29 Mayıs 2009 Cuma

Türk Telekom - Fenerbahçe Ülker TBL Play-Off Yarı Final 2. Maçı Değerlendirmesi




HARAMİLERİN SALTANATINI YIKACAĞIZ!
BEKLE BİZİ EFES!


Telekom maçıyla ilgili gözlemlerimi aktarmak istiyorum.

Her şeyden önce tebrik ediyorum takımı.
Bu maçı kazanacağımıza emindim. Hepimiz emindik.
Ama takımın da emin olmasından korkuyordum açıkçası.
Telekom çok tehlikeli bir takım.
Bütün oyuncuları iyi gününde olursa PAOyu bile yenebilirler!
Bugün allahtan El Amin de Bekir de verimsiz oynadı.

İlk Çeyrek
Bizim çocuklar maça çok ciddi başladılar.
Anlaşılan havaya girmemişler.
Tanjevic de çok temkinli bir koç‚ takımı iyi uyarmış.
Maçın ilk dakikalarında sayı yapamadık‚ ama bu önemli değil‚
ilk hedef maça çok asılacağı belli olan Telekomu durdurmaktı çünkü.
Telekom bütün silahlarını kullanarak başladı.
Biz ise klasik bir savunma beşlisi çıkardık:
Green‚ Rasim‚ Semih‚ Mrsiç‚ Smith
Telekom ise en iyi beşlisiyle hızlı başlamak amacındaydı:
Bayramovic‚ Lang‚ Tutku‚ El Amin‚ Serkan.

Tanjevic bence ilk 3-4 dakikada istediğini gerçekleştirdi ve
Telekomun en iyi beşlisinin bir seri yapıp farklı oynamasını engelledi.
Örneğin‚ Bayramovice oyunun hemen başında Smithin yaptığı blok mükemmeldi.
Bayramovic çok güçlü ve çevik bir oyuncu.
O boy posla o kadar kıvrak nasıl oynuyor hayret ediyorum.
Bizim Emirden farklı olarak yapılı da
O açıdan içeriye penetreleri çok tehlikeli oluyor.
Bugünkü maçta 2 kere slalom yapar gibi bizim savunmanın arasından geçip turnikeyi bıraktı.
Birebirde rakibi karşısına aldığı zaman da futbol tabiriyle çalımı atıveriyor.
Ama Smithin ilk dakikadaki o bloğu bence Bayramovice güzel bir gözdağıydı! Ve etkili de oldu.
Rasim de bir pozisyonda Bayramovicin bir asistini pas arası yaparak engelledi.
Bu iki darbeden sonra 2 çeyrek kendine gelemedi Bayramovic.
Green de El Amini sildi oyundan bu ilk dakikalarda.
Bu ilk bölümde Ömer Aşıkın niye tercih edilmediğini anlamadım.
Semih biraz zayıf kaldı Lang karşısında ve ilk dakikalarda Telekomun çoğu sayısı d Langdan geldi: 7

Sunterin fırtına gibi esecek‚ Fenerbahçeyi şoke edecek skorer beşi savunmamız karşısında takıldı
Bu dakikalarda güzel hücumlar da yaptık.
Hele hele 7-8 pastan sonra Greeni boşa çıkarıp attığımız bir 3 sayı vardı
İşte set oyunu dedim kendi kendime
Sunter oyun nasıl kurulur öğrensin biraz.

