Çok üzgün olduğumu belirtmeliyim.Bir kere bile yüz yüze görüşmedik ama sanki yıllardır
her gün görüştüğüm bir yakınım gibiydi.Çok efendi,saygılı,sempatik,mütevazi kısacası
adam gibi adam bir güzel adamdı.Önce buradan başladım ki insanlığını daha çok önemsiyorum.
Sezon boyunca ''Salondan İzlenimlerini '' yazan Kerem Kardeşim son maçtan izlenimlerinin bir bölümünde şunları yazmıştı ;
Hep beraber o tarafa doğru yöneldik, koç ve kupa ile resim çektirelim isteyenler oldu, selam koç tebrikler diye yaklaşmamızla beni görünce parmağıyla bir dakika diye işaret yaptı. Koç arkadaşlarla resim için poz verebilir misin diyecektim ki, Kerem senin için bir hediyem var demesiyle şaşırdım. Etrafta bakınıyordum, belki gene çıkışta karşılaşırız diyordum ki burada gördüğüm iyi oldu dedi, gel benimle sana özel birşey vermek istiyorum diye beraber gene geldiğimiz yöndeki kapının oraya reklam panoları arkasına doğru,çantasının olduğu yere gidiverdik. Şimdiye kadar resim çektirmekten başka hiç birşey istememişken, çok saygı duyduğum birinden özel bir hediye almak oldukça gurur vericiydi. O çantasını açarken , koç hediye vermenize hiç gerek yoktu, biz sizleri desteklerken kazandığınız kupalar en güzel hediyelerdi diyordum ama yok dedi,bunu bir şampiyonluk günü hatırası olarak vermek istiyordum,çantama koymuştum diye bir tshirt çıkartıverdi. Teknik ekibin giydiği önünde Acıbadem logolu,yakalı lacivert trikolardan biriydi ki, böyle Fenerbahçe Acıbadem logolu bir tshirt falan satılmıyor mu diye hep Feneriumlara sezon içinde soruyordum, gerçekten çok hoş bir jestti, çok teşekkürler koç diye sarılıverdim. Sezon boyu bizi desteklediniz, maçlarda maç çıkışlarında oyuncularıma hep moral verdiniz, bizim kadar yoruldunuz onun için böyle bir hatıra ile sezonu kapatmanı istedim Kerem dedi. Çok teşekkürler koç, sizinle oyuncularla Fenerbahçeli olmanın gururunu yaşadık, size çok güveniyoruz, gelecek sene de kadroyu en iyi şekilde kuracağınıza inanıyorum, görüşmek üzere diye vedalaştık.
Bu anektot bile nasıl mütevazi ve vefakar bir kişilik olduğunu gösteriyor.
Oyuncularla iletişimi de herkesin gördüğü (bir kısım zevatın görmek istemediği) kadar
iyiydi.Ama gören gözler için tabii.
ama karnesine baktığımızda orada şunlar yazıyor ;
* 1,5 senede 6 Kupa
*1 Avrupa 2.liği (2009-2010 İCL 2.liği) (*3-2 ve 6 sayı fark ile)
*1 Avrupa 3.lüğü (2008-2009 Cev Cup 3.lüğü)
2 Türkiye Ligi Şampiyonluğu (Biri sezon ortasında kendi kurmadığı ve transfer yapma imkanı olmadığı takımı alıp Telekom gibi rekor para harcayan takım,Eczacı ve Vgs gibi 2 vampir müessese'yi geçerek kimsenin beklemediği şampiyonluk,diğeri ise namağlup Şampiyonluk)
* 1 Süper Kupa
* 1 Teledünya Türkiye Kupası
Son senesinde 50 maçta 48 galibiyet,2 mağlubiyet (2'si de 3-2)
Namağlup lig Şampiyonluğu,kıl payı Avrupa 2.liği toplam 4 kupa.
Böyle bir hoca yetersiz görülerek devam edilmiyor.
Diğer başlıkta yazdığım gibi buna saygı duyuyorum.M.Ali Bey'in tercihidir.
Ama ayrılığın şık olmadığı kesindir.M.Ali Bey orada da yazdığım gibi biraz ayıp etmiş,güvenimi sarsmıştır.
