12 Şubat 2011 Cumartesi

ABVL 13.Hafta : Beşiktaş - Fenerbahçe Acıbadem : 2-3 !!!


BEŞİKTAŞ: 2 - FENERBAHÇE ACIBADEM: 3

Salon: BJK Cola Turka

Hakemler: Esat Danzili xxx, Metin Korkut xxx

Beşiktaş: Pelin xxx, Gülbahar x, Duygu xxx, Rykhliuk xxx, Savenchuk xx, Müge xx (Pınar xx, Kulikova xx, Yeliz x, Banu xx, Cansu x)

Fenerbahçe Acıbadem:
Naz xx, Chachkova xx, İpek x, Skowronska xx, Osmokrovic xxx, Eda xxx (Songül xxx, Nihan xx, Zülfiye x, Seda x, Ergül xx, Yağmur xx)

Setler: 25-19, 19-25, 25-20, 15-25, 10-15

Süre: 103 dakika (23, 23, 24, 20, 13)




 ****************************
* Yayın yoktu izleyemedik.
* Zayıf bjk'ye 2 set ve 1 puan vermeyi başarmışız (!).
* Umarım bu set ve puanları Eczacı ile liderlik ve saha avantajı durumunda aramayız.
* Takım tat vermiyor,iyi oynamıyoruz dedikçe eleştirmiş oluyoruz.
* Yeni kılıf ''yükleme yapılıyor''.Hadi diyelim öyle de bjk gibi takıma bile kötü oynamaya engel mi ?
* Bir de çok bilenlerin (!) bu maçlar önemli değil ,hepsini 3-0 kaybetsek ne olacak ? Final Four önemli,ona hazırlanıyor takım demelerine de gülüyorum.Final Four'da bu takım oynayacaksa ve böyle hazırlanıyorlarsa eyvahhhh eyvahhhh 3 diyorum :))
* Diyorum da Antrenör sürekli bu kadroyu oynattığına göre herhalde bu 6(7) oynayacak.
*Sokolova'nın sözleşmesinde ''her maç oynar'' diye bir madde mi var acaba ? 1 maç dinlense ne olur ?
* Ne demiştik ? Bu kadro ile ligte Vgstt,Ecz.gibi takımlara karşı favori değiliz,maç ortadadır.
Bu gidişle korkarım her takıma karşı aynı durumda olacağız.
* Baktığımızda ortaların fazla etkili olamadığı  ve rakip ortaları durdurmada da zayıf kaldıkları görülüyor.
Müge 13,Duygu 9 sayı ile oynamış.İpek ve Eda ile başlamışız.İpek yerini son 2 sette Ergül'e bırakmış.
Eda 12 - normal - İpek ve Ergül 5'er sayı.Eda neyseki ayakta kalmış.
* Manşetler hala zayıf.Bjk ile pek fark yok.Bizim 86/5.% 65(51),bjk 98/4.% 67(49).
Biz bu manşetçilerle F4 oynayacağız.Songül 2 direk hatasına rağmen 28/2.% 82(64) iyi almış.
Sokolova 34/1.% 59(47),Nati 20/1.% 55(40),Nihan 4/1.% 50(50).Sokolova ve Nati'nin manşetleri hala düşük.Sokolova'nın sezon başından beri böyle.Nasıl düzelecek bilmiyorum.Yükleme yapılınca belki düzelir (!)
* Pasör konusuna hiç girmiyorum.Yeni bahane ''Pas stilini değiştirtiyormuş Ze Roberto,ondan böyleymiş''
Sanki önceki stili bilmiyoruz,ki yeni bir stil de göremiyorum.
* Bjk zayıf bir takım.Hala pasör Pelin Çelik,Duygu Sipahioğlu falan oynuyor yahu.Ha yeni aldıkları Ukraynalı pasör çaprazı Olesia Rykhliuk çok iyi oynamış tamam da sen de dünya yıldızları var be kardeşim.
* Olesia Rykhliuk,Despar Perugia takımının mali krize girmesi nedeniyle takımdan ayrılan isimlerden biri.
 31 sayı ile oynamış.Yorulunca durdurabilmişiz.3 aut,6 kez blokta kalmış.
* Haberde bahsedildiği gibi 4.sette yorulunca,bizde de Nati'nin son maçtaki gibi büyük gayreti ile maçı çevirebilmiş ve kazanabilmişiz.Maçın özeti bu.
* Bjk'nin kadrosuna baktığımızda ; Pasör : Pelin Çelik.Pasör çaprazı : Olesia Rykhliuk,Smaçörler : Olga Savenchuk,Yeşilyurt'tan transfer Gülbahar,Ortalar : Duygu ve Müge Şakar.Libero : Pınar.
Orta oyuncu Müge Şakar 13 sayı 5'i bloktan,Pasör Pelin Çelik 5 sayı 4/3.% 75 hücum,1 bloktan.
Yeşilyurt'tan tranfer 4 nuamra smaçör Gülbahar Akgül 6,Ukraynalı Olga Savenchuk smaçör 10 sayı.
Rabıta Bakü'den transfer 4 numara smaçör Rus Kulikova smaçör yedeği olarak setlerde kısa sürelerle girmiş.
Savenchuk tüm manşet yükünü çekmiş ;  54/1.% 69(48)
* 15 sayıdan fazla vermeyiz diyenler de umarım ders alır bu maçtan.
* Hayırlısı Olsun ne diyelim daha ....

Yok böyle bir Yazı : Sefiller - Tamer Bağlan

http://foto.fanatik.com.tr/YazarlarYeni/TAMERbaglan.gif
 
Medyadaki sapına kadar gerçek Fenerli 3-4 yazardan biri olan Tamer Bağlan bugün harika bir yazı yazmış.
Beynine,yüreğine sağlık.Ayakta alkışlıyorum kendisini.


http://fanatik.ekolay.net/Fenerbahce-Sefiller_6_YazarDetay_213229_30.htm


Sefiller!


Türkiye'nin en büyük ve en popüler spor kulübü olan, Fenerbahçe Spor Kulübü'nün Profesyonel Futbol Şubesi A Takımı zirveye yaklaştı ya; karıştı yine ortalık!

Oysa ne güzeldi her şey! Zirvenin çok gerisindeki Beşiktaş bile ‘Uzay takımı’ydı. Hakemlerimizin, futbolumuzun, ligimizin standardı ne kadar da yükselmişti! Fırtınamız, timsahımız; güle oynaya gidiyorduk! İyice alıştığı orta sıralarda yer alsa da, Galatasaray da devlet tarafından tahsis edilen stadına (TOKİ ya da Türk Telekom Arena Stadı) kavuşmuştu ve pembe günler yaşıyordu, ülke futbolseverlerinin yüzde 60’ı.
Gerisi, yani yüzde 40’ı, Sarı-Lacivert çubukluya gönül vermiş olanların desteklediği, en önemli, en popüler, en medyatik olanı ise, tüm branşlarda en çok meyve veren ağaç olsa da, futbolda 9 puan gerideydi nasılsa!

Birden, zaten 27 yıldır doğru, dürüst esmeyen fırtınanın, yine dinesi geldi! Tüm branşlarda uzak ara Sarı-Kanarya, ne yazık ki, artık futbolda da zirvenin fazla uzağında değildi! Bitmişti yani, güzelim futbol dünyamızın pembe halleri!

Yazın, çizin, konuşun, dedikodu üretin, iftira atın, hakaret edin, kargaşa ortamı yaratın artık! Hakemleri suçlayın, rakip kalecileri takibe alın (Fenerbahçe futbol takımının rakip kalecilerinden sorumlu Devlet Bakanı Faruk Çelik’in geçen sezon yaptığı gibi), saha içi ve saha dışı en ağır tehditleri savurun, sinir ve tansiyonları yükseltin, titreyin! Boru değil; Fenerbahçe’nin başarılı olma olasılığı çıktı ortaya; savurun, dağıtın, çamur atın, bir tarafınızı yırtın, tüm çirkinliklerinizi gün yüzüne çıkarın, Uluç’tan beter olun hatta, insafsızlık ve hazımsızlıkta! Küçüldükçe küçülün, hep daha aşağıya!

Bir hafta başka bir takım için çıldırın, diğer hafta bir başkası için! Sezon sonunun hayallerini kurun yeniden; başka takımların formasıyla şampiyonluk turuna çıkabilmek adına!

Bu arada, Alex’le uğraşmayı da ihmal etmeyin sakın ha! Benzerleri (ki ülkemizde yok), maratoncu kadar koşarken o yürüyor ve hala sözleşmesi uzatılıyor ya! Seviye konusunda da yılmayın, utanmayın; sıfırın altına inin! Çifte standart, haset, fesat, iki yüzlülük, rezillik ve utanç verici olma noktasında sınır tanımayın! İyice çıkın insanlıktan, sefilleşin olabildiğince; ki size yakışan da budur!

Tamer Bağlan - Fanatik

Fenerbahçe Ülker ''Klasik Terbiye'' İle Finalde : 70-77 !!!!


Derbi Mücadelesinde Son Gülen; Fenerbahçe Ülker
02/11/2011

Spor Toto Türkiye Kupası yarı final mücadelesinde Fenerbahçe Ülker, Kadir Has Kongre Merkezi Spor Salonu’nda Galatasaray Cafe Crown’ı 77-70’lik skorla mağlup ederek finale yükselen ikinci ekip oldu.


