6 Haziran 2009 Cumartesi

Hıncal'ın Peşkeştepe İçin Tayyip Erdoğan'a Çağrısına Tayyip Erdoğan'dan Okey Geldi .

Hıncal ısrarla 2 defa Peşkeştepe için Tayyip Erdoğan'a çağrı yapıyordu.
İnatla bu işin üstüne gidiyordu.

Tayyip Erdoğan nihayet Hıncal'ın isteğini yerine getirdi.(!)

Emir büyük yerden...

İnşası artık neredeyse yılan hikayesine dönen Seyrantepe´deki stat için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan devreye girdi, TOKİ Başkanı´na, “Bitirin” talimatını verdi



Galatasaray’a güzel haber Ankara’dan geldi... Defalarca yapımı duran, yüklenici firma ile TOKİ’yi birbirine düşüren ve Sarı-Kırmızılı yönetimi de zor durumda bırakan Seyrantepe’deki yeni stat inşatına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan el koydu. Başbakan’ın, “İşbaşı yapmakla sorunlar çözülmez. Önce yüklenici firmanın bizi ikna etmesi lazım” diyen TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar’ı aradığı öğrenildi. Erdoğan’ın Bayraktar’a çok net bir talimat verdiği ve “Bu stat konusu artık çok fazla uzadı. Sorunlarını duymaktan bıktım. Bu işi bir an önce bitirin” ifadelerini kullandığı vurgulandı. Firmaya verdikleri sürenin dolduğuna değinen Bayraktar ise, “Eğer sözler yerine gelmezse ihale yolu açık. İhaleden sonuç çıkmazsa stadı TOKİ yapar” dedi.

Kritik günler
Bu gelişmelerin ardından gözler son kez yüklenici firmaya çevrildi. Sarı-Kırmızılı yönetim Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın tavrıyla rahatlarken, bu gelişmenin ardından kombine ve loca satışlarının da artması bekleniyor.

Fanatik - 06.06.2009

http://fanatik.ekolay.net/fanatik/GALATASARAY-Emir-b%C3%BCy%C3%BCk-yerden_4_HDetail_32_135400_19.htm


*************
Defalarca yazdığımı bir kere daha tekrarlıyorum.
Hepinizi Allaha havale ediyorum.

Delikanlı (!)Topuz karar ver artık doğuştan (!) hangi takımlısın ?




Mehmet Topuz ''Doğuştan 8jk'lı olduğunu söylemişti.

Fenerbahçe Yöneticilerine de Küçüklüğünden beri Fenerbahçe'li olduğunu
söylemiş.Ailesi de Fenerbahçeliymiş zaten.

Kayserisporluymuş'ta :))))))))

Mehmet Topuzun 2 sene önceki Sportif dergisine verdigi açiklamalar:

HAYALİNE KAVUŞMUŞ BİRİSİ OLARAK ÇOCUKKEN HANGİ TAKIMI TUTARDIN ?

İnanın ben çocukken de şimdi de Kayserisporluyum. Benim ağabeyim taraftarlar derneğinin üyesiydi ve Kayserispor maçlarını asla kaçırmazdı. Bende yalvar-yakar onun yanında maçlara girer ve avazım çıktığı kadar bağırırdım. Susmak bilmezdim. 90 dakika bittiğinde bende ses soluk kalmazdı. Kayserispor diye bağırır dururdum. O zamanlardan bana sorarlardı hangi takımlısın diye de ben Kayserispor derdim. Şimdi de aynısını diyorum. Yarın öbür gün bir başka kulübe gitsem yine diyeceğim takımın adı Kayserispor olacak...

E bir de gs'liymiş :)))))


Mehmet doğuştan G.Saraylı

Transferi yılan hikayesine dönen Mehmet Topuz ile ilgili en çarpıcı açıklama eski G.Saraylı yöneticiden geldi.

Kayserispor'lu Mehmet Topuz'un Beşiktaş ya da Fenerbahçe'ye transferi yılan hikayesine dönerken, milli futbolcunun "Doğuştan Beşiktaşlıyım" açıklaması bu transferde farklı bir tartışma yarattı. Konuya ilişkin en çarpıcı değerlendirme ise eski Galatasaray yöneticisi Fatih Gökşen'den geldi.
Gökşen, "Benim bildiğim Mehmet Topuz, doğuştan Galatasaray'lı" dedi.

Radyospor'da yayınlanan "Aydın Cingöz ile Haber Aktif" programına katılan Gökşen, Fenerbahçe ve 8taş'ın kadrosuna katmak için çekiştiği Mehmet Topuz'un "Doğuştan Galatasaraylı" olduğunu ifade etti.

Gökşen, şunları söyledi: "2004 yılında Ergun Gürsoy ile birlikte Mehmet'i kadromuza katmak için Kayserispor Başkanı Recep Mamur ve Mehmet Topuz iyle görüşmüştük. Anlaşma noktasına geldiğimiz transfer son onda gerçekleşmemişti. Bugün ilginç olan Mehmet Topuz'un açıklamaları. Mehmet, doğuştan Galatasaraylı olduğunu söylemişti. Benimde bildiğim Mehmet Topuz, doğuştan Galatasaraylı."

*******

Bu arada eski Menajeri de konuştu ;

Şimdi de eski menajeri konuştu!

Transferi, Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında tam bir bilmeceye dönen Kayserisporlu Mehmet Topuz´un, yaklaşık bir ay öncesine kadar menajeri olan Ali Ekber Bozkurt, milli futbolcunun iradesi dışında açıklamalar yaptığını iddia etti.

Mehmet Topuz ile 3 yıllık çok yakın bir dostluklarının olduğunu, 1 ay öncesine kadar da menajerliğini yaptığını belirten Bozkurt, "Topuz, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’a benim yanımda ’Bu formayı şerefle giyerim’ dedi. Ben şahidim" diye konuştu.

Milli futbolcunun açıklamalarının iradesi dışında olduğunu ileri süren Ali Ekber Bozkurt, "İradesi dışında, yetkisiz menajerlerin yönlendirmesi sonucu o açıklamaları yaptı. Kendisinden söylemesini istedikleri şeyleri konuşuyor. Yakından tanıyan biri olarak tedirgin olduğunu da gözlemledim. Ayrıca Topuz’un takım tutma takıntısı yoktur. Hedefi, Anadolu’da oynayan tüm futbolcular gibi 3 Büyükler’de oynamaktır. Mehmet, düzgün bir çocuktur. Bana göre yanlış insanlar tarafından kandırılmıştır" dedi.

Bozkurt, yaklaşık 1 ay önce aralarındaki sözleşmeyi feshetmelerinin bir anlaşmazlıktan kaynaklanmadığını dile getirerek, "Mehmet Topuz başka bir menajer ile anlaşmayacağı konusunda bana söz verdi. Aramızdaki dostluğa inanarak, güvenerek ben de sözleşmeyi feshettim" ifadelerini kullandı.


Efes - Fenerbahçe Ülker Final Serisi 2.Maç Öncesi Değerlendirme


İlk maçtaki gözlemlerim ve ikinci maç için düşünceler

Arkadaşlar‚ ilk maçtaki zaferin ardından güzel bir sevinç yaşadık.
Hep doğruları ortaya koyduk.
Şimdi sakin bir şekilde oturup düşünmek‚ ilk maçı irdelemek ve
2. maç için önlemler almak gerekiyor.
Bunu Tanjevic başta olmak üzere teknik kadromuz muhakkak yapıyordur.
Amacım onlara yardım etmek değil tabii ki.
Haddimize mi!
Ancak nacizane görüşlerimi renktaşlarımla paylaşmak istiyorum.

Önce ilk maçtaki istatistikleri ortaya koyalım
(İlk maçı seyretmemiş olanlar ya da hatırlamak isteyenler
Gürol Abi´nin maç değerlendirmesini mutlaka okusun:
http://forum.antu.com/CevapOku.aspx?gID=4&fID=10&kID=5204&cID=335971&no=833 )

Öncelikle istatistikleri vermek istiyorum:


Efes nasıl bir hamle yapabilir.
İstatistiklere baktığımızda‚ görüyoruz ki
Efes çok kötü üçlük atmış: %17. İki sayılık da %59.
Bu rakamlar Efes´in sezon ortalamasının hayli altında.

Bu da normal çünkü çok iyi savunma yaptık.
Ancak Efes´in dış şutlarının bu kadar kötü olmasının tek nedeni
dış alan savunmamız değil.
Pota altını da o kadar iyi savunduk ki‚
onları tercih etmedikleri anlarda bile dış şut atmaya zorladık.
Shumpert ve Thornton´un o alışık olunan penetreleri genelde başarısız kaldı ilk maçta.

İkinci maçta bunu çözmeye çalışacaktır Efes.
Bu yüzden maça Kerem+4 kısalı bir düzenle başlayabilirler.
Ama Efes´in bu tercihine Tanjevic´in ilk maçın son çeyreğinde olduğu gibi
yine 4 kısa+Mirsad´la yanıt verebilir.
Böyle bir durumda dış alan savunmamız çok önemli.
Efes maça çok hızlı bir şekilde 2-3 üçlük atarak başlamak isteyebilir.
9-10 sayılık bir seri yakalamaya çalışabilir.

Fakat bizim dış alan savunması ilk maçta iyiydi‚ genelde de iyi zaten.
Ömer Onan‚ Green‚ Solomon‚ Smith ve hatta son iki maçtır Mrsic‚ gayet başarılılar.
Eğer Efes hızlı başlamaya çalışır‚ ama başarılı olamazsa panikleyip dağılabilir.
İlk maçta da gördük‚ Kaya‚ Ender‚ Thornton ve hatta Charles Smith
sert savunma karşısında dağılabilen oyuncular.
Böyle bir durumda Efes´i toparlayabilecek
bir tek Kerem Tunçeri´nin sakinliği ve Kerem Gönlüm´ün hırsı kalır.

Efes‚ ilk maçta boyalı alanı neredeyse hiç kullanmadı.
Ben bunu da anlayamadım.
Bizim 4 tane 5 numaramız var.
Onların bir: Kasun. Kasun toplam 16 dakika oyunda kalmış.
Bizim uzunlarımızın toplamına bakıyorum.
Oğuz 12
Ömer 20‚5
Semih 14‚5
Vidmar 7
Toplam: 54 dakika!

Yani 5 numarada kafadan 38 dakika‚ neredeyse bir maç boyu üstün kalmışız!
(Bu da Tanjevic rotasyonunun hediyesi)

Kerem ve Kaya 4 numara için hantal‚ 5 numara için ise zayıf kalıyorlar.
Maçta da gördük bunu.
Kerem 19 dakika‚ Kaya 14 dakika sahada kalmış.
Ama sayı katkıları‚ Kaya 0 (yazıyla sıfır!)‚ Kerem ise 9. Kasun´un katkısı ise 5.

Şimdi Efes´in pota altını övenler‚ lig boyunca Fenerbahçe gibi pota altı savunmasıyla
karşı karşıya kalmadığını unuttular.
İlk maçta bu farkı ortaya koyduk.

Bizim çocuklar ise sayı yüküne şöyle katkıda bulunmuş:
Semih 2
Vidmar 5 (beğenmeyenler dikkat etsin bu rakama‚ 7 dakikada attı bu sayıları)
Ömer 6
Oğuz 2
Toplamda 15 sayı.
Kasun´a 10 sayı fark atmışız.

Ancak Kasun sanki maçta sakattı.
Anlamsız bir şekilde uzun süre saha dışında kaldı.
Ya da Ergin Ataman‚ "zaten pota altında zayıfız
bari kısalarımla şansımı deneyeyim" dedi bilmiyorum.
Ancak Kasun oyunda kaldığı sürede bizim genç kuleler tarafından resmen ezildi!

Efes´in ikinci maçta pota altını zorlayacağını sanmıyorum.
Çünkü Efes burada bir tek Kasun´a bağlı.
O çok iyi oynasa bile bizim 4 gencin toplamından iyi oynama ihtimali yok.
En kötü ihtimal yorgun düşüp faul yapmaya başlayacaktır.

Şu karşılaştırmaları yaptığımda Efes´in tek şansı‚
4 numarayı zorlamak oluyor.
Kerem ve Kaya Peker´i hem 4 hem 5 yani 4‚5 numara olarak sayalım.
Bizim Mirsad karşısında çaresiz kalıyorlar ama
5´lerimiz karşısında daha hareketli olabiliyorlar diyelim.
Bir de Efes´in Avrupa´nın en iyi 4 numaralarından
(tabii ki Mirsad´dan iyi olamaz) Kakiouzis var.
Kakiouzis de ilk maçta sadece 5 dakika süre aldı.
Bunun da nedenini çözemedim.
Ama yanılmıyorsam Çetin Hoca sakatlığından bahsetmişti. Bilmiyorum.
Ama ikinci maçta Kakiouzis başta olmak üzere 4 numaralı bölgeden hücum düşünebilirler.
Yani faul çizgisi üzerinden zıplayarak atışlar ya da
4 numaraların potaya uzanmalarına tanık olabiliriz.
Mirsad bu bölgeyi gayet iyi savunabiliyor.
Ancak 5 numaralarımız biraz hantal kalıyorlar.
Ya da kolayca faul alabiliyorlar. (özellikle Semih)
Buna çok çok dikkat etmemiz lazım.

Ergin Ataman belki şöyle yapabilir.
4 numaradan bizim 5 numaraların faul alacağı hücum setleri kurabilir.
5 numaralarımızın faul problemine girmesini sağlayıp Kasun´u devreye sokabilir.
Ama 4 tane oyuncunun tümünü birden faul problemine sokmak çok zor.
Bana kolay bir şey gibi gelmiyor.

Üstelik Ergin Ataman´ın hesaba katmadığı bir kozumuz daha var
4 numaralı bölgede: Emir ve Smith.
İkisi de dün bence 4 numara savunmasına çok iyi yardım ettiler.
Maç sonundaki kırılma noktasında ikisinin de çok payı vardı.
Emir´in Mirsad´a asisti ve boyalı alanı uçarak geçtiği turnikesi‚
Devin Smith´in iki hücum ribaundu ve sayısı...
Hepsi4 numaralı bölgede yaptıkları

Efes´in hücum seçeneklerini ortaya koyarak başladım.
Açıkçası Ergin Ataman´ın dış şutlara yönelmekten başka bir çaresi kalmıyor.
Ama hem Charles Smith´i hem de Kerem Tunçeri´yi
ilk maçta çok iyi savunduğumuzu gözardı etmeyelim.
Ergin Ataman durumun vehametinin farkında değil galiba.
Televizyonlara şanssızlıkla açıklıyordu durumu.
Ama Efes kısalarını inanılmaz yoran bir savunmamız vardı.
Adamlar zıplayıp şut çekmeye kalktıklarında halleri kalmıyordu.
O kadar ki Smith´in bir üçlüğü potaya bile değmedi!

