24 Haziran 2009 Çarşamba

Bekir İrtegün Resmen Fenerbahçe'de !!!!!!


Fenerbahçemizin Gaziantepspor'dan transfer ettiği Bekir İrtegün, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı Basın Toplantı Odası'nda bugün düzenlenen bir törenle, kendisini 3 yıllığına Kulübümüze bağlayan resmi sözleşmeye imza attı. İmza töreninde hazır bulunan Sportif Direktörümüz Aykut Kocaman, Fenerbahçe'nin Bekir İrtegün transferiyle, mücadeleci bir takım yaratma yolunda önemli bir adım daha attığını kaydetti. Başarı için elinden gelenin fazlasını ortaya koyacağını söyleyen Bekir İrtegün ise, "Bu güzel mabette hedeflerimize ulaşacağız" dedi.

MÜCADELECİ BİR TAKIM KURULUYOR

İmza töreninde ilk olarak söz alan Sportif Direktörümüz Aykut Kocaman, "Bir şey söylemek gerekiyor.Geçen sezon dışarıdan bakılınca Fenerbahçe'nin sıkıntılı bir görüntüsü vardı. Takımın en önemli özelliklerinden biri; sonuçtan öte; takımın mücadele kalitesinin düşük olması en göze çarpan şeydi. O nedenle bu yıl transfer politikasında Fenerbahçe'nin en çok düşündüğü, dikkate aldığı şey bu oldu. Önümüzdeki sezonda sonuçlar ne olur bilinmez ama, en azından bir şeyi çevirebileceğiz. Maçı sonuna kadar oynayan mücadeleyi bırakmayan bir oyuncu yapısı ve takım kuruyoruz. Mehmet Topuz gibi, Özer Hurmacı gibi bu oyunculardan biri de Bekir İrtegün. İnşallah kendisi ve Fenerbahçe için hayırlı olur. Geleceğin onun için iyi geçeceğine inanıyorum" dedi.

TRANSFERİN OCAK'TA OLMASINI İSTERDİM

Sözlerine Aykut Kocaman'a teşekkür ederek başlayan Bekir İrtegün ise, "Başkanımıza, Nihat Özdemir'e, Ali Yıldırım'a ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Büyük bir camia ve büyük bir ailenin bir ferdi olarak, maksimum katkıyı sağlamak için elimden gelenin fazlasını ortaya koymaya çalışacağım. Belki bu transfer Ocak ayında gerçekleştirilecekti. Bunu ben de istedim ama gerçekleşmedi. Şimdi olması gerekiyormuş. Gaziantepspor'a, şehir ve taraftara emek ve sevgilerden dolayı teşekkür ediyorum. Aykut Hocamızın dediği gibi geçtiğimiz sezon Fenerbahçe adına iyi geçmedi. Yeni ve güçlü bir yapılanma geliyor. Bu güzel mabette hedeflerimize ulaşacağız. Başkanımızın verdiği şampiyonluk sözüne katkım olursa, kendimi daha iyi hissedeceğim. İnşallah iki tarafa da hayırlı olur" dedi.

KORKUM YOK

İmzaların atılmasından sonra basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Bekir İrtegün, "Yıllarca gelip burada Fenerbahçe'ye karşı oynadım. Ben inanıyorum ki; Fenerbahçe formasıyla bu statta oynamak tarif edilemeyecek bir duygu. O günün gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum. Böyle bir camiaya gelmek çok zor. Ortaya koyacağınız performans sürekli olmalı. Kalıcı olmak, başarılı olmaktan daha zor. Gelen benden önceki arkadaşlarımdan tutunamayıp gidenler oldu. Belki bunda şanssızlık veya başka nedenlerin etkisi vardır. Bu konuda benim korkum yok. Ben kendime güvenen bir oyuncuyum. Yıllardır bu ligin önemli renklerinden biri olan takımın kaptanlığını yaptım. 3-4 senenin az olduğuna inanmıyorum. Ama başarılı olmanın zor olduğunu ve çalışmam gerektiğini, gelen şansların değerlendirilmesi gerektiğini biliyorum. Ama korkmuyorum. Elimden gelini fazlasını yapıp bu takımda kalıcı olacağım" dedi.
MOTİVASYONU ARTIRIR
Başkanımızın 3 yıl üst üste şampiyonluk söyleminin kendisi ve takım üzerinde bir baskı yaratıp yaratmayacağı sorulduğunda ise Bekir İrtegün, "Baskı yaratır mı bunu zaman gösterecek. Ama yaratmaması gerekiyor. Daha çok sorumluluk yüklemesi bakımından bir baskı yaratır mı? Bunu zaman gösterecek. Ama baskı da bazen olumlu sonuçlar veriyor. Ancak ben büyük bir baskı olacağına inanmıyorum" dedi.
Bu konuda görüşlerini açıklayan Sportif Direktörümüz Aykut Kocaman ise, "Bunu hiç kimse söylemese bile, Fenerbahçe zaten her yıl şampiyonluğa oynar. Bunun söylenmiş olması biraz daha motivasyonu artırır" dedi.

