam verdiği için yapıldı mı bilemiyorum.Sanırım yapılmadı.Bu fırsat atlanmamalıydı.3-5 saniyelik fotoğraflardan oluşan slaytlar olmalıydı.En az 2 milyar dolarlık bir Turizm reklamı demek deniliyor.120 ülkede canlı yayınlandı final ve
1 milyar kişi izledi.
*-Turnuvanın en başarılı takımlarından biri Litvanya idi.Büyük sürpriz yaptılar.Lavrinoviç kardeşler, Siskauskas,Jasicevicius gibi yıldızlarını getirmemelerine rağmen Wild Card ile katıldıkları turnuvayı 3.olarak bitirdiler.2011 Avrupa Şampiyonasına da ev sahipliği yapacaklar.
* Bir diğer başarılı takım şüphesiz Sırbistan'dı.Müthiş jenerasyonlarına Keselj ve Savanoviç gibi 2 çok iyi yeni yıldız daha ekleyerek gelecek yıllara da damga vuracaklarını gösterdiler.
* İspanya ise P.Gasol'süz çok eksik kaldı.Sadece Navarro ile bu kadar.Bu arada Ricky Rubio da bu şut özürü ile potaya bile bakmaması ile bekleneni veremeyecek gibi.
* Diğer takımlara baktığımızda ; Yunanlılar büyük hüsran yaşadı.Yeni jenerasyon sıkıntısı çekecekler. Diamantidis bıraktı şimdiden.Arjantin aynı şekilde Ginobili,Oberto,Sconochini yokken o jenerasyonun son en iyi ismi Scola ile 5.olabildi.Bundan sonrası zor.Brezilya Nene Hilario yokluğunda Huertas'ın One Man Show'u ile başarılı olamadı.Sadece ABD'ye kafa tuttukları maç ile iz bıraktılar.Slovenler hedeflerine ulaştılar ama daha ilerisi için daha sert olmak zorundalar ve eksik oyuncularını kadroya alabilmeliler.Hırvatlar tam bir lider oyuncu sıkıntısı çektiler.İyi bir Gricek lazımdı.Almanya ve Çin Nowiztki ve Yao Ming olmadan fazla bir şey yapamadılar.Porto Riko'nun son maçta Fildişi'ne yenilip elenmesi de kötü bir sürprizdi onlar adına.
Avustralya en büyük büyük hayal kırıklığına uğradığım takım oldu.Y.Zelanda ise gruptan çıkarak sürpriz yaptı.
* Bizim takım ise genelde takım oyunu oynadı.Ersan son 2 maç hariç ve Hido hücumu sürüklediler.
Şüphesiz Tanjeviç'in 3 uzunlu ön alanda baskılı 2-3 zone defansı iz bıraktı.Uzunlarımızın hücumdaki bilinen kısırlıkları (Umarım Ömer Aşık ve Semih NBA'de bunu geliştirirler) ve serbest atışlarımızdaki düşüklükte ciddi sıkıntıydı.Sırp ve ABD maçı hariç genelde iyi oynadık.
Artık bizimde bir ekolümüz,basketbol kimliğimiz  olmalı.Bu turnuvadaki 9 maçımızı iyi analiz edip ilerisi için bir ekol belirlememiz şart.Nasıl Sırpları,Litvanyalıları  hatta Slovenleri anlatırken ekolden bahsediyorsak bizim de olmalı.
* Tanjeviç.Bu turnuvada bambaşka bir Tanjeviç vardı.Basketbolunu beğenmem ve çok eleştirdim biliniyor ama hakkını veriyorum bu tunuvada az hata yaptı ve 6 yıllık emeğinin karşılığını da aldı.Rotasyon hastalığına tutulmadı ve gerekli yerlerde  ve yeterli süreleri verdi oyunculara.
Acil şifalar,sağlıklar diliyorum.
* Akılda kalan oyuncular ; bilinen takımların yıldızları Durant,Kleiza,Hido,Teodosiç,Scola haricinde Ersan,Sinan Güler,Kerem Tunçeri,Keselj,Krstiç,Savanoviç (Sırbistan),Y.Zelanda'dan son saniyede o üçlüğü atarak turnuvanın kaderini belirleyen Abercombie,Kirk Penny,Barea (Porto Riko), Kalnietis ,Delininkaitis, Pocius (Litvanya),Lakoviç,Dragiç (Slovenya),Popoviç,Ukiç,Tomas (Hırvatistan),Delfino,Prigioni (Arjantin),Huertas (Brezilya),Jian Lian Yi (Çin),Haddadi (İran),Abbas,Daegles (Ürdün)
* Takım olma olgusu daha geçerliydi ancak bireysel yıldızların takımlarını taşıdıkları ve başarıya ulaştırdıklarını da gördük.Göreceli olarak zayıf Amerikan takımı atletik fiziksel avantajlarını kullanmalarının yanı sıra tek başına Kevin Durant Şampiyon yaptı.Gene Linas Kleiza Litvanya'yı 3.cü yaptı.Scola Arjantin'i,Teodosiç Sırpları taşıdı.Benchini en verimli kullanan takımlar başarılı oldu.
* Bizim maçta çok kızsamda Kevin Durant'ı burada izlemek büyük şanstı.Gelecekte M.Jordan olması kesin olan süper bir yetenek.NBA'in en skorer ismi burada da MVP oldu.Oklahoma City Thunder gibi bir takımda bile  önemli iş yaptı.
* Modern basketboldan önemli kesitler gördük.Savunma kesinlikle 1.plandaydı.Sertlik her zaman prim yaptı.Alan savunması tutturan takımlara - Biz mesela - çok ekmek yedirdi.Uzunların dışarı çıkıp üçlük atmaları dikkat çekiciydi.Üç sayı çizgisi 6.25'e çekilmesine rağmen yağmur gibi üçlük atıldı.İkili oyunlar çok revaçtaydı.
* Jungebrand gene kabusumuzdu.La Monica da aynen.
* Turnuvaya renk katan grup maçlarındaki 6-7 bin Sloven seyirci.Litvanya seyircisini de unutmuyoruz tabii.
Ne varsa yeşillerde var.Yeşil en sevdiğim renktir.:))
* Murat Murathanoğlu.O artık tam bir Fonomen.Bazı geri zekalılar anlatımını eleştirse de tek geçerim.
Harikaydı.Sırp maçınının sonunda ''Kerem Tunçeri'' ''Kerem Tunçeri'' diye takılı kalması acaba inme mi indi diye korkmama sebep oldu.Her seyredişimde çok gülüyorum ama.
* Red Foxes Dans Grubuna Rusya maçında RTE sansürü de akılda kalan bir diğer nottu.