Ender´i tutamadık: 11 sayı attı.
Bu da bence ağırlıklı olarak Solomon´un oyundan koptuğu dakikaların bir hediyesiydi.
Thornton da çok ballıydı. 11 sayı attı‚ ama hepsi zorlama atışlardı.

İkinci maçta Solomon´un daha iyi savunma yapması şart.
Mrsic´in de yaşının getirdiği kaçınılmaz yorgunluğa kapılmasından korkuyorum.
Yoksa o da ilk maçta çok iyi savunma yaptı.

Efes´te özellikle Kerem Tunçeri´yi iyi savunmamız şart.
Green bunu iyi yaptı. Çünkü Efes´in beyni Kerem. Takımı o oynatıyor.

Ama bizim çok beynimiz var.
Green mesela‚ Solomon´un koptuğu dakikalarda takımı sürükledi.
Emir de keza maç sonunda çok iyi asistler yaptı.
Zaten takımın asist kralı.
Pota altına girip rakip savunmayı dağıttığı anlarda boşa çıkan şutörlerimizi çok iyi buluyor.

Dolayısıyla ilk maçta da gördüğümüz bir gerçek var.
Fenerbahçe sert savunmalara karşı daha yaratıcı yanıtlar verebiliyor.
Bu Tanjevic´in oyuncuya daha fazla inisiyatif tanıyan stilinden de kaynaklanıyor.
Ama Efes´te Kerem´I iyi tutarsanız‚ hücum organizasyonları felç oluyor.
Hele bir de sayı makinaları Smith´e nefes aldırmazsanız‚ ne yapacaklarını şaşırıyorlar.

İlk maçta yaptığımız doğrularda ısrar etmeliyiz.
İyi savunmamızı uzun uzun anlattım zaten.
4 numara da (ki en zayıf kaldığımız bölge) iyi savunuldu bence.
Yardımlaşma da çok iyiydi takımda.
Oyuncular arkadaşının açık bıraktığı alanları iyi kapattı.

Ayrıca inanılmaz özgüvenimiz vardı.
10 sayı fark yediğimiz anda bile toparlanmasını bildik.
Açıkçası ekranlarının başındaki bizler bile hiç panik olmamıştık o anda.
Çünkü 3. çeyrek sendromlarını çok yaşadık‚ tecrübeliyiz.
Takımın bir şekilde kenetlenip krizi atlatacağını biliyorduk.
Tanjevic bunu biz seyircilere bile öğrettiyse‚ oyuncularına hayli hayli aşılamıştır o özgüveni
(3. çeyrek sendromunun sırrı da bu belki).

Efes çok stresli olacaktır. İlk maçta da stresliydiler.
Şimdi bu maçı kaybederlerse Ayhan Şahenk´e dönemeyeceklerinin bilincinde
bütün hünerlerini göstereceklerdir.

Fenerbahçe sakin durabilir‚ karakterini ortaya koyabilir‚
ilk maçtaki hırs ve mücadele ruhu devam ederse maçı rahat kazanırız.

Ancak Efes Pilsen gerçekten de hafife alınmayacak bir takım.
Savunmada ufak bir açığımızda bir anda 8-10 sayılık bir seriyle karşı karşıya kalabiliriz.
Ve Efes´in iyi savunması da ortada. O iyi savunmayı yaramayabiliriz.
Yani o farkı kapama şansı bulamayabiliriz.

Ayrıca ilk maçta faul atışları dışında yüzdelerimiz çok kötü.
Konstantrasyon eksikliğinden ya da heyecan-stresten kaynaklanmıyor.
Öyle olsa faul de atamazdık.
Efes de‚ haklarını teslim edelim‚ iyi savunma yaptı.
Biz de Euroleague maçı oynamıyoruz uzun süredir.
İyi savunma yapan rakiplerle oynamayı unutmuşuz.
Çok top kaybı yaptık ilk maçta: 24. Onların top kaybı: 18
Bizim top çalmamız sadece 8. Onların top çalma sayısı ise 14.
Bu şu anlama geliyor. Top kayıplarındaki fark‚
onların daha fazla top çalmasından kaynaklanıyor.
Çaldıkları bütün toplar gözlerimin önünde...
Pas arası yapabileceklerini düşünmediğimizden kaptırdık birkısmını.
Örneğin Green´in kaptırdığı iki top‚ uzunlarımız bir iki paslaşması öyle kaptırıldı.
Bir de Solomon çok top kaybetti: 7!
Üstelik bir oyun kurucunun top kaptırması çok tehlikelidir.
Rakibin hızlı hücumuyla sonuçlanabilir.
Solomon´un kesinlikle daha dikkatli olması‚
uzunlarımızın da‚ ona daha çok "screen"le yardımcı olması gerekir.
Bir de Ömer Aşık çok top kaybetti.
Pota altı savunmalarını küçümsememek lazım.

Benim korkum yenilmek değil.
Sonuçta bundan sonra Ayhan Şahenk´teki bütün maçları kaybetsek bile seriyi 4-2 kazanıyoruz.
İlk maçı alarak yolu yarıladık anlayacağınız.

Benim korkum‚ bir yenilgi durumunda eleştirmek için pusuda yatanların ortaya çıkması.
Hem basını hem de camiamız içinden insanları kastediyorum.
Bakın Efes Pilsen yenildi‚ bütün basın kalitesiz maçtı diyor.
Ama aynı yenilgiyi biz alsaydık‚ ne Tanjevic´in sistemi kalırdı‚
ne oyuncularımızın tecrübesizliği‚ ne Solomon´un bencilliği‚ ne aşırı şut çekme hastalığımız...
Bazen bizim taraftarlar da Fenerbahçe düşmanı lobinin etkisi altına giriyor.

İlk maçta Efes´I nasıl yenebildiğimizi gördük.
Bir kaza yaşamamız serinin gideceği anlamına gelmemeli.
Korkum bir kazadan sonra‚ camiada takımın moralini bozacak bir havanın oluşması.
O tuzağa düşmezsek‚ ikinci maçı kaybetsek bile seriyi vermeyiz.
Eleştirileri‚ sistem tartışmalarını yapmayalım demiyorum‚
ama birlik ve beraberliği bozacak üsluplara sapmadan.
Bu saatten sonra Tanjevic´in herhangi bir değişikliğe gitmeyeceğini de biliyoruz.
Bu Tanjevic´in bir yanlışı da olabilir‚ doğrusu da olabilir.
Ama bu saatten sonra bir değişiklik olamaz.
Öyleyse ne olursa olsun arkalarında durmamız gerekiyor.
Eleştirelim gerekirse ama hesap sorma tarzında değil.
Hesap sormak isteyenler seriden sonra sorsun.

Tahminim en az 10 sayılık fark.
Efes bütün hünerlerini deneyecektir‚ ama Tanjevic´in hepsine yanıtı da hazırdır.
Ve takımımızda seçeneklerimiz o kadar çok ki.
Savunma anlamında Efes´in bütün silahlarına karşı alternatif oluşturabilecek kadromuz var.

Ancak‚ Efes maça hızlı başlar‚ bir iki hücumdan boş döner‚
biz de Solomon ya da Ömer Onan´la peş peşe sayılar bulabilirsek‚ maç erken kopabilir.
Erken kopan maçta ise Efes´in toparlama şansı hiç olmaz.
Çünkü Fenerbahçe disiplini hiç elden bırakmadan oynuyor.
Ve Efes toparlanamazsa‚ dış şutlarımız da iyi olursa
(çok iyi olmasına gerek yok ilk maçtan daha iyi olsun‚ sezon ortalamamızı tutturalım yeter)
fark yapabiliriz.

Güzel bir maç olacağına eminim.
Kazanırsak daha da güzel olur

Maçı izleyen arkadaşlara keyifli bir seyir için önerilerim:

1. Emir´i dikkatli izleyin.
Ne kadar yaratıcı‚ sorumluluk alan ve gelecek vaat eden bir oyuncu olduğunu göreceksiniz.
Gelecek derken Avrupa´nın en iyilerinden biri olmasını kastediyorum.

2. Mrsic ve Ömer Onan´ın boşa çıkmak için nasıl çabaladığını yakalamaya çalışın.
Onları boşa çıkartan hücum setlerimizi yakalamaya çalışın.
(İtiraf edeyim ben ancak tekrarı izlersem yakalayibiliyorum. )

3. Vidmar oynarsa‚ hiç önyargıya kapılmadan ne kadar iyi savunma yaptığına dikkat edin.

4. Mirsad´ın hakemlerle diyaloglarında gözlerinin içine bakın.
Faul yapmadığına siz de inanacaksınız.

5. Çetin Yılmaz´ın yorumlarını iyi dinleyin.
Maç nereye gidiyor‚ ne tür taktiker uygulanıyor‚ daha iyi anlaşılıyor.
Ve Çetin Yılmaz´ı dinlerken FB-TV spikeri olmadığını unutmayın‚
tarafsız yorum yapacağım kaygısıyla Fenerbahçeliliğinin üstünü örtmeye çalışıyor.
Bazen çok abartıyor doğru‚ ama bunu kesinlikle Fenerbahçe düşmanlığından yapmıyor.
Aksine Fenerbahçeliliğinden yapıyor.
Bir de Çetin Hoca Spormax´ta yorum yapıyor.
Sky Türk´teki basketbol ve Efes düşmanı yorumcu Çetin Hoca değil...
Bunu unutmayın‚ Çetin Hoca´nın günahına girmeyelim.

6. Maçı kazanırsak‚
Perşembe günkü 4. maçın biletini hemen ertesi gün mutlaka alın.
Şampiyonluk maçı olacak.
Biletler hemen tükenebilir.
Mümkünse internetten hemen alıverin.

Huzurlu‚
sendromsuz‚
tırnaklarımızı yemeyeceğimiz‚
keyifli bir maç
izlemek umuduyla.

ÖZGÜR

Milliler İyi Mücadele etti ama kaybetti.1-0




Sezon bitiminde,oyuncular tatil modundayken böyle puan maçı gibi dişe diş
bir mücadele için oyuncuları kutlamak lazım.
Dediğim gibi sanki bir Avrupa Şampiyonası Çeyrek veya Yarı Final Maçı gibiydi.
İyi giderken,2.baharını yaşıyor denilen Deli İbo bir anlık hata ile her şeyi berbat etti.
10 kişi kalmamıza rağmen gene de şanslar yakaladık ama değerlendiremedik.
Kalecimz Volkan da çok başarılı maç çıkardı,farkı önledi.
Arda ilk yarıda boş kaleye net golü atamadı.
Fransa 3 gün önceki Nijerya yenilgisinden çok tepki aldığı için maça çok asıldı.
Çok kaliteli ve geniş bir kadroları var.Ribery bile yedekti,girer girmez farkını gösterdi.
Gecenin en çirkin görüntüleri seyircilerimizin hiç bir şey yokken 79.dk.da
sahaya meşale yağdırmaları ve oyunun 6-7 dk.durmasıydı.
Muhtemelen hain bölücüleri provokasyonudur.

5 Haziran 2009 Cuma

Duruş Takımı 8jk'dan Mehmet Topuz duruşu (!) !!!!!!!!!

Dün geceden beri M.Topuz olayı gündeme bomba gibi düştü.
Dillerinden düşürmedikleri ''8jk'lılık Duruşu''nu bir kere daha gösterdiler.
Etik düşmanı,ahlak fakiri bir camia ve yönetimden beklenen bir gelişme bu.
FİFA kuralları zaten açık ; SÖZLEŞMESİ DEVAM EDEN
BİR OYUNCUNUN TRANSFERİ İÇİN ÖNCE KULÜBÜ İLE ANLAŞACAKSINIZ.
ANCAK SÖZLEŞMESİNİN BİTİMİNE 6 AY KALA YANİ OCAK AYINDAN İTİBAREN
FUTBOLCU İLE GÖRÜŞEBİLİRSİNİZ.

MEHMET TOPUZ'UN DAHA 1 YILLIK SÖZLEŞMESİ VAR.
Hadi bunu geçtik ETİK OLARAK - EĞER BÖYLE BİR ANLAYIŞINIZ VARSA -
ta ÖNCE KULÜBÜ ile görüşeceksiniz.
Ama DURUŞ TAKIMI 8JK ne yapıyor ?


Önce Mehmet Topuz'u kafaya almaktan başlıyor,tüpçü Başkan tatil yapan
Mehmet Topuz'un ayağına kadar Antalya'ya gidiyor.İyi bir yağlama ,yıkama ile
kafalıyorlar ve anlaşıyorlar.Topuz zaten 8jk'nın teklifi daha samimiydi diyor.
Ondan sonra Borsaya görüşmelere başladık diye bildiriyorlar.
En son nasıl olsa Kayseri ile anlaşırız diye düşünüyorlar.

AMA İŞE YANLIŞ YERDEN BAŞLADIKLARI İÇİN ÇAMURA BATIYORLAR.

Aziz Yıldırım bence bir kez daha kaybettiği prestiji için doğru yöntem ile
Kayseri ile önce anlaşmaya oturarak başlıyor ve anlaşıyor.
(Aziz Yıldırım gene kendi düşünce yapısı ile bu transferi bitirmeye çalıştığı için
beceremedi.Şu kadar para eder,etmez,niye bizden önce 8jk ile görüştü v.s olayı.)

İŞTE BUGÜNKÜ GELİŞMELER ;

Mehmet Topuz'da son karar
Fenerbahçe Mehmet Topuz'un bonservisini aldı

Dün akşam Beşiktaş ile anlaşan ve "Fenerbahçe de beni istedi ama Beşiktaş daha samimiydi. Ben zaten Beşiktaşlıydım ve artık Beşiktaş'ın futbolcusuyum" diyen Mehmet Topuz'un bonservisi Fenerbahçe'nin oldu.

Kayserispor, Beşiktaş ile anlaştığını söyleyen yıldız futbolcunun bonservisini 5 milyon Euro ve Gökhan Emreciksin karşılığında Fenerbahçe'ye verdi.

İşte Fenerbahçe'nin resmi internet sitesindeki açıklama:

Mehmet Topuz Fenerbahçe’de

Kulübümüz, Kayserispor ile Mehmet Topuz'un transferi konusunda anlaşmaya varmıştır. Bu transfer kapsamında Fenerbahçe Spor Kulübü bir oyuncusunu Kayserispor'a verecektir.

Kamuoyuna Duyurulur

Fenerbahçe Spor Kulübü

Beşiktaş isyanlarda!

'Gerekirse FIFA'ya kadar gideriz..'


Beşiktaş yönetimi, Kayserispor'un anlaşmaya vardıkları Mehmet Topuz'un transferine izin vermemesi ve bu futbolcunun bonservisi Fenerbahçe'ye verdiğini açıklamasına tepki gösterdi.

Siyah beyazlı yöneticiler Topuz transferinde bugün yaşanan gelişmelerden duydukları rahatsızlığı dile getirerek, "Gerekirse FIFA'ya kadar gideriz. Gelişmelerin ayrıntılarını tam olarak öğrendikten sonra gerekli girişimlere başlayacağız" dediler.