YENİ YAPILANMA BİZİM İÇİN AVANTAJ

Aykut Kocman'la ilgili görüşlerini de dile getiren Bekir İrtegün, "Yeni bir yapılanma var. Aykut Hoca yeni başladı. Bu bizim için bir avantaj. Kendisi Süper Lig'de yıllardır görevini başarıyla yapan bir hoca.Bazen bize yardımcı olacağını, işin içinden çıkamayacağımız zamanlarda bize yardımcı olacağını düşünüyorum" dedi.
Bu arada gazetecilerin kendisi ve görevi hakkında yönelttiği soruları da yanıtlayan Aykut Kocaman "Geçen Özer'in toplantısında pozisyonum itibariyle sorulan sorular hakkında bir toplantı yapmak istediğimi söylemiştim. Bunu düşünüyorum. Bugün Bekir'in Fenerbahçe'ye kazandırılması nedeniyle buradayız. Açık olmaya ve bildiğim her şeyi paylaşamaya gayret edeceğim. Bugüne kadar Fenerbahçe'nin bu konudaki politikasında gördüğüm şu: Bizim politikamız şu: Bizim bir şeyler olurken değil de olduktan sonra açıklama politikamız var. Bunu sürdüreceğiz" dedi.

ÖZLEMİNİ DUYDUĞUM TAKIMA GELDİM

Bekir İrtegün, çubuklu Fenerbahçe forması giyip Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nın çimleri üzerinde basın mensuplarına poz verdikten sonra FB TV'de canlı yayına çıktı ve soruları cevaplandırdı. Bekir İrtegün burada, "Benim ilk transferim. Böyle bir camiaya gelmek çok değişik bir duygu. Yıllardır özlemini duyduğum takıma geldiğim için heyecan ve mutluluğum üst seviyede. Heyecanla beklediğim formayı giydim. Tribünler boş olmasına rağmen stadın güzelliği dikkatimi çekti. Tribünler doluyken bu statta maça çıkmak istiyorum" dedi.

4-3'LÜK TARİHİ MAÇTA BURADAYDIM

Futbolculuk yaşantısı hakkında bilgiler veren İrtegün, "Futbola biraz geç başladım. Liseye giderken başladım. Amatör takımdan sonra Gaziantepspor altyapısına geçtim A Takıma kadar yükseldim. Gaziantep Büyükşehir Belediyespor vardı. Oraya bir gidişim oldu. Daha sonra Gaziantepspor'a yeniden geldim ve sonra da buraya geldim. 16 yaşındayken Gaziantepspor A Takımındaydım. Gaziantepspor'un 3-0'dan 4-3 yenildiği o tarihi maçta ben de buradaydım. Kısmetmiş şimdi ben de Fenerbahçe'deyim. 16 yaşında A Takıma çıktıktan sonra, Büyükşehir'e gidiş geliş hariç devamlı orada kaldım. Genç yaşta kaptanlık bana nasip oldu. Herkes bunu benimsedi. Bu bana olan saygı ve sevgilerinden dolayı oldu. Gaziantep'in bende yıllar süren bir emeği var. Beni kaptan olarak görmek istediler. Ben de bu görevi layıkıyla yerine getirdim. Zor dönemlerimiz oldu ama, altından kalktık" dedi.

SAYGI DUYULAN KİŞİLERİ ÖRNEK ALDIM

Örnek aldığı, idol olarak benimsediği bir futbolcu bulunmadığını belirten İrtegün, "Benim birebir örnek aldığım futbolcu hiç olmadı. Bir maçı izlerken beğendiğim futbolcular olduğunda, daha dikkatli izleyip neler yaptıklarına bakıyorum. Ben daha çok saygı duyulan, saygı gören, yaşantısıyla, kültürüyle saygı gören kişileri örnek aldım hep. Meziyet kendiliğinden gelen bir şeydir. Bunun üzerine koymak da futbolcunun görevidir. Futbolcu özelliklerinden çok, yaşantı olarak örnek almak bana göre daha önemli" dedi.

