13 Temmuz 2010 Salı

2010 Dünya Kupasının Ardından.(2)

http://www.turkmanga.net/wp-content/uploads/2010/06/2010-Dunya-Kupas%C4%B1.jpg

AKILDA KALAN NOTLAR 
1-G.Afrika'da yapılması.
İlk kez yeni bir kıtada yapıldı.Hem de gelir dağılımındaki adaletsizlikte dünyanın 2.ülkesinde.Halkın yarısının günde 1,5 dolar geliri olan,resmi rakamlara göre yılda 20.000 cinayet işlenen,55.000 kadın tecavüz edilen,120.000 hırsızlık ve kapkaç vakası görülen,AIDS virüsü (HIV)'nün nüfusun 5/1'inde görülen,turnuva sırasında fakir bölgelerdeki evsizleri bir çadır köye toplayıp görülmelerini engelleyen bir ülke 5 milyar dolar harcayarak biraz da FİFA'nın yardımı ile imaj düzeltmek için bu turnuvayı düzenledi.2,5 m.dolar gelir bekleniyordu satılan 3 milyonun üzerindeki bilet ve diğer gelirlerden.Çoğu biletlerin stadların dolu görünmesi için okullara ücretsiz dağıtıldığı da söyleniyor.Turnuva bitti fakir halkı,ellerinde kalan milyarlar harcanmış stadlar doyuracak mı tartışmaları yapılmaya başlandı bile.Bütün bunlara rağmen ABD,Yunanistan,İspanya gibi ülkelerin otel odalarındaki hırsızlık,1 kaç Çinli gazetecinin başına gelenler gibi az sayıdaki olayın ve Vuvuzela
belasının dışında iyi bir organizasyon yaptıklarını düşünüyorum.Umarım turnuva sonunda bekledikleri gelirlere
ulaşmışlardır ve bundan fakir halka biraz pay ayırabilirler.
2-Vuvuzela belası.
1 Ay boyunca kulaklarımızı mahveden bu yerel çalgı her türlü tepkiye  rağmen FİFA ve Organizasyon komitesi tarafından yasaklanmadı.Güya bu yerel çalgı ama üretiminin büyük kısmı da Çin tarafından yapılıyormuş.
Bazı Avrupa kanallarında sesi kesen teknolojiler bile geliştirmişler,kulak tıkacı satışları patlamış.
Şüphesiz 2010 G.Afrika denilince akla gelecek ilk sembol bu olacak.
3-Jabulani top.
 Adidas'ın ürettiği bu özel top akranları Fevernova, Teamgeist, Kopanya, Tango'lara göre çok tartışıldı.
Casillas ''Hain'',Gerard ''Yapış yapış'' bile demekten geri durmadı hakkında.
Gerçekten de top uzaktan atılan şutlarda ilginç bir şekilde tam kaleci'nin önünde yön değiştiriyordu,bir de yere sekti mi kontrol etmek imkansız ya taça ya kornere çıkıyordu.Kalecilerin adeta forvetler kadar kabusuydu.
Ancak grup maçlarından sonraki maçlarda giderek alıştılar.Kaleciler tüm suçu Jabulani'ye atmasınlar yani.
4-Kahin Ahtapot ''Paul''
Gerçekten çok ilginçti.2,5 yaşındaki bu ahtapot  Euro 2008’deki 6’da 4’lük tahmin başarısını Afrika 2010’da 8’de 8’e çıkararak kupanın gündemine oturdu.Yüzlerce TV kanalı ve internet sitesi canlı yayınladı tahminlerini.
Şüphesiz O da 2010 G.Afrika denilince unutulmayanlar arasında olacak.
5-Casilla ve Muhabir Sevgilisi Sara Carbonero.
Turnuva boyunca çok konuşuldu.İsviçre ve Paraguay maçlarından sonra yaptığı röportajlar gündem oldu.
Casillas final maçında başarılı oynayıp,kupayı alınca tüm sesleri kesti ve öpücük ile noktayı koydu.


