29 Ekim 2008 Çarşamba

5-2'nin ardından ..........

Doğrusu bu kadar kötü sonuçlardan sonra oynadığımız her maç sırat köprüsü maçıdır.
Çünkü ne yönetimin,ne hocanın ne de pek çok futbolcunun sıfır kredisi kaldı.
Taraftar adeta barut fıçısı konumunda ve artık stada bile gelmiyordu artık.





Gelenler de sadece futbolculardan mücadele etmelerini istiyordu.



Bu şartlarda başlayan bıçak sırtı maçta Allahtan Tota perdeyi erken açtı ve stressi
kaldırdı üzerimizden.


Bu moralle oyun devamlı kontrolümüzde idi.
Ancak sahaya hakem eskisi baronların sürekli pompaladığı büyük takımlara karşı
hakemler eyyam yapıyor,cesur değiller gazlamalarına inat anlamsız bir kahramanlığa
başvurdu ve oyuncularımızın gerilmesi için elinden geleni yaptı.
Tolga Özkalfa çok kötü bir maç yönetti.Üst üste gelen sarı kartlar,verilmeyen gol
ve nihayetinde 45.dk.da Alex'in Ömer Erdoğan tarafından düşürülüşüne (topa
müdahale edemiyor,rakibe teması var) penaltı çalacağına ,Alex'e sarı kart gösterdi ve
don kişotluğun suyunu çıkardı artık.

İkinci yarı başında çok bilmiş taraftarın günah keçilerinden Uğur Boral yoktan var ettiği
kendi pozisyonunda harika bir gol atarak 2-0 ile iyice rahatlattı takımı.

Bursaspor'da akibet belli oldu moduna girdi ve 3-0'da iyice gardını düşürdü.
Ancak gene hastalığımız nüksetti ve 2 gol yedik,Selçuk'un da kırmızı kart görmesi,
Josico - Deivid değişikliği (doğrudur) de bunda etkendi.

Sağlık olsun diyelim.En zayıf yönümüz yani kolay gol yeme hastalığı bu şartlarda
birden bire düzelecek bir şey değildi.

Böylece son 2 sezon bazı şartları değerlendirerek,şansının da yardımıyla galip gelen
ve birden bire havaya girip,gene tarih yazmaya gidiyoruz söylemleri,3 gün önce
5-2'lik Arsenal yenilgisine çılgınlar gibi sevinip,zafer şarkıları söyleyenlere
İlahi adalet tecellisi ile aynı sonuç ile yüzleşme şansı bu şekilde gelir işte.
Büyük Usta İslam Baba (İslam Çupi) boşuna söylememiştir.
''Fenerbahçe yenilmez.Bu forma ile dalga geçilmez,FB adamın elini lavaboya sokar ''
atasözünü Bursalı dostlar da artık iyi idrak eder ve hadlerini bilirler bundan sonra.

Bügün maçla ilgili sevindiğim çok şey oldu.
Şüphesiz en başta Deivid'in uzun süre sonra gözyaşları ve golle dönmesi geliyordu.
GEÇMİŞ OLSUN ,HOŞ GELDİN DEİVİD.


Ve işte bu beee Roberto Carlos.
Ondan beklediğim böyle oyun işte.Geldiğinden beri en mükemmel oyununu oynadı.
Teknik olarak her şeyi yaptı.Kademelerde müthişti.En güzeli lider gibi toparlayıcı idi.
(Şimdi Telegol'de aynı şeyi söylediler,ben önce yazmıştım.:))))
Alex'in golünü atması.

Son maçlarda çok kötü oynuyordu.Umarım bu gol kendine getirir onu.
Josico ve Selçuk'un oyunları iyiydi.Kara deliğimiz o bölge biraz olsun kapandı.
En önemlisi Arsenal maçında gördüğümüz hırslı,mücadeleci ve hızlı oyunu gene görmemiz.
Hiç beğenmediğim Edu'nun gol atması ,Lugano'nun da aynı şekilde.

Uğur'u hep beğenirim zaten.Devam Uğur'cum devam.

Yöneticilerin nihayet ortaya çıkıp bir şeyler söylemeleri.
Asıl Başkan'ı görmek istiyoruz.

Guiza da bir gariplik vardı.Tamam çok gol kaçırıyor,bu önemli bir sorunu ama
sanki son olaylardan etkilenmiş gibiydi.Bugün bence takımın en kötüsü idi.
Sahanın en iyisi;Roberto Carlos
Sahanın en kötüsü;Tolga Özkalfa.

İnşaallah çıkış önümüzdeki haftalarda da devam eder.

Bir kere daha yazıyorum.Hoca kalacaksa ,lütfen yanına yerli bir yardımcı verilsin.
İsmail Kartal veya Turhan Sofuoğlu göreve.Ve Tümer'i kazansın hoca.

0 yorum:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Etiketler