SALON:
Kadir Has Kongre Merkezi Spor Salonu

HAKEMLER: Murat Biricik – Alper Özgök – Fatih Arslanoğlu

GALATASARAY CAFE CROWN (70): Josh Shipp (7 ribaund- 2 asist), Jerry Johnson 2 (1 asist), Göksenin Köksal (1 ribaund), Caner Topaloğlu (2 ribaund), Preston Shumpert 8, Tutku Açık 9 (2 ribaund- 13 asist), Luksa Andric 30 (4 ribaund), Radoslav Rancik 4 (7 ribaund- 2 asist), Haluk Yıldırım 6 (3 ribaund), Ermal Kurtoğlu 11 (4 ribaund)

FENERBAHÇE ÜLKER (77): Roko Ukic 10 (2 ribaund- 3 asist), Mirsad Türkcan 12 (4 ribaund- 1 asist), Ömer Onan 4 (1 ribaund- 1 asist), Darjus Lavrinovic 18 (6 ribaund- 1 asist), Sarunas Jasikevicius 9 (2 asist), Kaya Peker (8 ribaund- 3 asist), Oğuz Savaş 6 (1 ribaund), Tarence Kinsey 5 (2 ribaund- 1 asist), Marko Tomas 6 (4 asist), Emir Preldzic 7 (3 ribaund)

1.PERİYOT: 16-20
2.PERİYOT: 22-27
3.PERİYOT: 21-23
4.PERİYOT: 21- 7

 

* Galibiyet için tebrikler ama son çeyrekteki rezalet görüntü içinde teessüf ediyorum.
Bir 6s galibiyetinde maç sonrası sevinemeyeceğim aklıma gelmezdi.
* Tamam 3.çeyrek sonunda 70-49 ile 21 sayı farkı bulduktan sonra son çeyreği aktif dinlenme modunda rölantide götürmek istediniz fazla yıpranmamak için de suyunu çıkarıp,laubaliliğe vurdurmanın anlamı
ne ? Şu anda tekrarını seyrediyorum ve biraz sakinleştim,maç sonrası sıcağı sıcağına yazsam daha ağır şeyler yazacaktım.
* Bu ezikleri yakaladın mı hiç bir şey düşünmeden ezeceksin ki hadlerini bilsinler.
* Banvit maçında girmeyen üçlüklerden sonra bu maçta gireceğini dün yazmıştım ;
''23/6.% 26 ile üçlük attık.Özellikle dediğim gibi Banvit alan savunmasına geçtiğinde zorlama atışlar attık.Emir mesela çok kızdırdı beni.(4/0),Mirsad neyseki en kritik yerde attı.(4/1)Ukiç 4/0,Tomas 4/1 attı.Ancak bugün gs maçında çok daha iyi sokacaklarına eminim''  
Öyle de oldu.İlk yarıda çok yüzdeli attık.10/8,sonra 12/8'di üçlük yüzdemiz.Maç sonunda ise 21/12.%57.
Üçlükler en büyük silahımız oldu.Bu sayede uzunlarımızın içeriden etkisizliğini tolere edebiliyoruz.
* 3 çeyrek tam da iki takım arasındaki farkı gösteren bir oyun ve fark oldu.Gerçekten de ligte yenilmemize rağmen ben iki takım arasında 20 sayılı bir fark görüyorum.Bu maçtan da böyle bir fark bekliyordum.
Son çeyrekteki skandal oyun ve kenar yönetimimiz sayesinde 23 sayıdan fark 5 sayıya kadar indi.
Eğer Ukiç 5 sayıya inmişken o hücumda sayı bulamasaydı görecektik laubaliliği.Neyseki 7'ye çıkan fark zaten oraya kadar indirmek için sanki doping yapmış gibi - doping testi yapılıyordur umarım - olağanüstü bir savunma yapan gs'li oyuncuların pes etmesini sağladı.
* Her ne kadar yorgunluğu ve ilerisini düşünerek bu maçta son çeyrekte böyle bir durum doğdu diyelim ama diğer maçlarda da maçın sonlarında büyük düşüşler ve hücumda tıkanmalar yaşıyoruz.Bence bu konu üzerinde durulmalı.Bir maçta denemişti Saras ve Ukiç'i beraber oynatmayı,gene denemeli Spahija.
Spahija demişken son çeyrekte farka güvenip mola almamakta inat etmesini anlamak mümkün değildi.
Oktay farkı kapatmak 3 molasını da erken kullanırken bizimki herhalde evine götürüp 5.çeyrekte evde kullanacaktı molaları.Molayı bir kenara bırakalım,hiç bir tedbir alamadı.7 dakikada 4 sayı atabilmeyi ,10 dakikada 21-7 seri yemeyi nasıl becerdiğimizi Spahija açıklamalı.Maçtan sonra farkın kapanmasını anlayamadım dedi gerçi ama O anlayamadıysa biz ne yapalım ? Gene alan savunmasına hücum edemedik falan demiş.E hocam  sen hiç bir şey yapmazsan tabii edemeyiz.
Neyse umarım ders alırız.
* Tabii buraya kadar son çeyrekteki rezalet için kendimide hata aradık ama ya hakemlere ne demeli ?
 Rezalettiler.gs'nin sert ,baskılı savunmasına izin verirlerken,bize dokunmaya faul çaldılar.
27/20 ,Andriç 10/10 serbest atış atmış.Biz ise 15/13.gs 27 serbest atışın en az 10 tanesini son çeyrekte attı.
Böyle rezalet olur mu ? Niyetlerinin ne olduğu şuradan belliydi ; Lavrinoviç ,Andriç'e temiz bir blok yapıyor ama faul çalıyorlar.Sinirlenip tekme gösterince dürt teknik faul.4 atış + kenardan.Yani 7 sayı bulma şansı.
Ama Allah razı gelmiyor.İlk 2'sini attıktan sonra 2/1 atıp,hücumda da hücum faulü yaptılar yanlış hatırlamıyorsam.Artı Oktay Mahmudi'ye diskalifiye ile şutlayamayıp,sadece lütfen teknik faul çalabilmeleri de her şeyi açıklıyordu.
* Maçta en iyi ismimiz ne yazık ki Oğuz ile beraber savunmada 5.sınıf bir Hırvat Andriç karşısında göçselerde,hücumda üçlüklerini bu maça saklayıp (5/4) 18s.6r. ile oynayan Lavrinoviç'ti.Nihayet dedik.

Maçın en değerli oyuncusu da seçildi zaten.
 * Onun dışında düne göre biraz daha iyi oynayan Ukiç (10s.) ve Mirsad (12s) idi.
* Başka hiç kimseyi beğenmedim.Hele Oğuz saç baş yoldurdu.Andriç resmen ezdi geçti.13 dk.da 5 faul aldı yahu ve 6 sayı,1 ribaunt ile oynadı.
* Saras az süre alıyor diyoruz,yakınıyoruz ama maalesef oyun kurmada baskı karşısında çok zorlanıyor.Tamam 9 sayı attı ama gene 3 top kaybı yaptı.Belki kendisine çok güvendiği için biraz rahat davranıyor ama bana hiç güven vermiyor.Her an top kaybı yapacakmış gibi oynuyor ve yapıyor da.
13.42 dk.9s.2a.iyi bir rakam ama dediğim gibi organizasyonda çok zorlanıyor.Dikkatli olmalı.
* Tomas'ta bu maçta tutuk kaldı.20.49 dk.6s.4a.fena değil gibi ama daha fazlası olmalı.
* Kaya hiç sayı atmadan 8 ribaunt ile katkı vermiş.36-29 ribauntlarda geriyiz derken bu 8 ribaunt iyi.
* Ribauntlardan bahsetmişken ne olacak bu uzun sorunumuz bilemiyorum.Alamadılar şuraya 1.sınıf bir baba uzun arkadaş inanamıyorum ya.May konusunda niye acele edersiniz ki ? Çok yazık çok.
Uzunlarımızın hiç biri güven vermiyor.Kimi savunmada var,hücumda yok,kimi savunmada yok,hücumda var,kimileri üçlük atma derdinde,Mirsad'dan başka ribauntçu - biraz Kaya - yok.
* gs ekstra işler yaptı.Dediğim gibi Andriç'i bilmesek,tanımasak Ufffff adama bak diyeceğiz.
30 atacak adam değil yahu.5 sınıf ,yumuşak bir Hırvat uzun o kadar.Adamı aynen dün Barış Ermiş'i yaptığımız gibi kariyerinin en iyi maçını oynattık.bjk maçında da Ogilvy'i ihya ederiz herhalde adam zaten 2 gündür fena halde ''Gazman''.Keşke O da coşsa ama maçı biz kazansak diyeyim bari.
* Tutku looser'ı gene coştu.Kenardan gelerek 13 asist yapması savunmada ne kadar iş yaptığımızı gösteriyor.
Bildiğimiz Tutku yahu.Başka da bir nane yok.Ha bir de her pozisyonda hücum faul aldırmak için kendini yere atması yok mu ,kurstan iyi derece ile geçmiş belli oluyor.Malum gs'ye her gelen oyuncu hakem nasıl etkilenir,nasıl baskı altına alınır,nasıl kandırılır bir kurstan geçirilir ''Başarıya giden her yol mübahtır Makyavelist felsefesi'' düstürunca.Bunu bizzat Arif Erdem kendisi anlatmıştı yalan değil yani.
Bir de geberik Ermal'e 11 sayı attırmışız.
* Oktay Mahmudi.Biliyoruz eziksin de ille göstermene gerek yoktu ki Baba.
1 gün önce Orhun Ene de aynı görüntüleri vermişti.Sebep belli : Eziklik.
Ama nefret ettiğim çok bilen,doğrucu davut (!) sözde Fenerlilerin Orhun Ene'yi koruduklarını bile okuduk.
Şaşırmamak lazım aslında bunlar Efessever Fenerli gürüh işte.Oktay'ı da korurlar şimdi.
Bunlar Sporsever,basketbolsever,voleybolsever ama biz fanatiğiz ne de olsa canım.


* Neyse bu maçı unutup,yarın iyi dinlenip bjk karşısında aynı hataları yapıp herhangi bir acı sürprizle bizi kahretmesinler sakın bünye kaldırmaz Gergin'in sevinç görüntülerini falan aman ha.
Bjk her ne kadar Trabzonluların kaybetmek için çok çabalayıp ,başarmaları (!) ile finale çıksalar da Serkan Erdoğan - oldum olası hiç sevmem zaten - ve M.Kemp ile biraz daha potansiyel kazanmışlar.Ogilvy zaten coşmuş durumda.Pota altında avantajlıyız diyoruz ama Likholitov da oynayabilir diyorlar o zaman işler değişebilir.Gergin'i de unutmamak lazım,malın gözüdür.
Aman dikkat diyorum.Şu maç artık benim için Zalgiris deplasmanından bile önemli hale geldi.
Ortada kupa var hem de o eziklerin 20 senedir alamadıkları bir kupa.
Alın Gelin Cengaverler.Gazanız Mübarek Ola !!!!!!!!!

