31 Mayıs 2010 Pazartesi

Doping Pilsen Lojistik Destekle Yenebildi.83-79 !!!!



Beko Basketbol Ligi play-off final serisi beşinci maçında Efes Pilsen, Darüşşafaka Ayhan Şahenk Spor Salonu'nda Fenerbahçe Ülker'i 83-79'luk skorla mağlup etti. Fenerbahçe Ülker bu yenilgiye rağmen seride 3-2'lik üstünlüğünü korudu.

Fenerbahçe Ülker ile Efes Pilsen arasında Abdi İpekçi Spor Salonu'nda oynanacak olan final serinin 6.maçı, 2 Haziran Çarşamba günü saat 20:00'da başlayacak. Bu mücadele SkyTURK ile Spormax ekranlarından naklen yayınlanacak.

Ender Arslan ve Tarence Kinsey’in karşılıklı basketleriyle başlayan mücadelede ilk dakika, Sinan Güler’in üç sayı isabetiyle Efes Pilsen’in 5-2 üstünlüğüyle geçildi. Tempoyu düşüren ve pota altında Mario Kasun’u kullanarak hücum eden Lacivert Beyazlılar, 5.dakika sonunda savunmadaki gayretiyle de farkı 8 sayıya çıkarttı (13-5). Ömer Onan’ın penetresiyle rakibinin serisine son veren konuk ekip, televizyon molasına girilirken durumu 13-9’a getirdi. Gasper Vidmar’ın basket faulü sonrası skoru 13-13’e gelirken, 11-4’lük bir seri yakalayan Efes Pilsen, ilk çeyreği de 24-17 önde tamamladı.

Mirsad Türkcan’ın basketiyle ikinci periyotun ilk hücumunda basket bulan Fenerbahçe Ülker, buna karşın savunmada Bostjan Nachbar ve Ender Arslan’ın sayılarına engel olamadı. Lacivert Beyazlılar, Ender Arslan’ın önderliğinde hücumlarda iyi organize olurken, Igor Rakocevic’in de üç sayı isabetiyle farkı 9 sayıya çıkarttı (36-27). Semih Erden ve Oğuz Savaş’ın boyalı alana sertlik getirmesiyle oyuna ortak olan Fenerbahçe Ülker, durumu da 41-35’e getirdi. Ancak Efes Pilsen kontrolü elinden bırakmadı ve devre sonunda da soyunma odasına 46-41 üstünlükle girdi.

Üçüncü periyotta iki takımda hücumda skor üretmekte sıkıntı yaşarken, Fenerbahçe Ülker devrenin ilk sayılarını 23.dakikada Gasper Vidmar ile buldu. Mirsad Türkcan’ın turnikesi ve bir hücum sonrasında da bulduğu üç sayılık basketle Sarı Lacivertliler 46-48 ile öne geçti. Konuk ekip savunmada zorlanmasına karşın özellikle dış atışlardaki yüksek isabet oranıyla skor üstünlüğünü korudu. Üçüncü periyot Lynn Greer’in şutunun girmemesi sonrasında 61-58 Efes Pilsen üstünlüğüyle tamamlandı.

Mücadelenin final periyotu Lynn Greer ve Ermal Kurtoğlu’nun karşılıklı basketleriyle başladı. Önce Bostjan Nachbar ardından da Ender Arslan ile üç sayı çizgisinin gerisinden isabet çıkartamayan rakibi karşısında Fenerbahçe Ülker, Oğuz Savaş’ın iki turnikesiyle durumu 63-64’e getirdi. Igor Rakocevic ve Charles Smith'in dış atışlarıyla skor bulan Efes Pilsen, 36.dakikada farkı 6 sayıya çıkarttı (75-69). Emir Preldzic'in serbest atışlarına Nachbar ile karşılık veren ev sahibi takım, skoru 78-71'e getirdi ve Fenerbahçe Ülker mola aldı. Aranın ardından Nachbar ve Smith'in top kayıplarından üç sayı bulan konuk ekip, durumu da 78-74 yaptı. Son dakikaya 80-74 üstünlükle giren Efes Pilsen, taktik faulleri değerlendirdiği karşılaşmadan da 83-79 galibiyetle ayrılmayı başardı.

