34. dakikada Mehmet Topuz'un düşürülmesiyle ceza alanının yaklaşık 30 metre dışından kazanılan serbest atışı kullanan Vederson, oldukça sert bir vuruşla meşin yuvarlağı filelere gönderdi ve Fenerbahçe'yi 1-0 öne geçirdi.
GOLLLLLLLLLLLLLLLLLLL !!!!!!!!!!!!!!!!!
MAÇIN ADAMI
VEDERSON
Sahada insanı heyecanlandıracak bir oyun yoktu. İki takımdan da ön plana çıkan ve güzel futboldan örnekler veren bir oyuncu belirmiyordu. Bu durumda maçın tek golünü, üstelik çok güzel bir vuruşla atan Vederson’dan başkası maçın adamı olamazdı. Bu kısır performanstan kendini aklayan, attığı golle sadece oydu.
Pas: 46
İsabetli pas: 36
Top çalma: 19
Top kaybetme: 10
Orta: 6
İsabetli orta: -
Yaptığı faul: 2
Yapılan faul: 1
Topla buluşma: 52
KIRILMA NOKTASI
34. DAKİKA
Vederson, bu dakikada serbest atıştan güzel bir gol kaydetti. Maçın kader golü oldu bu gol. Alex’in serbest vuruşu aralarında paylaşması için Mehmet Topuz ile Vederson’a bıraktığı bu anda Vederson baraja rağmen nefis vurdu. Belediyespor’un o ana kadarki direnci ancak bu şekilde kırılabiliyordu.
6/6 yaprak kayıpsız gitmek elbette çok güzel.
Hele ki geçen sezon 6 maçta 2g,4m 6 puan almışken,hele ki geçen sezonu
Şampiyon tamamlamış takım 6 maçta 6 puanda kalmışken,
daha belanızımı arıyorsunuz derler.
Daum da bunu demiş zaten ;
"Başta futbolda aldığımız puanlar ve galibiyetler önemli. Güzel futbol ödülü almayacağız bu ligde. Sonuçta tepki gösteren taraftar ne zaman 6'da 6 gördü. Bunu da sormak lazım.
Evet biz taraftaların nankör olması lazım.
Ama bizim ve FB kamuoyunun endişesi oynanan futbol ve ileride bu futbolun bir gün
yetmeyeceği.Ki zaten Perşembe günü duvara tosladık.
Her ne kadar Daum bu konuda da ;
Birinci devre iyi futbol sergiledik 5 pozisyon yakaladık, bir de güzel gol attık. Kalecileri iyi kurtarışlar yaptı. Birinci yarı iyi oynadık. Takım Perşembe günkü maçtan ders aldı. Orada 1-0 öne geçip onu koruyamamıştık. Bugün takım 1-0 öne geçti ve onu nasıl koruyacağını biliyordu. Biz burada kazanmak, puan ve şampiyonluk için oynuyoruz. Geçen sezona göre takımda 3-4 futbolcu değişti. Geçen sezonu göz önüne alırsak, bu sezon başlangıcına mutlu olmamız lazım. Perşembe günü dediğim gibi Twente maçından daha güçlü çıktık. Bu bizim için iyi bir ders oldu. İkinci golü atsaydık tabi ki daha çok sevinirdik. Sanırım galibiyeti hak edecek bir oyun oynadık.
dese de ne yazık ki içimizi ferahlatmıyor.
Bir şeyler eksik takımda.Hırs var,arzu var,mücadele de ediyorlar ama ısırıcı,tempolu
rakibi boğan futbolu bir türlü göremiyoruz.
Daum'un dediği gibi ilk yarıda 5 gol pozisyonumuz var farkı açabilecek ama bunların
hepsi ilk 25 dakikada.Ondan sonra oyundan düştük.
Hele ki 60.dk.dan sonra yani son yarım saat İBB oyunu bindirdi.
Kendi evimizde deplasmana gelen Anadolu takımları gibi 1-0'ı korumak için
kapandık,dualarla,totemlerle maçı bitirdik.Alex bile vakit geçirmek için sarı kart gördü.
Daum buna Twente maçından ders aldık ,skoru korumasını bu kez bildik diyor.
Maşaallah ne diyelim.
Aslında takımda görülen eksikliği sebebi açık.
Formsuz ve yorgun,bitik oyuncularda ısrar ve beraberinde Daum'un adaletsizliği.
En büyük problem burada işte.
Formsuz Guiza ve Kazım'da ,yorgun ve bitik Andre Santos'ta neden ısrar ediyor
anlamak mümkün değil.Bu ısrar yüzünden oyuncu ile taraftarı da karşı karşıya
getiriyorsun bir de.
(Alkış iyi de bir de gol atsan hocam)
Twente maçında ıslıklandığı için taraftar çağırdığında tribüne gitmemiş Guiza.
İşte bu şekilde Kazım'ı taraftar ile karşı karşıya getirirsin işte Daum.