************
Komediye bakın !!!!!!!!
FİFA'ya giderizmiş.
Ne diyeceksiniz FİFA'ya ?
Sözleşmesi devam eden bir oyuncuyu ayarttık,ondan sonra kulübü ile görüşecektik mi ?

BU İŞ BİZİM İÇİN CİDDİ BİR PRESTİJ MESELESİ OLDU.
AZİZ YILDIRIM SAKIN GERİ ADIM ATMA VE BU İŞİN SONUNA KADAR PEŞİNDEN GİT ?
FB KULÜBÜNÜN BÜYÜKLÜĞÜNÜ ANLASIN BAZI KÜÇÜK TAKIMLAR.
KESİNLİKLE VE KESİNLİKLE GERİ DIM ATIP,ARADAN ÇEKİLİR TÜPÇÜ'YE
BIRAKIRSA EN SERT ELEŞTİRİYİ YAPACAĞIM.

Mehmet Topuz kişilik olarak kesinlikle bizim formayı giyecek bir karakter değil.
Futbolcu yönü için ihtiyacımız var mı ?
Ne yazık ki kesinlikle VAR DI ?
Bu saatten sonra BİZ DE OYNAMAK İSTEMEYEN BİRİNİ ASLA İSTEMEYİZ.
AMA YAPTIKLARI HATANIN CEZASINI ÇEKSİNLER.

Topuz diyormuş ki ,
GEREKİRSE 1 SENE FUTBOL OYNAMAM,SENEYE 8JK FORMASI GİYERİM.
Eyvallah istediğini yapsın AMA BURNU SÜRTÜLEREK.

Sıcak Not ;
Öbür etik düşmanı kardeş takımları 6S'de FrankRijkaard'ı getirdi.
Şu anda imza töreni var.
FB için ismi geçimişti.Burada hakkında bir inceleme yazısı koymuş ve yorum yapmıştım.
İnşaallah gelmez demiştim.Bize uymayacağını inanıyorum.

6S'de de başarılı olamaz.İyi oldu bu tercihleri.
Ersun Yanal'ı getirme durumları vardı,ödüm kopuyordu.İyi ki olmadı.

Fenerbahçe Futbol Takımı 2008-2009 Sezou Raporu

Fener son dakikalarda çöktü !!!!!!!!



Fenerbahçe, Turkcell Süper Lig'de 2008-2009 sezonunda rakip filelere en çok golü 3. çeyrekte atarken, kalesinde ise en çok golü son çeyrekte gördü.

Sezonu 60 golle Beşiktaş ile birlikte ligin en golcü takımı olarak tamamlayan sarı-lacivertliler, 3. çeyrekte 31-45. dakikalar arasında rakip filelere 13 gol attı. ''Sarı Kanarya'', son çeyrekte 76-90. dakikalar arasında ise toplam 13 gol yedi.

-SARI-LACİVERTLİ EKİBİN GOL GRAFİĞİ-
Zaman aralığı Atılan Yenilen
-------------------------------
0-15 12 6
16-30 7 5
31-45 13 3
46-60 10 3
61-75 8 6
76-90 10 13
-------------------------------
TOPLAM 60 36

-EN GOLCÜLER ALEX VE GÜİZA-
Fenerbahçe'de ligde 2008-2009 sezonun en golcü futbolcuları 11'er golle Alex ve Güiza oldu.

Sarı-lacivertli ekibe geldiğinden bu yana attığı gollerle sarı-lacivertli takımda zirveye çıkan Alex, kötü geçen sezonda da yine bu özelliğini sürdürdü.
Sezonun büyük bölümünde beklenen performansı sergilemeyen Güiza ise son haftalardaki başarılı performansıyla Alex'e yetişerek 11 gole ulaştı.
Turkcell Süper Lig'de bir önceki sezonun gol kralı Semih ise önemli bir bölümünde sakatlıkla uğraştığı sezonu 7 ligde attığı 7 golle tamamlayabildi.
Fenerbahçe'de Alex ve Güiza 11'er, Semih ve Lugano 7'şer gol atarken, Deivid 6, Uğur 5, Roberto Carlos 4, Selçuk 3, Kazım 2, Emre, Edu ve Önder de 1'er gol attılar. Sarı-lacivertli ekibin bir golü de rakip futbolcunun kendi kalesine attığıyla hanesine yazıldı.

-SAVUNMANIN SÜRPRİZ GOLCÜSÜ-
Sarı-lacivertli ekibin gol silahları, Alex, Güiza ve Semih'in ardından gelen en golcü ise Uruguaylı savunma oyuncusu Lugano oldu.

Rakip kale önünde dönen topları iyi takip ederek attığı gollerle sürpriz yapan Lugano, takımı adına 7 gole imzasını bir çok hücum oyuncusunun da önüne geçti.

-İÇ SAHADA EN ÇOK GOL ATAN TAKIM-

Fenerbahçe bu sezon özellikle deplasman maçlarında gol yollarında etkisiz kalırken, futbolular gollerin büyük bölümü Kadıköy'deki maçlarda rakip filelere gönderdi.

Sarı-lacivertliler Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki 17 maçta toplam 42 gol atarak, ligde kendi sahasındaki maçlarda en çok gol atan takım unvanına da sahip oldu.

''Sarı Kanarya'' deplasman mücadelelerinde ise rakip filelere sadece 18 gol atabildi.

En hırçınları Selçuk ve Lugano..



Fenerbahçe'nin 2008-2009 sezonunda Turkcell Süper Lig'deki en hırçın isimleri Lugano ve Selçuk oldu.

Fenerbahçeli futbolcular, 2008-2009 sezonunda Turkcell Süper Lig'deki mücadeleyi toplamda 83 sarı ve kırmızı kartla tamamladı.

Ligde 16 haftalık ilk bölümü 41'i sarı 2'si kırmızı olmak üzere toplam 43 kartla tamamlayan sarı-lacivertli futbolcular, 18 haftalık ikinci bölümde 36 sarı, 4 de kırmızı kart görerek toplamda 77 sarı 6 kırmızı ile 83 karta ulaştı.

-EN HIRÇINLARI LUGANO VE SELÇUK-

Sarı-lacivertli ekibin en hırçın futbolcuları Lugano ve Selçuk oldu. İki futbolcu da ligde sezonu 8'er sarı 1'er kırmızı kartla tamamlarken, Lugano toplamda 6 maçta, Selçuk ise 1 maçta cezalı duruma düştü.

-KART TABLOSU-
Fenerbahçeli futbolcuların 2008-2009 sezonunda gördükleri kart ve cezalı maç sayıları şöyle:

Futbolcu Sarı Kırmızı Ceza
--------------------------------------------
Lugano 8 1 6
Selçuk 8 1 1
Volkan Demirel 3 2 4
Emre 6 - 2
Semih 2 1 2
Roberto Carlos 5 - 1
Güiza 5 - 1
Kazım 4 - 3
Edu 4 - 1
Önder 4 - 1
Ali 4 - -
Josico 4 - 1
Gökhan Gönül 3 1 1
Alex 3 - -
Yasin 3 - -
Uğur 2 - -
Burak 2 - -
Gökhan Emreciksin 2 - -
Vederson 2 - -
Deniz 1 - -
Can 1 - -
İlhan 1 - -
---------------------------------------------
Toplam 77 6 24


İstikrar abidesi Carlos!



Fenerbahçe'de kötü geçen 2008-2009 sezonunun ardından takımın en yaşlı futbolcusu olan Roberto Carlos, sarı-lacivertli ekibin istikrar abidesi oldu.

Sezonun 16 haftalık ilk bölümünü performansta Güiza'nın ardından 2. sırada tamamlayan Brezilyalı, ikinci bölümde istikrarıyla dikkat çekerek zirveye çıktı.

Turkcell Süper Lig'de sadece 2 maçta sakatlık ve cezası nedeniyle forma giyemeyen Roberto Carlos, forma giydiği 32 maçta toplam 2 bin 841 dakika sahada kaldı.

Brezilyalı futbolcuyu yine aynı maç sayısıyla 2586 dakika sahada kalan İspanyol forvet Güiza takip ederken, 2574 dakikayla kaleci Volkan Demirel 3., 2375 dakikayla Gökhan Gönül 4. sırada yer aldı.

Teknik direktör Luis Aragones, Burak, Can, Maldonado ve Abdülkadir'e ikinci yarıda hiç şans tanımadı.

-PERFORMANS TABLOSU-

2008-2009 sezonunda Fenerbahçe'de, Turkcell Süper Lig'de forma giyen 26 futbolcunun maç sayıları ve oynama süreleri şöyle:
Futbolcu Oynadığı Maç Süre (Dk)
--------------------------------------------
1- Roberto Carlos 32 2841
2- Güiza 32 2586
3- Volkan Demirel 29 2574
4- Gökhan Gönül 29 2375
5- Lugano 25 2250
6- Alex 26 2107
7- Uğur 31 2090
8- Emre 25 1895
9- Selçuk 23 1779
10- Deivid 26 1735
11- Semih 24 1416
12- Edu 16 1395
13- Önder 18 1308
14- Kazım 22 1129
15- Yasin 12 962
16- Josico 14 907
17- Ali 14 871
18- Deniz 17 841
19- Vederson 17 635
20- Maldonado 9 603
21- Volkan Babacan 6 486
22- Gökhan Emreciksin 9 313
23- Burak 6 182
24- Gürhan 5 121
25- İlhan 5 106
26- Can 2 105
27- Abdülkadir - -
28- Mert - -

Süperlig 2008-2009 Sezonu Raporu (3)

Futbolda 34 haftalık 2008-2009 sezonu Turkcell Süper Lig maratonu, önceki gece yapılan maçlarla tamamlanırken, son maçında deplasmanda Denizlispor'u 2-1 yenen Beşiktaş, 71 puanla sezonu şampiyon olarak tamamladı!

Ligde Beşiktaş'ın gerisinde, son 2 sezondur ilk yarıları lider bitiren, ancak sezon sonunda mutlu sona ulaşamayan Sivasspor 66, Trabzonspor 65, Fenerbahçe ve Galatasaray da 61'er puanla sıralandılar. Bu sezonu Konyaspor, 38 puanla 16., Kocaelispor, 29 puanla 17. ve Hacettepe de 22 puanla 18. ve son sırada bitirerek lige veda ettiler.

34 hafta boyunca yapılan 306 maçta toplam 787 gol atılırken, maç başına düşen gol sayısı 2.57, hafta başına düşen gol sayısı da 23.15 olarak gerçekleşti.

34 golle 8. ve 33. haftalarında bu sezonun en yüksek gol rakamına ulaşılan ligde, sezonun en farklı skorlu galibiyetini, 20. haftada Fenerbahçe, Hacettepe'yi evinde 7-0 yenerek elde etti. Ligin 12. haftasında ise futbolseverler yalnızca 12 gol izleyebildi.

Ligin 8. haftasındaki Fenerbahçe-Bursaspor (5-2), 10. haftadaki Beşiktaş-Kocaelispor (5-2), 15. haftadaki Kocaelispor-Gaziantepspor (2-5), 12. haftadaki Denizlispor-Bursaspor (4-3), 13. haftadaki Eskişehirspor-Denizlispor (4-3), 18. haftadaki Eskişehirspor-İstanbul Büyükşehir Belediyesi (6-1), 20. haftadaki Fenerbahçe-Hacettepe (7-0), 21. haftadaki Galatasaray-Kocaelispor (2-5), 32. haftadaki Gaziantepspor-Kocaelispor (5-2) ve 33. haftadaki Eskişehirspor-Trabzonspor (2-5) maçları, 7'şer golle bu sezon en çok gol atılan karşılaşmalar oldu.

Bu sezon en fazla liderlik koltuğunda oturan takım Sivasspor'du. 17 hafta zirvede kalan Sivasspor'un yanısıra Trabzonspor ve şampiyon Beşiktaş 8'er, Galatasaray da 1 hafta hafta zirve keyfi yaşadı.

20 golle Galatasaray'ın Çek golcüsü Milan Boras, 2008-2009 sezonunun gol krallığını elde etti. Baros'u, 18 golle Kocaelispor'dan Taner Gülleri, 15 golle Trabzonsporlu Gökhan Ünal, 14 golle Sivassporlu Mehmet Yıldız ve Trabzonsporlu Umut Bulut, 13 golle Eskişehirsporlu Youla ve 12 golle de Gaziantepsporlu Beto izlediler.

-KIRMIZI VE SARI KARTLAR-
Toplam 98 (hafta başına 2.88 ortalama) kırmızı ve 1260 da (maç başına 4.12, hafta başına 37.06 ortalama) sarı kartın gösterildiği bu sezonun en centilmen takımı Trabzonspor oldu. Karadeniz ekibinin futbolcuları yalnızca 1 kırmızı kart görürlerken, 80 de sarı kartla cezalandırıldılar.

Futbolcularına toplam 11 kırmızı, 78 de sarı kart çıkan Antalyaspor, en hırçın takım olarak dikkati çekti. Bu sezon ayrıca 12 futbolcu, 2'şer kez kırmızı kart gördü.

-PENALTI GOLLERİ-
306 maçta hakemler, 12., 14. ve 23. haftalar dışında her hafta penaltı noktasını gösterirlerken, bu sezon verilen 67 penaltının 51'i golle sonuçlandı.

Bu sezon tüm takımlar en az 1'er kez penaltı atış hakkı kazanıp, en az 1'er penaltı golü buldular.

9. hafta, 6 penaltıyla, hakemlerin en çok beyaz yuvarlağı gösterdiği haftaydı.

Hacettepe, 7 vuruşla en fazla penaltı kullanan takım olurken, başkent ekibi, vuruşların 6'sını gole çevirmeyi başardı.

Takımlarına 4'er penaltı golü kazandıran Galatasaraylı Baros, Gaziantepsporlu Tabata ve Konyasporlu Kratochvil, en fazla penaltı golü kaydeden futbolcular olarak kayıtlara geçtiler.

