16 Nisan 2010 Cuma

Sözde büyük (!) kulübün küçük başkanı Yıldırım Demirören !!!!



 Kuruluş tarihi 100 yılı geçmiş ama asla büyük olamamış,semt
takımı olarak kalmış ve bir kaç senedir de zengin  babasının parası
ile oyuncak gibi oynayan şımarık bir çocuğun eğlencesi olmuş bir
takımın hali içler acısıdır.
 
 Güya büyük camia ama şimdi para ile babasının şirketlerinden
biri haline gelmiş renksiz semt takımının kendi maçlarına taraftarının
tepkisinden çekindiği için gidemeyen,herkesleri güldüren Başkanı
pardon sahibi ve yöneticilerinin son oynadıkları,hezimetten kurtuldukları
Trabzon maçından sonra geçen yıl aldıkları bedava Şampiyonluğu
bu sene alamayacaklarını anlayınca salya sümük bir şüpheli
penaltı pozisyonunun peşine takılıp zırıl zırıl ağlamaları,kankaları
federasyona komik tepkileri v.s bu hafta gündeme damgasını vurdu.

 Neler yapmadılar ki ?
Trabzon maçından sonra ayak üstü bazı yöneticilerinin ağlamaları.
Şimdi bu adamlara sormak lazım ; Geçen sezon Şampiyonluğu zavallı
Sivas'ın elinden nasıl çalmıştınız ? Aşağıda bu sezon ki bazı 
maçlardan örnekler vereceğim hakem hataları (!) ile kazandığınız
puanlardan sonra neden hiç konuşmadınız ? 
  10.Hafta Eskişehir - bjk 0-1 maçında Nihat golde ofsayttı.
13.Hafta bjk - FB 3-0 maçında 0-0 iken verilmeyen 2 penaltımız
,3.goldeki ofsaytı

MAÇIN KADER ANI :

Dakika 19. Gökhan aldığı pasla hızlı bir şekilde Beşiktaş yarı sahasına geçti‚İbrahim Üzülmez´i

geçen Gökhan ceza sahasına girdi gol pozisyonuna girmek üzereyken İ.Üzülmez ‚Gökhan´ın sağ
ayağına tırpanı geçiriyor.
% 1 MİLYON NET PENALTI.


Ve diğer verilmeyen penaltımız ;
Dakika 13. Emre aldığı topla Beşiktaş yarı sahasına girer girmez ceza sahası içindeki Kazım´a ortasını yaptı ama Ferrari Kazım´ın bileğine müdahale ederek topun Kazım´a gelmesini önledi.
Kazım yerde.
PENALTI YOK.

18.Hafta bjk - İBB 2-0 maçında ;
Beşiktaş´ın attığı 1.gol öncesi Bobo Ofsayt.
Devre biterken bu golle kilidi açabildiler.Alper Ulusoy uyu (!) sen. 

19.Hafta Antalyaspor - bjk 0-1 maçında verilen komik penaltı
22.Hafta bjk -gs 1-1 maçında ;
* İ.Toraman´ın M.Topal´ı sarılarak indirmesi penaltı.
23.Haftaki Kayseri - bjk 1-2 maçında;
Oyunun kaderini Beşiktaş lehine etkiledi.
Makakula´yı Sivok´un çekip indirmesine penaltıyı vermedi.
26.Haftada Kasımpaşa - bjk 2-2 maçında;
Bobo´nun 77.dakikada attığı 2.gol öncesi Ferrari ofsayt.
Aktif alanda ve kaleciyi engelliyordu.
Bakın şu Allahın işine ki bizim İBB maçında Deniz´in attığı golü
aynı şekilde olduğu halde iptal ettiren gene Orkun Aktaş´tı.
Alın size bir çifte standart karar daha.
Aynı Orkun Aktaş aynı pozisyonda bizim golü verdirmiyor‚Bobo´nun
golünü verdiriyor.
 27.Hafta da bjk - Eskişehir maçında ;
* Holosko´nun attığı 3.gol öncesinde Finkten seken topu pas olarak
veren Bobo ofsayt konumundaydı. Gol geçersiz sayılmalıydı.
M.Şahan Yılmaz uyudu.(!)
* 2.golde de Holosko ofsayttı.

* Maç 1-0 iken Ernst´e kırmızı kart gösterilmed
i.

