AF DİLEKÇESİ
YUSUF KOBALSarı-lacivertli ekip, Lugano'nun golüyle öne geçti. Uğur Boral skoru ikiledi. Edu ve Alex ile şov devam etti. Rodrigues ve Ozan'ın golleri yetmedi. Aylar sonra sahalara dönen Deivid'in golü yeri göğü inletti.
Maçın genelinde Güiza’nın bencillikle bezeli oyunu, Alex ile Yusuf’un korner atışlarındaki atışması vardı. Lugano’nun hırsı, Fenerbahçe seyircisinin hakeme olan protestosu karşılaşmanın manşetleriydi.
Karşılıklı kornerler ilk yarıya damga vurdu. Nitekim Lugano’nun kafa golü böyle geldi; Bursaspor’un çizgiden çıkarılan iki pozisyonu da.
Gerilimin ilmek ilmek ettiği Fenerbahçe için kurtuluş, galibiyetti. Bu baskı altında aslında Bursaspor’a karşı daha sakin oynadılar. Bu sakinlik, aklıselim, onlara rahat bir galibiyet getirdi. Ki, rakip her zaman başa bela olmuş Bursaspor da olsa.
Maldonado’ya göre daha sporcu gibi sporcu görüntüsü ile renksiz, ama garantici bir savunma anlayışı ile nihayet Josico’yu izleme fırsatı bulduk. Yani en azından Josico, Maldonado kadar üzerine teori üretilecek kadar dikkat çekmeyeceği için rahat oynayabilirdi, öyle oldu. Hem Selçuk ile sanki daha bir uyuştular.
Arsenal’e karşı neredeyse beş karşı karşıya pozisyonu kaçıran Güiza cephesinde farklı bir şey yoktu. Kaçırdıkça sinirlendi, üstelik Semih ile bencillik yarışına girip, son maçlardaki takım içi en iyi fotoğrafı da buruşturdu.
6. dakikada Alex korner kullandı, Lugano markajcısı ve kaleci İvankov’dan daha seri hareket edip kafa ile golü attı: 1-0
10. dakikada Yusuf korner atışı kullandı, Mustafa Sarp kaleye gönderdi, ama Uğur çizgide beklerken, bu gole izin vermedi.
16. dakikada Güiza, Bursa kalesi önüne topu indirdi, kaleye arkası dönüp Semih topa dokundu, İvankov çeldi, Selçuk önüne düşen topu filelere gönderdi, ama hakem Özkalfa, faul gerekçesi ile iptal etti.
30’de Carlos’un ortaladığı topu önünde bulan Güiza, İvankov ile karşı karşıya kalmasına rağmen golü yapamadı.
45. dakikada seyirciyi çileden çıkaran pozisyon yaşandı. Semih ile ver kaça giren Alex, Bursa ceza sahası içinde Ömer’e takılıp yere indi. Hakem Özkalfa, Alex’i cezalandırdı.
50’de Uğur sol taraftan hareketle, önündeki dört Bursalı’yı geçip kaleci İvankov’un altından golünü attı: 2-0
61’de Semih’in ortasından gelen topu Güiza altı pasta dışarı attı.
67’de Alex frikik kullandı, Edu savunmanın arasında bitip dokundu, Fenerbahçe’nin üçüncü golünü attı: 3-0
75. dakikada Uğur’un şutu İvankov’dan dönünce Ali kale önüne gönderdi, Alex gelen topu kolayca filelere yolladı: 4-0
81. dakikada ise Yusuf, Edu’yu çalımlayıp geriye çıkardı, boşta bekleyen Rodrigues sert bir şutla golü buldu: 4-1
88. dakikada Bekir Ozan uzaktan şutunu atıp, Volkan’ı avladı: 4-2
Uzatmanın ikinci dakikasında Deivid, Carlos’tan aldığı topu Bursaspor filelerine gönderip, sonucu da gözyaşları ile yazdı: 5-2
MAÇIN RÖNTGENİ
MAÇIN ADAMI
SELÇUK
Fenerbahçe'nin orta sahasında Josico bir riskti, doğru dürüst oynamamıştı. Bu nedenle Selçuk'a çok görev düşmüştü. Hem defansa katkıda bulunacak, hem de Yusuf'u durduracaktı. Bu iki görevi de başarıyla yaptı. Enerjisini mükemmel kullandı. Tek eleştirilecek yanı gördüğü iki sarı karttaki sorumsuzluklarıydı.
KIRILMA NOKTASI
ALEX ATEŞLEDİ
İlk yarının son dakikalarıydı. Alex, topa hamlesine engel olan Ömer'e takılıp düşmüş, üstelik sarı kart görmüştü. Pozisyon penaltı değildi, kart da tartışılırdı. Ama Fenerbahçeli oyuncuların patlayan sinirlerini engellemek güçleşmişti. Edu'nun hareketi bu hırsın sonucuydu ve sarı ile atlatmıştı. İşte bu hava içindeki sarı-lacivertli takım ikinci 45 dakikada adeta hırs yaptı ve farklı skora ulaştı.