-2008-2009 SEZONUNUN KARNESİ-

En Sakin Hafta: 12. hafta (32 sarı kart)
En Hareketli Haftalar: 3. hafta (9 kırmızı, 39 sarı kart), 27. hafta (7 kırmızı, 29 sarı kart)
Kırmızı Kart Gösterilmeyen Haftalar: 12. ve 29. haftalar
En Fazla Sarı Kart Gösterilen Haftalar: 7. ve 9. haftalar (49)
En Az Sarı Kart Gösterilen Hafta: 28. hafta (24)
Futbolcuları Kırmızı Kart Görmeyen Takım: Yok
Futbolcuları En Fazla Kırmızı Kart Gören Takım: Antalyaspor (11)
Futbolcuları En Fazla Sarı Kart Gören Takım: Kocaelispor (82)
Futbolcuları En Az Sarı Kart Gören Takım: Gaziantepspor (49)
Bir Haftada Futbolcuları En Fazla Sarı Kart Gören Takımlar: Galatasaray (10. haftada 7), Ankaragücü (25. haftada 7)
Skorların Tasnifi: 306 maçın 73'ü beraberlikle tamamlanırken, 146'sı evsahibi, 87'si de deplasman olmak üzere 233 maç, bir takımın galibiyetiyle bitti ve maçlarda 17 ayrı skor görüldü.
En Çok Görülen Skor: 2-1 (52)
Diğer Skorlar: 1-0 (49), 2-0 (47), 0-0 (34), 1-1 (29), 3-1 (19), 3-0 (18), 3-2 (16), 4-1 (10), 2-2 (9), 4-0 (7), 5-2 (6), 4-2 (5), 4-3 (2), 5-0 (1), 6-1 (1), 7-0 (1)
En Fazla Beraberlik Görülen Hafta: 12. hafta (5)
Beraberlik Görülmeyen Haftalar: 6., 7., 30. ve 31. haftalar
Deplasmanda En Farklı Skorla Galip Gelen Takımlar: Trabzonspor (9. haftada İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni 4-0 yenerek), Kayserispor (34. haftada Gençlerbirliği'ni 4-0 yenerek), Kocaelispor (34. haftada Hacettepe'yi 4-0 yenerek)
Kendi Sahasında En Farklı Skorla Galip Gelen Takım: Fenerbahçe (20. haftada Hacettepe'yi 7-0 yenerek)
Evsahibi Takımların En Başarılı Olduğu Hafta: 30. hafta (7 galibiyet, 2 yenilgi: 21 puan)
Deplasman Takımlarının En Başarılı Olduğu Hafta: 14. hafta (5 galibiyet, 3 beraberlik, 1 yenilgi: 18 puan)
Deplasman Takımlarının Galip Gelemediği Haftalar: 10. hafta (1 galibiyet, 2 beraberlik, 6 yenilgi: 5 puan), 12. hafta (5 beraberlik, 4 yenilgi: 5 puan)
Evsahibi Takımların En Başarısız Olduğu Haftalar: 14., 18. ve 27. haftalar (1 galibiyet, 3 beraberlik, 5 yenilgi: 6 puan)
En Fazla Galip Gelen Takım: Beşiktaş (21)
En Az Galip Gelen Takım: Hacettepe (5)
En Fazla Berabere Kalan Takımlar: Kayserispor, Gaziantepspor (11)
En Az Berabere Kalan Takımlar: Denizlispor, Kocaelispor (5)
En Fazla Yenilen Takım: Hacettepe (22)
En Az Yenilen Takım: Beşiktaş (5)
En Fazla Gol Atan Takımlar: Beşiktaş, Fenerbahçe (60)
En Az Gol Atan Takım: Hacettepe (24)
En Fazla Gol Yiyen Takım: Kocaelispor (73)
En Az Gol Yiyen Takım: Kayserispor (26)
Kendi Sahasında En Başarılı Takım: Sivasspor (17 maçta 13 galibiyet, 3 beraberlik, 1 yenilgi: 42 puan)
Kendi Sahasında En Başarısız Takım: Hacettepe (17 maçta 5 galibiyet, 2 beraberlik, 10 yenilgi: 17 puan)
Deplasmanda En Başarılı Takım: Trabzonspor (17 maçta 10 galibiyet, 3 beraberlik, 4 yenilgi: 33 puan)
Deplasmanda En Başarısız Takım: Hacettepe (17 maçta 5 beraberlik, 12 yenilgi: 5 puan)
Deplasmanda En Fazla Galip Gelen Takım: Trabzonspor (10)
Deplasmanda En Az Galip Gelen Takım: Hacettepe (0)
Deplasmanda En Fazla Berabere Kalan Takımlar: Sivasspor, Gaziantepspor (6)
Deplasmanda En Az Berabere Kalan Takımlar: Konyaspor, Denizlispor (2)
Deplasmanda En Fazla Yenilen Takım: Denizlispor (13)
Deplasmanda En Az Yenilen Takım: Beşiktaş (3)
Deplasmanda En Fazla Gol Atan Takımlar: Trabzonspor, Beşiktaş (31)
Deplasmanda En Az Gol Atan Takım: Hacettepe (5)
Deplasmanda En Fazla Gol Yiyen Takım: Kocaelispor (39)
Deplasmanda En Az Gol Yiyen Takım: Kayserispor (17)
Kendi Sahasında En Fazla Galip Gelen Takım: Sivasspor (13)
Kendi Sahasında En Az Galip Gelen Takımlar: Konyaspor, Hacettepe (5)
Kendi Sahasında En Fazla Berabere Kalan Takımlar: Bursaspor, Kayserispor, Konyaspor, Eskişehirspor (6)
Kendi Sahasında En Az Berabere Kalan Takım: Kocaelispor (1)
Kendi Sahasında En Fazla Yenilen Takımlar: Kocaelispor, Hacettepe (10)
Kendi Sahasında En Az Yenilen Takım: Sivasspor (1)
Kendi Sahasında En Fazla Gol Atan Takım: Fenerbahçe (42)
Kendi Sahasında En Az Gol Atan Takım: Kayserispor (17)
Kendi Sahasında En Fazla Gol Yiyen Takım: Kocaelispor (34)
Kendi Sahasında En Az Gol Yiyen Takım: Kayserispor (9)

Süperlig 2008-2009 Sezonu Raporu (2)

En erken gol Roberts'ten



Süper Lig'in en erken golü Denizlispor'un Trinidad-Tobagolu oyuncusu Roberts attı.



Turkcell Süper Lig'de geride kalan 2008-2009 sezonunda en erken golü Denizlispor'un Trinidad-Tobagolu oyuncusu Roberts attı.

12.saniyede attı
Ligin 13. haftasında, 29 Kasım 2008 tarihinde Eskişehir Atatürk Stadı'nda yapılan Eskişehirspor-Denizlispor maçının henüz 12. saniyesinde filelere havalandıran Darryl Bevon Roberts, aynı zamanda 51. sezonunu geride bırakan lig tarihinin bilinen en erken golünü atan oyuncu olarak kayıtlara geçti.

Bu arada, Gençlerbirliği'nden Troisi Denizlispor maçında, Kocaelispor'dan Ahmet Dursun da Gaziantepspor maçında 22. saniyelerde attıkları gollerle, sezonun diğer en erken gollerini kaydettiler.

Geride kalan sezonda maçlarda ilk dakikalar içinde fileler toplam 7 kez havalandı.

-EN ERKEN ATILAN GOLLER-
Turkcell Süper Lig'de 2008-2009 sezonunda maçlarda ilk 2 dakikalar içinde atılan goller şöyle:


Maç Futbolcu Takımı Sonuç Dakika

------------------------- -------- ------ ----- ------

Eskişehirspor-Denizlispor Roberts Denizlispor 4 - 3 1

Denizlispor-G.Birliği Troisi G.Birliği 2 - 2 1

Kocaelispor-Gaziantepspor Ahmet Dursun Kocaelispor 2 - 5 1

Ankaragücü-Kayserispor Turgay Kayserispor 1 - 3 1

Ankaraspor-Konyaspor M.Çakır Ankaraspor 3 - 0 1

Antalyaspor-Denizlispor F.Ceylan Antalyaspor 2 - 1 1

Ankaragücü-Beşiktaş Bobo Beşiktaş 1 - 3 1

Fenerbahçe-Galatasaray Lincoln Galatasaray 4 - 1 2

Kayserispor-Ankaraspor M.Topuz Kayserispor 1 - 2 2

Fenerbahçe-Kocaelispor R.Carlos Fenerbahçe 1 - 1 2

Kocaelispor-Beşiktaş Agbetu Kocaelispor 1 - 3 2

Konyaspor-Kocaelispor S.Akyüz Konyaspor 2 - 0 2

****
Sezonun teknik adam dosyası!



Turkcell Süper Lig'de 2008-2009 sezonunda, 18 takımda toplam 28 teknik direktör görev aldı..

34 hafta içinde 18 takımdan 12'sinde teknik direktör değişikliklerine gidilirken, 6 takım ise sezona başladıkları teknik direktörlerle sezonu tamamladılar.

Ligde ilk kez 18 takımdan 3'ü sezona yabancı teknik adamlarla başlarlarken, bunlardan Antalyaspor'un Çek çalıştırıcısı Jozef Jarabinsky, 8. hafta, Galatasaray'ın Alman teknik direktörü Michael Skibbe de 21. hafta sonunda görevi bırakmak zorunda kaldılar. Fenerbahçe'de, performansından memnun kalınmamasına karşın İspanyol Luis Aragones, sezonu tamamlayabildi.

Ligde bu sezon Samet Aybaba, Bursaspor ve Gençlerbirliği, Ünal Karaman, Ankaragücü ve Konyaspor, Mesut Bakkal, Gençlerbirliği ve Denizlispor, Ertuğrul Sağlam da Beşiktaş ve Bursaspor olmak üzere 2 takımda görev alan teknik adamlar oldular.

Bu arada en çok teknik adam değiştiren takım olan Ankaragücü'nde, Hakan Kutlu 7. hafta sonunda görevi bırakırken, ligin ikinci yarısında Ünal Karaman'ın istifasının ardından yine göreve geldi, ancak 9 hafta sonra yine görevi bırakmak zorunda kaldı.

Turkcell Süper Lig ekiplerinde, teknik direktörlerin, takımlarda görev yaptıkları hafta sayıları şöyle:
Ankaraspor: Aykut Kocaman (34)
Antalyaspor: Jozef Jarabinksy (8), Mehmet Özdilek (26)
Beşiktaş: Ertuğrul Sağlam (6), Mustafa Denizli (28)
Bursaspor: Samet Aybaba (9), Güvenç Kurtar (7), Ertuğrul Sağlam (18)
Denizlispor: Ali Yalçın (9), Ümit Kayıhan (8), Mesut Bakkal (16)
Eskişehirspor: Rıza Çalımbay (34)
Fenerbahçe: Luis Aragones (34)
Galatasaray: Michael Skibbe (21), Bülent Korkmaz (13)
Gaziantepspor: Nurullah Sağlam (23), Jose Couceiro (8)
Gençlerbirliği: Mesut Bakkal (9), Samet Aybaba (25)
Hacettepe: Osman Özdemir (9), Erdoğan Arıca (12), Ergün Penbe (13)
İstanbul Büyükşehir Belediyesi: Abdullah Avcı (34)
Kayserispor: Tolunay Kafkas (34)
Kocaelispor: Engin İpekoğlu (4), Yılmaz Vural (11), Erhan Altın (18)
Konyaspor: Raşit Çetiner (3), Giray Bulak (27), Ünal Karaman (2)
Ankaragücü: Hakan Kutlu (7), Ünal Karaman (7), Reha Erginer (2), Hakan
Kutlu (9), Hikmet Karaman (9)
Sivasspor: Bülent Uygun (34)
Trabzonspor: Ersun Yanal (29), Ahmet Özen (5)

2008-2009 Hakem Raporu

Yıldırım koştu, Çakır kızarttı!


Turkcell Süper Lig'de 2008-2009 sezonunda yapılan toplam 306 maçta 25 hakem görev yaptı. En fazla görev verilen hakem, 23 maçla Yunus Yıldırım oldu. En fazla kırmızıyı ise Cüneyt Çakır çıkarttı!

34 hafta süren bu sezonda 23 maç yöneten Yunus Yıldırım'ı, 20'şer maçla Cüneyt Çakır ve Tolga Özkalfa izlediler. En az görev alan hakemler ise 1'er kezle Gökhan Güneşer ve Mustafa İlker Coşkun'du.

Bu sezon Süper Lig hakemi kategorisinde yer alan 14 hakeme ise ligde maç yönetme görevi verilmedi. Bu hakemlerden Çağatay Şahan, Fethi Serkan Koçak, Hüseyin Sabancı, Mürvet Sezer, Nihat Akman ve Zafer Demir ise yalnızca Fortis Türkiye Kupası maçlarında görev aldılar.

Hakemler arasında toplamda ve kırmızı kartta rekortmen Cüneyt Çakır oldu. Çakır, yönettiği 20 maçta, 92 sarı, 16 da kırmızı olmak üzere toplam 108 kartla, kırmızı ve toplam kart kategorilerinin 2'sinde de başı çekti. Ligde Çakır'dan sonra toplam 100 kartla (95 sarı-5 kırmızı) Mustafa Selçuk Dereli, toplamda 2. sırada yer alırken, en fazla sarı kart gösteren hakem olarak gözüktü. Ayrıca Fırat Aydınus'un cebinden de 82 sarı ve 13 kırmızı olmak üzere 95 kart çıktı. Suat Arslanboğa 8, Cüneyt Çakır da 7 penaltıyla en fazla penaltı kararı veren hakemlerdi.

3. haftadaki Galatasaray-Antalyaspor maçında 12 kart gösteren Bülent Yıldırım ile 25. haftadaki Kayserispor-Ankaragücü maçında 11 kart gösteren Hüseyin Göçek, bir maçta cebinden en fazla kart çıkaran hakemler oldular.

Öte yandan, 4. haftadaki Ankaragücü-İstanbul Büyükşehir Belediyesi maçında Yunus Yıldırım, 16. haftadaki Hacettepe-Kayserispor maçında İlker Meral ve 29. haftada Galatasaray-Ankaraspor maçında da Deniz Çoban, kartlarını hiç kullanmazlarken, penaltı kararı da vermediler.

Ligde bu sezon yönettiği maçlarda en fazla gol olan hakem ise Cüneyt Çakır'dı. Çakır'ın yönettiği 20 maçta fileler 61 kez havalandı.

Turkcell Süper Lig'de 2008-2009 sezonundaki 306 maçta görev alan 25 hakemin yönettikleri maç, gösterdikleri kart, verdikleri penaltı ile görev aldıkları maçlarda atılan gol sayıları şöyle:
Abdullah Yılmaz (8): 38 sarı, 1 kırmızı kart, 2 penaltı, 17 gol
Aytekin Durmaz (13): 39 sarı, 1 kırmızı kart, 2 penaltı, 41 gol
Bülent Yıldırım (16): 81 sarı, 4 kırmızı kart, 2 penaltı, 45 gol
Bünyamin Gezer (18): 63 sarı, 5 kırmızı kart, 3 penaltı, 54 gol
Cüneyt Çakır (20): 92 sarı, 16 kırmızı kart, 7 penaltı, 61 gol
Deniz Çoban (15): 59 sarı, 3 kırmızı kart, 1 penaltı, 34 gol
Fırat Aydınus (18): 82 sarı, 13 kırmızı kart, 4 penaltı, 44 gol
Gökhan Güneşer (1): 6 sarı kart, 1 gol
Hakan Özkan (9): 28 sarı, 3 kırmızı kart, 4 penaltı, 21 gol
Halis Özkahya (15): 64 sarı, 3 kırmızı kart, 6 penaltı, 47 gol
Hüseyin Göçek (17): 84 sarı, 3 kırmızı kart, 2 penaltı, 40 gol
İlker Meral (13): 34 sarı, 3 kırmızı kart, 1 penaltı, 39 gol
Koray Gençerler (15): 68 sarı, 6 kırmızı kart, 3 penaltı, 33 gol
Kuddusi Müftüoğlu (9): 34 sarı, 2 kırmızı kart, 4 penaltı, 28 gol
Mustafa İlker Coşkun (1): 2 sarı kart, 4 gol
Mustafa Kamil Abitoğlu (15): 57 sarı, 5 kırmızı kart, 3 penaltı, 32 gol
Mustafa Selçuk Dereli (17): 95 sarı, 5 kırmızı kart, 2 penaltı, 38 gol
Özgüç Türkalp (10): 45 sarı, 3 kırmızı kart, 1 penaltı, 24 gol
Özgür Yankaya (4): 18 sarı, 1 kırmızı kart, 4 gol
Serkan Çınar (4): 14 sarı, 1 kırmızı kart, 1 penaltı, 8 gol
Suat Arslanboğa (12): 46 sarı, 4 kırmızı kart, 8 penaltı, 33 gol
Süleyman Abay (10): 58 sarı, 6 kırmızı kart, 4 penaltı, 23 gol
Taner Gizlenci (3): 6 sarı, 1 kırmızı kart, 2 penaltı, 10 gol
Tolga Özkalfa (20): 74 sarı, 6 kırmızı kart, 4 penaltı, 51 gol
Yunus Yıldırım (23): 75 sarı, 3 kırmızı kart, 1 penaltı, 55 gol

Penaltı dosyası!



