 |
Fenerbahçe Ülker cephesinde Mirsad Türkcan 22 sayı- 9 ribaund ile dikkat çekerken, Willie Solomon 17 sayı, Semih Erden 14 sayı- 9 ribaund, Damir Mrsic ise 11 sayı- 3 ribaund ile oynadı.
Mücadeleye Fenerbahçe Ülker Marques Green, Damir Mrsic, Devin Smith, Mirsad Türkcan ve Gasper Vidmar, Efes Pilsen ise Kerem Tunçeri, Charles Smith, Bootsy Thornton, Kerem Gönlüm ve Mario Kasun beşi ile başladı.
İkinci periyoda hızlı başlayan Efes Pilsen olurken, Kaya Peker ve Preston Shumpert’in sayıları ile skor üstünlüğünü ele geçirdi. Lacivert Beyazlılar skoru da 18-19’a getirdi. Periyottaki ilk basketini Semih Erden ile bulan Fenerbahçe Ülker, Oğuz Savaş’ın boyalı alandaki sayıları ile skoru 22-19’a taşıdı. Preston Shumpert ile farkı 1’e (22-21) indiren Efes Pilsen karşısında Fenerbahçe Ülker Ömer Onan ile serbest atış çizgisinde 2’de 1 isabet ile oynayarak skoru 23-21’e getirdi. Preston Shumpert ile serbest atış çizgisinden sayılar bulan Lacivert Beyazlılar ilk yarının son 4.15 dakikasına 23-23 eşitlikle girdi. Mirsad Türkcan ve Semih Erden ikilisi ile üst üste basketler bulan Fenerbahçe Ülker, konuk ekip karşısında 7-0’lık seri yakalayarak skoru 30-23’e getirdi. Kerem Gönlüm’ün serbest atış çizgisinden bulduğu sayı ile bu seriye son veren Efes Pilsen 18. dakikaya 30-24’lük skorla girdi. Damir Mrsic ile serbest atış çizgisinden sayılar bulan ev sahibi ekip, Willie Solomon ile de 5 sayı bularak Efes Pilsen karşısında 7-2’lik seri yakaladı (37-26). Efes Pilsen, periyodun son saniyesinde Charles Smith ile basket bulsa da Fenerbahçe Ülker ilk yarıyı 37-28 önde tamamladı.
FENERBAHÇE ÜLKER (37): Marques Green 2, Willie Solomon 5 (1 asist), Mirsad Türkcan 5 (5 ribaund- 1 asist), Ömer Onan 1 (2 ribaund), Semih Erden 6 (7 ribaund- 1 asist), Damir Mrsic 5 (1 ribaund), Gasper Vidmar 2 (1 ribaund- 1 asist), Oğuz Savaş 2 (1 asist), Ömer Aşık (2 ribaund), Devin Smith 6 (4 ribaund- 2 asist), Emir Preldzic 3 (2 ribaund- 1 asist)
EFES PİLSEN (28): Mario Kasun 7 (4 ribaund), Charles Smith 3 (1 ribaund- 1 asist), Preston Shumpert 6, Bootsy Thornton 5 (3 ribaund- 1 asist), Kerem Gönlüm 3 (3 ribaund), Kaya Peker 4 (2 ribaund- 1 asist), Michalis Kakiouzis (1 ribaund- 1 asist), Kerem Tunçeri (1 asist), Ender Arslan.
