23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlu Olsun.
Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Gazi ATATÜRK
23 Nisan 1920'de TBMM'nin açılışında Egemenliğin Meclisin değil,
kayıtsız şartsız Ulusun olduğunu vurgulayarak
çok önemli bir tespit yapmıştır.
Ve bugünü çok sevdiği çocuklara armağan etmiştir.
Bugün aynı zamanda TBMM'nin 90.kuruluş yıl dönümünü kutluyoruz.
Bügün bakıyorum gazetelere,internet sitelerine Ulusal Egemenlik boyutunu görmezden gelip salt Çocuk Bayramı olarak ön plana çıkarılıyor.
Bu çok yadırgatıcı bir durum.
Bari biz vurgulayalım ;
"EGEMENLİK ULUSUNDUR!"
Ulusumuz'a yapilan bir çagridir, gidise meydan okumadir, ulusal bir özlemin disavurumudur, insani insan olarak yükselten onurlu bir konumun gerçeklestirilmek istenmesinin yalniz ulus olarak degil ayni zamanda en kisisel bir sekilde anlatimidir. Daha güzel bir gelecegin yolunun bu sözün gerceklestirilmesinden gectigi inancinin ve özleminin dile getirilmesidir.
***********
Bağımsızlık ve özgürlük gerçeğini, ulusal yapının kurumlaşmasını, ulusal gücün geçerliğini kanıtlayan ulusal egemenlik, ulusal onurun da simgesidir.
VE BÜYÜK ÖNDERİMİZ'İN her biri altın öğüt değerinde
mükemmel sözleri ;
Türk Milleti yeni bir iman ve kesin bir milli azim ile yeni bir devlet kurmuştur bu devletin dayandığı esaslar "Tam Bağımsızlık" ve "Kayıtsız Şartsız Milli Egemenlik"ten ibarettir. Yeni Türkiye devletinin yapısının ruhu Milli Egemenliktir. Milletin Kayıtsız Şartsız Egemenliğidir...
*********
Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir.
********
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.
**********
Bilelim ki, milli benliğini bilmeyen milletler, başka milletlere yem olurlar.
************
Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.
********
Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. Bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. Ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. Ben yaşabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar, amansız düşmanıyım.
******
Bu memleket dünyanın beklemediği, asla umut etmediği ayrıcalıklı bir varoluşa sahne oldu. Bu sahne en az 7 bin senelik bir Türk beşiğidir. Beşik doğanın rüzgarıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk doğanın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk doğanın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu sonra onlara alıştı; Onların oğlu oldu. Bir gün o doğa çocuğu, Doğa oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu... Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.
**********
Egemenlik verilmez, alınır.
********
Bu millete çok şey öğretebildim ama onlara uşak olmayı bir türlü
öğretemedim.
*********
"Türkiye Cumhuriyetinin, özellikle bugünkü gençliğine ve yetişmekte olan çocuklarına hitap ediyorum: Batı senden, Türk'ten çok geriydi. Manada, fikirde, tarihte bu böyleydi. Eğer bugün batı teknikte bir üstünlük gösteriyorsa, ey Türk Çocuğu, o kabahat da senin değil, senden öncekilerin affedilmez ihmalinin bir sonucudur. Şunu da söyleyeyim ki, çok zekisin! .. Bu belli. Fakat zekânı unut! .. Daima çalışkan ol..."
mükemmel sözleri ;
Türk Milleti yeni bir iman ve kesin bir milli azim ile yeni bir devlet kurmuştur bu devletin dayandığı esaslar "Tam Bağımsızlık" ve "Kayıtsız Şartsız Milli Egemenlik"ten ibarettir. Yeni Türkiye devletinin yapısının ruhu Milli Egemenliktir. Milletin Kayıtsız Şartsız Egemenliğidir...
*********
Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir.
********
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.
**********
Bilelim ki, milli benliğini bilmeyen milletler, başka milletlere yem olurlar.
************
Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.
********
Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. Bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. Ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. Ben yaşabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar, amansız düşmanıyım.
******
Bu memleket dünyanın beklemediği, asla umut etmediği ayrıcalıklı bir varoluşa sahne oldu. Bu sahne en az 7 bin senelik bir Türk beşiğidir. Beşik doğanın rüzgarıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk doğanın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk doğanın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu sonra onlara alıştı; Onların oğlu oldu. Bir gün o doğa çocuğu, Doğa oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu... Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.
**********
Egemenlik verilmez, alınır.
********
Bu millete çok şey öğretebildim ama onlara uşak olmayı bir türlü
öğretemedim.
*********
"Türkiye Cumhuriyetinin, özellikle bugünkü gençliğine ve yetişmekte olan çocuklarına hitap ediyorum: Batı senden, Türk'ten çok geriydi. Manada, fikirde, tarihte bu böyleydi. Eğer bugün batı teknikte bir üstünlük gösteriyorsa, ey Türk Çocuğu, o kabahat da senin değil, senden öncekilerin affedilmez ihmalinin bir sonucudur. Şunu da söyleyeyim ki, çok zekisin! .. Bu belli. Fakat zekânı unut! .. Daima çalışkan ol..."
Çocuklarımızı artık, düşüncelerini hiç çekinmeden açıkça ifade etmeye, içten inandıklarını savunmaya, buna karşılık da başkalarının samimi düşüncelerine saygı beslemeye alıştırmalıyız...