Turkcell Süper Lig'in 2008-2009 sezonunda hakemler, toplam 67 kez penaltı noktasını gösterdiler. Penaltı atışlarından 51'i golle sonuçlanırken, 16'sından ise gol sesi çıkmadı.

Ligde bu sezon son sırada yer alarak Bank Asya 1. Lig'e düşen Hacettepe, 7 ile en fazla penaltı atış hakkı kazanan, 6 ile de en fazla penaltı golü atan takım oldu.

Bu sezon şampiyon Beşiktaş'ın yanı sıra, Fenerbahçe, Bursaspor ve Denizlispor, 2'şer ile en az penaltı kazanan takımlar olarak dikkati çekerlerken, Beşiktaş ve Denizlispor ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Antalyaspor, sezon içinde penaltıdan yalnızca 1'er gol bulabildiler.

8 penaltıyla aleyhine en fazla penaltı kararı verilen ekip olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bunlardan 7'sinde kalesinde gol gördü ve sezonun en fazla penaltı golü yiyen takımı olarak göze çarptı.

34 haftalık sürede aleyhine 1 ile en az penaltı kararı verilen takım olan Galatasaray ile aleyhine verilen 3 penaltının yalnızca 1'i golle sonuçlanan Konyaspor, en az penaltı golü yiyen takımlar oldular. Trabzonspor, Antalyaspor, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Gençlerbirliği, 2'şer penaltı kaçırarak, bu sezon fazla penaltı kaçıran takım unvanını aldılar.

Bu arada, Eskişehirspor aleyhine verilen 7 penaltının yalnızca 3'nün gol olması dikkati çekti.

2008-2009 sezonunda hakemler yalnızca 12., 14. ve 23. haftalarda penaltı kararı vermediler. Ayrıca 2., 22., 24. ve 28. haftalarda da hakemler penaltı kararları vermelerine karşın, gol sesi çıkmadı. Ligin 9. haftasında hakemler 6 kez penaltı kararı verirlerken, 9. hafta aynı zamanda, 6 golle en fazla penaltıdan golün kaydedildiği hafta oldu.

3., 16. ve 17. haftalar, kaçırılan 2'şer atışla en çok penaltının gole çevrilemediği haftalar olarak kayıtlara geçti. Bu arada 18. haftadaki Eskişehirspor-İstanbul Büyükşehir Belediyesi maçında da hakem Hakan Özkan, 3 penaltı kararına hükmetti.

Galatasaraylı Milan Baros, Gaziantepsporlu Tabata ile Denizlispor ve Konyaspor formalarını giyen Roman Kratochvil, 4'er golle en fazla gole ulaşan penaltıcılar oldular.

-LEHTE VE ALEYHTE PENALTILAR-
Ligde bu sezon takımların lehine ve aleyhine verilen penaltılar şöyle:

TAKIMLAR: LEHİNE ALEYHİNE
Ankaraspor 3/2 3/2
Antalyaspor 3/1 2/2
Beşiktaş 2/1 3/3
Bursaspor 2/2 3/3
Denizlispor 2/1 3/2
Eskişehirspor 4/4 7/3
Fenerbahçe 2/2 4/3
Galatasaray 5/4 1/1
Gaziantepspor 5/5 3/3
Gençlerbirliği 4/2 2/2
Hacettepe 7/6 2/2
İstanbul B.Şehir Bld. 3/1 8/7
Kayserispor 5/5 7/4
Kocaelispor 3/2 5/4
Konyaspor 5/4 3/1
Ankaragücü 4/3 5/4
Sivasspor 3/3 3/3
Trabzonspor 5/3 3/2

NOT
Penaltılarda ilk rakamlar verilen penaltı sayısını, ikinci rakamlar ise atılan golü belirtiyor.

En centilmen Trabzonspor!



Turkcell Süper Lig'de 2008-2009 sezonu geride kalırken, 18 takımdan, futbolcuları kırmızı kart görmeyen olmazken, en centilmen takım Trabzonspor oldu..

Toplam 98 kırmızı ve 1260 da sarı kartın gösterildiği bu sezonun ''en centilmen takımı'' olarak, futbolcuları yalnızca 1 kırmızı, 70 de sarı kart gören Trabzonspor dikkati çekti. Trabzonspor'u yine 1 kırmızı ve 82 sarı kartla Kocaelispor izledi.

34 hafta süren bu sezon, futbolcularına toplam 11 kırmızı ve 78 de sarı kart çıkan Antalyaspor, ''en hırçın'' takım oldu. Bu takımın ardından Kayserispor, 9 kırmızı ve 67 sarı kartla kartla 2. sırada yer aldı.

Bu sezon futbolcuları en fazla sarı kart gören takım olan Kocaelispor'un futbolcularına 82 sarı kart çıktı. En az sarı kartı ise 49 ile Gaziantepsporlu futbolcular gördü.

Bir karşılaşmada 7 ile en fazla sarı kart, 10. haftadaki Fenerbahçe derbisinde Galatasaraylı oyunculara, ayrıca 25. haftadaki Kayserispor maçında da Ankaragücü futbolcularına gösterildi.

306 karşılaşmanın yapıldığı bu sezon, maç başına 4.12, hafta başına 37.06 sarı kart, hafta başına da 2.88 kırmızı kart düştü.

Ligde bu sezon takımların kart istatistikleri şöyle:

TAKIMLAR: SARI KART KIRMIZI KART
Ankaraspor 56 6
Antalyaspor 78 11
Beşiktaş 56 5
Bursaspor 72 3
Denizlispor 74 2
Eskişehirspor 81 7
Fenerbahçe 77 6
Galatasaray 64 8
Gaziantepspor 49 4
Gençlerbirliği 68 4
Hacettepe 68 8
İstanbul B.Şehir Bld. 80 8
Kayserispor 67 9
Kocaelispor 82 1
Konyaspor 60 5
Ankaragücü 80 6
Sivasspor 78 4
Trabzonspor 70 1

Süperlig 2008-2009 Sezonu Raporu (1)

SEZONUN TAKIMI BEŞİKTAŞ
‘Şampiyonluk bizim, kupa bizim’ sloganıyla sezona başladılar... 34 hafta sonunda iki kupayı da kaldıran Siyah-Beyazlılar, şampiyonluklarını doyasıya kutladılar. 2008-2009 sezonunda yola Ertuğrul Sağlam’la çıkan Beşiktaş, ilk 6 hafta bitiminde görevi Mustafa Denizli’ye verdi. Mustafa hocanın devraldığı Kara Kartal, ilk hafta yüksekten uçtu ve liderliği ele geçirdi. Ancak lige verilen ilk araya kadar, işler istenildiği gibi gitmedi... Beşiktaş, 16. hafta sonunda 28 puanla lider Sivasspor’un 6 puan gerisinde, 6. sırada kendine yer buldu. Trabzonspor beraberliği, Fenerbahçe ve Galatasaray yenilgileriyle derbilerde de taraftarının yüzünü güldüremeyen Siyah-Beyazlılar’da, Mustafa Denizli ‘26.haftaya kadar bekleyin’ dedi.. Ve ikinci yarı Beşiktaş’ta her şey değişti. 2009 yılında lig ve kupada oynadığı üst üste 17 maçta bileği bükülmeyen Kara Kartal, iki kulvarda da adım adım mutlu sona ilerledi. Bitime 4 hafta kala liderin adını ‘Beşiktaş’ olarak değiştiren, İzmir’deki finalde de Fenerbahçe’yi 4-2 mağlup eden Mustafa Denizli ve öğrencileri, hem ilk derbi zaferini kazandı hem de hedefledikleri ilk kupayı müzesine taşıdı. Denizli’deki son 90 dakika, ‘Şampiyon Beşiktaş’ tezahüratlarıyla başladı ve öyle de bitti.

SEZONUN TEKNİK DİREKTÖRÜ MUSTAFA DENİZLİ
Süper Lig’in 7. haftasında hem Kara Kartal’ı hem de liderliği devralarak sezona başladı. ‘Mustafa Denizli, şampiyon yap bizi’ tribünlerin ona özel bestesiydi. 1987-1988 sezonunda Galatasaray’ı, 2000-2001’de de Cim Bom’un 4 yıllık egemenliğine son vererek Fenerbahçe’yi şampiyon yapmıştı. Önce Sarı-Kırmızı, ardından Sarı-Lacivertli taraftarların tezahüratı 2008-2009’da bu kez İnönü Stadı’nda yankılandı. En son 100. yılında şampiyonluğa ulaşan Beşiktaş, 5 sene sonra Mustafa Denizli yönetiminde Şampiyonluk Kupası’nı, Türkiye Kupası’yla taçlandırıp çifte zaferin tadını çıkarttı. 1989-1990’da Gordon Milne ile yaşanılan çifte kupa başarısı tekrarlanmış oldu. Mustafa Denizli adı Türk Futbol Tarihi’ne ‘Üç büyük takımı şampiyon yapan, tek teknik direktör’ olarak yazıldı. Altay’daki futbolculuk günlerinde ‘Büyük Mustafa’ olarak anılan başarılı teknik adam, ayrıca Fenerbahçe’den sonra, Beşiktaş’a da şampiyonluk sevincini yaşatan ilk yerli hoca olmayı başardı.

SEZONUN FUTBOLCUSU FABİO BİLİCA
İsmini Sivasspor’daki ilk sezonunda adeta ezberletti. Romanya’nın Cluj takımından Yiğidolar’ın kadrosuna kattığı Bilica, savunmadaki başarısıyla göz doldurdu. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor’dan resmi teklifler alan Brezilyalı, yurt dışında da bir çok takımın dikkatini çekti. Sivasspor’da 34 karşılaşmada da istikrarlı bir grafikle sahada mücadele etti. Sezon süresince, sahada kaldığı 2974 dakikanın tamamında üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Brezilyalı oyuncu, savunmada görev yapmasına rağmen 2008-2009 sezonunda, Süper Lig’de oynayan onca üst düzey futbolcunun arasında öne çıkarak, yılın futbolcusu olmayı başardı.

SEZONUN HAKEMİ DENİZ ÇOBAN
2008-2009’da yönettiği karşılaşmalarda bazı kesimlerce eleştirilmesine rağmen, güvenilir ve başarılı bir hakem olduğunu, yönettiği 90 dakikalarda defalarca gösterdi. Bu sezon görev yaptığı 15 maçta 59 sarı kart, 3 kırmızı kart çıkaran genç hakem, 1 kez penaltıya hükmetti. Saha içi disiplini, verdiği kararlardaki tutarlılık ve istikrarı, futbolcularla arasına koyduğu mesafeyle göze çarptı. Üst klasmanda yeni bir hakem olmasına rağmen, sezonun en iyisi olmayı haketti.

SEZONUN 18’i

RÜŞTÜ REÇBER (BEŞİKTAŞ)
DİEGO LUGANO (FENERBAHÇE)
ÖMER ERDOĞAN (BURSASPOR)
FABİO BİLİCA (SİVASSPOR)
İBRAHİM DAĞAŞAN (SİVASSPOR)
HÜSEYİN ÇİMŞİR (TRABZONSPOR)
FABİAN ERNST (BEŞİKTAŞ)
RODRİGO TELLO (BEŞİKTAŞ)
ARDA TURAN (GALATASARAY)
TANER GÜLLERİ (KOCAELİSPOR)
MİLAN BAROS (GALATASARAY)
SOULEYMANOU (KAYSERİSPOR)
EREN GÜNGÖR (KAYSERİSPOR)
TOMAS SİVOK (BEŞİKTAŞ)
ALEX DE SOUZA (FENERBAHÇE)
HERVE TUM (SİVASSPOR)
MEHMET YILDIZ (SİVASSPOR)
GÖKHAN ÜNAL (TRABZONSPOR)

SAYILARLA 2008-2009

Ligde oynayan futbolcu: 499
Atılan 763 golü paylaşan futbolcu: 225
Kendi kalesine gol atan futbolcu: 24
Oynayan yabancı futbolcular: 150
Yabancıların attığı goller: 382
Tüm maçlarda 90 dakika oynayan futbolcu
Souleymanou Hamidou (Kayserispor)
En çok penaltı ( veren hakem:
Suat Arslanboğa
En çok kırmızı kart (16) gösteren hakem:
Cüneyt Çakır
En farklı maç
Fenerbahçe-Hacettepe: 7-0 (20.Hafta)
En çok gol atılan hafta
34 gol 8. ve 33. haftalar
En az gol atılan hafta
12 gol 12.hafta


ALINAN SONUÇLAR

Sonuç Kaç kez
7-0 1
6-1 1
5-0 1
5-2 6
4-0 7
4-1 10
4-2 5
4-3 2
3-0 18
3-1 20
3-2 16
2-0 47
2-1 51
1-0 49
14 değişik sonuçlu, 234 galibiyet
Sonuç Kaç kez
2-2 9
1-1 29
0-0 34
3 değişik sonuçlu, 72 beraberlik
17 değişik sonuçlu, 306 maç

1959’DAN BU YANA
Maç: 14508
Galibiyet: 10330
Beraberlik: 4178
Atılan gol: 35227
Gol ortalaması: 2.42


PENALTI RAPORU
Takım Lehte Aleyhte
Ankaraspor 3/2 3/2
MKE Ankaragücü 4/3 5/4
Antalyaspor 3/1 2/2
Beşiktaş 2/1 3/3
Bursaspor 2/2 3/3
Denizlispor 2/1 3/2
Eskişehirspor 4/4 7/3
Fenerbahçe 2/2 4/3
Galatasaray 5/4 1/1
Gaziantepspor 5/5 3/3
Gençlerbirliği 4/2 2/2
Hacettepe 7/6 2/2
İstanbul B.B. 3/1 8/7
Kayserispor 5/5 7/4
Kocaelispor 3/2 5/4
Konyaspor 5/4 3/1
Sivasspor 3/3 3/3
Trabzonspor 5/3 3/2
Toplam 67/51 67/51