1.PERİYOT: 18-15
2.PERİYOT: 19-13
Final periyoduna Damir Mrsic’in üçlüğü ile başlayan Fenerbahçe Ülker, Mirsad Türkcan ile de üçlük bularak farkı 15 sayıya çıkardı (64-49). Ancak oyundan kopmayan Efes Pilsen, Bootsy Thornton, Kaya Peker ve Preston Shumpert ile üst üste basketler bularak farkı eritti. Ender Arslan’ın üçlüğü ile serisini 10-0’a çıkaran Efes Pilsen farkı da 5 sayıya kadar indirdi (64-59). Willie Solomon’un sayıları ile konuk ekibin serisine son veren Fenerbahçe Ülker, Mirsad Türkcan’ın üçlüğü ile tekrar farkı çift haneli sayılara çıkardı (69-59). Normal sürenin son 3 dakikasına ev sahibi ekip 71-61 önde girdi. Bootsy Thornton ile serbest atış çizgisinden sayılar bulan Efes Pilsen, ev sahibi ekibin yaptığı top kaybını Sinan Güler’in basket faulden kazandırdığı sayılar ile değerlendirdi (71-66). Baskılı savunmasını sürdüren Efes Pilsen, hücum ribaundlarında da etkili olurken rakibini top kayıplarına zorladı. Preston Shumpert ile serbest atış çizgisinden 2’de 2 isabet ile oynayan konuk ekip, Bootsy Thornton’un basketi ile son 1.55 dakikaya 71-70’lik skorla girdi. Willie Solomon ile serbest atış çizgisinde kullandığı 2 atışın birini değerlendiren Fenerbahçe Ülker normal sürenin son 1.30 dakikasına 2 sayılık avantaj ile girdi (72-70). Mirsad Türkcan ile hücum ribaundlarında etkili olan ve üstünlüğünü koruyan Fenerbahçe Ülker, son 24 saniyeye 73-70’lik skorla girdi. Bootsy Thornton ile üçlük bularak skoru eşitleyen Efes Pilsen, Fenerbahçe Ülker’in hücumunda Sinan Güler ile topu çaldı. Lacivert Beyazlılar, Sinan Güler’in smacı ile normal sürenin son 7 saniyesine 73-75 önde girdi. Ancak son saniyede Semih Erden ile boyalı alanda basketi bulan Fenerbahçe Ülker skora eşitliği getirdi ve normal süre 75-75’lik skorla tamamlandı.
Uzatma periyoduna Preston Shumpert’in üçlüğü ile başlayan Efes Pilsen skoru 75-78’e getirdi. Mario Kasun’un smacı ile konuk ekip farkı 5 sayıya çıkardı (75-80). Uzatma periyodunun ilk 2 dakikasında sayı üretemeyen Fenerbahçe Ülker ilk basketini Damir Mrsic’in üçlüğü ile buldu. Semih Erden’in boyalı alandaki basketi ile ev sahibi ekip 80-80 eşitliği yakaladı. Ender Arslan ile serbest atış çizgisinden sayılar bulan Efes Pilsen, uzatma periyodunun son 2 dakikasına 80-82 önde girdi. Emir Preldzic’in asistini Semih Erden ile baskete çeviren Fenerbahçe Ülker tekrar eşitliği yakaladı. Bootsy Thornton’un üçlüğü ile Efes Pilsen son 1.20 dakikaya 3 sayılık fark ile önde girdi (82-85). Willie Solomon ile serbest atış çizgisinde 2’de 1 isabet bulan Sarı Lacivertliler, Bootsy Thornton’u durduramadı. Thornton ile basket faulden sayılar bulan Efes Pilsen uzatma periyodunun son 58 saniyesine 83-88 önde girdi. Ev sahibi ekip Willie Solomon ile kullandığı üçlükte isabet bulamadı. Yapılan taktik faulleri Ender Arslan, Bootsy Thornton ve Preston Shumpert ile değerlendiren Efes Pilsen üstünlüğünü kaybetmedi ve mücadeleden 91-98 galip ayrıldı.
SALON: Abdi İpekçi Spor Salonu
HAKEMLER: Erşan Kartal, Serkan Emlek, Altuğ Köselerli
FENERBAHÇE ÜLKER (91): Marques Green 2 (3 asist), Willie Solomon 17 (3 asist), Mirsad Türkcan 22 (9 ribaund- 1 asist), Ömer Onan 1 (3 ribaund- 2 asist), Rasim Başak 3 (1 ribaund), Semih Erden 14 (9 ribaund- 2 asist), Damir Mrsic 11 (3 ribaund- 1 asist), Gasper Vidmar 2 (1 ribaund- 1 asist), Oğuz Savaş 2 (1 asist), Ömer Aşık 4 (3 ribaund), Devin Smith 9 (5 ribaund- 5 asist), Emir Preldzic 4 (6 ribaund- 2 asist).
