3 Ağustos 2013 Cumartesi

Sosyal Medya,Taraftar ve Kulüp Üçgeni-2



          Sosyal Medya ile ilgili Spor Kulüplerini baz alan değerlendirme yazısına Facebook ve Twitter ile başlamıştık. İlk seride kısaca Kulüplerin bu iki platformda neleri yaptığına ve taraftarları nasıl hesaplarına çektiklerine dair örnekler sundum.
         
           (Önce bu yazıyı okuyup 2.kısma devam etmenizi öneririm. http://golsmacservis.blogspot.com/2013/08/sosyal-medyataraftar-ve-kulup-ucgeni.html)
         
            Bu kısımda Youtube ve İnstagram üzerine bir değerlendirme yapacağım.

    [YOUTUBE]
          
            Youtube 1 dakikalık zaman dilimi içerisinde 72 saatlik video’nun upload ( siteye yüklendiği ) bir platform artık. Dünya’nın internet erişimi olan her kıtasından dakikada milyonlarca video yükleniyor. Sizin amatör olarak çektiğiniz bir görüntü Dünya’da, Dünya’nın çektiği görüntü ise burada büyük yankı uyandırabiliyor. Bir bakıma içerik açısından ilgi çeken bir paylaşım anında binlerce tarafından seyredilebiliyor.
         Spor Kulüpleri açısından 10’u geçmeyecek şekilde inceleme yaptım. Resmi Youtube kanalları üzerinden diğer sosyal ağlarla sağladıkları bağlantılar ile ilgili de bilgiler vereceğim.
         Youtube video paylaşım platformu Kulüpler açısından; röportajlar,klipler,basın toplantıları, Kulüp Tv bünyesinde olan programlar,taraftar ile yapılan röportajlar,viral reklam,tanıtım filmi,lansmanlar,canlı maç,antreman,konser,toplantı yayınları, maç günleri maç öncesi-sonrası taraftar görüntüleri gibi içeriklerin oluşumuyla bir ağ yaratma anlamı taşıyor.
           Youtube için 9 Avrupalı Kulübü, İnstagram için 6 Avrupalı Kulübü incelemeye aldım. Her Kulüp için ilgi çekici kısa videolar mevcut. 


[9 Kulüp için Youtube ve 6 Kulüp için İnstagram Verileri ]



              Kulüplerin paylaşım oranlarına bakacak olursak Real Madrid Youtube kanalı üzerinden toplamda 111.727.147 görüntülenme almış. Barcelona ise 175.048.525 görüntülenme oranına sahip.
               Kısa bir süre önce oynanan  As Roma-Bursa hazırlık maçını Roma Youtube kanalı üzerinden canlı yayınladı. Youtube kanalı üzerinde Kulüpler tanıtım kısmında ve profil fotoğraf kısmında web sitesi,sosyal ağlar,bilet erişimi,alışveriş ve daha fazla bağlantılara link sağlayabiliyorlar. Milyonlarca görüntülenme,tıklanma,geri dönüşüm ve sonucunda kazanılan avantajlar.
                Bulunduğunuz her platform sizin ve yönettiğiniz marka için bulunmaz bir olanak aslında. Aslolan kullanmayı bilmek.
               Youtube üzerinde taraftar görüntülerini,kliplerini,basın toplantılarını,imza törenlerini,forma lansmanlarını,tanıtım filmlerini, antreman canlı yayınlarını,maç özetlerini yayınlıyor ve bunun etkileşimiyle bir trafik yaratıyorlar. 


  
[Youtube Sayfaları]



[YOUTUBE VİDEO ÖRNEKLERİ]

[Real Madrid]

[Barcelona]

[Liverpool]

[Manchester City]




                                                          [İNSTAGRAM]
      
         İnstagram bugün milyonlarca insanın mobil olarak fotoğraf yüklediği ve Twitter’da kullandığımız ‘hashtag’ yöntemiyle hem arkadaşlarına hem de Dünya’nın her yerine ulaştırabildiği bir uygulama. Kulüpler yeni yeni bütünüyle kullanmaya başlıyor ama büyük takımlar her daim bu işin piri durumunda. Erken kalkan yol alıyor demek daha doğru.
      