11 Şubat 2011 Cuma

Hafta Sonu Spor Ekranı

http://www.ajansrize.net/resim/2009/11/watchtv1.jpg

11 Şubat Cuma
18:00 Beşiktaş CT - Trabzonspor MP / SPORTS TV
20:00 Türkiye - Fransa Yıldız Milli Basketbol / TRT OKUL
20:30 Fenerbahçe Ülker - gs cc / SPORTS  TV

12 Şubat Cumartesi

14:00 Bucaspor-Konyaspor / DİGİ KANAL
14:00 Denizlispor-Akhisarspor / TRT 1
15:00 gs mp - Fenerbahçe TBBL Maçı / FB TV
16:00 Sivasspor-Trabzonspor / LİG TV (HD)
16:30 Bayern Munih-Hoffenheim / TRT HD;TRT 3
17:00 İBB-Gençlerbirliği / DİGİ KANAL
19:00 Atletico Madrid-Valencia / NTV SPOR
19:00 Milan-Parma / TV8
19:00 Gaziantepspor-Galatasaray / LİG TV (HD)
19:30 Kaiserlaustern-Dortmund / TRT 3;TRT HD
21:00 Gijon-Barcelona / NTV SPOR
21:45 Roma-Napoli / TV8
21:45 AZ Alkmaar-PSV / BEYAZ TV
22:00 St Etienne-Lyon / KANAL  A
23:00 Santander-Sevilla / NTV SPOR

13 Şubat Pazar

13:30 Karabükspor-Kasımpaşa / DİGİ KANAL
13:30 Diyarbakırspor-Mersin İdman Yurdu / TRT 6
13:30 Orduspor-Gaziantep BB / TRT 1
15:00 Fenerbahçe Ülker - bjk ct Basketbol Spor Toto Türkiye Kupası Final Maçı / SPORTS TV
15:30 Roda-Ajax / BEYAZ TV
16:00 Brescia-Lazio / TV8
16:00 Eskişehirspor-Bursaspor / Lig TV (HD)
16:30 Koln-Mainz / TRT3 ; TRT HD
17:00 Manisaspor-Antalyaspor / Digi Kanal
18:00 Fenerbahçe - Arkas / FB TV - SPORTS TV
18:00 Real Sociedad-Osasuna / NTV SPOR
18:00 Rennes-Nice / KANAL A
18:30 W.Bremen-Hannover 96 / TRT 3;TRT HD
19:00 Ankaragücü-Beşiktaş / LİG TV (HD)
19:00 Karşıyaka-Altay / TRT 1
21:45 Juventus-Inter / TV8
22:00 Lille-Toulouse / KANAL  A
22:00 Espanyol-Real Madrid / NTV SPOR

14 Şubat Pazartesi

20:00 Fenerbahçe-Kayserispor / LİG TV (HD)
20:00 Samsunspor-Kartalspor / TRT ANADOLU

Fenerbahçe Ülker Banvit'i Geçerek Yarı Finalde : 69-68 !!!

Nefes Kesen Mücadelede Fenerbahçe Ülker Güldü.
10.02.2011

Spor Toto Türkiye Kupası 8'li finalinde Fenerbahçe Ülker, nefes kesen mücadelede Banvit'i 69-68'lik skorla mağlup ederek yarı finale yükselen son ekip oldu.

SALON: Kadir Has Kongre Merkezi Spor Salonu

HAKEMLER: Recep Ankaralı – İsmail Aydın – Erman Erdemli

FENERBAHÇE ÜLKER (69): Roko Ukic 7 (2 ribaund- 8 asist), Mirsad Türkcan 5 (2 ribaund), Ömer Onan 7 (3 ribaund- 2 asist), Darjus Lavrinovic 8 (4 ribaund), Sarunas Jasikevicius 11 (2 asist), Kaya Peker 3 (2 ribaund- 1 asist), Oğuz Savaş 17 (7 ribaund- 3 asist), Tarence Kinsey (3 ribaund- 1 asist), Marko Tomas 10 (1 ribaund- 1 asist), Emir Preldzic 1 (4 ribaund- 3 asist)

BANVİT (68): Barış Ermiş 15 (4 ribaund- 11 asist), Mutlu Akpınar 9 (3 ribaund), Yiğitcan Turna 2 (2 ribaund- 1 asist), Chuck Davis 14 (9 ribaund- 1 asist), Yiğitcan Turna 2 (2 ribaund- 1 asist), Keith Simmons 1 (3 ribaund), Vladimir Golubovic 7 (2 ribaund), Antonio Graves 3 (1 asist), Bora Hun Paçun (2 ribaund- 1 asist), Lance Williams 17 (4 ribaund)

1.PERİYOT: 22-18
2.PERİYOT: 18-22
3.PERİYOT: 14-18
4.PERİYOT: 15-10


 *******************************************************************
* Tebrikler takıma ve teknik heyete.
* Açıkcası tam Euroleague'de gazı almışken nereden çıktı bu Türkiye Kupası demiştim.Ve fazla bir beklentim yoktu sadece ciddi bir sakatlık ve kaza,bela olmasın dileğindeydim.Bu nedenle maçı kaybedip,elensekte fazla üzülmeyecektim.Taaaa ki Orhun Ene ve ekibinin hiç durmadan kenardan yaptığı eziklikleri görünceye kadar.Tamam iddialısın,iyi hazırlanmışsınız,kazanmak istiyorsunuz da hakemlerde tam istediğiniz gibiyken nedir bu agresiflik,centilmenlik dışı hareketler kardeşim ? O yüzden maçı kazanmayı çok istedim.Hele ki gs'nin Olin Edirne'yi eleyip rakibimiz olma durumu doğduktan sonra.Çünkü ligten görülecek bir hesabımız var kedilerle.
* Bendeki ve eminim pek çok taraftarımızdaki hava ve konsantrasyon gördük ki oyuncularımıza da hakim olmuş ki çok kötüydük.Son 5 dakikaya kadar rölantide ,düşük konsantrasyon ve mücadele ile oynadık.
  Buna rağmen çok çok iyi oynayan - Banvit en iyi oyununu oynadı - Banvit'i böyle kötü oynayarak yenebiliyorsak gerçekten sağlam bir euroleague takımı olmuşuz demektir.
* Gerçekten de çok kötü oynadık.Son 5 dakida biraz savunmada vidaları sıktık ve 04.40 kala 64-62 öndeyken Mirsad'ın çok kritik üçlüğü ile 67-62 öne geçtik ve biraz nefes aldık.Aşağı yukarı 4 dakika da onlara sayı attırmadık.Bir ara  6 sayı kadar geriye düşmüştük.Son saniyelere de 3 sayı farkla önde girdik (47sn.kala 69-66) ama farkı 1 sayıya indirdi Lance Williams,hücumu iyi değerlendiremedik ve Banvit' son hücumda kazanma şansı verdik maalesef.
* Neyseki Barış Ermiş'in çok açık hatalı yürümesini görmeyen (!) hakemlere rağmen Oğuz'un bloğu ve yere düşen topu da Tomas'ın temiz bir şekilde kapması ile maçı kazandık.Orhun kudurdu ,sahaya daldı çok çirkin hareketler yaptı ama hazmedemiyorsa buz koysun ne diyelim.A Milli takım Antrenörlüğüne getirilmiş birine bu hareketler yakışmıyor diyeceğim ama Orhun'un ezik menşeini bildiğimiz için şaşırmıyorum da.

 * Ayakta kalan bir kaç isimden en öne çıkan maçın adamı da seçilen Oğuz Savaş oldu.
17 sayı- 7 ribaund- 3 asist ile hücumda çok etkili oldu ancak savunmada hala zayıf.İkinci yarı ve son anlarda iyi mücadele etti savunmada yalnız.
 
*  Oğuz'dan sonra ilk yarıda kısa sürede 3/3 üçlük ile attığı 9 sayı ve oyunu yönlendirmesi ile Saras ve 10 sayılık katkısı ile Tomas öne çıkan isimlerimiz oldu.Spahija ,Ukiç'in kötü gününde olduğu bir akşamda Saras'tan daha fazla yararlanmalıydı.11.26 dk.süre almış,ikinci yarı çok az.Maçın sonlarında özellikle alan savunmasına karşı hücum edememişken Saras'tan yararlanmak lazımdı.
* Rölantide oynadık,savunmada iyi değildik falan dedik ama hakemler de bunda etkiliydi.Pota altında her şeye faul çaldı  Recep Ankaralı ile İsmail Aydın.Şu Recep Ankaralı için diyecek bir şey bulamıyorum.
Ne zaman adam gibi maç yöneteceksin be Recep ?  Lavrinoviç'in inişe geçen topunda basketi vermemeleri bu kadar kafa kafaya giden maçta 2 sayının ne kadar önemli olduğunu söylemeye gerek var mı ?
Banvit son hücumda basketi bulup 1 sayı ile kazansaydı ,o vermedikleri 2 sayı ne olacaktı ?
* Euroleague de bizi taşıyan üçlüklerimiz bugün neredeyse bizi yakıyordu.Bir gün girmeyeceği günlerde olacak diye hep düşünüyordum.23/6.% 26 ile üçlük attık.Özellikle dediğim gibi Banvit alan savunmasına geçtiğinde zorlama atışlar attık.Emir mesela çok kızdırdı beni.(4/0),Mirsad neyseki en kritik yerde attı.(4/1)
Ukiç 4/0,Tomas 4/1 attı.Ancak bugün gs maçında çok daha iyi sokacaklarına eminim.
* Kinsey ve Kaya'nın sakatlıktan dönüşü sevindirici.Fazla zorlamamaları da normal.
* Lavrinoviç'in hala istediğimiz katkıyı verememesi de sıkıntı.Bora Hun Paçun karşısında bile bir şey yapamadı Bora üstünlük sağladı.Bari yerine May oynasa.Belki o süreleri May alsa bir şeyler yapacak.
* Ribauntlarda 35-31 gerideyiz ama asistlerde 21-15 önde olmamız ve  iyi.11 top kaybımız var.
* Son Zalgiris maçında neredeyse bizi yakacak olan serbest atışlarda neyseki 16/13.% 81 ile attık.
Üçlüklerdeki kötü yüzdemizi serbest atışlarda yaşamadık.Yaşasaydık zaten işimiz bitmişti.
* Banvit'e gelince ; dediğim gibi çok iyi hazırlanmışlar.Ligte kaybettikleri 2 maç onları çok iyi kamçılamış.
Özellikle 2.maçta oynamayan Barış Ermiş hayatının maçını oynadı.15s.4r.11a.Bu kadar iyi bir oyun kurucu değil Barış Ermiş yahu ? İnşaallah bu rakamlarda devam eder milli takım için ama zor.
 Banvit 5 iyi yabancı oyuncuya sahip.Bugün Keith Simmons ve A.Graves'ten verim alamadılar ama ligte bulundukları yere bakarsak katkı alabildiklerini gösteriyor.
* Sonuç olarak ;oyun kötü = sonuç harika.Bu kadar kötü oyuna ve düşük konsantrasyona rağmen çok iyi oynayan güçlü Banvit'i yenip ,gs karşısına çıkıyoruz.gs, Olin Edirne maçını da seyrettim.Olin Edirne ilk yarı boyunca önde götürdü ama ikinci yarı tıkandılar hücumda.Mahmudi sık oyuncu değiştirerek takımı diri tuttu ve yorulan ve Reha Öz gibi kazmaları olan Edirne'yi geçebildi.Reha Öz iş işten geçtikten sonra bir üçlük attı ama çemberden 2 kez bom boş basket atamaması rezaletti.gs'yi rahat geçeriz.Hiç bir endişem yok.
Önce gs'yi,sonra bjk'yi sırddan geçireceğiz.Euroleague öncesi yıpranmayalım,sıkıntı olmasın dedik ama madem bu duruma geldi olay sıradan geçireceğiz hepsini.