EFES PİLSEN (98): Mario Kasun 11 (8 ribaund), Charles Smith 3 (1 ribaund- 1 asist), Preston Shumpert 28 (3 ribaund- 2 asist), Bootsy Thornton 27 (9 ribaund- 2 asist), Kerem Gönlüm 5 (4 ribaund), Kaya Peker 10 (4 ribaund- 2 asist), Michalis Kakiouzis (1 ribaund- 1 asist), Kerem Tunçeri (5 asist), Ender Arslan 9 (3 ribaund- 1 asist).
1.PERİYOT: 18-15
2.PERİYOT: 19-13
3.PERİYOT: 21-21
4.PERİYOT: 17-26
UZATMA: 16-23
MİRSAD'IN EMEKLERİNE İHANET !!!!!!!!!!!
Hakikaten Mirsad'a Yazık.
Tanjeviç,Solomon ve Green çocuğun tüm emeklerini heba ettiler.
Mirsad'ın anası ağladı resmen.
Uzatmaya gidildiğinde kenarda Mirsad'ın Solomon'a tepkisine dikkat edin.
''Ne yapıyorsun ya'' der gibiydi.Solomon'da hiç bir şey diyemedi,haklısın dedi.
Nasıl 2 maçta Hocayı övdüysek bu maç için de eleştiriyorum.
Zaten maç sonrası kendisi gerekeni söylemiş.
Tanjeviç ''Hata benim.Son bölümde oyunu ve oyuncularımı kontrol edemedim.''
Yaptığı hataların hangi birini yazmalı ki.
Son çeyrekte neden Mrsiç'i çıkarıp Green'i aldı ?
Ömer Onan'ı neden hiç düşünmedi ?
Tamam Ömer Onan,Smith,Oğuz,Ömer Aşık ,Rasim hatalar yaptılar ama hemen
kement atılıp bir daha düşünülmezken,Solomon ve Green üst üste fahiş hatalar
yaparken kenara alınmıyor.
Ergin bile kötü oynayan C.Smith'te ısrar etmedi.Shumpert ve Thornton'la devam etti.
Oğuz bir kaç hata yaptı ama spektaküler bir hareket ile güzel bir basket attı.
Sonra bir hücum faul yaptı,hop hemen kement.
Rasim ,girdiğinde iyi katkı veriyordu.Kasun'un bilinçli tahriğine tepki verdi diye
hop kement ve kenarda.
Ömer Onan,Ömer Aşık ve Smith aynı şekilde.
İstatistikler hala gelmedi ,dakikaları ve rakamları göremiyoruz.
Sonra,hocam Semih iyi oynuyordu eyvallah'ta nasıl Thornton'u tutturursun.
Ağır kalıyor,yukarı post'a kadar çıkamıyor ve eşitlik getiren üçlüğü attı adam.
Uzatmanın başında bir tane daha.
Eşitlik üçlüğünden önce faul yaptırmaması ve mola alamaması.
Shumpert'i kim tuttu hocam Allah aşkına.
Allahın kılı hayatının maçını oynadı.
Ve Solomon.
3 maçtır nasıl böyle oynuyor anlamış değilim.
1.maçta 7,ikinci maçta 6 top kaybı vardı.Bu maçta kaç tane acaba ?
Sinan Güler gibi kazmayı kahraman yaptı.SG,İyi savunma yaptı,toplar kaptı ama
nasıl ? Sürekli faullü savunma yapıyor,hakemler de buna izin veriyor.
Hakemler demişken,kötü yöneteceklerini bekliyordum.
Bu yönde duyumlar da almıştım zaten.3 tane genç hakem vermişler,baş hakem
Erşan Kartal düşünün artık.
Kerem Tunçeri ,Mrsiç'e dirsek atarak drive ediyor.Hücum faul ama faulü Mrsiç'e verdiler.