KART RAPORU
TAKIM KIRMIZI SARI
Ankaraspor 6 56
MKE Ankaragücü 6 81
Antalyaspor 11 78
Beşiktaş 5 56
Bursaspor 3 72
Denizlispor 2 74
Eskişehirspor 7 81
Fenerbahçe 6 77
Galatasaray 8 62
Gaziantepspor 4 49
Gençlerbirliği 4 68
Hacettepe 8 68
İstanbul B.B. 8 82
Kayserispor 9 67
Kocaelispor 1 82
Konyaspor 5 61
Sivasspor 4 78
Trabzonspor 1 70
TOPLAM 98 1262



İLK YARI PUAN CETVELİ

TAKIMLAR O G B M A Y P
1.Sivasspor 17 11 4 2 30 12 37
2.Trabzonspor 17 10 5 2 24 14 35
3.Galatasaray 17 10 3 4 38 21 33
4.Ankaraspor 17 10 3 4 27 12 33
5.Fenerbahçe 17 10 3 4 31 18 33
6.Beşiktaş 17 9 4 4 28 18 31
7.Kayserispor 17 7 6 4 18 10 27
8.Gaziantepspor 17 7 5 5 24 22 26
9.Bursaspor 17 7 4 6 23 24 25
10.Eskişehirspor 17 4 7 6 20 25 19
11.İstanbul B.B. 17 5 4 8 17 23 19
12.Gençlerbirliği 17 4 5 8 21 26 17
13.Konyaspor 17 4 5 8 15 26 17
14.Antalyaspor 17 3 7 7 17 24 16
15.Denizlispor 17 4 3 10 22 32 15
16.MKE Ankaragücü 17 3 6 8 14 24 15
17.Kocaelispor 17 3 3 11 23 40 12
18.Hacettepe 17 2 3 12 9 30 9



SEZON SONU PUAN CETVELİ


TAKIMLAR O G B M A Y P
1.Beşiktaş 34 21 8 5 60 30 71
2.Sivasspor 34 19 9 6 54 28 66
3.Trabzonspor 34 19 8 7 54 34 65
4.Fenerbahçe 34 18 7 9 60 36 61
5.Galatasaray 34 18 7 9 57 39 61
6.Bursaspor 34 16 10 8 47 36 58
7.Kayserispor 34 13 11 10 38 26 50
8.Gaziantepspor 34 12 11 11 46 48 47
9.İstanbul B.B. 34 12 6 16 37 46 42
10.Ankaraspor 34 11 8 15 36 42 41
11.Eskişehirspor 34 10 10 14 45 49 40
12.Antalyaspor 34 10 10 14 34 42 40
13.MKE Ankaragücü 34 11 6 17 36 47 39
14.Konyaspor 34 10 8 16 35 46 38
15.Gençlerbirliği 34 10 8 16 38 50 38
16.Denizlispor 34 11 5 18 39 52 38
17.Kocaelispor 34 8 5 21 47 73 29
18.Hacettepe 34 5 7 22 24 63 22


Toplam maç: 15, Penaltı: 1, Sarı kart: 59, Kırmızı kart: 3


HAKEMLER


HAKEMLER MAÇ PEN. SARI KIRMIZI
1.Yunus Yıldırım 23 1 75 3
2.Cüneyt Çakır 20 7 92 16
3.Tolga Özkalfa 20 4 74 6
4.Fırat Aydınus 18 4 81 13
5.Bünyamin Gezer 18 3 63 5
6.Selçuk Dereli 17 2 94 5
7.Hüseyin Göcek 17 2 84 3
8.Bülent Yıldırım 16 2 81 4
9.M.Kamil Abitoğlu 15 3 57 5
10.Koray Gençerler 15 3 68 6
11.Deniz Çoban 15 1 59 3
12.Halis Özkahya 15 6 64 3
13.Aytekin Durmaz 13 2 39 1
14.İlker Meral 13 1 34 3
15.Suat Arslanboğa 12 8 46 4
16.Özgüç Türkalp 10 1 45 3
17.Süleyman Abay 10 4 60 6
18.Kuddusi Müftüoğlu 9 4 34 2
19.Hakan Özkan 9 4 28 3
20.Abdullah Yılmaz 8 2 38 1
21.Serkan Çınar 4 1 14 1
22.Özgür Yankaya 4 0 18 1
23.Taner Gizlenci 3 2 6 1
24.Gökhan Güneşer 1 0 6 0
25.M.İlker Coşkun 1 0 2 0
Toplam 306 67 1262 98


GOL PASI KRALIĞI


FUTBOLCU TAKIMI MAÇ ASİST
1.Cassio Lincoln Galatasaray 23 12
2.Alex de Souza Fenerbahçe 26 12
3.Özer Hurmacı Ankaraspor 22 11
4.Rodrigo Tello Beşiktaş 32 10
5.Arda Turan Galatasaray 29 8
6.Mehmet Yıldız Sivasspor 32 8
7.Selçuk İnan Trabzonspor 32 8
8.Taner Gülleri Kocaelispor 33 8
9.Rodrigo Tabata Gaziantepspor 26 7
10.Mustafa Pektemek Gençlerbirliği 27 7
11.S.Youla Eskişehirspor 31 7
12.Da Silva Bobo Beşiktaş 32 7
13.Ali Tandoğan Bursaspor Beşiktaş 23 6
14.Yusuf Şimşek Beşiktaş Bursaspor 27 6
15.Ibrahim Akın İstanbul B.B. 27 6
16.Uğur Kavuk Antalyaspor 28 6
17.Ivan de Souza Gaziantepspor 29 6
18.Serhat Gülpınar İstanbul B.B. 31 6
19.Sezer Badur Sivasspor 31 6
20.Gökhan Ünal Trabzonspor 32 6
21.Musa Aydın Sivasspor 33 6



GOL KRALLIĞI

FUTBOLCU TAKIMI MAÇ GOL
1.Milan Baros Galatasaray 31 19
2.Taner Gülleri Kocaelispor 33 18
3.Mehmet Yıldız Sivasspor 32 14
4.Gökhan Ünal Trabzonspor 32 14
5.Umut Bulut Trabzonspor 33 14
6.S.Youla Eskişehirspor 31 13
7.Andre Beto Gaziantepspor 27 12
8.Da Silva Bobo Beşiktaş 32 12
9.Alex de Souza Fenerbahçe 26 11
10.Rodrigo Tabata Gaziantepspor 26 11
11.Sercan Yıldırım Bursaspor 30 11
12.Daniel Güiza Fenerbahçe 32 11
13.Marcio Nobre Beşiktaş 27 10
14.Mehmet Çakır Ankaraspor 30 10
15.Filip Holosko Beşiktaş 30 10



KALECİLER

FUTBOLCU TAKIMI MAÇ Y.GOL
1.Yavuz Eraydın Bursaspor 2 1
2.Fevzi Elmas Antalyaspor 1 1
3.Kayacan Erdoğan Eskişehirspor 1 1
4.Aykut Erçetin Galatasaray 1 1
5.Akın Vardar Sivasspor 2 2
6.Bora Körk MKE Ankaragücü 1 2
7.Ramazan Köse Gençlerbirliği 1 2
8.Evren Özyiğit Ankaraspor 2 3
9.Orkun Uşak Galatasaray 2 3
10.Metin Erol Kocaelispor 2 3
11.Vicente Vega Denizlispor 1 3
12.Hakan Arıkan Beşiktaş 6 4
13.Ramazan Kurşunlu Ankaraspor 3 5
14.Volkan Babacan Fenerbahçe 6 6
15.Ercüment Kafkasyalı Hacettepe 6 7
16.Tolgahan Acar Gaziantepspor 3 7
17.Tolga Zengin Trabzonspor 8 9
18.Mahmut Bezgin Gaziantepspor 7 9
19.Kenan Hasagic İstanbul B.B. 12 10
20.Özden Öngün Denizlispor 13 13
21.Miroslav Periç Gençlerbirliği 8 13
22.Sinan Ören Eskişehirspor 7 14
23.M.Ali Tunç İstanbul B.B. 13 15
24.Ulaş Güler Hacettepe 11 17
25.Recep Öztürk Gençlerbirliği 10 17
26.Bojan Isailovic Gençlerbirliği 15 18
27.Oğuzhan Bahadır Konyaspor 16 20
28.Behram Zülaloğlu İstanbul B.B. 13 21
29.Tony Sylva Trabzonspor 27 25
30.S.Hamidou Kayserispor 34 26
31.M.Petkovic Sivasspor 32 26
32.Rüştü Reçber Beşiktaş 29 26
33.Jefferson Galvao Konyaspor 19 26
34.Volkan Demirel Fenerbahçe 29 30
35.Kılıçarslan Kopuz Kocaelispor 15 30
36.Murat Şahin Gaziantepspor 25 32
37.Stefan Senecky Ankaraspor 31 34
38.Vanja Ivesa Eskişehirspor 27 34
39.Dimitar Ivankov Bursaspor 32 35
40.De Sanctis Galatasaray 31 35
41.Cenk Gönen Denizlispor 21 36
42.Recep Biler Hacettepe 20 39
43.Serdar Kulbilge Kocaelispor 18 40
44.Ömer Çatkıç Antalyaspor 33 41
45.Serkan Kırıntılı MKE Ankaragücü 33 45



TEKNİK DİREKTÖRLER

ADI SOYADI 0 G B M A Y P
1.Bülent Uygun 34 19 9 6 54 28 66
2.Luis Aragones 34 18 7 9 60 36 61
3.Mustafa Denizli 28 17 6 5 49 26 57
4.Ersun Yanal 29 15 8 6 40 28 53
5.Ertuğrul Sağlam 24 14 8 2 37 16 50
6.Tolunay Kafkas 34 13 11 10 38 26 50
7.Samet Aybaba 34 13 5 16 41 50 44
8.Abdullah Avcı 34 12 6 16 37 46 42
9.Aykut Kocaman 34 11 8 15 36 42 41
10.Rıza Çalımbay 34 10 10 14 45 49 40
11.Mehmet Özdilek 26 10 8 8 24 24 38
12.Michael Skibbe 21 11 4 6 43 28 37
13.Mesut Bakkal 25 9 5 11 28 33 32
14.Nurullah Sağlam 23 8 7 8 29 32 31
15.Giray Bulak 28 7 7 14 25 37 28
16.Bülent Korkmaz 13 7 3 3 14 11 24
17.Erhan Altın 18 6 2 10 28 33 20
18.Hikmet Karaman 9 5 - 4 14 10 15
19.Hakan Kutlu 16 4 2 10 14 26 14
20.Ünal Karaman 9 3 3 3 12 13 12
21.Ahmet Özen 5 4 - 1 14 6 12
22.Jose Coucerio 7 2 3 2 10 10 9
23.Ali Yalçın 9 2 2 5 11 17 8
24.Osman Özdemir 9 2 2 5 7 13 8
25.Yılmaz Vural 11 2 2 7 15 29 8
26.Ergün Penbe 12 2 2 8 10 22 8
27.Güvenç Kurtar 7 1 4 2 7 9 7
28.Seçkin Göksel 4 2 1 1 7 6 7
29.Erdoğan Arıca 13 1 3 9 7 28 6
30.Raşit Çetiner 3 1 1 1 4 5 4
31.Ümit Kayıhan 8 1 1 6 10 17 4
32.Nevzat Dinçbudak 1 1 - - 1 - 3
33.Özhan Çetin 1 1 - - 1 - 3
34.Joseph Jarabinsky 8 0 2 6 10 18 2
35.Engin Ipekoğlu 4 - 1 3 2 8 1
36.Reha Erginer 2 - 1 1 1 2 1
37.Bülent Gürbey 1 - - 1 2 3 -

Kaleleri şaşıranlar!

2008-2009 sezonunda toplam 21 futbolcu kendi kalesine gol atma şanssızlığı yaşadı.. Edu yine boş geçmedi, Emre Toraman en şannsız isimdi.. İşte kaleleri şaşıranlar..

Galatasaraylı Ümit Karan, Emre Aşık ve Mehmet Topal, Fenerbahçeli Can ve Edu ile Beşiktaşlı Sivok, kendi kalesine gol atan futbolcular arasında yer aldı.

Eskişehirspor, evinde ağırladığı Galatasaray ve Fenerbahçe maçlarında rakip oyuncuların attığı birer golle sevinirken, Galatasaraylı Emre Aşık Fenerbahçe, Mehmet Topal da Beşiktaş derbilerinde meşin yuvarlağı kendi ağlarına gönderdi.

Bu arada, Eskişehirsporlu Emre Toraman, 2-1 mağlup oldukları Bursaspor maçında takımının yediği 2 golü de kendi kalesine atarak, futbol kariyerinin en şanssız gününü yaşadı.

-KENDİ KALESİNE GOL ATANLAR-
Turkcell Süper Lig'de geride kalan sezonda kendi kalesine gol atan futbolcular şunlar:

Maç Futbolcu Takımı Sonuç
Konyaspor-Ankaragücü Burak Ankaragücü 3 - 2
Hacettepe-Fenerbahçe Can Fenerbahçe 2 - 1
İBB Spor-Ankaraspor Ediz Ankaraspor 1 - 2
Eskişehirspor-Galatasaray Ümit Karan Galatasaray 4 - 2
Ankaraspor-Kocaelispor Tutoric Kocaelispor 4 - 0
Eskişehirspor-Fenerbahçe Edu Fenerbahçe 2 - 2
Fenerbahçe-Galatasaray Emre Aşık Galatasaray 4 - 1
Beşiktaş-Ankaraspor Sivok Beşiktaş 1 - 3
Antalyaspor-Ankaraspor Vahap Antalyaspor 1 - 1
Beşiktaş-Denizlispor Kratochvil Denizlispor 1 - 0
Bursaspor-Sivasspor İbrahim Bursaspor 1 - 1
Antalyaspor-İBB Spor Mahmut İBB Spor 1 - 0
Eskişehirspor-Bursaspor E.Toraman Eskişehirspor 1 - 2 (2 gol)
Hacettepe-Antalyaspor Arda Hacettepe 1 - 2
Hacettepe-Trabzonspor Orhan Şam Hacettepe 1 - 4
İBB Spor-Gaziantepspor Barbosa İBB Spor 1 - 1
Trabzonspor-Kayserispor Souleymonou Kayserispor 4 - 1
İBB Spor-Gençlerbirliği Momha Gençlerbirliği 3 - 1
Gaziantepspor-Kocaelispor Emirhan Kocaelispor 5 - 2
Beşiktaş-Galatasaray M.Topal Galatasaray 2 - 1
Bursaspor-Gaziantepspor Cesar Gaziantepspor 2 - 2

Maça damga vuran golcüler!