* Hidayet'in ''Maddi ve Manevi '' repliği çok antipati topladı.Her ne kadar arkadaşları Onu öne sürsede hoş değildi.İstediklerinden çok daha fazlasını aldılar.GSGM'nin 500 Cumhuriyet altını resmi ödülünün dışında RTE'nin bence yanlış örtülü ödenekten adam başı 1,5 milyon TL,toplam 28,5 m.TL  ve Ali Ağaoğlu'nun verdiği evler (7,5 milyon TL değerinde 21 daire) fazlasıyla ihya etti 12 Dev Adamı.Elbette ödülü hak ettiler ama bu kadarı fazla.Benim maaşımdan mesela bu ay vergi dilimine girmişim güya 40 milyon daha vergi toplam  bu ay 109 TL kesildi.Bu daha cebimize girmeden kesilen vergiler birilerinin keyfiyeti ile harcanmamalı.Bir Avukat idari mahkemeye dava açmış ödüller için bakalım ne olacak ? Litvanyalıların ödülünün adam başı 4300 euro olduğunu da ekleyelim.
* Turnuva başlamadan antrenman ziyaretinde Turgay Demirel'in ''12 Eylül'de Çifte Zafer Yaşayacağız'' yalakalığı ve sonunda da oyuncuların ıslık ve yuh protestosu için özür dilemeleri de kötü bir not olarak aklımda kalacak.
* Yunanlıların Rusya maçını bilerek kaybedip İspanya'dan kaçma hesapları ve bunun tutmaması bir rezillikti.
* 2 yeni salon kazandık.Ankara ve Sinan Erdem Spor Salonu.Sinan Erdem Spor Salonu güzel.Milli takımımızı 4 günde 62 bin seyirci izlemiş.15.500 kişilik salon.1993 yılında temeli atıldı ve 17 yılda bitirilebildi.
Bu yılın Mart Ayında tamamlandı ve 71 milyon 40 bin TL'ye mal oldu. 
* Biletler pahalıydı ama gene de salonlara seyirci geldi.Bizim maçlar zaten full çekti.Günlük kombine bilet satıldığı için bizim maçtan önce oynanan maçlarda boşluklar oldu,millet sadece bizim maça geldi.
İzmir ve Kayseri maçlarını 1'er kez verdiği için TV fazla fikir sahibi olamadık ama gene de seyirci vardı.
Ev sahibi takımların maçları haricinde diğer turnuvalarda da seyirci azlığı görülüyor zaten.
* Fikstürü kim yapmışsa - FİBA veya Organizasyon komitesi - Yarı Final ve Final maçları arasında boşluk bırakmayarak büyük bir garabete imza attılar.
*NTV'ye de  kocaman  bir teşekkür ve tebrik.Molalarda reklam ile az sinir etseler de ''Türkiye'nin Basketbol Ekranı '' olduklarını kanıtladılar.Sunucu ve yorumcuları iyi iş çıkardı.Euroleague'i de aldılar ve 12 Dev Adamın haklarını da 4 yıl daha uzattılar.Bravo.
* Buradan Turgay Demirel'e sesleniyorum.Ligin yayın haklarını şifrecilere verdirme yoksa bu yeni dalgayı çabum söndürürsün.Basketbol izlendikçe sevilir.Şifre esareti ile basketbol sevilmez,yaygınlaşmaz.
Yeni ihalede mutlaka açık kanala verilmeli TBL.
* Turnuva ekonomisini çok merak ettim o yüzden bu yazı için bir kaç gün bekledim ne kazandık bilanço çıkar mı acaba diye ama doyurucu bir ekonomik analiz göremedim.Genel müdür Yunus Akgül yapılan harcamaların 5 katı değerinde ülke tanıtımı yaptık diyor.''Bütün harcamalarımız 200 milyon liraya  bile ulaşmıyor.Ama reklam getirisine baktığımızda bunun en az 5 mislini kazandık'' diyor.Basketbol Şampiyonası 35 milyon'a mal oldu.8 milyon euro sadece bilet gelirimiz var diyor.
 Basketbol şampiyonasının toplam maliyeti 35 milyonu buldu. Sadece bilet satışından gelen miktar 8 milyon Euro'yu buldu. Bu rakamlar henüz kesin değil. Bunun yanında spornsor destekleri ve reklamlar da var. Maddi anlamda olaya bakmazsak dünya televizyonlarında maçlar canlı yayınlandı. Biz bu televizyonlara reklam vermeye kalksaydık 900 milyon Dolar'ın üzerinde bir reklam harcaması yapmamız gerekiyordu. Organizasyon ve salonlar mükemmel olunca dış basında sürekli olumlu yönde haberlerimiz yapıldı. Tanıtımın en güzeli sporla yapılır'
Açıklamalar sadece bu kadar.
Turnuva başlamadan 300 milyon dolarlık ekonomi yaratacak haberi vardı.100 bin turistin geleceği ve
159 milyon 500 bin avroluk (yaklaşık 300 milyon TL) bir ekonomi öngörülüyordu.
Turnuva Öncesinden ; 

Oteller şimdiden doldu
Maçların oynanacağı İstanbul, İzmir, Kayseri ve Ankara’daki otellerin büyük bölümü şimdiden dolmuş durumda. Bu nedenle şampiyonayı takip etmek isteyen sporseverler komşu illere yönlendiriliyor. Sadece İstanbul’da şampiyona nedeniyle 30 bin kişi rezervasyon yaptırdı. Şampiyona maçlarının yapılacağı 4 ile, toplam 100 bin spor turistinin akması bekleniyor. Takımlar, oyuncular, sponsor şirketler, basın ve sporseverler 44 milyon avroluk bir konaklama ekonomisi oluşturuyor. Sadece ABD takımının konaklama harcaması 1 milyon avroya denk geliyor. Sporseverler, seyahat şirketlerinin bu dört il için, maç bileti, konaklama ve ulaşım içeren paketlerine büyük ilgi gösteriyorlar. Turist ve kafilelerin 15 milyon avroluk ‘sosyal harcama’ yapacağı öngörülüyor. 200 bin kişinin izleyeceği tahmin edilen maçlar için, biletlerin yüzde 80’i satılmış durumda. Toplam bilet satışından ise 8 milyon avro gelir bekleniyor.