DÜZGÜN YAŞAYAN BİRİYİM

İstanbul hakkındaki soruları ise Bekir İrtegün, "Transferlerde en çok konuşulanlardan biri de budur. Ben İstanbul'a ilk kez gelmedim ama kalıcı olarak bu ilk olacak. Ama İstanbul'da çok zamınım geçti. Yaşam biçimi olarak gayet düzgün yaşayan bir insanım. Bu anlamda çok zorlanmayacağım. Daha önce 3 ay kadar İstanbul'da kaldım. Örnek almak konusunda söylediğim şeylerden biri de buydu. Örnek aldığım insanlar, zorluk çekmeden işini gerektiği gibi yapan insanlardır. Bir insanın işi sayesinde saygı gördüğünü biliyorum" diye cevapladı.

NELER YAPACAĞIM DAHA ÖNEMLİ

Transfer hikayesini de anlatan Bekir İrtegün, "Ocak ayında transferimin gerçekleşmesini ben de çok istiyordum. Eski Başkanımızla bu konuda konuştum, rica ettim. Ama iki grup konuştu ve anlaşamadı. Artık buraya geldikten sonra neler yapacağım daha önemli. Bu camianın bir ferdi olmak istiyorum. O şekilde olsaydı, ben daha çok mutlu olurdum. Ne yazık ki böyle oldu. Bunu dememin nedeni, Ocak ayında yaşanan gelişmeler. Şu anda layık olduğum yerdeyim" diye konuştu.

HEDEFİM KALICI OLMAK

Hedefleri hakkında da konuşan Bekir İrtegün, "Hedef bitmez. Biri biter öbürü başlar. Hayal ettiğim yerdeyim. Bundan sonraki hedefim, kalıcı olarak kendimi ispatlamak ve gönüllerde yer edinmek. Fenerbahçe'nin hedefi olan bu şampiyonluklarda maksimim katkıyı yapmak istiyorum. Çok yeni bir başlangıç. Elimden gelenin fazlasını yapıp, burada kalıcı olmak istiyorum" dedi.

ARKADAŞLARIMLA VAKİT GEÇİRİRİM.

Futbol dışındaki zamanlarında arkadaşlarıyla vakit geçirmeyi sevdiğiri söyleyen İrtegün, "Bunların tümü çocukluk arkadaşım. Onlarla bağımı hiç koparmadım..Daha çok evde vakit geçiririz. O an neler hissediyorsak onu yapıyoruz" dedi.

KARTI POZİSYON GEREĞİ GÖRÜRÜM

Bir defans oyuncu olmasına rağmen çok az kart görmesinin hatırlatılması üzerine Bekir İrtegün, "Şimdiye kadar sadece 1 kırmızı kartım var. Her defans oyuncusu gibi, oyun stilim biraz sert ve böyle de olmak zorunda. Ama kart görme sayım az. Türkiye'de futbolcular pozisyondan çok, el hareketleri ve mimiklerden kart görüyor. Benim öyle şeylerim olmadığı için, daha çok pozisyon gereği kart gördüm. O nedenle az. Sadece 1 kırmızı kart gördüm" dedi.

TARAFTAR BENİ GÖNÜLLERİNE BASSIN

Son olarak taraftarlara mesaj veren Bekir İrtegün, "Biz buraya rakip formayla geldiğimizde özentiyle bakardık. Çünkü çok büyük bir taraftarı var Fenerbahçe'nin. Umarım onlar da beni gönüllerine basar. Onlara kavuşmak için sabırsızlıkla bekliyorum" dedi.
























*****************

Kişisel Bilgiler
Tam adı Bekir İrtegün
Doğum tarihi 20 Nisan 1984 (1984-04-20) (yaş 25)
Doğum yeri Elazığ, Türkiye
Boyu 1.85 m
Kilosu 76 kg
Mevkii Defans
Kulüp Bilgileri
Bulunduğu kulüp Fenerbahçe
Numarası ?
Altyapı Kariyeri
1999-2001 Gaziantepspor
Profesyonel Kariyeri
Yıl Kulüp Maç (gol)
2001
2002
2002-2003
2003-2009
2009-
Gaziantep B.B
Gaziantepspor
Gaziantep B.B (kiralık)
Gaziantepspor
Fenerbahçe
7 (1)
1 (0)
28 (1)
147 (2)
Milli Takım Kariyeri
2004-2006
2007-
Türkiye U-21
Türkiye
22 (0)
1 (0)
BEKİR İRTEGÜN
BEKİR İRTEGÜN
Kişisel Bilgiler
Doğum Yeri : ELAZIĞ
Doğum Tarihi : 20 Nisan 1984
Uyruk : TC
Futbolcu Temsilcisi :
AHMET BULUT
Lisans Bilgileri
Lisans No : 134879
Kulüp : FENERBAHÇE
Sözleşme Başlangıç T. : 24 Haziran 2009
Sözleşme Bitiş T. : 25 Haziran 2012