Turkcell Süper Lig'de geride kalan 2008-2009 sezonunda bir maçta en çok golü, ligden düşen Kocaelispor'un golcüsü Taner Gülleri attı. Ligin en golcüsü Baros ise 2 kez hat trick ile başarısını ispatladı..

'Gol Krallığı'' yarışmasında 20 golle zirveye çıkan Galatasaraylı Milan Baros'un ardından 18 golle ikinci sırada yer alan Taner, sezonun ikinci yarısında Galatasaray ile İstanbul'da yapılan maçta takımının 5-2'lik galibiyetine 4 golle damga vurdu.

Diğer yandan, sezon boyunca 8 futbolcu, bir maçta 3'er gol atarak ''hat trick'' yaparken, Galatasaray'ın Çek golcüsü Milan Baros, bu keyfi 2 maçta birden yaşadı. Baros, sezonun ilk yarısındaki Hacettepe ve Beşiktaş maçlarında 3'er gol atma başarısını gösterdi.

Turkcell Süper Lig'de geride kalan sezonda bir maçta 3 ve üstünde gol atan futbolcular şunlar:

Maç Futbolcu Takımı Sonuç Gol
Galatasaray-Kocaelispor Taner Kocaelispor 2 - 5 4
Fenerbahçe-Kayserispor Aghahowa Kayserispor 1 - 4 3
Sivasspor-Denizlispor M.Yıldız Sivasspor 3 - 1 3
Galatasaray-Hacettepe Baros Galatasaray 3 - 1 3
Kocaelispor-G.Antepspor Tabata Gaziantepspor 2 - 5 3
Galatasaray-Beşiktaş Baros Galatasaray 4 - 2 3
Kayserispor-G.Birliği Troisi Gençlerbirliği 1 - 3 3
Eskişehirspor-İBB Spor Youla Eskişehirspor 6 - 1 3
Fenerbahçe-Hacettepe Alex Fenerbahçe 7 - 0 3
G.Birliği-Kayserispor Puroviç Kayserispor 0 - 4 3

Hafta Sonu Spor Ekranı



5 Haziran Cuma

20.00 L.Lakers - Orlando (NBA Finali) Tekrar (NTV SPOR)

22.00 Fransa - Türkiye (TRT 1)

6 Haziran Cumartesi

18.00 Kazakistan - İngiltere (TRT 3)

20.00 Efes Pilsen - Fenerbahçe Ülker (SPORMAX-SKYTÜRK)

21.00 İsveç - Danimarka (TRT 3)

22.00 Uruguay - Brezilya (NTVSPOR)

00.00 Arjantin - Kolombiya (NTVSPOR)

7 Haziran Pazar

12.30 Türkiye - Yunanistan (Plaj Futbolu) (NTV SPOR)

16.15 Slovakya - Fransa (Plaj Futbolu) (NTV SPOR)

18.20 Türkiya - Rusya (Bayan Basketbol) (NTV SPOR)

20.00 İspanya - Letonya ( Plaj Futbolu) (NTV SPOR)

23.00 Peru - Ekvador (NTVSPOR)

Fenerbahçe Ülker Buz Gibi Efes Höpürdetti.60-68 !!!!



Fenerbahçe Ülker Final Serisine Galibiyet'le Başladı.60-68

Beko Basketbol Ligi Final Serisi ilk maçında Fenerbahçe Ülker Ayhan Şahenk'te
Efes Pilsen'i 60-68'ik skorla mağlup ederek seride durumu 1-0'a getirdi.


Mücadelenin ilk dakikalarında Efes Pilsen topu pota altına indirerek hücum etmeye çalıştı. Tempoyu düşüren Lacivert Beyazlılar, Kaya Peker'in isabetsiz turnikesi ardından Michail Kakiouzis ile pota altı basketi bularak maçın ilk sayılarını kaydetti. Fenerbahçe Ülker, serbest atış çizgisinden Damir Kaan Mrsic'in üç serbest atışıyla ikinci dakikada durumu 2-3 yaptı. Mirsad Türkcan ve Gasper Vidmar'ın boyalı alandan bulduğu sayılarla skor üstünlüğünü koruyan Sarı Lacivertliler, 4.dakikaya girilirken skoru 5-7'ye getirdi. Kenar oyununda Mirsad ve bu hücumun sonrasında da Charles Smith'in isabetsiz üçer sayılık denemelerinin ardından serbest atış çizgisine giden Kakiouzis, Lacivert Beyazlıları 9-7 öne geçirdi. Televizyon molasının ardından boyalı alana top indirmeye devam eden Sarı Laciverliler, Vidmar'ın skora katkı yapmasıyla etkili oldu. Karşılıklı top kayıpları sonrası Ömer Onan'ın basket faulüyle Fenerbahçe Ülker son dakikaya girilirken eşitliği yakaladı (15-15). Ömer'in serbest atış çizgisinden bulduğu sayılarla son dakikada skor bulan Sarı Lacivertliler, ilk çeyreği de 15-19 önde tamamladı.

Mario Kasun'un basket faulü ve Willie Solomon'un da kaçan şutu sonrası Ender Arslan'ın üç sayı çizgisinden bulduğu sayıyla periyoda 6-0'lık bir seri ile başlayan Efes Pilsen, ilk dakika içerisinde 21-19 öne geçti. Shumpert'in kenar oyunuyla seriyi 8-0'a getiren ev sahibi takım karşısında Fenerbahçe Ülker, Ömer Onan ile üç sayı isabeti buldu. Savunmasını sertleştiren Lacivert Beyazlılar, rakibini de top kayıplarına zorladı. Bu bölümde Preston Shumpert ile hücumları kullanan Efes Pilsen, boyalı alanda da Mario Kasun'un etkili oyunuyla 15.dakikada 28-24 öne geçti. Kerem Gönlüm'ün smacının ardından mola alan Sarı Lacivertliler, pota altında Kasun'un basketine engel olamayınca fark 8 sayıya yükseldi (32-24). Damir Kaan Mrsic ve Mirsad Türkcan ile üç sayı çizgisinin gerisinden isabet bulamayan Fenerbahçe Ülker, Kerem Gönlüm'ün basketine engel olamayınca skor 34-24'e geldi. Marques Green'in üç sayı isabetiyle hücumdaki suskunluğunu bozan konuk takım karşısında Efes Pilsen, devre sonunda soyunma odasına 37-34 önde giden taraf oldu.

Ömer Aşık'ın top kaybını Bootsy Thornton ile değerlendirerek üçüncü çeyreğin ilk sayılarını bulan Efes Pilsen, farkı da 5 sayıya çıkarttı (39-34). Ömer Aşık ve Oğuz Savaş'ın top kayıpları ve Willie Solomon'un da Charles Smith'in savunmasında etkisiz kalması nedeniyle Fenerbahçe Ülker hücumda organize olmakta zorlandı. İkinci yarıdaki ilk sayılarını Ömer Aşık ile bulan Sarı Lacivertliler, Ömer Onan'ın da üç sayı isabetiyle 24.dakikada skoru eşitledi (29-29). Reklam molası sonrasında Ömer ile üç sayı isabeti bulan konuk takım, 41-42 öne geçti. Savunma direncini arttıran Fenerbahçe Ülker, Willie Solomon'un basket faulüyle son dakikaya 43-47 üstün girdi. Preston Shumpert'in basketine Ömer Aşık'ın smacıyla karşılık veren Sarı Lacivertliler, üçüncü çeyreği de 45-49 önde tamamladı.

Mücadelenin final periyodu karşılıklı top kayıpları ve faullerle başladı. Serbest atış çizgisinden Shumpert ile sayılar bulan Efes Pilsen, skoru 47-49'a getirirken farkı da iki sayıya indirdi. Savunmaların ön plana çıktığı bu bölümde Charles Smith, perdelemeden çıkarak bulduğu üç sayı isabetiyle 32. dakikada ev sahibi takımı 50-49 öne geçirdi. Dördüncü çeyrekteki ilk sayılarını serbest atış çizgisinden Emir Preldzic ile bulan Fenerbahçe Ülker, 34. dakikada farkı 1 sayıya indirdi (52-51). Temponun düştüğü bu bölümde Thornton'ın basketine Devin Smith ile pota altı basketiyle karşılık veren Sarı Lacivertliler durumu da 56-58'e getirdi. Mola alan Efes Pilsen, aranın ardından Thornton'ın top kaybı nedeniyle hücumu değerlendiremedi. Willie Solomon'un isabetsiz üç sayı denemesi sonrası hücum ribaundunu alan Devin Smith, farkı da 4 sayıya çıkarttı (58-60). Son dakikaya girilirken savunmasını sertleştiren Fenerbahçe Ülker, Mirsad Türkcan'ın basketiyle bitime 40 saniye kala skoru 58-64'e getirdi. Taktik faulleri iyi değerlendiren Sarı Lacivertliler, karşılaşmadan da 60-68 galibiyetle ayrıldı.

SALON: Ayhan Şahenk Spor Salonu

HAKEMLER: Murat Biricik - Alper Özgök - Yener Yılmaz

EFES PİLSEN (60): Mario Kasun 5 (3 ribaund- 1 asist), Charles Smith 3 (2 ribaund- 1 asist), Preston Shumpert 12 (3 ribaund- 2 asist), Bootsy Thornton 11 (4 ribaund- 3 asist), Kerem Gönlüm 9 (7 ribaund), Kaya Peker (2 ribaund), Michalis Kakiouzis 6 (3 ribaund), Kerem Tunçeri 3 (3 asist), Ender Arslan 11 (1 ribaund), Cenk Akyol

FENERBAHÇE ÜLKER (68): Marques Green 3 (2 ribaund- 2 asist), Willie Solomon 3 (2 ribaund- 2 asist), Mirsad Türkcan 10 (4 ribaund), Ömer Onan 20 (2 ribaund), Semih Erden 2 (1 ribaund), Damir Kaan Mrsic 3 (1 asist), Gasper Vidmar 5 (2 ribaund), Oğuz Savaş 2 (1 ribaund), Ömer Aşık 6 (4 ribaund), Devin Smith 7 (6 ribaund), Emir Preldzic 7 (5 ribaund- 4 asist).

1.PERİYOT: 15-19
2.PERİYOT: 22-15
3.PERİYOT: 8-15
4.PERİYOT: 15-19

Ataman hakeme tepkili!

Beko Basketbol Ligi'nde, final serisinin ilk maçında Fenerbahçe Ülker'e kendi sahasında yenilerek 1-0 geriye düşen Efes Pilsen'de, antrenör Ergin Ataman, karşılaşmanın hakemlerine tepki gösterdi

Ataman, maç sonrası düzenlediği basın toplantısında, hakemlerin taraflı olduğunu düşünmediğini belirterek, ''Ama maçı iyi yönetmediklerini düşünüyorum. Herkes 'sert savunma' diyor, ancak bunun da kuralları var. Mrsic, bana göre her hareketiyle oyuncumuz Smith'i faullerle durdurdu ve oyundan düşürdü. Biz, normal itirazımızı ettik. Ne hakaret, ne küfür ettik, ama ilk yarıda bana teknik faul çalındı. İkinci yarıda rakip antrenör orta sahaya kadar geldi itiraz etti, teknik faul almadılar. Belki (A) Milli Takım Antrenörü Tanjevic'ten etkilendiler'' diye konuştu.

Bu sezon Ayhan Şahenk Spor Salonu'nda ilk kez kötü oynadıklarını ve maç kaybettiklerini dile getiren Ataman, bunun için üzüldüklerini, ancak kısa sürede toparlanmak istediklerini söyledi.

Maçta her iki takımın da kötü bir oyun ortaya koyduğunu kaydeden Ataman, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Karşılaşma kör dövüşü şeklinde geçti. Kalite, beklenenin çok altında kaldı. Biz, inanılmaz şekilde top kayıpları yaptık ve boş şutları kaçırdık. Aslında rakibimizden kötü oynamadık. Fenerbahçe'nin, şampiyon olması için bizi 3 kez yenmesi lazım. Biz avantajımızı kaybettik. Fenerbahçe Ülker'in bizi bundan sonra bu kadar kolay yenemeyeceğine inanıyorum.''

-TANJEVIC: ''TAKIMDAN MEMNUNUM''-
Fenerbahçe Ülker Antrenörü Bogdan Tanjevic, takımının özellikle ikinci yarıda üst düzey savunma performansı gösterdiğini belirterek, ortaya konulan oyundan memnun olduğunu söyledi.

Maçta, Avrupa Ligi düzeyinde sertlik yaşandığına dikkat çeken Tanjevic, ''Takımım, çok iyi savunma yapan ve kaliteli oyuncuları bulunan bir rakibe karşı galibiyeti çok istedi ve karakterini ortaya koyarak maçı kazandı'' dedi.

Yaptıkları 24 top kaybının, zaman zaman hücumda aceleci davranmaktan kaynaklandığını kaydeden Tanjevic, karşılarında da çok güçlü ve yardımlaşan bir ekip olduğunu, ancak ikinci maçta bu top kayıplarını yapmamaları gerektiğini kaydetti.

Milli takımdan ve Fenerbahçe Ülker'den ayrılırken iyi bir iz bırakmayı istediğini ifade eden Tanjevic, ''Bu nedenle pota altında genç oyunculara şans veriyorum. Mirsad'ın zamanından çalarak onları oynatıyorum, çünkü bizim görevimiz, Türk sporcuların oyunlarını geliştirmelerini sağlamak. Bu nedenle zaman zaman sıkıntıya da düşebiliyoruz'' şeklinde konuştu.

Basın mensuplarının, Efes Pilsen Antrenörü Ergin Ataman'ın hakemler hakkındaki değerlendirmesini aktarması üzerine Tanjevic, şunları söyledi:
''Ataman, doğru olmayan ifadeleri her zaman kullanıyor. Daha önce de 'Milli takıma Avrupa gülüyor' diye açıklaması vardı, ama milli takımın nasıl oynadığını ve Fransa maçını herkes gördü. Kendisinin bu ifadelerini doğru bulmuyorum. Ben hiç hakemler hakkında konuşmam. Hakemler hata yapabilir, bu da hayatın bir parçası. Bizler eğitici olmalıyız. Basketbol dünyasında da bu kültürü yerleştirmeliyiz.''