6-Artık biraz magazinden uzaklaşalım.
Hakem Hataları ve Futbola Teknoloji girsin mi tartışmaları.
Akıllarda kalacak fahiş hatalar oldu.Almanya - İngiltere maçında Lampard'ın yaptığı vuruşun çizgiyi geçmesine karşın gol sayılmaması ve Meksika - Arjantin maçında Tevez'in ofsayttan attığı gol (Rossetti dev ekrandan golün ofsayt olduğunu gördü ama böyle bir kural olmadığı için iptal etmedi) ,ABD'nin Slovenya maçında
attığı sayılmayan gol,çıkarılmayan kırmızı kartlar,haksız kartlar - Klose'nin kırmızı kartı gibi - çok tartışıldı ve

FIFA olaylar sonrasında İngiltere ve Meksika'dan özür diledi.2014 Dünya Kupası için teknolojik gelişmeleri değerlendirebileceğini söyledi. Gol çizgisi konusunda yeni dönemde değişiklikler olabilir.Chipli top,çizgi hakemleri v.b.gibi.
7-Son Dünya Şampiyonu İtalya'nın Yeni Zelanda'nın bile gerisinde kalarak sonuncu olarak ilk turda elenmesi.
2006 Dünya Kupası’nı müzesine götüren İtalya’nın, bir sonraki kupada grubunu en son sırada tamamlaması herkesi şoka uğrattı. Marcelo Lippi yönetiminde sıkıcı bir futbol oynayan Gök Maviler’i en iyi anlatan açıklamayı kalecisi Buffon yaptı: Gruptan çıksaydık da, fazla ileri gidemezdik.
8-İngiltere'nin bir kez daha hayal kırıklığı.
 1966’da kupayı müzesine götüren İngilizler, teknik direktörleri Fabio Capello’ya yıllık 7.5 milyon Euro vererek, ‘Şampiyon yap bizi’ mesajını İtalyan hocalarına iletti. Ancak kalesinden hücumuna kadar sorunlu bir takım görünümündeki İngilizler, Premier Lig’deki yabancı yıldızların çokluğunun faturasını daha uzur süre ödeyecek gibi gözüküyor.
9-Fransa'nın Rezil Olması.
 Meksika, Uruguay ve Güney Afrika’nın bulunduğu A Grubu’nu sonuncu sırada tamamlayan Fransa, tarihinin en büyük hezimetlerinden birini yaşadı. Sadece 1 gol ve 1 puanla turnuvaya nokta koyan Horozlar’da Anelka’nın kadrodışı kalması sonrasında futbolcuların idmana çıkmaması, kupanın en büyük skandalıydı.
10-Sönen Büyük Yıldızlar.

