Süperlig 7.Hafta Değerlendirmesi

Saturday 18 Oct 2008
11:00	OFTAŞSpor 70' Lika	1 : 0	Denizlispor	Week: 7 0 : 0 Half-time
11:00	Buyuksehir 44' Kili penalty 90' Ibrahim Akin	2 : 1	Antalyaspor 10' Dijehoua	Week: 7 1 : 1 Half-time
13:00	Bursaspor 83' Yares	1 : 2	Eskişehirspor 12' Kocabey 45' Souleymane Youla	Week: 7 0 : 2 Half-time
16:00	Kocaeli 23' Gulleri 78' Jestrovic	2 : 3	Fenerbahce 64' Daniel Gonzalez Guiza 68' Ugur Boral 90' Semih Senturk	Week: 7 1 : 0 Half-time
Sunday 19 Oct 2008
11:00	Kayserispor 34' Hurmaci 83' Saidou	1 : 2	Ankaraspor 2' Topuz 90' Konate	Week: 7 1 : 1 Half-time
11:00	Gaziantepspor	0 : 1	Konyaspor 54' Kaue Da Silva	Week: 7 0 : 0 Half-time
11:00	Sivaspor 8' Balili 57' Balili 68' Mehmet Yildiz	3 : 0	Ankaragucu	Week: 7 1 : 0 Half-time
13:00	Genclerbirligi 63' Kahe penalty 90' Teber	1 : 3	Besiktas 3' Rodrigo TELLO 11' Sivok 13' Nobre	Week: 7 0 : 3 Half-time
16:00	Galatasaray 26' Arda Turan 32' Cetin 60' Lincoln 62' Lincoln	3 : 0	Trabzonspor	Week: 7 2 : 0 Half-time

Turkcell Süper Lig’de 7.haftanın altın 11’i:

Jefferson (Konyaspor):
Takımının zorlu Gaziantep deplasmanından aldığı üç puanın mimarlarındandı. Kalesinde güven verdi, evine gol yemeden döndü.

Sabri (Galatasaray):
Uzun zamandır bu kadar verimli bir futbol oynamamıştı. Trabzonspor karşısında patlama yaptı. Taraflı tarafsız herkes, bu haftaki farklı galibiyette Sabri’nin takıma büyük katkı yaptığını kabul ediyor.

Sivok (Beşiktaş):
Beşiktaş açısından son derece zor bir haftaydı. Görevini kusursuz yerine getirmekle yetinmedi, maçın ilk bölümlerinde attığı golle takımını rahat bir galibiyete taşımış oldu. Kalitesi her hafta daha çok ortaya çıkıyor.

Volkan Bekiroğlu (Kocaelispor):
Üç gol yemiş bir takımın savunmasından adam seçilir mi? Seçilir! Volkan gibi yürekten mücadele eden, iki kişilik oynayan bir adamsa seçilir.

Hayrettin (Sivasspor):
Sol kanadı koridor gibi kullandı. Sürekli gidip geldi. Hücum ve orta saha oyuncularını da destekledi. Bir bek nasıl oynamalı dersi verdi.

Serdar Özbayraktar (Eskişehirspor):
Bir ortasaha oyuncusu hem fuleli, hem kuvvetli, hem taktiksel disiplini olan hem de ortalamanın üzerinde pas dağıtabilen bir adamsa elinizde önemli bir servet var demektir. Serdar böyle bir oyuncu. Bursa’ya karşı oynadığı etkili oyun bir tarafa, yaptığı Zidanevari asist görülmeye değerdi.

Lincoln (Galatasaray):
Trabzon’u yıktı ve kırmızıyı görüp çıktı. Böyle bir futbol oynuyorsa yıldızınız, kırmızısına da razı olunabilir. Oynadığı futbol değildi, yaptığı resitaldi.

Ayhan (Galatasaray):
İleri geri çalıştı. Takımın direncini yükseltmekle kalmadı, pas trafiğine de katkıda bulundu.

Arda (Galatasaray):
Sürekli çalıştı, sürekli dikine oynadı. Yıldız olduğunu yine herkese hatırlattı. İlk golü bularak kilidi açan isim de oldu.

Semih (Fenerbahçe):
Uzun bir sakatlığın ardından bir gol bir asist. Hem de gollerin biri sondan da sonraki dakika. Bu adam golü de golün yolunu da biliyor.

