9 Haziran 2010 Çarşamba

2010 DÜNYA KUPASI - A GRUBU İNCELEMESİ


http://img33.imageshack.us/img33/9157/agrubuz.jpg

G.AFRİKA CUMHURİYETİ

 http://img819.imageshack.us/img819/2760/gafrka.jpg
TAKIM BİLGİSİ

Dünya Kupası'nın ilk kez Afrika'da düzenlenecek olması bu turnuvanın önemini ayrıca artırıyor. Güney Afrika da bu kıtada turnuvaya ev sahipliği yapabilecek en uygun ülkeydi. Güney Afrika'yı en son oynadığı ciddi turnuva olan Konfederasyon Kupası maçlarıyla değerlendirebiliriz. Yaklaşık bir yıl önceki görüntüsü bu turnuva için çok fazla umut vermedi. Sürekli kapanan ve hücumu neredeyse 1-2 oyuncunun kaderine bırakan Güney Afrika, yeni teknik direktörü Parreira ile birlikte bir değişime gidecektir.

Savunmada önemli bir isim yok

Atletik ve güçlü oyuncuları kolay kolay rakibe geçit vermeyen Güney Afrika'nın, kalesinde Khune görev yapıyor. Savunmada ise Booth, Gaxa, Masilela ve Davids görev alacak. Bu oyuncular arasında göze çarpan, önemli tecrübelere sahip bir oyuncu bulunmaması handikap olabilir.

Orta sahada güç yine ön planda

Fulham'dan Kagiso Dikgacoi, Everton'dan Steven Pienaar ve Rubin Kazan'dan MacBeth Sibaya orta sahanın dikkat çeken isimleri. Sibaya'yı, Gökdeniz Karadeniz nedeniyle izlediğimiz maçlardan yakından tanıyoruz. Deneyimli oyuncu güçlü fiziğini çok iyi kullanıyor ve aynı zamanda süratli bir isim. Ancak topu kullanması çok başarılı değil. Burada en büyük iş Premier Lig tecrübesi bulunan Pienaar'a düşüyor. Orta sahayı çekip çevirmesi gereken ve hücumu desteklemesi gereken Pienaar çok kilit bir noktada bulunuyor.

McCarthy'yi arıyorlar

Güney Afrika'nın gol yükünü çekmesi beklenen iki isim West Ham United'dan Benni McCarthy ve Twente'de çok fazla forma şansı bulamayan Bernard Parker'dı. Ancak McCarthy'nin sakatlığı nedeniyle kadroda yer alamaması Güney Afrika'yı zor durumda bırakacak. McCarthy'ni yokluğunda Parker'a fazla iş düşüyor.

GEÇMİŞTEN BU YANA

Bafana Bafana (Gençler Gençler) adıyla dünyada tanınan Güney Afrika, uzun yıllar uluslararası turnuvalardan uzak kalmış bir ülke. İç karışıklıklarla uğraşan daha sonra da 1960'lı yılların ortalarından 1991'e kadar FIFA tarafından yasaklı ülke olan Güney Afrika, ancak 1990'lı yılların ortalarına doğru kendini bulabildi. 1994'te Amerika'da düzenlenen Dünya Kupası'na katılamayan Güney Afrika, ilk kez 98'de Fransa'da düzenlenen turnuvaya katılma hakkı elde etmiş ancak ilk turda deneyimsizliğinin kurbanı olmuştu.

Aynı şekilde 2002'de milli takımımızın 3.'lükle tamamladığı turnuvaya katılmaya hak kazanan Bafana Bafana, Uzakdoğu'dan da ilk turda elenerek erken dönmek zorunda kalmıştı. 2006 Almanya'ya katılamayan Güney Afrika evinde düzenleyeceği şampiyonada ise artık gruptan çıkmak istiyor.

1996'da Afrika Kupası'nı kazanan ve en büyük başarısını elde eden Güney Afrika, 2000'de de 3.'lüğü elde etti.

GRUPTA NE YAPAR?

Dünya Kupası A Grubu'nda yer alan ev sahibi Güney Afrika'nın kura çekimine 1. torbadan girmesi tüm takımların, Güney Afrika ile eşleşme arzularını arttırmıştı. Bu şansı yakalayan takımları ise Uruguay, Meksika ve Fransa oldu. Güney Afrika'nın 1. torbadan gruba girmesi, grubun zorluk derecesini belli bir derecede azalttı.

Turnuvanın açılış maçında Meksika ile karşılaşacak Güney Afrika, grubun diğer takımlara göre nispeten zayıf takımı karşısında galip gelirse gruptan çıkabilir. Bu maçta alacağı bir mağlubiyet ise ev sahibi takımın şansını sona erdirir. Yani Güney Afrika için ilk maç bir anlamda grubun finali anlamı da taşıyacak.

Fransa ve Uruguay'ın grup liderliği için çekişmesi beklenen grupta Güney Afrika da bir sürprizi kovalayacak.

TAKTİK DİZİLİŞ

Konfederasyon Kupası'nda yarı finale çıkarak dikkatleri üzerine çeken Güney Afrika, bu maçlarda kalabalık savunması ve oyunu çirkinleştirmesiyle dikkat çekmişti. İspanya'ya 2-0 mağlup olan, Yeni Zelanda'yı 2-0 mağlup eden, Irak ile de golsüz berabere kalan Güney Afrika, Dünya Kupası'nda taktiksel olarak bambaşka bir görüntü çizebilir. Çünkü artık takımın başında Parreira var.

