6 Temmuz 2010 Salı

Geç olmadı mı? - Hasan Ali Atasoy

Geç olmadı mı?

Kaç kere tekrarlandı bu garabet? Ve daha kaç kere tekrarlanması gerekiyor?
Taraftar futbolda bir hareket bekliyor ama bombalar basketbol ve voleybolda patlıyor. Sinir bozucu bir soğukkanlılık ve suskunluk.


Amatör şubeler ne kadar profesyonelce iş yapıyorsa, profesyonel şube de o kadar amatörce davranıyor. Herhalde Şampiyonlar Ligi ön elemesinin sonucu bekleniyor kadroya takviye için. Tıpkı daha önce de olduğu gibi... Sonra öfkeyi yatıştırmak için panik transferleri patlar yine art arda.


Kaç kere tekrarlandı bu garabet? Ve daha kaç kere tekrarlanması gerekiyor?


Anlaşılan hatalardan, yanlışlardan ve dolayısıyla yıllardır ağır bedeller ödemekten sıkılan yok. Eğer ortada gerçekten bahsedildiği gibi bir ‘sistem’ olsaydı, hocanın da, transferlerin de geçen sezon bitmeden belirlenmiş olması gerekirdi.


Başka derin maliyetleri de oluyor bu sistemsiz ve rastgele transferlerin. Bu kez de “bu kadar büyük paralar ödedik, pazarını düşürmeyelim” mantığıyla kumara dönüyor iş. Ve sonucu çok önceden belli olan bir kumara hem de. Şampiyonluklar feda ediliyor bu gereksiz ısrarla.


Kadıköy’de geçerli tek sistem sistemsizlik. İstikrarla inat kavramı da birbirine karıştırılmış vaziyette. Buna sitem edene de tahammül yok. Peki biraz geç kalmadılar mı?


Yahu şu ‘çift haneli’ yılların, transfer ve maliyeti açısından ‘en zor yıllar’ olduğunu öğrenemez mi bir türlü futbolu yönetenler? Vitrine çıkma, vitrine sürme meselesi yüzünden hem transfer bir türlü sonuçlanamıyor, hem de fiyatlar fahiş seviyelere sıçrıyor.


Devler Ligi kapıya dayandı. Kimler alınacak da, takıma, hocaya ve sisteme ne zaman uyum sağlayacak? Adaptasyon sorunu yaşamamaları için insanüstü yaratıklar olması gerek bunların. Peki fatura kime kesilecek bu durumda? Bin yıldır alıştığımız ve alıştırıldığımız üzere, elbette ve her koşulda sorumluluğu ve günahı en az olan kişilere... Bu ülkenin en fedakâr taraftarları da, en çok bedel ödetilen kulübü de şu olan biteni hiç hak etmiyor.


Futbolda beklenen atağın ne zaman gerçekleşeceği merak konusu. Fenerbahçeliler şu sorunun cevabını arıyor: “Yarım yamalak ve kırılgan santrforlarla, çakma ve devşirme kanat oyuncularıyla, kırılgan ön liberolarla mı yola devam edilecek?”


Umut giderek daha da törpüleniyor! 
Hasan Ali Ataoy - 6 Temmuz 2010

http://fanatik.ekolay.net/Fenerbahce-Gec-olmadi-mi_6_YazarDetay_183829_17.htm

**************************
  Günlerdir sabrediyorum şu transfer konusunda bir şey yazmamak için.Ağır yazacağım çünkü.
Yazınca da Aziz Yıldırım muhalifi oluyoruz.Bugün Aziz Yıldırım'ın yıllardır en büyük destekçisi ama
bu sezon başı eleştirdiğimiz Papermoon yemeğini kendisi de yaptığı için haklı olarak kendisini eleştiren bir yazı yazdı diye Aziz Yıldırım'ın hışmına uğrayan ve kara listesine girdiğinden bu yana yıllardır bilinen gerçekleri  sık sık yazmaya başlayan (eskiden çok az ve üstü kapalı eleştirirek yazardı) Hasan Ali Atasoy içimi okumuş gibi tüm düşündüklerimi yazmış sağolsun.
 O yüzden yazısını buraya aldım.Bire bir her harfine katılıyorum.
 Aynı tas aynı hamam.Hiç bir beklentim yok futbol takımı ile ilgili.
Kazım döndü nasıl olsa Sağ açık almaya gerek yok derler.Semih kaldı,Guiza var,Gökhan var nasıl olsa diye Santrfor da almazlar.Bu takımda 3,5 kaliteli oyuncu var. - Alex-Lugano,Emre ve buçuk Gökhan Gönül - Gerisi vasat ve vasat altı oyuncular.Kaliteli oyuncu sayısını arttırın ,revizyon yapın diye yazıyoruz ama nafile.Alınan adamlar ya tutarsa.Şimdi de gene bir lanet olası Brezilyalı Grafite gelecekmiş.Yakışır valla.O da ne de olsa Guiza gibi 28 golle Bundesliga Gol Kralı olmuştu.
Guiza'dan 50 kat iyidir o ayrı mesele.Guiza yerine genç Furkan oynasaydı geçen sezon Şampiyonduk.
Brezilya sevdası nedir yahu ?
 Neyse boşa yazıyoruz zaten.
Vizyon meselesi.

0 yorum:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Etiketler