Maç KategorisiToplam MaçToplam Gol
Türkiye Kupası272
Turkcell Süper Lig1251
TFF 2. Lig311
Resmi Kupalar30
PAF Ligi211
Özel Turnuva ve Kupalar70
Özel Maçlar230
Avrupa Şampiyonası110

Kariyeri

Futbola 1998 yılında Gaziantep Köy Hizmetleri SK'de başlamış ve bir sene sonra Gaziantepspor'un Altyapısına geçmiştir. 2001 yılına kadar burada oyanayan genç Futbolcu 2001-2002 sezonuna Gaziantepspor'un PAF Takımında başlayıp sezon içinde Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü|Gaziantep B.B'ye verilerek profesyonelliğe geçiş yapmıştır. Aynı sene içinde Gaziantepspor'a geri getirilmiştir o sezon 1 maçta oynamıştır ve 2002-2003 sezonunda Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü|Gaziantep B.B'ye kiralanmıştır. Bir sene burada oynadıktan sonra 2003-2004 sezonundan 2008-2009 sezonuna kadarda Gaziantepspor'da oynamıştır.8 Haziran 2009 tarihi itibariyle Fenerbahçe takımıyla sözleşme imzalamıştır.

Gaziantepspor

2001-2002 sezonunda 22 Mart 2002'de Fenerbahçe ile Gaziantepspor arasındaki Turkcell Süper Lig maçında 1 kez forma giymiştir, peşinden kiralanmıştır. 2003-2004 sezonundan itibaren Gaziantepspor'la Turkcell Süper Lig ve Fortis Türkiye Kupası maçlarında mücadele etmiştir. 147 maçta 2 gol kaydetmiştir. Gaziantepspor formasını ise toplam 148 kere giymiştir.

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi

2001-2002 sezonu başlarında Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü|Gaziantep B.B'ne verilerek profesyonelliğe geçiş yapmıştır aynı sezonda Gaziantepspor'a geri dönmüştür. Ertesi sezon 2002-2003 sezonunda Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü Gaziantep B.B'ne kiralanmıştır. Toplamda 35 maça çıkmış ve 2 gol atmıştır.

Fenerbahçe

2008-2009 sezonu ikinci yarısında Fenerbahçe ile anlaşmış ancak Gaziantepspor tarafından izin verilmemiştir. 2009-2010 sezonu için Fenerbahçe'ye söz vermiş ve sezon başında Fenerbahçe'ye transfer olmuştur.

Milli Takım Kariyeri

2000-2003 yılları arasında toplam 26 kere Türkiye A Genç Millî Futbol Takımı|Türkiye Genç Milli takım formasını sırasıyla 2 kez Türkiye A Genç Millî Futbol Takımı|U-15, 8 kez Türkiye A Genç Millî Futbol Takımı|U-16, 10 kez Türkiye A Genç Millî Futbol Takımı|U-19, 6 kez ise Türkiye A Genç Millî Futbol Takımı|U-20 olarak giymiştir. 2004-2006 yılları arasında ise 26 kere Türkiye 21 Yaş Altı Millî Futbol Takımı|U-2 takımının formasını giymiştir. 2005 yılında da, (Akdeniz Kupası'nda) 5 kere Olimpik Milli takım forması giymiştir. 2007 yılında ise Fatih Terim tarafından 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası grup eleme maçı olan Norveç maçında A milli formayı giyme hakkını kazanmıştır.

*************

Fenerbahçe’nin yeni transferi Bekir İrtegün: “Fabio Cannavaro hayranıyım!”

Bekir İrtegün Gaziantepspor’da 8 yıl boyunca başarıyla forma giyip Milli takımların tüm kademelerinde oynadı. Ümit Milli Takım’ın ardından sekteye uğrayan ay-yıldızlı kariyerine bu sezon ligde gösterdiği yüksek performans sayesinde A Milli Takım’da devam ediyor. Gerçek mevki stoper olsa da sağ bekte de görev yapabiliyor. Fenerbahçe’nin yeni transferi, bir savunma oyuncusunda en önemli özelliklerin sezgi ve konsantrasyon olduğunu söyleyip, bu özelliklere sahip olduğunu anlatıyor.

