3 Temmuz 2010 Cumartesi

Darius Lavrinoviç Fenerbahçe Ülker'de !!!!!

 http://blog.spor90.com/wp-content/uploads/Darius-Lavrinovic-UNICS-euroleague.jpg
 Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız, Real Madrid’in Litvanyalı pivotu Darius Lavrinovic’i renklerine kattı.

31 yaşında ve 2.12 metre boyundaki tecrübeli pivot, geçtiğimiz sezonu Real Madrid’de 11.1 sayı, 4.5 ribaund, 1.2 asist ve 1 top çalma ortalamalarıyla kapatmıştı.

Yıldız Basketbolcumuzun imza töreniyle ilgili bilgi, önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşılacaktır.

Fenerbahçe Spor Kulübü

http://estaticos03.marca.com/imagenes/2009/06/25/baloncesto/acb/1245932182_0.jpg
http://img695.imageshack.us/img695/2812/lavri6.jpg
click to zoom
click to zoom
click to zoom
click to zoom
click to zoom

 * Polonya  Eurobasket 2009 'da Litvanya forması ile 6.2 sayı,4.7 ribaunt,1.2 asist ile oynadı.
* Eurobasket 2007'de Bronz Madalya kazandı Litvanya ile.
* 2008 Pekin Olimpiyatlarında da Yarı Final oynadı.

*********************************************************************************
  Çok şükür beeeeeeeeeeeeee.Bugünleri de görecekmiydik ya.
Yıllardır şu takıma 1.sınıf bir pivot alın diye dilimde tüy bitti.Gençlerimiz var gençlerimiz dediler durdular.
Gördük 3-4 senedir gram ilerlemeyen  gençleri.Biri kulübü şikayet ederek kaçtı gitti.(Ömer Aşık),diğeri
olmayacak duaya amin demeye NBA'e gidiyor.(Semih).En küçükleri daha başlamadan ihanet etti kaçtı gitti.
(Enes Kanter).Kalan Oğuz'dan da bir şey beklemeye gerek yok.Nihayet güzel şeyler görmeye başladık.
Lavrinoviç için bir şey yazmaya gerek yok.İç ve dış tehditi üst düzeyde,savunması da fena olmayan kalteli bir uzun.Üçlükleri meşhurdur hani.İçimize sinmese de Kaya Peker de var orada.Artık dışarıdan üçlük atarak oynayan bir sistemden içeriden de pekala oynayabileceğimiz gayet dengeli bir takım olacağız.
Başkan F4 dediğinde diğer branşların yanında erkek basketi de araya kattı diye düşünüyordum.
Erkek basketbolda F4 kolay değil.Bu transferlerle tamamdır F4 dememek lazım.Niyetlerin ciddi olduğunu gördük en azından ama bence bu sezon F8 büyük başarı olur.İleriki yıllarda kendi salonumuzda bitiyor nasıl olsa ,önemli olan sürekli F8-F4 dolaylarında gezinen üst seviye bir takım olmak.
Haydi Hayırlısı bakalım.
Hayırlı Olsun Darius.Başarılar.
Bu arada  başarılı olacağına asla inanmasam da doğru düzgün bir şekilde az da olsa (500 bin dolar) bonservis ücreti ile NBA-Boston Celtics'e giden Semih Erden'e teşekkürler,başarılar.Yolu açık olsun.

FİBA Bayanlar Euroleague 2010-2011 Sezonu Rakiplerimiz Belli Oldu.


click to 
zoom

Euroleague organizasyonunda kura çekimi Almanya’nın Münih kentinde gerçekleşti...
Bayan Basketbol Takımımızın menajeri Didem Akın’ın da katıldığı kura çekiminde Bayan Basketbol Takımımız euroleague’de b grubunda, UMMC EKATERINBURG, LOTOS GDYNIA, EUROLEASING, GOSPIC ve R. ECOPOLIS takımları ile eşleşti.

Euroleague’deki grup maçları 27 Ekim’de başlayacak ve 19 Ocak’ta tamamlanacak.

Fenerbahçe Bayan Basketbol Takımımızın Euroleague’deki rakipleri ve maç programı şöyle:

B GRUBU
FENERBAHÇE
UMMC Ekaterinburg (Rusya)
Lotos Gdynia (Polonya)
MKB Euroleasing Sopron (Macaristan)
Gospic (Hırvatistan)
Rivas Ecopolis (İspanya)


FİKSTÜR
28 Ekim 2010
21:30 Rivas Ecopolis - Fenerbahçe

3 Kasım 2010
20:30 Fenerbahçe - Gospic

10 Kasım 2010
21:30 MKB Euroleasing - Fenerbahçe

17 Kasım 2010
20:30 Fenerbahçe - Lotos Gdynia

24 Kasım 2010
21:30 UMMC Ekaterinburg - Fenerbahçe

1 Aralık 2010
20:30 Fenerbahçe - Rivas Ecopolis

8 Aralık 2010
21:30 Gospic - Fenerbahçe

15 Aralık 2010
20:30 Fenerbahçe - MKB Euroleasing

12 Ocak 2011
21:30 Lotos Gdynia - Fenerbahçe

19 Ocak 2011
20:30 Fenerbahçe - Lotos Gdynia

Geçen sezonki Statü.Devam ediyor sanırım.
 
RAKİPLERİMİZİ TANIYALIM !!!!!!

UMMC EKATERİNBURG
logo

click to zoom
 Geçen yıl ki kadroları bu.Kadrolarını koruyorlar.
Sadece Ann Wauters ayrılmış olabilir.

RİVAS ECOPOLİS



click to zoom
Geçen sezonki kadroları.
Gelenler ve Devam edenler :
 Javier Fort (Antrenör). Elisa Aguilar (Ros Casares), Clara Bermejo, Anna Cruz, Amaya Valdemoro (Ros Casares), Tamara Abalde (Ros Casares), Laura Nicholls (Hondarribia Irún), Laura Herrera (Estudiantes)
Courtney Paris (ABD-Pivot.23 yaş.1.93)
 


Gidenler :
Jelena Dubljevic (Tarbes Basket), Cathy Joens (Bourges Basket), Elin Eldebrink (Charleville-Mezieres), Andrea Csaszar, Petra Ujhely (Bracco Geas).

LOTOS GDYNIA
logo
 Lotos Gdynia  Polonya'nın Under-18 antrenörü, Nikolaj Tanasiejczuk ile anlaştılar.
En büyük silahları İvana Matoviç'i  biz aldık.Geçen yılda aynı gruptaydık ve 2 maçı da kazanmıştık.
(75-67 ve  deplasmanda 63-69)
Letonyalı Eline Babkina'yı SK Cesis (Letonya)  takımından almışlar.

Polkowice takımından Daria Mieloszyńska'yı almışlar.Texas Longhorne'da da oynamış.

 Resmi sitelerinde bile geçen sezonki kadroları var.
click to zoom


 Bu kadrodan Gidenler :
Ivana Matovic (Fenerbahce Istanbul), Erin Phillips (Wisla Can-Pack Krakow), Magdalena Leciejewska (Wisla Can-Pack Krakow), Louice Halvarsson (Frisco Sika Brno).
Gelenler : 
Nikolaj Tanasiejczuk (Antrenör). Elina Babkina (SK Cesis), Dora Horti (MKB Euroleasing Sopron), Milka Bjelica (TEO Vilnius),Daria Mieloszyńska' (Pokowice), Monice Wright (Wisla Can Pack-Minnesota Lynx), Miljana Musovic (Sırbistan)

 EUROLEASİNG  SOPRON

logo


click to zoom
Geçen yılki kadroları.
Bu sezon ;
Gelenler ve Devam edenler :
Norbert Szekely (Antrenör), Angel McCoughtry (Good Angels Kosice), Zane Tamane (USK Praga), Kata Honti, Boglarka Kocsis (BSE Budapest), Fanni Szabo (BSE Budapest), Diana Furesz (SEAT Lami), Timea Czank, Adrienn Czinder, Amber Holt, Zsofia Varga, Petra Vagvolgyi, Tijana Krivacevic, Alma Nemeth, Zsofia Licskai.
Gidenler :
Jelena Milovanovic (Spartak Moscow Region), Maja Miljkovic (Bourges Basket), Dora Horti (Lotos Gdynia).

