'Büyük ölülere matem gerekmez
Başlığa aldığımız sözler Mustafa Kemal Atatürk'ün. Devamı ise 'Fikirlerine bağlılık gerekir'. Türkiye'nin içine sokulduğu 'Sözde Açılım'ın evrelerini izledikçe Ata'nın büyüklüğünü daha iyi anlıyoruz. Yüzyıllara hakim olmuş büyük bir imparatorluğun çöküşü, ardından parçalara bölünüşünü unutmamalıyız. Milleti uyandırıp, kendilerini dünyanın efendisi zannedenlere şamarı patlatan lideri ebediyete uğurladığımız gündeyiz. 1938 Yılının 10 Kasım Günü'nü şimdilerde onun vasiyetine uygun şekilde, yas tutmadan geçiriyoruz. Yazdığı Nutuk, kara günlerde rehberimiz olmaya devam edecek. 'İki Mustafa Kemal vardır. Biri ben, et ve kemikten oluşan geçici Mustafa Kemal. İkinci Mustafa Kemal, onu 'Ben' kelimesiyle ifade edemem. O ben değil, bizdir. O memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan, aydın, savaşçı bir topluluktur. Ben onların rüyasını temsil etmekteyim. Benim çabalarım, onların özlemini çektikleri şeyleri temin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz. Hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal işte odur!'Her cümlesi, hatta her kelimesi bu kadar yol gösterici olan başka lider tanıyor musunuz? Onca uyarısı arasından bir tanesinin ön plana çıktığını görmekteyiz. Hangisi mi? Harici ve dahili düşmanlar. Bunlar, gemi iyice azıya aldılar. Ellerinde her türden matkap, 'Devlet Gemisi'ni delik deşik etmekle meşguller. Onlara da Atatürk'ün şu vecizesini hatırlatacağız:
'Benim naçiz vücudum bir gün elbette toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır'.
...
Türk Tarihi, Türk Milleti'ne kendi ırkının askerlikte, yönetimde, politikada olduğu kadar, ilimde, teknolojide, edebiyatta, resim ve müzikte eşsiz yeteneklere sahip olduğunu yazar.
Türk Tarihi, Türk Milleti'ne başka olayların tek örneğiyle övündükleri devletlerin en büyüklerinden daha önemlisini kurduğunu şan ve şeref kaynaklarından kana kana içmiş soydan geldiğini anlatır.
Fakat Türk Tarihi, Türk Milleti'ne kendi ırkını binlerce yıllık aşamayla ulaştığı bilgi ve medeniyetin zirvelerinden gericiliğin batağına düştüğü zamanları da anlatır. Bu durumun kolay kolay geçiştirilemeyeceğinin belgelerini sunar. Özellikle de 'Teokratik kafaların' yönetiminde isek...
Burhan Ayeri - Akşam
KURTULUŞ SAVAŞININ ÖNDERİ BÜYÜK BOZKURT MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN
PEK BİLİNMEYEN 30 ÖZELLİĞİ :
1."ATA" LAFINI SEVMEZDİ.
"Atatürk" lafını ilk kez donemin Türk Dil Kurumu Başkanı bir konuşmasında
kullanmış, Mustafa Kemal de çok beğenerek soyadı olarak almıştı.Kendisine
"Ata" diye hitap edilmesinden hiç hoşlanmazdı.
2.EN SEVDİĞİ YEMEK
Manastır Askeri Lisesi yıllarından kalan bir alışkanlıkla hayatı boyunca en
sevdiği yemek kuru fasulye ve pilav olarak kaldı. Tatlıya düşkün değildi
ama cani istediğinde çok sevdiği gül reçelini tercih ederdi.
3.EN BÜYÜK HAYALİ DÜNYA TURUNA ÇIKMAKTI.
Ömrü yetseydi bir dünya turuna çıkıp Türk dili ve tarihi üzerindeki
çalışmalarını genişletmek en büyük hayaliydi.
4.BAŞUCU KİTABI "ÇALIKUŞU"YDU.
Binlerce kitabi vardı. Ama bunların arasında bir tanesini hayatı boyunca
hatta cephede bile başucundan ayırmadı. Reşat Nuri Güntekin'in ünlü
"Çalıkuşu" romanını hep yanında taşır, her gün rast gele bir yerinden acar,
birkaç sayfa okurdu.
