Kukla ipini koparacak mı?
Garip işler oluyor futbol bölgesinde. Galatasaray’ın hakemler konusundaki ağır çıkışına normalde rakip takımdan fazla ses yükselmezdi. Kayserispor dayanamadı. Önemliydi, zira futbolun selameti ve gelişmesi köleliğin bitmesinden geçiyor. Peki “sahip” kim? Basın açıklamaları gösteriyor. Ya da yıllardır adı Galatasaray ile olumlu anlamda eş koşulmuş bir hakemin, verdiği kart kararı yüzünden o kulüp ve taraftarlarınca alaşağı edilmesi girişiminden. Ya da 15 yıldır sisteme hükmeden olarak bu hata üzerinden federasyonu, MHK’yı bitirmek için ant içmelerinden.Maç sonrası yayınlanan açıklamanın geçmişte olduğu gibi işe yarayacağı (hâlâ o ihtimal var) düşünülüyordu. Federasyonun karşılık vereceğini herkes biliyordu. Ama zaten amaç Levent Bıçakcı’ya yapıldığı gibi, medyadaki tarafsız (!) kalemleri kullanarak federasyonu devirmek değil mi? Bu alıştığımız manzarayı Kayserispor bozdu. Ardından gelecek maçtaki rakipleri Antalyaspor “bu kavgada biz harcanmayalım” dedi.
Son 12 yılda kemikleşip Türk futbolunu kontrolü altına alan, yönlendiren, şekillendiren, yavaş yavaş diğer takımları sindiren, istediği herşeyi yapmasını sağlayacak kölelik düzenini kuran bir kulübün, alıştığının dışında muamele gördüğü an gazabını kusma geleneğidir yaşananlar. Sürekli şımartılıp, her istediğini yapmasına izin verilen, her istediği alınan ama ufacık bir paylamada öfkesini patlatan küçük çocuklar gibi. Bu gücü bilen futbolcular da sahada hakeme hükmetmeye çalışır. Azarlar, çeker, dokunur, küfür eder, taça bile itiraz eder. Ama kurallar onlara karşı esnetilir. Bu yüzdendir sene başından beri defalarca aldatmaya yönelik hareketler yapan Lincoln’un sarı kart görmesine duyulan şaşkınlık. Bu yüzdendir Emre’nin Fenerbahçe’de değişmek zorunda olduğunu, artık öyle herkesin üstüne yürüyüp tekmelerle ceza kesemeyeceğini anlamasının gerektiği.
Zamanla rakipler de direnmenin işe yaramayacağını, hatta daha büyük zarar gördüklerini öğrenir ve pes eder.
Galatasaray, Türk futbol tarihinin en büyük başarısını elde etti. Bu tartışılmaz. Ama Türk futboluna yerleştirdiği kültürün verdiği maddi ve manevi hasarların bilançosu çıkarılamaz, telafi edilemez.
Aslında sorun Galatasaray’da değil. Zira çocuğu şımartan anne-babadır, çevresidir. 12 yıllık süreçte de sorun sistemi yönetenlerdi. Ve en büyük suç medyadaydı. Bunu beslediler, ses çıkarmadılar, alkışladılar, onunla yükseldiler, zenginleştiler, şöhret kazandılar, büyük adam (!) oldular. Ama 12 yılda, bir tükürüğü ve kanı dahi temizleyemediler.
http://fanatik.ekolay.net/fanatik/index.aspx?aType=YazarDetay&catid=34&articleid=125597&authorid=52
*****************************************
Bu yazıyı yazacak ne yazık ki çok az babayiğit var medyada.
Harika bir yazı.Sistemin takımı = Proje takım bu kadar iyi anlatılamazdı.
O yüzden bu yazının burada olmasını istedim ve kayda geçiriyorum.
Eline yüreğine sağlık Ebru Köksaldı.
0 yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.