 GOSPİC CROTİA OSİGURANJE
 logo


click to zoom
 Geçen yılki kadroları.

Gelenler ve Devam edenler :
Stipe Bralic (Antrenör). Maurita Reid (MUKS Poznan).
Gidenler : 
Anda Jelavic (Wisla Can-Pack Krakow).

 *****************************************************************************
  Öncelikle kura her ne kadar zor olsa da Hayırlı Olsun diyorum.
Kuranın zor olması çekindiğimiz,korktuğumuz anlamına gelmiyor sadece tespit etmekte yarar var.
Bu sezon F4 hedefi ile yola çıkıyoruz ve ona göre bir reorganizasyona gittik.Yeni Koç ve yeni oyuncular.
Her şeyden önce Taurasi gibi bir firma isim aldık.Rakipler bizden çekinsin.
Gruptan 4 takım çıkıyor.Biz,UMMC,Rivas Ecopolis ve MKB Euroleasing çıkar.
UMMC ile liderlik mücadelesi yaparız.
Burada en önemli noktanın 16'ya daha fazla galibiyet sayısı ile çıkmak olduğunu biliyoruz.
Geçen yıl 7/3 ile Çeyrek Finalde S.Moskova'ya tosladığımızı,sürpriz Brno mağlubiyetinin bize pahalıya
mal olduğunu hatırlıyoruz.O yüzden en az 8/2 ile çıkmamız lazım.İçerideki maçları UMMC dahil kazanmamız gerek.Deplasmanda UMMC yenilgisi olabilir.Bir de Rivas deplasman yenilgisi.Bunun dışındaki yenilgiler bizi
ileride zor bir kulvara sokabilir.16 içinde ilk 4 içinde yer bulmalıyız.
Hayırlısı olsun.Başarılar Kraliçelerimize.
Güveniyoruz ve bu sezon F4 yapacağız.Sonrası Allah kerim diyelim.

Gana'nın Dramı.Uruguay Yarı Finalde : 1-1/4-2 (P)

Asamoah Gyan of Ghana covers his face in shock after he hits a 
penalty kick onto the crossbar

4.JPG
1.JPG
2.JPG

3.JPG

Müthiş bir Maç Oldu.Dram,Trajedi,Heyecan,Stres,Adrenalin,Düğünevi,cenaze evi her şey vardı.
Maçın favorisi Uruguay'dı ama ecel terleri döktüler ve futbol ilahlarının yardımıyla güldüler.
Aslında bütün hata kendilerinde.BENCİLLİK yüzünden bu durumlara düştüler.
Başta Luis Suarez olmak üzere,Forlan ,M.Perreira bencillik yapmayıp boş durumdaki arkadaşlarını görebilseler maçı normal sürede zorlanmadan kazanırlardı.Maça çok iyi başladılar ve ilk 30 dakikada çok iyi oynadılar.28.dakikada 6.kornerlerini kullanıyorlardı ama sonuç alamadılar.Çünkü Gana defans göbeğinde Kaptan John Mensah ve Cro Magnon İnsanı Vorsah tüm hava toplarını aldılar.İtiş kakışlarda da Portekizli hakem hep Gana lehine karar verdi.Gana ilk atağını 30.dakikada yaptı.İyi bir kontraağa çıktılar ama değerlendiremediler.Sonrasında ilk kornerlerini kazandılar.Vorsah boş kafayı auta attı.
Gene bir kornerde Vorsah Cro Magnon'u Lugano'yu sakatlayınca 38'de çıkmak zorunda kaldı ve yerini Scotti'ye bıraktı Lugano.Uruguay'da Godin zaten sakat yoktu.Lugano'da sakatlanıp çıkınca defansın göbeği
Victorino ve Scotti gibi 2 riskli adama kalmıştı.Gana oyunu dengelemişti ama gene de ilk yarı 0-0 bitecek
derken nihayet Rajevac ile buzları eriten ve 11'e kapağı ilk kez atan Muntari'nin 37 metreden beklenmedik
şutunda kaleci Muslera topu göremedi,Gyan'ın  da ani eğilmesiyle topu bir anda ağlarda gördük.
Bu şok gol Gana için büyük şans oldu soyunma odasına giderken.İkinci yarıya çıkarken Tabarez doğru bir değişiklikle sahada hiç bir şey yapmayan ve çok zayıf kalan Alvaro Fernandez'i çıkarıp Ajax'lı Lodeiro'yu almıştı.Aynı zamanda Cavani'yi sağ kanata çekti,Lodeiro'yu sol tarafa.Uruguay tekrar oyunun hakimiyetini
ele aldı ve Gana'lı oyuncuların sık sık yaptığı taç çizgisi kenarındaki aptal faul dediğim faullerinden birinde
sol taraftan kullanılan serbest vuruşu usta Forlan harika bir füze ile gönderdiğinde Kingson topu ancak
ağlarda görüyordu.Bu kez O topu görememişti ve bir nevi ödeşmişlerdi.Uruguay 2.gol fırsatlarını da yakaladı ama dediğim gibi öyle bencildilerdi ki topu alan kafayı kaldırmadan kaleye vuruyordu.
Tabarez 3.oyuncu değişikliğini beklediğim gibi Cavani -Abreu olarak yaptı.Bu değişiklik Abreu'nun merkez
santfor oynayabilecek fiziğine rağmen ağır olduğu için hızlarını kesti.1700 rakımın ve genç ve atletik Gana'nın
etkisi Uruguay yavaş yavaş yorulmaya başladı ve oyundan düştü.Maç uzatmaya gitti.Uzatmada Gana oynadı
ve galibiyeti kaçırdı.Ancak Pantsil'in Abreu'yu arkadan düşürmesindeki net penaltıyı Portekizli hakem vermedi ve oyunun kaderini etkiledi.Maç bitiyor artık derken son saniyede sanıyorum Fucile'ydi o gıcık olduğum aptal
faulü dediğim faullerden birini hiç gereksiz bir yerde yapınca Gana'ya son bir şans doğdu.Deli oldum orada
burada bu faul yapılır mı şimdi görürsünüz gününüzü al işte derken,dediğim oldu ve karambolde Luis Suarez
çizgiden plonjonla 2.kaleci olarak topu çıkardı ama büyük bir hataydı hepsi.Ancak kader işte.Uruguay'ın bu yaptığı zincirleme hataların sonucunda Gyan cezayı kesemedi ve temdit penaltısını üst direğe nişanladı.
Neler oluyordu ? Futbol İlahları Uruguay diyordu heralde.
Penaltılarda ilginçtir lan defans oyuncusuna penaltı mı attırılır Tabarez Hocaaaaa derken korktuğum Victorino ve Scotti 2 stoper gol yaptılar.Forlan usta zaten perdeyi açmıştı.Gana'da ise John Mensah'ın kaçıracağı zaten
duruşundan belliydi.Duruş hataaaaaaaaaaaa kaçıracak dedim ve Muslera köşeyi bilerek aldı.
Bir kaptan'ın böyle bir anda bu kadar laubali ,ciddiyetsiz penaltı kaçırması affedilir hata değildi.
M. Parreira tıpkı maç içerisinde 4'e 2 geldikleri pozisyonda bom boş sağındaki Forlan'a vermeyip salakça
şutla üstten auta attğı pozisyondaki gibi gene salakça üstten kargaları nişanladı.Şans dönüyor mu derken,2009 U20 Şampiyonu takımın en önemli ismi turnuva gol kralı ve en değerli oyuncu seçilen genç santrfor Dominic Adiyah'ta Mensah abisini örnek alarak aynı vuruşu yapınca tragedya da son rolü oynama işi Abreu'ya kalmıştı ve ortaya usta işi ama Kingson kıpırdamasa hüsran olabilecek vuruşunda top ağlara gidince Uruguay 40 yıl sonra bir kez daha Yarı finale çıkarken herhalde ülkede yer yerinden oynuyordu.
 Uruguay gruptaki 2.maçından sonra başladığı iyi oyununa ara vermiş gibi,düşüşteler.
Yarı finaldeler ama Luis Suarez gibi bir forveti kaybettiler.Gerçi Luis Suarez kendini feda ederek turu getirdi.
Lugano muhtemelen oynayamaz.Dileyelim de dizde esneme falan olsun ,bağlarda falan bir şey olmasın.
Fucile de cezalı.Godin yetişir mi bilinmez.Yaralı olarak Hollanda'nın karşısına çıkacaklar.
Hollanda favori ama hiç belli olmaz gene de.23 kişilik kadroda herhalde oynayacak adamlar vardır.
Ki bu maçta da sonradan giren Andres Scotti hiç fena oynamadı.
2 penaltı kurtaran Muslera,Forlan,Arevalo,Perez çok iyi oynadılar.
Gana'ya da Bravo.Bu gençlerle önleri çok açık.2009 U20 Dünya Şampiyonu takımdan 5 isim var bu kadroda.
Daha da çoğaltarak 4 sene sonra çok daha iyi olabilirler 2014 Brezilya'da.

