26 Mayıs 2010 Çarşamba

Fenerbahçe Ülker - Doping Pilsen : 72-70 ( 2-1) !!!!!


Fenerbahçe Ülker seride 2-1 öne geçti.
25.05.2010
Fenerbahçe Ülker, Beko Basketbol Ligi play-off finalinin üçüncü maçında Abdi İpekçi Spor Salonu’nda Efes Pilsen’i 72-70’lik skorla mağlup etmeyi başardı. Sarı Lacivertliler bu sonuçla seride 2-1 öne geçti. 
Beko Basketbol Ligi play-off finalinin üçüncü maçında Fenerbahçe Ülker, Abdi İpekçi Spor Salonu’nda Efes Pilsen’i 72-70’lik skorla mağlup ederek seride 2-1 öne geçti.

Karşılaşmayı A Milli Takım ve Fenerbahçe Ülker Baş Antrenörü Bogdan Tanjevic ve Toronto Raptors'da forma giyen A Milli Takım Kaptanı Hidayet Türkoğlu da izledi.

Karşılaşmaya hızlı başlayan Fenerbahçe Ülker, Tarence Kinsey, Ömer Onan ve Gasper Vidmar üçlüsüyle skoru 9-0 yaptı. Mola alan Efes Pilsen, maçtaki ilk sayılarını Charles Smith ile serbest atış çizgisinden buldu. Tarence Kinsey’in pota altı basketine Charles Smith ile karşılık veren Lacivert Beyazlılar, savunmada Ömer Onan ve Oğuz Savaş’ı durduramayınca, ilk periyotu Fenerbahçe Ülker 27-15 önde tamamladı.

İkinci periyotun ilk hücumunda Emir Preldzic ile basket bulan Fenerbahçe Ülker, bir hücum sonrasında da Oğuz Savaş’ın smacıyla farkı 16 sayıya çıkarttı (31-15). İki takımında hücumda skor bulmakta zorlandığı bu bölümde Sarı Lacivertliler, Mirsad Türkcan’ın serbest atışlarıyla durumu 33-15’e getirdi. Fenerbahçe Ülker, devre sonunda soyunma odasına da 38-27 üstünlükle giden taraf oldu.

Üçüncü periyotta Sinan Güler’in pasını iyi değerlendiren Kerem Tunçeri, üç sayılık basketiyle durumu 38-30 yaptı. Roko Ukic ve Tarence Kinsey’in sayılarıyla etkili olan Sarı Lacivertliler, buna karşın savunmada Mario Kasun ile Preston Shumpert’ı durdurmakta zorlandı. Efes Pilsen, savunmadaki direnciyle oyuna ortak oldu ve mücadelenin final periyotuna da 53-55 önde girmeyi başardı.

Karşılaşmanın dördüncü çeyreği büyük bir çekişmeye sahne olurken, Mirsad Türkcan’ın serbest atışlarıyla Fenerbahçe Ülker skoru 61-57’ye getirdi. Kaya Peker’in serbest atış çizgisinden bulduğu tek isabetle hücumdaki suskunluğunu bozan Lacivert Beyazlılar, Charles Smith’in devreye girmesiyle etkili oldu. Son 53 saniyeye Roko Ukic’in basketiyle skoru 70-70’e getiren Fenerbahçe Ülker, Igor Rakocevic’in top kaybı sonrasında 11 saniye kala 72-70 ile öne geçmeyi başardı. Bunun üzerine mola alan Efes Pilsen, Mirsad Türkcan’ın Ender Arslan’ın turnikesini bloklamasıyla hücum şansını değerlendiremedi ve Fenerbahçe Ülker salondan 72-70 galibiyetle ayrılmayı bildi.

SALON: Abdi İpekçi Spor Salonu

HAKEMLER: Engin Kennerman – Serdar Ünal – Alper Özgök

FENERBAHÇE ÜLKER (72): Roko Ukic 10 (1 ribaund-3 asist), Mirsad Türkcan 10 (7 ribaund- 2 asist), Ömer Onan 8 (1 ribaund- 1 asist), Semih Erden 2 (2 ribaund), Gasper Vidmar 14 (3 ribaund), Lynn Greer 4, Oğuz Savaş 8 (2 ribaund), Tarence Kinsey 11 (6 ribaund- 1 asist), Emirl Preldzic 5 (3 ribaund)

EFES PİLSEN (70): Mario Kasun 2, Charles Smith 25 (4 ribaund), Igor Rakocevic 16 (3 ribaund), Preston Shumpert 6 (3 ribaund), Kerem Tunçeri 12 (1 ribaund- 1 asist), Kaya Peker 4 (2 ribaund), Bostjan Nachbar, Ermal Kurtoğlu, Sinan Güler 2 (2 ribaund- 4 asist), Ender Aslan 3 (2 ribaund)

1.PERİYOT: 27-15
2.PERİYOT: 11- 7
3.PERİYOT: 15-28
4.PERİYOT: 19-15

1.JPG
2.JPG
3.JPG

 NE DEDİLER ?