Bence oyunu başlarda güzel soğuttuk‚ bol bol faul yaptık‚
bloklar top çalmalar derken Telekomun en iyi beşini yorduk‚ sinirlerini bozduk.
Telekom bu ilk 5 dakikalık dönemde muhteşem savunmamız yüzünden üçlük denemesi bile yapamamıştı.
Ya Langla sayı buldular ya da faul atışıyla
Oyunda dengeyi korumuştuk. Sonra hücum silahlarımızı bir bir devreye sokmaya başladık.
Önce Solomon geldi ve üçlükle başladı resitaline
Sonra Emir ve Mirsad da dahil oldu oyuna.
Böylece öldürücü timimiz göreve başlamıştı.
Çok keyifli bir oyun sonunda dakikalar nasıl geçti anlayamadık.
Bir baktık çeyrek bitmiş‚ 31-21 öndeyiz

2. Çeyrek
İkinci çeyrekte ise farkı korumayı başardık.
Bu çeyrek Mirsad dakikalarıydı.
Dudleyi karşısında gördüğü an üçlüğü gönderiveriyordu
Güzel de birebir oynayıp potayı zorladı.
BayramoviçI de iyi savundu.
Önce Rasim sonra Mirsadın savunması karşısında perişan olan Bayramovic de mecbur kenara alındı

Bu sefer Oğuz girdi devreye.
Ömer Aşık da oyunda olduğu için çok rahattı Oğuz.
İki uzunumuz Telekomun pota altını dağıttı.
Pota altını savunma derdine düştüklerinde üçlükleri yolladık.
Bir ara farkı 13 sayıya kadar çıkardık.
Sunter de mecbur savunmayı güçlendimek zorunda kaldı.
Torresi Asımı falan oyuna aldı.
İşte iki takım arasındaki fark.
Bizim yedeklerle‚ rotasyon genişliğimizle onlarınkini bir karşılaştırın.
Bizde Semih var Oğuz var Ömer Aşık var. Onlarda bir tek Lang.
O çıkınca da Asım geliyor. Bizim Genç Enes Kanter bile yer onu.

Bu dakikalarda klasik Telekom balıyla zorlama basketler atarak farkın açılmasını engellediler.
Ama maç tamamen bizim kontrolümüzde gidiyordu.
Maç bizimdi belli.

3. Çeyrek
Ta ki o kabus çeyrek başlayana kadar.
Bir gün bu 3. çeyreklerin birinde kalbimiz duracak.
Aslında bizim voleybol maçlarında da var bu sendrom.
Orada da 3. set sendromu.
İlk iki seti kazandıysak 3. sette garip bir havaya giriyoruz.

Ama basketbolda tribünde‚ televizyon başında sanırım bütün Fenerbahçeliler Hocam mola al diye çırpınıyordur.
Ama yapmıyor bunu Tanjevic.
Bu riskleri neden alıyor bilmiyorum. Anlam veremiyorum.
Açıklamaya çalışan renktaşlar olmuş ama benim için hala anlamsız.
Daha doğrusu Tanjevicin amacını anlamıyorum.
11-12 sayı öndesin‚ sonra rakip göz göre göre farkı eritiyor.
Ve müdahale etmiyorsun.

Bu çeyrekte Telekom aslında çok iyi savunma yaptı.
Serkan da iyi oynadı. 60-70 saniyede 8 sayı atıverdi
Biz ise hücumda verimli olamadık. Ömer mesela bu çeyrekte çok kaçırdı.
Atışları girmedi‚ blok yedi
Mirsad da çok atış kaçırdı.
Ama en azından pota altını iyi savunduk.
Dudleye Mirsad bir blok yaptı. Ömer de hatalı yürümeye zorladı.
Ama 2 dakikada fark 5 sayıya iniverdi.

Şu Telekomun ne yapacağı gerçekten belli olmuyor.
Çok iyi şutörleri var. Bir anda 8-10 sayılık seriler yapabiliyorlar.
Solomonun Telekom serisini bozan o üçlüğü olmasaydı‚ maç gerçekten de kopabilirdi aleyhimize. Toparlanamazdık.

Ama Solomonun bu üçlüğünden sonra Telekom savunmasını daha da sertleştirdi.
Özellikle dış alan savunmasını iyi yaptılar.
El Amini bile savunma yaparken gördüm!
Ve bir anda 58-57 öne geçiverdiler.
Bu dakikalarda çok top kaybettik‚ ama sakin kaldık‚ paniklemedik.
Ve toparlanıp son çeyreğe 60-61 önde girmeyi başardık.