Portakallar Tarih Yazdı.Rezilya Evine dönüyor.2-1

PORT ELIZABETH, SOUTH AFRICA - JULY 02:  Wesley Sneijder of the 
Netherlands scores his side's second

4.JPG
1.JPG
2.JPG
3.JPG

Harika.Harika.Harika.
Tebrikler Hollanda.Çok sevindim.Nefret ederim Rezilya'dan.53.dakikada beraberlik golünü yedikten sonra
Rezilya diye bir takım yoktu sahada.Hollanda rezil,kepaze etti.Rezilya öyle aciz duruma düştü ki çirkefleştiler.
Her pozisyona itiraz etmeler,kasti tekmeler,fauller ve son tabloda Felipe Melo'nun Robben'in yerdeyken acımasızca üstüne kasti basması ile atılması aczin net resmiydi.
 Aslında Hollanda maça şanssız ve şoklarla başlamıştı.Herhalde ısınırken bir problem oldu ve defansın belkemiği stoper Mathijsen 11'den çıkarılıp yerine Oojer alındı.Zaten Heitinga'dan tırsarken eyvah bir de Oojer mi dedim.Rezilya karşısına bu göbekle çıkmak büyük riskti.Ve Oojer daha oyuna ısınırken yerini kaybetti ve 2 pasta çok basit bir gol yediler.Rezilya maça adeta 1-0 başlamıştı.Bu moralle Hollanda'yı oynatmamak için deli gibi pres yapmaya başladılar.Robinho bile nasıl pres yapıyordu.Yalnız bu presi sürekli faullü yapıyorlardı ve kendilerinin en büyük destekçisi Japon hakem müsamaha gösteriyordu.
İlk yarıda Hollanda hiç bir şey oynayamadı.Devrenin sonunda yakaladıkaları kontraatakta da Robben anlaşılmaz bir şekilde direk kaleye gidecekken 5 kişiye karşısına almaya çalıştı ve harcadı pozisyonu.
 Görüntü hiç iyi değildi.Moralim çok bozulmuştu.Öyle ki kanal değiştirip Esra Erol'un nikahına :)) bakıyordum
zaman zaman yalan yok valla.Tekrar açtığımda Hollandalıları sevinirken gördüm ve inanamadım.
Gol nasıl oldu acaba derken,tekrarında Felipe Melo'nun güzel bir kafa :)) vurduğunu gördüm.
 Çok iyi kaleci olduğunu bildiğimiz Julio Cesar ile nasıl anlaşamadılar ilginç ama güzel oldu.
Felipe Melo Rezilya'yı yakan adam oldu.Şişirilmiş balon ve efsanedir şu Rezilya'nın Ön liberoları.
Bu balon da Juventus'a gitti bu sezon ve çok kötü oynadı.İtalya liginin en kötü yabancılarından biriydi bu sezon zaten Melo.1 kendi kalesine gol,bir de aptalca kırmızı kart ile ipi çekti.Melo yakarken ,tam tersi bu sezon  İtalya liginin  en iyi yabancılarından biri olan ve bana göre Avrupa'da bu sezonun en başarılı isimlerinden Sneijder'de maçın yıldızıydı.Helal Olsun Sneijder.Mükemmel oynadı.1 gol atıp,1 attırdı ve çokta iyi oynadı.
53'te 1-1 olduktan sonra şemsiye adeta tam tersine döndü.O dakikaya kadar sahada yok olan Hollanda o moralle bambaşka bir kimliğe büründü.Çok iyi oynamaya başladılar.Tam tersi Rezilya ise giderek oyundan düştü.2.golü  atarsa süper olur Hollanda derken muhteşem bir korner organizasyonunda Robben'in ortasında
sahanın gene en iyilerinden Kuyt ön direkte arkaya aşırırken Sneijder  1.70'lik boyu ile '' O Altın Kafa''yı vurdu ve işi bitirdi.O anda yanında gene en iyi izleyici Melo vardı :))
 Sonrasında Hollanda biraz daha ciddi olsaydı bu tarihi zaferi büyük bir hezimet ile taçlandırabilirdi.
Çok gol kaçırdılar.Fark olacaktı.Ben neden Van Persie'yi santrfor oynatıp orada Huntelaar'ı oynatmıyor diyordum hep ama Maarwick haklıymış.Huntelaar bitik.Öyle laubali ki biraz koşsa topu erken alıp gol atacak ve attıracak sallana sallana gidiyor.
Hollanda'da kaleci Stakelenburg,gol de hata yapmasına rağmen sonradan çok iyi oynayan Oojer,sağ bek Van der Wiel,De Jong,Sneijer,Kuyt ve ikinci yarıda Robben mükemmel oynadılar.
Rezilya'da ise Lucio tek başına savaştı.İnanılmaz oynadı.
Neticede Dunga'nın balonu da patladı.Rezilya büyük şok yaşıyor.Sen en iyiyi ben bilirim de,Ronaldinho,Adriano,Alex,A.Santos'u alma Matmazel Elano'nu al ,banko oynat.İşte gördün hanyayı konyayı.Çok sevindim.gs versiyonu olarak görürüm hep Rezilyayı ve Fenerliler nasıl bunları destekler hiç anlamam.Aynen gs'li oyuncular gibi her şeye itiraz,etik dışı davranışlar,sürekli faullü müdahaleler.
Japon hakem çok kötüydü.Japonların Rezilya sevgisini biliyoruz ,hayranıydı galiba Nishimura.
 Hollanda yılların intikamını bu kez feci aldı.Yarı finalde kendilerinden daha yaralı Uruguay ile karşılaşacaklar.
Zira Hollanda'da Van der Wiel ve De Jong cezalı.Uruguay'da hasar daha büyük.
Elbette favori Hollanda ama futbol çok enteresan bir oyun her şey olabilir.
Rezilya ise 2014'te kendi evlerinde yapılacak Dünya Kupasını almanın hesaplarına bakacaklar.

