1 haftadır Ankaragücü'nde olan olayları dehşetle,ibretle izliyoruz.
Göz göre göre Skandal yaratıyor Gökçek Ailesi.
Utanç verici.
Türk Futbolunu kirlete kirlete bıkmadılar.Türk Futboluna zarar veren yeni bir Virüs bunlar.
Önce malum Ankaragücü'nü ele geçirmek için Ankaraspor'u bir kalemde sildiler.(!)
14 futbolcu geçti oraya.
Şimdi de Antrenör Hikmet Karaman'ı gönderip,Hagi'yi getirmek için bin bir türü rezillik yapıyorlar.
Beğenmiyorsan verirsin tazminatını gönderirsin.
Antrenman saatini değiştirip futbolcuları kapıdan kovarak antrenman yok gibi çok ucuz çocukça
oyunlar bilindik Gökçek oyunlarıdır.
Şimdi kalkmış Babasının Belediyesinden bulduğu paralarla ''Başkancılık' oynayan Ahmet Gökçek
Hikmet Karaman'ı suçluyor.
"Hikmet Karaman'ı kınıyoruz"
"Kötü bir şekilde kamuoyu ile gündeminizdeyim. Bu hale getiren kim Hikmet Karaman. Yaşanan olaylardan dolayı Hikmet Karaman'ı kınıyoruz. Benim kişisel olarak Hikmet Karaman ile bir sorunum yok. Olamaz da. Bugün kendisi ile ayrılma nedemiz çok farklı. Benim göreve geldiğimden günden bu yana kadar Hikmet Karaman ile kötü bir açıklamam olmadı. Aksine her zaman onu destekleyeceği açıklamalarda bulundum" dedi.
"KARAMANIN YETKİLERİ BENDEN FAZLA"
Hikmet Karaman ile yollarını ayırmak istediklerini kendisine ilettiklerini ifade eden Gökçek, "Ligin 12. haftası olduğunu göz önüne alarak biz Karaman ile yollarımızı ayırmak istedik. Sorun ise Karaman'ın yaptığı sözleşme şartlarının ağır olmasından dolayı ortaya çıktı. Bizim Hikmet Karaman ile yaptığımız sözleşme inanılmaz derecede ağır şartları içeriyor. Bu sözleşme de bizimle yapılmadı ve alel acele yapılan bir sözleşmedir. Bizim buradaki sözleşmeye olan tepkimiz alacağı parayla ilgili değil. Sadece verilen yetkiler ile alakalı. Hikmet Karaman'ın yetkileri, benden daha fazla. Hikmet hocanın sözleşme baktığınız zaman çoğu kulüpteki teknik adamların sözleşmesi ile alakası olmayan bir sözleşme yapılmış. Yönetim olarak şartlara uymak zorundasınız" diye konuştu.
"SÖZLEŞME DANIŞIKLI DÖVÜŞ!"
Hikmet Karaman ile daha önceden yapılan sözleşmenin danışıklı dövüşlü bir şekilde yapıldığının altını çizen Gökçek, "Bu sözleşme bizim tahminimize göre danışıklı dövüş. Bu sözleşmenin haricinde iki sözleşme daha var. Birinde 400 bin dolarlık birinde 250 milyarlık tazminat bulunan sözleşme. Cengiz Topel başkan göreve gelmeden 1 gün önce yapılmış bir sözleşme. Cezaları ve ödülleri konulduktan sonra 1.750 milyonluk bir sözleşme haline gelmiş. Bu sözleşme sayın Cengiz Topel ve bizim elimizi bağlamaktan öteye gitmez. Öyle ağır şartlar var ki. Öyle yetikiler verilmiş ki, bir tek kulübü satamıyor. İstediği oyuncuyu alıp satmaya, istediği kadar uçak bileti kullanmaya ve en lüks arabayı kullanmaya yetkisi var" şeklinde konuştu.