SALON: Darüşşafaka Ayhan Şahenk Spor Salonu

HAKEMLER: Rüştü Nuran – Uğur Özen – Ali Şakacı

EFES PİLSEN (83): Mario Kasun 12 (3 ribaund), Charles Smith 11 (5 ribaund), Igor Rakocevic 23 (1 ribaund- 2 asist) Preston Shumpert (1 ribaund- 1 asist), Kaya Peker 2 (6 ribaund- 1 asist), Bostjan Nachbar 13 (2 ribaund- 1 asist), Ermal Kurtoğlu 8 (1 ribaund), Sinan Güler 3, Ender Arslan 11 (6 ribaund- 5 asist)

FENERBAHÇE ÜLKER (79): Roko Ukic 8 (3 ribaund- 6 asist), Mirsad Türkcan 12 (7 ribaund), Ömer Onan 18 (1 ribaund- 1 asist), Semih Erden 3 (2 ribaund), Gasper Vidmar 6 (5 ribaund), Lynn Greer 12 (2 ribaund), Oğuz Savaş 11 (3 ribaund- 2 asist), Tarence Kinsey 2 (4 ribaund- 3 asist), Emir Preldzic 7 (1 ribaund- 3 asist)

1.PERİYOT: 24-17
2.PERİYOT: 22-24
3.PERİYOT: 15-17
4.PERİYOT: 22-21


1.JPG
 Efes Pilsen Antrenörü Ergin Ataman, şampiyonluk kupasını rakiplerine vermeyeceklerini vurgulayarak, “Bu seride iki tane çok tehlikeli anlamda sakat verdik: Bootsy Thornton ve Kerem Tunçeri… Ama biz kalan oyuncularımızla da mücadelemize devam edeceğiz. Basketbol olarak iyi oynadığımızı düşünüyorum. Bugün de maçın ilk dakikasından yorulduğumuz bölüme kadar sahada üstün olan taraf bizdik. Oyunu iyi kontrol ettik. İlk yarı 46 sayı bulmamız oyun planımızın işlediğini gösteriyor. Igor Rakocevic ve Ender Arslan hücumda çok ciddi katkılar verdiler. Bizim daha az adamla oynamamızın tek bir sakıncası var o da bu sertlik ve tempoda yorulmamız. O nedenle bir an maçı elimizden kaçırıyor gibi olduk. Ama burada kenardan gelen Ermal Kurtoğlu’ndan büyük katkı aldık. Maçın sonunu da iyi kontrol ederek planladığımız gibi bir galibiyet aldık. Bundan önceki iki maçı da kendi hatalarımızla kaybettik. Biz bu kupayı Fenerbahçe’ye vermeyeceğiz” dedi.
Maçta Fenerbahçe Ülker taraftarlarının kendisi aleyhina 'dopingçi' şeklinde tezahürat yapmalarına de tepki gösteren Ataman, "Ben dopingci falan değilim. Gençlik Spor Genel Müdürlüğü ve FIBA, Kerem Gönlüm olayında kulübün bir kusuru olmadığını kabul ederek ceza vermedi. Kerem Gönlüm de bu maddenin doping olduğunu bilmiyordu. Performans özelliği de yok. 'Dopingci' demek, benim gibi bir antrenör için en büyük hakaret. Ben Türkiye'ye Avrupa kupası kazandırmış bir antrenörüm . Her kim olursa olsun, biri buna engel olmalı. Geçen yıl hakem Mehmet Keseratar aleyhine esprili bir pankart açıldığı için burada maç başlatılmadı. Şimdi binlerce kişi benim için, 'dopingci' diye bağırıyor. Ergin Ataman bu ülkenin antrenörüdür . Dopingci diyemezsiniz. Bu en ağır hakarettir. Fenerbahçe Ülker taraftarını sağ duyuya çağırıyorum" artırıcı bir açıklamasını yaptı.