1 Temmuz 2010 Perşembe

2010 DÜNYA KUPASI - Çeyrek Final Maçları Öncesi.

http://www.dlcoyun.com/wp-content/uploads/2010/01/watch-fifa-2010-world-cup-online-live-stream-free.png
02.07.2010 Cuma
17:00  Hollanda - Brezilya

Çeyrek finalin Arjantin - Almanya ile birlikte en zor eşleşmesi.
İki takımda aynı sistem ile oynuyor.4-2-3-1.Ve ikiside geçmişte hücum futbolundan güzel resitaller sunmalarına rağmen Şampiyonluğun sağlam defans yapmaktan geçtiğini iyi idrak etmişler.Göbekteki çift ön libero ve ön stoper ile 6'lı bir alan savunması cenderesi uyguluyorlar.Buraya kadar iki takımı da fazla zorlayan takım çıkmadığı için bir sıkıntı çekmediler.
 Brezilya'da Elano sakat yok.Yerine oynayan Ramires'te cezalı yok.D.Alves oynayacak ama Alves sırtı dönük top almaya alışmadığı için sağ önde bocalıyor.Brezilya her ne kadar Portekiz maçı hariç gol bulup maçlarını zorlanmadan kazandı ama Kaka ve Robinho'nun eski günlerindeki gibi formda olmadıkları,sol bek M.Bastos'ta idare ediyor.Luis Fabiano golcülğünü gösterdi ama etik dışı davrandığını da gördük.
Felipe Melo da sakattı oynayıp oynayamayacağını bilemiyorum.Brezilya'nın en iyi  yerleri kale ,sağ bek ve 2 stoperler Juan ve Lucio.
Hollanda maçlarından sonra yazdığım gibi kendilerini zorlayacak rakiplerle şu ana kadar oynamadıkları için
 güçlerini test etme imkanı bulamadı.En zor maçları ilk güçlü rakibi ile olacak.
Kaleci Stakelenburg ve defans hattı iyi gibi.Sadece stoperlerden Heitinga biraz güven vermiyor.
Önlerinde 2 ön stoper Van Bommel ve De Jong çok iyiler.Onların önlerindeki üçlüde kanatlarda Robben ve Kuyt,ortada Sneijder ve en ileride tek Van Persie veya Huntelaar.Burada Van Persie oranın adamı olmadığı için iyi oynayamıyor.Bence Huntelaar,Babbel veya Kuyt merkez santrfor oynamalı.
 Neticede şanslar hemen hemen eşit.Uzatmaya giden maç olabilir.% 55-45 Brezilya şanslı desem de gönlüm tabii ki Hollanda'dan yana.


02.07.2010 Cuma
21:30  Uruguay - Gana

Afrika'nın tek temsilcisi Gana bakalım bir kez daha tarih yazıp son 4'e kalıp,en azından 4.cülüğü garantileyebilecek galibiyeti alabilecek mi ?Aslında Çeyrek finale kalarak görevlerini yaptılar çoktan.
5 genç oyuncu ve aslarının sıkıntılı olmasına rağmen - Essien yok,Appiah mazisini arıyor.Muntari kriz adam - başarılı oldular diyebiliriz.Kevin Prince Boateng sakatlığı nedeniyle yok ama Muntari ,Rajevac'ın affına mazhar olacak ki ilk 11'de oynayacakmış.Yalnız en güçlü yerleri defansın göbeğindeki 2 isim İsaac Vorsah sakat,Jonathan Mensah'ta sarı kart cezalısı olduğu için oynayamayacak.Bu Forlan-Cavani-L.Suarez gibi müthiş bir hücum üçlüsü olan Uruguay için büyü avantaj olacaktır.Uruguay'da defansta Godin'in sakatlığı var belli değil oynaması ama oynamazsa Victorino oynayacak.Başka bir değişiklik olmaz.
Dengeli,sağlam ve daha büyük yıldızlara sahip Uruguay Yarı Finale çıkar.
John Mensah ,Luis Suarez'i ne kadar durdurabilecek maçın kilit noktası.Tabii Gyan-Lugano da aynı şekilde.

03.07.2010 Cumartesi
17: 00 Arjantin - Almanya

İşte bir dev eşleşme daha.Şimdiden futbolcular arasında ve Maradona'dan - konuşmazsa duramaz ki :)) -
salvolar başladı.Arjantin büyük bir hücum gücüne sahip Messi henüz golle buluşamamasına ve bildiğimiz efektiflikte olmamasına rağmen ama artık bu maçta sahneye çıkar.Savunmada vasat oldukları malum.Samuel yetişirmi bilmiyorum.Yetişirse çok iyi olur.O zaman sağ bek'e Burdisso'yu çekebilirler,Ottomendi zayıf kalıyor.
Orta sahada Veron mutlaka oynamalı.Maradona iyi bir 11 çıkarmalı.Almanya 4-2-3-1 oynuyor ve ters gelebilir.Kanatlardaki Podolski ve Müller'e önlem almalı,Klose'nin stoperleri sağa sola taşımasını önlemeli.
Stoperler asla göbeği boşaltmamalı.Ancak kesinlikle kanatlara önlem almalı.Tabii Löw'de önlem almak zorunda başta Messi ve Tevez,Higuain gibi isimlere.Denk bir durum var gibi ama gönlüm ve daha çok sonuç değiştirecek yıldızları olan Arjantin geçer diyorum.% 60-40 Arjantin.


03.07.2010 Cumartesi
21: 30 Paraguay  - İspanya

Fazla değerlendirme yapmaya gerek yok.Zaten Paraguay da penaltı şanslarına dua edip çoktan biz görevimizi yaptık,tarihimizde ilk kez Çeyrek finale çıkarak ,bundan sonrası Şam'da Kayısı diyor.
Bu rahatlık İspanya'ya acı bir sürpriz yaptırabilir mi ? Hiç sanmam.
İspanya açık ara favori.% 80 falan geçer.

Caner Erkin 4 Yıllığına Fenerbahçe'de !!!!!



 www.fenerbahce.org' dan
 Bu sabah takımımızla birlikte sağlık kontrollerinden geçen Caner Erkin ile 4 yıllık anlaşma sağlandı.

CSKA Moskova'dan transfer edilen 22 yaşındaki orta saha oyuncusu Caner Erkin'in imza törenine dair detaylar önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşılacaktır.
FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ


 şeklinde bir duyuru ile transfer resmileşti.

Fenerbahçe ile ilk antrenmanına çıkan Caner Erkin, FBTV'ye de ilk röportajını verdi Caner şunları söyledi:
 "Ben çok eskiden –henüz çocukken- bir röportaj vermiştim ve o röportajda Fenerbahçeli olduğumu belirtmiştim. Böyle büyük bir camiaya geldiğim için tabiî ki çok mutluyum. Fenerbahçe'nin bana benim de Fenerbahçe'ye vereceğim çok şey var. Bu yüzden burada olmaktan çok mutluyum. Çok büyük bir camia olduğunu zaten biliyordum ve takımın içindeki arkadaşlarımla konuştuğumda da bunu görüyordum. Artık ben de buradayım ve bu yüzden çok mutluyum. Takımdaki deneyimli arkadaşlarımdan çok şey öğreneceğim ve ben de genç olmama rağmen kendime çok güveniyorum. Rekabet her zaman daha iyisini getirir ve ben futboluma güveniyorum. Bu sezon taraftarımız Şampiyonlar Ligi olsun, Türkiye Kupası olsun, Lig Şampiyonluğu olsun, her alanda şampiyonluk istiyor. Ben her alanda başarılı olacağımıza inanıyorum. Fenerbahçe taraftarına, kulübüne henüz kendimi kanıtlamış değilim. İlk amacım kendimi Fenerbahçe Spor Kulübü ve taraftarına kanıtlamak. İkinci amacım ise Milli Takımda devamlı oynamak. Ben sahaya çıktığımda zaten çok heyecanlanıyorum. İlk çıktığım günü de çok iyi hatırlıyorum. 16 yaşındaydım. Şimdi Fenerbahçe formasıyla o stada ve taraftarın önüne çıkmak için gerçekten sabırsızlanıyorum"

CANER: "FENERBAHÇELİYİM" (02 Şubat 2009)
Rusya’nın CSKA Moskova takımında forma giyen Caner Erkin ise, aynı programda (Star-Futbolig-Ertem Şener) yaptığı açıklamada, Fenerbahçeli olduğunu belirtti. Caner, geçtiğimiz sezon Beşiktaş'tan, bu sezon da Trabzonspor'dan teklif aldığını doğruladı. Genç oyuncu, Türkiye’ye dönmek istemediğini, amacının  İngiltere Ligi'nde forma giymek olduğunu söyledi.

