18 Şubat 2011 Cuma

Klasik (!) Basın Toplantısı Pardon Basın Açıklaması !!!


İşte basın toplantısından satır başları...

* Yaşanan süreçte Diana´nın bize sunduğu ifadelerin doğru olduğuna tüm kalbimizle inanıyorduk.

* Talihsizlik bazı insanların o yetkili mercilerde oturmaları.

* Sporcumuza güvenimiz tam olduğu için Federasyona tek verdiğimiz savunmada Dee´nin doping yapmadığını söyledik ve arkasında durarak güçlü bir duruş sergiledik.

* Diana bu durumdan kulübümüzün maddi ve manevi zarar görmesini istemediğini her fırsatta söyledi.

* Sporcunun sözleşmesini karşılıklı anlaşma ile sona erdirdik. Böyle bir düşüncemiz yoktu.

* Diana´ya kulübüne bu ana kadar gösterdiği bağlılık ve sadakatten dolayı teşekkür ediyoruz.

* Penny Taylor ile sözleşmemiz halen daha devam ediyor.

* Bu skandal dünya spor tarihinin en büyük skandallarından biridir.

* Sporcumuzun doping yapmadığı‚ özel uzmanın yaptığı incelemede ortaya çıktı.

* Turgay Atasü ve ekibinin kulübümüze yaptığı saygısızlık ölçülemez. Kulübümüz lekelenmiştir. Atasü ve ekibi bu büyük skandalın diğer sorumlularıdır.

* Türkiye Basketbol Federasyonu bu konuda başka sorumlu bir kurumdur. Türkiye Doping Merkezi ile çalışan da bu federasyondur. Federasyonun bu merkezle çalışma zorunluluğu yoktur.

* Basının geneli bu konuya ılımlı yaklaşmış ve fırsatçı bir duruş sergilememiştir. Fakat bazıları basın yoluyla saldıranlar da bu skandalın sorumlularındandır. Bu şahısların bundan sonra nasıl bir tutum içinde olacağını merak ediyoruz.

* Turgay Atasü ve ekibinin sporcumuza peşinen suçlu damgası vurdukları için istifaya davet ediyoruz.

* Prof.DR Rüştü Güner´i de istifaya davet ediyoruz. Öte yandan basında bugüne kadar özür dileme erdemi göstermeyenlerle mahkemede hesaplaşacağımızı bildiriyoruz.

* Suç daha tespit edilmeden cezayı açıklayanlar‚ bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar bunların telafisini ve tedavisini eminim biliyorlardır.

* İlk günden beri oyuncumuza inanıyorduk. Başkanımızdan‚ kaptanımıza herkes aynı şekilde düşünüyor inanıyordu. Zor günleri bu şeklide aştık.

* Numuneleri Köln´e göndermek isterken bizi vatan haini ilan edenler şimdi ne diyecek?

* Bu sadece Fenerbahçe´nin meselesi değil‚ ulusal bir meseledir.

* Galatasaray maçından önce WADA´dan iki yetkili salona gelip oyuncularımıza doping testi yapmak istediler. Daha da ötesi salonda bulamadılar evine gittiler. Rencide edici bir durum.

* Türkiye bir Euroelage şampiyonu çıkartmaya hazırlanırken bu risk altına girdi. İlgili kuruluşlardan mutlaka hesap sorulacaktır. Bunun peşinde olacağız.

* Her iki sporcumuzun da Fenerbahçe ile bir sıkıntısı yok. Ortada artık Türkiye karşı bir güvensizlik var. Bu güvenceyi sadece Fenerbahçe sağlayamaz. Burada artık herkes elini taşın altına koymalıdır.

Sporx.com


*****************************
Beklediğim gibi klasik (!) bir basın toplantısı pardon basın açıklaması oldu.
Evet biz Aziz Bey'in konuşmasını hem de ne konuşmasını (!) beklerken Şekip Mosturoğlu ve Semih Özsoy 2-3 sayfa kağıdı  kuru kuru okudular.
 Gerekenler yapılacak ,istifa bekliyoruz falan filan....
Bekleyelim bakalım.
Aziz Bey'in şakşakçıları hemen tam siper savunmaya geçmişler.
Süper basın toplantısı olmuş,her şeyi söylemişler,bundan daha iyi olamazmış bla bla.
Şekip Bey'in bu hukuki açıklamalarından şimdiye kadar ne kazandık ?
Ortega konusunda,Appiah konusunda,Aurelio konusunda,Şampiyonluk sonrası yaptıkları basın toplantısında,son olarak U17 gs adiliğinde ne kazandık ?
 Hava civa.Hepsininden hiç bir şey kazanamadık.

  Bu olayın sonuçları şunlar olmalıdır ;
* Taurasi ve Penny geri getirilmelidir.
* Taurasi'nin uğradığı maddi ve manevi her türlü zarar fazlasıyla karşılanmalıdır.
* TBF Başkanı Aziz Bey'in kankası Turgay Demirel gerekli kontenjan açarak,yeni yabancılar için ödediğimiz federasyon payı ücretini iade ederek istifa etmelidir.
* Aynı şekilde TFF Doping veTBF Sağlık Kurulu Başkanı Turgay Atasü ve Hacettepe Doping Merkezi Başkanı Prof.Dr.Rüştü Güner istifa etmelidir.Ayrıca Turgay Atasü'ye ağır tazminat davası açılmalıdır.
Hacettepe'nin işini WADA çekecektir zaten de takipçisi olunmalıdır.
* Bu olayda hep dillerinden düşürmedikleri ''FB Markası''na zarar verici yazılar yazan başta Hıncal olmak üzere müridi Ünal Özüak,Zeki Çol,Atilla Gökçe ve kim varsa en ağır tazminat davaları açılmalıdır ve sonuçları FB Kamuoyuna duyurulmalıdır.


'' Öyle gerekenler yapılacaktır '' klişesi basın açıklaması kesinlikle geçerli değildir.

 Son olarak zaten Semih Özsoy bir soruya verdiği şu cevapla her şeyi yerle bir etmiştir.

''Ortaya çıkan durumu bir komplo olarak görmediklerini belirten Semih Özsoy, "Türkiye ve Fenerbahçe’ye verdikleri zararı insanın düşmanı bile yapmaz. Ben iş bilmeyen yeteneksiz kişilerin yaptığını düşünüyorum" dedi''

Bu iş komplo değil diyerek tüm çamları devirmiştir.Komplo değilse ne Semih Bey ?
 Hacettepe labaratuvarında tahlil yapan görevlilerin ''sehven yaptıkları bir insan hatası'' mı ?
Pesssss yani pesssssssssss.

0 yorum:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Etiketler