Gene de 15 sayıdan maç verilmez.Ne olursa olsun.
Resmen harakiri yaptık.Solomon maçı vermek için direndi,Mirsad verdirmemek için
ama kazanan Solomon oldu ne yazık ki.
Ona ekürisi Green de yardım edince akibet belli oldu.
Green'in boy dezavantajı fena halde baş ağrıtıyor.Pas atamıyor yahu.
Hala avantajımız var ama psikolojik üstünlüğümüzü sıfırladık.
İlk 2 maçtan sonra hepimiz çok havaya girdik.Ben Şampiyonluk
Öyküsünü yazmaya başladım bile.
Kendi kendimize iş çıkardık.Zaten FB'nin Genetiğinde vardır bu.
Bir rahat maç ve seri olmaz tüm branşlarda.İlle de acı çektirecek bize.
Gene Şampiyon olacağız ama sıkılarak.Gerçi ben zaten 4-3 olsa razıyım demiştim
seri başında ama deplasmanda 2-0 yapmışken,12 bin taraftarın önünde ,son 7 dk.ya
15 sayı önde girmişken vurup geçip 3-0 yapma şansını nasıl teperiz aklım almıyor.
Basketbol böyle bir oyun işte.
Şimdi bu maçtan dersler çıkarılmalı,hatalar irdelenmeli.
Kesinlikle Shumpert ve Thornton'a önlem alınmalı ve bu maçta gevşettiğimiz
sert savunmamızı - rehavetten - Perşembe günü tekrar yapmalıyız.
Son bir kaç not ;
1-Sözleşmesi bitecek Mirsad'a Yönetim açık çek sunmalı.
2-Kaptan Mrsiç'e en ufak ne zaman bırakıyorsun telkini falan yapılmamalı.
Ayıp olur.Kendisi ne zaman isterse bırakmalı.
2 tane üçlük sıkıştırdı mı yeter.Diğerlerini de görüyoruz.Mesela Green'i.
3-Green ile seneye devam edilmemeli.
4-Seyirci maalesef kötüydü.Salon 12 bin kişi dolu ama bir etkisi yok.
Adamların 2 skoreri 28 ve 27 sayı attılar,serbest atış kaçıran yoktu.
Seyircimiz oyuna etki etmeli işler kötü giderken ve her zaman.
Salon dolacağına 1000 tane efektif basketbolu bilen ,oyuna etki eden taraftar olsa daha iyi.
Bir ara maç sonunda 15-20 tane Efes'li şaşkınlar salonu inletiyordu Efes Efes diye.
Onlardan başka kimsenin sesi çıkmıyordu.
5-Skytürk Sunucu ve Yorumcuları.
Melih Gümüşbıçak Thornton'un üçlüğünde kıçını yırttı.Yarın acil bir doktora
görünmesi lazım Allah muhafaza.Maç boyu da fıtık etti anlatım ile.
Yorumcular Nur Germen ve Nejat Saydam kına yakabilirsiniz istediğiniz oldu.
Objektif konuşuyoruz ayaklarına kustular resmen.
Hepsi maçı bir kez daha izlesinler bakalım nasıl objektif konuşmuşlar ?
Final sonunda hepinize kapağı takacağız merak etmeyin Fenerbahçe düşmanları sizi.
******
SİNİRLİYİM
Tanjevic´e sinirliyim
Sinirliyim...
Başta Tanjevice.
Kimimiz para verip girdik Abdi İpekçiye. Maçı izlemek için.
Kimimiz televizyonun başına kuruldu. Maçı izlemek için.
Kimimiz bu foruma girdi. Maçı izlemek için.
Kimimiz antu radyoyu açtı. Maçı izlemek için.
Kimimiz internetten justinlerde dolandı. Maçı izlemek için.
Peki sen ne yaptın Tanjevic?
Sen de Abdi İpekçiye maçı izlemek için mi girdin?
Hakikaten sinirliyim.
Ama sinirim şimdi geçti.
Neden mi?