Rakamlarla şampiyona
* Sponsorların şampiyonaya katkısı 5 milyon avroyu buluyor.
* Şampiyonaya ev sahipliği yapmanın beraberinde getirdiği parasal maliyet, tesislere yapılan 80 milyon avroluk harcama ve 15 milyonluk organizasyon gideriyle toplamda 95 milyon doları buluyor.
* Spor turistlerinin harcadıkları para izledikleri spora göre değişiyor. Futbol seyircisi tur harici ortalama 200 avro şahsi harcama yaparken, basketbol seyircisi 400, tenis seyircisi 800, Formula 1 seyircisi ise 2 bin avroya yakın para harcıyor.


Aktivasyona dikkat!
Bu arada 2010 FIBA Dünya Şampiyonası’nın Yerel Organizasyon Komitesi, günlük biletlerin kullanımıyla ilgili bir duyuru yaptı. Şampiyona boyunca salon giriş-çıkışlarında bilet aktivasyonu yapılacağı vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Maçları biletli olarak izleyecek basketbolseverlerin gün içinde salona tekrar giriş yapmaları halinde ‘bilet aktivasyonu’ işlemini gerçekleştirmeleri gerekiyor. Her salonda birden fazla maç oynanacak. Bu maçları kapsayan günlük biletlerle giriş-çıkış yapmak isteyen basketbolseverlerin bilet aktivasyonu konusuna özen göstermesi gerekiyor. Gün içinde salona yapılacak ilk girişte biletler barkod okuyucuyla kontrol edilecektir. Gün içinde salondan çıkıp tekrar geri dönmek isteyen izleyiciler, salondaki özel kapılarda biletlerini aktif hale getirmedikleri takdirde bu izleyicilerin salona tekrar giriş yapmalarına izin verilmeyecektir.”

Umarım bu hedefler ve beklentiler gerçekleşmiştir.
Toparlayabildiklerim bunlar.Unuttuklarımda olabilir.Arşive geçirmiş olduk.

15 Eylül 2010 Çarşamba

Ne İşi Var Bu takımın Şampiyonlar Liginde ?

AĞIR CEZA

Başlıktaki soruyu sık sık bu sezon başta gruptaki rakip takım yönetici-antrenör-futbolcu ve taraftarları olmak üzere yurt içinde de herkes soracak sanırım.
  Yok Real Madrit'i istiyoruz,yok bu grupta herkesi yeneriz,rahat çıkarız diye atıp tutmakla olmuyor bu işler.
Burası Devler Ligi.100 fırın ekmek yemeniz lazım daha.Orada Levent Kızıl'ın hakemleri yok,orada yataş Anadolu takımları yok,orada Mısırlı Mohammed Shavky gibi satılık adamlar yok - Kayseri bu adamı sözleşmesi varken daha derhal şutladı - ,orada şans bal yetmez.
 Gördük işte iki pası bir araya getiremediler.Deli deli koşmanın yetmediğini anlamışlardır herhalde.
 Adamlar yedek kadro ile rahat rahat 4 attılar.Valencia da bol pas yapıyor ama çabuk ve topu koşturuyorlar kendileri değil.Bizim Aykut efendi ders alsın.Topa sahip olmak başka ,topu efektif kullanmak başka.
Ertuğrul efendi de de gelişme var.8 yemişti,şimdi 4.Aferin öğreniyor bir şeyler.
Bu arada suyun öte yanındaki büyükleri referandumda çok yorulduğu için ilgilenememiş dünkü maçla.
  Aziz Yıldırım ve ekibi de akşam utanmışmıdır acaba ? Şöyle bir takıma geçilip Şampiyonlar ligini evde seyrettikleri ve seyrettirdikleri için.Kulaklarını gene çınlattım.Yazık bir Levent Kızıl'ı bile altedemedi.

13 Eylül 2010 Pazartesi

İşte Aziz'in takımı : 90 Dakikada 0 Korner,0 Gol Pozisyonu ve 412 Yan ve Geri Pas.



Fenerbahçe Futbol takımı ile ilgili bir şey yazmıyordum.İlgilenmiyorum da ama şu kepazeliği kayda geçirmek istedim sadece.
 13 senede Aziz'in 103 yıllık kulübün futbol takımını getirdiği nokta işte bu.
Vasat bir Anadolu takımı deplasmanında 90 dakikada tek korner atama,tek gol pozisyonuna gireme,sürekli yan pas geri pas yap,kağnı arabası gibi yavaş yavaş,aheste aheste oyna ve Selçuk'tan Stoper yaparak tüy dik.
 Aziz ve adamı Aykut'un yapabildiği bu işte.Utanmıyorlar da hiç.
Onurlu insanlar yapamazlarsa giderler ve yapabileceklere bırakırlar yerlerini.
AMA ANLAYANLARA ..................
YAZIKLAR OLSUN...........................

TEŞEKKÜRLER DÜNYA 2.Sİ 12 DEV ADAM !!!!!!!!!!!!



2010 FIBA Dünya Şampiyonası final mücadelesinde 12 Dev Adam, Sinan Erdem Spor Salonu’nda ABD’ye 81-64’lük skorla oldu. Ay Yıldızlılarımız bu sonuçla 2010 FIBA Dünya Şampiyonası'nı gümüş madalya ile tamamladı.