Röportaj: Türker Tozar/ TamSaha

Genç Milli Takımların tüm kategorilerinde forma giymiş, ama sonrasında A takıma yükselme döneminde sekteye uğramış bir oyuncusun. Milli Takımlardan uzak kaldığın bu dönemde senin için yanlış giden şeyler nelerdi? Neden Milli Takımlarda bir süreklilik sağlayamadın?

Ben sürekliliği A Milli Takım’da sağlayamadım, diğerlerinde istikrarlı bir şekilde oynadığımı düşünüyorum. A Milli Takım’a ilk geldiğim dönemden hemen sonra çok ağır ve uzun bir sakatlık dönemi geçirmiştim. Ondan sonra da toparlanmak oldukça güç oldu. Pek de iyi bir performans sergileyemedim. Ayrıca, benim oynadığım bölgede çok kaliteli oyuncu arkadaşlarımızın bulunması rekabet ortamını yükseltti. Belki de bu yüzden geri planda kaldım. Şimdi kendimi toparladım diyebilirim. Umarım bundan sonra A Milli Takım’a gelişim süreklilik kazanır.

Rıdvan Dilmen’in senin hakkında “Daha çok çalışmalı, kendisine yazık ediyor” diye bir yorumu var. Bu yorumun alt metninde aslında senin çok yetenekli bir oyuncu olduğun, ancak potansiyelini tam anlamıyla kullanamadığın fikri yatıyor. Bu konuda neler söylersin?

Konu çalışmaksa, zaten ben her antrenmanda çok çalışan, gayretli bir futbolcuyum. Bu küçüklüğümden beri hep böyle olmuştur. Rıdvan Hoca’nın benim hakkımdaki düşüncelerini biliyorum. Kendisine teşekkür ediyorum. Belki Rıdvan Hoca değerlendirmesinde şu noktada haklı olabilir; ben uzun yıllardır Gaziantepspor’da oynuyorum. Aralıksız olarak aynı yerde bulunmak bir süre sonra insanı yormaya başlıyor. Ama bu kesinlikle benim için bir bahane olamaz. İtiraf edeyim ki 2-3 yıl önce ekstra olarak değerlendirilebilecek çalışmalar yapıyordum. Bir süredir bu çalışmaları yapamasam da antrenmanlarda bütün enerjimi harcıyorum. Ekstra çalışmaları yapmaya yeniden başlamam gerektiğini biliyorum.

Hangi özelliklerini daha çok beğeniyorsun?

Sezgilerime çok güvenirim. Bence bu, iyi bir defans oyuncusu olmak için gereken en temel özellik. Böylelikle, ağır kaldığınız pozisyonlarda bile sezgilerinizi kullanıp avantajlı duruma geçebilirsiniz. Ayrıca maçlara çok iyi konsantre olduğumu düşünüyorum.

Bu sezonda takımınızda iki kez teknik adam değişikliği yapıldı. Teknik adam değişikliklerinin futbolcu üzerinde ne gibi etkileri oluyor?

Oyuncularda meydana gelen etkiler teknik adamın özelliğine göre değişiyor. Futbolcular, gelen hocaya ayak uydurmak zorunda olduğu için teknik direktörün karakteri belirleyici etken olarak ortaya çıkıyor. Bu sezona Nurullah Sağlam‘la başladık. Kendisi zaten bildiğimiz, tanıdığımız bir kişiydi. Ardından kısa bir süre altyapıdan aşina olduğumuz Seçkin Göksel’le çalıştık. Son olarak da Jose Coucerio göreve geldi. Portekizli teknik direktörümüzle uyum sürecimizi çok çabuk atlattık. Onun gelişini kendimiz açısından bir şans olarak değerlendiriyorum. O, hem kariyeri hem de sahip olduğu vizyon itibarıyla çok değerli bir insan. Bu süreci kolay geçirmemizde yardımcısı Krito’nun da büyük rolü var.

Jose Coucerio’nun oyun felsefesi nasıl?