İlk maçtan itibaren aynı şeyi söyledim; maç içinde oluşan farklar suni. Çünkü hem Efes Pilsen hem de Fenerbahçe Ülker bu ligin en kuvvetli kadrolarına sahipler, birbirinden kaliteli oyuncuları var. Bu oyuncular her an oyunun şeklini değiştirebilecek kadar yetenekli ve sorumluluk alabilen oyuncular. Maçın başında da taraftarın verdiği heyecan ve enerji ile iyi bir fark yakaladık, ama ben maçın içinde zaten bunun suni bir fark olduğunu hissediyordum. İlk maçta bir anlamda rakibi yaklaştırmayarak bu suni farkı karşılaşmanın sonuna kadar korumuştuk. Ama şu bir gerçek ki iki takım arasındaki fark bu değil.

Biz özellikle 3. periyotu savunma anlamında beklentilerimizin çok uzağında oynadık. Basit hatalar yaparak, o ana kadar potayla çok buluşmasını engelleyebildiğimiz oyuncular, bir anda çok rahat sayılar bulmaya başladılar. 3. periyot kaderi etkileyen bölümdü. Maçın sonu itibariyle, gerçekci ve mütevazi olmak gerek ki, bu maçı Efes Pilsen de kazanabilirdi.

Bugün son topta bize maçı getiren Mirsad'ın büyük bir bloğu söz konusu. Gerçi Mirsad'ın bu tip blokları vardır, ama bugün gerçekten tam zamanına denk geldi. Biz bugün şanslıydık ama bu seride 2-1'lik avantaj yine bir şey ifade etmiyor. Küçük bir avantaj bu. Bu maçın galibiyetinin keyfini bu akşam çıkaracağız ama yarından itibaren perşembe günkü maçın hazırlıklarına başlayacağız. Maç maç, hatta daha zorlu geçecek maçı düşünmek ve etüd etmek zorundayız. İki takım oyuncularını da mücadeleden dolayı kutluyorum. Kazandığımız için mutluyum.

Fenerbahçe Ülkerli oyuncu Gasper Vidmar da "Özellikle maçın başında iyi savunma yaptık, iyi oynadık. Bütün maç savunmada iyiydik. Maçın son dakikasına kadar büyük çekişme oldu. Savunmamızla maçı kazandık ve bunun için mutluyum" dedi.


Oyuna kötü başladıklarını belirten Baş Antrenör Ergin Ataman, "İlk yarıda istediklerimizi yapamadık. Tempomuz çok düşüktü. Buna anlam vermekte zorlandım. Bir maç önce aldığımız galibiyetin rehaveti vardı. Fenerbahçe Ülker devreyi daha farklı bitirebilirdi. İkinci yarıda Charles Smith ve Igor Rakocevic'i kullandık. Mario Kasun ile Kaya Peker iyi gününde değildi. Dış oyuncularımızın performansıyla öne geçtik. Son top bizim için şanstı. Ancak Rakocevic bir önceki hücumu çok kötü kullandı. Roko Ukic de performansıyla maçın kaderini belirledi" diye konuştu.

Ergin Ataman ayrıca, ABD'li oyuncu Bootsy Thornton'ın dizindeki esneme nedeniyle serinin kalan maçlarında forma giyemeyeceğini söyledi.  