Brezilya'yı şampiyonluğa taşıdığı dönemde oynattığı 4-4-2'yle dünya futboluna damga vuran Parreira, Güney Afrika'ya da bu sistemi oturtmaya çalışıyor.

MİLLİ FORMAYLA EN ÇOK GOL ATAN OYUNCU

Benni McCarthy, Güney Afrika'nın yetiştirdiği en ünlü oyunculardan biri. Bu tanınmışlığını da attığı sayısız golden kazandı. 1997'den beri giydiği milli takım formasıyla 35 gol atan McCarthy, takımının en çok gol atan oyuncusu durumunda bulunuyor. McCarthy, sakatlığı nedeniyle 2010 Dünya Kupası'nda forma giyemeyecek.

EN ÇOK MİLLİ OLAN FUTBOLCU

Benni McCarthy ile birlikte takımın en önemli ismi olarak gözüken Aaron Makoena, Güney Afrika Milli Takımı'nın da en fazla forma giyen ismi unvanını elinde bulunduruyor. Dünya Kupası öncesinde tam 99 kez ülkesinin formasını giyen Makoena, bu turnuvada dalya deme şerefine de ulaşacak.

DÜNYA KUPASI'NA NASIL KATILDILAR?

Bu sorunun çok kolay ve rahat bir yanıtı var. Dünya Kupası'na her zaman katılmanın en kolay yolu, ev sahibi olmak olmuştur. Güney Afrika'da iyi bir kulis çalışmasıyla bu hakkı elde etti ve takımların gelmesi için verdikleri kıran kırana rekabet sırasında, hazırlıklarını tamamladı. Güney Afrika'da çok renkli bir turnuva bizleri bekliyor.

RAKAMSAL BAŞARILARI

İç karışıklıklar ve FIFA'dan aldığı uzun süreli ceza nedeniyle önemli turnuvalardan uzak kalan Güney Afrika, yavaş yavaş varlık göstermeye başladı. Şu ana kadarki en büyük başarıları Afrika Kupası'nda bulunan Güney Afrika, 1996'da evinde düzenlenen turnuvada zafere ulaşmış, 4 yıl sonra Gana ve Nijerya'nın ortaklaşa düzenlediği turnuvada ise 3.'lüğü elde etmişti.

2009 yılı Konfederasyon Kupası'nı da 4. olarak bitirerek Dünya Kupası öncesinde olumlu sinyaller veren Güney Afrika, Dünya Kupası'nda 3. kez boy gösterecek. 

FRANSA









http://img810.imageshack.us/img810/7758/fransa.jpg
TAKIM BİLGİSİ

Güney Afrika biletini ancak play-off'larda alabilen Fransa, Dünya Kupası'na çok zorlu bir süreçten geçerek geldi. Sıkıntılı günler yaşayan Horozlar, 'Henry'nin eli'nin de yardımıyla Afrika yolunu tuttu. Fransa Milli Takımı'na kısaca birlikte göz atalım. Horozların kalesinde büyük bir rekabet var. Mandanda ve Lloris gibi iki yetenekli kaleciye sahip olan Fransa'nın bu mevkide sıkıntısı bulunmuyor. Lyon ile Şampiyonlar Liginde de çok başarılı maçlar çıkaran Lloris, Güney Afrika'da kaleye bir adım daha yakın gibi gözüküyor.

Savunmada sıkıntı yok


Fransa Milli Takımı'nın genel olarak savunmada bir sıkıntısı gözlenmiyor. Bunda oyun planını da şüphesiz büyük etkisi var. Sağ bekte Sagna, stoperde Gallas ve sol bekte Evra takımın değişmezleri olurken, Gallas'ın stoperdeki partneri ise sık sık değişiyor. Bu isimler Dünya Kupası'nda ise Adil Rami, Marc Planus ve Squillaci arasında değişiyor. Çok çabuk bir oyuncu olan Evra, sık sık hücuma da destek vererek takım için bir anlamda joker oyuncu görevini üstleniyor.


Güçlü orta saha


Fransa'nın orta sahası güçlü yapısıyla dikkat çekiyor. Sakatlığı nedeniyle son anda kadrodan çıkartılan Lassana Diarra'nın yokluğu ise Fransızlar için önemli bir eksiklik. Bu son dakika sakatlığı nedeniyle Fransa'nın taktik bir değişikliğe gidip tek ön libero ile sahada olması bekleniyor. Bu isim de tabii ki Toulalan. Toulalan'ı zorlayan isim ise Alou Diarra olacaktır. Defansıyla iyi uyum gösteren orta sahanın hücuma daha fazla destek vermesi gerekiyor. Bayern Münih'te bu sezon harikalar yaratan Ribery ve Chelsa'de ortaya koyduğu futbolla beğeni toplayan Malouda gibi çok yetenekli iki kanat adamına sahip olan Fransa, iyi konsantre olursa büyük işler yapabilir. Orta saha demişken, Bordeaux'nun süper starı Yoann Gourcuff'u saymamak olmaz.