Kerem Tunçeri, Ömer Onan, Hidayet Türkoğlu, Ersan İlyasova ve Ömer Aşık beşi ile mücadeleye başlayan A Milli Takımımız, ilk hücumda topu pota altına indirmesine karşın skor bulamadı. Derrick Rose ile maçtaki ilk sayılarını kaydeden ABD’ye Ömer Onan karşılık verdi ve ilk dakika 2-2 eşitlikle geçildi. Kevin Durant ile hücumları iyi değerlendiren ABD, Andre Iguodala’nın da pota altı tipiyle 3.dakika geride kalırken skoru 5-9 yaptı. Alan savunmasına dönen Ay Yıldızlılarımız, Durant’ı durdurmakta zorlanmasına karşın, Hidayet Türkoğlu’nun serbest atışlarıyla skor üretimini sürdürdü. ABD’nin alan savunmasına dönmesiyle topu iyi çeviren Millilerimiz, Hidayet’in üç sayı çizgisinden bulduğu sayılarla 15-14 öne geçti. Bu bölümde savunmasını sertleştiren Ay Yıldızlılarımız, buna karşın Durant ile Stephen Curry’nin üçer sayılık basketlerine engel olamadı. Son dakika içinde mola alan A Milli Takım, Russel Westbrook’un serbest atışlarıyla ilk periyotu 17-22 geride tamamladı.

İkinci periyotun ilk hücumunda alan savunmasına karşı Russel Westbrook ile basket faulden üç sayı birden bulan ABD, farkı da 8 sayıya çıkarttı (17-25). Ersan İlyasova’nın pota altından kaydettiği basketle hücumdaki suskunluğunu bozan Millilerimiz, periyotta üç dakika geride kalırken skoru da 21-27’ye getirdi. ABD molasının ardından baskılı savunmasını sürdüren Ay Yıldızlılarımız, rakibinin de alan savunmasına dönmesiyle topu pota altına indirmeye çalıştı. İki takımında hücumda skor bulmakta büyük sıkıntı yaşadığı bu bölümde ABD, sadece Kevin Durant ile bir isabet bulabildi. Hidayet Türkoğlu’nun üç sayılık basketi ve Semih Erden’in de pota altında oyuna ağırlığını koymasıyla Ay Yıldızlılarımız farkı 8 sayıya indirdi (28-36). Son dakikaya Rudy Gay’in pota altı basketiyle 31-40 üstün ABD, devre sonunda da soyunma odasına önde giden taraf oldu.

Üçüncü periyota savunmada dirençli başlayan A Milli Takım, ilk dakika içerisinde rakibine sayı şansı vermemesine karşın skor bulamadı. Kevin Durant’ın üçüncü periyota iyi başlamasıyla üç sayı çizgisinin gerisinden iki isabet bulan ABD, farkı da 16 sayıya çıkarttı (32-48). Mola alan Ay Yıldızlılarımız, Ender Arslan’ın üç sayılık basketiyle rakibinin 8-0’lık serisine son verdi. Alan savunmasına dönen ABD, Lamar Odom’un boyalı alanda oyuna ağırlığını koymasıyla etkinliğini sürdürdü. Bu bölümde özellikle Ender Arslan’ın hücumlarda ön plana çıkmasıyla skor kaydeden Millilerimiz, farkı da 26.dakikada 11 sayıya indirdi (41-52). Mola alan rakibi karşısında ön alanda baskılı savunmaya geçen Ay Yıldızlılarımız, hücumda ise skor kaydetmekte zorlandı. Lamar Odom’un smaç basketiyle son dakikaya girilirken skor üstünlüğünü koruyan ABD, periyotu da 13 sayı farkla 48-61 önde tamamladı.

Mücadelenin final periyotuna Derrick Rose’un sayılarıyla yakaladığı 4-0’lık seriyle giren ABD, farkı da 17 sayıya çıkarttı (48-65). Semih Erden’in boyalı alandaki etkili oyunuyla hücum eden Millilerimiz, savunmada ise Lamar Odom ile Derrick Rose’u durdurmakta zorlandı. Hidayet Türkoğlu’nun orta mesafeden bulduğu isabet ve Kerem Tunçeri ile Kerem Gönlüm’ün de sayılarıyla Ay Yıldızlılarımız durumu 57-74’e getirdi. Ancak Lamar Odom’u durdurmakta zorlanan A Milli Takım, Hidayet Türkoğlu ile sayılar bulmasına karşın farkı eritmekte zorlandı. ABD, Ay Yıldızlılarımız karşısında salondan 64-81 galibiyetle ayrılarak altın madalyanın sahibi oldu. 
12 Dev Adam gümüş madalya kazandı / 7
12 Dev Adam gümüş madalya kazandı / 9
  12 Dev Adam gümüş madalya kazandı / 13
 12 Dev Adam gümüş madalya kazandı / 16
SALON: Sinan Erdem Spor Salonu

HAKEMLER: Christiano Maranho – Luigi Lamonica – Juan Arteaga

TÜRKİYE (64): Cenk Akyol, Sinan Güler, Ömer Onan 7 (1 asist), Ersan İlyasova 7 (11 ribaund), Semih Erden 9 (2 ribaund), Kerem Tunçeri 7 (2 ribaund- 5 asist), Oğuz Savaş 3, Kerem Gönlüm 4 (6 ribaund), Ender Arslan 6 (1 asist), Ömer Aşık 5 (4 ribaund), Hidayet Türkoğlu 16 (7 ribaund- 1 asist)

ABD (82): Chauncey Billups 4 (3 ribaund- 2 asist), Kevin Durant 28 (5 ribaund), Derrick Rose 8 (1 ribaund- 6 asist), Russel Westbrook 13 (6 ribaund- 3 asist), Rudy Gay 6 (4 ribaund), Andre Iguodala 4 (5 ribaund- 3 asist), Danny Granger, Stephen Curry 3, Eric Gordon (1 ribaund- 2 asist), Kevin Love (1 ribaund), Lamar Odom 15 (11 ribaund), Tyson Chandler