Guiza (Fenerbahçe):
Bir gol, iki asist yaptı. Semih’le yakın oynadıkları an Türkiye standartlarının çok üzerinde bir ikili oluyor. Hem oyun bilgisi, hem fizik gücü var. Gol vuruşu ise ayakta alkışlanacak türdendi.

(Onur Yazıcıoğlu - goal.com)

*****************************************************************************
Bu hafta çok ilginç sonuçlar alındı.Patlayan balonlar vardı.
Ve Fenerbahçe nihayet tabiri caizse ıkını ıkına veya sidik zoru ile bir galibiyet alabildi.
Bu 7 haftada ilk deplasman galibiyeti idi.Kimi yeneceklerini merak ediyordum vallahi.
Bu maç ile ilgili özellikle Yılmaz Vural orijinli spekülasyonlar yersiz.(Kendisini severim
o yüzden ağır konuşmak istemiyorum.) Dakika,saniye hesabı yapılıyor,Kemal'in Semih'e
yaptığı net penaltı niye konuşulmuyor.Neyse,bu galibiyet en kötü şey olan özgüvenini
kaybetmiş FB futbolcusuna biraz olsun doping olur umarım.
M.Denizli ilk maçında rüyasında bile görmeyeceği bir G.Birliği ve skor ile karşılaştı
ilk 13 dk.0-3.Ve maç orada bitti zaten.Defansta bir El Saka'nın olmaması bir takımı
bu kadar etkiliyorsa Cavcav oturup 40 yıl düşünsün.Zaten eski havaları yok.
Trabzon'un balonu da çabuk söndü.6 dk.da 2 gol yiyerek,hiç bir varlık gösteremediler.
Sadece Gökhan Ünal'ın kaçırdığı net bir gol vardı o kadar.
Maçla ilgili en dikkat çeken nokta;tipik Erman Toroğlu taklitçisi hakem Bünyamin Gezer'in
eyyamın kralını yaparak Lincoln'ün bayrak direğini neredeyse eve götürecekken,yardımcı
hakemin uyarına rağmen 2.sarı kartı gösterip atamaması idi.Diyor ki yardımcı hakemi
duymadım.Pes doğrusu sen kendin kuralı bilmiyor musun ? Bilmez olur mu ?
Ama eyyam dan kim ölmüş.Sonrasında Lincoln 2 sezondur TSL'de sayısız sarı kartlık
hareket yapıp kart görmediği veya 3-4 harekete lütfen bir sarı kart gördüğü için,
alışmış olsa gerek bir hareket daha yaptı ve artık nihayet kartı gördü.
Yani TSL'de gs maçlarında böylelikle yeni bir kuralı da öğrenmiş olduk.
3 sarı kart = 1 kırmızı kart.
Patlayan balonlardan bir diğeri de Bursaspor du.Erken havaya girip,Şampiyonluk
şarkıları söylemeye başlayınca 06-16-26 kardeşliği üçlemesinin diğer kardeş takımı
komşu Eskişehir'den ummadığı bir tokat yedi.Rıza Çalımbay anlaşılan Youla'ya
güvenmesinin karşılığını alacak ve Youla yeniden doğacak.Es Es'te orta sahada
Poljak çok başarılı oynadı.
Beklemediğim bir skor G.Antep'ten geldi.İyi çıkış gösteren güney ekibi beklenmedik
bir şekilde Konya'ya evinde kaybetti.Halbuki iyi gidiyorlardı.
Konya da Kaue Da Silva dikkat çekti.
Patlayan başka bir balon da FB kahramanı Kayseri idi.Taklacılar ortalıkta yoktu
yere çakıldılar galiba.Ankaraspor son 5 haftadaki çıkışını son dakikada da olsa
Konate'nin altın golü ile iyice taçlandırdı.Transferin son gününde aldıkları bu
Senegalli oyuncu kendisini tam zamanında gösterdi.
Hacettepe uzun süre sonra Arnavut oyuncusu Lika'nın altın vuruşu ile kazandı.
Olmuyor Antalya olmuyor !!!!!!!! Sezon başında Hikmet Karaman'ı haksız yere kovup
hangi akılla Jarabinsky'i getirdiler bilmiyorum.Bence Hikmet Hoca'nın ahını aldılar.
Bay Gol Djeouha gene golünü attı ama nafile.Bu adama da yazık valla.
90.da penaltı ile yenilmekte çok kötü.İBB'deFB Paf orijinli Efe takımı maestro gibi yönetti.
Sivas'ta Balili nihayet döndü ve farkını gösterdi.Bakalım Cuma günü İnönü'de de esecek mi ?