Forvetler korku veriyor


Fransa Milli Takımı'nın yıldızlarla dolu bir başka bölgesi ise forveti. En başta sayılacak isim ise tabii ki Nicolas Anelka. Müthiş bireysel yeteneklere sahip olan Anelka rakipler için korkulu rüya olacaktır. Henry ile de gerektiğinde uyumlu bir görüntü çizen Anelka'ya destek verecek diğer isimler de birbirinden yetenekli. Govou, Cisse, Gignac ve Ben Arfa da zengin alternatifleri oluşturacak. Sezon başında Lyon'dan Real Madrid'e transfer olan ancak bir türlü bekleneni veremeyen Karim Benzema ise bu formsuzluğu nedeniyle Dünya Kupası'nda forma giyme şansını da kaçırmış oldu.


Her ne kadar Güney Afrika biletini son anda alsa da Fransa, tecrübesi ve yıldızlarla dolu kadrosuyla turnuvanın korkulan ekiplerinden bir tanesi olacaktır. Fransa'nın en büyük sorunu şüphesiz teknik direktörü Raymond Domenech. Domenech'e bu kadar tahammül nasıl edilir anlamak mümkün değil! Fransızlar maç içinde rakiplerini istedikleri tempoda tutar ve orta saha ile forvet arasındaki köprüyü de iyi kurarlarsa derece yapmaları bile kimseyi şaşırtmamalı.


GEÇMİŞTEN BU YANA


Fransa Milli Takımı son yıllarda özellikle 90'lı yılların sonlarındaki başarılı günlerini mumla arıyor. Kadro kalitesi her zaman yerinde olan Horozlar, büyük turnuvalara bile son anda katılma hakkı elde etmeye başladılar. Fransa için en unutulmaz turnuva şüphesiz ev sahipliğini yaptığı 98 Dünya Kupası. Müthiş maçlar oynayan Fransızlar, finalde de güçlü Brezilya'yı mağlup ederek tarihinde ilk kez mutlu sona ulaşmıştı. Dünya Kupası'nın gedikli takımlarından biri olan Fransızlar, Güney Afrika'da düzenlenecek turnuvayla birlikte 13. kez bu arenada boy gösterecek.


İlk iki Dünya Kupası'na katılan ancak fazla başarılı olamayan Fransızlar, yine ev sahipliğini yaptığı 1938 yılındaki Dünya Kupası'nda çeyrek finale kalarak ilk önemli başarısını elde etmişti. Brezilya'da düzenlenen Dünya Kupası'na katılamayan, İsviçre'de ise ilk tura takılan Horozlar, 1958'de İsveç'te düzenlenen turnuvada ise üçüncülük kürsüsüne çıkmayı başarmıştı. 1986 Meksika'da bir kez daha üçüncülük derecesini elde eden Fransızlar, Almanya'da düzenlenen 2006 Dünya Kupası finalinde ise penaltı atışları sonucunda İtalya'ya mağlup olmuş ve ikinci kupa şansını kaçırmıştı.


Fransızların Avrupa Şampiyonası karnesine baktığımızda da ev sahipliğini yaptığı 84 Avrupa Şampiyonası'nı kazandığını görüyoruz. Ülkesinde düzenlenen turnuvalarda son derece başarılı olan Fransızlar, 1960'ta düzenlenen ilk Avrupa Şampiyonası'na ev sahipliği yapmış ve bu turnuvada da son 4 takım arasına girmişti.


GRUPTA NE YAPAR?


En şanslı gruplardan birine düştüğünü söyleyebileceğimiz Fransa, son torbadan girdiği turnuvada grubun sanki favori takımı gibi. Ev sahibi Güney Afrika'nın 1. torbadan gelmesi, grubun zorluk derecesini otomatikman düşürdü. Uruguay ve Meksika'nın zorlayabileceği Fransa, eğer gerçek kimliğini ortaya koyarsa bu gruptan rahat bir şekilde çıkabilir.


Kadro kalitesi rakiplerine göre üstün olan Fransa'nın, Uruguay ile oynayacağı ilk maç çok önemli. Böylesi büyük turnuvalara galibiyetle başlamak hem takımın havaya girmesini sağlar hem de gruptan çıkması yolunda büyük bir adım olur.


Gruptaki takımlara oranla en büyük artısı sağlam savunması olacak Fransa ikinci maçında Meksika ile kozlarını paylaşacak. Eğer bu maçı da kazanırsa grup liderliği de garanti olacaktır diyebiliriz. Fransızların son maçı ev sahibi olması dışında fazla bir artısı olmayan Güney Afrika ile olacak. Yani kısaca 4. torbadan kura çekimine katılan Fransa'nın grup liderliği çok uzak olasılık gözükmüyor.


TAKTİK DİZİLİŞ


Fransa'nın en çok eleştirilen yönü sahadaki dizilişi. Domenech tüm eleştirilere karşın ise bildiğini okumaya devam ediyor. Ağırlıklı olarak sahaya 4-2-3-1 dizilişiyle çıkan Fransızlar, oyunun genelinde baskılı olmak yerine, rakibin ataklarını karşılamak, fırsatını da bulunca gol ve goller atarak işi bitirmeyi hedefliyor.


Nispeten daha zayıf rakipleri karşısında ise 4-4-2'ye dönen Fransa, Faroe Adaları gibi bir takım karşısında ise 4-2-2-2 gibi daha cesur bir oyun anlayışını da benimseyebiliyor.


