Fulya Çalımı : Önce Spor Tesisi dediler gökdelenleri diktiler. (!)

bjk Başkanı Demirören 106 yıllık tarihimizde 50 yıldır hayalini kurduğumuz resim diyordu
yıllık 15 m.dolar gelir getirecek rezidanslar için.
Amaçlarına ulaştılar.
Spor tesisi kurmak için Semra Özal vasıtasıyla Seba döneminde Turgut Özal arsayı
verdi.Göstemelik bir kaç şey yaptılar sonra akıllarındakini gerçekleştirmek için
harekete geçtiler.Serdar Bilgili tapusunu aldı,Demirören'de müteahit vasıtasıyla
yaptı.Tabii İmar planında Spor Tesisi olan bir yere böyle bir şey yapmak mümkün
değildi ama onu da devletteki ve belediyedeki elemanları vasıtasıyla hallettiler.
İmar planında bir sürü değişiklik yapılarak,inşaat ruhsatı aldılrar ve Spor Tesisi oldu Gökdelenlerden oluşan İş Merkezi (!)
Nasıl rant amaçlı kullandıklarını görüyoruz.
Fenerbahçe Kenan Evren Lisesinin yerine yapacağı iş merkezi için 3 tane ayrı
yerlerde okul yaptırmasına rağmen bir türlü ruhsat alamıyor.
Stadını kendi özkaynakları ile yaptığı halde tapusunu bir türlü alamıyor.
Ama rakipleri devletin üstün destekleri ile tesislere kavuşuyorlar.
bjk'nin gs Seyrantepe olayına bir kere bile ses çıkarmamasının sebebini anladınız mı ?
İşte böyle bunlar.

''Ancak bana kalırsa bu proje zaten baştan yanlış. Devletin spor amaçlı kullanın dediği yere bu proje hem haksızlık hem de Altyapı tesisleri gibi kilit önem taşıyan değerlerin semt dışına sürülmesi bir faciadır.''
Bu sözleri forzabesiktas forumunda sağ duyulu bir beşiktaşlı söylemiş.
Sadece ben söylemiyorum yani.
Devletten Spor Tesisi kurmak için üç kuruş paraya aldıkları yerleri rant amaçlı
kullanıp rekabet etmek nasıl oluyor herkesin takdirine bırakıyorum.
Aynı şeyi gs de yaptı.Riva'dan Spor Tesisi kurmak için arazi aldılar ama villa
yapmak için ruhsat kovalıyorlar.Allahtan oraların cazibesi kayboluyor da
amaçlarına ulaşamadılar.

Bu projeyi takip ediyordum.
Çok tartışıldı,çok uğraşıldı ve tüm engelleri aştılar devlet desteği ile.
Bakın Demirören'e muhalif Süleyman Seba döneminde yöneticilik yapan
ve bu nedenle CHP tarafından seçim kazanmak için aday göterilen ve seçilen
İsmail Ünal bu proje ile ilgili sıkıntı çıkardığında şöyle haberler yer almıştı
gazetelerde ;

''Şu an Beşiktaş kulübü harç yatırmamasına rağmen temel inşaat izni verilmiş durumda.
Başkan Ünal'ın, "Kaçak inşaata izin vermem" demesinin bir başka noktası da şu: Elbette her şeyin önünde 103 yıllık Beşiktaş kulübünün çıkarları gelir. Ama Türkiye bir hukuk devletidir.
Bir başka özel durum da şu: Fulya Projesi'ni mimarlar kurulu, Danıştay'da itiraz ederek iptal ettirmişti. Beşiktaş'ın özel çabası ile inşaat izni alındı. Özetin özeti şu; Fulya Projesi Beşiktaş'ın elinden gidebilir. Çünkü; sivil toplum örgütlerinin elinde çok ciddi kozlar var. Yani Beşiktaş bu projeyi bir an önce bitirmelidir.''

Vebal!

''Beşiktaş sırat köprüsünden geçiyor... Bir tarafta Başkan Yıldırım Demirören, diğer yanda eski genel sekreter şimdinin Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal var. Başkan ve arkadaşları, Fulya'nın izninin İsmail Ünal tarafından hemen verilmesini istiyorlar.
İzin çıkarsa, Fulya'daki süpermarketin yıllık
3.5 milyon dolardan 20 yıl için 70 milyon dolarlık kira sözleşmesini yabancı bankalara 40 milyon dolara kırdıracak. Kırdırıp, bankalara borçları ödeyecek Beşiktaş yönetimi...''

"FULYA HAYIRLI OLSUN!..
Beşiktaş Yönetimi'nin 'Kurtuluş' olarak gördüğü ancak Belediye Başkanı İsmail Ünal'ın 'Aksaklıklar var' dediği projede bazı rötuşlar yapıldı. Şeref Nasır 'Taraflar arasındaki gerginliğe son verdik. Beşiktaş'a hayırlı olsun' dedi..

Büyük baskılarla hem İsmail Ünal'ın itirazlarını aştılar hem de kat yüksekliği için de
istedikleri değişiklikleri yaptırdılar.Büyükşehir Belediyesi de anında onayladı.


Tabii Demirören'in müteahit firma ile yaptığı anlaşma ve geleceğe yönelik gelirleri
ipotek ettirmesi bu projenin bir ''Pirus Zaferi'' olduğunu gösteriyor.
Ama gene de işin başlangıç kısmından gelinen bu nokta DEVLETİN BİR KULÜBE
NASIL DESTEK olduğu ile ilgili çarpıcı bir örnek teşkil ediyor.
Bu nedenle asla bu projeye Hayırlı Olsun demeyeceğim ve bu projeye destek
verenleri de asla unutmayacağım.