1.PERİYOT: 17-22
2.PERİYOT: 14-18
3.PERİYOT: 17-21
4.PERİYOT: 16-20



Ömer Onan ise Türk basketbol tarihine geçtiklerini kaydederek, şunları söyledi: ''Müthiş bir iş başardık. ABD dün saat 19.00'da oynadı biz ise daha geç maç yaptık. Biz kafa kafaya giden stresli bir maç oynadık. Otele saat 1'de geldik, 4'ten önce uyuyamadık. Belki daha farklı olabilirdi ama biraz yorgunduk. Turnuvanın başından sonuna kadar ABD iyi oynadı. Ama biz de büyük bir iş çıkardık. Arkadaşlarımla gurur duyuyorum. Kimse kendini saklamadı, iki sayı daha fazla atayım diye düşünmedi. Bu 12 adam da müthiş, hepsiyle gurur duyuyorum.''

Kerem Gönlüm ise bugün dünya ikincisi oldukları için üzüldüklerini vurgulayarak, ''Bu Türk basketbolunun nereye geldiğini gösteriyor. ABD bugün iyi oynadı, biz iyi oynamadık'' derken, Kerem Tunçeri ise ''Herkes üzüntü içinde. ABD'ye karşı finalde kaybediyoruz ve herkes üzülüyor. Dünkü maç bizim için daha zordu. Dün gece yapılan kutlamalar bizi oldukça yordu. Yine de altın madalya için çıktık ama çok yüksek yüzdeyle mücadele ettiler. Tek tek tüm takım arkadaşlarımla gurur duyuyorum'' şeklinde konuştu.

Ender Arslan da aldıkları gümüş madalyanın değerini ancak birkaç gün sonra anlayacaklarını ifade ederek, ''Şimdi altın madalyayı alamadığımız için üzülüyoruz. Altına o kadar odaklanmıştık ki ikinciliğe sevinemedik. Verdiğimiz mücadele ve ortaya koyduğumuz azim çok iyiydi. Arkadaşlarımı alnından öpüyorum'' dedi.

Semih Erden ise ne kadar kaliteli bir takım olduklarını gösterdiklerini belirterek, ''Başından beri milli takıma yapılan eleştiriler oldu. Ama bir kez daha görüldü ki milli takım müthiş bir ekip. Dünya ikincisi olmak gurur verici bir şey. ABD iyi mücadele etti. Biz zaman zaman kötü performans çizdik. Bu da dünkü maçın yorgunluğundandı. Birçok arkadaşımız dün gece uyuyamadı''




****************************
   Öncelikle Dünya 2.liği için başta en çok emeği veren oyuncularımız olmak üzere A'dan Z'ye herkesi kutluyorum.Türk Spor Tarihinin En Büyük Başarısıdır.Gururlanmamak elde değil.
 İşin açıkcası oyuncular dahil herkes - bende - dün akşam kaybettiğimize çok üzüldük.
Nereden nereye ?
ABD'ye Dünya Şampiyonası finalinde kaybederek gümüş madalya alıyoruz ama buruk bir sevinç yaşıyoruz.
 Finale kadar hiç yenilmeden gelen 2 takımdan ABD'de çok iyi oynamamasına rağmen bizim çok çok kötü olmamız - hatta sahada yoktuk - yüzünden sonucu belirledik.Teknik nedenleri elbette var ama asıl etken bir önceki gecenin fiziksel ve mental yorgunluğuydu.Böyle bir maçın ardından ABD gibi her ne kadar B takımı denilse de neticede basketbol ülkesi bir takıma karşı teknik zaaflarımızla karşı koymak çok zordu.
 Turnuvanın maç programını kim yaptıysa helal olsun yani.(!) FİBA mı yaptı,organizasyon komitesi olarak biz mi bilmiyorum ama yarı finalin  saatler sonrasında final oynatmak tam bir geri zekalılıktır.
 1 gün ara olsaydı dünkü gibi olmazdı maç.Karşı koyamadık çünkü sanki tüm barutlarımızı Sırp maçında tüketmiştik.4 kez 8 sayıdan geri getirdik maçı kolay değildi.Böyle bir ABD'ye kaybetmemeliydik.Bir daha bu fırsat elimize geçmez.Maalesef hepsini sıraya dizdik ve tarih yazdık ama esas ''Büyük Şeytan''ı yıkıp Asıl ''Büyük Tarihi'' yazacaktık.Yazık oldu.
Böyle kaybetmekte olmadı.
 Kevin Durant'ı bir türlü durduramadık.Epey bir kulaklarını çınlattım (!) onu da söylemeden geçmeyeceğim.
Alan savunmasında bom boş üçlükler de attırdık.2.topları attırdık.Ribaunt alamadık.Serbest atışlar kaçırdık..Organize olamadık.İlk yarıda 2,toplamda sadece 9 asist yapabildik.Maalesef bizim uzunların hücumdaki zaafları ortaya çıktı.Ömer Aşık'a çok sinir oldum.Hücumda birazcık bir şey yap be abicim.Semih,KG onlar da etkisizdi.Oğuz'u Sırp maçında da hiç oynatmadı,dün de 5 dakika oynattı.Oğuz'un hiç olmazsa hücumu daha iyi.Post up yapabiliyor yani sırtı dönük oynayabiliyor.Diğerlerinde hiç yok.Ersan maalesef turnuvaya çok iyi başladı ama kötü bitirdik.Sırp maçında da iyi değildi dün de.11 ribaunt alması bir şey değil 9/2 hücum isabeti ile oynaması kötü.Hido da maçın başında iyi başlamasına rağmen hafif sakatlık geçirip kenara gelince hücumda iyice tıkandık.ABD boş dönerken bizde atamadık ne yazık ki ve bir türlü yakalayamadık.
  Hakemlerin rezil yönetimi de oyuna tutunmamızı engelledi.Özellikle İspanyol hakem.