Taktik diziliş bir yana oyuncular eğer saha içinde daha fazla inisiyatif alır ve Domenech'in dedikleri yerine olması gerekeni yapmaya çalışırlarsa Fransa, umutsuz Fransız halkını bile sevindirecek neticeleri elde edebilir.


MİLLİ FORMAYLA EN ÇOK GOL ATAN OYUNCU


Arsenal'deki başarısını Barcelona'da bir türlü yakalayamasa da Thierry Henry'nin yeteneklerini ve gol becerisini tartışmak haksızlık olur. Güney Afrika kadrosunda da yer alan Henry, Horozların en golcü oyuncusu durumunda bulunuyor. Henry, 1997'den beri giydiği Fransa formasıyla attığı 51 gol başarısını açık bir şekilde gösteriyor.


EN ÇOK MİLLİ OLAN FUTBOLCU


37 yaşında bir kalp rahatsızlığı nedeniyle futbolu bırakmak zorunda kalan Lilian Thuram, Fransa'nın efsane oyuncuları arasında yer alıyor. Kazanılan Dünya Kupası ve hemen ardından gelen Avrupa Şampiyonası zaferinin mimarlarından olan Thuram, tam 142 kez Fransa formasını giyerek bu alanda ülkesinin en fazla milli olan futbolcusu durumunda bulunuyor.


G.AFRİKA'YA NASIL GELDİLER?


2010 Dünya Kupası elemelerinde 7. Grup?ta yer alan Fransa, grup maçlarına Avusturya karşısında aldığı 3-1'lik şok mağlubiyetle başladı. Bu mağlubiyet işlerinin hiç kolay olmayacağını gösteriyordu. Daha sonra grubun en güçlü ekiplerinden Sırbistan'ı 2-1 mağlup eden Fransa, Romanya deplasmanından ise önemli bir puanla döndü. Üst üste oynadığı iki Litvanya maçını da 1-0'la geçen Fransa, Romanya ve Sırbistan beraberlikleriyle yara aldı. Son iki maçında elde ettiği 5-0'lık Faroe Adaları galibiyeti ve Avusturya'dan aldığı 3-1'lik rövanşla Fransa'yı play-off'lara taşıdı.


Oynadığı 10 grup maçında 6 galibiyet, 3 beraberlik ve 1 mağlubiyet alan Fransa, Sırbistan'ın ardından grubu 2. sırada tamamladı. 18 kez ağları havalandıran Fransızlar kalesinde ise 9 gol gördü.


Fransa'nın play-off?taki rakibi ise İrlanda oldu. Giovanni Trapattoni'nin ekibi karşısında çok zor anlar yaşayan Fransızlar deplasmanda oynadığı maçı 1-0 kazanmasına karşısın, evinde oynadığı rövanş maçının normal süresini 1-0 geride kapattı. Fransa için işler çok kötü giderken, ?Henry'nin eli? devreye girdi. Golcü oyuncunun eliyle düzelttiği topu Gallas ağlara gönderdi ve Fransızlar biraz da haksız bir şekilde Dünya Kupası'nın yolunu tuttu.


RAKAMSAL BAŞARILARI


Şu ana kadar 12 kez Dünya Kupası'na katılan Fransa, 1998'de ev sahipliğini yaptığı turnuvada mutlu sona ulaşmıştır. Avrupa Şampiyonası'na 7 kez katılan Horozlar, 1984 ve 2000 yıllarında kupayı müzesine götürmeyi başarmıştır.


DÜNYA KUPASI


1930 DÜNYA KUPASI:
İlk tur
1934 DÜNYA KUPASI:
İlk tur
1938 DÜNYA KUPASI:
Çeyrek final
1954 DÜNYA KUPASI:
İlk tur
1958 DÜNYA KUPASI:
Üçüncü
1966 DÜNYA KUPASI:
İlk tur
1978 DÜNYA KUPASI:
İlk tur
1982 DÜNYA KUPASI:
Dördüncü
1986 DÜNYA KUPASI:
Üçüncü
1998 DÜNYA KUPASI:
Şampiyon
2002 DÜNYA KUPASI:
İlk tur
2006 DÜNYA KUPASI:
Final

AVRUPA FUTBOL ŞAMPİYONASI


EURO 1960:
Yarı final
EURO 1984:
Şampiyon
EURO 1996:
Yarı final
EURO 1996:
Çeyrek final
EURO 2000:
Şampiyon
EURO 2004:
Çeyrek final
 MEKSİKA








 http://img812.imageshack.us/img812/9765/mekska.jpg
Amerika ve Honduras ile birlikte çok zor olmayan bir şekilde Dünya Kupası vizesini alan Meksika, hızlı oyun yapısıyla dikkat çekiyor. Meksika'nın en büyük handikapı ise güven vermeyen oyun yapısı. Geriye düştüğü maçları çevirmekte zorlanan Meksika, öne geçtiği karşılaşmaları ise koparmasını biliyor. Kısacası Meksika'nın oyun içinde havasını bulması çok önemli. Guillermo Ochoa kalenin 1 numaralı ismi. Ochoa'yı kalede zorlayacak isim ise Oscar Perez.