Yeni Aslan Caner F.Bahçeli çıktı (VATAN)
G.Saray'ın transferi için uğraştığı Caner Erkin, F.Bahçeli çıktı! Sarı-kırmızılıların Rus CSKA Moskova’dan 1 yıllığına kiraladığı sol kanat, önceki gün Star’da yayınlanan Futbolig’e çarpıcı açıklamalar yaptı. İşte o cümleler: “F.Bahçe’yi tutuyorum. Çocukken daha da ilgiliydim. Ama hâlâ F.Bahçe’nin maçlarında heyecanlanırım.”

Fenerbahçe'ye gelmesinde teknik direktör Aykut Kocaman'ın da etkili olduğunu aktaran genç futbolcu, CSKA Moskova ile yaşanan bonservis sorunu nedeniyle de transferinin biraz geciktiğini ifade etti. 
 http://img413.imageshack.us/img413/2129/canerh.jpg
Caner Erkin, geride kalan sezonu kiralık olarak geçirdiği Galatasaray'da kendisinin kalmak istemediğini söyledi.
Yöneltilen bir soru üzerine Caner, ''Galatasaray'da kalmayı ben istemedim ve Fenerbahçe'ye gelmek istedim. Bunun için buradayım zaten'' şeklinde konuştu


-''GERÇEK FENERBAHÇELİYİM''-
Sarı-lacvertli takımın yeni transferi Caner Erkin, kendisinin gerçek bir Fenerbahçe taraftarı olduğunu kaydetti.
Galatasaray'da oynarken de geçmişte de Fenerbahçe taraftarı olduğunu açıkladığını anlatan Caner, ''Ben gerçekten Fenerbahçeliyim'' diyerek sözlerinin tamamladı.



http://img824.imageshack.us/img824/6435/caner1.jpg
 http://img691.imageshack.us/img691/2308/caner2.jpg


 01.11.2007'de TFF TAM SAHA DERGİSİNDEKİ RÖPORTAJI ;