Fenerbahçe Ülker Antrenörü Ertuğrul Erdoğan ise Beko Basketbol Ligi Finali’nin adına yakışır bir seri izlendiğini belirterek, “Geçen maçtan sonra bu serinin bitmemiş olduğunu söylemiştim. Çünkü bizim bir galibiyete daha ihtiyacımız var. Sanıyorum bugünkü maça bu avantajın getirdiği bir yumuşaklıkla başladık. Çünkü özellikle birinci periyodum başında savunmada çok ciddi zafiyet gösterdik. Bu aslında maçın geneline de yansıdı. Efes Pilsen bir final karşılaşması için yüksek bir skor yakaladı. Çok basit hataların galip gelen tarafı belirlediği bir maç seyrettik. Bizim buradan iyi bir ders çıkartıp bir sonraki maç için savunma sertliğimizi gözden geçirmemiz gerekecek” şeklinde konuştu.

********

  Her şey kötüydü.Bu kadar kötüden tabii ki iyi bir sonuç çıkmazdı.
Koçumuz kötü,oyuncuların % 90'ı kötü,hakemler rezil oğlu rezil.
Sadece taraftar iyiydi.Zaten bu sonuçtan sonra kupa sevincinin 10 bin kişi
önüne kalması tek hayırlı çıkarım diyelim.
  Teknik hatalarımızı elbette yazacağım ve eleştireceğim ama bana göre maçı
korktuğumuz gibi Rüştü Nuran gibi kapasitesiz tecrübeli ve 2 çaylak yardımcısının
yönetimi  kaybettirmiştir.
Başlıkta belirttiğim gibi ''Doping Pilsen Açık Lojistik Destek ile kazanmıştır''
Kafa kafaya giden bir maçta 4-5 tane açık aleyhimize hata kaderi etkilemiştir.
Hangi birini yazayım.İlk yarıda bir yanlış karar ile top onlara verildi,o hücumdan
üçlük yedik.Al sana bedava 3 sayı.Onlardan çıkan toplar,Sinan'a çalınmayan
sportmenlik dışı faul v.s. ama en önemli ve oyunun kaderini etkileyen hata ;
Ömer Onan ile Rakoçeviç sıcak temasında Ömer Onan'ın itmesinden sonra 
Rakoçeviç'in  attığı yumruğun diskalifiye ile cezalandırılmamasıydı.
Ömer Onan'a sportmenlik dışı faul,teknik faul neyse ama Rako kesinlikle
atılmalıydı.Karşılıklı faul ile geçiştirdiler.Böyle şey olur mu ?
 Maçın adamı Rako 3.çeyrekte atılsaydı bu maç böyle mi biterdi ?

  Gelelim bize ;Aslında hiç gelmesek daha iyi olurdu.
Çünkü çok sinirlendim hala sinirim geçmedi.
Biliyordum kazanamayacağımızı.Bizimkiler 3-1'in rehavetinde olacaklardı.
Gene aynı şekilde silik,etkisiz,yumuşak savunma sıfır bir oyun oynadık ilk yarıda.
  Ertuğrul Erdoğan çok kötü yönetti takımı.
(Gene de Tenjeviç'ten iyidir onu da söyleyeyim)
Diyor ki ;
Sanıyorum bugünkü maça bu avantajın getirdiği bir yumuşaklıkla başladık. 
Çünkü özellikle birinci periyodum başında savunmada çok ciddi zafiyet gösterdik. 
Bu aslında maçın geneline de yansıdı.