FB-TVde Tanjevicin basın toplantısını izledim.
Aynen şöyle diyordu:
Maçı uzun süre önde götürdük.
15 sayı fark yakaladık. Ama rehavete kapıldık.
Topu dolaştırmadık‚ fazla elimizde tuttuk. Bu yüzden çok top kaybı yaptık.
Takım aslında iyi oynadı. Ama suçun büyük çoğunluğu benim.
Oyuncularıma ve kaybedilen oyuna müdahale edemedim.
Mola alabilirdim.
Kullandıkları üçlüğe izin vermemelerini‚ faul yapmalarını sağlayabilirdim.
Hatayı üstüme alıyorum.
Şimdi bu açıklamayı duyunca ne yalan söyleyeyim sinirim geçiverdi.
Hele hele Tanjevicin maç içinde bağırmaktan kısılmış sesiyle konuşmasını duyunca...
Sesi herhangi bir taraftar kadar kısıktı.
Hatta daha kısıktı.
Sizi bilmiyorum ama ben basın toplantısını görünce şaşırdım.
Beklemiyordum açıklama yapmasını.
Birden aklıma gErgin Ataman geldi.
Maçların sonunda kötü oynayan oyuncularını suçlayan...
Hakem kararlarını eleştiren...
Biz aslında daha iyi oynadık diyen...
Maç çok kalitesizdi diye yakınan...
Basketbol tanrılarından bahseden...
İşte o an sinirim geçti.
Tanjevic´e çok kızgınız ama aradaki farkı görelim.
Tanjevic takıma sahip çıkıyor.
O kısık sesine rağmen çıkıp basına demeç veriyor.
Yenildiğinde savaş meydanından kaçan bir komutan değil o.
Aksine‚ batan gemisini en son terk eden bir kaptan.
Tanjevice olan sinirim işte bu yüzden geçti
Ama bu hata yapmadı anlamına gelmiyor tabii.
Solomon´a sinirliyim
Seri başlamadan önce de söylemiştim. İki büyük korkum vardı:
1. Tanjevicin kenarda izleyici kalması
2. Solomon´un saçmalaması.
Bugün ikisi birden oldu.
O yüzden bu maçla ilgili başka bir şey yazmaya gerek yok.
Aslında iyi oynadık. İlk 33 dakikayı herkes izledi.
Her şeyi iyi yaptık.
Son 7 dakikada ise saçmaladık.
O dakikaları Efes iyi oynadığı için değil‚ biz kötü oynadığımız için kaybettik.
O yüzden ilerki maçlar için umutsuz değilim.
Umutsuzluk saçan renktaşlarıma da bir diyeceğim var.
Biz ilk maçı 8 sayı farkla kazandık.
İkinci maçı 3 sayı farkla.
Ama bu maçı aslında 9 sayı farkla vermedik.
Normal süre berabere bitti hatırlatırım.
Yani Efes onca laubaliliğimiz ve hatalarımıza karşın en fazla bizi yakalayabildi.
Uzatmalarda ise bütün faul atışlarını attılar.
Biz ise atamadık.
Bu kadar basit.
Umutsuzluğa düşmeye hiç gerek yok bence.
Kaybetmemizin tek nedeni de havalara girmemizdi.
Yalnızca oyuncular havaya girmedi.
Tanjevic de girdi.
Biz de... Evet‚ biz... Salonda‚ ekran başında bütün taraftarlar.
Maç koptu denilen o an hangi birimiz 30 sayı fark attığımız iki sene önceki maçı hatırlamadı?
Hepimiz o farkı istemedik mi?
Hepimiz 4-0 süpüreceğiz havalarına girmedik mi?
İşte bu yüzden Solomona da çok sinirli olmama rağmen‚ kızamıyorum.
Benim düştüğüm hataya o da düştü.
O da o farkın olmasını istedi. Ama attıkları girmeyince‚ iş çığırından çıktı.
Benim şansım‚ o hatayı yaptığım zaman milyonların gözü üzerimde olmuyor.
Hata yaptığımda bu forumda yüzlerce kişi bana saydırmıyor.