"HAKETTİĞİ PARASINI VERECEĞİZ"
Ahmet Gökçek sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Hikmet Karaman ile pazar günü maçtan sonra yöneticimiz Nadir Koç'la görüşme sağladık. Alacaklarının ödeneceğini ve çalışmak istemediğimizi söyledik. İşi şova dökmesi davranış biçimini bize gösteriyor. ‘Ben teklifi kabul etmiyorum beni kovun diye’ diyor. Tazminatı almak için elinden geleni yapıyor. Son Kasımpaşa maçı ile berabere bizim için herşey sona erdi. Bizim o maçı kesinlikle kazanmamız gerekirdi ancak olmadı. Biz bu maçtan sonra Hikmet Karaman ile yolların ayrılmasına karar verdik. Seyircimizin de Hikmet Karaman'a büyük tepkisi vardı. Biz de bir anlamda bu tepkilere ve kendi isteklerimize cevap verdik. Biz bu kararımızı Hikmet Karaman'a iletmemize rağmen, kendisi ertesi gün idmana geldi. Biz şok olduk. Biz Hikmet Karaman'a her zaman iyi niyetle yaklaştık ama sevgili Karaman'ın medya karşısında acitasyon yapması ona yakışmadı. Biz ona hakettiği parasını vereceğiz. Kimse merak etmesin."
Hikmet Karaman ile yapılan sözleşmenin detaylarına da değinen Gökçek, "Ben hayatımda böyle bir sözleşme görmedim. Böyle bir şey yok. Kimi getirirseniz getirin bu sözleşmeyi yapmaz. Bu sözleşmenin geçersiz olduğuna dair, gerekli somut gerekçelerimiz var. Biz elimizdeki maddeleri de dosyamızın içerisine koyarak, gerekli yerlere yollayacağız" dedi.
"TEKNİK DİREKTÖRLÜK İÇİN HAGI İLE GÖRÜŞÜYORUZ""
Öte yandan Ankaragücü'nde teknik direktör Hikmet Karaman'dan boşalan teknik direktörlük görevine en yakın isim Galatasaray'ın efsane isimlerinden Georghe Hagi. Sarı-lacivertli kulübün Başkanı Ahmet teknik direktör arayışlarının sürdüğünü söyleyen Gökçek, Hagi ile de görüşmelerinin olduğunu ve bu konunun çok kısa bir süre içinde çözüleceğini söyledi.
"KARAMANIN YETKİLERİ BENDEN FAZLA"
Hikmet Karaman ile yollarını ayırmak istediklerini kendisine ilettiklerini ifade eden Gökçek, "Ligin 12. haftası olduğunu göz önüne alarak biz Karaman ile yollarımızı ayırmak istedik. Sorun ise Karaman'ın yaptığı sözleşme şartlarının ağır olmasından dolayı ortaya çıktı. Bizim Hikmet Karaman ile yaptığımız sözleşme inanılmaz derecede ağır şartları içeriyor. Bu sözleşme de bizimle yapılmadı ve alel acele yapılan bir sözleşmedir. Bizim buradaki sözleşmeye olan tepkimiz alacağı parayla ilgili değil. Sadece verilen yetkiler ile alakalı. Hikmet Karaman'ın yetkileri, benden daha fazla. Hikmet hocanın sözleşme baktığınız zaman çoğu kulüpteki teknik adamların sözleşmesi ile alakası olmayan bir sözleşme yapılmış. Yönetim olarak şartlara uymak zorundasınız" diye konuştu.
"SÖZLEŞME DANIŞIKLI DÖVÜŞ!"
Hikmet Karaman ile daha önceden yapılan sözleşmenin danışıklı dövüşlü bir şekilde yapıldığının altını çizen Gökçek, "Bu sözleşme bizim tahminimize göre danışıklı dövüş. Bu sözleşmenin haricinde iki sözleşme daha var. Birinde 400 bin dolarlık birinde 250 milyarlık tazminat bulunan sözleşme. Cengiz Topel başkan göreve gelmeden 1 gün önce yapılmış bir sözleşme. Cezaları ve ödülleri konulduktan sonra 1.750 milyonluk bir sözleşme haline gelmiş. Bu sözleşme sayın Cengiz Topel ve bizim elimizi bağlamaktan öteye gitmez. Öyle ağır şartlar var ki. Öyle yetikiler verilmiş ki, bir tek kulübü satamıyor. İstediği oyuncuyu alıp satmaya, istediği kadar uçak bileti kullanmaya ve en lüks arabayı kullanmaya yetkisi var" şeklinde konuştu.