Lionel Messi: Herkes onu, hocası Diego Armando Maradona ile karşılaştırıyordu. 2010 Dünya Kupası’nda kendisinden çok şey beklenen Lionel Messi, ne yazık ki Barcelona’daki performansını Güney Afrika’da  sergileyemedi. Barça’da La Liga’da 34 golle kral olan Messi, kupayı gol atamadan tamamladı. 
Cristiano Ronaldo: Dünyanın en pahalı futbolcusu Portekiz’in hem kaptanı hem de en büyük silahı Cristiano Ronaldo, bireysel futbolu ile varlık gösteremedi.La Liga'da 26 gol ile sezonu bitirmişti,burada 1 gol atabildi.
Wayne Rooney: Manchester United’ın gol yollarındaki silahı Wayne Rooney, tam anlamıyla bu kupada yokları oynadı. İngiltere’de 26 gol atan Rooney karavana attı.
Kaka : Formsuzluğu ile Brezilya'nın elenmesinde önemli  etkenlerden biriydi.
 11-Brezilya'nın Hüsranı.
 Kupanın en büyük  favorilerindendi.Hollanda maçının ikinci yarısında yedikleri beraberlik golünden sonraki şoktan çıkamamaları sonlarını hazırladı.Artık 2014'te evlerindeki turnuvayı bekleyecekler.
12-Parlayan Yıldızlar.
Forlan (Uruguay) 
Atletico’yla zaten harika bir sezon geçirmişti, ama bu sefer muhtemelen arkasında daha kötü bir takımla daha büyük iş başardı. Alışık olmadığı forvet arkası pozisyonunda , 4’ü süper toplam 5 gol attı. Takımının 40 yıl sonra ilk dörde girmesinde başrol oynadı.
David Villa (İspanya)
 Şampiyon İspanya’nın 8 golünden 5’ine skorer, birine asistçi olarak imza attı. Şili,Honduras ve Portekiz maçlarını tek başına kazanmasaydı, İspanyollar’ın sürpriz erken vedası kaçınılmazdı.
Andres İniesta (İspanya)
 Euro 2008’den sonra Afrika’2010’da da şampiyon olmalarında Xavi'yle birlikte başrol oynadı. Finaldeki golünün yanına Jarque jestini ekleyerek gönüllerin altın adamı oldu.
Thomas Müller (Almanya)
 Turnuvanın genç oyuncusu, gol kralı,en genç ve en erken skoreri olarak tarihe geçti. Üstelik gol krallığının yanına 3 gol pasıyla asist krallığını da ekledi.Bütün bunları 1 maç sarı kart cezası nedeniyle oynayamadığı halde yaptı.Oynamadığı İspanya maçı belki de ülkesinin kaderini belirledi yokluğuyla.
Wesley Sneijder (Hollanda)
 Real Madrit'ten sürgüne gönderildiği İnter'de çok başarılı sezon geçirmişti.Aynı formunu burada da devam ettirdi.Robben ile birlikte ülkesini finale taşıdı.Sezonu 4 kupayla tamamlamaya sadece 4 dakika mesafedeydi. 5 golle krallığa ortak oldu, bir de asist yaptı.
13-Unutulmaz sözler
Gana Teknik Direktörü Milovan Rajevac: Herkes kendine gelsin. Suarez bir kahraman değil. Bu Tanrı’nın eli olamaz. Bu sadece şeytanın eliydi.
Fransa kaptanı Patrice Evra: Turnuvadan elendiğimiz için kendimizi küçük bir futbol ülkesi gibi hissediyoruz. Bu bana acı veriyor.
Arjantin’in hocası Maradona: Almanya yenilgisi sonrası sanki yüzüme Muhammed Ali’den bir yumruk yemiş gibi hissettim. Hiçbir şey için gücüm kalmadı. Futbolu bıraktığım gün bile daha acısızdı.
Portekiz’in yıldızı Cristiano Ronaldo: Gol ketçap gibidir. Bazen ne kadar çalışırsanız çalışın, şişeden çıkaramazsınız. Bazen de istediğinizden fazlası tabağa dökülür.
Uruguay Teknik Direktörü Oscar Tabarez: Güney Kore’nin savunmasını şöyle özetleyebiliriz; Futbol kısa bir battaniye gibidir. Ya başınızı ya da sadece ayaklarınızı örter.
Final maçının hakemi Webb’in eşi: Evde kendi çocuklarına bile sahip çıkamazken, nasıl sahadaki 22 kişiyi yönetiyor anlamıyorum.
14-Maradona'nın iflas eden teknik adamlığı.