Hücuma çıkarken orta sahada top kaptırılması konusunda çok hassas. Bunu, asla yapılmaması gereken bir hata olarak görüyor. Ayrıca, bir atağa çıkıldığı zaman onun en azından bir şutla sonlandırılmasını istiyor. Bunun arkasında yatan şey, tabii ki kontratağı engellemek. Her zaman kendimize güvenmemiz gerektiğini söylüyor bize. Belki dikkatinizi çekmiştir, Gaziantepspor olarak geriye düştüğümüz maçları çok zor çeviriyorduk. Yeni hocamızla bu değişti. Bursa maçında iki kez geriye düştük, maçı çevirdik, Sivasspor’a karşı da aynısını yaptık. Bu özelliği bize kazandırdı. Artık oyundan kopmadan mücadele edebiliyoruz.

Bu sezonun ikinci yarısında seni daha çok sağ bek bölgesinde gördük. Hangi özelliklerin nedeniyle bu bölgede görevlendirildiğini düşünüyorsun?

Erkan ve İlhan’ın sakatlıkları nedeniyle o bölgede bir boşluk oluşmuştu. Onların yokluğunu ben doldurdum. İyi defansif özelliklere sahip olduğum ve atağa çıktığımda telaşlı olmadığım için orada oynatıldığımı düşünüyorum. Açıkçası ben, beklentileri karşıladığım fikrindeyim. Teknik direktörümüz nerede oynamamı isterse, takım için yaparım. Ön libero olarak dahi oynayabilirim.

Ligimizde ve dünyada beğendiğin stoperler hangileri?

Aslında bir Fabio Cannavaro hayranıyım ama son yıllardaki düşüşü gözümden kaçmıyor. Bir de Manchester United‘daki Nemanja Vidic‘i beğeniyorum. Ligimizde de değerli stoperler var. Kayserisporlu Eren Güngör, genç yaşına göre oldukça yetenekli.

Modern futbol defans oyuncularından sadece rakip atakları durdurmasını değil, aynı zamanda topu iyi kullanmasını da istiyor. Sen bu noktada kendini nasıl değerlendiriyorsun?

Her şeyden önce bir defans elemanını oynatan önündeki orta sahadır. Defans oyuncusuna topu aktarabileceği ne kadar çok seçenek sunulursa o derecede başarılı gözükür. Ben bu konuda şanslı bir sezon geçirdim. Çünkü Gaziantepspor ayağa pasla oynamayı düşünen bir oyun anlayışı içindeydi. Orta saha oyuncularımız en sıkıntılı olduğumuz noktada bile biz defans oyuncularına yardımcı oldular. Ben de topu kullanma anlamında geçtiğimiz sezon kendimi geliştirdiğimi düşünüyorum. Riskli pozisyonlar haricinde takıma bu noktada faydalı olmaya çalıştım.

Gaziantepspor bu sezonun ilk yarısında oldukça iyi bir çıkış yakalamıştı ve çok beğenilen bir futbol oynuyordu. Ama sonrasında bir düşüş dönemi yaşandı. Bunu neye bağlıyorsun?

Bizim bu sezondaki en büyük sorunumuz konsantrasyondu. Ligde kendi altımızda yer alan takımlara çok puan verdik, üstümüzdekilerden ise epeyce puan aldık. Öne geçtiğimiz maçlarda skoru koruyamamak bir diğer olumsuz özelliğimizdi. Bunda, belki oyunu çirkinleştirmeden oynama, izleyenlere keyif verme arzumuzun olmasının da rolü olmuştur. Maçın son 10 dakikası içinde yediğimiz gollerle yitirdiğimiz çok fazla puan oldu. Bundan dolayı bir düşüş içerisine girdik.

Anadolu’dan bir şampiyon takım çıkar mı?

Son iki sezonda bunun olmasına ramak kalmıştı ki gerçekleşmedi. Sivasspor iki yıldır yaptığı çıkışla diğer Anadolu takımlarına bazı şeylerin başarılabileceğine dair çok iyi bir örnek oldu. Böylelikle diğerleri de artık bir şeyler yapmaları gerektiğini fark ettiler. Anadolu’dan şampiyon çıkması ihtimalinin imkânsız olmasa bile çok zor olduğunu düşünüyorum. Çünkü her sezon büyük takımların böylesine kötü bir grafik çizeceğini zannetmiyorum.

Bu sezon ligde müthiş bir rekabet yaşandı. Sence Türk futbolunda neler değişiyor?

