Medyadaki sapına kadar gerçek Fenerli 3-4 yazardan biri olan Tamer Bağlan bugün harika bir yazı yazmış.
Beynine,yüreğine sağlık.Ayakta alkışlıyorum kendisini.
http://fanatik.ekolay.net/Fenerbahce-Sefiller_6_YazarDetay_213229_30.htm
Sefiller!
Türkiye'nin en büyük ve en popüler spor kulübü olan, Fenerbahçe Spor Kulübü'nün Profesyonel Futbol Şubesi A Takımı zirveye yaklaştı ya; karıştı yine ortalık!
Oysa ne güzeldi her şey! Zirvenin çok gerisindeki Beşiktaş bile ‘Uzay takımı’ydı. Hakemlerimizin, futbolumuzun, ligimizin standardı ne kadar da yükselmişti! Fırtınamız, timsahımız; güle oynaya gidiyorduk! İyice alıştığı orta sıralarda yer alsa da, Galatasaray da devlet tarafından tahsis edilen stadına (TOKİ ya da Türk Telekom Arena Stadı) kavuşmuştu ve pembe günler yaşıyordu, ülke futbolseverlerinin yüzde 60’ı.
Gerisi, yani yüzde 40’ı, Sarı-Lacivert çubukluya gönül vermiş olanların desteklediği, en önemli, en popüler, en medyatik olanı ise, tüm branşlarda en çok meyve veren ağaç olsa da, futbolda 9 puan gerideydi nasılsa!
Birden, zaten 27 yıldır doğru, dürüst esmeyen fırtınanın, yine dinesi geldi! Tüm branşlarda uzak ara Sarı-Kanarya, ne yazık ki, artık futbolda da zirvenin fazla uzağında değildi! Bitmişti yani, güzelim futbol dünyamızın pembe halleri!
Yazın, çizin, konuşun, dedikodu üretin, iftira atın, hakaret edin, kargaşa ortamı yaratın artık! Hakemleri suçlayın, rakip kalecileri takibe alın (Fenerbahçe futbol takımının rakip kalecilerinden sorumlu Devlet Bakanı Faruk Çelik’in geçen sezon yaptığı gibi), saha içi ve saha dışı en ağır tehditleri savurun, sinir ve tansiyonları yükseltin, titreyin! Boru değil; Fenerbahçe’nin başarılı olma olasılığı çıktı ortaya; savurun, dağıtın, çamur atın, bir tarafınızı yırtın, tüm çirkinliklerinizi gün yüzüne çıkarın, Uluç’tan beter olun hatta, insafsızlık ve hazımsızlıkta! Küçüldükçe küçülün, hep daha aşağıya!
Bir hafta başka bir takım için çıldırın, diğer hafta bir başkası için! Sezon sonunun hayallerini kurun yeniden; başka takımların formasıyla şampiyonluk turuna çıkabilmek adına!
Bu arada, Alex’le uğraşmayı da ihmal etmeyin sakın ha! Benzerleri (ki ülkemizde yok), maratoncu kadar koşarken o yürüyor ve hala sözleşmesi uzatılıyor ya! Seviye konusunda da yılmayın, utanmayın; sıfırın altına inin! Çifte standart, haset, fesat, iki yüzlülük, rezillik ve utanç verici olma noktasında sınır tanımayın! İyice çıkın insanlıktan, sefilleşin olabildiğince; ki size yakışan da budur!
Tamer Bağlan - Fanatik
Sefiller!
Türkiye'nin en büyük ve en popüler spor kulübü olan, Fenerbahçe Spor Kulübü'nün Profesyonel Futbol Şubesi A Takımı zirveye yaklaştı ya; karıştı yine ortalık!
Oysa ne güzeldi her şey! Zirvenin çok gerisindeki Beşiktaş bile ‘Uzay takımı’ydı. Hakemlerimizin, futbolumuzun, ligimizin standardı ne kadar da yükselmişti! Fırtınamız, timsahımız; güle oynaya gidiyorduk! İyice alıştığı orta sıralarda yer alsa da, Galatasaray da devlet tarafından tahsis edilen stadına (TOKİ ya da Türk Telekom Arena Stadı) kavuşmuştu ve pembe günler yaşıyordu, ülke futbolseverlerinin yüzde 60’ı.
Gerisi, yani yüzde 40’ı, Sarı-Lacivert çubukluya gönül vermiş olanların desteklediği, en önemli, en popüler, en medyatik olanı ise, tüm branşlarda en çok meyve veren ağaç olsa da, futbolda 9 puan gerideydi nasılsa!
Birden, zaten 27 yıldır doğru, dürüst esmeyen fırtınanın, yine dinesi geldi! Tüm branşlarda uzak ara Sarı-Kanarya, ne yazık ki, artık futbolda da zirvenin fazla uzağında değildi! Bitmişti yani, güzelim futbol dünyamızın pembe halleri!
Yazın, çizin, konuşun, dedikodu üretin, iftira atın, hakaret edin, kargaşa ortamı yaratın artık! Hakemleri suçlayın, rakip kalecileri takibe alın (Fenerbahçe futbol takımının rakip kalecilerinden sorumlu Devlet Bakanı Faruk Çelik’in geçen sezon yaptığı gibi), saha içi ve saha dışı en ağır tehditleri savurun, sinir ve tansiyonları yükseltin, titreyin! Boru değil; Fenerbahçe’nin başarılı olma olasılığı çıktı ortaya; savurun, dağıtın, çamur atın, bir tarafınızı yırtın, tüm çirkinliklerinizi gün yüzüne çıkarın, Uluç’tan beter olun hatta, insafsızlık ve hazımsızlıkta! Küçüldükçe küçülün, hep daha aşağıya!
Bir hafta başka bir takım için çıldırın, diğer hafta bir başkası için! Sezon sonunun hayallerini kurun yeniden; başka takımların formasıyla şampiyonluk turuna çıkabilmek adına!
Bu arada, Alex’le uğraşmayı da ihmal etmeyin sakın ha! Benzerleri (ki ülkemizde yok), maratoncu kadar koşarken o yürüyor ve hala sözleşmesi uzatılıyor ya! Seviye konusunda da yılmayın, utanmayın; sıfırın altına inin! Çifte standart, haset, fesat, iki yüzlülük, rezillik ve utanç verici olma noktasında sınır tanımayın! İyice çıkın insanlıktan, sefilleşin olabildiğince; ki size yakışan da budur!
Tamer Bağlan - Fanatik
0 yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.