 Neyse artık olan oldu.
  Tarihi başarının yanı sıra ülke tanıtımı açısından da çok iyi oldu.Finali 1700 basın mensubu takip etmiş.1200'ü yabancı.Ve 183 ülke yayınlamış turnuvayı ve bu bir rekormuş.

Son not ; madalya töreninde Cumhurbaşkanı ve Başbakan protesto edilmiş.Hidayet'in ve Turgay Demirel'in bunun için özür dilemelerini de ben protesto ediyorum.Ne var yani referandumda istedikleri gibi sonuç çıkınca milletimiz  en iyi tercihi yaptı diye teşekkür ediliyorsa aynı milletin farklı düşünen insanlarının ıslık ve yuhlama ile 
demokratik tepkisi neden yadırganıyor.
 Turgay Demirel 12 Eylül Gecesi Çifte Zafer yaşayacağız işgüzarlığından sonra hala özür mözür ile yalakalığa devam ediyor.
 Bu takım Türkiye Cumhuriyeti devletini temsil ediyor.Elbette Cumhurbaşkanı da Başbakan'da destekleyecekler. Bundan fazlası gereksiz işgüzarlık ve farklı hesapları akla getirir.

Son olarak ; 
1-Tatlı rüyalar.İyi Uykular benim koyun milletim.
2-Her türlü baskı,tehdit,şantaj ve envai çeşit sindirmeye karşı dik duruş gösteren başta Memleketim Aydın olmak üzere Edirne,Kırklareli,Tekirdağ,Çanakkale,Balıkesir,İzmir,Manisa,Uşak,Muğla,  Denizli, Antalya, Mersin,Adana,Hatay,Bilecik,Eskişehir,Tunceli ve Artvin'e en içten sevgiler, saygılar, teşekkürler.
ÖNEMLİ NOT : 
Basketbolcularımızın her zafer sonrası söylediklerine bayılıyoruz. Dikkat ettiniz mi hep 'Türk Milleti, 'Türk Halkı', 'Türk Bayrağı' diyorlar. 'Dağbaşını Duman Almış' marşını söylüyorlar. Hiçbirinin ağzından 'Türkiye'li' lafı çıkmıyor. 'Türküz' diye haykırıyorlar. 12 Dev Adam'ın etnik yanlarını inceleyin, neler bulacaksınız. Arnavutluk'tan, Saray-Bosna'dan, Makedonya'dan göçüp, Anavatan'a koşarak gelenler var. İşte 'Birlik ve Beraberlik ruhu' bu. Adına açılım değil, bütünleşme demelisiniz.
Burhan Ayeri - Akşam

12 DEV ADAM FİNALDEEEEE.(83-82) !!!!!!!!!!!!!!



2010 FIBA Dünya Şampiyonası Yarı Final mücadelesinde 12 Dev Adam, Sinan Erdem Spor Salonu'nda oynanan maçta Sırbistan83-82'lik skorla mağlup ederek adını finale yazdırdı. Millilerimiz, bugün saat 21:30'da ABD ile altın madalya için karşılaşacak.


Kerem Tunçeri, Ömer Onan, Hidayet Türkoğlu, Ersan İlyasova ve Ömer Aşık beşiyle karşılaşmaya başlayan A Milli Takım, ilk hücumu değerlendirerek skoru 0-2’ye getirdi. Milenko Tepic’in üç sayılık basketiyle maçtaki ilk sayılarını kaydeden Sırbistan, ilk dakikayı da 3-2 önde geçti. İki takımın da hücumda çok fazla top kaybettiği bu bölümde Hidayet Türkoğlu’nun orta mesafeden bulduğu isabete Velickovic karşılık verdi. Boyalı alanı etkili kullanan Sırbistan, özellikle Krstic’in katkısıyla durumu 10-6’ya getirdi. Serbest atış çizgisinden Mileno Tepic ile iki atışı da sayıya çeviren Sırbistan, farkı da 6 sayıya çıkarttı ve Millilerimiz de mola aldı (12-6). Ömer Onan’ın hücumdaki sayılarıyla skor bulan A Milli Takım, Hidayet Türkoğlu’nun da oyuna ağırlığını koymasıyla dengeyi yakaladı (15-15). İlk periyotu Sırbistan, 20-17 önde tamamlayan taraf oldu.

İkinci periyotun ilk hücumunda Sırbistan, Savanovic ile hücumdan boş dönerken, Millilerimiz de Ender Arslan ve Ömer Onan ikilisiyle atışlarından isabet çıkartamadı. Ender Arslan’ın serbest atışlarıyla bu periyottaki ilk sayılarını kaydeden Ay Yıldızlılarımız, Kerem Gönlüm’ün de basket faulden ürettiği üç sayıyla durumu 24-22’ye getirdi. Alan savunmasına dönen Millilerimiz karşısında Sırbistan, Dusko Savanovic’in basketleriyle 16.dakikada skoru 33-25 yaptı. Semih Erden’in birer bir de bulduğu turnike ile hücumdaki suskunluğunu bozan A Milli Takım, buna karşın pota altı savunmasında zorlandı. Mola alan Sırbistan, Macvan ile hücumu değerlendiremezken, savunmada da Ömer Aşık’ın basketine engel olamadı. Karşılaşmanın ilk yarısını Sırbistan 42-35 önde tamamlayarak soyunma odasına gitti.

Semih Erden’in basket faulden bulduğu üç sayıyla üçüncü periyotun ilk hücumunu A Milli Takımımız değerlendirdi. Periyotun ilk bölümünde topu pota altına indirerek hücum eden Sırbistan ise Nenad Krstic ile karşılık verdi. Ersan İlyasova’nın turnikesinin ardından bir hücum sonrasında da Kerem Tunçeri’nin pasını iyi değerlendiren Ömer Onan, üç sayı isabetiyle skora dengeyi getirdi (46-46). Milos Teodosic’in üç sayı isabetinin ardından Rasic ve Keselj ile 8-0’lık seri yakalayan Sırbistan, 25.dakikada durumu 54-46 yaptı. Mola alan Ay Yıldızlılarımız, Ömer Onan ile serbest atışları sayıya çevirirken, Sırbistan ise Teodosic ile turnikesinde isabet buldu. Savunmada toparlanan Millilerimiz, Hidayet Türkoğlu, Ender Arslan ve Kerem Gönlüm’ün sayılarıyla 28.dakika sonunda skoru 56-55’e getirdi. Kerem Gönlüm ile son dakika içerisinde pota altından basket bulan A Milli Takım, buna karşın periyotu 63-60 geride tamamladı.