5.KABUL SALONUNDAKİ AT YAVRUSU.
Atlardan sonra en sevdiği hayvan köpekti. "Fox" adını verdiği köpeği,
Gazi`nin yatağının ayak ucunda uyurdu. Hayvanlara düşkünlüğü o dereceydi ki
bir gün misafirlerinin de görebilmesi için yeni doğmuş bir tayla annesinin
Cankaya Kosku kabul salonuna getirilmesini bile emretmişti.
6.TAM BİR SALON ADAMI.
En sevdiği dans valsti. Müzik zevki çeşitlilik gösteriyordu.Klasik Bati
müziği dışında Anadolu ezgilerini de severek dinlerdi.
7.GÖMLEKLERİNİN TÜMÜ BEYAZDI.
Gömleklerinin hepsi beyazdı. Bu gömlekler ilk yıllarda İsviçre`de özel
olarak dikilirken sonra yerli mali kullanma kampanyasına öncülük edebilmek
için Beyoğlu`nda bir terziye diktirilmeye başlanmıştı.
8.DOLABINDA LACİVERT'E YER YOKTU.
Takım elbiselerinin tasarımlarını hep kendisi çizerdi. Lacivert takım
giymeyi sevmezdi.
9.ÖLÇÜLERİ.
Boyu 1.74 idi. Hayatinin son dönemlerine kadar 76 olan kilosu hastalığının
ilerlemeye başlamasıyla 46'ya kadar düşmüştü. 43 numara siyah rugan
ayakkabı giyerdi.
10.RUMELİ ŞİVESİ.
Özenli ve temiz bir Türkçe konuşurdu. Ancak bazı kelimeleri Rumeli
şivesiyle telaffuz ederdi.
11.HAZİN BİR HİKAYE.
Hayatında bir donem çok önemli yer tutan Mustafa Kemal`in evlenmesinden
sonra hayatına trajik bir şekilde son veren Fikriye Hanim`in mezarının
nerede olduğu bilinmiyor.
12.CUMHURBAŞKANLIĞI'NDAN SIKILIYORDU.
Hayatinin çoğunu geçirdiği savaş cephelerinden sonra Cumhurbaşkanı olarak
geçirdiği yıllar ona bir tecrit yaşantısı gibi geliyor, çok sevdiği
halkından ve sade bir vatandaş yaşamından uzaklaştığını düşünüyordu.
13.PAPA`NIN TEMSİLCİSİNE ELBİSE.
Kıyafet Kanunu çerçevesinde tüm din adamlarının dini kıyafetleriyle sokağa
çıkmaları yasaklanınca, Monsenyör Roncalli`ye kendi terzisi Kemal Milaslı
eliyle bir koleksiyon hazırlattı.
14.KENDİSİ TIRAŞ OLMAZDI.
Sabah kahvaltılarıyla arası hiç hoş değildi.Yataktan kalkar kalkmaz
odasındaki divanin üzerine bağdaş kurarak oturur, günün ilk kahvesini
sigarasını içerdi. Bir özelliği de kendi kendine tıraş olmamasıydı.
15.DÜZEN TAKINTISI VARDI.
Evinde, çevresinde hatta konuk olduğu evlerde bile eğri duran eşyaları
düzeltmeden rahat edemezdi.
16.HOŞGÖRÜLÜ LİDER.
Köylünün birinin gazete kağıdına sardığı tutunu içmeye çalışırken eli
yanmış, "Alin bunu kendi içsin" diyerek Atatürk`e küfretmişti. Mahkemeye
çıkarılacaktı. Atatürk olayı dinledikten sonra "Onu mahkemeye vereceğinize
doğru dürüst sigara içmesini temin edin" dedi.
17.SİGARA PAZARLIĞI.
Hastalığının başlangıcında kendisini muayene eden Dr.Fissinger günde kaç
paket sigara içtiğini sormuş, Atatürk "sekiz" demişti. Doktor bunu günde
bir pakete indirmesi gerektiğini söyleyince gülümseyerek cevap vermişti:
"Ben zaten bir paket içiyorum. Bundan sonra bunu sizin izninizle
yapacağım".