10 Şubat 2011 Perşembe

Nankör Adnan Polat !!!

http://www.internetspor.com/data/news/260x198/1283327239-adnanpolat.jpg

Adnan Polat dünkü Divan Toplantısında Ali Sami Yen ismin kullandırmadıkları için Türk Telekom'a ateş püskürmüş.

Polat Türk Telekom´a Ateş Püskürdü !!
Galatasaray´ın aylık Divan Kurulu Toplantısı Swissotel´de yapıldı. Başkan Adnan Polat yaptığı sert açıklamalarla güne damgasını vurdu. Özellikle yeni stadın isim sponsoru Türk Telekom´un ´´Ali Sami Yen´´ adını kullandırmaması hakkında öfkelenen Polat‚ ´´Türk Telekom´un bu anlayışsızlığı‚ bu yaklaşımı beni o kadar üzdü ki; bundan sonra bu firmanın adını benim ağzımdan duyamayacaksınız. Sözleşmemiz olmasına rağmen hiçbir yerde adını ağzıma almayacağım. Ne olurdu yani Ali Sami Yen´in adı orada kalsaydı. Ama şimdi gereğini yapacağız‚ 2 ay içinde göreceksiniz o stat nasıl olacak. Stadın devrini aldığımız vakit orası buram buram Galatasaray ve Ali Sami Yen kokacak‚ bunu göreceksiniz´´ ifadesini kullandı.   

   Yani ne diyeceğimi bilemiyorum.Pişikinliğin,nankörlüğün bu kadarına pessssssssssssssssss.
Bunlar hep böyle işte.O yüzden bunlardan nefret ediyorum. - nefret kelimesi hafif kalır -
   Yahu Türk Telekom ''Büyük Peşkeş'e ufak çaplı (!) bir peşkeş ile katılmadı mı ?


Türk Telekom ile Galatasaray yönetimi arasında 10 yıllığına 28 Temmuz 2008 tarihinde "Reklam pazarlama ve tanıtım amacıyla isim hakkı" sözleşmesinin imzalandı.
   peşkeştepe.biz adlı ezik  forumunda bakın  o zaman ne yazılmıştı ;
''Telekom, 2009-2010 sezonundan geçerli olmak üzere 5 yıllık forma reklamı karşılığı Galatasaray’a toplam 25 milyon euro ödeyecek. Yeni yapılan ve adı da “Türk Telekom Stadı” olacak Aslantepe’nin 10 yıllık isim hakkı olarak ise 75 milyon euro alınacak. Toplam 100 milyon euroluk bu paketin yanısıra Galatasaray yönetimi, yeni stadın localarından da hatırı sayılır bir miktarı kasasına koyacak''
  Telekom ağır mali krizdeki bunlara can simidi gibi büyük miktarı  peşin sıcak para vererek nefes almalarını sağlayan başka hiç bir yerde görülmemiş ballı börek bir anlaşma yapmıştı. Üstelik bu anlaşma GSGM'nin izni olmadan yapılmıştı tıpkı kız kardeşleri bjk'nin Fi-Yapı ile yaptıkları isim hakkı anlaşması gibi.
GSGM Genel Müdürü Yunusa Akgül  bu konuda sorulan sorulara kem küm ederek lafı eveleyip,geveleyip kendilerinden izin alınmadan yapıldığını kabul etmişti.Stadlar GSGM'nin çünkü.
 İşte Yunus Akgül'ün açıklamaları ;

TT ARENA ve beşiktaşın Fİ YAPI sı da hatalı girişimler.. Stad isimleri daha önceden GSGM ye haber verilmesi ve izin alınması gerekirdi.. Kazandıkları paranın yanına para katmaya çalışıyoruz. Zorluk çıkartmamaya çalışıyoruz.

Galatasaray ve Beşiktaş da yazı ile bizden özür diledi.. Bu konuda haberleri olmadığını belirttiler.. Biz de kolaylık gösterdik.


   100 milyon euro'luk eşi,benzeri görülmemiş bir peşkeş var ortada yahu.Telekom'un halkı kazıkladığı telefon ve internet ücretlerinden gelen paraları devletin takımı dinamo saray'a peşkeş çekiyorlar.
  Sonra Adnan Polat bütün bunlar biliniyorken çıkıp TT'a ateş püküyormuş ha.

 Yuhhhhhhhhhhhhhhhhhh Ulan be Yuhhhhhhhhhhhhhhhhhh.
Pişkinliğin,nankörlüğü bu kadarına da pesssssssssssssss.

''Efessever Fenerliler'' Geçmiş Olsun Doping Pilsen Elendi.

Spor Toto Türkiye Kupası Başlıyor

    Evet Efes aşığı sözde Fenerliler geçmiş olsun çok sevdiğiniz Doping Pilsen hem de kovduğunuz Gergin'in takımı Bjk ct'ye elendi.Bu gece rahat uyuyamazsınız artık :)))))))))))))))
  Sports TV şifresiz verdi maçı.Ben uydu alıcısı öbür odada olduğu için çocuklar gittikten sonra bakabildim.3.çeyreğin sonlarında 36-39 bjk gerideydi sanırım.(12 sayı öndeymiş Dopingçiler)
Ondan sonra bjk hep önde götürdü.Akıllı oynadılar.Gergin iyi yönetti ama 6 sayı öne geçmişken Roberts'tan o iki üçlüğü yemeyeceklerdi.
7 sn.kala eşitlik sağlandı.Gergin mola aldı ve son hücumda yeni transferleri S.Kemp'in 2 kişi üzerinden yüklendiği topta maçın yıldızı ve MVP'si Ogilvy tamamlayınca 2 sn.kala öne geçtiler.
Kalan süre dopinçilere yetmedi ve bjk koymuş oldu.Bravo.
 Hakemler Doping Pilsen'i kurtarmak için hiç yoktan sportmenlik dışı faul yarattılar son anda ama Allahın sopası yok.Roberts 2/1 attı.Hücumda da faul yaptı Roberts.Ters tepti kıyak yani.
 Dopingçi Kerem Gönlüm ne karakterde olduğunu gene gösterdi.Çok açık bir şekilde topa müdahale ediyor,elinden gidiyor ama hemen elini işaret ediyor ''top bizde'' diye.Alışmış çünkü ''Başarıya giden her yol mübahtır '' felsefesine.

SALON: Kadirhas Spor Salonu

HAKEMLER: Fatih Söylemezoğlu – Erşan Kartal – Ziya Özorhon

BEŞİKTAŞ COLA TURKA (57): Serkan Erdoğan, Fedor Likholitov 4 (2 ribaund- 1 asist), Mustafa Abi, Serhat Çetin 5 (2 ribaund- 5 asist), Michal Ignerski 8 (6 ribaund), Marcelus Kemp 8 (5 ribaund- 1 asist), Mire Chatman 6 (6 ribaund- 6 asist), Cevher Özer 7 (2 ribaund- 1 asist), Andrew Oglivy 19 (11 ribaund)

EFES PİLSEN (55): Igor Rakocevic 12 (3 ribaund- 3 asist), Lawrence Roberts 8 (7 ribaund), Kerem Tunçeri (1 ribaund- 4 asist), Bootsy Thornton 4 (5 ribaund- 2 asist), Kerem Gönlüm 8 (8 ribaund- 1 asist), Ender Arslan, Nikola Vujcic 4 (5 ribaund- 2 asist), Ronald Murray 8 (2 ribaund), Sinan Güler 7 (3 ribaund- 1 asist), Ersin Dağlı 4 (4 ribaund)

1.PERİYOT: 10-17
2.PERİYOT: 14-15
3.PERİYOT: 20-10
4.PERİYOT: 13-13


 Bjk'yi de kutlayacağım aklıma gelmezdi ama ehven-i şer diyelim artık.
Doping Pilsen'e kim koyarsa koysun,Allah razı olsun :))
Beter Ol  Doping Pilsen.

Sözde Fenerbahçe Taraftarının Resmi Sitesinde (!)  Efes aşığı Fenerlilerden ses yok hala.
Çok üzgünlerdir herhalde.
  Bjk CT'nin rakibi ise MP Trabzonspor olmuş.Bu maçı izlemedim.Favoriydiler zaten.