Anadolu takımlarındaki yükselişi de yadsıyamayız. Dört büyüklerle Anadolu takımları arasındaki güç dengesi makasının daraldığını söyleyebiliriz. Eskiden maçların sonuçlarını az-çok tahmin etmek mümkündü. Ama şimdi her şey sürprize açık hale geldi. Bunda biraz da elde edilen puana göre performans parası alınmasının rolü olduğunu görüşündeyim. Ayrıca artık Arda Turan gibi özel yetenekli futbolcuların çok az çıktığını görüyoruz. Bu oyuncuların sayısını arttırmak için uğraş verilmeli.

Lig her ne kadar çekişmeli geçse de oynanan futbolun kalitesinin aynı seviyede olmadığını görüyoruz. Sen bu görüşe katılıyor musun?

Bu bir futbol kültürü meselesi. Türkiye’de hiçbir zaman herkesin sabırla ayağa pas yaptığı, top rakipteyken oyuncuların pozisyonunu koruduğu bir lig olmamıştır. Turkcell Süper Lig, her zaman üst düzeyde mücadelenin olduğu, fiziksel olarak çok fazla efor sarf edilen, sert bir lig olarak öne çıkar. Aynı görüşleri ülkemize gelen yabancı futbolculardan da dinleyebilirsiniz. Bir de Türkiye Ligi’nde gol atıldıktan sonra, skoru korumak adında kapanmak demeyelim de denge oyunu oynanıyor. Skoru güzel bir oyunla elde etmek kadar güzeli yok ama iyi oynayana puan vermiyorlar. Belki Gaziantepspor geçtiğimiz sezon farklı bir oyun tarzı benimsese ve kolay goller yemeseydi şimdi UEFA Avrupa Ligi’nde olabilirdi.

Ligimizde genç oyunculara yeterince güvenildiğini ve şans verildiğini düşünüyor musun?

Geçmiş yıllara göre bu konuda büyük değişiklikler yaşandı. Aşağı yukarı her Süper Lig ekibinin kadrosunda oldukça fazla genç oyuncu bulunuyor. Bu Türk futbolu için büyük kazanç. 2-3 yıllık sezon planlamasında kadro sürekliliği sağlaması açısından ve ekonomik girdi sağlama potansiyeli anlamında olumlu.

Gaziantepspor’da geçtiğimiz sezon İsmail Köybaşı ve Murat Ceylan gibi genç oyuncular iyi bir çıkış yakaladı. Genç oyuncuların kalitesi üzerinden Türk futbolunun geleceğini nasıl görüyorsun?

Ben 21 yaşında kaptan oldum. Benimle birlikte de Erdal Güneş vardı. A takıma çıkışımızdan sonra uzun süre bizim peşimizden kimse gelmedi. Bu bence Gaziantepspor’un ayıbıydı. Ama şimdi öyle bir dönemdeyiz ki İsmail, Murat, Ahmet Arı, Ferdi, Coşkun ve oynamadığı için ismini bilmediğiniz bir sürü genç oyuncu var. Bu oyuncuların ligde forma giyme şansı bulması hem kulüp takımları hem de Milli Takımlarımız için birer kazanç. Ayrıca, bu oyuncuların uluslararası turnuvalarda deneyim kazanmaları da önemli. Saydığımız isimler genç yaşta, oturmuş kadroların oyuncuları olabilir. Karakter yapıları da daha iyi. Benim Genç Milli Takımlarda oynadığım dönemde bu tür oyuncuların olmayışı nedeniyle asla bir turnuva takımı olmayı başaramamıştık. Ligden getirdikleri tecrübelerini Milli Takım’ yansıtıyorlar.

Senin eğitimli bir oyuncu olduğunu biliyoruz. Bu durum futbol oyununa nasıl yansıyor? Eğitimli olmak futbolu algılamak açısından bir avantaj mı sence?

Ben Gaziantep Üniversitesi Spor Akademisi mezunuyum. Eğitim, psikolojik anlamda etkili oluyor. Takım ortamında işler kötü giderken, futbolcular genelde kendilerini bırakır, umutlarını yitirir. Bu sadece üniversite okumakla ilgili değil, kendini geliştirme anlamında söylüyorum. Bir de eskiye oranla futbolcuların kafa yapısı çok değişti. Ben, hayatın sadece futboldan ibaret olmadığını düşünüyorum. Artık çoğu oyuncu da benim gibi düşünüyor. Kendini eğitmiş bir insan saha içinde kendisini kontrol edebiliyor, öfke kontrolü anlamında da faydalı oluyor.

Fenerbahçe’ye transferin için neler söylersin. Aslında devre arasında gündeme gelmişti ama sezon sonuna nasip oldu.