Tanjevic böyle durumlarda niye mola almaz‚ niye müdahale etmez anlamıyorum.
Aslında Tanjevicin oynattığı basketbolu çok keyifle izliyorum.
Ama şu mola almama kararları çıldırtıyor beni.
Oyuncuların moralini mi bozmak istemiyor‚ inisiyatif almayı öğrenmelerini mi istiyor‚ bilmiyorum.
Ama ne yapmak istiyorsa istesin‚ lütfen bizi kalpten ölecek hale getirmesin.
En azından Efesle yapacağımız final serisinde bu kadar riske girmesin
Üstelik bunu Tanjevici en çok savunan insanlardan biri olarak söylüyorum.

4. Çeyrek
Son çeyrekte ise heyecandan ölüyorduk
Bir yandan ya biz bu maçta 13 sayı önde değil miydik‚ nasıl başabaş oldu böyle dedik.
Bir yandan da maç boyu suskun kalan El Aminin geçen maçta 3. çeyrekteki oyununu göstermesinden korktuk.
Ama Fenerbahçe disiplinden kopmadı.
Paniklemedi.
Özellikle gençlerimiz Gerekli zamanlarda Oğuzdur‚ Ömerdir‚ Emirdir‚ Semihtir‚ sorumluluk almaktan kaçınmadılar.
Helal olsun valla.
O kadar genç yaşlarına rağmen o kiritik dakikalarda elleri titremedi.
Hele Oğuzun o üçlüğü ne güzeldi!
Smith de Telekomun öne geçtiği anlarda peş peşe 4 sayı bularak görevini fazlasıyla yerine getirdi.

Yiye yiye tırnaklarımı bitiriyordum ki Mirsad girdi oyuna
Önce Serkanı nizami bir faulla durdurdu Ve oyundan düşürdü.
Mirsad bunu bazen iyi yapıyor. Luganoya benzetiyorum onu.
Hem çok sert (ama nizami) fauller yapıyor‚ hem de gözlerini kocaman açarak hakeme bakarak masumu oynuyor!
Bizim hakemler de çocukları gibi görüyorlar galiba Mirsadı Sinirlenmiyorlar. Gerçekten de çok sempatik bir adam.
Haylaz erkek çocuklarına benziyor. Antika vazonu kırar‚ ama kızamazsın Onun gibi
Bu bir avantaj bizim için.

Bu aralar‚ yani son 5-6 dakika‚ Mirsadın dakikaları gerçekten de.
Belki de 3. çeyrek sendromumuzun nedeni bu.
Tanjevic maç sonlarını Mirsadla çözmeyi seviyor.
O yüzden 3. çeyrekte kenarda çok tutuyor onu.
Özellikle stresli maçlarda Mirsad takımı iyi toparlıyor.
Çok ilginç pozisyonlarda üçlük atış zorlayıp sayı yaratabiliyor.
Üstüne bir de ribaundları topluyor‚ rakibe ikinci bir hücum şansı vermiyor.

Her neyse‚ Mirsad nizami bir şekilde‚ Telekomun hatlarını kesmişti.
El Amin de kolay sinirlenen bir adam. Serkanla El Amin böylece oyun disiplininden koptular.
Bayramoviç bu dakikalarda peş peşe sayılar bularak farkın açılmasını engelledi.
Ya Mirsadın o iki üçlüğü nasıldı
Dudleyi gördü mü karşısında‚ üçlüğü gönderiverdi. İki kere üst üste
İkinci üçlükten sonra Dudleyin hal ve tavırlarını görmeliydiniz.
6 gol yiyen Mondragona dönmüştü

Son 2 dakikada Solomon ve Mirsad iyi kontrol ettiler oyunu.
İyi savunma yaptık. Farkın kapanmasına izin vermedik.
Hele hele Smithin o bloğu yok muydu Serkana Aman tanrım.
Üstelik üç sayı atarken. Üçlük atan adama blok yapmak ne kadar zordur bilirsiniz.
Herhalde Serkan bir sonraki maça kadar toparlayamaz kendini. Anlayacağınız Smith blokla başladı‚ blokla bitirdi maçı.
Helal olsun.