         Takımla ilgili güncel fotoğraflar, Tarihsel fotoğraflar,Doğum günü fotoğrafları,Antreman fotoğrafları,İmza Fotoğrafları,Maç Afişleri kısacası Kulüp ile ilgili aklınıza gelebilecek her türlü bir kareye sığabilecek şeyler bu platform için uygun. Son güncelleme ile birlikte gelen 15 sn süreli video çekimi ise İnstagram için daha güzel bir hal aldı.Örnek vermek gerekirse; Avrupa yarı final maçı turu geçtiniz ve soyunma odası sevincinden 15 sn’lik görüntü ile yaratacağınız trafik ve etkileşim sizleri bu piyasada söz sahibi yapmaya başlayacaktır.

[İNSTAGRAM RESMİ SAYFALARI ]


Barcelona İnstagram Sayfası; Doğum günü kutlaması.


Manchester City İnstagram Sayfası; Maç Duyurusu




         2. Yazı’nın da sonuna geldik. Youtube ve İnstagram için yaptığımız incelemede özet olarak;
        
       Kulüplerin ne tarz videolar paylaştığını,aldıkları etkileşim ve yarattıkları trafik üzerine değerlendirmede bulunduk. İnstagram için de fotoğraf bazında neler paylaşıldığını,taraftar üzerinde yarattığı etki konusuna değindik.Bu platformlarda Fenerbahçe henüz resmi olarak bulunmuyor. Oldukça gerilerde olduğumuz gerçeğini kabullenmek zor değil.Televizyon kanalımızın sahip olduğu bir kanal var. O da ne derece aktif derseniz programdan programa ilgi gösterilirse, Fakat yatırım yapılıp,önem gösterildiği takdirde Avrupalılar'ın Rakamlar ve alınan geri dönüşleri ortada. Dünya’nın ilk 20 Spor Kulübü’nden biriyseniz bu tarz olaylara önem göstereceksiniz. O zaman belki bir şeyleri değiştirmeye adım atabilirsiniz.  

                 Buradan devam edeceğiz. Vakit ayırıp okuyan herkese teşekkürler.


                                                                                                                  Twitter.com/FBsinan1907_   

2 Ağustos 2013 Cuma

Sosyal Medya,Taraftar ve Kulüp Üçgeni


            Günümüzde Digital Medya’nın yaşamın her alanında olduğu gibi sportif alanda da çok önemli bir misyon edindiği dönemdeyiz. Uzun zamandır taraftarı olduğumuz Fenerbahçe’yi bu konuda eleştiriyor ve çözüm getirmesi konusunda öneriler sunuyorduk. Bu konuyla ilgili artık ana hatlarıyla bir yazı yazmanın zamanı gelmişti. Yazı içeriğini olabildiğince görsel anlatım ve kısa cümlelerle tuttum. Görsel anlatımlar neler yapılabileceğine dair öneriler sunuyor.


[Facebook:]
       Facebook üzerinde Fenerbahçe Resmi Sayfası dökülüyor desek yeridir. Çoğu uygulama 2 yıl öncesinin ‘güvenli gezinme’ uygulamasıyla duruyor.Twitter hesabı ile birbirine bağlı olan sayfaya tweet düşmezse içerik girişi de olmuyor. Uygulamalar arasında da sağlam olanların kalitesi tartışılmaya müsait.
[Avrupa ne yapıyor? ]     
        Avrupa’da faaliyet gösteren Spor Kulüpler bu konuda neler yapıyor ?
Avrupalı işin ticari,sosyal ve bir şova dönüştürme olayında ileri seviyede. Sosyal Ağ’ın en büyük katkısı, takımlara Dünya’nın her yerine ulaşabilme imkanı vermesi oldu. Dünya’nın her yerinden insanlarla anlık iletişim imkanı. Eğer gelir getirisi istiyorsanız burayı F1 arabası kadar iyi kullanmayı bilmeniz gerekiyor.