18."BU NASIL HALKÇILIK?"
Bir sabah milletvekilleri ile trene binmişti. Kondüktörün
milletvekillerinden bilet parası almamasına sasırmış nedenini
sormuştu.Trenin milletvekillerine bedava olduğunu öğrenince epey
sinirlenmiş, "Ne de güzel halkçılık ama" demişti.
19."LAİKLİK ADAM OLMAKTIR !!!!"
İlk mecliste bir oturum sırasında üyelerden biri laikliğin ne manaya
geldiğini anlamadığını söyleyince Gazi çok sinirlenmiş ve elini kürsüye
vurarak bir din bilgini olan üyeye cevap vermişti: "Adam olmak demektir
hocam, adam olmak!"
20.KURBANLARI BAĞIŞLARDI.
Gittiği yurt gezilerinde kendisi için kurban edilen hayvanlara bakamaz
böyle durumlarda sırtını döner yada kesilmelerini engellerdi.
21.YABANCI DİL'E MERAKI.
Askeri lisede öğrenmeye başladığı Fransızca'yı sonraki yıllarda geliştirdi.
Zengin bir kelime bilgisi vardı. Konuşurken araya Fransızca sözcükler de
eklerdi.
22.FASULYESİNE POKER.
Kumardan hoşlanmaz ama arkadaşlarıyla fasulyesine poker oynardı. Oyun
sonunda kazandıklarını iade ederdi.
23.KAN GÖRMEYE DAYANAMAZDI.
Cephelerde düşmanla göğüs göğüse savaşmış biri olarak en ilginç özelliği
savaş meydanları dışında kan görünce fenalaşmasıydı.
24.KULAKLARI DUYAN TEK KİŞİ.
Fransız tarihçisi Herriot Ankara`ya geldiğinde Gazi`nin kulaklarının
duyuyor olmasına sasırmış anılarında bunu esprili bir dille anlatmıştı:
"T.C`de bir tane kulakları duyan kişi var onu da Cumhurbaşkanı yapmışlar".
25.BİR RİCASI BAŞ TACIDIR.
Bir gün halk arasında dolaşırken çarşaflı bir kadına rastlamış, "Hafız
Hanim benim hatırım için başındaki örtüyü acar mısın?" diye sormuştu. Kadın
bas örtüsünü açarak, Atatürk`ün önünde eğildi ve ellerini öptü.
26.BİLARDO VE YÜZME.
Sportmen kişiliği vardı. Her gün at biner, yüzmeye gider ve bilardo
oynardı.
27.EN BAŞARILI DERS.
Eğitim hayatı boyunca en başarılı dersi matematikti. Pozitif bilimlere
ilgisi hayatı boyunca sürdü.
28.YAĞCILARA GEÇIT YOK.
Yağcılara çok kızardı Bir aksam sofrasında kendisine gereksiz şekilde
iltifat eden Abdülhak Hamit`e müdahale etti.
29.SON YILBAŞI GECESİ.
1937`yi 1938`e bağlayan son yılbaşı gecesini Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü
Aras ile bas basa geçirmişti. O gece dolabındaki bazı elbiseleri bakana
hediye etmişti.
30.KÖŞKTEKİ GÜVERCİNLİK.
1."ATA" LAFINI SEVMEZDİ.
"Atatürk" lafını ilk kez donemin Türk Dil Kurumu Başkanı bir konuşmasında
kullanmış, Mustafa Kemal de çok beğenerek soyadı olarak almıştı.Kendisine
"Ata" diye hitap edilmesinden hiç hoşlanmazdı.
2.EN SEVDİĞİ YEMEK
Manastır Askeri Lisesi yıllarından kalan bir alışkanlıkla hayatı boyunca en
sevdiği yemek kuru fasulye ve pilav olarak kaldı. Tatlıya düşkün değildi
ama cani istediğinde çok sevdiği gül reçelini tercih ederdi.
3.EN BÜYÜK HAYALİ DÜNYA TURUNA ÇIKMAKTI.
Ömrü yetseydi bir dünya turuna çıkıp Türk dili ve tarihi üzerindeki
çalışmalarını genişletmek en büyük hayaliydi.