Meksika savunması Avrupa'dan

Meksika'nın savunması Avrupa deneyimi yüksek oyunculardan kurulu. Savunmanın göbeğinde kaptan Rafael Marquez, takım için büyük anlam taşıyor. Barcelona'da yıllardır forma giyen Marquez ile ilgili tek düşündürücü nokta ise bu sezon İspanyol takımında fazla şans bulamamış olması. Marquez'in defanstaki yardımcıları ise PSV'de forma giyen Carlos Salcido, Javier Rodriguez ve Stuttgart'ta futbol kariyerini sürdüren Ricardo Osorio olacak. Savunma 3'lü defansa döndüğü zaman oldukça zorlanıyor, bu nedenle Dünya Kupası'nda 4'lü savunmayı tercih edebilirler.

Genç ve deneyimli uyumu

Meksika'nın orta sahada çok fazla seçeneği bulunmuyor, genellikle aynı oyuncular forma giyiyor. Cruz Azul'da forma giyen 31 yaşındaki oyuncu Gerardo Torrado orta sahanın en deneyimli ismi. Torrado ile birlikte 29 yaşındaki Israel Castro da deneyimini takımı için orta koyuyor. Bu iki ismin yanında ise genç yıldızlar Barcelona'dan Jonathan dos Santos ve Deportivo'dan Andres Guardado forma giyiyor. Bu oyuncuların hemen önünde ise hücum ile bağlantıyı sağlayan isim Blanco.

Gözler dos Santos'ta

Barcelona'da adı duyulan ancak daha sonra bir türlü beklenen patlamayı yapamayan dos Santos, turnuvanın gizli yıldız adaylarından biri olabilir. Meksika takımının da ona güveni çok fazla. Dos Santos'un Güney Afrika'da partneri ise Carlos Vela olacak. İkilinin uyumu biraz zayıf gözükse de büyük turnuvanın havası farklı olacaktır.

Meksika için Dünya Kupası'nda şansı yüksek demek hayalcilikten öte bir şey olmaz. Takımı sürükleyecek isimler çok kısıtlı sayıda ve başarı için de onların maksimum performansla her maça çıkmaları gerekiyor. Ama yine de her şartta turnuvaya renk katacakları kesin.

GEÇMİŞTEN BU YANA

Dünya Kupası'nın gediklilerinden biri olan Meksika, 14. kez bu büyük turnuvada boy gösterecek. 13 kez katılmasına karşın Meksika'nın en büyük başarıları ev sahipliğini yaptığı 1970 ve 1986 Dünya Kupalarında elde ettiği çeyrek finaller. Uruguay'da düzenlenen ilk Dünya Kupası'na ilk turda veda eden Meksika, İtalya 1934'e katılamamış, 1938'de Fransa'da düzenlenen turnuvadan ise çekilmişti. Daha sonraki 5 Dünya Kupasına katılmaya hak kazanan Meksika, 1. turdan öteye ise geçemedi. 1970'te taraftarının da desteğini alan Meksika, son 8 takım arasına girmeyi başardı. Daha sonraki 3 Dünya Kupası'nın yalnızca 1'ine katılabilen onda da ilk turu yine geçemeyen Meksika, ikinci kez ev sahipliğini yaptığı 1986'da yine çeyrek finale kalmayı bildi.

Meksika Dünya Kupası'na renk katan ülkelerin başında geliyor. 1986'da Meksikalı taraftarların yaptığı dalgalanma daha sonra futbol literatürüne 'Meksika dalgası' olarak geçmiş ve halen tribünlerde bu sevinç gösterisini görebilmekteyiz.

1986'dan sonra katıldığı Dünya Kupalarında varlık gösteremeyen Meksika, Güney Afrika'da başarı çıtasını bir kademe ileriye götürmek istiyor.

Concacaf'ı 8 kez kazanan Meksika, 1999'da da Konfederasyon Kupası'nı müzesine götürdü.

GRUPTA NE YAPAR?

Dünya Kupası kura çekimine her ne kadar 2. torbadan girse de birçok kesime göre Meksika'nın şansı Uruguay'dan biraz daha az gözüküyor. Johannesburg'da ev sahibi Güney Afrika ile turnuvanın açılış maçını oynayacak olan Meksika, bu maçı kayıpsız geçerse, Uruguay ile oynayacağı karşılaşma gruptan çıkması için final anlamı taşıyabilir.

Kuzey Amerika-Karayipler eleme grubunda oynadığı maçlara göz attığımız zaman Meksika'nın neredeyse her karşılaşmada gol bulabilen bir takım olduğunu görüyoruz. Meksika bu golleri atarken, ne yazık ki kalesini gole kapayabilmiş değil. Meksika, Güney Afrika'da savunmasını biraz daha sertleştirmeli, yoksa bu kadar ciddi rakipler karşısında şansı hiç kalmaz.

TAKTİK DİZİLİŞ

Güney Afrika'nın renkli takımlarından biri olacak Meksika, buraya gelene kadar farklı sistemleri deneyerek en iyisini bulmaya çalıştı. Dörtlü savunmasını hiç bozmayan Meksika, ağırlıklı olarak 4-4-2 dizilişiyle sahaya çıkıyor. Bu dizilişin yanı sıra Meksika'nın, 4-4-1-1, 4-3-1-2 ve 4-3-3 sistemlerini de denediğini görebiliyoruz.