          Kulüplerin kullandığı Facebook uygulamaları; Oyun uygulamaları,store uygulamaları, fotoğraf uygulamaları,bilet uygulamaları, televizyon uygulamaları ve kendi ürettikleri reklam ve pazarlama stratejilerini içeren uygulamalar içeriyor.
         Facebook platformu için geçerli kuralları sayacak olursam; yarattığınız içerik, kullandığınız uygulamalar, paylaşım trafiğiniz,yarattığınız hacim, taraftarın takıma daha yakın olmasını sağlamak,maç günleri öncesi ve sonrası tribün faaliyetlerini sosyal ağ ile birleşimini etkin kılmak.Başlığa üçgen dememin sebebi de bu. Taraftar, Sosyal Platform ve Kulüpler! Birbirinden ayrılmadan,birbirine bağlı biçimde bir Dünya kurmak. 


              Real Madrid, Milan, Barcelona ve Manchester United sayfalarından aldığım içerik örnekleri mevcut.Baz aldığım Kulüpler ana hatlarıyla link çöplüğüne dönüştürmüyorlar bu sayfaları. Tarihten günümüze gelip gidiyorlar. Taraftarın fikrine başvuruyorlar,Anketler yapıyorlar, Takımla ilgili fikirleri soruyorlar. Güncel fotoğraf paylaşımları, Futbolcu paylaşımları, Uygulama üzerinden kampanyalar,dağıtılan hediye bilet veya başka tarz hediyeler. Kısacası bir taraftarın sportif açıdan heyecan duyduğu şeyleri onlara sunuyor ve bunun karşılığını da fazlasıyla alıyorlar. 


Bugün tarihli son takipçi ve hayran sayıları mevcut. Bu işin içerisinde olduğunuz zaman sayının çok da fazla bir önem taşımadığını zamanla görüyorsunuz. Bir aşamada önemli ama 10 milyon hayranınız var sizin bir etkileşim payınız yoksa 10 milyon önemsiz kalıyor. Yavaş yavaş Twitter’a geçeceğim. Sosyal Ağ’ın en önemli mottosu içerikle yarattığınız trafik ve aldığınız geri dönüş. 3-4 tane hashtag ile sosyal ağlarda ayakta kalamazsınız. Kalırsınız ama ölü bir hesaptan farksız olur.
Sosyal Ağlar bir web sitesi değildir. Üçgen’de her kenar diğerini tamamlayacak şekilde birbirine bağlı olmalıdır. Taraftar,Sosyal Ağ ve Kulüp. Muhteşem Üçlü! Sizin sayfanıza koyduğunuz içerik aynı anda milyonlarca insan tarafından gözlemlenecek ve bir etkileşim gerçekleşecek. Sıradan bir içerik kavramı fiyakanızı bozduğu gibi imajınızı da sarsar! Markasınız aynı zamanda. Marka Yönetimi önem arz eden bir konudur. Önem vermezseniz sosyal ağlardan karşılık beklemeyin.


[TWİTTER:]
       Bu kısımda yine ana hatlarıyla Twitter ile ilgili bilgilendirme geçeceğim ve içerik örnekleri paylaşacağım.
      Twitter Facebook sitesine oranla özellikle son 2-3 yıllık süreçte çok önemli bir misyon üstlenmeye başladı. Bildiğiniz avantajları tek tek saymayacağım burada. Markaların müşteri iletişimi açısından çok büyük bir buluş oldu benim fikrimde. Özellikle Dünya’da var olan olayları da düşünürsek Twitter hayatımızın ayrılmaz bir parçası artık. Biz işin spor kısmına dönelim tekrar. Kulüplerin Twitter hesapları günden güne büyüyor. Twitter’da Facebook’un aksine size verilen 140 karakter var. Ana fikir; 140 karakterde yaratıcılığını göster. Saniye’de milyonlarca etkileşim,dakikada binlerce tweet.
        Fenerbahçe açısından olaya bakarsak maç günleri ve önemli bir olay olmadığı sürece web sitesinden farksız; otomatik düşen bir tweet ağı var gözlemlediğim ve kalitesi olmayan içerikler. Bir Spor Kulübü için Twitter’ın en önemli özelliklerini sayacak olursam; head cover ( Profil arka plan ),  Account Photo ( Hesap arka plan ), içerik olarak kullandığınız fotoğrafların kalitesi, içeriklerinizin yaratıcılığı ve taraftarın etkileşimine fırsat vermesi,Paylaştığınız videolar ( Sosyal ortama uygun,güncel,haber, transfer,röportaj,klip ), Taraftarın fikrini alma, taraftarı hesaba çekme.
Sayfaların profil ve arka plan görünümü; 