4.BAŞUCU KİTABI "ÇALIKUŞU"YDU.
Binlerce kitabi vardı. Ama bunların arasında bir tanesini hayatı boyunca
hatta cephede bile başucundan ayırmadı. Reşat Nuri Güntekin'in ünlü
"Çalıkuşu" romanını hep yanında taşır, her gün rast gele bir yerinden acar,
birkaç sayfa okurdu.
5.KABUL SALONUNDAKİ AT YAVRUSU.
Atlardan sonra en sevdiği hayvan köpekti. "Fox" adını verdiği köpeği,
Gazi`nin yatağının ayak ucunda uyurdu. Hayvanlara düşkünlüğü o dereceydi ki
bir gün misafirlerinin de görebilmesi için yeni doğmuş bir tayla annesinin
Cankaya Kosku kabul salonuna getirilmesini bile emretmişti.
6.TAM BİR SALON ADAMI.
En sevdiği dans valsti. Müzik zevki çeşitlilik gösteriyordu.Klasik Bati
müziği dışında Anadolu ezgilerini de severek dinlerdi.
7.GÖMLEKLERİNİN TÜMÜ BEYAZDI.
Gömleklerinin hepsi beyazdı. Bu gömlekler ilk yıllarda İsviçre`de özel
olarak dikilirken sonra yerli mali kullanma kampanyasına öncülük edebilmek
için Beyoğlu`nda bir terziye diktirilmeye başlanmıştı.
8.DOLABINDA LACİVERT'E YER YOKTU.
Takım elbiselerinin tasarımlarını hep kendisi çizerdi. Lacivert takım
giymeyi sevmezdi.
9.ÖLÇÜLERİ.
Boyu 1.74 idi. Hayatinin son dönemlerine kadar 76 olan kilosu hastalığının
ilerlemeye başlamasıyla 46'ya kadar düşmüştü. 43 numara siyah rugan
ayakkabı giyerdi.
10.RUMELİ ŞİVESİ.
Özenli ve temiz bir Türkçe konuşurdu. Ancak bazı kelimeleri Rumeli
şivesiyle telaffuz ederdi.
11.HAZİN BİR HİKAYE.
Hayatında bir donem çok önemli yer tutan Mustafa Kemal`in evlenmesinden
sonra hayatına trajik bir şekilde son veren Fikriye Hanim`in mezarının
nerede olduğu bilinmiyor.
12.CUMHURBAŞKANLIĞI'NDAN SIKILIYORDU.
Hayatinin çoğunu geçirdiği savaş cephelerinden sonra Cumhurbaşkanı olarak
geçirdiği yıllar ona bir tecrit yaşantısı gibi geliyor, çok sevdiği
halkından ve sade bir vatandaş yaşamından uzaklaştığını düşünüyordu.
13.PAPA`NIN TEMSİLCİSİNE ELBİSE.
Kıyafet Kanunu çerçevesinde tüm din adamlarının dini kıyafetleriyle sokağa
çıkmaları yasaklanınca, Monsenyör Roncalli`ye kendi terzisi Kemal Milaslı
eliyle bir koleksiyon hazırlattı.
14.KENDİSİ TIRAŞ OLMAZDI.
Sabah kahvaltılarıyla arası hiç hoş değildi.Yataktan kalkar kalkmaz
odasındaki divanin üzerine bağdaş kurarak oturur, günün ilk kahvesini
sigarasını içerdi. Bir özelliği de kendi kendine tıraş olmamasıydı.
15.DÜZEN TAKINTISI VARDI.
Evinde, çevresinde hatta konuk olduğu evlerde bile eğri duran eşyaları
düzeltmeden rahat edemezdi.
16.HOŞGÖRÜLÜ LİDER.
Köylünün birinin gazete kağıdına sardığı tutunu içmeye çalışırken eli
yanmış, "Alin bunu kendi içsin" diyerek Atatürk`e küfretmişti. Mahkemeye
çıkarılacaktı. Atatürk olayı dinledikten sonra "Onu mahkemeye vereceğinize
doğru dürüst sigara içmesini temin edin" dedi.
17.SİGARA PAZARLIĞI.