MAÇIN HAKEMİ
Edu’ya kırmızı
Tolga Özkalfa maça iyi başladı ancak devamını getiremedi. Kale alanı içinde Ivankov uzanarak açık eliyle topa sahip olduğunda Semih'in ayağıyla yaptığı müdahale fauldü. Pozisyonun devamındaki golün iptali doğruydu. 33. dakikada Ömer Erdoğan-Güiza mücadelesinde Fenerbahçeli futbolcunun niyeti topa hareketlenmek, diğerininki ise rakibini engellemekti. Faul ve kart vermeliydi. İlk yarının son dakikasında, ceza alanı içinde, Alex-Ömer Erdoğan mücadelesindeki devam kararı doğruydu. Ancak aldatmadan verdiği sarı kart gereksizdi. Temas vardı, Alex rakibine takılıp yere düşmüştü.
Devrenin bitiminde soyunma odasına giderken Edu'nun topu yardımcı hakemin üzerine atmasında kırmızı kart vermesi gerekirken sarı gösterdi. Özkalfa'nın otoritesinin kaybolması kadar, hakemlik kişiliğine yapılmış hareketi cezasız bırakması da önemliydi. Maç boyu yaptığı faullere rağmen Semih'e kart göstermemesi, disiplin uygulamalarındaki hatalarındandı. Sarı kartlı Selçuk'un Yusuf'a yaptığı hareketten sonra gösterdiği ikinci sarıdan kırmızı doğruydu. Yanlış penaltı verilebilir, yanlış gol iptal edilebilir ancak oyundan atılması gereken oyuncu atılmıyor ve skora da katkı yapıyorsa Özkalfa'nın yönetimi değil, hakemlikteki geleceği tartışılır.
METİN TOKAT
MAÇTAN NOTLAR
En aktif emekli
İspanya’da “Planeta Jubilo Cominicacion” adlı şirketin “Vivir con jubilo” (Emeklilikle yaşamak) adlı dergisinin 10. yılı dolayısıyla “en aktif emekli” oldukları gerekçesiyle ödüle layık görülenler arasında Fenerbahçe’nin 70 yaşındaki Teknik Direktör Luis Aragones de yer aldı. Aragones, 15 Aralık’ta ödülünü alacak.
Aybaba’dan gözdağı
Bursaspor Teknik Direktörü Samet Aybaba, son iki haftada takım ruhundan uzaklaştıklarını söyledi. Aybaba, bazı oyuncularla ilgili yaptırımlar uygulayacağını belirtti, “Ülkemizde iki tane maç oynayıp, 2-3 gol atan oyuncu dünya gündemine geliyor. Ondan sonra ayakları yere basmıyor” dedi.
Colin Kazım kulübede!
Arsenal maçında Aragones tarafından maç kadrosuna alınmayan Kazım, Bursaspor maçında yedekler arasında yer aldı. İspanyol hoca ile arasının kötü olduğu haberleriyle gündeme gelen Kazım’ın bir hayli moralsiz olduğu gözlendi.
Özkalfa’ya büyük tepki
İlk yarının son dakikasında Alex’in ceza alanı içinde yere düşüşüne devam işareti veren ve Brezilyalı oyuncuya sarı kart gösteren hakem Tolga Özkalfa’ya Fenerbahçeli futbolcular devre arası büyük tepki verdi. Sinirlerine hakim olamayan Edu, Özkalfa’ya elindeki topu fırlatınca sarı kart gördü.
Fazlasıyla hak etti!
Fenerbahçe takımı adeta isyan etti. Attığı goller, girdiği pozisyonlar ile değil. Sezonun en istekli, en agresif, en yardımlaşmalı (hücumda ve savunmada) maçını oynayarak.
İlk yedi haftada iyi oynayan oyuncuyu mumla ararken, bu maçta koşmayan, mücadele etmeyen ve kapasitesini sahaya koymayan futbolcu görmedik. Belli ki Arsenal sonrası böyle bir bağlılığa ve sonuca ihtiyacı olduklarını anlamıştı oyuncular.
Fenerbahçe takımının sezon başındaki performansı abartılı şekilde kötüydü. Dünkü oyun da şampiyonluğa yetmeyebilir. Ama en azından dünkü oyunda puan kaybetseydi de taraftarı üzülmezdi. Alex sezon başından beri sırıtıyordu. Semih sırıtıyordu. Ama diğer oyuncuların dünkü performansı Semih ve Alex'in de normal seviyelerine çıkmasını sağladı. Takım düzelince, onlar da düzeldi.
Selçuk müthişti
Bursa, şehir ve takım olarak havaya girmiş, sezona iyi başlamış ve geçen yıl da Kadıköy'de kazanmanın rahatlığı ve motivasyonu ile sahaya çıktı. Oyun 0-0 iken de, 4-0 iken de açık ve riskli oynadı. Ama canlı savunma yapan ve çabuk çıkan Fenerbahçe'ye karşı işi zordu. Bu oyun fark getirebilirdi ve getirdi de.
İlk goldeki Lugano - Gökhan Güleç eşleşmesi ciddi bir hataydı. Fenerbahçe takımında Deivid'in yavaş yavaş takıma girmesi mutlaka Gökhan gibi birkaç oyuncunun da performansını artıcaktır. Selçuk için ayrı şeyler yazmak istiyorum. Sahanın en iyi oyuncusuydu. Mücadele etti, öne doğru baskı yapmaya çalıştı, hiç durmadı. Kısacası müthiş oynadı.
Tolga Özkalfa'nın ilk yarının sonunda Edu'yu atmaması, Semih'in sayılmayan nizami golü ile Alex'in verilmeyen penaltısını affı gibiydi. Çok yanlış yaptı.
Ali Bilgin (63')
0 yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.