''Hocamız Jan'',''Gelecek Hafta görüşeceğiz'' ,''Transferler ,sezon
bitmeden görüştüğümüz üzere verdiği rapora göre yapılıyor'' gibi şimdi gerçek olmadığı
açığa çıkan açıklamalarda bulunmamak gerekirdi.Ze Roberto işi bile önceden belliymiş ki,
Fürst,Skowronska transferlerinde katkısı olmuş.''Biz bu görüşmeleri uzun zamandır
yapıyoruz dedi M.Ali Aydınlar ''
yapıyoruz dedi M.Ali Aydınlar ''
Daha iyisi ile çalışmak (kendilerine göre) elbette hakları ama dediğim gibi Jan'ın yükselttiği çıta orada. Ne yazıyor ;
Daha dar ve bu kadroya göre daha zayıf bir kadro ile ;
50 maçta 48 galibiyet.Ligte namağup Şampiyonluk.
3 kupa.İCL'de 6 sayı fark , 3-2 ile 2.lik.
Bunu aşmak zorunda Ze Roberto şimdi.
Yeni kurulan bol yabancılı yıldız kadroyu yönetmek için yetersiz kalır,onlar kadar kariyerli bir hoca lazımdı,çok para istediği için olmadı,yok anlayış ve kültür farklılıkları vardı.
Bunlar hep bahaneler ve hç birine katılmıyorum.
Jan ,facebook'tan kendisine soru soran taraftarlara '' Bana hiç bir teklif yapılmadı,sezon bittiğinden beri bekliyorum'' diye cevap vermiştir.
M.Ali Aydınlar'da hocamız Jan de Brandt.Gelecek hafta kendisi ile görüşeceğiz dedi
ama bugünde bunu tekzip eden biz uzun zamandır kendisi ile görüşüyorduk
demiştir Ze Roberto için.
Jan'ın gidişi üzücü,M.Ali Bey'in izlediği yol ve tavrı üzücü ama bugün basın toplantısında
Aylin hanımın konuşması ise son derece çirkin,yakışıksız ve oldukça vefasız bir tavırdır.
2 dakikada harcadı 1,5 senede 6 kupa ve bize zaferler yaşatan hocayı ve hemen yeni hocaya
yalakalığa başladı.Kendine yakışanı yaptı Aylin hanım.(Hanım demek bile zul geliyor ya)
Sırf Naz'ı oynatmıyor diye kin güttü Jan'a.Sezon boyunca Frauke'yi yerin dibine soktu ve
taraftarın önüne attı.Tıpkı Divis'e yaptığı gibi.Böyle bir zihniyet bu takım için çok zararlı.
Onun zihniyetindeki bazı elemanlarda İCL Final maçı öncesi haftada,ligte final serisi
oynanırken bile eften püften argümanlarla Jan'a saldırdılar. Uçurmuyormuş takımı mesela.
Neyse artık rahatlamışlardır artık.Görüyoruz sevinç tezahürlerini de.
Bir teşekkürü bile hala çok görüyorlar.
Şunu hiç anlamadılar ve görmek istemediler.M.Ali Aydınlar İCL Şampiyonluğuna
kafayı taktığı ve hedeflediği için bu sezon ciddi transferler yaptı,hocanın listesine göre
dedi gerçi ama ben Jan'ın Gamova yerine Sokolova'yı istediğini biliyorum.
Jan kesinlikle böyle bozuk kimyalı bir takım kurmazdı.Ona rağmen yıldız isimlerin
performansı ve Jan'ın onları kaynaştırması ile başarılı olduk.
Gamova gelince Seda mecburen 4 numaraya kaymak zorunda kaldı.
Manşet almaya alışması zaman alacaktı.Pasör olarakta M.Ali Aydınlar Naz'ı aldı.
İCL Şampiyonluğu hedefi baskısını kaldırabilecek durumda görmediği için tanıdığı
ve güvendiği Frauke'yi aldırdı Jan.Vatandaşını kayırdı ,kıyak yaptığı gibi komik
yorumları da gördük.Şimdi Ze Roberto Fofao'yu getirdiğinde aynısı söylenecekmi ?
Ha Frauke ile Fofao'nun kariyeri bir mi derler.Değil tabii ama önemli olan hocanın
güvendiği ve verim alabildiği oyuncu olması.Nitekim de Frauke her türlü acımasız
eleştiri ve kara propagadaya rağmen takımı iyi oynattı.Tablo ortada.
M.Ali Bey final ve gidişattan sonra namağlupluk istiyor.Böyle bir baskı var.
Jan da o yüzden Seda'yı manşette zaman zaman Songül ile değiştirdi.
Nihan'a geniş alanda manşet aldırdı falan filan.O yüzden Seda fazla gelişemedi.