Tebrikler takıma.
Çok kritik bir maçtı.Kazanan önemli bir adım atacaktı.
Bizim için daha önemliydi.Zira zaten envai çeşit nedenden
tüm sezon salon boştu,üstüne futboldaki travma derken
ilk maçta aldığımız galibiyetin hatırına bile 4-5 bin taraftar
ancak gelebilmiş ve onların da çoğu fark 18'e çıktıktan
sonra maçı kazandık moduna girip kendi dalgalarında
eğlenmeye başlamışken berbat bir 3.çeyrek ile adamları
maça ortak edip bir de kaybetseydik gene her şey
biter ,Perşembe günü gene 200-300 kişiye oynardık.
 Şükür kazandık.
  Maçın MVP'si çokca eleştirdiğimiz Vidmar dı.
Bravo Vidmar.6/6.14s.3r.ile artı savunması,pota
altındaki pis işleri ile ve özellikle son çeyrekte kritik
hücumları değerlendirmesi ile süperdi.
DP bile içeriden 17/5 ile oynamışken 6/6 oynaması olağanüstüydü.
 Ve sonraki isim tabii ki ''Deli Çocuk Mirsad''
10s.7r.nun yanında maçı getiren son saniyedeki Ender'e
yaptığı blok ile damgayı vurdu.Bravo Mirsad.
 Taraftarın da desteği ile maça çok iyi girdik.
2,5 dk.da 9-0 yapmıştık bile.Bu sefer içeriyi iyi
kapattık,rakibin 2.maçta yaptığı en az 10 ikili oyunlara
bu kez iyi önlem almıştık.Hücumda da çok iyi gidiyorduk.
DP sadece C.Smith ile direniyordu.Ve zaten dağıttık ilk çeyrekte.
 27-15 gibi müthiş bir seri yaptık.Gergin bile sandalyeye çökmüş
kalmıştı.2.çeyreği de iyi geçirdik.Savunma sertliğimiz çok iyiydi.
Hücumda rotasyonlarda girince biraz durulduk ama 20'lere
gidecek fark 11'de kaldı.
3.çeyreğe bana göre yanlış 5 ile başladık.Ömer Onan ancak 04.31
kala Emir'in yerine girdi.DP'nin başta Sinan Güler'in olmak üzere
faullü savunmasına hakemler izin verince,Kerem ve Smith'in
ballı üçlükleri ve bizim sonuçsuz zorlamalarımıza,Ertuğrul Erdoğan
hocası Tanjeviç efekti gibi mola almayınca birden fark kapandı ve
önde bitirdiler.İlk yarı sadece 27 sayı yemişken sadece bu çeyrekte
28 sayı yedik.Son çeyrekte Smith'in ve diğerlerinin bal üçlükleri 
ile tutunmaya devam ettiler.Pota altında yoklardı aslında.
Kaya Teker kötü günündeydi.Kasun sakat sakat oynuyordu.
Dopingçi Ermal zaten her zaman 2.maç gibi oynayamazdı.
 Biz Kinsey ile toparlansakta neyse ki kötü götüren Ukiç maçın
sonunda sahneye çıktı ve ne kadar kötü oynasam da ben Winner
oyuncuyum dedi ve maçı getirdi.Tabii yukarıda yazdığım Vidmar'ın
kritik hücümlarını,Mirsad'ın 3.15 kala 68-63 üçlüğünü ve son bloğunu da
unutmuyorum.Ayrıca Kinsey'in 30 saniye kala pas arası ile top kapması
da Mirsad'ın bloğu ve Ukiç'in son basketi kadar değerliydi.
 Önceki maçın aksine üçlük ile değil içeriden oynamaya çalıştık.
16/7 üçlük,32/16 ikilik ile oynamışız.Bu iyi.
Oğuz ve Vidmar hücumda iyiydi.Semih zaten biliyoruz bir de hakemlere
taktı ve oyundan düştü,hiç yoktu.
 Onlar da bu kez Thornton'un yokluğu işe yarayacak derken onlara
avantaj oldu.Çünkü C.Smith ve Rakoçeviç daha fazla süre aldılar
ve C.Smith ballı gününde,Rakoçeviç'te hakemlerin çok ucuz çaldığı
faulleri atınca maçtan kopmadılar.Kerem de inanılmaz ballydı.
Tabii bu dış atışlarda bizim savunmamız da iyi değildi.
Hep uzuna kısa değişmelerde sorun yaşadık.Hep eşleşme avantajı
yarattılar,ağır kaldık.
Neyse Ömer 4.maçta kelepçeyi takar Smith'e.
Zaten çok kızmış gibiydi maç sonrasında,3.çeyrekte kendi hatalarımızla