 
 
SALON: Kadirhas Spor Salonu

HAKEMLER: Engin Kennerman – Yener Yılmaz – Serdar Ünal

MEDİCAL PARK TRABZONSPOR (72): Igor Milosevic 12 (1 ribaund- 3 asist), Aleksandar Rasic 5 (4 ribaund- 4 asist), Ali Karadeniz 21 (5 ribaund), Hadi Özdemir 5 (2 ribaund), Ersin Görkem 1 (4 ribaund- 3 asist), Goran Cakic 4 (3 ribaund), Serhat Büker 4 (3 ribaund), Derrick Obasohan 14 (3 ribaund- 3 asist), Alvin Snow 6 (6 ribaund- 1 asist)

ALİAĞA PETKİM (62): Erdem Türetken 2 (3 ribaund- 1 asist), Polat Kaya (3 ribaund), Levent Bilgin 6 (6 ribaund- 1 asist), Barış Güney 2 (6 ribaund- 4 asist), Jarvis Hayes 6 (4 ribaund), Kaan Üner 7 (2 ribaund- 1 asist), Kaspars Kambala 29 (6 ribaund- 1 asist), Brandon Hunter 7 (8 ribaund), Mustafa Okay 3 (1 ribaund)

1.PERİYOT: 16-18
2.PERİYOT: 19-14
3.PERİYOT: 16-17
4.PERİYOT: 21-13

9 Şubat 2011 Çarşamba

Kraliçelerin Rakibi Spartak Moskova Oldu.


  Beklediğimiz gibi zor da olsa Spartak Moskova Beretta Familia'yı 69-63 yenerek seriyi 2-1'e getirerek rakibimiz oldu.
 Maç olumsuz hava şartları nedeniyle geç başlamış.Spartak Moskova emektar oyuncuların sayesinde kazanmış.Yeni transfer ettikleri bir ara gs'ye de gelen 41 yaşındaki Taj Mc Williams'ın 14s.9r.,gene tecrübeli Sue Bird'ün 18s.4r.3a.lük performans sergilemiş.Bulgar pasaportlu ABD'li Noel Kuin'de 10 sayı ile katkıda bulunmuş.Epifany Prints 27 dakikada 6 sayı (4/1 ikilik,1/0 üçlük) atabilmiş.
 Beretta'da Janel McCarville 16s.14r. Laura Macchi 18s.Yacoubou-Dehoui 10s.ile oynamış.

  22 Şubat'ta serimiz başlıyor.
İlk maçtan önce Spartak Moskova ile ilgili bir değerlendirme yaparız.
Eski güçlerinde değiller.Kesinlikle favori biziz.2-0 ile geçeriz.En kötü 2-1 olur.
Diğer Eşleşmeler :
Ros Casares-Bourges
Halcon Avenida -Wisla Can Pack

UMMC - Cras Basket Taranto

''Sözde Taraftarın Resmi Sitesi'' (!) Zavallı Antu.com !!!

   Bilimum Fenerbahçe düşmanları gs'li,bjk'li,doping pilsen'li ve doping pilsen hayranı sözde Fenerlilerin cirit attığı kendilerine o hakkı kim onlara verdi belli değil ''Fenerbahçe Taraftarının Resmi Sitesi' (!) adını veren antu.com'un zavallı yöneticileri verdikleri haksız cezadan sonra - umurumda değildi - cezaya itiraz için değil ne mal olduklarını yüzlerine söylemek için Tahkim Kuruluna itirazda yazdıklarımdan sonra delikanlı gibi o yazdıklarımdan dolayı değil de çok uzun zaman oldu cezalı iken itiraz etme durumunu  bilmediğim için bir kardeşimin hesabı "Air F(B)ORCe 21"  ile itiraz ettiğim için  "Air F(B)ORCe 21" rumuzlu üyenin ikinci rumuzu olduğu tespit edildi'' gerekçesi ile beni ihraç  etmişler.Zaten yazmıyorum ne zamandır niye 2.rumuz kullanayım yahu.
  Zavallı Dilaver Efendi'nin yüreği yok.
   İşte Tahkim'e Yaptığım İtiraz ;
''Bu itirazı ceza indirimi için falan yapmıyorum.
Sadece bana saygısızlıktan ceza veren Amin,Mod her kimse onların ne kadar zavallı olduğunu söylemek için yapıyorum.
 Antu herkesin söylediği gibi Fenerbahçe düşmanlarının cirit attığı bir yerdir.Burada gs'liler,bjk'liler,doping pilsenliler,doping pilsen aşığı sözde Fenerliler bizim gibi sapına kadar su katılmamış gerçek Fenerlilerden daha makbul kabul ediliyor.
 Fenerbahçe değerlerine saldıran,linç eden sözde Fenerliler her zaman istediğini yapmakta serbest.
 Rıdvan Dilmen gibi bir değer şurada sık periyotlarla bir cümlesi,bir kelimesi alınarak başlık açılıp sayfalarca linç ediliyor.Antu yönetimi buna seyirci kalıyor,izin veriyor mesela.
 Fenerbahçe düşmanı şampioynluğumuzu toplu doping yaparak çalmış bira şirketi doping pilsen Fenerbahçe forumunda kutsanıyor sözde Fenerli veya doping pilsen aşıkları tarafından.
Biz iki kelime yazınca suç oluyor.
 Ceza verdiğiniz mesajda önce eleman bana sığ kafalı diye hakaret ediyor.Ben ne cevap vermişim ;
 Utan utan emek hırsızı dopingçileri desteklediğin için.
Gurur duyuyorum sığ kafalı sapına kadar su katılmamış ''Fenerli olduğum için.Sizin gibi Tatlısu Fenerlisi değilim Allaha şükür''
 Bunun neresi saygısızlık ileri zekalı Mod efendi ?
 Olsa olsa Fenerbahçelilik sorgulamak gibi son derece salakça bir gerekçe ile ceza verebilirsiniz.
   
  Biz de yaptık bu forum yönetme işini o yüzden işleri zor dedik,kolay değil dedik empati yaptık ,destek verelim dedik ama yok değişmeyeceksiniz.Nato kafa Nato mermer bazı Admin ve Mod.ların anlayışı.
 Ha şu ''Fenerbahçe Taraftarının Resmi Sitesi'' (!) yazısını da kaldırın artık oradan komik oluyorsunuz.
 Kim verdi size o hakkı.Beni temsil etmiyorsunuz mesela.
   
Ceza almak sorun değil.Zaten yazmıyorum eskisi gibi.
Ki şu aldığım ceza benim için bir gurur nişanıdır.Sözde değil sapına kadar su katılmamış Fenerliyim.Adam doping pilsen maçlarına kombine aldım,destekliyorum diye gelip Fenerbahçe forumunda bize posta koyuyor.Kim bu lavuk ? Fenerli ha.Güldürmeyin.
 İşte bu lavuklarla buraya senelerce büyük emek vermiş - kafama edeyim,köpekler gibi pişmanım buraya verdiğim emeklere yazıklar olsun - bizleri bir tutan Admin ve Mod zihniyetini kınıyorum.
  Hadi şimdi bu yazdıklarımdan dolayı ihraç edin beni.
Bilhassa Dilaver Efendi bu lafım sana ''


 Evet işte bunları yazdım.
Ama Dilaver Efendi'nin yüreği,çapı bu kadar.

 Ayrıca bir 2 gün ceza daha vermişlerdi ayrıca.Onun içinde itiraz ettim ve şunları yazdım ;

Forum düzenine/forum adabına uymayan mesaj

 Neresinde bunu gördünüz ?
Zibiler yazmışım Zibidiler yazacağıma.
Ne zamandan beri niyet okuyarak ceza veriyorsunuz ?
Veya Zibiler ne demek bir açıklayın veya hangi kelime cezalık ?

Sorun değil zaten ne yaptığınızı biliyoruz da

http://forum.antu.com/KonuOku.aspx?gID=4&fID=136&kID=588&sayfa=1
 burada 134.mesajda eleman blog adresininin reklamını yapmak için bana saldırıyor,benim üzerimden prim yapmak istiyor.
 Niye en azından reklam yapmaktan ceza vermediniz ?
 Şikayet ettiğim halde hiç bir şey yapmadınız ?
   Adamın niyeti belli.Soru soruyorum cevap vermiyor.
Çünkü sadece üzerimden reklam yapmak.
Hem reklam yapıyor hem bana asılsız ithamlarda bulunuyor,saygısızlık yapıyor.Ama ceza yok.
 Bize niyet okumaktan ceza var.
    Hakikaten zavallısınız ya.Komik adamlar sizi.


 İtirazda kullandığım kardeşimin hesabına da ceza vermişler ama gerekçesi komik.

Ceza alan üye : Air F(B)ORCe 21

Ceza sebebi : Cezalı üyenin yazmaya devam etmesi‚ forum yönetimini deşifre etmek.

Ceza süresi : 90 gün

Ceza başlangıç tarihi : 09.02.2011 10:58

Ceza bitiş tarihi : 10.05.2011 10:58
 Cezalı üyenin yazmaya devam etmesi diyorlar.Ne zaman yazmaya devam etmişim yahu.
Forum yönetimini deşifre etmişim.Hahahahhahahaaaa .Komediye bakın.
  Hadi şimdi bu yazdıklarımdan dolayı ihraç edin beni.
Bilhassa Dilaver Efendi bu lafım sana ''
  Herhalde bunu kastediyorlar.Dilaver Efendi deşifre  olmuş vah vah vahhhhhhhhhh.
     Diyorum ya zavallı bunlar diye.
İlk forum oldukları için ve başka alternatifleri olmadığı için kendilerini fasulyeden nimet sanan bir sözde Fenerbahçe medya sitesi ve forumu.O kadar.
Admin ve Mod takımının hepsini  bilmem,tanımam.Hepsine lafım da yok.
Özellikle Serkan (Sekoloji) ve Bülent (hermes)'i ayrı tutuyorum,onları severim.
 Orada kendinde bir keramet olduğunu sanan Dilaver Efendi var.Biraz aynaya baksın diyorum sadece.

antu benim için biteli çoookkkk olmuştu.Zira zihniyetleri ile uyuşmuyordum.
 Kubilay Ece dostumun ricası ile özellikle Voleybola katkı sağlamam için zorla geri dönmüştüm.
Bir süre denedim ama gene olmadı ve geri plana çekilip,arada tek tük mesaj atarak Fenerbahçe'ye katkıya buralardan yapmaya devam ediyordum.
 Son Doping Pilsen kutsamaları gene çileden çıkardı ve dayanamadım yazdım.
Sonuçta da gene biz suçlu olduk ileri zekalı antu admin ve Mod.larınca.
  Vicdanım rahat.Ama oraya verdiğim emeklere acıyorum.Lanet olsun.Hakkımı da helal etmiyorum.