Son dakikada anlamadığım bir olay oldu.
Fark altı sayı. 40 saniye kalmış. Hücum sırası bizde.
Telekomlular faul yapmadılar. 20 saniye topu gezdirdik‚ beklediler.
Sunterin basketboldan hiç anlamadığının bir başka kanıtı daha.
Güzelim kadroyu heba ediyor adam.
Tamam bizim işimize yarıyor‚ o ayrı.
Ama Telekomun hissedarı mıdır‚ Oferin adamı mıdır anlamadım.
Tek bir başarısı yok‚ niye hl tutarlar adamı bilmiyorum.

Sonuç
Tek tek oyuncuları ayrıca değerlendirmeyeceğim.
Çok stresli ve önemli bir maçtı. Bence bütün oyuncularımız görevlerini layıkıyla yerine getirdiler.
Kadromuz geniş. Bir oyuncu eksik kalsa‚ diğeri hemen kapatıyor eksiği.

Birkaç not

Elleri titremeyen gençlerimize bravo:
Tanjevici eleştirebilirsiniz. Ben ise genelde savunurum onu.
Şu genç kadroyu çok iyi olgunlaştırdığını görmemiz lazım.
Oğuzun maçın sonlarında‚ üstelik skor dengedeyken‚ üçlük kullanabilmesi (5 numara oynadığını hatırlatırım)‚
Emirin‚ Ömerin ve Semihin özellikle sonlarda sorumluluk alabilmesi
Çok güzel şeyler bunlar.
Normal tabii.
Bu gençler 2 yıldır birlikteler‚ Euroleague tecrübesi kazandılar.
Çok da ilerlettiler oyunlarını
Gelecek için çok çok umutluyum.

Solomon sen geçen sene kraldın‚ şimdi "Krallar kralı" olmuşsun
Herkesin gördüğü bir gerçek:
Solomon NBAden döndüğünde bambaşka bir kimlikle karşımıza çıktı.
Oyunu inanılmaz olgunlaşmış.
Normalde bu tür maçlarda saçmasapan üçlükler sallardı.
Bazen tutardı sevinirdik‚ bazen de tutmaz delirirdik.
Ama yine de 20 sayıyı geçtiği çok olmazdı.
Bu maçta ise dikkat ettiniz mi bilmiyorum‚ 17 sayısı var.
Maçın hiçbir anında da öne çıkmadı.
Peş peşe iki hücumda şuta kalkıştığını da görmedim.
Yani gerçekten de çaktırmadan 17 sayı atıvermiş.
Üstelik %60 üçlük ortalamasıyla oynamış (3/5) Dünkü maçta da öyleydi
Yani çok emin olmadan üçlük atmıyor artık.
Daha da güzeli bugün 5 de assist yapmıştı. Mirsada güzel üçlük asistleri vardı.
Ve son olarak‚ Solomon geldi geleli 10 maç yaptık‚ 5i play-off‚ hepsini kazandık.
Peki soruyorum size‚ biz Solomona geçen sene kral diyorduk.
Bu sene ne diyeceğiz?
KRALLAR KRALI!

FB-TV maçı kesmek istiyorsa üçüncü çeyrekleri kaldırsın!
Maçı canlı izleyemedim. Ne tribünden ne de televizyondan.
FB-TVde maç özetlerini izleyenler bilir‚ maçı kuşa çeviriyorlar.
Hadi rakibin ataklarını kesseler anlayacağım‚ ama bizim ataklarımızı bile (sayı olsa dahi) kestikleri oluyor.
Bunun da mantığını çözemedim. Bilen varsa anlatsın.
Özet görüntünün bir saati aşmaması mı gerekiyor?
Madem özet yapacaksınız‚ bari şu üçüncü çeyrekleri kesip atın da biz de rahatlayalım! Öleceğiz heyecandan
Tanjevic hocam umarım Efes maçında aynı hatayı yapmaz.
Efesin şakası olmaz çünkü.
Ama Tanjevic hocanın tecrübesine güveniyorum.
Bizim görebildiklerimizi herhalde o da farkındadır.
Bir bildiği vardır diyerek kendimi avutmak istiyorum.
Yoksa gece uyuyamayacağım.