Meksika'nın Dünya Kupası'nda ise daha sağlamcı olması ve 4-4-1-1 sistemini uygulaması bekleniyor.

MİLLİ FORMAYLA EN ÇOK GOL ATAN OYUNCU

Jared Francisco Borgetti Echeverría. Meksikalı golcü dendiği zaman akla ilk gelen isimdir Borgetti. 1973'te dünyaya gözlerini açan Borgetti, çok sevdiği milli takım formasını 89 kez giydi ve tam 46 gole imza attı. Deneyimli golcü attığı 46 golle Meksika'nın en golcü oyuncusu unvanını da elinde bulunduruyor. Futbol hayatını Meksika Ligi takımlarından Morelia'da sürdüren golcü oyuncu, Dünya Kupası kadrosunda ise yer almıyor.

EN ÇOK MİLLİ OLAN FUTBOLCU

Dile kolay tam 178 milli takım maçı. 1992 ve 2006 arasında Meksika savunmasında görev alan Claudio Suarez, 178 maçla ülkesinin en fazla milli olan oyuncusu durumunda bulunuyor. Suarez, 14 yıl görev yaptığı Meksika Milli Takımı'nda 6 kez de fileleri havalandırma başarısını gösterdi.

G.AFRİKA'YA NASIL GELDİLER?

Meksika, Güney Afrika'ya uzun sayılabilecek bir yoldan sonra geldi. İlk olarak Kuzey Amerika-Karayipler 1. tur elemelerinde zayıf rakibi Belize'yi deplasmanda 2-0 mağlup eden Meksika, evinde oynadığı maçı da 7-0'la geçti ve 2. tur 2. gruba girme hakkı kazandı. 2. grupta Honduras, Jamaika ve Kanada ile mücadele eden Meksika, 6 maç sonunda 3 galibiyet, 1 beraberlik ve 2 mağlubiyet ile 10 puan topladı. Aynı puanı toplayan Jamaika'yı averajla geride bırakan Meksika, grup lideri Honduras ile birlikte 3. tura yükseldi.

3. turda rakipler daha dişliydi ve Meksika'da işi daha sıkı tuttu. ABD, Honduras, Kosta Rika, El Salvador ve Trinidad Tobago ile kapışan Meksika, 10 maç sonunda 6 galibiyet 1 beraberlik ve 3 mağlubiyetle 19 puanla ABD'nin arkasından Güney Afrika vizesini aldılar. 2-0'lık ABD mağlubiyetiyle grup maçlarına başlayan Meksika, 1 galibiyet, 1 mağlubiyet grafiğiyle 4 maç ilerledikten sonra ABD galibiyetiyle başlayan 3 puan serisini 4 maç sürdürdü ve işi bir anlamda bitirdi.

RAKAMSAL BAŞARILARI

13 kez katıldığı Dünya Kupası'nda önemli bir başarı elde edemeyen Meksika yalnızca ev sahipliğini yaptığı 1970 ve 1986'da çeyrek finale yükselmeyi başarmıştır.

DÜNYA KUPASI TARİHİ:

1930 DÜNYA KUPASI: İlk tur
1950 DÜNYA KUPASI: İlk tur
1954 DÜNYA KUPASI: İlk tur
1958 DÜNYA KUPASI: İlk tur
1962 DÜNYA KUPASI: İlk tur
1966 DÜNYA KUPASI: İlk tur
1970 DÜNYA KUPASI: Çeyrek final
1978 DÜNYA KUPASI: İlk tur
1986 DÜNYA KUPASI: Çeyrek final
1994 DÜNYA KUPASI: İkinci tur
1998 DÜNYA KUPASI: İkinci tur
2002 DÜNYA KUPASI: İkinci tur
2006 DÜNYA KUPASI: İkinci tur

 URUGUAY











 http://img823.imageshack.us/img823/1148/uruguay.jpg
Sert oyun yapısını Güney Afrika'ya taşımak isteyen Uruguay, Dünya Kupası'nda bir sürpriz gerçekleştirmenin peşinde. Play-off'lar ile de olsa Dünya Kupası'na katılma fırsatını yakalayan Uruguay, hücumdaki yetenekli ayaklarının performansına çok güveniyor. Forlan ve Suarez'in şampiyonanın başlamasına kısa bir süre kala gösterdikleri yüksek performans bir sürprizin gerçekleştirme olasılığını yükseltiyor.

En güvenilen isim kaptan Lugano

Uruguay'ın kaptanlığını Fenerbahçe'den yakından tanıdığımız Diego Lugano yapıyor. Savunmanın da en önemli ismi olan Lugano, yerinde müdahaleleri ve sağlam duruşuyla takım arkadaşlarına da güven veriyor. Lugano'ya savunmada yardımcı olan isimler ise Fucile ve Scotti.

İki Pereira iş başında

Uruguay'ın orta sahasında Benfica'da forma giyen, Maximiliano Pereira ve Porto forması giyen Alvaro Pereira dikkat çekiyor. Uruguay'ın en zayıf bölgesi olarak gözüken orta sahanın, Dünya Kupası'nda daha fazla etkili olması gerekiyor. Çok kaliteli forvetlere sahip olan Uruguay orta sahasının göstereceği performans, takımın da Güney Afrika'daki kaderini çizecektir.