     Bu açıklamayı yapma gereği duydum zira insanlar okuyunca 2.Rumuzdan İhraç edildi zannedecekler.Halbuki sebep çok açık.Dilaver'e dokundum diye.

İLAVE :
İhracımı kaldırmışlar.Hiç bir şekilde bunun için bir şey yapmadım.
Sanırım bu yazıyı okuyup,hatalarını anladılar.
Hiç umurumda değil açıkcası.

Hayırlı Olsun Alex De Souza !!!


Hayırlı ,Uğurlu Olsun ''KrAlex'' !!!!!!!!!!!
Gollere,asistlere,kapaklara devam.Ama artık kupalar eşliğinde...
Hadi bakalım.Allah yardımcın olsun.

8 Şubat 2011 Salı

Basketbol Erkekler Spor Toto Türkiye Kupası Maçları Sports TV'de !!!



Basketbol Spor Toto Türkiye Kupası Maçlarını Sports TV verecekmiş. Keşke her yerden izlenebilen Skytürk,NTV SPOR gibi bir kanal verseydi.

MAÇ PROGRAMI

9 Şubat Çarşamba
18:00 Beşiktaş Cola Turka – Efes Pilsen
20:30 Medical Park Trabzonspor – Aliağa Petkim

10 Şubat Perşembe
18:00 Galatasaray Cafe Crown – Olin Edirne
20:30 Fenerbahçe Ülker – Banvit

11 Şubat Cuma
18:00 1.Maçın Galibi - 2.Maçın Galibi
20:30 3.Maçın Galibi - 4.Maçın Galibi

13 Şubat Pazar
15:00 5.Maçın Galibi - 6.Maçın Galibi

NOT : 
Uydu yayınına şifresiz olabilirmiş.

İnşaallah Kupa ile ve sakatlıksız,kazasız ,belasız döneriz.

BAŞARILAR CENGAVERLER !!!!!!!!

TBBL 16.Hafta : Fenerbahçe - Ceyhan Belediye : 91-70


SALON: Caferağa

HAKEMLER: Erşan Kartal, Ozan Gönen, İhsan Çay

FENERBAHÇE (91): Özge Kavurmacıoğlu, Anete Jekabsone 11 (3 ribaund- 2 asist), Hana Horakova, Birsel Vardarlı 5 (3 ribaund- 4 asist), Esmeral Tunçluer 4 (2 ribaund- 3 asist), Şaziye İvegin 6 (2 ribaund), Nevriye Yılmaz 21 (5 ribaund- 4 asist), Ivana Matovic 17 (3 ribaund- 2 asist), Olcay Çakır (1 asist), Nevin Nevlin, Angel McCoughtry 27 (17 ribaund- 5 asist)

CEYHAN BELEDİYE (70): Didem Engin, Yasemin İbek 3, Asena Yalçın 13 (1 ribaund- 2 asist), Melike Yalçınkaya (1 ribaund), Julie Ann Mc Bride 18 (4 ribaunt- 8 asist), Jia Perkins 16 (2 ribaund- 3 asist), Aisha Mohammed 11 (14 ribaunt- 1 asist), Aslı Sevinç 9 (5 ribaund- 1 asist)

1. PERİYOT: 20-15
2. PERİYOT: 31-20
3. PERİYOT: 19-14
4. PERİYOT: 21-21


***********
* Tebrikler Kraliçeler ve Teknik Heyet.
* Kedileri sepetledikten 2 gün sonra tam dinlenmeden çıksakta oyuncularımız adeta maçta aktif dinlenme yaparak kazanmayı bildiler.
* Newlin'in boynundaki ağrı nedeniyle oynamaması,Horokova'nın da girdiğinin daha 7.saniyesinde bileğinden sakatlanıp ,risk etmemek için oynatılmaması nedeniyle rotasyonumuz iyice daraldı.
* Bu nedenle Şaziye 4 numara pozisyonunda oynamak zorunda kaldı.Haliyle iyi değildi.Batur Abi bunu göremedi ve eleştirdi Şaziye'yi.Şaziye de maç sonrası röportajında bizzat bunu söyledi çünkü O da orada iyi oynayamadığının farkındaydı.
* Zaten ikinci yarı fark 27 sayıya çıktıktan sonra Ratgeber Nevriye'yi kenara alıp tek uzun Matoviç ile oynamaya başlamıştı.Bir ara da tersi Nevriye oyunda Matoviç kenardaydı.Yani hoca farkla beraber 2 uzunumuzu sırayla dinlendiriyordu.Ancak Şaziye'nin 4 numarada kötü performansı ve Ceyhan'lı oyuncuların inanılmaz yüksek yüzde ile üçlük atmaları ile fark giderek eridi ve 12 sayıya kadar indi.
* Ratgeber mola alarak Nevriye'yi tekrar Matoviç'in yanına sürdü.Farkı tekrar 20'lere çıkardık.
Sonra tekrar rölantiye aldık.Şaziye yeniden oyuna girdi v.s.
* Euroleague için iyi bir hazırlık oluyor bu maçlar.Takım istim üstünde.Güzel basketbol oynuyor.
* Angel gs serisindeki suskunluğunu atmak istercesine müthiş istekli ve hırslıydı bu maçta.
Mükemmel oynadı ve 40 dakika da (Hoca gs 1.maçında 3.çeyreğin yarısından sonra bir daha oyuna almamıştı.O 1,5 çeyreğin süresini de verdi herhalde :))) 27s.17r.5a.3tç.4tk. ile coştu.
* Anete de her geçen gün kalplerimizi fethediyor.Harika bir kadife sol bileği var.Nazar değmesin çok iyi gidiyor.Katkısı çok olacak takıma.11s.(5/4 ikilik,3/3 s.atış) 3r.2a.Bravo Anete.
* Nevriye ve Matoviç ikilisi pota altında gene çok iyi iş çıkardılar.21 ve 17 sayı.
* Birsel ve Esmeral idare ettiler.Birsel 5s.3r.4a.Esmeral 4s.2r.3a.
* gs'yi üçlük manyağı yapmıştık.Bu maçta 10/2.% 20 ile attık.Gene 12 Şubat'a gs maçına stoklamış olalım üçlüklerimizi.
* Ceyhan Belediyesini kutlamak lazım.Çok iyi mücadele ettiler,maçı bırakmadılar hiç.
Çalkantılı günler geçiriyorlar.Maç öncesi Dilek Ünüvar kadro dışı bırakılmış.Yasaklı madde kullandığı tespit edilen Monique Coker gönderilmiş.Yerine başka oyuncu almayıp  altyapıdan yetişen 1994 doğumlu Didem Engin ve Özlem Temir'i A takıma almışlar.Gençlerden oluşan bir kadro ile yollarına  devam edeceklermiş.
Daha önce de Adeola isimli yabancılarını gönderdiler..Ayrıca Hülya Özkan ve Melek Bilge sakatmış.
3 yabancıları da iyi.Julie Ann Mc Bride'ı Samsun Basketbol ve Panküp Kayseri Şekerspor'dan tanıyoruz zaten.(Bir ara Samsun'dan sonra gs'ye gelme durumu vardı ama olmadı),Jia Perkins'te geçen sezon gs'de oynamıştı ve Tamika gelince Ocak'ta gönderilmişti.Nijeryalı uzun Aisha Mohammed'de fena değil.Bu 3 yabancıların yanında bugün Ümit Milli oyun kurucu Asena Yalçın 13 sayı (6/3 üçlük) - 5 tk var yalnız - ve Aslı Sevinç (1979 doğumlu)  9 sayı ile katkı verdiler.
* Cumartesi tekrar gs maçı var Abdi İpekçi'de.Sakatlarımız inşaallah iyileşir ve eksiksiz çıkarız.
gs'de Tamika Catchings'te oynayacak sanırım.İlk maçı olacak,dikkat etmek gerekir.
En önemlisi de maçı Türk hakemleri yönetecek.DİKKAT !!!!

Euroleague Top 16 3.Hafta Değerlendirmesi.

http://www.dunya.com/pics/thy_euroleague_logo.jpg

3.Haftanın toplu sonuçlar ve puan durumu:

E GRUBU
Maccabi Electra - U. Olimpija: 104-67 (İZLEYİN)
Regal Barcelona - Lottomatica: 80-56 (İZLEYİN)

F GRUBU

Caja Laboral - Panathinaikos: 77-70 (İZLEYİN)
Unicaja - Lietuvos Rytas: 98-91 (İZLEYİN)
G GRUBU
Real Madrid - Efes Pilsen: 89-86 (İZLEYİN)
Partizan  - Montepaschi: 58-66 (İZLEYİN)
H GRUBU
Fenerbahce Ülker - Zalgiris: 80-72 (İZLEYİN)
Olympiacos - Power E. Valencia: 77-62 (İZLEYİN)




3.HAFTANIN MVP'LERİ  : D'or Fischer ( Real Madrid ) ve Lior Eliyahu (Maccabi)


D'or Fischer (R.Madrit) 31 dk.15 sayı, 12 ribaunt, 3top çalma ve 3 blok,30 puan.
Lior Eliyahu (Maccabi) 20.41 dk.20s.6r.2a.30 puan.
İki oyuncu 2007-2008 sezonunda Maccabi'de takım arkadaşıydılar.


