21 Haziran 2009 Pazar

Bogdan Tanjeviç Gitmeli !!!!!!!!!!!












Hep Tanjevic´i Destekledim ama Artık Ben de Gitsin Diyorum...

Tanjevic genç oyuncularla bir sistem takımı kurmayı seven bir koç.
Kariyeri basketbola kazandırdığı çok yönlü oyuncular
(Dejan Bodiroga ve Gregor Fucka gibi)
ve oynattığı sistemli ve disiplinli basketbolla
sürpriz takımlarla kazandığı şampiyonluklarla dolu.

Fenerbahçe´ye de bu amaçlarla geldi.
Camia destek olsa‚ sistemini anlayıp sabırlı olsa
bunu başarabilirdi.
Rakiplerine nazaran kısıtlı bir bütçeyle geçen sene
EL´de son 8´e kalmamız bunun bir göstergesi.

Ancak olmadı.
Bunun iki temel nedeni var:
1. Camia destek olmadı.
2. Kimi yanlış seçimlerinde inatçılığa varan bir ısrar gösterdi.

Tanjevic sistemini oturtmak için normal sezonda rotasyonunu
çok acımasızca kullandı.
Oyuncuların neredeyse tümünü eşit sürelerde tuttu takımda.
Bu takımı bir makina gibi işleyen bir hale getirmek için bence doğru bir karardı.
Maçlarda çok sık mola almaması da bu stratejinin bir sonucu.
Tanjevic maçın kırılma anlarında oyuncularının sorumluluk almasını istiyor.
Bütün o 3. çeyrek sendromunun en önemli nedeni de bu bence.
Bunun faydasını 2. maçta gördük bence.
Özellikle maç sonunda takım iyi inisiyatif aldı ve gitti denilen maçı çevirdi.

Sonraki 4 maçtaki hakem hatalarını bir kenara atalım şimdilik.
Tanjevic´in hatalarına odaklanalım.
3. maçta sonlarda fark erirken ve Solomon saçmalarken seyretti.
Ömer Onan´ı da kenarda unuttu ve mola alıp müdahale etmedi.
Bu hatasını kendisi de kabul etti.
Ben o özeleştiriyi verince bir daha aynı hatayı yapmaz diye umutlanmıştım.
Ancak maalesef aynı hatayı devam ettirdi.

Hepimiz çok daha iyi hatırlarız diye son maça geleceğim.
Maçı 3 sayı farkla yani başabaş bitirmiş olmamıza karşın
aslında genel olarak iyi oynamadık.
Örneğin pota altında Kaya´yı durduramadık.
Aynı taktikle Kaya üst üste 4-5 basket buldu.
Tanjevic ona önlem almadı.

Son 4 maçta Efes´in baskılı presine karşı da çözüm üretemedi.
Halbuki Solomon pres ve baskılı savunma yüzünden
top kaybedince saçmalamaya başlayan bir oyuncu.
Bunu da engelleyemedi Tanjevic.
Bu da bence Tanjevic´in "sistem" ısrarından kaynaklanıyor.
Yıldız oyuncundan faydalanmasını bileceksin.
Eksiklerinin ortaya çıkmasına ise izin vermeyeceksin.
Bu "sistem"den fedakarlık yapacağın anlamına gelmiyor.
Ama Tanjevic´in en büyük eksikliği işte...
gErgin de bunun üstüne giderek seriyi çevirmesini bildi.

Tanjevic´in bir huyu da maçlara savunma beşlisiyle başlaması.
En iyi 5´i değil savunması en sağlam 5´i kullanıyor maçlarda.
Bu bir tercih. Doğru yanlış tartışılır ama nedenini görmek lazım.
Ancak bu tercih Efes karşısında tutmadı.
Sürekli Efes´in attığı adıma bakıp ona göre taktik yaptık.
Bu da aslında takımı edilgen hale soktu.
Bu taktik 2. maçı kazanmamızı sağladı.
Efes´in o maçtaki 4 kısasına maç sonunda Mirsad+4 kısayla yanıt verdik
ve bu değişiklik maçı getirdi.

Ancak‚ gördük ki aynı taktik 6. maçın sonunda işe yaramadı.
Maçın sonunu hatırlayın.
O kadar kısa kalmıştık ki‚ bütün ribaundları Efes topladı.
Ve Tanjevic bunu görüp uzunları devreye sokamadı.