**********
2 Antrenör arasındaki farkı görün.










41419725.jpg
48744879.jpg

ERGİN KENDİ SİLAHI İLE VURULDU !!!!!!!!
Çok değerli bu galibiyet için takımı ,teknik heyeti ve muhteşem taraftarımızı kutluyorum.
Sahada oyuncularımız iyi oynamadılar ama muhteşem mücadele ettiler.
Onlara taraftarımızda 6.Adam olarak mükemmel destek verdi.
Teşekkürler ve tebrikler hepsine.
Maça gelince ;
Harika oldu.İnanılmaz mutluyum.Bir kere basketbolun gs'si olarak gördüğüm Efes
galibiyetleri büyük keyif verir.Aynı şekilde mağlubiyetleri de feci yıkım olur.
Hedefimiz Ayhan Şahenk'teki üst üste 2 maçtan en az 1'ini kazanarak saha avantajını
ele geçirmekti.
Şükürler Olsun ki Telekom serisinde olduğu gibi daha kafadan çaktık tokatı.
İnşaallah C.Tesi de 2-0 yaparak İpekçi'de şölene büyük adım atarız.
Teknik olarak bakarsak;
Beklendiği gibi olağanüstü sert ve mücadele seviyesi yüksek bir maç oldu.
Efes,yılların ezikliği ile çok iyi hazırlanmış.Çok iyi savunma yaptılar bir kere.
Planları C.Smith haricinde iyi işledi.Ancak hepimizin çok eleştirdiği ve Ergin'e göre
daha muhafazakar bulduğumuz Tanjeviç bugün çok iyi yönetti takımı ve son çeyrekte
Ergin'i kendi silahı ile vurdu.
Nasıl mı ?
Beklediğimiz gibi Shumpert'i numaraya kaydırarak 4 kısa ile eşleşme sorunu
yaratmak istedi bizim uzunlara.Shumpert'te gerçekten iyi oynadı.Her topta çembere
yüklendi.
Ancakkkkkkkkkk.
Maçın bitimine 5 dk.kala Tanjeviç'te sürpriz hamlesini yaparak 4 kısaya döndü.
Hatta pivotsuz oyuna döndü diyebiliriz.4 genç uzunumuz kenarda idi.
Sahada Mirsad 5 numara,Smith 4 numara,Emir 3 numara,Ömer Onan 2 numara ve
Solomon 1 numara olarak vardı.
Bu 5 savunmada daha efektif,hücumda da daha hareketli ve sonuç alıcıydı.
Öyle ki Devin Smith 2 kez üst üste hücum ribauntlarını alarak sayı buldu.
56-58 ve 56-60.Akabinde Emir'in Kerem Gönlüm'ün üzerine giderek boş turnike
basketi ve öldürcü darbe Mirsad'ın ayak çizgi diyerek 2 sayı verilen 58-64'e getirdiği
basket ile son noktayı koyduk.
Yani kurt Hoca Tanjeviç Ergin'i mat etti.
O halde nasıl eleştiriyorsak,tebrik etmekte boynumuzun borcudur.Bravo Hocam.
Her iki Koç'ta Vidmar ve Kakiouzis'i ilk 5 başlattılar ve verim aldılar.
Ancak sonra bu oyunculardan bir daha yararlanmayı düşünmediler.
Vidmar biz de 07.03 dk.da 5 sayı,2 ribaunt ,Kakiouzis 05.14 dk.6 sayı 3 ribaunt ile oynadı.
Başta dediğim gibi takımın oyununu beğenmedim.
Özellikle Solomon,Oğuz ve Semih berbat ötesi oynadılar.Saç baş yoldum desem yeridir.
Tamam karşılarında iyi savunma vardı ama bu kadar basit hata yapılmaz.
Solomon geçen sezon zaman zaman gördüğümüz saçmala modundaydı.
7 top kaybı ile oynadı.Olacak şey değil.3 sayı,2 ribaunt,2 asist.
Helal Olsun ki Tanjeviç'e bir ara çıldırmasına rağmen iyi sabretti kendisine.
Umarım bir daha böyle Solomon izlemeyiz.
Gelelim genç uzunlarımıza.
Ömer Aşık'ta kötü başladı ama neyseki toparlandı.Ama Semih ve Oğuz rezil oynadılar.
Ki hoca en fazla süreyi Ömer Aşık'a vermiş ,20.32 sn.Ondan dolayı belkide son 5 dk.pivotsuz
4 kısaya dönmek zorunda kaldı.Ellerinde top tutamıyorlar,dönemiyorlardı bile.
Semih 2,Oğuz 4 top kaybı.Ömer Aşık'ta 5 top kaybı yaptı ama 6 sayı,4 ribaunt,2 top
çalma,1 blok ile telafi etti.
Onun için her zaman yazıyorum 4 genç uzun olmaz,1 tane yanlarına tecrübeli uzun
yabancı alınmalı demiştim.Ki geçen sezon başında Ülker Yönetimi Joseph Blair'i
tavsiye ettiler,Tanjeviç istemedi,Vidmar'ı aldırdı.
Tecrübeli Mirsad'ı görüyoruz değil mi ? Tamam gençler gelişecek,sürelerinden
yenilemeyecek ama biz aynı zamanda yarışmacı takımız ve hedeflerimiz var.
O yüzden seneye ısrarla istediğimiz 4 numaranın yanı sıra bir de tecrübeli bir
5 numara yabancı istiyorum.
Allahtan Ömer Onan gibi bir cengaver çıktı sahneye her şeyi telafi etti.
Ciddi kasık sakatlığından çıkacaksınız ,20 sayı (4/3 üçlük) 2 ribaunt ile oynayacaksınız,
C.Smith gibi bir skoreri - erken faul problemine girse de - 3 sayıda tuttu.
Maçın bitimine 07.52 kala ilk basketini atabildi.
Helal Olsun Ömer Onan.Maçın MVP'sidir.Son basketten sonra formayı öpmesi
tüylerimi diken diken etti.
Solomon'un kötü gününde olduğu ,Gricek'in olmadığı,Smith ve Mrsiç'in şut
sokamadığı,uzunların etkisiz kaldığı bir akşamda birisinin çıkıp skoru üstlenmesi
gerekiyordu.Ömer Onan bunu yaptı.Ona Mirsad ve 2.yarıda ve özellikle son çeyrekte
Smith ve Emir katılınca kötü oynadığımız ,18-24 top kayıplarında önde olduğumuz
bir maçı hem de lanet Ayhan Şahenk çemberlerine rağmen kazandık.
3 maçlık uğursuzluğu da kırmış olduk tam zamanında.
Ayrıca çemberler onlara da azizlik yaptı.Onlar da sokamadılar.
Sadece ballı Thornton hariç.Biri son saniye üçlüğü ve biri dengesiz,düşerken
ikilik olmak üzere 5 ballı sayı attı.
Biz değerlendirme yaparken bu bal konusunu nasılsa atlamışız.
Bir de hakemlikle alakası olmayan Yener Yılmaz'ın Smith'in Kasun'a
yaptığı bloğu top inişe geçmeden basket sayınca bedavadan 7 sayı almış oldular.
Efes'e geçmeden bizi bitireyim.
Kaptan Damir 3 sayıda kalıp,2/0 üçlük atsa da savunmada beklenmeyecek şekilde iyiydi.
Emir,insiyatif almasını bildi.Çok cesurdu.Maçın önemli adamlarından biriydi.
Smith,her şeyi yapan önemli bir takım oyuncusu.7 sayı,6 ribaunt.
3 tane kırılma anı basketi var.
Green savunmada gayretliydi ,3 s,2r.2a ile oynadı ama boy dezavantajı bugün sırıttı.
2 kez hızlı hücum pası veremedi,pas arası yaptırarak topu kaptırdı.3 top kaybı var.
Ribauntlarda ikinci yarı toparlandık.İlk yarıda çember altımız eridi gitti.
Serbest atış yüzdemiz de bugün sonuca olumlu etki etti.
28/24 % 86.Ortalamamızın çok üstündeyiz.
Üçlüklerde berbatız.20/4.5 20.
Ama onlar daha berbat.24/4.% 17.
Efes'te beklendiği gibi Kerem Tunçeri değil Ender iyi oynadı.
Kasun da iyiydi.Shumpert ve Thornton beklendiği gibi oynadılar.
C.Smith yaktı onları.Kerem Gönlüm klasiğini oynadı iyiydi.
Hızlı hücumda kolay sayı imkanı vermediler bize,yugoslav faulünü çok yaptılar.
Ergin klasik,ağlak ağlak her pozisyonda hakemlere itiraz etti.
Murat Biricik'e bravo hemen teknik faulü yapıştırdı birinde.
Maçı hem Skytürk'ten Canlı,ardından FB TV'den Spormax'in tekrar
yayınını izledim.2 yorumcu Çetin Yılmaz ve Nejat Sayman arasında büyük fark var.
Çetin Yılmaz fark attı.
Bu kez 3.Çeyrek Sendromu yaşamadık,onlara yaşattık.8-15
Efes seyircisi için de bir kaç şey,çoluk çocuğun eline bir zımbırtı ve bedava bilet
verilerek salona getirilmekle camia olunmuyor.
30 sene değil 130 sene de geçse niyetiniz kötü olduğu için ne camia olursunuz
ne de Türk Sporuna bir şeyler verebilirsiniz.
O yüzden ufak hesaplarla olmayan sempatinizi temelli yerlerde süründürmeyin.
Sonuç olarak,çok rahatladım.Takım da rahatlamıştır.
Şimdi Ergin düşünsün.
Çekiniyordum açıkcası.Ama bu maçtan sonra kesin konuşmamakla birlikte iş bitmiştir.
Herhalde ne Solomon ne takım bu kadar kötü oynar bir daha.
Onlar da da C.Smith kötüydü ama karşısında gene Ömer Onan olacak.
Drew Nicholas'ın kulakları çınlasın.:)))
O halde ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİKLERE DEVAM EZİK EFES !!!!!!!!!!!!


********************

Kazanan Fenerbahçe oyuncusunun yüksek karakteridir...


Maçla ilgili hiçbir değerlendirme yapmaya gerek yok.

Efes Pilsen çirkefliğine Fenerbahçe efendiliğiyle yanıt verdik. Maçın özeti budur.

Maç boyunca iki takım da birbirine faul yaptı. Faul yapmak normal bir şey.
Allah aşkına söyleyin‚ bir Efes oyuncusunun yere düşen bir Fenerbahçeliye elini uzatıp yerden kaldırdığını gördünüz mü?

Birkaç örnek vereyim.
Maçın hemen başında Charles Smith Damir Mrsic´i yere düşürdü. İnsan her şeyden önce yaşına saygısından elini uzatıp ayağa kaldırır.
Yok efendim nerede... Arkasını dönüp gitti.

Yine maçın başı... Ömer Onan bomboş turnikeye gidiyor. A
rkadan Ender Arslan koşturdu koşturdu öyle sert bir şekilde müdahale edip faul yaptı ki‚ el insaf.
Resmen sakatlıktan yeni çıkmış Ömer Onan´ı sarsmak için kasti faul yaptı. Hakemler sportmenlik dışı faul vermeliydi.

Ben bu iki pozisyonu gördüm‚ dedim ki‚ tamam bu maçı aldık.
Böyle çirkeflikle maç kazanılmaz.

Durun daha bitmedi.
Ender´in Mirsad´a yaptığı sportmenlik dışı faul.
Bunu hakemler gördü en azından.
Mirsad´ın omzunu resmen kanatmıştı.
Ama Ender o açık sportmenlik dışı faule rağmen dakikalarca itiraz etti.
İhraç edilmeliydi.

İkinci yarıda ise yine Charles Smith´in Oğuz´a yaptığı başka bir faul...
Oğuz yerde‚ Smith yine elini bile vermiyor...

Kerem Gönlüm´le Semih kaç kez karşı karşıya geldiler. Pozisyon bitiyor‚ Kerem´den el kol hareketleri‚ dirsekler... Yahu kardeşim milli takımda birlikte oynuyorsunuz‚ kampta karşılıklı yemek yiyeceksiniz. Belki aynı odada kalacaksınız. Ayıptır...

Peki bizim oyuncular nasıl yanıt verdi?
2. yarıda Ömer Onan´la Ender´in tam yarı saha çizgisinde bir pozisyonu vardı.
Ender´in geri pas yaptığı pozisyon.
Orada Ömer Onan‚ Ender´in ayağına bastı.
Pozisyondan sonra hemen gidip elini sıkıp nasılsın dedi.
Hangi Ender´in‚ maçın hemen başında kendisine sakatlama amaçlı faul yapan Ender´in.

İşte Çubuklu karakteri. İşte Fenerbahçe´nin efendi oyuncusu..

Tabii Efes Pilsen´de bütün oyuncuların‚ istisnasız her pozisyona itiraz etmesini saymıyorum.
Ama bizim oyuncular her zaman centilmence ellerini kaldırıp doğru kararları kabullendiler.
Yanlış buldukları kararlarda da itirazları uzatmadılar...

Açıkçası ben bugün oyunumuzla ilgili bir şey söylemeyeceğim.
Hiçbir önemi yok. Ama karakterimizle Çubuklu´ya yakışır oynadık.
Efes´in her tür çirkefliğine karşın gerilmedik. Sportmenlik dışına çıkmadık.

Ben takımımla ve Çubuklu´yla bir kez daha gurur duydum.
Şu oyuncularımızın efendiliğine bir bakın. Mrsic´e‚ Ömer Onan´a‚ Ömer Aşık´a‚ Oğuz Savaş´a‚ Smith´e... Green´in ve Solomon´un sempatikliğine... Şımarık diye (bence haksız yere) eleştirilen Semih bile Efes Pilsenli oyuncuların yanında nasıl da efendi kalıyor...
(Burada bir tek Kerem Tunçeri´yi ayrı tutmak istiyorum.
O çirkefleşmedi. Keşke çubuklu içinde görseydik onu.
Bize daha çok yakışıyor.)

Maç öncesi iki takım da denk diyorduk.

Ama bir farkı‚ önemli bir farkı atlamışız...

Bizde karakter var.

Üstelik o karakter yalnızca efendilik değil.
Takımda tam bir kardeşlik havası vardı. Müthiş bir yardımlaşma‚ özgüven...
Ömer Aşık 3-4 kere üst üste top kaybetti‚ ama oyunlar hala onun üzerinden kuruluyordu.
Bir oyuncuya‚ hele hele genç bir oyuncuya bu kadar güven aşılanabilir.

Mirsad´ın Semih´e ve Oğuz´a abi gibi nasıl kol kanat gerdiğini gördünüz mü?

Mirsad´ın maçın sonlarındaki sayılmayan üçlüğünden sonra takımın nasıl sarmaş dolaş olduğunu gördünüz mü?

Yedek kulübesinin ve Tanjevic başta bütün teknik kadronun her an maçın içindeymiş gibi nasıl heyecanla durduğunu gördünüz mü...

Ömer Onan´ın bu takıma nasıl bir ruh kattığını gördünüz mü?

Ömer Onan formasını öperken siz de benim gibi ağladınız mı?

Efes Pilsenli oyuncunun kazandığı zaman öpecek bir forması olmayacağını‚ olamayacağını düşündünüz mü

İşte bize şampiyonluğu getirecek olan bu karakterdir.

"Takım" olmak ayrı "takım oyunu oynamak" ayrı.
Çubuklu´yu sırtına geçirmeyen de "takım" olamaz.
En fazla "takım oyunu" oynayabilir...

Bu "takım"ı yaratan herkese‚ ama herkese‚ binlerce teşekkürler...

ÖZGÜR

Etiketler