Mücadelenin final periyotuna iyi savunmada iyi başlayan Ay Yıldızlılarımız, serbest atış çizgisinden de Ömer Aşık ile tek isabet buldu. İki takımında hücumda skor bulmakta zorlandığı bu bölümde Sırbistan, Nenad Krstic’in serbest atış çizgisinden ürettiği üç sayıyla farkı 5 sayıya çıkarttı (66-61). Hidayet Türkoğlu’nun üç sayılık basketiyle bu periyottaki ilk iç saha isabetini kaydeden Millilerimiz, durumu da 66-64’e getirdi. Mola alan Ay Yıldızlılarımız, aranın ardından Keselj ve Teodosic’in üçer sayılık basketlerine engel olamadı. Kerem Tunçeri’nin üç sayılık basketine Savanovic ile karşılık veren Sırbistan, farkı da 6 sayıya çıkarttı (75-69). Bu bölümde Kerem Tunçeri’nin devreye girmesiyle kontrolü eline alan Ay Yıldızlılarımız, yakaladığı 6-0’lık seriyle bitime 3 dakika kala 75-76 öne geçti. Mola alan Sırbistan, hücumda organize olmakta sıkıntı yaşarken, Millilerimiz de durumu 75-78'e getirdi. Alan savunmasına dönen A Milli Takım, son dakikaya da 77-79 üstün girdi. 28 saniye kala Keselj ile serbest atışları değerlendiren Sırbistan, 80-79 öne geçerken, Ay Yıldızlılarımız da Semih Erden'in smacıyla rakibine karşılık verdi (80-81). Hücumda Aleksandar Rasic'in pasını Velickovic ile değerlendiren Sırbistan, 4.3 saniye kala 82-81 öne geçerken, Millilerimiz de mola aldı. A Milli Takım, Kerem Tunçeri'nin 0.5 saniye kala kaydettiği turnike basketle skoru 82-83'e getirken, son hücumda da Semih Erden'in bloğuyla mücadeleden galibiyetle ayrılmayı başardı.

SALON: Sinan Erdem Spor Salonu

HAKEMLER: Jose Anibal Carrion – Pablo Alberto Estevez – Reynaldo Sanchez Mercedes

SIRBİSTAN (82): Milos Teodosic 13 (6 ribaund- 11 asist), Milenko Tepic 5 (3 ribaund), Aleksandar Rasic 2 (2 asist), Nemanja Bjelica 2 (1 ribaund), Stefan Markovic 2 (2 ribaund), Dusko Savovic 15 (1 asist), Marko Keselj 18 (7 ribaund), Nenad Krstic 15 (7 ribaund- 1 asist), Kosta Perovic 2 (5 ribaund), Novica Velickovic 8 (2 ribaund), Milan Macvan

TÜRKİYE (83): Sinan Güler 3 (2 ribaund- 1 asist), Ömer Onan 14 (4 ribaund), Ersan İlyasova 6 (4 ribaund), Semih Erden 9 (3 ribaund- 2 asist), Kerem Tunçeri 12 (3 ribaund- 5 asist), Kerem Gönlüm 6 (4 ribaund), Ender Arslan 12 (1 asist), Ömer Aşık 5 (7 ribaund- 1 asist), Hidayet Türkoğlu 16 (2 ribaund)

1.PERİYOT: 20-17
2.PERİYOT: 22-18
3.PERİYOT: 21-25
4.PERİYOT: 19-23




 Kerem Tunçeri  “70 milyon arkamızdaydı. Şampiyonanın başından bu yana iyi mücadele ediyoruz ve oyundan hiç kopmuyoruz. Ayrıca bu maçta en kötü hücum performansımızı sergiledik. Ama direncimiz bizi maçta tuttu. Rüyada gibiyiz. Mutluyuz ve sevinçliyiz. Buradaki arkadaşların yüzünden de belli olduğu gibi. Artık bir kaç saat dinlenip yarına odaklanacağız. Türk tarihine önemli bir başarı kazandırdık. Bizi takım yapan her gün birinin iyi performans göstermesi. Biri çıkıp 30 sayı atıp kazandırmıyor. 15-20 atıp dengeli skor buluyoruz. Başarıya giden yol budur. Şans benim yanımdaydı ve bugün de sıra bendeydi. Yarın da başkası çıkıp oynayabilir. Kötü oynadığımız zamanda Sırbistan gibi bir takımı devirmek de bizim ne kadar iyi bir takım olduğumuzu gösterir. Son saniyelerde taktik yoktu. Topu ben, Hidayet ya da Ömer kullanacaktı. Ancak Hidayet’in almasına izin vermediler ve top dışarı çıkıyordu. Ben de hayatımın en kolay turnikelerinden birini attım. Seyirci hep bizim arkamızdaydı. Ancak son 4 saniyede kimseyi tanımıyorsunuz''

Erder Arslan, “Şu anda cümle kurmakta zorlanıyorum. Takım olarak maça inandık. Maçı hiç bırakmadık. Son saniyelerde geriye düşşek de içimizdeki ümidi hiçbir zaman kaybetmedik. Son 4.5 saniye topu alıp potaya atmak için yeterli bir zamandı. Biz de buna inandık ve sayıyı bulduk. Şu anki duygularımızı tarif etmek gerçekten imkansız. Emeği geçen herkese çok teşekkürler”

  Kerem Gönlüm, “Bugün Sırplar bizi yenseydi, çok üzülecektik. Çünkü karşılaşmayı biz hakettik. Arkamızda muhteşem bir seyirci desteği vardı. Maça biraz tutuk başladık ama daha sonra bu durgunluğumuzu inancımızla aştık. Herkese helal olsun” 