Twitter’da kullanılan en önemli özellik hashtag özelliği. Başlığımızı oluşturan söylemden hareket edersek taraftarı hesaba çekmenin,trafiği yaratmanın, Dünya’ya sesini duyurmanın en önemli yolu. Hashtagleriniz ne kadar kaliteli ve yaratıcı olursa o derece aktiflik kazanırsınız. İşe burada sadece kendi taraftarınız olarak bakmamalısınız. Biz nasıl ki Real,Manu,Barca için tag atıyorsak bu prestiji sağlayacak adımları atmalıyız kendimizce. Hesapların hem marka açısından hem de taraftar açısından olduğunu bilip ona göre yönlendirme yapmalıyız. 

Chelsea Profiline bakacak olursak;

Chelsea attığı 9 tweetin içerisinde sadece iki tanesine link vermiş. Zaman zaman web site trafiğini de hesaba katarak tamamen Taraftar ve Kulübün imajını yansıtan bir içerik türü,size çok şey kazandırır.


 
Real Madrid hesabı üzerinden yapılan paylaşımlar;

Real Madrid hepimizin takip ettiği bir hesap genelde. Yaptıkları paylaşımların kalitesi,yarattıkları fotoğraf içerikleri, kullandıkları sosyal platformlar, futbolcularının veya hocalarının paylaşımları, tagler kısacası bu ağların getirdiği her kaliteyi sunuyorlar ve Pazarlama açısından da geri dönüşüm sağlıyorlar. Asya ve Amerika pazarına açılan İngiliz ve İspanyol takımları bunun karşılığını hem takipçi hem hayran hem de satış anlamında fazlaca geri alıyorlar.

 Fenerbahçe için durum kötü değil ama değişim şart, ekip kurulumu, içerik girişleri,yaratılan trafik bütünüyle değişmeli. Görsel açıdan kalite yükseltilmeli,belli bir standart yakalanmalı. Facebook sayfası bakıma alınmalı,uygulama değişmeli,görseller değişmeli,taraftar ve takım olgusu işlevsel bir hale gelmeli. İçerik oluşturmak kolay bir durum değildir. Sizi vezir de edebilir,rezil de edebilir. Çok kez karşı karşıya da kaldık bu durumla. O yüzden atılan her adım dikkatli bir biçimde,plan dahilinde atılmalı artık. Yapılan içerik hataları da en aza indirgenerek Fenerbahçe markasına özen gösterilmeli.
Bu alanda en önemli kısım çalışacağınız ekiptir. İyi bir danışman,yaratıcı bir art director ve içerik yöneticisi, dikkatli bir hesap yöneticisi,görsel bakış açısına sahip fotoğraf yeteneği olan bir kişi,kampanya yöneticisi ve koordinatör ile çok güzel işler yapabilirsiniz. İmkanlar dahilinde kurulan ekip içerisinde görev dağılımı 2-3 farklı hal alabilir ama gideceğiniz yolu bilmeniz ve ona göre içerikleri oluşturmanız gerekir.
Fenerbahçe artık bu süreçte bir yol haritası belirler ve acil eylem durumuna geçerse önündeki CAS VE YARGITAY süreci boyunca da sosyal ağlar üzerinden kendi medyasını oluşturup rüzgarı arkasına alabilir.
Umuyorum yazı faydalı olmuş ve fikir bağlamında bir yol çizmiştir. Yazı dizisine sosyal ağlar,kulüpler ve taraftar üçgeni yazı dizisi altında devam edeceğim.
Real Madrid tanıtım videolarından bir örnekle veda edelim. 