Forvetler kusursuz

Uruguay'ın forvetleri ise göz kamaştırıyor. Bir yanda Ajax'ta harikalar yaratan Luis Suaraz, diğer yanda ise Atletico Madrid'i UEFA Avrupa Ligi'nde zafere taşıyan Diego Forlan. Orta sahadan gelecek destekle, Uruguay hücum hattı, turnuvada adından söz ettirebilir. Bu iki ismin alternatifleri ise Botafogo'dan Sebastian Abreu, Palermo'dan Edinson Cavani ve Banfield'den Sebastian Fernandez olacak.

GEÇMİŞTEN BU YANA

Dünya Kupası tarihinde Uruguay'ın bambaşka bir yeri var. 1930'da ev sahipliğini yaptığı ilk Dünya Kupası'nı kazanarak adını kalıcı bir şekilde futbol tarihine yazdıran Uruguay, 1950'de de Brezilya'nın ev sahipliğini yaptığı turnuvada ikinci kez Dünya Kupası'nda zaferi kazanan takım oldu. Maracana Stadı?nda yaklaşık 200 bin kişi önünde elde edilen bu zafer Brezilya'da büyük bir şoka sebep oldu. Öyle ki o günden sonra Brezilya uzunca bir süre yas tuttu, golü yiyen kaleci Barbosa ülkesinde lanetlendi. Uruguay ayrıca 1924 ve 28 Olimpiyatlarında da mutlu sona ulaşan takım oldu.

İtalya ve Fransa'da düzenlenen 34 ve 38 Dünya Kupalarına katılmayan Uruguay, 1950'de zaferi kazandı. 1954 İsviçre'de de yarı finale çıkan Uruguay, 58 Dünya Kupasına katılamazken, 62'de ise ilk turda veda etti. 1966 İngiltere'de çeyrek finale kalan Uruguay, bir sonraki turnuva olan 1970 Meksika'da ise yarı finale kaldı ve son büyük başarılarını elde etti. Bu tarihten sonra ise Uruguay'ın önemli bir başarısı Dünya Kupası'nda bulunmuyor. Lugano ve arkadaşları bu kötü gidişe Güney Afrika'da son vermek istiyor.

GRUPTA NE YAPAR?

İlk maçını 11 Haziran'da Fransa ile oynayacak Uruguay için bu maçın önemi fazla, bu karşılaşmadan alacağı puan ya da puanlar Uruguay'ı gruptan çıkarabilir. Uruguay'ın dikkat etmesi gereken noktalardan bir tanesi maçı 11 kişi olarak tamamlamayı başarmak olacak. Güney Amerika elemelerinde birçok maçı kırmızı kart nedeniyle 10 kişi tamamlayan Uruguay, sert oyun yapısıyla dikkat çekiyor.

İkinci maçı olan Güney Afrika karşısında galibiyete yakın gözüken Uruguay için, grupta oynayacağı son maç olan Meksika maçı kaderini belirleyebilir.

Uruguay sert ve yenilgiyi kabul etmeyen oyun yapısıyla gruptan çıkmaya yakın gözüküyor.

TAKTİK DİZİLİŞ

Turnuvanın dikkat çekecek takımlarından biri olacak gibi gözüken Uruguay, 4-3-3 sisteminden yavaş yavaş son dönemde 3-4-3 ve 3-5-2 gibi sistemlere geçiş yaptı. Rakibine göre bu sistemler arasında değişiklik yapan Uruguay, etkili gol ayaklarıyla Güney Amerika elemelerinde üzerinde yer alan Şili ve Arjantin'den de fazla gol attı.

Cesur futbol oynayan Uruguay, oynadığı 18 maçta kalesinde gördüğü 20 golü engelleyemedi. Uruguay eğer oyunu ön alanda fazla tutarsa çok etkili bir takım, ancak hızlı çıkan takımlar karşısında ise zorlandığını söyleyebiliriz.

MİLLİ FORMAYLA EN ÇOK GOL ATAN OYUNCU

Uruguay'ın en golcü oyuncusu 31 kez fileleri havalandıran eski golcülerinden Hector Scarone. 1898 doğumlu olan Scarone, Uruguay'ın en büyük başarılarında da pay sahibi isimlerden bir tanesi. Gök mavili renklere sahip Uruguay'ın kazandığı Olimpiyat ve ilk Dünya Kupası'nı kazanmasında pay sahibi olan Scarone'yi Uruguaylıların unutması da mümkün değil. İtalyan kökenli bir ailenin çocuğu olan Scarone, Barcelona, Inter ve Palermo gibi takımların da formasını giydi.

EN ÇOK MİLLİ OLAN FUTBOLCU

Yaklaşık 10 yıl boyunca Uruguay Milli Takımı'nın kalesini koruyan Rodolfo Sergio Rodríguez, Uruguay'ın en fazla milli olan oyuncusu konumunda bulunuyor. 79 kez milli formayı giyen Rodriguez, Nacional, Santos ve Sporting Lizbon gibi takımlarda forma giydi. 1.91 boyundaki Rodriguez kariyerinde önemli başarılara imza atmış bir isim.

G.AFRİKA'YA NASIL GELDİLER?