  Ersan İlyasova, “İnanılmaz bir maç oldu. Maçı son saniyede kazanmak da vardı kaybetmek de. Şans bize güldü. Bu galibiyetin keyfini bir gün yaşayacağız. Yarın için daha fazla konsantre olup ABD’yi de yenmek istiyoruz”

Semih Erden, “Çok çekişmeli bir maç oldu ve güzel bir sonla bitti. Bu galibiyet tüm Türkiye’ye armağan olsun. Asıl her şey yarın belli olacak. Ama buraya kadar gelmek de büyük bir başarı. Buraya bizleri desteklemeye gelen muhteşem taraftarımıza teşekkür ederiz”


 























***************************************************************
 Geç oldu.Ancak yazabiliyorum.O gece yazacak halde değildim.Dün de referandum görevi, akşam maç ve açıkcası finali kaybetme, referandum sonucunun moral bozukluğu,yorgunluk  vs ile yazamadım.Dün gece baktım buraya 750 görüntüleme vardı.Sanırım merak etmiş insanlar ne yazmışız diye.Herkesten özür diliyorum gecikme için.
Tebrikler 12 Dev Adam ve teknik heyet.
Türk Spor ve Türk Basketbol tarihini yeniden yazdı 12 Dev Adam.
Evet ''Takım Sporlarında ilk kez böyle büyük bir organizasyonda finale kaldık''
  2 gün sonra uzun uzun teknik değerlendirme yapmaya gerek yok.
Sırplar en iyi oyunlarını oynadılar.Biz ise dikkat çektiğim üzere aşırı motivasyon ve stresten 3 çeyrek çok kötü oynadık.Sırplar bizim yaptığımızı bize yaptılar.Maç boyunca baskılı savunma uyguladılar.Artı klasik çirkefliklerini yaptılar.Teodosiç ve Dusan İvkoviç başı çekti bunda.
Teodosiç tamam iyi basketbolcu ama karakter sıfır.Maç sonrası şu hareketi hazımsızlığını gösteriyordu.
 İvkoviç ise hala maçtan sonra Ömer Aşık etik davranmadı diyor.Teodosiç suratına  yumruğu çaktı bunu neden söylemiyorsun ? O da 1.sınıf koç ama karakter fakiri.
 Ben böyle adamlara ve bunların takımlarına saygı falan duymuyorum.Objektif ,Sırp takımı hayranı blogcular ve yorumcular duymaya devam etsin.
   4 kez 8 sayıdan geri döndürdük.Hiç bırakmadık maçı.Her seferinde cevap verdik.Tanjeviç her şeyi denedi.3 kısa,4 kısa,Hidayet'i 4 numaraya çekip çift oyun kurucuya dönme,savunma değişiklikleri her şeyi denedi.Sırplar maç öncesi yazdığım isimler Keselj,Savanoviç bilhassa ve Teodosiç'ten el üstünden kudurtan üçlükleri devamlı soktular.Kudurdum resmen.Ramazan da 1 Ay boyunca kazandığım tüm sevapları harcadım resmen.Yarısı zaten maç öncesi Kayseri - Fener maçında gitti,Yarısını da Teodosiç,Keselj ve Savanoviç'e harcadım.Ettiğim küfürlerin haddi hesabı yok ne yalan söyleyeyim kimyamı bozdular.Bu kadar gerildiğim bir gece hatırlamıyorum.
Ama o üçlüklerin bir yerde girmeyeceğine ve maçı da kazanacağımıza hep inanıyordum.
35.dk.da gene 8 sayı geriye düştük ama Kerem Tunçeri sahneye çıktı ve 2 üçlük ve 1 turnike ile 
gene geri döndürdü bizi.Ki Kerem ilk 3 çeyrekte kötü oynamıştı ve sadece 2 sayı atabilmişti.
Aynı Kerem zaten 4 saniye kala o turnikeyi atarak kader adamlarından biri oldu.
Sırpların üçlükleri son çeyrekte 11/4'e düştü.Üst üste Teodosiç,Keselj ve birinin daha 3'ü girmedi ve işte dediğim çıkıyor dedim.
 Finali bize getiren inatçılığımız ve kararlılığımızdı.Kötü basketbol oynadık ama kötü mücadele etmedik ve son topa kadar bırakmayarak kazandık.Hakemlerin hediye ettiği o 0.5 sn.deki tiplemeyi yapan Semih'in eli değil belki de ''Tanırın Eli''ydi.
Bıkmadan,usanmadan büyük bir direnç ve inançla kazandık.Çünkü şut sokamıyorduk,savunmada beklediğimiz gibi değildik - Ömer Onan Teodosiç'i durduramadı  mesela - ,uzunlarımız etkili olamadı,Ersan çok kötüydü, serbest atışlarda gene çok kötüydük
Maçın kader anları ;tabii ki 4 saniye kala Kerem Tunçeri'nin turnikesi ve 0,5 sn.kala 
Semih'in bloğu.
Akıllarda kalan replik ise o turnikeden sonra Murat Murathanoğlu'nun ''Kerem Tunçeriiiiiiii,Kerem Tunçeriiiiii'' diye takılı kalmasıydı.İnme mi indi Erman Kuzu gibi dedim 
bir an :))))))))))))
 Sırplardan hem 2001 Avrupa Şampiyonasının hem de pek çok turnuvanın intikamını çok feci aldık.Biz sevinçten onlar kahırdan o gece uyuyamamıştır.Maç sonrası Teodosiç'in hareketini yukarıda koydum.İvkoviç'in donup kalması ve Tanjeviç'in geldiğini zor görmesi dikkat çekiciydi.
 Olağanüstü bir gece yaşadık.Kolay kolay unutulmaz.Şükürler Olsun ki yaşama şansını bulduk böyle bir maç gecesini.Bir daha olur mu ? Çok zor.

 Emeği geçenleri A'dan Z'ye kutluyorum.Helal Olsun.

Etiketler