[Bir sonraki yazımız Youtube,Pinterest,İnstagram üzerine olacak. ] 

Teşekkürler.
                                                                                                              [[ @FBsinan1907_ ]]

1 Ağustos 2013 Perşembe

Salzburg - Fenerbahçe : 1-1 (Son Dakika Piyangosu) !!!!!


MATCHSTUDY İSTATİSTİKLERİ


OYUN KÖTÜ SONUÇ SÜPER

* Öncelikle resmi maç sezonumuzun ilk maçı olduğu için takıma sakatlıksız,kazasız belasız,başarılarla dolu bir yeni sezon dileyelim.Aynı zamanda avantajlı sonuç için tebrik edelim.
* Rakip Salzburg'u hafta sonu A.Wien derbisinde alıcı gözle izlemiştim ve genç,çok koşan,basan,sürekli hücumu düşünen ama defanslarının zayıf olduğu bir takım olarak görmüştüm ve bizim henüz hazır olmamamıza rağmen buradan tecrübemizle galip gelerek döneceğimizi tahmin etmiştim.Ancak kağıt üstünde düşündüklerimiz sahaya yansımadı.
 Takıma,hocaya geniş bir kredi vermeme rağmen ilk yarıda oynadığımız futbola çok sinirlendim.
Sahada yoktuk adeta.Skorun farklı değişmemesi Volkan'ın ,önündeki tecrübeli Alves - Yobo ikilisinin gayretleri ve rakip oyuncuların 'yetenek fakiri' olmasındandı.
* Evet Ersun Yanal'ın maç sonundaki basın toplantısında dediği gibi henüz 4 haftadır çalışıyoruz,
Sow Umre'ye gitmesi nedeniyle 15 Temmuz'da başladı yani 2 haftadır çalışıyor,Raul,Kuyt,B.Alves milli takım izinleri nedeniyle 3 haftadır takımla beraberler.UEFA'dan ceza nedeniyle Avrupa kupalarında olmayacağımız için hazırlık planımız da farklıydı.6 Hazırlık maçı yapacaktık,3 tane yapabildik.Daha erken çalışmaya başlayabilir,verilen izinleri de azaltabilirdik.Velhasıl yeterli hazırlık yapamadık.
 Rakip ise 8 haftadır çalışıyor ve ligleri başladı,2 haftayı oynadılar.
Bütün bunlara rağmen iki takım arasındaki kalite,tecrübe,büyüklük farkı nedeniyle bu maçın ve turun zor geçeceğini sanmıyordum ama olmadı.
* Tabii Ersun Yanal'ın çıkardığı 11 ve oynatmak istediği sistem de bunda etkili oldu.
Hoca  "Oyunu kontrol etmek ve kontrollü bir şekilde oynamak istedik, rezervleri saklamak planlı bir şekilde gitti. Her geçen gün daha iyi olacağız; tarih veremem ama çok daha iyi olacağız"  "Dörtlü ortasaha tercih ettik, rakibin pozisyonuna göre plan yaptık'' maçtan sonra bunları belirtiyordu.
 4-1-4-1 şeklinde başladık ama Kuyt'u sol'dan Alper'i Sağ'dan hücuma destek verdirerek 4-3-3 
formasyonunu da uygulayacaktık fakat Kuyt'un hazır olmadığından ve bilinen teknik yetersizliğinden hiç etkili olamaması,Alper'in de daha çok içeriye kayması ile bunda başarılı olamadık.
Alper bir kez Raul'un nefis pası ile sağ dan girdi ancak kaleye şut vuracakken ortaya Webo'ya çıkarmayı düşündü ve ilk yarıdaki tek pozisyonumuzu harcadık.
 Bu 2 formasyonu da uygulayamadığımız gibi rakibin dinamik görüntüsü ile 4-5-1'e bile çekildik fakat orta sahada 5 oyuncumuz olmasına rağmen ne üstünlük sağlayabildik ne de rakibin üstünlüğünü kırabildik.
  Emre'nin aşırı kötü oluşu da büyük etkendi.Orta saha kalabalık iki takım oyuncularıyla,oyun sol kanatta sıkışmış Emre alıyor topu hala sol çizgide sıkışan arkadaşına atıyor,döndür oyunun yönünü sağ tarafa be kardeşim bu kadar tecrübeli bir futbolcusun.Yapmadı ve kaptırılan topta bedava sarı kart gördü gene.
* İlk yarıyı gol yemeden yememiz büyük şans ve yukarıda değindiğim Volkan ve önündeki tecrübeli Alves - Yobo ikilisi ile M.Topal'ın yardımları ile rakip oyuncuların son vuruş yeteneksizliklerindendi.
Daha maçın başında çizgi üstünde Soriano şu kafayı bom boş kaleye değil Allahtan Volkan'ın üstüne vurdu mesela , 