28.Haftada A.Gücü - bjk 0-0 maçında ;
*69.dk.da ceza alanı içinde İ.Kaşın‚ kontrolsüz hareketi ile topa temas etmeden Vasselin kaleye doğru yönelen atağını durdurduğu pozisyon net bir penaltıydı.İ.Kaş´a sarı kartta göstermeliydi.

 Evet bazı örnekler bunlar.
Bu maçlardan sonra açıklama yaptınız mı ?
İKİ YÜZLÜSÜNÜZ İŞTE.
  Buraya kadar giriş resmindeki kankası Mahmut'un MHK'sının desteği
ile geldiler.Başka türlü Şampiyonluğa oynayamazlar zaten.
 Ama baktılar daha ileri gidemiyorlar başladılar ağlamaya.
  Sonra kendi taraftarının ''Ytong Kafa'' dediği arkadaş şu açıklamaları
yapıyor derbi öncesi ;

 -´´KEŞKE FIRAT AYDINUS DA 4. HAKEM OLSAYDI´´-
Fenerbahçe ile oynayacakları derbi maça‚ kendilerinin istemediği hakem Hüseyin Göçek´in atandığını vurgulayan Demirören‚ şunları kaydetti:
´´Derbiye Hüseyin Göçek´i vermişler. Yunus Yıldırım ile birlikte istemediğimiz 2 hakemden biriydi. Madem bizim istemediğimiz Hüseyin Göçek´i derbiye hakem olarak atadılar‚ keşke Fenerbahçe´nin istemediği Fırat Aydınus´u da 4. hakem olarak maça verselerdi.´

 Yani  şimdiden hakemi baskı altına almaya çalışıyor.
İlk maçta Kartal Fırat atandığı zaman açıklama yapmış mıydı ? 
HİÇ.
 Bu arkadaş kendi misyonunu daha önce açıklamıştı zaten.
2006-2007 sezonundaki en önemli hedefiniz nedir? sorusuna; 
"Fenerbahçe´yi şampiyon yapmamaktır" 
    
 Sinan Engin aracılığıyla mesaj verdirmeler.
Cannes'a Mahmut niye gitmiş.Orada işleri bağlamışız güya bık bık bık.

 Sonra komik Cep telefonu mesajları ortaya çıktı ;
 1. Mesaj: "Baskan herhalde sizin ekibe kufr etmrk lazmmiski hakemler ftbolla hentbolu karstrmasnlar ve bn l kizil oldugu surece bndan sonra karsndayim saygilar"
2. Mesaj: Baskan levente soyle bzm plaj voleybol takimi sampiyon oldu kupa torenine davetli sende"
 
  Bunların basına yansıması üzerine ise kankalarına savaş açtı.

'Özgener küçük oyunlar içinde'

Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, Mahmut Özgener'e çektiği sms mesajının kamuoyuna çarpıtılarak yansıtıldığını belirterek, Futbol Federasyonu'na yönelik sert ifadeler kullandı.

Demirören, Özgener'e "Levent Kızıl olduğu sürece karşındayım" şeklinde mesaj çektiğini söyledi.
 
Federasyon da güya şu açıklama ile PFDK'ya sevk etti ve 15 gün lütfen
ceza verdiler.
 

  Bunlar böyle ağlarken ezik kardeşleri durur onları yalnız bırakır mı ?
Fularlı köşesinden ,Ednan Bol-at'ta başladı hemen.
''Fenerbahçe hakemler tarafından kollanıyor'' 
 “Hakem hataları 5 haftadır hep Fenerbahçe’nin lehine...”

Yusuf Yusuf sesleri bunlar başka bir şey değil.Biz bu filmi defalarca
görmüştük.''Kedi-köpek kardeşliği'' diyoruz bunlara.

 Hasan Ali Atasoy bugün güzel bir yazı yazmış ;
  
Pes!
Aynı tezgah yeniden hortladı, genetik şifreler yeniden harekete geçti. Farklı ağızlardan aynı kara propaganda, aynı senaryo, aynı replikler ortaya saçılıyor. Korku; Fenerbahçe'nin şampiyonluğa yürümesi... İşin özü ve çarpık mantığı; O olmasın da, kim olursa olsun...