 Günümüz futbolundan uzak hala kendi oynadığı yıllarda kalmış mantalitesi ile sadece hücum ve bireysel yıldızların ayaklarına baktı.Orta sahanın kilit mevkii olduğunu ,defansı iyi olmayan takımın ilerleyemeyeceğini göremeyecek kadar kördü.Cambiasso,GagoZanetti gibi önemli oyuncuları kadroya almayarak zaten kafadan
dezavantajlı başlamıştı ama sakalı,giyimi,aksesuarları,Arjantin'in şampiyon olması durumunda Buones Aires sokaklarında çıplak dolaşacağım gibi magazinel tavır ve açıklamaları ile futbolcuları öpüp,sarmalamalayan gazlamaları yetmeyecekti,yetmedi de.
13-Diego Forlan (Uruguay)
Kariyerinin en verimli çağında olan ve futbolculuğunda son bölümü müthiş yaşayan Forlan kuşkusuz kupanın en heyecan verici oyuncularından biriydi. Özellikle şutları ve Uruguay'a kazandırdıklarıyla Forlan kupayı 5 golle kapatırken, Altın Top'un da sahibi oldu. Özellikle Uruguay - Almanya maçında kaydettiği gol şimdiden kupa tarihinde jeneriklerdeki yerini aldı.Uruguay'da adeta ''Ulusal Kahraman'' ilan edildi.Son 1 Ay'da doğan erkek çocukların 10'un 7'sine ''Diego'' ismi verilmiş.
 14-Luis Suarez'in Eli.
Çeyrek final maçlarının belki de en heyecan verici mücadelesi Uruguay ile Gana arasında oynandı. Uzatmaların son dakikasında Luis Suarez'in, gole giden topu elle keserek oyun dışı kalması ardından kazanılan penaltı atışını Asamoah Gyan'ın kaçırması ve akabinde penaltılara giden maçtan Uruguay'ın tur biletiyle ayrılması, Luis Suarez'i halk kahramanı yaparken golcü oyuncunun kırmızı kartlık hareketi, 1986 Dünya Kupası'nda Maradona'nın elle attığı golün ardından "2. Tanrı'nın eli" vakası olarak tarihteki yerini aldı.
15- 3 penaltının kurtarıldığı İspanya - Paraguay Maçı.
Bunu da gördük! 2010 Dünya Kupası'nda heyecandan uzak, çekişmeli maçların olmadığı, sürpriz bir takımın sıçrama yapmadığı ve kötü futbolun sergilendiğini düşünenlerin sayısı hiçte az değildir. İspanya ile Paraguay arasındaki Çeyrek final maçında 1 dakika ara ile karşılıklı atılan penaltıların kaçması bizlere heyecanın kralını yaşattı. Sıkıcı giden maçın ikinci yarısında Paraguaylı Oscar Cardozo, bir dakika sonrasında da İspanyol Xabi Alonso'nun kullandıları penaltı vuruşlarında kaleciler topun filelerle buluşmasını engelleyerek adrenalini tavan yaptılar...
16-Uruguay Milli Takımı.
Kaptan Lugano önderliğinde ,Forlan & Luis Suarez gibi parlayan hücumcu yıldızları ile,savaşan orta sahası,sağlam defansı  birlik ve beraberlik ile çok kişinin beklemediği Yarı final yaptılar.
Turnuvanın en dikkat çekici takımlarından biriydi.
17-Gana'nın Trajedisi.
Afrika'nın ayakta kalan tek temsilcisi genç aslanlar temdit penaltısını Gyan Asamoah'ın (Fener'e gelmesi sözkonusu bu adamın şaka gibi ya) üst direğe nişanlaması ile tarihi bir başarıdan döndüler.
18-Turnuvanın tek yenilmeyen takımı Yeni Zelanda.
3 maçta da yenilmeyerek 3 beraberlik ile son Şampiyon İtalya'yı geçmeyi başararak tarih yazdılar.
Dünya Kupası öncesinde BusinesWeek dergisi uzmanları Dünya Kupası’na katılan takımların analizini çıkarmış ve Yeni Zelanda bu analizin son sırasında yer almıştı. Yeni Zelanda’ya verilen bahis oranı ise 1’e 2000’di. Uzmanlar ‘Attıkları bir gol ülkeyi sevince boğmaya yetecek’ yorumları bile yapmıştı.
19-Abdel Kader Keita.
G.Saray'ın kendilerine layık bu emek hırsızı sahtekar futbolcusu gene yapacağını yaptı ve Kaka'yı bu kez oyundan attırdı.
20-Turnuvanın Hakemi : Ravşan Irmatov (Özbekistan)
http://www.fifa.com/mm/ProfileTool/Referee/196867.jpg
Final maçını İngiliz Howard Webb yönetti ama turnuvaya damgasını vuran hakem Özbek Irmatovdu.2008 FIFA Kulüpler Şampiyonası finalini yönetmesine rağmen Dünya Kupası açılış maçına çıkmasına şüpheyle yaklaşılıyordu. Harika performansıyla şüpheleri boşa çıkardı, Arjantin-Almanya ve dünya üçüncülüğü maçı dahil 5 iyi müsabaka yönetti.
21-FİFA'nın Gelirleri.
Turnuva sonrası ekonomik veriler yakında açıklanır ama başlamadan beklentiler şu şekildeydi.
Sadece yayın ve sponsorluk geliri 3.3 milyar dolardı.Kupası sonrası net 1 milyar dolar gelir hesaplıyorlardı.
(Turnuva öncesi bir yazı)