Geçen sezonun devre arasında bana Fenerbahçe’den teklif gelmişti. Ben gitmeyi çok istememe rağmen, bu transfer gerçekleşmemişti. Gaziantepsporlu taraftarların beni ne kadar çok sevdiğini biliyorum. Ama onlar da bilsinler ki artık bir futbolcu kariyerinin sonuna kadar aynı kulüpte oynamıyor. Başka takıma gidiyor, sonra geri gelebiliyor. Gaziantepspor’da 8 yıl oynadım ve bu oldukça uzun bir süre. Kendimi geliştirebilmem ve potansiyelimi zorlamak için bazı değişikliklere ihtiyacım vardı.

A Milli Takım üzerine neler söylemek istersin? Dünya Kupası şansımız ne ölçüde?

2008 Avrupa Şampiyonası’na zorlu bir eleme döneminden geçerek gitmiştik. 2010 Dünya Kupası için de bir benzerini yaşıyoruz. Şimdi rakibimizin puan kaybetmesini bekleyen bir takım durumuna düştük. Ben eminim ki Bosna-Hersek puan kaybedecek, biz de onları yeneceğiz ve ikinci sırayı geri alacağız. Evet, belki basit puan kayıpları yaşadık ama bu durum, geri kalan maçların da kötü gideceği anlamına gelmez. Gücünü tüm dünyanın kabul ettiği bir takımız. Kendimize güvendiğimiz takdirde aşamayacağımız engel yok.

****************

Hayırlı Olsun.

Başarılar Bekir.

Faydalı olup,kalıcı olacağına inanıyorum.

Bir kere en başta Bekir F.Bahçe'ye verdiği sözü tuttu.

Delikanlı çocukmuş.

Devre arasında Ocak Ayında gelecekti ama G.Antep'in çok konuşan,çok

param va diyen Başkanı İbrahim Kızıl gereksiz triplere girerek çocuğun

yoluna taş koydu ve mukavelesini uzatmak için çok baskı yaptılar.

Kadro dışı bırakmakla tehdit ettiler,en önemli maç 8jk maçında

maçtan hemen önce yedek bıraktılar ve yeni aldıkları ve hazır olmadığı

için hiç oynatmadıkları J.Cesar'ı oynattılar ve 0-3 kaybettiler.

Bekir sezon sonunda önceden verdiği sözü tuttu ve F.Bahçe'ye imza attı.

Bunu şöyle dile getirmişti ;


Sezon sonu geldiği için transferim hakkında daha açık konuşacağım. 10 Hazirana kadar yeni sezonda, nerede futbol oynayacağım belli olacak. Bana gelen üç-dört teklif var. Geleceğim için en iyisini tercih edeceğim. Fenerbahçe ile devre arasında her konuda anlaşmıştım ama kulüpler anlaşamadığı için Gaziantepspor’da kaldım.”

”Gaziantepspor’dan ayrılırsam gideceğim yer buna değmeli” diyen Bekir İrtegün, ”Önceliğim Fenerbahçe. Ara transfer döneminden sonra Fenerbahçe ile yaptığım tek bir görüşme oldu. Bunu ilk kez açıklıyorum, o dönemde Fenerbahçe’ye verdiğim bir söz var” dedi.

Bekir çok genç yaşında profesyonel oldu.16 yaşında kadroya girdi.

İlk maçı da bizim meşhur 3-0'dan 4-3 kazandığımız meşhur maçtı.

23 yaşında G.Antepspor Kaptanı oldu.

Çapraz bağları koptuğu için 1 sezon oynayamadı,yılmadı ve sahalara

eskisi gibi döndü.

Süperligin yerli en iyi stoperlerinden.Fiziği gayet iyi,derli toplu,soğukkanlı

bir savunma anlayışı var.Milli takımın her kademesinde oynadı.

Ümit Milli takımda oynadığı zaman 2 yıl önce ''Yıldızı Parlayanlar ''

listesindeki 10 isim arasında kabul ediliyordu.

Böyle bir oyuncuyu bonservissiz bedava almak çok iyi bir şey.

Edu gibi adamları oynatacağına oynat Bekir'i.

Herkes yedek Stoper olarak görüyor ama formayı alırsa bırakmayabilir.

Stoper harici sağ ve sol bek te oynayabiliyor.

RC yerine Sol bek oynatılsa iyi olur.


İlk kez G.Antep dışına bir transfer yaptı hem de büyük bir takıma.

İstanbul kazanında kendini kaptırmayıp dik durabilirse uzun yıllar

FB'de oynar ve kalıcı olur.


0 yorum:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Etiketler