Caner Erkin: "Sonuna kadar Avrupa'dayım"
Caner Erkin: "Sonuna kadar Avrupadayım"
Caner Erkin henüz 19 yaşındayken yurt dışına sıçramayı başardı ve Rusya Ligi'nin en önemli takımlarından CSKA'ya transfer yaptı. Sakatlığı nedeniyle şanssız bir sezon geçirse de Türkiye'ye dönmeme konusunda son derece kararlı. CSKA Moskova'da "uluslararası oyuncu" kimliği kazandığını ve bu noktadan Avrupa'nın önemli liglerine gidişinin daha kolay olduğunu söylerken, bunu başaramasa bile sonuna kadar CSKA'da kalacağını belirtiyor.
Röportaj: Mazlum Uluç
Memleketin Edremit'ten Manisaspor'un altyapısına gittiğinde 14 yaşındaydın ve ailenden ayrı kalmıştın. Şimdi yine gurbette, Moskova'dasın.
Moskova'ya ilk gittiğimde zorluk yaşadım gerçekten. Evet, 14 yaşımda evimden ayrılmış ve Manisa'ya gitmiştim ama sonuçta kendi ülkemdeydim. Moskova ise bambaşka bir dünya. İlk etapta derdimi anlatamıyordum. Zaman zaman ağlama derecesine geldiğim bile oldu. Bir de kampta sakatlık yaşayınca başlangıcım kötü oldu diyebilirim.
Türk oyuncular açısından bakıldığında Rusya Ligi çok da cazip görünmüyor. Daha önce Ukrayna takımı Shakthar'a giden Tolga Seyhan ilgisizlik nedeniyle geri dönmüştü. Fatih Tekke de Zenit'te pek göz önünde değil. Sen neden Rusya'yı tercih ettin?
Aslına bakarsanız benim yaşımda yurt dışına transfer olmaya kimse cesaret gösteremedi. Ya da teklif alamadı. Ben bu yaşta gidebildiğim için kendimi şanslı addediyorum. Geçirdiğim sakatlıktan dolayı fazla oynama fırsatı bulamadım. Sezon sona erdi ve ben sonlara doğru takıma girmeye başladım. Önemli olan benim uluslararası tecrübe kazanmam diye düşünüyorum. Rusya Ligi'nin çok önde bir lig olmadığını kabul ediyorum. Hatta Türkiye Ligi'nin bile önünde değil. Ama benim formasını giydiğim CSKA büyük bir takım ve sürekli şampiyonluğa oynuyor, her sezon Şampiyonlar Ligi'ne direkt katılıyor. Ben de CSKA'yı kariyerim açısından bir sıçrama tahtası olarak gördüm.
Senin daha önce Arsenal'den teklif aldığını biliyoruz. Neden o zaman İngiltere'ye gitmemiştin?
2005'te U17 Milli Takımımızla Avrupa Şampiyonu olduğumuzda Arsenal beni istemişti ama kulübümle sözleşmem sürüyordu. Arsenal'in kulübüme önerdiği para yeterli görülmemişti ve bu nedenle transferim gerçekleşmemişti. Yoksa elbette tercihim Arsenal olurdu.
CSKA Moskova ile Roman Abramovich arasında deklare edilmemiş bir bağ bulunduğu bilinir. Acaba sen de CSKA'ya giderken Chelsea'ye sıçramayı mı hayal etmiştin?
Yok, öyle bir planım yoktu. Ama elbette CSKA Moskova'nın Şampiyonlar Ligi maçlarında kendimi gösterip Avrupa'nın daha önemli bir ligine, İngiltere, İspanya veya İtalya'ya gitmeyi düşünüyordum.
Uluslararası oyuncu olmak önemli
Bu hedefine Turkcell Süper Lig'de oynarken ulaşamayacağını mı düşünmüştün?
Türkiye'den Avrupa'ya gitmek çok zor. Türkiye Ligi izlense bile orada oynadığınız sürece uluslararası tecrübe konusunda eksik görünüyorsunuz. Zaten bu zamana kadar kaç oyuncumuz Avrupa'ya çıkabilmiş ki? Avrupalı, Türk oyuncuya bakıyor ve "Acaba bizim ortamımıza alışabilecek mi?" diye düşünüyor. Ama şimdi benim durumum farklı. Rusya'da oynuyorum ve uluslararası bir oyuncuyum. Beni transfer etmek isteyen bir Avrupa takımının yöneticileri, "Rusya'ya alışmışsa bize de alışması zor olmaz" diye düşünecektir.
Geçtiğimiz sezonun devre arasında CSKA'ya gittin. O sırada Rusya Ligi yeni başlıyordu. Bugüne kadar kaç maç oynayabildin?
Başlangıçta UEFA Kupası kadrosundaydım ancak sezon başı kampında sakatlandım ve ligde çok uzun bir süre oynayamadım. Son 7-8 haftadır ise kadroya girmeye başladım. Bazı maçlara ilk onbirde çıktım.
CSKA üçlü savunmayla oynuyor ve sol kanatta tek oyuncu kullanıyor. Bu oyun sistemi de senin şansını azaltan bir faktör sayılabilir mi?
CSKA dört sezondur bu kadroyla ve bu sistemle oynuyor. Açıkçası tüm dünya dörtlü savunma oynarken bu sistemle karşılaşmak beni şaşırtmıştı. Tabii ki kanatta tek oyuncu kullanılması benim de oynama şansımı düşürüyor ama yapacak bir şey yok. Daha çok çalışıp rekabet edebilmeliyim.
Zirkov'la rekabetin ne boyutta? Fenerbahçe karşısında izlediğimiz kadarıyla sol kanadı etkili kullanabilen bir oyuncu.
Evet, Zivkov bizim takımdaki her oyuncu gibi iyi bir futbolcu. Zaten Rusya Milli Takımı'nda da oynuyor. Ama sezon başında sakatlanmasaydım o bölgede ben oynayacaktım. Hem başkanla hem de teknik direktörümüzle konuşmalarımızda sol kanadın birinci tercihinin ben olduğumu söylüyorlardı. Ancak sakatlık bütün planları altüst etti.
Sakatlanma sürecin nasıl geçti?
Rusya'daki doktorlar Avrupa'dakiler kadar iyi değil. Sakatlığımın belden mi kasıktan mı olduğu ilk etapta çözülemedi. Kasıktan ameliyat oldum ama belimdeki ağrı geçmedi. Ardından belimden de ameliyat oldum. Sonrasında kuvvetlenme çalışmaları derken yeni yeni form tutmaya başlıyorum.
Peki, CSKA'da kalmak için ısrar edecek misin yoksa Türkiye'ye dönmeyi düşünüyor musun?
Hiçbir şekilde geri dönmeyi düşünmüyorum. Beş yıllık sözleşmem vardı, şimdi dört yıl daha kaldı, eğer bir Avrupa takımına gidemezsem bile en kötü ihtimalle kontratım bitene kadar CSKA'da kalırım.
Seni bu kadar kararlı yapan ne?
Avrupa'da oynamak istiyorum. Çok genç yaşta bunu başardım ve bir daha başa dönmek gibi bir niyetim yok.
Rusya'da da uçurum var
Rus futbolunun Türk futboluyla ayrıldığı noktalar var mı?
Rusya Ligi'nde de takımlar arasında uçurumlar var. Birkaç iyi takım sürekli şampiyonluk için oynuyor, diğerleri ise bizdeki gibi küçük takım statüsünde. Bir de kış şartları çok ağır geçiyor. Bu nedenle sürpriz sonuçlar alınabiliyor. Uçakla 10 saatte gidilebilen deplasmanlar var. Yol yorgunluğu ile çıkılan maçlarda umulmadık sonuçlar alınabiliyor.
Teknik direktörünle ilişkilerin nasıl?
Oynayan, oynamayan bütün oyuncuların teknik direktörle diyaloğu çok iyi. Bu açıdan Türkiye'den çok farklı ve rahat bir yer olduğunu söyleyebilirim. Rusya'da teknik direktörünüzle her şeyi konuşabilirsiniz. Gece yarısı sizi dolaşırken görse hiçbir şey söylemez. Profesyonel olduğunu düşünür ve sahada aldığı performansa göre bir değerlendirme yapar.
İngiliz ya da Alman takımlarında kamp sistemi yok. Rusya'da durum nasıl?
Bu konuda Rusya da Türkiye'ye benziyor. Maçlardan bir gün önce kampa giriyoruz. Geceyi kulübün tesislerinde geçiriyoruz.
Takım arkadaşlarınla ilişkilerin nasıl, en yakın arkadaşın kim?
İlk gittiğimde dil konusunda biraz sıkıntı çektim ama Ruslar olsun, diğerleri olsun tüm oyuncular bana çok sıcak davrandı. Öncelikle İngilizce öğrenmeye çalıştım. Kitaplar aldım, bir de öğretmen tuttum ama sonra baktım ki takımda hiç kimse İngilizce konuşmuyor. Ondan sonra Rusça öğrenmeye başladım. Derdimi anlatacak kadar Rusça öğrendim. Takımdaki en yakın arkadaşım Fenerbahçe'ye gol atan Krasic. Bir de Boşnak Rahimic var. İkisi de Balkan ülkelerinden oldukları için kendimi onlara daha yakın hissediyorum.
Rus basınında seninle ilgili nasıl yorumlar yapılıyor?
Üç-dört kez benimle röportaj yaptılar. Aslında çok üzerimde duruyorlar. Oynamadığım dönemde bunu sorguladılar ve teknik direktörü eleştiren yayınlar yaptılar. Zaten ondan sonra birkaç maç ilk onbirde başladım. Ama Rus basını yine de Türkiye'deki gibi değil. Çok fazla didiklemiyorlar.
Keşkelerle yaşamıyorum
Moskova'ya gittiğin için pişman mısın peki? Keşke Manisaspor'da kalsaydım ya da İstanbul takımlarına gitseydim dediğin oluyor mu?
Hayır hayır. Onları çoktan geçtim. Keşkelerle yaşamıyorum. Eğer böyle şeyler düşünürsem kafam iyice karışır ve sonuçta ben zararlı çıkarım. Ben sonuna kadar Avrupa'da direnmek kararındayım.
Moskova kültür ve sanat boyutuyla da önemli bir şehir. Orada neler yapıyorsun?
Moskova çok büyük bir şehir ve inanılmaz da trafik var. Bir yerden bir yere gitmek için bir gününü yollarda geçirmek zorundasın. Bu nedenle çok fazla gezebildiğimi söyleyemem.
Peki, günlerin nasıl geçiyor Moskova'da?
İlk zamanlar çok sıkılıyordum. Birkaç hafta geçtikten sonra annemle babamı da Moskova'ya getirdim. Sezon sonuna kadar benimle kaldılar. Dolayısıyla yemek sorunum da kalmadı, yalnızlık da çekmedim. Onlar olmadığında ise yemeklerimi Türk restoranlarında yiyordum.
CSKA, Şampiyonlar Ligi'nde Fenerbahçe'nin rakibi olarak da ilgimizi çekiyor. Takımının futbol seviyesini nasıl değerlendirebilirsin? Mesela CSKA, Turkcell Süper Lig'de olsa hangi noktada bulunur?
Bence şampiyonluğa oynar. Gerçi 3-5-2 gibi bir çok takımın artık geride bıraktığı bir sistemle oynuyoruz ama yine de Turkcell Süper Lig'de olsak zirve mücadelesinin içinde oluruz. Bir de sisteme çok fazla takılmamak lazım. Çünkü bu takım dört sezondur bu sistemle oynuyor ve oldukça başarılı sonuçlar alıyor. Ama Şampiyonlar Ligi'nde güçlü takımlara karşı bunun dezavantajlarını da yaşıyoruz.
Fenerbahçe ile ilk maçta 2-2 berabere kaldınız ama kaybedebilirdiniz de. Yine de CSKA'nın deplasmanlarda daha iyi oynadığını, etkili kontratak silahları bulunduğunu biliyoruz.
İki santrforumuz Wagner ve Jo çok hızlı oyuncular. Dolayısıyla kontratak futbolunu daha iyi oynuyoruz. Üzerimize gelen rakipler karşısında daha kolay gol bulabiliyoruz. İstanbul'daki maçta kazanma şansımızın olduğunu düşünüyorum.
Wagner'i gördüğümde şaşırmıştım
CSKA'nın en etkili yönü nedir sence? Mesela Wagner Brezilya Milli Takımı'nda da oynuyor ve oldukça iyi bir oyuncu.
Ben ilk gittiğimde onu görünce çok şaşırmıştım. Antrenmanlarda hiç futbolcu gibi görünmüyordu. Kısa boylu, kambur bir adam. Ama çok ilginç bir stili var. Çok iyi çalım atıyor, ilginç vuruşlar yaparak goller buluyor. Wagner'in yanı sıra Jo da çok iyi bir santrfor.
İki takımı da çok iyi tanıyan biri olarak İstanbul'daki Fenerbahçe-CSKA maçının nasıl geçmesini bekliyorsun?
Buradaki maç hiç belli olmaz. İki takım için de zor bir maç olacak. Ama Fenerbahçe'nin taraftarını göz önüne alırsak buradaki maç bizim için biraz daha zor geçecek.
CSKA Moskova uluslararası tecrübeye sahip oyunculardan kurulu bir takım. Seyirci baskısı etkili olur mu sence?
Elbette etkiler. O müthiş baskıdan kim etkilenmez ki? İtalyan, İngiliz takımları bile etkileniyor.
Grupta Inter, PSV, Fenerbahçe ve siz varsınız. Oldukça da kötü başladınız. Sonucu nasıl görüyorsun?
Fenerbahçe'nin şansı daha fazla. Çok iyi bir Inter maçı oynadılar. Bize karşı da fena değillerdi. Ama biz de umudumuzu kaybetmiş değiliz. Sonuçta Fenerbahçe'yi İstanbul'da, PSV'yi de Moskova'da yenme ihtimalimiz çok da düşük değil. Bu maçları kazandığımızda her şey değişebilir. 
 ********************************************************************************

* Öncelikle Hayırlı Uğurlu Olsun.Hoşgeldin Caner.Allah utandırmasın.