Halbuki Efes´e karşı bu kadar edilgen oynayacağımıza
biz risk alıp kendi hücum kozlarımızı öne sürsek farklı olabilirdi.
Örneğin pota altında biz daha iyiydik.
Özellikle maç sonunda Efes´in bütün uzunları faul problemi yaşıyordu.
Efes´in 4 kısasına aynen karşılık vermek yerine uzunlarımızı devreye soksak
bence avantaj bize geçerdi.
Ve (skorda) başabaş giden maçı çevirebilirdik.

Tanjevic´i eleştirmeyi burada kesiyorum.
Zaten herkesin gördüğü şeyleri tekrar etmeyeyim.
Fakat şunu söylemeden de geçemeyeceğim
psikoljik savaşı da kaybetti Tanjevic.
3. maçta son anda kaybeden takımı toparlayamadı.
Taraftar da panikledi.
Halbuki başta Tanjevic değil de Aydın Örs gibi
taraftarın arkasında güvendiği ve arkasında duracağı
bir koç olsaydı‚ kesinlikle farklı olurdu.
Belki 3. maçtaki o kırılma noktasında bile gerekli müdahaleleri görür
seriyi 4-0 alırdık.

Tanjevic transfer seçimlerinde de hata yaptı.
Gricek´i saymıyorum. Sakat olmasa kesinlikle çok faydalı olurdu.
Ama sanırım o da hafif sakatlığı bilinerek alındı.
Fakat o sakatlık ağırlaştı.
Galiba bir risk alındı ama tutmadı.

Smith örneğin.
Aslında iyi bir takım oyuncusu ve hücum ve savunma özellikleri dengeli.
Tanjevic´in "sistem"i için kesinlikle iyi bir seçim.
Ama bir "winner" da değil.
Maalesef Tanjevic özellikle son maçta Smith´in maçı koparmasını bekledi.
Son şutları hep ona attırdı.
Kaybetme olasılığı yüksek bir riskti.
Nitekim maç sonunda gördük‚ Smith´in kaçan şutları ve
kaptırdığı toplarla verdik maçı.
Bu da Tanjevic´in anlamsız "ısrar"larından biriydi.

Green ise kesinlikle yanlış bir seçimdi.
Solomon gibi bir oyun kurucunun yanında iyi bir yedek ya da
tamamlayıcı olabilir‚ ama sezonun çoğunda Solomon yokken
tamamen ona güvendi. Büyük hata.
Finalde de gördük Efes gibi iyi savunma yapan takımlara karşı
boyu nedeniyle siliniyor.
Eeee‚ her takım da Telekom gibi az defans yapmıyor ki!
Green bırakın şut atmayı‚ pas bile atamadı.
Yaptığı bütün top kayıpları Efes´in Green´in paslarına el uzatması yüzünden oldu.
Hatta top bile getiremedi. Efes´in baskılı savunması karşısında ezildi.
İnsan o boydaki oyuncunun en azından iyi top sürmesini bekliyor.
Yapamadı.

Şimdi gelelim en önemli maddeye...
Camia destek olmadı Tanjevic´e.
Bunda en önemli yanlış yönetimin.
100. yılımızda eze eze şampiyon yapan Aydın Örs´ü
hele hele taraftarın‚ hepimizin‚ sevgilisi Örs´e
şampiyonluğu kutlamasına bie izin vermeden
yol göstermek kimsenin içine sinmedi.

Biz müessese kulübü değiliz.
Ahlaki değerler‚ sevgi-saygı‚ forma aşkı
bizim gibi kulüpler için çok önemli.
Bizi biz yapan değerler bunlar.
Örs´ün gönderilmesi‚ Tanjevic´e verilecek desteği sıfıra indirdi.
İbrahim´in tekrar alınmaması da tuz biber oldu.
Sahada sanki bize yabancı bir takım oluşuyordu.
Bu içimiz sinmedi bir türlü...

Halbuki başta da belirttiğim gibi Tanjevic´in "sistem"ini oturtması
sabır ve zaman istiyor.
Bu sabrı ve zamanı aslında büyük Fenerbahçe taraftarı gösterebilirdi.
Ama Örs´ün gönderilmesini kimse kabullenemediği için
olmayacak duaya amin demek gibi oldu.