FIFA banka gibi
FIFA’nın son dönemdeki bu gelir artışında en büyük pay sponsorluklardan ve yayın hakları satışından geliyor. İngiltere merkezli sponsorluk araştırmaları şirketi Sportscal’a göre 2007-2010 yıllarını kapsayan dört yıllık dönemde FIFA’nın toplam geliri 3.4 milyar dolara ulaşacak. 
Bunun büyük bir bölümü dünya kupası bağlantılı anlaşmalardan sağlanacak. 2003-2006 döneminde ise FIFA’nın gelirleri 2.3 milyar dolar düzeyinde bulunuyordu. FIFA, sadece 2010 Dünya Kupası yayın haklarından 2 milyar 290 milyon dolar elde etti.
Bunun 1 milyar 310 milyon dolarlık kısmı Avrupa’daki yayın haklarından geliyor. FIFA 2014 Dünya Kupası’nın bazı bölgeler için yayın haklarını da 2010’la beraber satarak şimdiden 2 milyar 50 milyon dolarlık geliri garantiye aldı. Brezilya’daki kupa yaklaştıkça muhtemelen bu rakam daha da büyüyecek. 2010 ve 2014’teki iki turnuva için en fazla yayın hakkı ödeyen iki ülke ise İtalya ve ABD oldu. İtalya 444 milyon dolar, ABD ise 425 milyon dolar ödedi.

2.5 milyar dolar harcadı
Ülkeler, Dünya Kupası’nı organize etmek için adaylıklarını koyarken işin sadece sportif yönünü değil, ekonomik yönünü ve tanıtım yönünü de hesaba katıyor. Güney Afrika (GA) hükümeti, gelişmekte olan ülkeler sınıfında bulunmasına ve nüfusunun yüzde 40’a yakını yoksulluk sınırının altında olmasına karşın 2010 Dünya Kupası organizasyonu için önemli bir bütçe ayırdı. Hükümet, altı yıl önce 2010 Dünya Kupası Organizasyon Komitesi’ne tamamen kamu bütçesinden stadyum inşaatları için 1.2 milyar dolar, altyapı yatırımları için de 962 milyon dolar tahsis etti. Takip eden yıllardaki ek bütçelerle Güney Afrika’nın 2010 Dünya Kupası için toplam yatırımı yaklaşık 2.5 milyar dolara kadar yükseldi.
FIFA da organizasyonun eksiksiz gerçekleşebilmesi için 700 milyon doları Güney Afrika’da olmak üzere toplam 1..2 milyar dolar harcamayı taahhüt etti. 2002 Dünya Kupası’nı organize eden iki ülkeden Japonya yeni stadyumların inşası ve altyapı yatırımları için toplam 4.6 milyar dolar harcadı. Güney Kore’nin yatırımı ise yaklaşık 3.1 milyar dolardı.