O hataya ben düşünce kimse benim hain olduğumu düşünmüyor.
Ama Solomon düşünce bunların hepsi oluyor. Bu da bizim bir gerçekliğimiz işte.
Maalesef.
Solomon aslında maçın ilk bölümünde iyi de oynadı.
Ama bizim gibi havaya girince olanlar oldu.
Tabii bu hataları onun yapmaya hakkı yok.
Biz havaya gireceğiz ama o (ve Tanjevic) girmeyecek.
Çünkü ben hata yaparsam‚ en fazla birkaç kişi üzülür.
Ama onlar hata yapınca 30 milyonlak Fenerbahçe camiası üzülüyor.
Bu sorumluluğu umarım Perşembe unutmazlar.
Solomondan ve Tanjevicten ciddi bir özeleştiri ve muhasebe bekliyorum.
Tanjevic bunu zaten yapmış. Basın toplantısında söyledi zaten.
Solomonun da uzatmalara gidildikten sonra Mirsadın ne yaptın abi tavrına
haklısın gibi bir yanıtı vardı. Bilmem fark ettiniz mi?
Bu bana biraz umut veriyor.
Gerçi‚ Solomon uzatmada da iyi oynamadı.
Ama saçmalamadı da.
Bence o da dersini almıştır.
Green´e sinirliyim
Çok kızdığım bir başka birisi de Green.
Ama onun da yapabileceği bu kadar.
İyi bir savunma karşısında Greenin boyu çok büyük bir dezavantaja dönüşüyor.
Ne şut çekebiliyor ne de pas verebiliyor.
Son dakikalarda rakip öndeyse Green kullanılabilir.
Savunma gücümüzü artırırız.
Ama biz önde gidiyorsak‚ topu saklayacak‚ iyi pas verebilecek‚
sıkışık anlarda şut pozisyonu yaratabilecek oyuncuya ihtiyaç oluyor.
Green o tür bir oyuncu değil.
Tanjevicin bir başka hatası da Greeni oyunda tutmaktı.
Ders aldık
Sonuç olarak‚
Hata yapanlar (biz dahil) dersini aldıysa‚
Perşembe günü taraftar galibiyeti kutlamaya değil de
takımın galibiyeti için desteklemeye hazır olacaksa‚
Solomon KİNG olduğunu unutmayacaksa‚
Mirsad ve Semih bugünkü gibi iyi oynayacaksa‚
Mrsic ve Ömer Onan kenarda unutulmayacaksa‚
Oğuz ve Ömer Aşık biraz silkinecekse
biz Perşembe kazanırız.
Kabus senaryosu
Ama kabus senaryosu da var:
Perşembe de kaybedersek‚
O zaman seri 2-2 olur. Ama hem saha avantajımızı kaybederiz.
Hem de Efes seriyi çevirdiği için inanılmaz moral kazanmış olur.
O zaman aslında berabere gelmiş olmaz seri‚
geride kalmış oluruz.
Umarım başta Tanjevic olmak üzere herkes farkındadır durumun.
Bu maçta hatalarımızdan ders çıkardık ama
bu hatalar birdaha tekrarlanırsa toparlanamayabiliriz...
Her şeye rağmen
Ben yine de şampiyon olacağımıza inanıyorum.
Çubuklu´nun sihiri
Fenerbahçeli olmanın karakteri
Başka bir şey..
Son bir söz taraftara.
Kimse taraftara "futbol seyircisi" diye kızmasın.
Doğru futbol seyircisi.
Ama böyle final izleye izleye‚
yanlış yapa yapa
yanlış yaptığımızda takımın yenildiğini göre göre
"basketbol seyircisi" olmayı da öğreneceğiz.
Sanıyor musunuz ki PAO´nun‚ Partizan´ın vs. seyircisi
anasının karnından basketbol seyircisi oarak doğdular.
Basketbol kültürünü bütün Çubuklu sevdalıları öğrenecek
Hiç kuşkunuz olmasın.
ÖZGÜR
0 yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.