Rakamların dili
Maç istatistiklerini sunuyorum. Birkaç rakama dikkatiniz çekmek istiyorum.





Mücadelecilik endeksi: Hücum ribaundları
Maçı ne kadar istediğinizi gösterir. 12-6 öndeyiz.
4 hücum ribandu Ömer Aşıktan. Geçen maçta da Oğuzun rakamı 5ti.
Telekom pota altının ne kadar zayıf olduğunu çocuklar bile biliyor.
3. maçta bu üstünlüğümüzü kullanmaya devam edelim.

Savunma endeksi: Top kaybı sayısı.
11 top kaybetmişiz. Telekomda bu rakam 6. Telekom özellikle 3. Çeyrekte çok güzel savunma yaptı. Biz ise yalnızca başlarda iyiydik.
Halbuki bizim en büyük özelliğimiz savunmamız.
Öner Onanın eksikliği bu noktada hissedildi.

Takım oyunu endeksi: Oyuncuların aldığı sure ortalaması.
Maç istatistiklerine dikkatli bakarsanız‚ bizim oyuncuların aldıkları süre hep 10-30 dakika arası.
Yani 10 dakikadan az oynayan kimse yok. 30 dakikadan çok oynayan da yok.
Maçın son bölümlerini bu kadar kontrollü oynamamızın nedenlerinden biri bu.
Telekomda ise sırf dinlendirme amaçlı oyuncu değişiklikleri yapılmış o kadar.
10 oyuncuları oynamış maçta. 3ü 10 dakikanın altında sure almış. 2si ise 30un üstünde.
Bizde ise en çok oynayan Solomon: 27:52.
En az oynayan ise Rasim 11:07

3. çeyrek sendromu:
Yine aynı konu kusura bakmayın.
24-14 fark yemişiz 3. çeyrekte.
İşin ilginci ilk çeyrek çok iyi başlamışız. 31 sayımız var.
2. ve 3. çeyrekteki toplam sayımız ise 30!
Efes maçında bunu yaparsak fark yeriz.
Ve moralman çökeriz. Toparlanamayız.

Serbest atış çalışın!
Bu maçta %64te kaldık. %44 üç sayı ortalaması olan bir takım için çok kötü!
Euroleaguede de düşük yüzdelerle oynuyorduk. Bizim düzeydeki takımlar içinde en düşük faul atışı yüzdesi bizde.
Özellikle uzun oyuncularımızın faul atışlarını çalışması lazım.
Ömer 2/5. Semih 0/1‚ iyi bileği olan Oğuz bile 1/2.
Üç uzunumuz toplamda 8 atışın 3ünü sayı yapabilmiş
Çalışmaları lazım

Bekle bizi Efes
Efes‚ önce Darüşşafaka‚ sonra 6S derken‚ basit maçlar oynadı. Biz ise Telekom´la üst düzey maçlar oynuyoruz. Ve sakatlıktan yeni çıkan Ömer Aşık da takıma yeni katılan Solomon da bu sayede gittikçe ısınıyor.
10 maçtır kazanıyoruz.
Solomon´un gelişi takıma bir güven getirdi.
Bize de getirmedi mi?
Pazar günü de kazasız belasız maçı kazanalım ve çok yıpranmadan Efes´e hazırlanalım.
2 senedir Basketbolda haramilerin saltanatını yıktık.
Bu sene bütçesini çok zorladı Efes.
Bu kez de şampiyon olursak dağılabilirler.

Haydi Çubuklu...

Özgür

0 yorum:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Etiketler