koparacağımız maçı buraya getirdik dedi.
 Thornton'un yokluğunu bu maçta hissetmediler ama diğer maçta
hissedecekler.Perşembe günü büüyk ihtimalle Kasun gene yok.
Belinden acı çekiyordu çünkü,nüksetti galiba.
Bu kez bu eksiklikleri hissedecekler.
 Ertuğrul Erdoğan niye Mrsiç'i düşünmeyip Emir sevdasına kapılıyor
anlamıyorum.Yahu hücumda sıkıştığımız anlarda Kaptan nefes
aldırırdı üçlükleri ile.Emir çok kötü.Savunmada da kötü.
Elinde tecrübeli eli titremeyecek Mrsiç var sen hala Emir'i oyun kurucu
oynatmaya devam ediyorsun.
 Rasim var kenarda hiç düşünmez.Hayret.
Greer gene bir şey oynamadı.
Kinsey gene çok iyiydi.Çok beğeniyorum.
Ömer Onan iyiydi.
Hakemlere gelince ;
Berbat ötesiydiler.Başta Bursalı ,hakemliğini hiç beğenmediğim
Engin Kennerman olmak üzere Alper Özgök çok kötüydü.
 Engin,Kinsey'e savunma bile yaptı yahu ötesi var mı ?
 Maçın tekrarını seyrederken not aldım ama şu saatte toparlayamayacağım.
Bir kaç tanesini yazayım.
1.çeyreğin bitmesine 01.54 kala 22-10 öndeyken Kasun Oğuz'a faul
yapıyor basket faul olması lazım ama vermediler,kenardan dediler.
Gitti 3 sayı.3ç.4dk.kala Kasun Oğuz'a faul ama devam dediler.
2ç.07.49 kala Semih sabitken Kaya çarpıyor,Semih'e faul çaldılar.
2 atış ama Allahtan 2/0 attı Kaya.
3.çeyreğin sonuna 54 sn.kala Ömer Onan'a perdelemede Rako'ya
faul çaldılar,Ömer çıldırdı orada.2 atış.
Ve en önemlisi 3.çeyreğini bitimine  1 dk.kala Kinsey 2/1 atıp kendi
ribauntunu aldıktan sonra Smith çok açık çizgide faul yapıyor ama
vermediler.Verilse Smith 4 faul olacaktı ve belki de kenara gelecek
eli sıcakken 4.çeyreğin büyük bölümünde kenarda otutracaktı.
Haliyle o ballı üçlükleri atamayacaktı ve maçı erken koparacaktık.
 Ya Rako ile C.Smith 12/11 atmış ikiside düşünün ya.
Maçtan tabii kopmayacaklar.
Bir de şu Sinan Güler' dikkat edin.
Savunma yapıyor güya ama sadece faul ile.
Geçe sene Solomon'a güya baskılı savunma ile top kaptı kritik yerde
ve maçı kazandırdı.Halbuki orada da çok açık faul yapmıştı.
Sürekli faul ve çok adi faul yaparak oynuyor.Nefret ettiğim adamlardan biri.
  Bir de acayip ballılardı gene.Top ellerine düşüyor ya inanılmaz.
Neticede koyduk dopingçilere.
Devamı da gelecek.
 Bununda  hesabını soracağız alçak herifler.
DP.jpg 
Ve de Fenerbahçe forumlarında hala Efes aşıklığı yapanlara da kocaman bir yuhhhhhhhhhh diyorum.
Aklım almıyor hala güya Fenerbaçeliyim deyip Efes şöyle yaptı,böyle yaptı kapatılmamalı diye şakşakçılık yapan dangalaklara.

3 yorum:

  1. Bir sonraki maç Kasun da olmayacak. Pota altı tamamen bizim.
    Efes her maç bu kadar ballı 3'lük atamaz.
    Seri 4-1 bile bitebilir.
    Yeter ki klasik Fenerbahçe hastalığı devreye girip "rahatlama" olmasın.
    Geçen sene basketbol ginal serisinde, bu sene de futbolda bunun acısını çok çektik...

    YanıtlaSil
  2. Efes her maç bu kadar ballı 3'lük atamaz.

    Ben de katılıyorum buna abicim.
    Anormal attılar dün.
    Ama diğer maçlarda böyle olmayacak.
    Zaten pota altında zayıflar.
    Yeter ki hoca oyunu iyi okusun.
    Dün beğenmedim Ertuğrul Hoca'yı.

    YanıtlaSil
  3. Gürol Abi Ertuğrul Hoca Tanjevic'ten daha iyi... Kesinlikle...

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Etiketler