Hastalığının başlangıcında kendisini muayene eden Dr.Fissinger günde kaç
paket sigara içtiğini sormuş, Atatürk "sekiz" demişti. Doktor bunu günde
bir pakete indirmesi gerektiğini söyleyince gülümseyerek cevap vermişti:
"Ben zaten bir paket içiyorum. Bundan sonra bunu sizin izninizle
yapacağım".
18."BU NASIL HALKÇILIK?"
Bir sabah milletvekilleri ile trene binmişti. Kondüktörün
milletvekillerinden bilet parası almamasına sasırmış nedenini
sormuştu.Trenin milletvekillerine bedava olduğunu öğrenince epey
sinirlenmiş, "Ne de güzel halkçılık ama" demişti.
19."LAİKLİK ADAM OLMAKTIR !!!!"
İlk mecliste bir oturum sırasında üyelerden biri laikliğin ne manaya
geldiğini anlamadığını söyleyince Gazi çok sinirlenmiş ve elini kürsüye
vurarak bir din bilgini olan üyeye cevap vermişti: "Adam olmak demektir
hocam, adam olmak!"
20.KURBANLARI BAĞIŞLARDI.
Gittiği yurt gezilerinde kendisi için kurban edilen hayvanlara bakamaz
böyle durumlarda sırtını döner yada kesilmelerini engellerdi.
21.YABANCI DİL'E MERAKI.
Askeri lisede öğrenmeye başladığı Fransızca'yı sonraki yıllarda geliştirdi.
Zengin bir kelime bilgisi vardı. Konuşurken araya Fransızca sözcükler de
eklerdi.
22.FASULYESİNE POKER.
Kumardan hoşlanmaz ama arkadaşlarıyla fasulyesine poker oynardı. Oyun
sonunda kazandıklarını iade ederdi.
23.KAN GÖRMEYE DAYANAMAZDI.
Cephelerde düşmanla göğüs göğüse savaşmış biri olarak en ilginç özelliği
savaş meydanları dışında kan görünce fenalaşmasıydı.
24.KULAKLARI DUYAN TEK KİŞİ.
Fransız tarihçisi Herriot Ankara`ya geldiğinde Gazi`nin kulaklarının
duyuyor olmasına sasırmış anılarında bunu esprili bir dille anlatmıştı:
"T.C`de bir tane kulakları duyan kişi var onu da Cumhurbaşkanı yapmışlar".
25.BİR RİCASI BAŞ TACIDIR.
Bir gün halk arasında dolaşırken çarşaflı bir kadına rastlamış, "Hafız
Hanim benim hatırım için başındaki örtüyü acar mısın?" diye sormuştu. Kadın
bas örtüsünü açarak, Atatürk`ün önünde eğildi ve ellerini öptü.
26.BİLARDO VE YÜZME.
Sportmen kişiliği vardı. Her gün at biner, yüzmeye gider ve bilardo
oynardı.
27.EN BAŞARILI DERS.
Eğitim hayatı boyunca en başarılı dersi matematikti. Pozitif bilimlere
ilgisi hayatı boyunca sürdü.
28.YAĞCILARA GEÇIT YOK.
Yağcılara çok kızardı Bir aksam sofrasında kendisine gereksiz şekilde
iltifat eden Abdülhak Hamit`e müdahale etti.
29.SON YILBAŞI GECESİ.
1937`yi 1938`e bağlayan son yılbaşı gecesini Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü
Aras ile bas basa geçirmişti. O gece dolabındaki bazı elbiseleri bakana
hediye etmişti.
30.KÖŞKTEKİ GÜVERCİNLİK.
Kuşları çok severdi.Çankaya Köşkü`nde özel bir bakicinin ilgilendiği
güvercinliği vardı.
**************
Ölümünün 71.yılında seni her sene giderek artan bir özlem ve ihtiyaç ile sevgi,saygı ve minnetle anıyoruz.
Şimdilerde emanet ettiğin bu aziz vatanı bölmek isteyenlere,hainlere,2.Cumhuriyetçilere,mandacılara,
liboşlara,satılmışlara İNAT DEVRİMLERİNİN VE CUMURİYETİNİN BEKÇİSİYİZ.
RUHUN ŞAD OLSUN !!!!!!!!!!!!
NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYEBİLENE !!!!!!!!!!!!
0 yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.