* İkinci yarıya mutlaka değişiklik ile çıkmak gerekirdi.Bence sarı kartı cebinde ve kötü gününde olan Emre'yi çıkarıp Alper'i ortaya alıp,sol kanada Caner ,Sow (veya Stoch'u demiştim ama Stoch 18'e bile alınmamış.) Kuyt'u da Sağ kanada almak lazımdı.Fakat aynı 11 ile çıktık.
Tabii değişen bir  şey yoktu.Salzburg 46'da gene Volkan'ı geçemeyen mutlak golü kaçırıyordu.
Ersun Yanal geç bile kalarak 58'de beklediğimiz değişikliği yaptı Sow girdi ama çıkan oyuncu Emre değil Alper'di.Bu tercih herkesi şaşırttı beni de ancak hoca kanat pozisyonundan bir oyuncu çıkarıp yeni bir oyuncu almayı yaptı.Alper sağ kanat gibi oynuyordu Sow girdi ancak bu kez Sanrfora geçti,Webo Sol kanada,Kuyt sağ kanada geçti.Geçen sezonun ikinci yarısındaki forvet 3'lümüze döndük.Sow'un girişiyle bireysel kalitesini göstermeye başlarken golü yedik 68'de.Ve hemen gene çok geç diyebileceğimiz Emre'nin çıkışı Baroni'nin girişi gerçekleşti.
* Son 30 dkakika.Evet Ersun Yanal'ın da maç sonrası basın toplantısında ''Son 30 dakikadaki oyunun zamanını uzatmalıyız. İlerleyen haftalarda bunu gerçekleştireceğiz. İlk devreyi oynadık, ikinci devreyi Kadıköy'de oynayacağız. Fenerbahçe yoluna devam edecektir. Son 30 dakikadaki oyunu daha yüksek dakikalara çıkarıp yolumuzda devam edeceğiz ''  dediği gibi etkiliydik ve maç biterken Piyangodan büyük ikramiye çıkmış gibi bir penaltıyla avantajı elde ettik,öncesinde Sow'un kaleci ve direkten dönen şutu,ataklarımız vardı ancak bu 30 dakika bizi asla yanıltmasın hocayı da yanıltmasın.Bizim oyuncu değişiklikleriyle Sow ve Baroni'nin kaktısının hissedilmesiyle birlikte rakip Teknik adam Roger Schmidt'in skoru korumak için yaptığı oyuncu değişiklikleriyle ekmeğimize yağ sürmesiydi.Alan Douglas,Meilinger ve Mane'yi çıkarması çok iyi oldu.Biz risk almışken Mane'yi belki de yoruldu tabii ama çıkarması geri alanımızda tehlike yaşamamıza neden oldu.Netice de Avusturyalıların anlamsız ateş püskürmeleri Portekiz'li hakemin haklı penaltı kararı ve Baroni'nin 'büyük futbolcu cesareti - kendisi büyük futbolcu demiyorum - '' penaltı atma ve gol yapmasıyla 1-0 yenilgi ile bitecek ve muhtemel işi çok zorlaştıracak maçtan büyük avantajla dönüyoruz.
* Her iki takımın da oyuncu değişiklikleriyle birlikte Yaş ortalamaları şöyleydi ; 
Salzburg : 23 Fenerbahçe : 30
Normal de tecrübe,klas gençlik ve dinamizm karşısında bu kadar etkisiz kalmamalıydı.