E Hocam niye önlem almadın ? Niye mola almamakta direniyorsun ?
Oyuncu ve savunma değişiklikleri yapabilirdin ? Ama bizim gibi seyrettin.
Oğuz ve Semih şu şekilde Ender'den kaç turnike yedirdi.1 tane o boyla kesemiyorlar ya.

TV Molası olmasa hoca falan almayacak ha.Geçen maçta da 17 olmuş fark mola
almıyorken imdada TV molası yetişti.Ona rağmen 10 sayılık fark kapandı.23-23
oldu ama gene aynı tas aynı hamam devam edince fark gene açıldı.
 Oğuz beni delirtti.Semih'te öyle.3 senedir olacaklar diye bekliyoruz ama bırak
ilerlemeyi geriye gidiyorar.Beğenmediğimiz Vidmar bile 6 Ay'da bunları solladı.
O Vidmar'ı da Ertuğrul Erdoğan 3.çeyreğin bitmesine 2 dakika kala çıkardı bir
daha almadı.Geberik,ölmüş  Ermal ve bitik Kaya Teker maçın sonlarında
mahvettiler pota altını.Oğuz ve Mirsad çaresiz kaldı.Al Vidmar'ı işte orada
ama nafile. Yazık oldu.Adamların doğru dürüst guardı,doğru dürüst pivotu yok,
mucize üçlüklerle Şampiyonluk mücadelesi yapıyorlar.
 Savunmamız felç.Daha ilk yarıda 46 sayı yedik.
Oğuz ve Semih sıfırdı savunmada.Bir de Rako'ya Greer'ı vermiş koç tam olmuş.
Rako geldiği günden beri en iyi oyununu oynadı.
Zaten bal sürüp çıkmışlar ,el üstünden ebelerinin bilmem neresinden sallasalar
giriyor anasını satayım.Bizim ne yazık ki bir keskin şutorümüz yok.
Olan Mrsiç'i de Ertuğrul Erdoğan her ne hikmetse oynatmıyor.
Herhalde seneye yardımcı antrenörlük koltuğunu Mrsiç alır diye
ödü kopuyor.Başka açıklaması yok yani.
Hücumda tıkayoruz.İçeriden ,dışarıdan sayı bulmakta güçlük çekiyoruz
maç kafa kafaya gidiyor.1 tane üçlük nefes aldıracak,momentumu
aldıracak ama kim atacak ?
Bugün sadece Ömer Onan gerçek Fenerli gibi olayın bilincinde oynadı.
Bir de Kinsey süre aldığı dakikalarda elinden geleni yaptı.Biraz da Mirsad.
2 arka arkaya kritik üçlüğü ivme kazandıracakken anında savunmada
yedik tabii.
 Serbest atışlarımız da çok kötüydü.27/16.% 59 ile atarsan tabii
kazanamazsın. 11 top kaybı da cabası.
Önceki maçı 17 sayıdan döndürdüğümüz  ön alanda zone presi
ancak son 2 dakikada yaptırdı koç.2 top kaptık hemen ama yetmedi.
Ne olurdu 5 dakika kala yaptırsa.
 Adamların eksik olduğu oyuncular bile onlara şans oluyor her zaman.
Hiç bir zaman aramadılar,aksine yerlerine oynayanlar daha çok süre alarak
daha fazla katkı yaptılar.Ender ve Rakoçeviç mesela.
Neyse fazla uzatmaya gerek yok.
Artık Çarşamba akşamı Abdi İpekçi salonuna gitmeyen Fenerli değildir.
Gidenler de lay lay lom değil maçın içinde olmalılar.
Islıkla,alkışla,kızılca kıyamet kopmalı orada ve Salon onlara mezar olmalı.
O kadar doluyum.
 Bu kadar çirkef bir zümre olamaz.
Her pozisyona itiraz her şeye ayağa kalkma.
Bakalım Gergin efendi Tweter'a ''Ya Hakemler '' yazabilecek mi?

0 yorum:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Etiketler