* Genç,yerli,inatçı,hırslı,hızlı,çalım yeteneği ve şutu olan,topsuz oyunu olan (Aykut Kocaman'ın isteklerinden biri),iyi orta yapabilen ,devamlılığı ve dayanıklılığı olan,dikine oynayabilen ve en önemlisi FENERBAHÇELİ iyi bir sol ön oyuncusu kazandık.
* Arda denen harika çocuğa (!)  Florya'da ''Sen kimsin lan '' diyecek kadar delikanlı ve yürekli bir çocuk.
* Caner büyük ses getiren 2005'te Dünya 3.sü olan U17 takımının flaş isimlerinden biriydi.
O zamanlar Milan'ın transfer listesine girdiği,Arsenal'in 3m.avro bonservis teklifini V.Manisa'nın reddettiği ve sonrasında 4m.dolar'a CSKA Moskova'ya sattığı ve dönem dönem 4 büyük takımında transferini düşündüğü ve nihayetinde geçtiğimiz sezon kiralık olarak gs'de oynamış son dönemde yetiştirdiğimiz ender yetenekte gençlerdendir.
* Yukarıda artı teknik özelliklerini yazdım,elbette eksi özellikleri de var.Mental eksikliği,defansif özelliğinin 
eksikliği ( Bu nedenle sol bek oynadığı zaman aksıyor),zaman zaman bencilliği yani pas vereceği yerde çalım atma sevdasına kapılması ve tanıyanların saha dışında da efendi bir kişiliği olduğunu söylense de Pembe arabası (Audi sanırım) ile magazin basınına da malzeme olma potansiyeli taşıması gibi şeyler sayılabilir.
* Bu transfer FB'nin gündemine girdiğinden itibaren gs taraftarlarının yazdıkları  ne kadar isabetli bir iş yaptığımızı gösteriyor.:)) Şöyle bir sağa sola baktımda aynı gs'lilerin Caner hakkında yazdıkları olumlu yazıları da okudum.Hele Trabzon maçından sonra göklere çıkarmışlardı.Rijkaard bile kendisine hayran kalmış,hatta özel yemek bile ısmarlamış güya.Ama Atletico Madrit maçında penaltısı verilmeyince üst üste sarı kartlardan
kırmızı kart görüp atıldığı zaman ''günah keçisi'' ilan edip  idam etmişlerdi.Aslında ''Fenerbahçeli '' olduğunu açıkca beyan ettiği için bir türlü içlerine sindirememiş ve yakaladıkları ilk fırsat olan A.Madrit maçından sonra
''İşte şimdi elimize düştün lan pis Fenerli '' modunda salyalarını akıtmışlardı.Aynı gs'lilerin şimdi de olumsuz yorumlarını görüyorum ve hiç kaale almıyor kıs kıs gülüyorum.
* Hatta elemanlar ilk zamanlar şunları  yazmışlar  ;
sezon sonu fenerbahçe'ye transfer olacağına inanan fenerlilerin olduğu söylenen sol kanat oyuncusu. "ben fenerbahçeliyim" dediği için çok basit olacağını zannediyorlarmış bir de transferin. bildirilmiş, öğrenilmiş, zannedilmiş, umulmuş, uydurulmuş..."
 **********
fenerbahçe'ye gider veya gitmez, o ayrı konu ama fenerbahçe eğer istiyorsa caner'i, muhatabı galatasaray'dır. 15-20 milyon € gibi bonservis bedelleriyle, fenerbahçe'ye gidebileceğini düşünüyorum.

Neremle güleceğimi bilemiyorum yahu.:))))))
  Sağ duyulu gs'li bir eleman da çok iyi yazmış yalnız  o sallayanlara karşı ;
ama o ilahi adalet denen şeyden de bir galatasaraylı olarak dileğim var:caner erkin denen 22 yaşındaki çocuk, 23 yaşındaki arda turan'dan florya'da herkesin içinde yumruk yedi. gazetecilerin önünde aşağılandı. “sen kimsin lan” derken bile ağzı tutuldu.
olaydan sonra hocasından futbolcusuna herkes de dayak yiyene değil, atana koştu.
kısacası bu çocuk, galatasaray'dan fenerbahçe'ye dayak yiye yiye gönderildi.

anladın sen onu ilahi adalet!
 *  Aykut Kocaman'ın yeni yapılanmasında oynatmak istediği oyun düzeninde istediği tipte bir oyuncu Caner.
Sol önde daha faydalı olacağı kesin yalnız.O bölgede Stoch ve Uğur Boral'la rekabete girecek.
Sol bek A.Santos banko.Onun yokluğunda zaman zaman sol bekte oynayabilir ama gs'deki kadar fazla sayıda sol bek oynadığı maç olmamalı kanımca.Sol bek yerine sağ kanat ve ofansif orta saha olarakta oynatılabilir.
Bahsettiğimiz zaaflarını da bire bir konuşarak gerekirse mentör yardımıyla gidermek gerekir.Zira önü açık potansiyeli olan bir genç.O bölgede 10 yıl yatırım yapıp tam üst yapıda şans verip 10 yıl sol kanat oynatabileceğimiz kendi evladımız Özgür Çek'i Özer'e karşılık takasta harcamıştık ne yazık ki.Umarım Caner harcanmaz.
* Fenerbahçeli oluşu artı motivasyon olacak,özlediğimiz ''FB Ruhlu'' savaşan oyuncu sayısına bir ilave olacaktır.
* Bonservisi için Milliyet 2m.euro yazıyor.3m.euro da geçiyor.Normal ve uygun rakamlar bunlar.
* Tekrar Hayırlı Olsun.Hoşgeldin Caner.

30 Haziran 2010 Çarşamba

İvan Miljkoviç Resmen Fenerbahçe'de !!!!!!!!



Fenerbahçe Sırp yıldız Ivan Miljkovic’e 2 yıllık imza attırdı.

Fenerbahçe Erkek Voleybol Takımı’nın yeni transferi Sırp voleybolcu Ivan Miljkovic, sabah saatlerinde Kadıköy Acıbadem Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçti.




Geçen sezon Yunanistan’n Olympiakos takımında forma giyen Miljkovic sağlık kontrolünden sonra, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı basın odasında gerçekleştirilen ve kulüp başkanı Aziz Yıldırım, genel sekreter Vedat Olcay ile voleybol şubesinden sorumlu Yönetim Kurulu üyesi Hakan Dinçay’ın da hazır bulunduğu törende kendisini 2 yıllığına sarı-lacivertli renklere bağlayan sözleşmeye imza attı.
İmza törenini basın mensuplarının oturduğu yerden izleyen başkan Aziz Yıldırım, törenden sonra, Miljkovic’i kutladı. 


Yıldırım, yaptığı kısa konuşmada, bu transferin hayırlı olmasını dilerken, erkek takımının forma sponsorunun da Yönetim Kurulu üyesi Abdullah Kiğılı’nın şirketi olacağını kaydetti. 