Kazım Fenerbahçe'nin futbolcusu. Elimizden gelen desteği ona vermemiz lazım. Bu bizim için de taraftar için de geçerli. Taraftar bütün takımı destekliyor. Sadece bazıları bunu bozuyor. Daha önce ıslık çalındığını duysaydım Kazım'ı almazdım oyundan belki"
Böyle diyor Daum.
Hocam biraz da dinlendirsen nasıl olur ha.
Bu inat niye ?
Andre Santos bitik ve yorgun.
Brezilya liginde de haftada 3 maç yapılıyor,yoğun program var ama antrenman olayı
bu kadar değil tabii.Geldikten sonra buradaki yüklemeler,üst üste maçlar,seyahatler
Milli maça gidip gelmeler sürantrane etmiş gözüküyor.
Bir kaç maç dinlendirilse ne olur ?
Özer var,Uğur var,Wedo var orada oynayacak.
Bu şekilde 3 yönlü zarara uğratıyor Daum.
1-Bu oyuncuları bu halleri ile oynatarak ateşe atıyor.
2-Takım zarar görüyor katkı vermedikleri için.
3-Yerlerine oynayacak oyuncular şans bulamadıkları için forma adaleti konusunda
hocaya güvenleri kayboluyor.
Ayıp,yazık yani.
Semih sezon sonu hiç durmasın gitsin kardeşim.
Tek kelime etmem.
Bu kadar formsuz adam varken,Özer ilk 18'e alınmıyorsa,hazır değilse hazırlanmıyorsa
diyecek hiç bir şey yok.
Takımdaki fizik güç eksikiğini ve yorgunluğu da bu şekilde kısmi rotasyonlarla
atlatabilirsin.Malum takımda Arda en önemli Pana maçında bile yedek bırakılıyor.
Biz de oynatacak adam olmasa ,kadro dar olsa neyse.
3 kulvarda gidebilmek için bu geniş kadro kurulmadı mı hocam ?
Kazanan her zaman haklıdır eyvallah ta nereye kadar.
Testi kırılmadan yol gösteriliyor ama anlamıyor.
10.hafta 10 yıldır ezdiğimiz eziklere karşı bir kazaya uğramayalım diye feveran ediyoruz.
Maçla ilgili de fazla söylenecek bir şey yok.
Maçı en iyi isimleri ; Wederson,Bilica ve Lugano idi.
Bilica çok iyi oynadı göbekte.Lugano ile giderek alışıyorlar.
Kanatlar işlemiyor.Alex'te etkisizdi.
İBB'de ilginç.Geçen hafta 6 yediler.O maçta Metin Depe gibi kuleyi oynatmadı ve
Egemen'den bom boş kafa golleri yedirtti Abdullah Avcı.Bu maçta oynatıyor.
İ.Akın'ın sakatlıı nedeniyle ikinci yarı oynaması da bizim için şanstı.
Oyuna gidikten sonra etkili oldu.
A.Avcı 6 yedikten sonra Fener'in karşısına çekinmeden Gökhan Kaba,İskender,
Tum üç forveti ile çıkıyor.Biz ise hala geberik Guiza ile tek forvet.
Bazı notlar ;
Yönetim lütfetmiş ''Bayram indirimi'' diye kale arkası biletlerini 5 tl.indirerek
50 tl.yapmış ama nafile.
Stad bom boş.Kombinelere rağmen 15 bin civarında taraftar var.
Neymiş Bayram nedeniyle imiş.
15 milyonluk şehirde maça giden 15 bin FB'li taraftar var öyle mi ?
Düşünsünler biraz.
6.haftada ''En az gol yiyen takımız''
2 gol yedik.Son 21 yıldan beri bu da rekor.
1988-89'da 1 gol yemiştik.Ondan sonraki senelerde 3 gol yemişliğimiz var.
+2'ler.
RC ve Deivid.
Biri yıllık 4.5 m.euro.Biri yıllık 2.5m.euro alıyor.
RC'yi kulübede görmekte varmış.
Hakem Hüseyin Göcek vasat bir maç yönetti.
2 tane verilmeyen penaltımız var.
Biri Soldan yapılan ortada Kazım'a yapılan hareket.
İkincisi de Wederson'un gol frikiğinde Lugano'ya sarılıp engelleme.
Marcin Kus'un Andre Santos'a arkadan yaptığı harekete sarı kart göstermedi.
Bilica'ya gösterdiği sarı kart'ta bence bariz gol şansı vardı.
Pozisyonun başlangıcında Kazım'ın İ.Akın'a hareketi sarı kart'tı devam ettirdi,
geriye dönüp vermedi.Verse Kazım 4.sarı kartını görecekti ve Daum'un yapmadığı
1 haftalık tatile gidecekti.
Kırmızı kart vermeliydi.
Bazı ofsayt pozisyonlarında yardımcı hakemlerin kritik bayrakları vardı İBB adına.
0 yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.