Bu Şampiyonluk ve namağlupluk baskısı yüzünden Jan geçen yıl Merve'yi bile
en zor anlarda oynattığ rotasyonu bu sezon yapamadı,İCL F4'üne 2-3 maç kala
zayıf rakipler ve sıkışık programa rağmen as kadro ile fazla değişiklik yapmadan
oynattı.Bunu rotasyon yapmıyor,yerli oyuncular gelişmedi,Naz oynamadı,Seda böyle
oldu gibi bir sürü eleştiriler yapıldı.
Şampiyonluk ve namağlupluk baskısı yüzünden Jan mecburen böyle oynattı.
Bunu görmek istemediler.
Bu sezon göreceği aynı baskı fazlasıyla ortada olacak.
Çünkü 1 numaralı hoca ve pahalı 5 kaliteli yabancılı geniş kadro.
M.Ali Aydınlar 50'de 50 galibiyet ve İCL Şampiyonluğu istiyor.
Göreceğiz bakalım durumları.Umarım başarırız ve Jan'a yapılanlar Ze'ye yapılmaz.
Şunu hiç anlamadılar ve görmek istemediler.M.Ali Aydınlar İCL Şampiyonluğuna
kafayı taktığı ve hedeflediği için bu sezon ciddi transferler yaptı,hocanın listesine göre
dedi gerçi ama ben Jan'ın Gamova yerine Sokolova'yı istediğini biliyorum.
Jan kesinlikle böyle bozuk kimyalı bir takım kurmazdı.Ona rağmen yıldız isimlerin
performansı ve Jan'ın onları kaynaştırması ile başarılı olduk.
Gamova gelince Seda mecburen 4 numaraya kaymak zorunda kaldı.
Manşet almaya alışması zaman alacaktı.Pasör olarakta M.Ali Aydınlar Naz'ı aldı.
İCL Şampiyonluğu hedefi baskısını kaldırabilecek durumda görmediği için tanıdığı
ve güvendiği Frauke'yi aldırdı Jan.Vatandaşını kayırdı ,kıyak yaptığı gibi komik
yorumları da gördük.Şimdi Ze Roberto Fofao'yu getirdiğinde aynısı söylenecekmi ?
Ha Frauke ile Fofao'nun kariyeri bir mi derler.Değil tabii ama önemli olan hocanın
güvendiği ve verim alabildiği oyuncu olması.Nitekim de Frauke her türlü acımasız
eleştiri ve kara propagadaya rağmen takımı iyi oynattı.Tablo ortada.
M.Ali Bey final ve gidişattan sonra namağlupluk istiyor.Böyle bir baskı var.
Jan da o yüzden Seda'yı manşette zaman zaman Songül ile değiştirdi.
Nihan'a geniş alanda manşet aldırdı falan filan.O yüzden Seda fazla gelişemedi.
Bu Şampiyonluk ve namağlupluk baskısı yüzünden Jan geçen yıl Merve'yi bile
en zor anlarda oynattığ rotasyonu bu sezon yapamadı,İCL F4'üne 2-3 maç kala
zayıf rakipler ve sıkışık programa rağmen as kadro ile fazla değişiklik yapmadan
oynattı.Bunu rotasyon yapmıyor,yerli oyuncular gelişmedi,Naz oynamadı,Seda böyle
oldu gibi bir sürü eleştiriler yapıldı.
Şampiyonluk ve namağlupluk baskısı yüzünden Jan mecburen böyle oynattı.
Bunu görmek istemediler.
Bu sezon göreceği aynı baskı fazlasıyla ortada olacak.
Çünkü 1 numaralı hoca ve pahalı 5 kaliteli yabancılı geniş kadro.
M.Ali Aydınlar 50'de 50 galibiyet ve İCL Şampiyonluğu istiyor.
Göreceğiz bakalım durumları.Umarım başarırız ve Jan'a yapılanlar Ze'ye yapılmaz.
Netice olarak ; Jan De Brandt.
Adam gibi Adam.Bir Güzel Adam ;
GÜLE GÜLE.YOLUN AÇIK OLSUN.
YAŞATTIĞIN HER ŞEY İÇİN SONSUZ TEŞEKKÜRLER.
HER ZAMAN KALBİMİZİN EN GÜZEL YERİNDE OLACAKSIN.
Ve Jan'dan sonra takımımıza başarı ile hizmet eden ve ayrılan Frauke Diricx ve Alice Blom'a da sonsuz teşekkürler ediyor,yolları açık olsun.Güle Güle diyorum.Kulüp resmi siteden aslında
bu teşekkürleri yapması gerekirdi.
0 yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.