"HAKETTİĞİ PARASINI VERECEĞİZ"
Ahmet Gökçek sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Hikmet Karaman ile pazar günü maçtan sonra yöneticimiz Nadir Koç'la görüşme sağladık. Alacaklarının ödeneceğini ve çalışmak istemediğimizi söyledik. İşi şova dökmesi davranış biçimini bize gösteriyor. ‘Ben teklifi kabul etmiyorum beni kovun diye’ diyor. Tazminatı almak için elinden geleni yapıyor. Son Kasımpaşa maçı ile berabere bizim için herşey sona erdi. Bizim o maçı kesinlikle kazanmamız gerekirdi ancak olmadı. Biz bu maçtan sonra Hikmet Karaman ile yolların ayrılmasına karar verdik. Seyircimizin de Hikmet Karaman'a büyük tepkisi vardı. Biz de bir anlamda bu tepkilere ve kendi isteklerimize cevap verdik. Biz bu kararımızı Hikmet Karaman'a iletmemize rağmen, kendisi ertesi gün idmana geldi. Biz şok olduk. Biz Hikmet Karaman'a her zaman iyi niyetle yaklaştık ama sevgili Karaman'ın medya karşısında acitasyon yapması ona yakışmadı. Biz ona hakettiği parasını vereceğiz. Kimse merak etmesin."
Hikmet Karaman ile yapılan sözleşmenin detaylarına da değinen Gökçek, "Ben hayatımda böyle bir sözleşme görmedim. Böyle bir şey yok. Kimi getirirseniz getirin bu sözleşmeyi yapmaz. Bu sözleşmenin geçersiz olduğuna dair, gerekli somut gerekçelerimiz var. Biz elimizdeki maddeleri de dosyamızın içerisine koyarak, gerekli yerlere yollayacağız" dedi.
"TEKNİK DİREKTÖRLÜK İÇİN HAGI İLE GÖRÜŞÜYORUZ""
Öte yandan Ankaragücü'nde teknik direktör Hikmet Karaman'dan boşalan teknik direktörlük görevine en yakın isim Galatasaray'ın efsane isimlerinden Georghe Hagi. Sarı-lacivertli kulübün Başkanı Ahmet teknik direktör arayışlarının sürdüğünü söyleyen Gökçek, Hagi ile de görüşmelerinin olduğunu ve bu konunun çok kısa bir süre içinde çözüleceğini söyledi.
Utanmadan çıkıp pişkince bu açıklamaları yapabiliyor.
Türk Futbolunda bir Milat Olmalı bu olay ve Ankaragücü ve bu çocuk en ağır cezaları almalı.
TFF Hikmet Karaman'ın haklarını en iyi şekilde korumalıdır.
Ayrıca tüm basın,teknik direktörler ve futbol kamuoyu Hikmet Karaman'ın arkasında durmalıdır.
Rıdvan Dilmen bu konuda ilk tepki gösteren kişi olarak kalitesini gösterdi hemen ;
Rıdvan Dilmen: ‘Bu Bir Faşizmdir’
Rıdvan Dilmen, Ankaragücü yönetiminin antrenman saatini değiştirmesiyle patlak veren krizi ‘bu bir faşizmdir’ sözleriyle yorumladı.
Ankaragücü’nde yaşanan antrenman krizi NTV Spor’da yayınlanan Spor Servisi programında ele alındı.
Ercan Taner ve Mehmet Demirkol’un sunduğu programa, yaşanan olay üzerine konuk olarak katılan NTV Spor yorumcusu Rıdvan Dilmen, Ankaragücü yönetimine sert eleştiriler getirdi.