* Bireysel performans olarak ayakta kalan isimler Volkan,Bruno Alves,biraz Topal biraz Webo idi.Son saniye penaltısını atma cesareti ve golü nedeniyle Baroni'yi de es geçmemek lazım.
* Volkan'a ayrı paragraf açmak lazım.Kilo vermiş,fit olarak kafaca da iyi hazırlanmış ve böyle olunca çok başarılı oynadı.Keşke geçen sezon 1-2 lig maçında da böyle olsaydı.
* Takım olarak zaten irdelediğimiz gibi hazır olmadığımız için hoca normalde 'rakibin değil biizm ne yapacağımız önemli biz rakibi değil rakip bize önlem alsın' mantalitesini bu maçta uygulayamadı ve rakibe önlem aldı.Orta saha göbeğini Topal-Emre-Raul ile üçlemesi hatta Alper'i de içeriye yardıma getirmesi.Rakip beklerin çıkışlarına Kuyt'u sol kanat Alper'i sağ kanat kontrolü vermesi v.s.gibi.
 İstediğimiz oyunu oynayamamamızın nedeni rakibin 3-4 kişiyle çok çabuk,iyi ve sert basmasıydı ama biz de eski topa sahip olma,pas yapma olayımızı yapamadık.
Topu çabuk dolaştırmak,adam eksiltmek,kanatlarımızın çalışmaması etkendi.
Bu yüzden mecburen rakibin oyun temposuna ayak uydurmak zorunda kaldık.
Defans 4'lüsünde de ilk kez birlikte oynayan 4 ismin olması da bir başka sorundu.
* Salzburg için maç öncesi 25 dakikalık analiz videosu hazırlatıp tüm futbolcuların cep telefonlarına gönderten 7/24 izlemelerini izleyen Ersun Yanal ve ekibi bu maçtan da gerekli analizleri yapıp dersleri çıkaracaktır.
6 gün de pek bir şey değişmez zaten kendi taraftarımızın önünde bu turu geçecek sonucu alırız ancak bundan sonraki gruplara kalma Play off turunda bu görüntü asla yetmez.
Eminim o maçlara kadar hoca dersler çıkarıp gün gün takımı ileriye taşıyacaktır.
 En azından o maçlara takımın geçen yıldan alıştığı,oynadığı şablona dönerek çıkabilme obsiyonunu da elinden bırakmamalıdır.
* Maçın ve turun bizim adımıza kader anı ; 
 - Penaltı atılırken Soriano'nun ucuz,basit taciz görütünleri de çok zavallıcaydı.
Aynı şekilde maçtan sonra Roger Schmidt'in 'İstanbul'da Portekizli hakem olmayacak' demeci de öyle.
- Penaltı konusunda  şöyle bir bilgi de gördüm ; Son 8 Avrupa maçında 5.penaltımız mış.
Lig'te ise 72 maçta 5 penaltı kazanabilmişiz.(YORUMSUZ)

* Rakipte en iyi isim maç öncesi de bildiğimiz üzere genç Sloven Milli oyuncu Kevin Kampl idi.
A.Wien maçında çok savruk ve dağınık bulduğum Senegal'li Mane de bu maçta etkiliydi.

* Taraftarlarımız her zamanki gibi çok iyi destek verdi.Boynumuzda Demoklesin Kılıcı gibi sallanan Meşale cezası için yönetim de koltuklara uyarı mesajları bırakarak üstüne düşeni yapmıştı.
Burak Yıldırım kardeşimizin pankartı da çok anlamlıydı

Etiketler