Mustafa Kemal Atatürk
**********
Bu vesile ile bizlere bu kutsal vatanı armağan eden BÜYÜK ÖNDERİMİZ ATATÜRK ve tüm silah arkadaşlarını,şehitlerimizi,günümüzde de bölünmemesi için şehadet mertebesini ulaşan tüm Mehmetçiklerimizi minnetle,sevgiyle,saygıyla anıyorum.
Gazilerimize Allahtan şifalar diliyorum.
Görev başındaki askerlerimize de Allah yardımcıları olsun diyorum.
***********************
Geçen yıl yaptığım bu başlığı öne yukarı çıkarıyorum.
1 yıl da ne değişti diye soralım mı ?
Neler değişmedi ki ?
Artık çocuklarımız O Klasik ''Bugün 23 Nisan Neşe doluyor İnsan'' şiirini içtenlikle söyleyemeyecek durumdalar.O çocukların her gün yüreklerinden haykırarak söyledikleri ''Andımız'' bir takım bölücü hainlerin ve yardakçıları entel,dantel,sorosçı liboş takımının da destekleri ile tartışılır hale gelmiş ,kaldırılsın denmeye başlanmıştır.
Bölücü hainler devleti yönetenlerin de büyük destekleri ile adeta devlete meydan okuyup, ''Kalkışma'' yapar hale gelmişlerdir.Bunların sözde milletvekilleri devletin polisine tokat,taş atıp,polisinin şapkasını kafasından alma cüretkarlığını göstermişlerdir.Diyarbakır Belediyesinin iş makinaları devletin polisinin üstüne sürülmüştür.Bu hainler şu aşağılık görüntüleri sergileme şerefsizliğini alenen,fütursuzca gerçekleştirirken devleti yönetenler sus pus olmuştur.
Bölücü hainlerin yardakçılarının meclise girmeleri işledikleri suçlardan dolayı haklı olarak YSK tarafından engellenmişken,terör ile ve bilimum entel,dantel 2.Cumhuriyetçi,sorosçu liboş takımı ve ne acıdır ki Atatürk'ün kurduğu partiyi dönüştüren Y-CHP'liler tarafından destekleri ile engeller aşılmıştır.TC Mahkemeleri de bunlara alet olmuştur.'' O.Karı''nın aldığı ceza 6 Ay'a indirilerek ve 1,5 yıl ertelenerek seçilme engeli kaldırılmıştır.
9 yıldır ülkeyi yönetenlerin uyguladıkları politikalarla Atatürk Cumhuriyeti yıkılmak istenmektedir.Gene bunların seçimden sonra yapacakları yeni anayasada açıkca dillendirdikleri gibi değiştirelemez ilk 3 madde değiştirilip ,kürtçülerin istekleri yerine getirilip ''Türk-Kürt Federe Devleti'' adımı atılmak istenecektir.Bunlar her yerde yazılan,çizilen bilinen gerçeklerdir.Ancak Cumhuriyet mitinglerinde meydanları dolduran milyonlarca Atatürkçü,Cumhuriyetçiler ''Korku İmparatorluğu'' yaratılarak sindirilmiştir.
Artık kimselerin sesi çıkmıyor.Ben bile bunları yazarken başıma bir şey gelmesinden korkuyorum.Öyle ya her muhalif sesin ve basılmamış kitabın bile suç haline getirilip Ergenokoncu diye hapise gönderildiği ama yönetenlerin terörist başı ile müzakere yaptığını itiraf etmek zorunda kaldığı bir düzende yaşıyoruz.
İçeriden ve dışarıdan işbirlikçi hainlerle ''Atatürk Cunhuriyeti'' yıkılıp yerine dönüştürülmüş Türk-Kürt Ilımlı İslam 2.Cumhuriyeti kurulmak istenmektedir.
Dünün çocukları,bugünün gençleri hayallerini bitiren YGS Sınav skandalını masumane protesto etmek için yürüdüklerinde ''Provokatör'' damgası yiyerek,karşılarına 5-10 bin yandaş genç çıkarırız diye tedhit edilmektedir.
Atatürk adını ağızlarına almaktan imtina edecek duruma gelmişlerdir.Gazi veya Mustafa Kemal demektedirler.Atatürk ve Cumhuriyet değerlerine sövmek alkışlanırken,savunmak suç haline gelmiştir.Ordumuzu bile sindirdiler.
''Siyasal İslamcılar'' ve ''Siyasal Kürtçüler'' ''Atatürk Cumhuriyeti''nin baş düşmanıdırlar.
Birileri ''Karşı Devrim'' birileri de ''29.isyanımız'' derdindedirler.
Şimdilerde bunların karşısında kalan tek kale olan ''MHP'' tek dertleridir.Amaçlarına ulaşmak için tek engel olarak görüyorlar MHP'yi.Kafatasçı,ırkçı,mafya diye haksız iftira ve suçlamalarda bulundukları bu teşkilatın kurucusunun oğlunu utanmadan milletvekili yapma isteğinde buluncak kadar zavallı duruma düşmüşlerdir.
Çok uzattık.
Bunlara ''DUR'' diyebilmek için önümüzde altın bir fırsat var.
Tüm Atatürkçüler,Cumhuriyetçiler,Atatürk Miliyetçileri,Ulusalcılar,Vatanseverler
12 Haziran 2011 seçimlerinde Atatürk'e,Cumhuriyet'e,Vatan'ınıza sahip çıkın,oyunuzu ona göre kullanın lüten.
0 yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.