Bir kulüpte antrenman programının teknik direktör tarafından belirleneceğini ifade eden Dilmen, “Hikmet hocaya yapılan günahtır. Oyuncuların da yönetimle bu konuda işbirliği yapması çok yanlış. Bugün Hikmet hocaya yapılan yarın başkasına yapılır” dedi.
Bugün yaşanan gelişmenin Türk futbolunda bir milat olması gerektiğini söyleyen Rıdvan Dilmen, “Futbolda ‘bizim arkadaş, bizim oğlan’ döneminin sona ermesi lazım. Hikmet Karaman ‘ben işimi yaparım, burda sözleşme var’ diyor. Saygınlığını yitirmeden de şaşkınlığını dile getiriyor. Antrenörler derneği ve futbolcular derneği de devreye girmeli. Hürriyet eğer yönetim talimatıyla arkadaşlarını aradıysa, bunun da bir yaptırımı olmalı. Futbol 10 sene sonra biter, futbolcular hareketlerine dikkat etmeli” dedi.
Ankaragücü Kulübü’nün antrenman tesislerini kapatmasını ‘bu bir faşizmdir’ diye yorumlayan Rıdvan Dilmen, “Yönetimin hocayla üç aşağı beş yukarı anlaşması lazım. Eğer teknik direktörden memnun değilseniz; bu işin yöntemi budur. Ama teknik direktörlerin de bu tarz yönetim ve yöneticilere karşı tavır alması ve o kulübe gitmemesi lazım” dedi.
Milliyet
Ahmet Gökçek bu ucuz numaraların peşinde koşacağına 22 trilyon borçla aldıkları kulübün
şu anda 40 trilyon borca nasıl ulaştığını,Otel parasını veremedikleri için Wassel gibi bir yıldızın
gece yarısı otelden kovulmasını filan bir açıklasın.
Hikmet Karaman'ı da bu Onurlu Mücadelesi için kutluyorum.
Ankaraspor'un tapusunu almış.
Ne diyor Ankaragücü Başkanı Ahmet Gökçek basın toplantısında;
“Takılıp kaldığımız konu Hikmet Karaman'ın alacağı para değil. Verilen yetkilerdir.
Öyle bir sözleşme ki, bir tek kulübü satma yetkisi yok.”
Gökçek toplantıdan sonra medya mensuplarına sözleşmeyi dağıtıyor.
Koşullarını artık cümle alem biliyor.
Gökçek’in takılıp kaldığı yer, Karaman’ın sınırsız Business Class uçak bileti, telefon parası, konakladığı otel, bineceği araba ve teknik konulardaki yetkileri.
Ve ekliyor; “Yedi yıldır yöneticiyim, böyle bir sözleşme görmedim.”
Acaba Sayın Gökçek yanılıyor olabilir mi?
Ankaraspor'da “gizli başkanlık” yaptığı dönemde Hikmet Karaman ile imzalanan sözleşmeyi anımsıyor mu?
Anımsamıyor ise paylaşalım.
10 Ekim 2007 tarihinde imzalanan sözleşmenin “takılıp kalınacak” bazı maddeleri şöyle:
-Teknik direktöre en fazla iki yaşında Volksvagen Passat marka araç tahsis edilecek.
- Her ay 4 adet Business Class uçak bileti alınacak.
- Teknik direktör kullanacağı spor malzemeleri kendisi seçecek, ücreti kulüp tarafından ödenecek.
- Hatlı bir cep telefonu verilecek ve parasını kulüp karşılayacak.
- Ankara Sheraton Oteli’nde bir oda kiralanacak ve tüm masrafını kulüp ödeyecek.
Gökçek sözleşmenin parasal tarafının önemsiz olduğunu söylüyor.
Ancak Ankaraspor’un ödemekle yükümlü olduğu miktar ile Karaman’ın Ankaragücü’yle imzaladığı sözleşmeden doğan alacakları arasında önemli bir benzerlik dikkati çekiyor.