EN İYİLER !!!!
* İlk yarının ardından 3/3 yapan bizimle beraber Barcelona ve R.Madrit var.
* 3/0 çekenler ise L.Roma,Partizan ve Zalgiris.
* 3.Hafta maçlarında sürpriz yoktu.
Caja Laboral gücünü gösterdi ve Pana'ya evinde şans tanımadı.Siena Partizan deplasmanında son şansını kullandı ve galip gelerek ümitlerini devam ettirdi.
Doping Pilsen açık ara ''Haftanın Hüsranı''dır.3 dk.kala Roberts'ın 3'lüğü ile 6 sayı öne geçip beni kahredip kanal değiştirdiler.Ne zaman sonra sonucu öğrendiğim de çok şaşırdım ve tabii ki de çok sevindim.Beter Olsunlar.Şu maçı nasıl kaybetmişler inanılır gibi değil.Maçı da zaman zaman bakıyordum zira RM'nin rezil oynamasına ve Melih Gümüşbıçak'ın amigo gibi bir yerlerini yırtarak maç anlatmasına tahammül edemiyordum.Dediğim gibi 3 dk.kala o üçlükle 6 sayıya çıkınca fark ''Kahretsin bu iş bitti'' dedim ama sonra olanlar olmuş meğer :))
 Şimdi içeride 3 sayıdan fazla kazanırız mühim değil diyorlar ama RM her ne kadar kadrolarını çok kötü bulsam da herhalde bu kadar kötü oynamazlar Sinan Erdem'de.
RM ise gerçekten çok kötü bir takım.Nasıl 3/3 yaptılar inanılmaz.Son 8'de onlarla eşleşecek takım çok şanslı.Umarım biz oluruz o şanslı takım.Pablo Prigioni 5/4 üçlük 17 sayı ve D'or Fischer'in müthiş performansı ile kazanabildiler.
* Bizden notlar ;
Mirsad bu maçla birlikte 50.kez Double Double yaptı Euroleague'de.Bravo Mirsad.
Ve takım olarak Top 16'nın en çok sayı atan 3.cü takımıyız.
 Mirsad Top 16 Ranking'te 2 maç 40 total,20 Averaj ile 5.sırada.
Sayı da ;  Marko Tomas 16.33 ortalama ile 6.sırada,Ömer Onan 13.67 ortalama ile 17.sırada,Mirsad 13.50 ortalama ile 20.sırada.
Ribaunt'ta ; Mirsad 10.50 ortalama ile 1.sırada,Lavrinoviç 6.00 ortalama ile 14.cü sırada.
Asistlerde ; Kaya 4.00 ortalama ile 14.cü sırada.
Top çalmada ; Mirsad 2.00 ile 11.ci,Ömer Onan 1.67 ile 18.sırada.
Bloklarda;Lavrinoviç 1.33 ile 8.sırada,Emir 1.00 ile 15.sırada.
Top kayıplarında; Saras 3.00 ort.ile 8.sırada,Emir 2.67 ile 17.sırada.
3 sayı %'sinde ; Marko Tomas 14/10 . % 71.43 ile 1.sırada.
2 sayı %'sinde ; Oğuz Savaş 12/9.% 75 ile 4.cü sırada.Emir 12/8.% 66.6,Ömer 16/10.% 62.5

TOP 16 TAKIM İSTATİSTİKLERİ

7 Şubat 2011 Pazartesi

Galatasaray Medical Park - Fenerbahçe (Salondan İzlenimler) 51-73




































Ezeli rekabet tarihindeki üstünlüğümüze, Avrupa kupasındaki eşleşme olarakta istatistiklere yansıyacak bir galibiyet daha kazandığımız bu maç ile seriyi 2-0 yapıp çeyrek finale yükseldik.

Her ne kadar Caferağa'da ki derbi ortamı ve galibiyetlerinin keyfi güzel olsa da, boş yere seriyi uzatmaya gerek yoktu, kızların da öyle düşüneceğini bildiğimden bari oradaki maçı da izleyeyim diye vapur-banliyö treni kombinasyonuyla Kazlıçeşme'den yürüyüp salona vardım.

Salon otoparkından geçerken etraf sessiz, bomboş olunca garip gözüktü, tek başına ortada durup elindeki sarı kırmızı işporta ürünleri satan satıcı beni renksiz görünce biraz daha yüksek sesle bağırmaya başladı ama boşuna uğraşma amca ben Fenerbahçeliyim dedim geçtim.

Gişelerin oraya geldiğimde maça 20-25 dakika falan vardı, merdivenlerin aşağısında duran bir grup galatasaraylı genç haricinde ortalıkta fazla kimse yoktu, gişelerde ve girişte hiç kuyruk yoktu.

Bilet alacakken, kalabalık 20 kişilik bir grup benden önce gişeye yönelmişti, bu gençlerin içinden biri başlarındaki birinden aldığı parayla bütün hepsine bilet aldı, böyle onlara bakıp sırada dururken yan taraftan başka biri gelip bana sokuldu, elindeki sıfır lira bedelli bileti gişe fiyatına satmak istiyordu, anladım ki bu maça bayağı boş-beleş taraftar toplamışlar. Bir de geçen maç Caferağa önünde bir bilet için milletin ne kuyruk olduğunu, içeriye girmek için kaç takla attıklarını düşündüm.

Kapıdan girerken üzerinizde bozuk para-çakmak var mı diyen görevliye alışkanlıkla cebimdeki anahtarlığı çıkartıp gösterirken kendi dangalaklığıma güldüm, üstünde FB yazan anahtarlık havaya kaldırdığım elimde sallanıyordu.

Ben girdiğim sırada yüksek sesle müzik çalınıyordu, takımlar resmi ısınma periyotları için sahaya anonsla ben gelmeden önce girmişler, bu kısmı kaçırdım, salonda gördüğüm Koskorcuk ağabeyin dediğine göre bizim takım çıkarken küfürler olmuş, daha fazlasını kesmek için araya müzik girilmiş.

Bizim bench karşısında, protokol tribünü solunda bir yere geçip, etrafta Fenerli kimse var mı diye bakınıyordum ki, Neozepron'un geldiğini gördüm, Koskorcuk ile işaretleştiğini görünce orada deri koltuklu sol üst tribünde en öne yerleşiverdik. Önümüzdeki demirlere ayaklarımızı uzatarak gayet konforlu bir deplasman tribünü oldu, Koskorcuk yanında iki tane daha Fenerli genç vardı.

Bu kısımda etrafta dağınık oturan seyirciler olduğundan keyfimize göre konuşmakta davranmakta sıkıntı olmadı, yalnız salonun bu kısmı çok sıcaktı, üstten geçen havalandırma kanallarından dolayı mıdır bilmiyorum.

Sol ve sağ pota arkası tribünler boştu, dağınık oturan tektük kişiler vardı ki, bir kısmı da Fenerbahçeliydi. Fenerbahçe bench arkasında özel güvenlikçiler duruyordu, sayıları fazla değildi. Karşı tribünümüzde taraftarlar iki blok aşağıdan yukarı dolduracak şekilde yerleşmişti. Caferağa'nın sol köşesi gibiydi ama burası Caferağa değildi, kocaman salonda diğer tribünler boş olunca aynı etkiyi vermek zor bir şey.

Saha içi koltuklar; -Fener bench arkası hariç- pota arkasındakiler dahil hepsi yerleştirilmişti, erkeklerdeki derbiye göre daha fazla koltuk vardı ama bunların çoğu boş kalınca aynı baskıyı kurmaktan uzak kaldılar. Zaten bizim bench tarafındakine altyapı oyuncuları oturtulmuştu.

Bu salondaki en stratejik noktalar olan saha içi koltukları böyle boş olunca, isterlerse tribündekiler maç boyu tezahürat etsin, sahaya yakın agresif bir baskı olmadıkça hiç bir anlamı olmayacaktı.

Oyuncular ısınmalara devam ederken, hemen sağ altımızda olan protokol tribününde Aydın Örs'ün yerleştiğini farkettim. Bu arada yaşlı bir galatasaraylı protokolün önlerinde oturan birilerine veryansın edip el kol hareketleriyle uzaktan bağırıp çağırmaya başladı. Orada önlerde oturan galatasaray kongre üyelerinden veya divan kurulundan olabileceğini tahmin ettiğimiz yüzü yabancı gelmeyen başka bir yaşlı başlı adam da yukarıya gelip onunla tartışmaya başladılar, karşılıklı küfürleşmeleri hayretle izliyorduk, kaç yaşına gelmiş adamlar kendilerini sakinleştirmeye çalışanlara tutmayın beni tripleri yapıyordu, bir süre daha atışıp durdular.

Evsahibi taraftarlar pota arkalarına geniş boşlukları kaplayacak şekilde sarı kırmızı bayraklarını pankartlarını sermekteyken, bizde hakemleri üstte asılan ülke bayraklarına bakarak inceliyorduk.

Anonslar yapılırken, bunların anonsçusunun bizimkine kıyasla ne kadar kötü olduğunu bir kere daha farkediverdim, eskiden dizi oyuncusu diye bildiğim şimdi neci olduğunu anlamadığım yalçın dümer hala bu işi de yapıyorsa ne söylenebilir.

Futbol ile voleybolda standart anons işlerinin dışına kaçılması hoşuma gitmez de, ben baskette anonscunun fazla aşırıya kaçmadan işini yaparsa, ortama belli bir katkısı olduğunu düşünürüm ama bu adam komedi gibiydi.

Bizim oyuncular ıslık uğultu eşliğinde diziliverdiler, kendi oyuncuları ise bu defa Caferağa'daki gibi birbirlerine itip kakarcasına gazla çıkış yapmadılar.

Maçın başlamasıyla üçüncü saniyede yağan konfetiler sonrası tezahüratlar başlarken, bench arkasına doğru bir tane torpil atıldı. Vur kır parçala sesleri ardından üçlü çekip Laylaylala aaa cimbombom diye başlayan tezahüratlar a.....a....koyayım Feeenerbahçe'ye dönüverdi.

Kenardakiler benche oturup beklerken, sahadaki kızlar saha temizlenirken uzak tarafta bir araya gelip herhalde bu gazı erken bitirelim diye sözleşiyorlardı. İçim rahat etmiyor Fenere koymayınca... diye bağıranları bu maçta rahat ettirmeyeceklerdi.