Tıpkı A Grubu'ndaki rakiplerinden biri olan Fransa gibi Uruguay da Güney Afrika biletini son anda alan takımlar arasında yer alıyor. 5-0'lık Bolivya galibiyetiyle Güney Amerika elemelerine fırtına gibi başlayan Uruguay, daha sonra oynadığı 4 maçta ise 2 beraberlik ve 2 mağlubiyet alarak taraftarlarını üzdü. Uruguay'ın nispeten zayıf takımlara karşı acıması olmadığı ise 6-0'lık Peru maçıyla ortaya çıktı. Grupta üst üste ikinci galibiyeti olacak maçta ise Peru'dan sonra Uruguay deplasmanda, Kolombiya'yı 1-0 mağlup etti. Daha sonraki sonraki 8 maçında yalnızca 1 galibiyet alan maviler, yine bir Kolombiya galibiyetiyle iddiasını sürdürdü. Uruguay için belki de en kritik galibiyet deplasmanda aldığı 2-1'lık Ekvador galibiyetiydi. Ekvador'un 1 puan üzerinde grubu tamamladıklarını düşününce bu galibiyetin önemi daha da artıyor. Uruguay, Güney Afrika'ya doğrudan katılma şansını ise son maçta kaybetti. Evinde, Arjantin'i mağlup olan Uruguay, play-off'a kalırken, Arjantin Güney Afrika biletini cebine koydu.

Uruguay, Güney Amerika Elemelerini Ekvador'un 1 puan üzerinde 5. tamamlayarak kıtalararası play-off oynamaya hak kazandı. Kuzey Amerika - Karayip elemelerini 4. sırada tamamlayan Kosta Rika ile play-off mücadelesi veren Uruguay deplasmanda 1-0 kazandığı maçın rövanşında evinde, Kosta Rika ile 1-1 berabere kalarak Dünya Kupası'na katılma hakkını elde etti.

RAKAMSAL BAŞARILARI

11. kez Dünya Kupası'na katılacak olan Uruguay, şu ana kadar 1930'da evinde ve 1950'de de Brezilya'da düzenlenen dünya şampiyonalarında kupaya uzandı. Copa America'yı da 14 kez kazanmayı bildi.

DÜNYA KUPASI TARİHİ:

1930 DÜNYA KUPASI: Şampiyon
1950 DÜNYA KUPASI: Şampiyon
1954 DÜNYA KUPASI: Çeyrek final
1962 DÜNYA KUPASI: İlk tur
1966 DÜNYA KUPASI: Çeyrek final
1970 DÜNYA KUPASI: Yarı final
1974 DÜNYA KUPASI: İlk tur
1986 DÜNYA KUPASI: İlk tur
1990 DÜNYA KUPASI: İlk tur
2002 DÜNYA KUPASI: İlk tur

GRUP ANALİZİ :
  Gol yönünden en kısır geçmesi beklenen grup diyorlar.
Fransa,Meksika ve Uruguay'ın elemelerde maç başına gol ortalaması 1,5'larda.Fransa'da Domenech'in defansif oyun sistemi tartışlıyor.Bugün yaptığı açıklamada ileride sadece Anelka'yı bırakarak tek forvet oynatacağını söylemiş.Buna kadroya alınmayan Viera 2 forvet ile oynamalıyız diye karşı çıkmış.Henry'de Onu desteklemiş.Meksika'nın 10 defans,sadece 5 orta saha oyuncusu ile gelmesi,Uruguay'ın kadrosunda çok
sayıda yıldıza rağmen Forlan'ın ayağına ve Lugano'nun kafasına bakıyorlar gol için.
 G.Afrika ev sahibi olmasına rağmen gruptan çıkamayabilir.
Benny Mac Charty'nin yokluğu dezavantaj.Onun yokluğunda iş orta sahada Pienaar ve Kaptan
Aron Makoena'ya düşecek.Teknik Direktör tecrübeli C.A.Parreira da ev sahibi olmakla beraber
bir diğer avantajları.Şansları az diye düşünüyorum.
Fransa'yı da acı bir sürpriz bekliyor bence.Son Dünya Kupası finalisti Horozların en büyük handikapı
Domenech gibi oldukça inatçı ve tutucu bir teknik direktöre sahip  olmaları.Tek forvet oynatacak.
Orta sahada Gourcuff gibi yaratıcı bir oyuncu yerine defansif  Abou Diaby'i oynatması enteresan.
Açıkcası İrlandalıların ahını almışlardı,haksız buraya geldikleri için elenmelerini istiyorum.
Uruguay ve Meksika'nın gruptan çıkacağını düşünüyorum.
Uruguay oldukça sağlam bir defansa sahip.Göbekte Lugano ve Godin,bekler Caceres ve Fucile var.
Forvette Forlan ve Ajax'ın gol makinası Luis Suarez var.Ancak buna  rağmen gol sıkıntısı çekiyorlar.
Bunun nedeni bence orta sahadan yeterince beslenememeleri.Egueren ve Walter Gargano iyi orta saha oyuncuları ama daha iyi olmak zorundalar.
Meksika ,R.Marquez,Salcido,Andres Guardado,Torrado,C.Blanco gibi tecrübeli yıldızların yanı sıra
Carlos Vela ve G.Dos Santos gibi genç yetenekleri ile gene iyi iş yapacaktır.

0 yorum:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Etiketler