ABD 4 milyar kazanmıştı
Kupa sonrası Güney Kore’ye 140 milyon dolar, Japonya’ya ise 46 milyon dolar kaldı. Almanya’daki 2006 Dünya Kupası’nda ise stadyum inşaatları için 2.2 milyar dolar ve diğer altyapı çalışmaları için 2.3 milyar dolar harcanmıştı.
Kupanın ardından vergiler ve FIFA payı çıkarıldıktan sonra organizasyon komitesine 92.2 milyon dolar kaldı. Getirinin diğer kısmı ise ev sahipliğine paralel olarak ekonomik canlanma, turizm gelirlerinin artışı gibi dolaylı kalemlerden sağlanıyor.
1994’te Dünya Kupası’na ev sahipliği yapan ABD’nin 4 milyar dolarlık ek gelir sağladığı öne sürülmüştü. Japon Dentsu Enstitüsü, 2002 Dünya Kupası sayesinde ülke ekonomisinde 26.5 milyar dolarlık bir canlanma olacağını öngörmüştü. Güney Kore kalkınma enstitüsü de 2002 Dünya Kupası’nın GSYİH’ye yüzde 2.2 düzeyinde etki edeceğini hesaplamıştı.
Alman iktisatçı Bernd Rahmann, Almanya Futbol Federasyonu’na kupa öncesi hazırladığı raporda 2006 Dünya Kupası’nın ülke ekonomisine 2.3 milyar dolarlık bir katkı sağlayacağını öngörüyordu. Güney Afrika için daha mütevazı ekonomik etki tahminleri yapılıyor. Bir danışmanlık şirketi, Dünya Kupası’nın ekonomik etkisinin Güney Afrika’ya 6.6 milyar dolar katkı sağlaması bekleniyor. FIFA’nın tahminine göre Güney Afrika’ya gelecek turist sayısı 450 bin civarında olacak.
FIFA ne ödüyor?
FIFA, 2006’da 32 milli takıma toplam 261 milyon dolar öderken bu rakamı 2010 Dünya Kupası’nda yüzde 61 oranında artırdı ve 420 milyon dolara yükseltti.
Öncelikle turnuvadaki her milli takım 1 milyon dolarlık kamp ve konaklama yardımına hak kazanıyor. Sonra grup maçlarında elenenler dahil her takım başarısına göre ödüllendirilecek. Şampiyon milli takımın kasasına 30 milyon dolar girecek. Ayrıca, futbol kulüpleriyle 2007’de yaptığı anlaşmaya göre FIFA, Dünya Kupası’na gönderilen her oyuncu için de kadroda yer aldığı gün başına 1600 dolar ödeyecek. Bu tazminatların toplamı da 40 milyon doları bulacak. 

22-TRT Yayıncılığı.
 Ne yazık ki yayıncı kuruluş gerek bilgisiz spikerleri ile gerek çok tartışılan yorumcusu Ömer Üründül ile gerekse de maç öncesi ve maç sonrası yorum programlarıyla sınıfta kaldı.Başarısızdılar.Maç yorumları için biter bitmez NTV SPOR'a geçtim.Final maçını anlatan Spor Müdürleri Yalçın Çetin öyle aymaz bir şekilde
maç sonrası abuk subuk kendi reklamlarını yaparken ,Bursaspor'un hazırlık maçlarını yayınlıyoruz bilmem ne derken kupa ve madalyalarını alıp şeref tribününden inen İspanyol futbolcuları iki taraflı dizilmiş alkışlarla tebrik eden Hollanda'lı futbolcuların bu mükemmel centilmenlik gösterisini bile anlatamadı.Yuhhh dedim yuhhhh.
23-Teknik değerlendirmeye geçmeden son olarak ,İspanya Milli takımının Madrit'teki Şampiyonluk gösterilerini ve bize izleme imkanı sağlayan NTV SPOR'a teşekkür etmeden geçmeyeceğim.
Mükemmeldi sevinç gösterileri.Tüylerim diken diken oldu.Bu yönü ile de hakettiler kupayı İspanyollar.
Ayrıca çok önemli bir noktada ,kutlamalarda tek bir bayrak altında tek yumruk olabilmeleri.
İspanya da ayrılıkçı hareketler malum.Katalanlar,Basklar,Endülüsler v.s..İspanya BaşbakanıZapatero, İspanya Milli Takımı'nın tarihinde ilk defa Dünya Kupası'nı kazanmasıyla ilgili olarak, 'Bu zafer, ulusal birlik ve güveni tekrardan elde etmemize yardımcı olabilir' dedi.Kutlamalarda en çok sevinç gözyaşı dökenlerin ayrılıkçı Katalanlar olması çok dikkat çekiciydi.
24-Kupanın Şarkısı Shakira'nın söylediği ''Waka Waka'' da çok güzeldi.

0 yorum:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Etiketler