Konfetiler temizlenirken hala yukarılardan tek tük atılan konfetiler oluyordu, bu maçı saat sekizde zannediyordum da neden yedi buçuğa aldıklarını anladım dedim, böyle giderse sık sık duraklardı.

Bir kısmı kendi oyuncularına da isabet edip onların tepkisini çeken konfetiler temizlenip, görevlilerce büyük boy çöp torbalarına dolduruluyordu, dört torba konfetiyi götürüverdiler. Hakemlerde kendi aralarında masadakilerle sert bir şekilde konuşuyordu.

Bu arada atılan ses bombası sonrasında bizim bench arkasına yığılan spor büro polis ekipleri nereden atıldığını tespit etmeye bakınıyordu, oralarda başlarındaki amirleri Lokman da tribün önündeki demirlerin üstüne çıkıp görüntü yapıyordu, saha içinde olanlar arasında komiser Tufan'ı da görüverdim.

Tekrar başlayan maç ile Meral'in isabetli şutları Caferağa'daki maçtan daha iyi bir giriş yapmamıza imkan verdi. Bu şekilde dış faktörlerden etkilenmediğimizi salondakilere hissettirdik, kendi kaçan şutları ardından bizimkiler girdikçe oyuncularına bela okuyup durdular.

Aldıkları mola sonrasında da fazla değişen birşey yoktu, bu defa Augustus savunmasına ağırlık verdik, Slyvia'yı gene sıkıştırmalarla pasifize etmeye uğraştık, boşta bıraktığımız diğer oyuncularından gelen kötü şutlarla dengeleri erkenden bozuldu. Anete'nin üstüste gelen iki dış şutu saha içi koltuklarında olan az sayıdaki taraftarında tepkisini çekip kendi benchlerine doğru kızmaya başladılar.

Maraton tribünündeki taraftarlar bir iki hücum ıslık yaparak başlamışlardı ama bizim için Fenere de koy...saldır galatasaray ooley temalı sesler, üstüste gelen isabetlerden sonra kendi kendilerine takılmaya koyuldular, aşağısı yukarısı ikiye ayrılıp cimbombomu benim-biricik sevgilim yapıyordu, sahada ise biz onların sayılarını ikiye katlamaktaydık. Maçın başından sonra sekizinci dakikasına kadar küfür etmeden dayandılar, sonra kayış koptu.

Maçın ikinci periyotuna yetişen bir tanıdık arkadaş daha salona gelince arayıp bizim deplasman tribününe katılıverdi. Maçta zaten ortam rahattı kadro ve oyun olarak üstünlüğü de yansıtınca büyük fark olacağını öngörmek zor değildi, maç ilk periyotta bitti boşuna geldin diyordum ama zaten işten eve gitsem izlemeye yetişemezdim dedi.

Bir ara hakemlere kızıp hakem noluyor .ötün başın oynuyor diye toplu halde tezahürat etmeleri ise tam bir komediydi, Avrupa maçında yabancı hakemlerle oynadıklarının farkında değillermiş gibi ezbere saydırıyorlardı, bunları idare eden amigoların kafası nasıl merak ettim.

Nevriye'nin takım hücumda sıkışıp son saniyede elinde patlayan topu garip ama çok absürd bir şekilde elinden sallayıp yaptığı basket ile yüksek sesle gülmekten kendimizi alamadık.

Devre arasına giden oyuncular kafalarına havluları sarıp soyunma odasına yol aldılar, biz de kendi aramızda sohbet ederek zaman geçirdik. Protokol tribününde başkanlar yoktu, devre arası sonrasında yerlerine yerleşen birkaç yönetici gözüktü.

İkinci devreye belki iyi başlarız umuduyla girdiler ama gene erkenden hızlarını frenleyip salondakilerin maça girmesine fırsat tanımadık. Gene yukarılardan tek tük konfeti atanlar oluyordu, nedense bizim takımın malzemecisi oyun karşı sahada devam ederken sahaya girip düşen konfetiyi alıyordu.

Maçın dönecek durumu olmayınca biraz daha pislik yapalım düşüncesinde olan bazıları pota arkasının üstlerine doğru, bizim yedekleri de yan taraftan açıktan vuracak şekilde pozisyon aldı, oradan konfeti, bozuk para falan isabet ettirmeye çalışıyorlardı. Bunlar daha üçüncü periyotta maç öncesi serdikleri büyük bayrakları toplayarak gitme hazırlığına başladılar.

Bir süre sonra yukarılardan gene torpil atılıverdi, dumanı kenarda oturan oyuncuları rahatsız edince havlularla ağızlarını kapatıyorlardı. Maçta sayı farkını yirmi civarında tutarak rölantide gidiyorduk, herhangi bir tahrik unsuru davranış falan olmuyorsa da karşılarında rakip taraftar görmeyenler işi bu renklere nefretle pisliğe döküp kızlara uzaktan isabet ettirmeye uğraşıyordu.

Maçın son periyodunda sahada oynayan oyuncular yedeklerle bayağı bir değişiverdi, Işıl'ın maçtaki ilk sayılarını attığını farkedince bende bravo Işıl diye dalgasına alkışladım.

Tribünde oley oley- oley oley... ne cimbomu ne kartalı,sen olmasan yok bu hayatın anlamı... diye bizim söylediğimiz bestenin, cimbomum sen çok yaşa... şeklinde bir versiyonu söyleniyordu. Onlara katılıp kendi versiyonumuzu dile getirdik, biz sayı attıkça daha da coşup aynı şeyi bağırıyorlardı. Sürekli aynı şeyi söylediklerinden ortam öyle sıkıcıydı ki, uykum geldi değiştirin artık yahu diyesim geldi.

Sonunda tezahüratı değiştirdiler değiştirmesine ama bu sefer de; ölüm varmış korku varmış,bu dünyanın sonu varmış... diye giden başka bir upuzun beste girildi, bunu 2007'de Ahmet Cömert'te erkek basket maçında fark attığımızda, biz fark açarken uzun süre boyunca söylediklerinde salondayken ezberlemiştim. Gene kendi sahalarında fark attığımız bir güne böyle bir besteyi hemde maçın ilk devresinde de söylemişlerdi neden tekrar döndüler anlamadım, bir maçı bu kadar az çeşitlilikte tezahüratla geçiştiriyorlar, üç dört sene maçlarına gitmesen de gene aynı şeyleri duyabiliyorsun.

Salondan ayrılmalar devre arasında başlamıştı, dördüncü periyotta salondaki 2500 kadar kişiden 1500 kişi kalmıştı, onlarda maçın sonuna doğru azalarak gidiyordu.

Maçın sonlarına doğru bizim bench kenarında yere oturarak bacağını uzatıp soğuma-germe hareketleri yapan Birsel'e doğru bir torpil daha attılar, patlama sesiyle irkilip hemen diğerlerinin arasındaki yerine dönüverdi. Ardından bir patlama sesi daha duyuldu, ben kaç senedir tek taraflı oynanan derbilerde Caferağa'da rakip oyunculara böyle torpil,ses bombası falan atıldığını hatırlamıyorum.

Bunu atanları isteseler rahatlıkla yakalayabilecek olan spor büro polislerinin hepsi saha içinde aşağılarda olduğundan, yukarıya doğru bakınıp kimler olduğunu anlayınca tribüne çıkarak peşlerinden kovalamaya başladılar. Ama düşünceleri öyle saçmaydı ki, onlar en aşağıdan yukarıya çıkana kadar kaçanlar koridora çıkıp koşarak topuklamaktaydı. Bir kısmının yukarıda bekleyip aşağıdakilerden gelen anonsla koridoru ve koridora çıkışları kapatması daha uygun olurdu.

İlk okulda ebelemece oynayan çocuklar bile daha akıllıca kovalardı, onların birdenbire aşağıdan yukarı tırmandığını gören elemanlar koridora kaçıverdi, sonra koridorda da kovalamaca oyunu sürdü, devamında polisler onları ebeleyebildiler mi göremedik.

Maçın son dakikaları sen şampiyon olmasan da, kupaları almasan da ,Fener'e de koymasan da... tezahüratı ile geçiverdi. Maç bitiminde de oyuncularına bunu söyleyerek yolladılar.

Maç biterken sanki mola olmuş gibi bizim oyuncular kendi benchlerine gidip oturdular, galatasaraylılar kendi taraflarına gidiverdiler. Herhalde yeterli güvenlik önlemi alınmasını bekliyorlardı, hakemler ise salondan kaçarcasına ters taraftan götürülüverdiler.

Maç sonu tebrikleşme faslını kendi taraftarlarının taşkınlığı yüzünden sahanın ortasında yapamayacaklarını anlayan galatasaraylı kızlar, bizim oyuncuların yanına yönelerek onları bench önünde kutlayarak saha ortasına toplandılar. Bu sırada maraton tribünü üstlerinden kendi oyuncularına su şişesi geliverdi, devşirme oyuncuları Melisa Can'ın ayağına düşünce tribüne şaşkınla baktılar, başları önlerinde soyunma odasına gittiler.

Bizim kızlar da bench önünde kendilerine yoğunlaşan fotoğrafçılar önünde pozla Fener çekip, soyunma odasına kafalarında havlularla yöneliverdiler. Bench yakınındaki sağ taraflarındaki çıkışı kullanacaklardı, en önde giden Tammy Sutton Brown bunca derbi tecrübesiyle, diğerleri sakin halde hareket ederken, önünde duran malzemeler arasından hoplaya zıplaya koşarak aceleyle içeri girmesi komik bir görüntüydü.

Bazı galatasaraylı taraftarlar o çıkışa doğru yaklaşıp el kol hareketleriyle birşeyler saydırarak onlara çeyrek finalde başarı dileklerini sundular.

Hızla boşalmakta olan salonda bir süre daha kalarak etrafta sızlananları takip ettikten sonra dışarı çıkarak büyük çoğunluğu lise öğrencisi yaşlarında olan galatasaray taraftarları eşliğinde metrobüs durağına gidiverdik.

Etiketler