Ivan Miljkovic  "Tüm tartışmalara rağmen burada olmaktan mutluyum. Dünyanın bir çok yerinde İtalya’da, Yunanistan’da elimden geleni en iyisi yaptım. Türkiye’de ve Avrupa’da her türlü başarılı olacağımıza inanıyorum. Öncelikle bu sezonda bütün beklentileri yerine getireceğim. İçeride ve dışarıda, tüm maçlarda, takımım için elimden geleni yapacağım. Taraftarlarımızsa, Başkanıma ve Türk Voleybolu için elimden gelen katkıyı göstereceğim. İçeride ve dışarıda tüm maçlarda başarılı olacağımıza inanıyorum"


Ivan Miljkovic Kimdir?


 http://img687.imageshack.us/img687/330/93543515.jpg


Olympiakos’tan transfer edilen 1979 doğumlu Ivan Miljkovic, voleybol kariyerine 1997’de Partizan Belgrad takımında başladı.
2000 yılında, Partizan’dan İtalya’nın Lube Macerata takımına transfer olan Sırp oyuncu, 7 yıl boyunca İtalyan ekibiyle 2001 Avrupa Konfederasyon Kupası Şampiyonluğu, 2002 yılında Avrupa Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu, 2001 ve 2003’te İtalya Kupası Şampiyonluğu, 2005’te Avrupa Konfederasyon Kupası Şampiyonluğu, 2006’da Avrupa Konfederasyon Kupası Şampiyonluğu sevinci yaşadı.
2007 yılında, İtalya’nın Roma Volley ekibinde oynamaya başlayan Miljkovic, 2008’de Yunanistan’ın Olympiakos takımına transfer oldu. 2009’da Yunanistan Şampiyonluğu ve Yunanistan Kupası sevinci yaşayan Sırp voleybolcu, bu sezon da Yunan takımıyla şampiyonluğa ulaştı.



2001 Avrupa Şampiyonası, 2001 World Grand Champions Cup ve 2002 Dünya Ligi’nde "en skorer ve en değerli oyuncu"  olarak seçilen sporcu; 2003 Dünya Ligi’nde "en skorer", 2005 Dünya Ligi’nde "en skorer, en iyi servis ve en değerli oyuncu" ödüllerini aldı. Yine 2005 Avrupa Şampiyonası’nda "En iyi servis", 2007 Avrupa Şampiyonası, 2008 ve 2009 Dünya Ligi’nde "En skorer" ödüllerinin sahibi oldu.
Pasör Çaprazı pozisyonunda görev yapan, hem kulüp takımlarında hem de milli takımda 14 numaralı forma giyen Ivan Miljkovic,  2 yıl boyunca Fenerbahçe Erkek Voleybol Takımı’nın başarısı için ter dökecek.

BAŞARILARI

  • 1998-Dünya Şampiyonası-Gümüş madalya-Yugoslavya.
  • 2000-Sidney Olimpiyat Oyunları-Altın madalya-Yugoslavya.
  • 2001-Avrupa Konfederasyon Kupası şampiyonluğu-Lube Banca Macerata.
  • 2001-Avrupa Şampiyonası-Altın madalya-Yugoslavya.
  • 2001-Avrupa Şampiyonası-En skorer ve en değerli oyuncu-Yugoslavya.
  • 2001-World Grand Champions Cup-Bronz madalya-Yugoslavya.
  • 2001-World Grand Champions Cup-En skorer ve en değerli oyuncu-Yugoslavya.
  • 2002-Avrupa Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu- Lube Banca Macerata.
  • 2002-Dünya Ligi-Bronz madalya-Yugoslavya.
  • 2002-Dünya Ligi-En skorer ve en değerli oyuncu-Yugoslavya.
  • 2003-Dünya Ligi-Gümüş madalya-Sırbistan-Karadağ.
  • 2003-Dünya Ligi-En skorer- Sırbistan-Karadağ.
  • 2004-Dünya Ligi-Bronz madalya- Sırbistan-Karadağ.
  • 2005-Avrupa Konfederasyon Kupası şampiyonluğu- Lube Banca Macerata.
  • 2005-Dünya Ligi-Gümüş madalya- Sırbistan-Karadağ.
  • 2005-Dünya Ligi-En skorer, en iyi servis ve en değerli oyuncu-Sırbistan-Karadağ.
  • 2005-Avrupa Şampiyonası-Bronz madalya-Sırbistan-Karadağ
  • 2005-Avrupa Şampiyonası-En iyi servis- Sırbistan-Karadağ.
  • 2006-Avrupa Konfederasyon Kupası şampiyonluğu-Lube Banca Macerata.
  • 2007-Avrupa Şampiyonası-Bronz madalya-Sırbistan.
  • 2007-Avrupa Şampiyonası-En skorer-Sırbistan.
  • 2008-Dünya Ligi-Gümüş madalya-Sırbistan.
  • 2008-Dünya Ligi-En skorer- Sırbistan.
  • 2009-Dünya Ligi-Gümüş madalya-Sırbistan.
  • 2009-Dünya Ligi-En skorer-Sırbistan.
*********************************************************************************
* Hayırlı Uğurlu Olsun.Emeği geçen Aziz Yıldırım,Hakan Dinçay,Abdullah Kığılı ve kim varsa 
herkese teşekkürler.
*  Nihayet büyük bekleyiş mutlu sonla noktalandı.Kendisi de bunu dile getirdi zaten.
''Tüm tartışmalara rağmen burada olmaktan mutluyum ''
 Olimpiakos çok direndi bırakmamak için.
* Hakan Dinçay'ın ''Voleybolun Messi''ni aldık dediği isim buymuş demek ki.İtalya liginde ve Final Four oynuyor denildiği için Neves Visotto diye tahmin etmiştik.
* Bu transfer bana Erkek Voleybolda şu ana kadar yapılmış Türkiye'nin en büyük transferidir.
* 2 yıllık imzalaması çok iyi.İyi bir rakam almıştır ama önemi yok,başka türlü getiremezsin zaten.Ki Yunanistan'daki krizin büyük etkisi olmuştur.Olimpiakos'un sponsorları desteği küçültmüştü.
Grbiç Usta'nın da olumlu referansı olabilir diye tahmin ediyorum.
* Teknik olarak uzun boylu bir şey yazmaya gerek yok.Adamın her şeyi ortada.Müthiş teknik ve kuvvetli.
Allah karşı takım oyuncularına yardım etsin,korusun.
* Bu transferle FB hem F4 hedefini bir kere daha göstermiştir hem de şansını arttırmıştır.
* İmza töreninde Kaptan Arslan'ın da olması çok güzel.Aferin koçum Arslan.
* FB Erkek Voleybol takımı bakalım gene üvey evlat muamelesi görecek mi ?
Gene Bayan hayranlığı her şeyin üstüne çıkacak mı ?
FB taraftarı bu takımı da desteklemek için salona gitmezse artık bir daha hiç konuşmasın.
* Abdullah Kığılı'ya çok teşekkürler.Forma sponsoru olmuş ''Kığılı''.
İsim sponsoru bulamadılar demek.Ali Koç gene vize alamadı herhalde.
Buna da şükür.Milkjoviç'i parasını karşılasın yeter.O kadar yoktur bile.
* Bu imza töreni bir kez daha göstermiştir ki Türkiye'de ''Spor Basınının hali içler acısıdır''
Muhabirlerin hiç bir donanımı yoktur.Resim çekmekten başka bir şey yapmıyorlar.Yazık.
1 tane soru soracak adam çıkmadı yahu.Böyle bir Dünya Yıldızı geliyor,kimseden soru yok.
Takımla ilgili de merak ettiğimiz bir sürü şey var ama soru soran yok.
Hadi onları geçtik,bizi FB TV muhabirleri ve Aylin Hanım nerede ? gs'li Aslı Duru niye soru sormuyorsun ?
Aylin Hanım Jan de Brandt'a sallayacağım diye koşarak gelmişti.Şimdi nerede ?
 Program yapıyorlar hiç bir bilgi yok.İmza töreni var orada da soru yok.
Nasıl olacak ?
* Gene zaten 3 tane olan voleybol sitelerinden biri fena gümledi.Atıp,tutan azılı müessese yalakası voleybolmagazin sitesi (isim vererek reklam yapıyoruz ama afişe etmek için mecburen veriyorum) şu saate kadar haberi  giremedi fena patladığı için.Ana sayfalarında adları gibi magazin haberleri var. Şunlar evlendi falan filan.Kepaze oldunuz ,madara oldunuz lan voleybolmagazin :))))))))))))
Başından beri doğru haberi veren voleybolunsesi sitesine ise tebrikler. 
(Bu site ile hiç bir alakam yoktur. Sadece Sezar'ın hakkı Sezara )

Etiketler