Ben açıkçası Tanjevic´in neler yapabileceğini gördüğüm için
hep başarılı olmasını istedim.
Çünkü hedef f4´tü. Ve bizim 3-5 katımız bütçelerle oynayan
PAO‚ CSKA‚ Barcelona gibi takımları ancak
Siena ya da Partizan gibi "sistem" takımı olursanız zorlayabilirsiniz.
Bunun için genç oyuncu da yetiştirmeniz gerekir.
Hakan Demirel‚ Oğuz‚ Semih (ve sonra Ömer Aşık) gibi gençler
ve Solomon‚ Mirsad‚ İbrahim‚ Mrsic ve Ömer Onan gibi
forma aşkıyla oynayan tecrübeli oyuncularla bu yapılabilirdi.
Üstelik Tanjevic gelecek vaat eden Emir ve Vidmar´ı da getiriyordu.

Ama aşı tutmadı.
Tanjevic başarılı mı değil mi onu tartışmıyorum.
Açık söyleyeyim bu sene şampiyon olsak da fikrim değişmeyecekti.
CAMİANIN DESTEĞİ OLMAYAN TANJEVİC´LE
İSTENEN BAŞARI GELMEZ!

Küçük bir örnek.
Tanjevic´i kabullenemeyen camia Emir ve Vidmar´ı da
Tanjevic´in çocukları olarak görüp
onları da (haklı olarak) benimseyemedi.
Genç‚ önü açık ama tecrübesiz olduğu için de pek çok eksiği
olan bu çocuklara da tepki oluştu.

Emir daha yetenekli.
O atlattı ve taraftarın sevgi ve güvenini kazandı.
Hak etti de bence.
Özellikle son maçta tüm takım‚ hatta biz tribündekiler maç gitti diye
bakarken o sorumluluk alıp maça ortak etti bizi.

Ama Vidmar çok yavaş gelişiyor.
Pivot oynayan oyuncularda bu biraz normal de.
Çünkü sadece tecrübe için değil‚ yapılı olmak için de zaman gerekiyor.
Ancak Vidmar´a ihtiyacı olan destek ve sabır gösterilmedi.
Bunu kimseyi eleştirmek için söylemiyorum.
Zaten kendimden örnek vereceğim.

Son maç.
Vidmar maçın başında çok mükemmel oynamadı‚ doğru.
Ama çok kötü de değildi.
Hatta uzunlarımız içinde aslında en çok katkı veren oyuncuydu.
Mesela Semih´le karşılaştırayım.
Vidmar´ın 7 dakikada 4 ribaundu var.
Semih´in 12 dakikada 2 ribaundu...
Vidmar faul kaçırdığında bütün tribün homurdandık.
Eeee‚ Semih de 2 serbest atışta 0 yaptı...
Üstelik Vidmar hiç top kaybı yapmadı son maçta (belki de ilk kez)
ama Semih´in iki top kaybı var.
Semih´i evladımız olarak görüyoruz kızamıyoruz.
(İşte bütün bu nedenlerden dolayı Tanjevic gitsin istiyorum.
Taraftarda hakkaniyet‚ emeğe saygı bırakmadı.)
Ayrıca Vidmar varken Kaya da Kasun da
sanırım bir kez pota altından sayı buldular.
Vidmar´dan sonra kim girdi hatırlamıyorum‚ sanırım Oğuz´du‚
ama o girince Kaya dağıttı pota altını...

Semih´i severim‚ tutarım‚ kalmasını da isterim.
Ama şunu da gördüm.
Son maçta Semih´in hatalarına daha az kızdık tribünde.
(Kimse alınmasın. Bunu ben de yaptım)

Bu sadece bir örnek.
Tanjevic´i taraftar kabullenemedi.
Kredisi artık sıfır.
Bu saatten sonda ne "sistem" oturtabilir
ne de destek alabilir.

Efes Pilsen Rakocevic´i de alarak yatırımlarına devam edeceğini gösterdi.
Takımımızın bir silkinmeye de ihtiyacı var.
Tanjevic bunu yapamaz.

Umarım yönetim inat etmez ve Aydın Örs´ü
(en azından CEO olarak) tekrar başa getirir.
Yoksa seneye normal sezonda 4. olur.
Yarı finalde de Efes´e eleniriz...

ÖZGÜR

En başta oyumu söyleyeyim : KESİNLİKLE GİTMELİ.