Karaman’ın “kapı gibi” denen ve 13 aylık süreci kapsayan sözleşmesinde öngörülen ödeme, Gökçek’in ifade ettiği gibi 1.7 milyon dolardeğil, 1 milyon 265 bin dolar.
Peki Karaman’ın Ankaraspor ile 2007 Ekim ayında imzaladığı ve 31 Mayıs 2008’e dek sürmesi gerekirken, 3 Mart 2008’de fesih edilen sözleşmesinde öngörülen ödeme miktarı ne kadar?
Futbol Federasyonu kayıtlarında mevcut. Ancak söyleyelim; tam 1 milyon 825 bin dolar!
Detaylar mı?
Peşin ücret 250, kümede bırakma primi 200, şampiyonlar ligine katılma 500 (A.gücü sözleşmesinde yok), UEFA’ya gitme 200(A.gücü’nde yok), ligi ilk dört takım arasında bitirme 200 (A.gücü’nde yok), beşincilik 150 (A.gücü’nde yok), altıncılık 100 bin dolar (A.gücü’nde 300), Türkiye kupasında çeyrek final 50 (A.gücü’nde 25), yarı final 75 (A.gücü’nde 40), final oynamak 100 bin dolar.
Karaman’ın teknik konulardaki yetkileri de hemen hemen aynı.
Gelelim uzlaşma ile ayrılma konusuna.
Sayın Gökçek “uzlaşarak ayrılmak istedik, kabul etmedi” diyor.
Hikmet Karaman Ankaraspor’dan 3 Mart 2008’de de uzlaşarak ayrılmıştı.
Hatta, kümede bırakma primi olan 200 bin doların yarıya indirilmesini de kabul etmişti.
Sonra ne oldu?
Gökçek’in futbol şubesi sorumlusu olduğu Ankaraspor, o parayı da ödemedi.
Karaman dava açtı, 100 bin doları federasyon kanalıyla tahsil etti.
Sormak lazım; geçmişte aynı şahıslarla bu olayı yaşayan teknik adam, şimdi hangi söze güvenip uzlaşma yolunu gidebilir?
Acaba Gökçek “Hocanın Ankaraspor’dan nasıl ayrıldığını burada anlatmak bana yakışmaz” sözleriyle bunu mu ima etmek istiyordu?
Para pul, yetki, araba, uçak bileti bahane.
Gökçek göreve geldiği gün çıkıp “Seninle iki yıl öncesine dayanan husumetim var. Çalışmak istemiyorum. Sözleşmeden doğan tazminatını da vermiyorum” dese, o basın toplantısındaki çelişkileri sözlere ve yanlış yönlendirmelere kimse tanıklık etmeyecek, son sözü yarın olacağı gibi yine talimatlar ve hukuk söyleyecekti.
Asırlık Ankaragücü camiasının düşürüldüğü duruma bakın.
Yakışmıyor, hem de hiç yakışmıyor!
EDİT :
14.11.2009 Tarihli Milliyet'te Cemal Ersen'in Ahmet Gökçek'e tokat gibi cevap yazısı ;Ankaraspor'un tapusunu almış.
Ne diyor Ankaragücü Başkanı Ahmet Gökçek basın toplantısında;
“Takılıp kaldığımız konu Hikmet Karaman'ın alacağı para değil. Verilen yetkilerdir.
Öyle bir sözleşme ki, bir tek kulübü satma yetkisi yok.”
Gökçek toplantıdan sonra medya mensuplarına sözleşmeyi dağıtıyor.
Koşullarını artık cümle alem biliyor.
Gökçek’in takılıp kaldığı yer, Karaman’ın sınırsız Business Class uçak bileti, telefon parası, konakladığı otel, bineceği araba ve teknik konulardaki yetkileri.
Ve ekliyor; “Yedi yıldır yöneticiyim, böyle bir sözleşme görmedim.”
Acaba Sayın Gökçek yanılıyor olabilir mi?
Ankaraspor'da “gizli başkanlık” yaptığı dönemde Hikmet Karaman ile imzalanan sözleşmeyi anımsıyor mu?