Aynı tezgah yeniden hortladı, genetik şifreler yeniden harekete geçti. Farklı ağızlardan aynı kara propaganda, aynı senaryo, aynı replikler ortaya saçılıyor. Korku; Fenerbahçe’nin şampiyonluğa yürümesi... İşin özü ve çarpık mantığı; O olmasın da, kim olursa olsun...
Önce Yıldırım Demirören ile başladı, kalemşörlerle sürdü, Adnan Polat da devam ettiriyor. Çünkü Fenerbahçe’nin Beşiktaş’ı yenmesi, tam bir kabus senaryosu olur. O yüzden hakemi etki altına almak, kimyasını bozmak lazım şimdiden... Medya da buna dünden teşne, durumdan vazife çıkarmayı bilir.
Yalan bile utanır da, bazıları hiç utanmıyor. Huylu huyundan vazgeçemiyor. Bu tabloda bir tek utanç sofrası eksik. Birini zaten boşverdim de, şöyle buyurmuş Bay Adnan; “Hakem hataları 5 haftadır hep Fenerbahçe’nin lehine...”
Aklınca karambol ortamı yaratıyor. Tesadüf mü? Asla! Çünkü bir gün önce, Fenerbahçe nefretinden gözleri dönmüş fularlı şeyhleri hedefi manşetten göstermiş. İzinden gidiyor. Omuz veriyor. Neresinden baksan, siyasetin son günlerdeki moda deyimiyle buram buram ‘Şark Kurnazlığı!’
Kendi maçlarında bile Güiza’nın golü güme gitmiş, 3 oyuncuları 2’şer metre ofsayttayken hizadaki yardımcı hakem ‘devam’ demişken... 15 yılın ‘koruma ve kollanma’ alışkanlığı ortadan kalkınca, ezberler bozulunca, zavallı söylemlere sarılmak dışında çare de kalmıyor. Aklınca yumurtaları bir birine kırdırıp, aradan sıyrılacak.

Fotomaç'ta Haldun Domaç'ta süper bir yazı yazmış ;
Anlayana...
Yılan eğrisini bilmez, deve boynun eğri der." Divan-ı Lügatit Türk'te yer alan bir Türk atasözü... Hiç kuşku yok ki Yıldırım Demirören'in edebiyat öğretmenleri bu sözden hiç bahsetmemiş ona... Öğretmenin günahını almayalım ya da o ders işlenirken, sınıfta yokmuş Yıldırım başkan... Aksi olsa son günlerde bir avuç suda tsunami koparır mıydı? Neymiş; Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ile Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, Fenerbahçe Acıbadem Voleybol maçını bahane edip, Cannes'da bir araya gelmiş... Ne demek istiyor Yıldırım Demirören... Cannes'da buluştular, Beşiktaş'ın kanını içmek için planı yaptılar. İnsanın aklına şu geliyor. Bunun için Cannes'a gitmeye gerek var mı? Bir telefonla aynı işi bitiremezler mi? Haydi diyelim telefonlar 'Telekulak'a takılır korkusu var, Papermoon'da buluşup,  konuşamazlar mı? 

Hani Yıldırım Demirören'le Adnan Polat'ın buluştuğu gibi... Onlar da gönül insanları değil mi, Demirören ve Polat gibi... Ne demişti Demirören: "Gönlüm şampiyonluğu Galatasaray'ın, kupayı Beşiktaş'ın almasından yana." Gönlünden geçen oldu da kim ne gibi yaptırım uyguladı Demirören için... Demirören'in bu açıklamalarından sonra hafızam beni yanıltıyor mu diye düşünmeden edemedim. Bugün Yıldırım-Özgener buluşmasının arkasında planlar arayan Demirören, Beşiktaş'ın kazandığı kupayla o günkü Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy'un babası Saffet Ulusoy'u hastanede ziyaret edip, kupayı ona armağan etmemiş miydi?

Mesajım çok net

Ne yani şimdi bu kupanın kazanılmasında bir kolpa mı var diye düşüneceğiz. Böyle mi oluşturacağız spor kültürünü... Bir futbol federasyonu başkanının voleybol finaline gitmesine bin türlü anlam yükleyerek mi insanlara 'spor, barış ve kardeşliktir' mesajı vereceğiz. Mesaj dedim de Demirören'in başkan Özgener'e attığı SMS'te neler yazıyor net olarak ortaya çıkmıyor ama benim mesajım gayet açık; "Yılan eğrisini bilmez, deve boynun eğri der" ve bu film uzar gider. Fenerbahçe-Beşiktaş maçı öncesi, tansiyonun alt düzeyde olması gereken günlerde Demirören'in bize yazdırdıklarına bakın...

 
  Korkunun ecele faydası yok boşuna çırpınmayın.
ŞAMPİYONLUK İÇİN SALDIR FENERBAHÇEEEEEEEEE !!!!!!!!!!!!

0 yorum:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Etiketler