Gelmesi en baştan bir hataydı.
Milli takımı bırakacağım tehditlerine Turgay Demirel aman
kaçırmayayım acil bir kulüp bulmalıyım diyerek ‚Mahmut Uslu´dan
yardım istedi ve taraftarın Sevgilisi olmuş ‚başarılı hoca
Aydın Örs´ü bile bu uğurda bir kalemde silip geçtiler.
(Kimse CEO´luk teklif edildi‚kendisi kabul etmedi masalları
söylemesin)
Serde FENERBAHÇE´ lilik var‚basketbolu da çok seviyoruz.
Bağrımıza taş basıp Fenerbahçe için destekledik.
Geçen yıl King Solomon sayesinde gelen Şampiyonluk´la
büyük bir kredi kazandı.
Bu sezona King´siz başladık.Sakatlıklar‚şanssızlıklar ile 8
mağlubiyetle ve EL´de daha ileri gidemeyerek geldik Finallere.
King dönmüştü ama hazırdı değildi‚Avrupa Basketbolunu
unutmuş gibiydi sanki.Üstüne Tanjeviç´in dönüşüne ´´benim kalıplarım
dan çıkmayacak´´ şartı ile geldiği için bocaladı.
Üstüne Efes´in üstüne sıkştırmalı‚faullü sert savunması ve
takımda başka hücum obsiyonları işlemeyince (Tanjeviç´in olmayan
hücum setleri) herkes faturayı Solomon´a kesti.
Bence o kadar yüklenmeyi hak etmiyor.
6 maçta ilk maçtaki Ömer Onan´ın 20 sayılık çıkışı gibi ‚
2.bir skor obsiyonu oyuncu çıkarabildik mi ?
Ne Oğuz´un hücum yönünü kullanabildik - 6 maçta 41dakika
oynamış çocuk.Elindeki bu silahı kullanmayan hocaya ne denir ? -
ne de Ömer Onan´ı son 4 maçta bir daha ilk 2 maç gibi kullanabildik.
Veya başka altenatifler uyguladık.
Hal böyle olunca Solomon´da iş başa düştü deyip mecburen zorladı.
Ondan sonra da Solomon hediye etti oldu.
Teknik olarak Özgür çok güzel özetlemiş.
Bir önemli ekleme yapayım.
Hadi hücumda kısır kaldık‚tıkandık (-dırıldık) bari savunmada
önlem alalım.
1 KERE BİLE ALAN SAVUNMASI DENEMEDİ 6 MAÇTA.
Halbuki zaman zaman yaptığı 1-2-1 alan savunmasını denemeli idi.
Ergin bile alan savunmasına 2 üst üste üçlük bulduğumuz maçın
birinde inat etti vazgeçmedi‚sonraki hücumları kesti.
Ne kadar nefret etsek te kabul etmek lazım.
Gergin teknik olarak Tanjeviç´i MAT etmiştir.
Tanjeviç‚Gergin´in hamlelerine karşı bir çözüm bulamamıştır.
Sadece 1.maçta 4 kısasına aynı şekilde karşılık verdi ve tuttu.
Ama sonra tutmadı işte.
Burada Shumpert´i Gergin çok iyi kullandı.C.Smith´in etkisiz
eleman haline getirildiği bir seriyi Shumpert ve Thornton ile
kazandılar.Bu 2 oyuncu hep miss match - eşleşme sorunu
yaşattılar.İşte o zaman 1-2-1 alan savunması bir çare
olarak denenebilirdi.
Bu sadece 1 teknik eleştiri.

Tanjeviç sistem adamı.
Eyvallah ta benim bildiğim sistemler sürekli güncellenir
günün şartlarına uydurulur.
Ama Tanjeviç modası geçmiş sistemlerde inat etti.
Çağa ayak uyduramıyor.

Rotasyonlar‚mola almama inatları‚formayı adaletli dağıtmama‚
oyuncuların kendisine karşı sevgisizlikleri ‚yabancı tercihleri
v.s. gibi daha sayılabiecek pek çok neden ile misyonunu doldurmuştur.

Nasıl Futbolda Revizyon yapıyoruz diyerek Daum´a sarılındıysa da
gidip Aydın Örs´ün kapısında yatsınlar.

Gerçi Transfer başlığında şöyle bir mesaj gördüm ;

´´Diğer bir yandan da Fenerbahçe Ülker cephesinde hareketli anlar yaşandı. Başkan Aziz Yıldırım‚ Tanjevic ile perşembe günü görüşmek için randevu verdi. Ancak Yıldırım yurtdışına çıkınca bu görüşme yapılmadı. Yıldırım´ın soyunma odasına‚ "Ben buradayken Tanjevic hiç bir yere gitmeyecek" demesi Karadağlı coachun kalacağı şeklinde yorumlandı. Ancak Yıldırım´ın bir operasyona gitme olasılığı da ciddiyetini koruyor.´´

Eğer doğruysa Allah selamet versin diyecek bir şeyim yok.

0 yorum:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Etiketler