Anımsamıyor ise paylaşalım.
10 Ekim 2007 tarihinde imzalanan sözleşmenin “takılıp kalınacak” bazı maddeleri şöyle:
-Teknik direktöre en fazla iki yaşında Volksvagen Passat marka araç tahsis edilecek.
- Her ay 4 adet Business Class uçak bileti alınacak.
- Teknik direktör kullanacağı spor malzemeleri kendisi seçecek, ücreti kulüp tarafından ödenecek.
- Hatlı bir cep telefonu verilecek ve parasını kulüp karşılayacak.
- Ankara Sheraton Oteli’nde bir oda kiralanacak ve tüm masrafını kulüp ödeyecek.
Gökçek sözleşmenin parasal tarafının önemsiz olduğunu söylüyor.
Ancak Ankaraspor’un ödemekle yükümlü olduğu miktar ile Karaman’ın Ankaragücü’yle imzaladığı sözleşmeden doğan alacakları arasında önemli bir benzerlik dikkati çekiyor.
Karaman’ın “kapı gibi” denen ve 13 aylık süreci kapsayan sözleşmesinde öngörülen ödeme, Gökçek’in ifade ettiği gibi 1.7 milyon dolardeğil, 1 milyon 265 bin dolar.
Peki Karaman’ın Ankaraspor ile 2007 Ekim ayında imzaladığı ve 31 Mayıs 2008’e dek sürmesi gerekirken, 3 Mart 2008’de fesih edilen sözleşmesinde öngörülen ödeme miktarı ne kadar?
Futbol Federasyonu kayıtlarında mevcut. Ancak söyleyelim; tam 1 milyon 825 bin dolar!
Detaylar mı?
Peşin ücret 250, kümede bırakma primi 200, şampiyonlar ligine katılma 500 (A.gücü sözleşmesinde yok), UEFA’ya gitme 200(A.gücü’nde yok), ligi ilk dört takım arasında bitirme 200 (A.gücü’nde yok), beşincilik 150 (A.gücü’nde yok), altıncılık 100 bin dolar (A.gücü’nde 300), Türkiye kupasında çeyrek final 50 (A.gücü’nde 25), yarı final 75 (A.gücü’nde 40), final oynamak 100 bin dolar.
Karaman’ın teknik konulardaki yetkileri de hemen hemen aynı.
Gelelim uzlaşma ile ayrılma konusuna.
Sayın Gökçek “uzlaşarak ayrılmak istedik, kabul etmedi” diyor.
Hikmet Karaman Ankaraspor’dan 3 Mart 2008’de de uzlaşarak ayrılmıştı.
Hatta, kümede bırakma primi olan 200 bin doların yarıya indirilmesini de kabul etmişti.
Sonra ne oldu?
Gökçek’in futbol şubesi sorumlusu olduğu Ankaraspor, o parayı da ödemedi.
Karaman dava açtı, 100 bin doları federasyon kanalıyla tahsil etti.
Sormak lazım; geçmişte aynı şahıslarla bu olayı yaşayan teknik adam, şimdi hangi söze güvenip uzlaşma yolunu gidebilir?
Acaba Gökçek “Hocanın Ankaraspor’dan nasıl ayrıldığını burada anlatmak bana yakışmaz” sözleriyle bunu mu ima etmek istiyordu?
Para pul, yetki, araba, uçak bileti bahane.
Gökçek göreve geldiği gün çıkıp “Seninle iki yıl öncesine dayanan husumetim var. Çalışmak istemiyorum. Sözleşmeden doğan tazminatını da vermiyorum” dese, o basın toplantısındaki çelişkileri sözlere ve yanlış yönlendirmelere kimse tanıklık etmeyecek, son sözü yarın olacağı gibi yine talimatlar ve hukuk söyleyecekti.
Asırlık Ankaragücü camiasının düşürüldüğü duruma bakın.
Yakışmıyor, hem de hiç yakışmıyor!
0 yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.